4 Temmuz 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Ü KP YÜ — durmayı on beş kuruşa verdiği takdirde de, satışının artmıyacağı kana- — atindedir. Halbuki bu kanaat yanlıştır ve yanlış olduğunu, ucuzlatma — prensipinin tatbik edildiği her sahada alman neticeler bize sarahatle is- — bat etmiştir. Bahsettiğim gazino on yerine yirmi dondurma sattığı za- hi îu /|yetlerin kendiliğinden önü almacaktır. y iy - 3 Bi !" YU çe bi 4 W : vi * Ti İ ( — Tâzımg — vakalanmıştır. İki çoban da DÜU Ş:U'N ÜŞLER Sisanananal” Ucuzluk siyaseti Hükümetimizin büyük bir azimle girişmiş olduğu ucuzluk siyaseti- «nin en kısa zamanda en iyi neticeler verebilmesi için halkımıza ucuzluk vasıtasiyle kazanç zihniyetini her fırsattan istifade ederek, telkin etmi- — ye çalışmalıyız. Malının fiyatımı indirmesi istenilen iş adamı, bu teklifi " ekseriyetle kârından bir fedakârlıkta bulunmak şeklinde mütalea ede- rek hoşnudsuzluk ve emniyetsizlikle karşılar. — Meselâ İstanbul'da bir iki otel ve gazino işleten bir vatandaş, tatbi- — kine başlanmak üzere olan ucuz tarifeler hakkında düşüncesini şöyle hülâsa ediyordu: “Ben gazinomda dondurma bulundurmak için her © gün iki lira masraf ediyorum. Pazarlar müstesna olarak günde sattığım — dondurma mikdayı onu geçmez. Yirmi beşer kuruştan iki yüz elli ku- — Tüş alıyorum. Kazancım günde yarım liradan ibarettir. Şimdi dondur- manın fiyatını on beş kuruşa indirmemi istiyorlar. Günde on dondur- ma yüz elli kuruş eder. Elli kuruş ziyanımı kim tazmin edecektir?” İşte tashih edilmesi lâzım gelen zihniyet budur. Bu vatandaş, don- /—man hasılatı 250 kuruş yerine 300 kuruş olacaktır. Buna mukabil ya- pacağı munzam masraf, aradaki bu elli kuruş farktan hiç şüphesiz daha — azolacaktır. — Fakat ucuzluğun müsbet tesirlerini göstermesi için bir müddet bek- lemeyi göze almamız lâzımdır. Fiatlarımızı indirdiğimiz günün hemen -ertesinde satışlarımızın iki misli olmadığını görünce şikâyete başlar- ) sak haksızlık etmiş oluruz. Pahallılığın kaçırdığı halkı ucuzluğun fazla — istihlâke teşvik etmesi bir zaman meselesidir. İlk günlerde bu yüzden — Ziyan edenler olsa bile ileride bu zararlarını fazlasiyle telâfi edeceklerini |— düşünerek telâşa düşmemelidirler. Her şeyden evel, ucuzluğun, istih- |lâk artması suretiyle kazancı yükselteceğine inanmak ve bu zihniyeti, muhafazakâr iş adamlarmına telkin etmek lâzımdır. Ucuzluk siyasetinin Müsbet tesirleri görülmiye başladıktan sonra, bu mukavemet ve şikâ- Yaşar Nabi - Bahçelerin sulanması Çiçeklerin ayrı su istediklerine göre bahçelerin ' nasıl sülanmaları lâzımgeldiğini evelki yazıda anlat- mıştık, Nihayet çiçek bahçelerini mutedil »sulamalarını sayın bahçe severleri- “ne tavsiye etmiştik. Sulama işi bahçe — ve toprağının oluşuna göre de ayrı şekillerde yapılır.. ğ Tesviyeler, umumi vaziyetten dü- şük (çukur) ve düz topraklar meyil- Halkevlilerin köy gezileri Halkevi köycülük şubesine mensup kadın ve erkek olmak üzere 8 kişilik bir heyet, dün merkez kazasına bağlı Bağlum nahiyesile çevresinde bulu- nan birkaç köyde tetkikler yapmışlar- dır. Heyet beraberinde giden doktor, uğranılan nahiye ve köylerdeki hasta- larr muayene ederek fakir olanlIrına icap eden ilâçlarını Halkevi Köycülük şubesinin “sağlık yardım” çantasın- dan ve parasız olarak vermiştir. Köylüler ile, sağlık, ziraat, kültür bakımlarından faydalı konuşmalar ya- pılmış, rejimin köylüye ve köy kal- daha ihtiyacı gösterirler... Çünkü, çukur ve düz yerlere verilen — su olduğu yerde toprak tarafından kolayca çekilir ve geç kaybolur. Buna karşı; umumi tesviyeden — yüksek, meyilli veya tepe şeklindeki bahçelere verilen su toprağa geçme- den önce alçak kısımlara doğru aka- — rak kaybolur. Böylece sulama işi de Te FĞ ı int yap olur. Daha fazla meyilli yerlerde su ftoprağa geçtikten sonra dahi meyli takip ederek çukurluklara akmıya mecbur kalır. Buralarda su sık ve © yavaş olarak verilir ki bu usule (sin- dire sulama) denilir. —- Bundan başka meyilli ve kümbet yerlerde suyun mühim bir kısmı te- bahhur yoliyle daha çabuk kaybo- ur. Alınacak netice; düz bahçeleri normal sulamak icap ettiğine göre çukuür olanlara normalden az, tüm- seklere de normalden çok su vermek lâzımgeldiğidir. — Buühneticeden kendi kendine çı- — kanbir hisse de parter tesviyelerinin su vaziyeti ile münasebetli olarak — kurulması lüzumudur. Bir çok bahçelerimizde uğraşıla- rak bilhassa kümbet şekline sokul- muş parterlere sıkca rastlamakta- yız.. — Böyle parterler her ne kadar zen- Di klerle ö Si S N C olsalar da tabii güzellikten uzak kalırlar, Bundan başka; biraz evel aldığı- — miz neticeye göre böyle parterler ettirdikleri gibi ları da imkâ dır.. Bundan böyle çiçek parterleri- ç_pk su sarfını icap verdiği ehemiyet v,e Halk- evlilerinin kendilerine yapacağı fay - dalı hizmetler anlatılmıştır. Bütün bu izahlar beraber götürülen tablolar üzerinde ve mukayeseli olarak yapıl- mıştır. Kadın üyeler, köy kadınlariyle her bakımdan çok faydalı ve entere- san görüşmeler yapmışlar ev ve kadın işlerini tetkik etmişler ve bu arada hususiyeti olan işleri not etmişlerdir. Okur yazar köylüye, okuma odala- rına ve okullara köycülük şubesinin köylü için bastırdığı muhtelif mevzu- lardaki broşürlerden dağıtılmıştır. Köylünün dilekleri dinlenmiş ve şehirde kovalanacak işleri not edil- miştir. Neticeleri köylüye bildirile- cektir. Köylümüz bu ziyaretten çok sevinç duymuş halkevlileri samimi bir surette uğurlamşlardır. Finans bakanı İstanbul'a gitti Finans Bakanı B. Fuad Ağralı A- nadolu ekspresine bağlanan hususi bir vagonla dün akşam İstanbula ha- reket etmiş ve garda bakanlık ileri gelenleri ve dostları tarafından uğur- lanmıştır. TP “İzmir'in türistik yolları İzmir valisinin beyanatı İzmir, (Husüsi) — İzmir yollarının asfaltlanması hakkındaki turistik yol- lar kanunu etrafında İzmir valisi şu beyanatta bulunmuştur: “— Turistik yollar kanununun vi- lâyetimize, hattâ bütün Ege bölgesine menfaat temin edeceğinde şüphemiz yoktur. Bu kanunun bize temin edece- ği varidat hesabımıza göre yılda ya- rım milyon liraya doğru olacaktır. Turistik yollar evelce tesbit edil- miş olmakla beraber umumi meclis ka- rarına da iktiran etmesi lâzım gele- cektir. Bu itibarla kanunun tebliğin- den sonra-umumi meclis toplanmak icap ederse salâhiyetimize dayanarak onu da yapacağız. Şimdi bu yolların etütlerini ve he- saplarını hazırlamak için fen heyetle- rine vazifeyi tevdi etmek üzere bir,ke- şif münakasası üzerinde çalışıyoruz. Yollar ilk elde, ilk ağızda İzmir'in şe- hir civarında bulunan kısımlarından başlıyacaktır. Birinci plânda Bostanlı - Ağamem- nun (Körfez içini tâkiben) ve Buca, Bornova kollarını ve hava yolları tay- yare meydanını İzmir'e bağlıyacak Cumaovası kısmı, ikinci plânda İzmir- Efes - Kuşadası'nı, sonra İzmir - Ber- gama, İzmir - Çeşme, Kuşçuburnu - Bayındır - Ödemiş ve Halkapınar yay- lasından geçerek Gölcük'ten Sarta doğru inecektir, İzmir - Bergama yo- lunun Kozak ve Akropol'a çıkarılma- sı ve Subaşı ile Tire ve Çatal kısmı- nın da Bayındır'dan geçecek doğru hatta asfalt olarak birleştirilmesi da- hi mutasavverdir. Bunlar vilâyet makamının encümen âzasile mutabık kalarak tesbit ettiği tekliftir. İnciraltı plâjı İnciraltı plâjının plânı Nafra Vekâ- letinden gelmiştir. Hesapları yapıl- maktadır, Birkaç güne kadar formali- teleri ikmal edilerek işe başlatılacak - tır. Mütekâmil bir eser halinde yüksele- cek olan bu plâja, ayrıca Ağ 1 Demir ve çelik - fabrikalarına verilen muafiyetler Birinci beş yıllık sanayileşme prog- esaslı maddelerinden birini de demir veçelik fabrikalarının kurul- ması teşkil etmektedir, Bu büyük iş Sümerbank'a verilmiştir. Sümerbank fabrikalardan bir kısmının inşasını son safhalarına getirmiş bulunmaktadır. Karabük fabrikasının bitme tarihi günden güne kısalmaktadır. Yi Ancak, böyle muazzam bir teşeb- büsten beklenen randımanın fedakâr- lıkların nisbeti de göz önünde tutul- mak lâzımdır. Teşebbüsten beklenen randımanın alınabilmesi için bu husus- ta devletin de yeni bazı fedakârlıklar altına girmesi zaruri görülmüş ve bu maksatla kurulacak demir ve çelik fab- rikalarının haiz olacakları muafiyet- ler hakkında bir kanun hazırlanmış- tır. Birkaç gün evel Kamutayın kabul etmiş olduğu bu kanun ile devletin ü- zerine aldığı bazı feadkârlıklarla fabri- kaların çal mühim nisb ko - laylaştırılmış olmaktadır. Kanunun bahşettiği belli başlı mua- fiyet fabrikaların ihtiyacı olan ham- maddelerin tenzilâtlı bir nakil tarifesi- ne tâbi tutulmasıdır. Teşviki sanayi kanunlarının tesbit ettiği muafiyetler- den, diğer sanayi müesseseleri gibi is - tifade edecek olan demir ve çelik fab- rikaları için yeni kanunla kabul edil - miş olan muafiyetler şöyle sıralanabi - lir, Memleketin her tarafında bu fabri- kaların ihtiyacı için yaprlacak her tür- lü bina, iskele, rihtiım ve her nevi tesi- sat için devlete aid araziden lüzumu kadar meccanen verilecektir. Teşviki sanayi kanununün bmer-maddesinde sayılan muafiyetler demir ve çelik fab- rikalarının yeraltı boru ve kanallarına da teşmil edilecektir. Bankası lunmaktadır. Hükümet, büyük bir ehemiyet verdiği ve bol istihsal için en esaslı dâva olarak ele aldığı su işlerini Ziraat Bankasına, şu se- beblerle bırakmıştı: “Memleketin muhtelif yerlerinde yapılacak su işleri 1937-1941 senele- rinde (31) milyon liraya kadar sarfi- yat icrasına 3132 sayılı kanunla me- zuniyet verilmiş ve bu işlerden dola- yı 1937 senesinde yapılacak tediyatı karşılamak üzere 3194 sayjılı kanunla 4.250.000 lira tahsis edilmişti. Bu defa Türkiye Cumhuriyeti Zi- raat Bankası tarafından hükümete müracaat edilerek 3132 sayılı kanun- da sayılan su işlerinin, bu kanundan sonra çıkan 3202 sayılı Türkiye cum- huriyeti Ziraat Bankası kanununun 19 ncu maddesiyle bankanın iştigal mevzuları arasına alınmış olmasına istinaden, su programının tahakkuk ettirilmesi işinin Bankaya verilmesi teklif edilmiştir. Bu teklif bilhassa finansman işinin büdce imkânlariyle mukayyed kalmaması noktasından su programının daha kısa bir zamanda tahakkukunu kolaylaştıracağı cihetle hükümetçe memnuniyetle kabul edil- miştir. Ancak, esasen bir kısmı ihale edil- miş olan bu işlerin ikmali için, Ban- kanın ayrıca teşkilât yapmasına ma- Bü);üklsu işİerini Ziraat Yeni kanun yürürlüğe girdi £ Hükümetin büyük su işlerini başarmak için ayırdığı 31 milyon tsile lira ile yapılacak su işlerinin Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Banka* bit sınca yerine getirilmesi hakkındaki kanun yürürlüğe girmiş bu yapacak (: VU ek | Arşıt ne göre inşaat hitam bularak işleti, « H, ye açılacak olan sulamaların sulafil, yar ücretlerine aid tarifler, Nafıa, Mâllinla ye ve Ziraat vekâletleri tarafınd&b » ( müştereken tesbit ve İcra Vekillel y., heyetinin tasdikiyle tatbik mevkiifil) < konulacaktır. ği » işen ya Bu târifeye göre Nafıa Vekâl işletme idaresince tanzim ve Maliji Vekâletine verilecek cedvellere göfüyetir sulama ücretleri bu vekâlet tarafiffik bu dan tahsili emval kanununun hüalya' kümlerine göre tahsil ve hususi bif.zime hesaba kaydolunacaktır. Ş1 — İ z . agilffer Toplanan sulama ücretleri varid d| büdcesinde sulama varidatı namiyl! açılacak bir fasla varidat ve Naf Vekâleti büdcesinde açılacak husus B'öp bir fasla da tahsisat kaydolunacaktıil | Tesislerin işletilmesi, daimt bakımif tamir ve genişletilmesi gibi işlere af masraflar bu paradan ödendikten sori” ra geri kalan kısmı, Türkiye Cumhü riyeti Ziraat Bankasınca açılacak kr€ dinin itfasına tahsis edilecektir. liyet| Bu bakiye, kredinin itfasını temilli etmediği takdirde bankaya her sef vuku bulacak tediye mikdarı, ve b! tediyenin şekli Maliye Vekâletiyli banka arasında ayrıca tesbit oluna'ğ caktır. Ancak her sene bu kredil ödemek üzere ayrıca maliye büdcesin hal kalmamak ve teknik el lar bulmakta çekehileceği müşkülâtı ber- taraf etmek için 3132 sayılı kanunda yazılı su işlerinden her birinin keşif ve projelerinin hazırlanması ve ihale- siyle Tewsilüm tarihine kadar fenni bakımdan idare ve —-rakebesinin Nafıa Vekâletince yıpxlmaı_ı 've hdti Demir ve çelik fabr riçten getireceği ve dahilden tedarik e- deceği makine ve aksamı ile, iptidat maddeler, işletme, — inşaat, ıslahat ve tamirat malzeme ve her nevi iş- letme ve nakliye vasitalariyle memle- ketin muhtelif taraflarına sevkoluna - cak mamül maddeler demiryolu nakli- yatı hariç o!mık ÖMâzere diğer devlet suyu ile birleştirerek bir otel de ilâve etmek mümkün olacaktır. Orada bu- lunan su memnuniyete değer derece- dedir. En kısır mevsim olan ağustos ayında suyun son kontrolünü yaptık- tan sonra kati kararımızı vereceğiz. Hedefimiz plâjla sıcak banyoyu aynı yerde birleştirmektir.,, Savaş sakatlarına verilecek ikramiyeler Milli Müdafaa Bakanlığı her yıl olduğu gibi bu 1938 finans yılında da savaş sakatlariyle şehid öksüzleri- ne aid ikramiye nisbetlerini tesbit et- miştir. İkramiyeler önümüzdeki gün- lerde Finans Bakanlığı muntazam borçlar umum müdürlüğü tarafından savaş sakatlariyle, şehid öksüzlerinin bulunduğu yerlerin Ziraat Bankaları- na gönderilecektir. Bu yıl savaş sa- katlariyle şehid öksüzlerine isabet e- den para mikdarlarını yazıyoruz: Birinci derecede malül subaylara 204,50 lira, erlere 102.25 lira, ikinci derecede malül subaylara 184,05 lira, erlere 81.80 lira, üçüncü derecede ma- lâl subaylara 143.15 lira, erlere 61,35 nakliye iyle liman, rıhtım ve iskelelerinden /o 50 tenzilâtlı tarifeye tâbi tutulacaktır, f Deyvlet demir yollarında kömür, de- mir madeni cevheri, mamül demir ve bu fabrikaların ihtiyacı olan diğer bil- umumi tesis ve işletme malzemesi nak- liyatında tatbik edilecek tarifeler Na- fia ve İktisad Vekâletleri arasında ka- rarlaştırılacaktır. Diğer taraftan Sümer Bank tara - fından kurulacak demir ve çelik fab - rikalarının Sümer Bank namına tapu- ya tescili veya bunların banka ile alâ- kası bulunmıyan bir devlet müessese- sine devri leleri bütün resiml. den müstesna tutulacaklardır. Fabri kaların ileride iktisab edeceği gayri menküllerin tescillerinde de damğa resmi ve tapu harç ve kaydiyesi alın - mıyacaktır. ikal ha- | lümd sonra işletmi bankaya bırakılması muvafık görül - müştür. İ Bu suretle su işleri bankaca finan- se edilecek, bu işlerden ikmal edilen- ler işletilmek üzere bankaya devredil- lerek hasılâtı bankanın temin ettiği krediyi itfaya tahsis edilecek ve kre- di tamamen itfa edildikten sonra te- sisat hükü intikal edecekti Hasrlâtın krediyi itfaya müsaid ol- maması halinde itfa şekli ayrıca tes- bit edilecektir. Bankanın su işlerini ikmal için açacağı kredinin, mevc.ud sermayesile temin edebileceği mik- dardan fazlasını karşılamak üzere, gene 3202 sayılı Türkiye Cumhuriye- ti Ziraat Bankası kanununun 22 inci maddesinin 4 numaralı fıkrasiyle ve- rilen salâhiyete müsteniden tahvil çıkarmağa lüzum görüldüğü takdir-. de bunlara hazinece kefalet edilmesi de faydalı görülmüştür.., Kanun nasıl tatbik edilecek? Bu kanunun hükümlerine göre, muhtelif su işleri için 3132 sayılr ka- nunla sarfına izin verilen 31 milyon liradan şimdiye kadar sarfedilmiyen ren Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Ban- kası tarafından açılacak kredi ile te- min olunacaktır. Bu 31 milyon İira- dan şimdiye kadar sarfedilmiyen kıs- ma tekabül ed ikdarda banka Hra, dördüncü derecede malül subay- lara 122,70 lira, erlere 40.90 lira, be- şinci derecede malül subaylara 102.25 lira, erlere 20.45 lira, altıncı derecede malül subaylara 81.80 lira, erlere 20,25 lira, şehid öksüzlerine de 19.81 lira. k mi tarafından çıkarılacak tahvillerin it- fasıma, kuponlarının tediyesine kefa- let etmeye Maliye Vekili mezun ol- maktadır. Ancak bankanın bir sene içinde Ççıkaracağı tahvil 7 milyonu geçemiyecektir. 3132 numaralr kanunun hükümleri- W[mç)w Kedilere, farelere dair! İstanbul'da kedilere karşı müca- dele açılması, şehirde kedi mevcu- dunun bu sebeble azalması yü- zünden farelerin arttığı haber veri- liyor. Bu hâdise karşısında, yakasında bir kedi rozeti taşıyan ve bazı nin kümbet halinde kurul suyun çok kıymetli olduğu Anka- — lüzumu pek ehemiyetlidir. YA Uluçam Bir çoban diğer bir çobanı öldürdü | Baliıkesir, (Husüsi) — Uçpınar kö- ünde 17 yaşında Numan adında bir ” çoban 16 yaşında İsmail adında bir — çobanla kavga etmişler, İsmail şehir- len aldığı tabanca ile Numanı kafa- »sından yaralamıştır. Yaralı hastaha - 'neye götürülürken yolda ölmüş, katil kardeş Jocukları idi. > me lara yazdığı fantezilere im- za yerine bir kedi resmi atan gaze- teci arkadaşımız Mehmet Selim' de kalemini bir mızrak gibi, bir süngü * gibi eline almıştır. Öyle anlaşılıyor ki kedi düşman- lığı, neticede bir fare dostluğu ha- line gelmiştir. Acaba Amerika'da olduğu gibi bizde de bir “kedi se- venler cemiyeti” ve buna rakip bir “fare sevenler cemiyeti” kurulacak mıdır.? Ti Otelcilerin şikâyeti ! İstanbul'daki otelciler cemiyeti belediyeye müracaat ederek Sir- keci otellerinin civarındaki pislik- ten şikâyet etmişler. Belki haklı- dırlar ve haklı iseler elbette bele- diye bu şikâyeti dinliyecek, gere- ken tedbirleri alacaktır. Fakat bir de o civar dile gelse, acaba, onun da şikâyet edeceği bir takım pislikler bulunamaz mı? bağlı dakfilolar ! Gözü Geçenlerde Fransa'da daktilo- ların gözlerini bağlıyarak bir mü- sabaka yapmışlar; kendilerine u- zun bir mektup dikte etmişler. Bu usul moda ve âdet olursa ne olur? İhtimal ki bazı büro şefleri, gözleri siyah bir örtü ile bağlı daktilolar çalış kta bir zevk, bir mana bulmıyacaklardır. İşin daha kötüsü var: Daktilo- ların gözleri bağlanması onların şeflerini büsbütün açık gözlülüğe sevkederse... Korkulacak taraf budur! Versay'ın aynalı salonu ! Amerikalrdlar Holivud'da Ver- say saraymın meşhur aynalı salo- nunu yaptırıyorlarmış. Avrupa'- daki umumi harbın bir çok safha- ları Amerika'da filme çekildiğine göre o harbı sona erdiren meşhur a & . | . 3 y*h dc orada yapılması yakışıksız gelmi- yor. Fakat o aynalı salonu pek u- ğursuz bir yer sayan almanlar, sa- kımn, bu yüzden amerikan filmleri- muş ki : — Keşki mahkemeye vermesey- dik! Çünkü bu kadm hâkimleri, ikatları da büyüliyecektir! Bir büyücü kadının, mahkemeye verilmesi doğru bir şey ama, mah- kemeye verilecek bir şey daha vardır ki o da büyüye inanan ve büyücü kadınlarda büyük bir kud- ret var sanan bu geri, bu cahil zih- niyettir. Kabak çekirdeğinden milyon! Selânik'te sokaklarda kabak çe- kirdeği satarak geçinen ve herkes tarafından hem ihtiyar, hem de yoksul olduğu için merhametle le gören ihtiyar bir yahu- ne boykotaj ilân etmesinler! Büyücü ve büyü ! Bir kadıma büyü yaptıran biri genç, biri orta yaşlı iki kadın, bu vermişler. Bu tuhaf muhakemeyi tâkip eden bir muhbir anlatıyor. Genç kadın, orta yaşlıya diyor- di, İzrael Levi, geçenlerde hasta- kısmı, 1938 mali yılr başından itiba - | ki k mikdar üç milyon lirayı geç miyecektir. İzmit £ CEZAd evinde: İzmit, (Hususi) — Şehrimiz hap hanesi tam bir kültür ve sanat faaliye* tine sahne olmaktadır, Burada suç iş” lemiş ve mahküm olmuş daşlardı insanlık, benlik duygularını inkişaf ve ıslah ettiren tedbirler alınmakta vt © filiyat üzerinde yürünerek, iyi neti” * celer elde edilmektdir. | İzmit ceza evinde bu gün 400 mal ,, Evvelâ burada hiç okuyup yazm bilmiyen 54 kişiye ders verilmiş v* bunlar yeni harflerimizi etraflı bir şe- & kilde öğrenmişler, ayni da he-i sab bilgilerini de artırmışlardır. Bunların imtihanları törenle yapı dı. Ömürlerinde hiç okumamış ve ya mamış yaşlı mahkümların imtihan ve rişleri çok enteresandı. Hemen hepsi sorulan suallere iyi cevablar veriyor- lardı. Bunların içinde yalnız üçü za- yıf, diğerleri iyi ,pey iyi not aldılar. İkinci tedris yılı başlarken, taril coğrafya, yurd bilgisi, medeni de! ler de öğretilecektir. Bunların okum isteği ev arzusu o kadar geniş ki, ha pisane bir mekteb manzarası g p mektedir. Marangozluk, kunduracılık, terzis lik, sobacılık, dokumacılık gibi sanat“ lar şube şube ve kısım, kısım ayrılmış; ? çocuk oyuncakları imal eden yerler, mozayik, ve güzel sanatlara aid kol- lar teşekkül etmiştir. Dün hava yine sıcak geçti Dün şehrimizde hava umumiyetle b çok bulutlu, öğleyin yağmurla geçmiş: p rüzgâr şimal ve batı istikametlerin” den mütehavvil olarak saniyede ef | çok beş metre kadar hızla esmiştir. En düşük 1sı 20, en yüksek 1sı dâ gölgede 33 derece olarak kaydedil* miştir. Yurdda Trakya, Kocaeli, Eg€ (d bölgelerinde hava açık, cenup Anado” 4 lusunda bulutlu, Urfa, doğu ve cenu - bun doğüu kısmile Karadeniz kıyıların” d da çok bulutlu ve mevzil yağışlıdır. B 24 saat içinde yurdun orta ve şark | cihetlerideki yağışların metre mü” 4 bk bıraktıkları su miktarı Si- — nede ölmüş. Bu ihtiyar, y ve merhamete şayan satıcının vasi- yetnamesinde yazılı serveti ne imiş, biliyor musunuz? Tam 6 milyon drahmi ! Çekirdek çekirdek satış yapa- rak bu kadar servet toplıyabil- mek de öyle her yiğitin harcı sa- yılmamak gerek ! vas'ta 9, Erzurumda 8, Kayseri'de Ö Eskişehirde 3 kilogramdr. Ankara'daki yağış yarım kilogram” dan daha azdır. İ E Yurtta en yüksek ısılar Trabzon'd? 25, Konya'da 29, Adana ve eskişehir” de 30, Kocaeli'de 31, İzmir'de 33, Bar lıkesirde 35, Bodrum'da 36, Edirnedt 38 derecedir,