sa Ü araşa. — — E e L Pazarlesi SONKANUN Telgraf: Ulus 1938 - 19 uncu yzl - No. 5916 5 KURUŞ Başmukarrir HAKUNAAKALAK DU Istanbulda et 10 Türk hâmillerine temin edilen menfaat nedir ? raz tahvillerinin 1938 ikramiyeli tah- k borcu tahvillerinin de dahili 1918 dahili istikı villeriyle ve 1933 türl tikraz tahvilleriyle değiştiril osmanlı borçlarına, kanunun temin ettiği hizmetlere layısiyle, B rinde yapılan ve yeni umumi bir bakış. Kamutay geçen günkü toplantısın. da 1918 dahili istikraz tahvillerinin 1038 ikramiyeli tahvilleriyle ve 1933 türk borcu tahvillerinin de dahili is- tikraz tahvilleriyle — değiştirilmesi hakkında Maliye Vekiline meruniyet veren bir kanun kabul etmiştir. Bir taraftan türk hamillerini za- rardan korumak, diğer taraftan dev- Tet tahvili piyasasına tam bir nizam vermek için alıman bu çok yerinde tedbirleri tahlile girişmeden evel, bu kanunla ' ismi ortadan kaldırılan e- ki osmanlı imparatorluğu borçlarının bir hulâsasını yapmak faydalı - olur. Çünkü bu suretle yeni kanunun türk hamilleri ve Türkiye maliyesi lehin- de temin ettiği menfaatler daha a- Çık bir surette meydana çıkmış ola- caktır. Osmanlı imparatorluğu, — istikrar yapınsga 1334 sencsinae — Daşlamıştır. bütün imparatorluk devrinde yapılan İstikrazlar tamamiyle hari: An- cak 1918 senesinde dahilf bir istikraz yapılmıştır. Osmanlı imparatorluğu borçları- nın en göze çarpan vasfı, bunların hepsinin, büdce açığını kapamak, âdi hizmetleri karşılamak, saray israfla- rına kullanmak, hattâ borç faizlerini ödemek gibi tamamiyle, Bemere vermiyen İşlere tahsis edilmesi- dir. Bu İstikrazın çok kolay para temin eden bir vasıta olduğunu sanan im- paratorluk, bu suretle borçlandıkça, tekrar borçlanmak zaruretini duymuş, borcun ne ağır bir yük olduğunu an- lıyamamış, borçlar çığ gibi biribiri üzerine yığılmış, memleketi ardıardı- fa birçok kayıdlar altına sokmuş, mül- him vazidat menbaların: ecnebi ala. caklıları temsil eden yabancı bir ida- renin, Düyunu Umumiyenin - eline teslim etmiş, borçlarının hiç birisini memleket istihsalinde, mik N ekonomide kullanmamış, para mu- kabilinde mali istiklâlini mübadele etmişti. Nihayet imparatorluk yıkıldığı za- man ortada 161 milyon altın Jliralık bir borç kalmış ve bu kötü mirastan Lezan muahedesine göre Türkiyeye 107.528.461 altın türk liralık bir hisse düşmüştü. Cumhuriyet idaresi bu börç mirası ürerinde alacaklılarla Üç anlaşma yapınış ve mühim faydalar temin etmiştir. Bunların birincisi 1928 anlaşmasıdır. 1928 de, Lozan muahedesine göre Türkiyeye isabet eden borçların ödeme tarar tesbit e- dilmişti. Bu mühim borç mirası üzerinde çumhuriyet idaresi, alacaklıları ile yaptığı üç anlaşma eğer Lozan mua- hedenamesi ile tesbit edilen borçlar ilk mukavelenamelerin koyduğu esas- Jara göre ödenmiş olsaydı;. hüküme- tin her sene yalnız faiz ve itfa karşı- lığı olarak 5:300000 altın Jiralık bir öderesi ve buna ayrıca kon- ımt ve diğer servis mat- raflarını da eklemesi icab edecek ve bu taksitler böylece 91 sene sürüp gİ- decekti. 1928 mukavelenamesi, borcun işiklik yapmamak- mikdarında bir deği n la beraber, yıllık taksitleri kayde de- ger bir mikdarda indirmiş, ve taksi mikdarlarını şu süretle tesbit etmiş- 1.600.000, bunu tir: Tlk iki sene İl taksit sey tahsisat! takib eden beş sene için 2.000.000, da- hâ sonraki altı sene için 2-380.000 ve için bundan sonra gelen beş sene 2.780.000 altın türk lirası taksit ve lecek ve borcun tamamiyle ödenmeti- (Sonu 6. 1incı sayfada) TELEFİ Yazı İş, Müdürü Ulus basrmevi Çankırı Caddesi: Ankara * Ankara 'ÖN 1063 1062 1061 lmesi hakkındaki kanun - do- bu hususta cumhuriyet dev- | GÜNDELİK |Mahalli idareler bankusıi Beş senclik programlar, genç Tür- kiye'yi basit bir ziraat ve hammadde memleketi olmaktan çıkararak, müsta- kil memleketlerin bariz vasfı ve — istil lüllerinin başlıca şartı olan endüstri, zi- | raat ve finans istiklâline kavuştura dursun, yeni hamleler, memleketin di- ğer türlü ihtiyaçlarına cevab vermek üzere biribirini takib etmektedir. Bunlardan bir tanesi de yurdun ma- halli imar işlerinin bir nizam altına çen yüzyılın ekonomika - historik şart- larma ve İmkânlarına görecereyan et- miştir. vrupası, endüstri ve - fi- mansı kendi elinde santralize etmek sa- yesinde, kıtanın bu parçasına dahil memleketlere, kazancı, sermayeyi ve altını fasılasız bir surette akıtmağa mu- vaffak olmuştu. Elbette ki, kârlı çalı- şan bu milli ekonomilerin nibayet bün- yelerine dahil bulunan belediyeler, ke- za kârlı çalışacaklar ve umumi refah ve umran çerçevesinin diledikleri gibi ve süratle, şehirlerini ve civarları- n imar edeceklerdi. Türkiye milli ekonomisinin inkişaf retiyle zenginleşen bir memleket değil, | çalışmalarını nizam altına almak, pi |laştırmak, rasyonelleştirmek ve milli pazara istinad etmek mecburiyetinde olan bir memlekettir. ge İmparatorluğun fakir olarak - tığı bu milli pazarın elbette ki beledi- yeleri de fakir olacaktı. Binacnaleyh, liberal manâsında bir belediyecilik ve mahatli idarelerin başaracakları işleri #gelişi güzel” kaidesine bırakmak, doğ- ru olamazdı. İç Bakanımız Şükrü Kaya, bunu ilk adımda anladığı içindir. ki, belediyelerin bazı varidatlarını bir ban- kanın elinde toplamak ve belli başlı belediye işlerini merkezin mürakabe ve | tasvibine bağlıyarak bu bankaya finan- »e ettirmek “yolunu tercih etti. Banka ve merkezi kontrol sayesinde, bugüne kadar birçok büyük su işlerini, clıifı,i santrallarını, kanalizasyon meseleleri - ni renlize etmek kabil olmuştur. Bugün, bu ilk müsbet hamleye bir alınmasıdır. Garb Avrupasında bu, ge- | ikincisi inzimam etmek üzeredir. Bele- :(Iıyzı:: “Bankası, “ Mahalli ” İdareler Bankası ” adını alacak, devlet merke- zinde bir “merkezi teknik büro” kuru- lacak, ve mahalli imar hamleleri, bu su- retle hem nizam altına alınmış hem de kuvvetli ve münhasıran bu gaye ile ça- Tışan bir kredi mücssesesi ile takviye edilmiş olacaktır. Bu süretle, bir yan - dan maballi imar meselelerinin ihtısas elemanları tarafından iyice tetkik edil. mesi bir yandan da bu meseleleri başa- racak kadar kudretli bir kredi cihazının işlemesi temin edilmiş oluyor. Milli ekonominin tmamı, program- lara ve plânlara rabtedilmiş bulunur- ken, belediye işlerimiz il mahalli ida- reler tarafından başarılmaları lüzım davâların eski usul ve gelişi güzel de- vam etmeleri doğru olamaz ve ıuı.lı enerji ve para israfı ile neticelenebilir- &. Birçok zevksizlikler ve yarım tec- rübeler de ayrıca zarar hanesine yazıl- mak şartiyle, fakat bugün ı.ı;:ımıı | olan kanun projesi Kamutaydan geçer ve tatbikatına başlanırsa, Türkiye, kendine has muntazam caktır. den bir tanesini daha realize etmiş ola- | DIMIZ ANDIMIZDIRM Et fiatlarını ucuzlatmak için İktısad Vekâletinde Başbakanımız B. Celâl Bayar'ın Başkanlığında yapılan toplantıda bulunanlar Fransız meclis reisi B. Heryo Fransada buhran bilmedi, | Bonne kabineyi kuramadı | Kabineye Blum memur edildi ( Yazısı 3. üncü sayfamızdadır ) Dün Dikmen sırtları kayakçılarla dolmuştu. Resmimiz Yakında : Bir amerikan muharririnin Japonya- da yaptığı hatikelâde bir röportajı neşredeceğiz. Bu yazıyı da “Avrups ve Amerika'nın 400 milyonluk müş- büyük yapacağız Celâl Bayar hükümetinin ana mese- le olarak ele aldığı “hayatı ucuzlat- mak” davdamın bir safhası dün tahak- kuk etmiştir. Bir matt 1938 den İtiba- ven İstanbul halkına eti, şimdiki fiattan on kuruş eksiğine yiyeceğini müjdele - riz. Vatandaşların hayat şartlarını u- cuzlatmak, kolaylaştırmak ve ilk ağız- da onların sağlığını korumak için gıda maddelerinin ucuzluğunu temin etmeği düşünen hükümet dün alâkadarların da iştirük ettiği bir toplântıda eti on ku- terisi Çin” ismindeki röportaj kadar bir alâka ile okuyacaksınız. UCUZLATMAKARARI kuru Celâl Bayarın mühim bir müjdesi Gıda maddelerini birer birer ele alarak ucuzlafacağız Bqnun için her fedakârlığı Istanbulda dördüncü vakıf ha nında borsanın bulunduğu köşe Ankara ruş indirmiş, ve milletin bir şükranını daha kazanmıştır. Şuraşma dikkat etmek İâzımdır ki, ikümet bu kararı alırken, birçok alâ- kadarların, komüsyoncuların, toptaner (Somu 2 inci sayfada) ET FİATLARI NASIL ÜCÜUZLADI Dün yapılan toplantıda elde edilen neticeler 10 kuruşluk ucuzlatmanın 3,40 kuruşu esnafın 6.60 kuruşu resmi dairelerindir Istanbulda et fiatlarını indirmek için lâzımgelen tedbirleri beraberce düşünmek üzere davet edilmiş olan e':lıeb kıınıııyv:ıeu: ları, toptancılar ve perakendecileri temsil eden 27 tüccarın iştira- kiyle dün İktisad Vekâletinde bir toplüntü yapılmaştır. kamiz Bu toplantıya, Başbakan B. Celâl Bayar riyaset etmiş, top- lantıda Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri B. Şükrü Kaya, Iktısad Vekili ve Ziraat Vekâle- ti Vekili B. Şakir Kesebir, Eko- nomi Bakanlığı Müsteşarı B. Fa- il_ı Kurdoğlu, Vekâlet teftiş heye- ti reisi B. Hüsnü Yaman, Tarife- (Sonu 8. inci sayfada) eee Kamutayın kış tatili Kamutayın bugün kış tatiline başla- mak hususunda bir karar alması muh- temeldir. Bugünkü kamutay - toplantı- sında Halk bankası sermaye projesi de görüşülecektir. Bu hususta tafsilât ikinci sayfamızdadır. kayakçılardan bir grupu xösteriyor. borsası Bankalar caddesinde bir bina yapılacak Bir nisanda faaliyete başlıyacak 0« lan Ankara borsası için, Emlâk Banka- sımın kendi binası yapılmadan evvel iş- gal etmekte olduğu binanın kiralanma- S1 muhtemeldir. Memurlar kooperati « finin karşısında olan bu binada, hâlen Sümerbankırı bazı büroları çalışmaktar dır. Haber — aldığımıza — göre, — bor sa için bankalar caddesinde yeni bir bi- na yaptırılacaktır. İnşaatın bahara doğe ru başlaması ihtimali vardır. (Sonu 2 inci sayfada) Fıkra Kışla mı, yuva mı? Türkiyede memur ve işçi evleri yap- tırmak henüz mesele olmuştur. Halbuki bu, garb şebirciliğinin en ceki davâlarından biridir. Müşterek apartıe manlar mr, seyrek, ayrı veya müşterek tipde, yahud, bitişik grup evler mi, hangisine karar vermek lâzımgeldiği ni başkalarının tecrübelerini kendi âdet ve ihtiyaçlarımızla - karşılaştıra- rak bulacağız. Bir defa bekârlar için mesele yok« tür: memur - veya işçi olsunlar, onlar toplu ve ucuz kira ile oturacaklardır. | Aileli memurlara gelince, birim fikrimiz kışla sistemi yerine yüe va sisteminde karar kılıyor. Bitişik grüp evler, fakat her ada ayar tipte, ve her ev arkasında bahçeli, yahud, daha pahalıca olanlar için bahçeler içinde münferid evler, ancak mutlaka evve mülk! Bir çok memleketler böyle yapmışlar, ilkden kışla-meskene lerin azametine hayran olanlar da ni« hayet yuva esasına dönmüşlerdir. Ma- dr olan bir ev, bakacağı bir bahçe, aile- nin vatan içinde daha fazla kökleşme sine yardım etmektedir. W Ya memur başka yere giderse ? | Fakat esasen, meselâ Ankarada bir kaç bin mesken, ikemet buhranını köküne | den gidermiş olucak, Ankara'dan baş- ka yere giden memurun, artık İstan buldan başka yere giden memurdan farkı kalmıyacaktır. İtalyada memur - lar bu suretle almış oldukları kiradan, evvelâ, devlete borç hisselerini ver« mekte ve ellerine geçen fazlanın da yarısını gene boroa yatırmaktadır- dar, — Fatay