Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
KNŞ Tarih kurumu nasıl çalışıyor? Kurumun başardığı işler hakkında okunan rapor Başı 1. inci sayfada kutulan tarih kitabları tarihi hakikatla- ra uygun değildi. Bu vaziyet devam e- demezdi, kurum birinci vazife olarak li. seler için bir tarih serisi hazırlamağı dü- şündü ve bunu yaptı. Bu kitablar 1932 genesinde Pariste toplanan beynelmilel tarih tedrisatı kongresinde büyük bir takdir ve alâka ile karşılandı. Orta ve ilk mektebler için dahi aynı süretle bi - rer serisi hazırlandı. Böylece Türkiye cumhuriyeti mekteblerinde tarih tedri- satına ilmin icabatına ve takikata uygun bir istil vermek imkânı hasıl oldu. Türk tarihinin ana hatları kitabının hazırlanması Mekteblerde okutulan tarih kitabla- yında Türk Tarih tezini bütün memba- ları, belgeleri ile tevsik etmek pedagoji bakımından uygun görülmedi. Ancak türk tarih öğretmenlerine ve münevver- lerine ve dünya ilim âlemine türk tezi- ni dayandığı ilmi belgelerle bir arada ifa- de etmek lüzumunu göz önünde bulun- duran kurumumuz bu maksatla “ Türk 'TTarihinin ana hatları,, adı ile büyük bir eser hazırlamağa karar verdi. Bu çalışmalar bugün oldukça ilerle- miştir: Neşriyat işleri &. - Ana hatları kitabı için hazırla- nan müsvetteler arasında çok istiladeli eserler vardır. Bunların basılması için her taraftan vuku bulan müracaat üzeri- ne kurumumuz bu tetkiklerden bir kül teşkil edenleri bastırmaktadır. Bu eser- lerin basılması bittikçe alâka gösteren- lere sunulacağı şüphesizdir. Şimdiye kadar basılanlar şunlardır: 1 — Profesör Şemsettin Günaltay: Yakın şark, 2 — Profesör İsmail Hakkı Uzunçar- şilr: Anadolü beylikleri, 3 — Profesör Yusuf Akçora: Osman- h devletinin dağılma devri, 4 — Profesör Sadri Maksudi: 3sya Türk devletleri, 5 — Prof, Yusuf Ziya Özer: Eski Mısır. b. - Türk tarihine kaynak teşkil eden eserlerin tabı ve tercümesi. Ecnebi dili ile yazılmış türk tarihi kaynaklarının dilimize çevrilmesi ve na. dir nüshalr eserlerin faksimile olarak ba- sılmasına büyük bir ehemiyet veren kü. r bu işi lere taksim etmek üzere çalışma programımna ithal etmiştir. Simdiye tadar: 1. — Ebureyhanı Biruninin: Malel- hint. 2. — Profesör Gelb'in Eti hiyero- pifleri, 3. — Biruninin Tahdidülnihayetül- mesakin, /4. — Başkiryafın; Rusya türkleri- nin güzel sanatlar kültürü, 5. — Zeity Fenençin türk tarihini alâkadar eden muhtelif yazrları ile ve- sikaları. 6. — Cezair tarihinin 1643 de İzlan- da adasına yaptıkları akınlardan bahse- den İzlanda dilinde yazılmış bir eser. 7. — Seroşefkinin: Yakutlar. 8. — Brandenstein: Etrüskler, 9, — Reşidettinin Cemilültevarih 10, — İbnişeddadın: Sultan Baybars. 11. — Ebülfethi Dündarinin: Züb- detünnasra ve Nuhbetülusra, 12. — Alâeddini Güveyninin: Tari- hi Cihanküşa adlı eserlerini tercüme ettik. Bunlardan 9, 10, l1, 12 numaralı tercümeler basılmaktadır. Büyük türk coğrafyacısı Piri Rei- sin Amerika hartası ile Bahriye adlı eserinin, en mükemmel nüshası olan, Ayasofya nüshasını, Nusuh Salâhinin 16 incı asırda Anadolüyu tasvir eden İrakeyn seferini Üniversite kütüphane- si nüshasından, Faksimile olarak neş- rettiğimiz gibi, İbnisinanın hayatı ve ilmi hüviye- ti hakkında İbnisina komitemiz tara- fından hazırlanan İbnisina kitabı. Üyelerimizden B. Cevdet Üst'ün i- kinci Viyana muhasarası adlı eseri ve Remzi Oğuz Arık tarafından hazırla- nan Alaca hüyük hafriyatı 1935 rapo- ru ile Hamit Koşay'ın Alaca hüyük hafriyatı 1936 raporu bastırılımıştır. C. - Belleten: Türk ve dünya tarihine dair yaptı- ğımız araşt ı bir ile neş- Orta — retmek kurumun teessüs ettiği tarih- tenberi düşünülmüştür, Ancak ilk za- manlarda bütün çalışma mekteblerde o- kutulacak tarih kitabları ile türk tari- hinin ana hatları eserinin hazırlanması mevzuları üzerinde toplandığı için mecmua, işi muvakkaten tehir edildi. Bu iki işten birinin bitirilmiş olması ve diğerinin hayli ilerlemesi dolayısiy- le 1936 senesnde mecmuamızı belleten adı ile neşretmeğe karar verdik. Bel- leten senede dört nüsha olarak çıkacak- tır, Şimdiye kadar basılan ve kongre- nin sayın dinleyicilerine tevzi edilen iki nüshası belletenin çalışma progra- mı ve mahiyeti hakkında bir fikir ver- miş olacağı için bu hususta ayrıca iza- hatta bulunmağa lüzum görmüyoruz. Türk büyüklerinin hayatları, ilmi hüviyetleri, eserleri hakkında tetkikat- ta bulunmak, doğum ve ölüm tarihleri- ni tesbit etmek, senei devriyelerinde törenler yaparak yüksek şahıslarını te- barüz ettirmek kurumumuz çalışma programında yer almış olan bir iştir. İbnisinanın vefatının 900 üncü yıldö nümü münasebetiyle üyelerden Prof. Şemseddin Günaltayın başkanlığı al- tında bir tören komitesi seçilmiş, bu komite türk İbnisinanmn hayatı ve ilmi hüviyeti hakkında güzel bir eser hâzır- ladığı gibi İstanbulda üniversite kon- ferans salonunda bir de ihtifal yaparak bu büyük türk âliminin şahsiyetini can- landırmış, ilmt hüviyetini tebarüz et- tirmiştir. Kurumun beş senedenberi yaptığı ça- lışmalarda memleektimizde mebzul ola- rak bulunan muhtelif çağlara aid tarihi âbidelerin korunması işine büyük bir e- hemiyet atfolunmuş bu mevzuun ehemi- yetine dair bir beyanname tertib edilerek leketin her tarafında dağıtılmış ol- duğu gibi milli arşivin tarihi araştrma - lar bakımından haiz olduğu büyük kıy- met gözönünde bulundurularak şimdiye kadar yapılan evrak tasnifinden alıman neticeler mahallinde tetki kedilmiş bu tetkiklerden elde edilen kanaatler hükü. mete arzolunmuştur. Hükümetin tas - nif heyeti yeni bir teşkilât ile kuvvetlen. dirilmiş olmasına ve bilhassa Ankarada bir arşiv binası yapılmasını prensip iti- bariyle kabul ederek inşaata başlamak üzere bulunmasına bilhassa teşekkür et- meği vazife sayarız. Kütüphane: Kurumumuz kütüphanesi her sene bir kat daha zenginleşmektedir. Müteferrik bir surette topladığımız el yazması ve matbu kitaplardan maada 1932 den beri Atatürk tarafından hediye edilen Sillo- gos kütüphanesi ile diğer iki hususi kü- tüphane cemiyetimizce satın alınmış, eski tarih cemiyeti kütüphanesi kuru - mumuza devrolunmuş ve kitaplarımızın yekünu 20.000 i geçmiş, böylece kıymet- li bir tetkik merkezi vücude getirilmiştir. Kurumumuz tarihi araştırmalarda di- le aid tetkiklerin büyük bir ehemiyeti ol. duğuna kani bulunmakla ve türk dili” tetkik cemiyetinin çalışmalarından ken- di ödevini ifa etmek için büyük kazanç. lar temin eylemektedir. Şimdiye kadar temin ettikleri değerli yardımdan dola- yı dil kurumuna açıkça teşekkür etmeği bir vazife sayarız. g Sözlerime nihayet vermeden evvel her günkü çalışmalarımızda ve ikinci tarih kongresinin hazırlanması — husu- sunda maddi ve manevi yardımlarını ibzal eyliyen ve bu çalışmaların verim- li olmasını temin eden kurumumuz fah- ri başkanı ve Kültür Bakanı Saffet Arıkan'a, genel kurmay başkanlığına ve bütün cumhuriyet hükümetiyle 0- nun sayın Başbakanı İsmet İnönüne ve Büyük Millet Meclisine teşekkür eder, bu büyük günde lütfen aramızda bu- lunmak suretiyle kongremizi taltif ve mesaimizi teşvik eden türk milletinin büyük aşkı ve kürumumuzun hami re- isi yüce Önder Atatürk'e en derin ve sonsuz saygılarımızı sunarız. Yurd dışında ilim faaliyeti Türk tarih kurumu kendi tahkika- tından, tesbit eylediği ilmi hakikatler- den dünya ilim âlemini haberdar eyle- meği ve böylece tarih ilminin inkişaf ve terakkisine yardımda bulunmağı kendi vazifeleri arasında telâkki etmiş ve bu faaliyetini bir çok sahalarda te. celli ettirmiştir. İştirâk ettiğimiz kongrelerin mü. ULUS 21 -9- 1937 —— himlerini sayıyoruz; 1937 eylülunda Bükreşte toplanan 17 inci beynelmilel arkeoloji prehisto- rik ve antropoloji kongresine kurumu- muz namına asbaşkan Bn. Afet'in reis. liğinde üyelerimizden Pr, Yusuf Ziya Özer ve Ankara tarih, dil cografya fa- kültesi etimologlarından Pr. Hasan Reşid Tankut ile Bn. Gürer'den mü- rekkep bir heyet iştirâk etmiştir. Kongrenin umümi celsesinde asbaş- kanımızın kurumun arkeolojik faaliye- ti hakkında yaptığı konferans ile ko- misyon içtimarnda izah ettiği “200 türk kadını üzerinde antropolojik tedkik- ler,, adlı. kominikasyon ve kurumun hafriyatlarında elde edilen eşyanın ti- pik nümunelerinden mürekkep olarak hazırlanıp koöngrede dünya âlimlerinin tedkik gözüne arzedilen kolleksiyon bu ilim muhitinde büyük bir alâka ve takdir ile karş lanmıştır. Bu köngre- nin 18 inci toplantısının iki sene son- ra Türkiyede yapılması takarrür et- miştir. Tarafımızdan bastırılan Piri Reis haritası ile Alaca höyük hafriyatı hakkında asbaşkanımız tarafından Ce- nevrede verilen konferanslarda muvaf- fakıyetle tebarüz ettirilen ilmi' haki- katlerin - kurumumuzun çalışmalarını dünya ilim âlemine tanıtmak itibariyle haiz oldukları yüksek ehemiyeti ayrı- ca kaydederiz. 1932 senesi ağustosunda Londrada toplanan prehistorik ve protohistorik ilimler birinci beynelmilel kongresi ile 1934 senesinde Londrada toplanan bey- nelmilel arkeoloji köngresine ilmi teb- liğler yapılmak suretiyle iştirâk edil- diği gibi kurumumuz trafından Alaca- höyük'de yapılan hafirlerde elde edi- len neticeler ve kafa tasları üzerinde yapılan tedkiklerde de 1936 de Oslo'da prehistorik ve protohistorik ilimleri ikinci enternasyonal kangresinde derin bir alâka ile karşılanmıştır. 1932 ikinci kânun ayında Pariste toplanan beynelmilel tarih tedrisatı ih- zari kongresinde kurumumuz tarafın.. dan hazırlanan orta mekteplere mah- sus tarih kitaplarının ifade ettiği dün- ya tarihine ait yeni ve geniş telâkkiler dolayısiyle, büyük bir alâka ile tedkik edildiğini ve milletleri yekdiğeri aley- hine tahrik eden hiçbir fıkrayı ihtiva etmemeleri itibariyle insant telâkkile- re uyan ve nümune ittihaz edilmiye lâyık bir mahiyette görüldüğünü kayd- ettikten sonra kurumun diğer beynelmi- lel kongrelerdeki faaliyeti hakkında ayrıca izahat vermiyerek bu bahse ni- hayet veriyoruz. * . Konsey seçimi (Başı 1. incı sayfada) Asamble Türkiye ve lspanya- nın taleblerini reddetmiştir. Se- çilmek için iki sülüs ekseriyet ya- ni 34 rey lâzımgelen Türkiye 25 rey almıştır. : Bu iki reyden sonra reis Ağahan müşaverede bulunmuş ve üç açık yer. den ikisi için öğleden sonra seçim ya- pılması teklif olunduğundan toplantıya nihayet verilmiştir. Seçim nasıl oldu? Cenevre, 20 (A.A.) — Anadolu A. jansının husust muhabiri bildiriyor; La Suisse gazetesi, şunları yazmaktadır. Türkiyenin yerini İrana terkettiği ve aynı zamanda kendisinin yeniden konseye seçilmesi için müracaatta bu. lunduğu malümdur. Demek oluyor ki Türkiye, İspanya ile beraber aynı san- dalyayı istemektedir. Te İspanyanın kazanabilmesi için, ve- rilen reylerin iki sülüsünü elde etmesi lâzımdır. Bu üteh ların mü sözlerine inanılırsa, Valansiya'ya rey- lerini vermekten istinkâf ed'ec_ek mem- leketler yirmiden aşağı değildir. Bunlar arasında tekzibten korkul- i maksızın şunlar sayılabilir: Arnavud. luk, Avusturya, Bulgaristan, Kanada, İrlanda, Yunanistan, Hollanda, Maca- ristan, Türkiye, Yugoslavya, Venezü. ella ile Meksika hariç olmak üzere bü- tün cenub Amerika devletleri bundan dolayıdır ki, bu mesele üzerinde muta- bık bulunan Fransa, İngiltere ve Sov- yetler Birliği - pazar gününün sakinli- ğine rağmen - İskandinav devletleri ile dominyonların Valansiya'ya verecekle. ri reylere başka reylerin de inzimam et- mesi için hiç bir şeyi ihmal etmemiş- Türk tarih sergisi Her bakımdan muvaffak w 06 olmuş güze | bir eserdir İstanbul, 20 (Telefonla) — Tarih sergisi, saat onda Atatürkün hu- zuriyle açıldı. Vekillerden bazıları, mebuslarımızdan birçoğu ve ecne- bi diplomatlar davetliler arasında idi. İki tarafında iki Eti aslanı bek- liyen, deniz tarafındaki kapıdan sergi dairesine girilince, hayret duy- mamağa imkân yoktu. Beşaltı hafta evel burası kocaman bir boşluktu. Şimdi her köşesi mozayik gibi işlenmişti. Bu kadar kısa bir zamanda bu kadar iş nasıl başarılmıştı? Zamana hâkimiyetin güzel eseri Fevkalâde işlerde zaman üze- rine kurabildiğimiz hâkimiyet hiç şüphesiz bu işte de kendini göster- mişti. Elinden iş gelir ne kadar türk sanatkârı varsa, seferber ha- line konulmuştu. İşin en küçük te- ferruatına kadar plânı iptidadan yapılmıştı. Her kısma memur olan- lar, cephedeki asker gibi hem de- rece derece vazifelerini görmüş- ler, hem de bunu sevgi ve heyecan ile yapmışlardı. Cuma günü sergiyi gözden geçiren bir muharririmiz, pek çok yerleri tamam olmamış takılmamış bir halde görmüş Tarih Kurumu Başkanı B. Hasan Cemil Çambel'e serginin vaktinde yetişebilme- si hakkındaki tereddüdünü söylemişti. B. Cemil gülmüş ve şu cevabı vermişti: “ — Her şey plân dairesinde ilerli. yor. Pazartesi sabahı sergiyi hazır bula- caksımnız.,, Sergi cidden hazırdı. Hiç de ikmal edilmiş bir hali yoktu. Her şey ye- rini bulmuş, bu yere ısınmış, alışmış ğibi görünüyordu. Kapıdan girince kendinizi bir salonunda buluyorsunuz. Yerdeki koca- man harita türkün hareketinin sahaları- nı gösteriyor., Karşıda kırmızı kumaş - la çerçevelenen bir dairenin ortasına Atatürk'ün çok süratle yapılmış bir büs- tü yerleştirilmiş. Etrafa da Atatürk'ün şu vecizesi yazılmış: “— Tarih yazmak tarih yapmak ka. dar güçtür. Yazan, yapana sadık kal- makla, değişmeyen hakikat insanlığı şa- şırtacak bir mahiyet alır.” acele şeref Buradan içeriye doğru bir seyahat başlıyor. Evvelki taş devirlerine mahsus kısım, sonra binlerce, yüz binlerce tarih inkişafını birkaç adımla aşarak bugüne doğru ilerliyorsunuz. Sergi sizi kavrı- yor ; ayrı ayrı bir takım eserler görmek- le kalmıyorsunuz. Tarihin seline katılıp devirden devre gidiyorsunuz. Bundan sonra Eti ve Asur ticaret ko- lonilerinin Milâddan iki bin sene önceki- ne ait eserler gördük. Miken, Ege, Girid, Mısır, Babil me- deniyetlerinin aynı devirlere aid eserle- ri diğer bir £ da teşhir edilmişti. Bu- nu takib eden kısımlarda Milâddan 500 - 1200 sene evvelisine aid Frikya, Asur, Babil ve eski İran eserleri var. Sonra Etrüsk, Roma, Bizans eserlerine, Orta Asya'nın türk eserlerine geçiliyor. Sel. çuk devri, Osmanlı yükseliş devri, alça- lış devri bunları takib ediyor. Bir köşede çok dikkate değer el ya- zıları eserlerden mürekkeb kolleksiyon- lar gözden geçirildikten sonra bir kori- dora varılıyor. Burada ölüme karşı çırpınmaları, ya- rım ıslahat teşebbüslerini gösteren eser- — ler var. Nihayet bir noktaya varılıyor ki, bütün milleti ezen ağır bir taşı, Atatür-e — kün bir savleti yerinden oynatıyor ve tam inkılâb gidişine'yol açıyor. Sırasiyle saltanatın, hilâfetin kalk- masına, cumhuriyetin kurulmasına, An- kara'nın devlet merkezi olmasına, tevhi- di tedrisat kanuniyle lâikliğin kurulma- sına, şapkaya, tekkelerin kalkmasına, lâ- iklik esesların anayasaya girmesine, harf inkılâbına aid vesikaların asıllarını görüyorsunuz. Her Vekâlete ayrı ayrı kısımlar ay- rılmış, on üç yılda neler yapıldığını, re- simler, grafikler, rakamların yardımiyle canlı bir surette ifade ediyorlar. Fakat bunlardan her biri ince bir surette işlen- miş; kalabalık arasından geçerken her şeyi görmeye imkân yok. Matbuata da bir kısım ayrılmış. Bu- rada Atatürk'ün bir vecizesi göze çarp- yor: “ — Matbuatın hürriyetinden doğan mahzurları yok etmenin vasıtası, gene matbuat hürriyetinin kendisidir.” Bu kısmın bir tarafında işgal altında Anadolu'nun bir haritası var. Üstünde şöyle yazılı: “— Düşman işgali altında istiklâl aşının yazı ve kalem kahramanı türk da- veri. Her kısımda ayrı bir müteh vetlilere o devir hakkında izahat yor. Teşhir edilen resimlerin ve eserlerin manâsını anlatıyor. Tunç devrinden son- ra Türkistan, İran, Sümer, Anadolu ve Mısır'ın Milâddan 3 - 4 bin sene evvelki eserlerine aid bir kısımdan geçildi. Bu- rada Alacahöyük'te açılan bir mezarın aynı yapılmıştı. İskelet, eşya, her şey mezarın açıldığı saniyedeki vaziyette idi. Burada Hamid Zübeyr dikkate de- ğger izahat verdi. den 48 rey ile ve Peru'yıda 52 reyden 46 rey ile Milletler cemiyeti konseyine aza seçmiştir. Üçüncü yer için seçim, çarşamba veya perşembeden evvel ya- pılmıyacaktır. Dünkü toplantıda seçim yapıldık- tan sonra umumi — müzakereye geçil- miştir. Söz alan Meksika delegesi, Meksi. kanın Valansiya hükümetine maddi ve , manevi yardımlarda bulunduğunu be- yan ettikten sonra tam hir başarısızlık. la neticelendiğini söylediği karışmaz- lik politikasının Aaleyhinde bulunmuş ve demiştir ki: “— İspanyanın uğradığı tecavüz ile meşgul olmak Milletler cemiyetinin salâhiyeti dahilindedir. Ve bu mesele. nin ancak burada halledilmesi lâzırm. geliyordu. Valansiya hükümetine silâh alabilmesi hakkı iade olunmalıdır. Ak- denizde korsanlığın önüne geçmek için yapılan gayretleron, Milletler cemiyeti çerçevesi içinde yapılmamış olması ve Valansiyanın bu anlaşmadan hariç bı- rakılması şayanı teessüftür, Diğer delegelerin sözlerinden sonra İspanyol hükümetinin talebi üzerine genel sekreterin İspanya meselesi hak.. kındaki raporu 6 ıncı komisyona hava. lerdir. Seçimin siyast manası bund dolayı filhakika ehemiyetlidir. Cenevre, 20 (A.A.) — Asamble öğ- leden sonra toplantısında İran 52 rey- le edilmiştir. Toplantıya saat 18..10 da nihayet verilmiştir. Önümüzdeki toplantı yarın sabah saat 10.30 da olacaktır, Sa matbuatı.” İ Diğer bir tarafta. İ * — Türk inkılâbı ve türk milli dava- —— ları hizmetinde türk matbuatı” İbaresine tesadüf ediliyor. ! Ordumuza salon.. L Ordumuza ayrı bir salon tahsis edil- miş. İstiklâl harbının çok dikkate değer savaş krokileri var. Sergi hakkında ecnebi âlimleri çok güzel sözler söylemişlerdir. Bütün tari- yardımiyle bu kadar canlı ve açık bir - —— fade tarzı bulunması, takdirle karşılan- d mıştir, 4 Tarih Kurumunun Başkanından azâ- — larına ve en küçük işçiye kadar herkes ;1 bu kadar kısa bir zamanda, bu kadar —— mükemmel bir eser vücude getirmek için ;î cidden büyük fedakârlıklarla çalışmış - — lardır, Hepsini tebrik ederiz. T | Acıdığımız taraf, böyle bir serginin j muvakkat olmasıdır. Burası için Avru - panım muhtelif müzelerindeki eserler büyük fedakârlıklarla kopye ettirilmiş — ve her türlü teferruat düşünülmüş, emek — ler sarfedilmiştir. Sergiyi olduğu gibi — İstanbul inkılâb müzesine veya üniversi- 4 tenin bir dairesine kaldırmak çok müna- —— sib bir şey olur. Halk da mekteb öğret- men ve talebeleri de burada en canlı ta- — rih dersleri görebilirler. Birçok vatan - İ daşların görüş ufku en kestirme yoldan — genişleyebilir. Sergiden sonna Sarayın diğer bif kısmında açırlan resim galerisi gezildi- Bu galeri daimidir. Türk sanat eserle- - rinden birçoğunu devamlı bir surettt bir araya getirmiştir. Bedit zevk ara- ';ı' yan bir vatandaş gidecek bir yer bula- —— cak, bir ecnebi türk sanat varlığının — bir parçasını, toplu bir halde görebile- — cektir. İlk adımda bu genişlikte bir g& K leri vücuda getirmek bir muvaffakıyet” tir. Güzel sanatlar akademisi direktör — rü Burhan Toprağı ve çalışma arka- — daşlarımı tebrik ederiz. Ş a