Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULUS - 1937 Profesör bayan Afetin nutku 1 Başı 1. inci sayfada ?anı taşıyan çocuklarıdır. Bu ırk be- FİSi kültür izlerinin tanıklığına göre Orta Asyadadır. Onun, kültür meşale. Siyle yayıldığı sahalar dünyanın me- *“Niyete kavuşabilen yerleridir. Ön A;lya Âkdeniz havzası bu medeniyete Mihrak olmuştur. Avrupa pasifikten Efçeı-ek eski Amerika kültürü hep ay- Di kökten kuvvet ve filiz almıştır. İşte “_ğl:niş ölçü neolitik ve maden devir- *Tinin medeniyet çerçevesidir. Bu e- hfıa'ı ilk kongremizin tez izahında ve Münakaşalarında tesbit edilen hakikat- *rdir. Türk tarih kurumu beş yıldır bı_'_nh“ teyid-etmek için çalışmaktadır. Ürk tarihinin ana hatlarını yazmak Ve Cihan kültür içindeki yerini vermek Tümumuzun kuruluş gayesidir. Türk tarihinin şümul derecesi iliyor ve anlıyoruz ki o tarihin vü- Cllqı gelmesi yalnız milli sınırlarımız İçindeki çalışmalarla değil, beynelmi. lel ilim âleminin çalışma birliği ile mf?dana gelecektir. Çünkü türk tari- hi Şümullü ve kültür tarihinde önemli yeh olan bir mevcudiyettir İşte bunun “’:mdîl' ki, milli kongremizde misafir bilginleri saygı ile aramızda buluyo- Tüz. Kurumumuzun bütün işleri umu- Mi kâtibimiz trafından sizlere bildiri- ı'_'-ektir. İlkmektep orta ve lise tarih İtaplarımız öğretmen arkadaşlarımın tedris Programları içindedir. Diğer bü- Üa neşriyatımız bu kongre münasebe- tiyle yüksek tedkikiniz önündedir. âtih sergimizin bir kısmında Anka- Ta, İstanbul müzelerinde türk tarih ku- Tümunun hafirlerinden çıkan eser- ** ve onların ilmi — raporlarımın Teferrmatı basılmış olarak — hüzürü- Nuza sunulmaktadır. Hafir heyet- *rimizin direktörleri kendi idareleri- he tevdi edilmiş olan işler hakkın- da seksiyonlarda izahat vereceklerdir. Ncak burada size, bütün bu hafirleri- Mizin umumi levhasını çizmek ve u- Mumi neticelerini vermek için söz al- Miış bulunuyorum. Bunlar hakkında Bükı'eşte toplanan “Antropologie arc- heıogie prehistorigue,, kongresinde iza- t vermiştim. Her yoldan ve her va- Mta ile türk tarihine malzeme topla- tariht hedefimizdir. Hafriyat yap- bunun başında geliyor. Esasen iye, tarihi eserlerinin zenginliği z ç"kluğı;ı ile, dünyanın en önde ge- *N memleketlerinden biridir. e T“'klyt toprakları bu zengin ve çe- ı!ıdlı eserleri koynunda ve üstünde sak- Bi . Tarihin her devir kültürü onun itin yabancı değildir. Türk ırkının bu Ülkeye sahib oluşu ise, tarjhin en eski ev_irlel”inden başlar, proto - et ve Eti bu iğin başında gelir. Ondan sonra ki göç dalgaları, Türki- X€ topraklarına aynı ırktan olan türk t;l:_'*i%lerini getirmiştir. Bu yurdun muh- dıf tarihi devirlerinde, siyasi varlığın- 4 değişiklik ve adında başkalıklar gö - ;İl lînüştîiı'. Fakat ırki vasfı hep türk cev- Tini muhafaza etmiştir. Bu sözlerimin ğu'y?ideai ikidir. Biri topraklar altında diş Ce yılın sakladığı ced iskeletleri, g."i bugün yaşıyan ve bu yurda hak- ile sahib olan türk milleti: bizler... bu- h: ?öl_'üp anlamak bizim için en kolay ayaşttir. Fakat ilim âlemine tanıtmak ta 1Ca bir borçtur. — ç Ântropometrik tetkikler Tiyı t!_te onun içindir ki Türkiye cumhu- *t hükümetinden. bütün memlekette T anthropometrik anket yapılmasını ri- iğ im., Bu iş üzerinde çalışan heyetler -: €n kati ilim vesikaları verecekler - aa _Al'keolojik araştırmalar, bizim ül - € en zengin ve verimli sahayı bul- ;ı;ğ:“_" Şimdiye kadar muhtelif ilim he- har Ti, bu tarih belgelerinde araştırma- hu,, “* hafirlerde bulunmuşlardır. Bu de y“?_olmanh imparatorluğu devrin - ıü,:m ilmi metodlardan istifade ederek ) heyetlerin'm çalışması pek mahdut tur. Türkiye cumhuriyetinin her Üe f ._il"i gidişi tarih ve arkeolojiye ; bir pay ayırmıştır. Hatriy Hafriyat işleri Düz at işlerinde çalışmalarımız he- be“âo k yenidir. Fakat alman neticeler Ve ş *t kültür tarihi için çok değerli h.nhs:]“du'- Muhtelif yerlerde yapı - Men he'ı;'mîu) Türkiye tarihinin he - tir, p ! Evri için bize belgeler vermiş- den 5 kısa neticelerini bildirme - tarih lı: hafir yerlerimizi, yapıldıkları a göre söyliyelim: Ruzumiya latkbel, 1933. Türk Tarih Koşay MeSA teklifi üzerine Dr. H. Z. * Paarif Vekâletinden aldığı emir- le, Ankara'ya 16 Km. mesafede bulunan Ahlatlıbelde hafriyat yaptı. Orada bakır devrine aid bir müstahkem yer harabesi bulup meydana çıkardı. Bu devir üzerin- de Eti devrinin de bazı eserlerine tesa - düf edildi. Bu hafriyatın en mühim ne- ticesi ikinci Turova medeniyeti ile Orta Anadolunun bakır devrinin muasır olu - şudur. 2 — Karalar, 1933. Aynı yıl gene Maarif Vekâletinin emri ile, arkeolog R. O. Arık Ankaraya 60 Km. mesafede ©- lan Karalar'da hafriyat yaparak Galat devrine aid müstahkem bir şehir meyda- na çıkardı. 3 — Göllüdağ, 1934. Maarif Vekâle- ti 1934 de Göllüdağda Posteti ve Frik- ya devrine aid müstahkem bir şehri R. O. Arık'ın çalışmalariyle meydana çı - karttı. 4 — Alacahüyük, 1935 - 37. Türk Tarih Kurumu 1935 yılında Eti impa - ratorluk merkezi olan Hatusas civarın. daki Alacahüyükte hafriyat yapılmasını Dr. H. Z. Koşay'a tevdi etti. Üç yıldır buna devam ediliyor. 5 — Trakya hüyükleri, 1936 - 37. yıl- larında bine yakın tahmin edilen Trak- ya hüyüklerinden beş yüzünü tesbit et- tirerek, Alpullu hüyükte, Sinanlıda, Has- köy hüyüğünde, Lüleburgaz hüyüğünde kazrlar yapılmasını Dr. Arif Mansel'e verdi. 6 — Ankara kalesi, 1937. yılında An- kara kalesinde yaprılan sondajları R. O. Arık idare etti. 7 — Çankırı kapı, 1937. aynı arkeo - log Ankaranın Çankırı kapı hüyüğünde hafirler yaptı. 8. — Etiyokuşu, 1937 ilkbaharında Ankara Tarih Fakültesi talebelerinin, Ankaraya 5 Km. uzaklıkta Çubuk-suyu vadisinde Etiyokuşu mevkiinde eski devirlere aid çanak çömlek kırıntıları bulduklarını Türk Tarih Kurumu ha- ber aldı. Burada hafriyat yapılması Prof. Dr. Kansuya havale edildi. 9, — Pazarlı, 1937. Alaca-hüyük civarında Pazarlı mevkiinde, Alaca - hüyük heyetimiz tarafından yapılan a- raştırmalar, yeni bir istasyonu arkeolo. ji haritasına ilâve etti. 10. — Bu civarda Kuştepede tarih- ten evvele aid Keramiklere tesadüf e- dildi. Burada kazılar yaptıracağız. ll. — İzmir Namazgâh hafriyatına maddeten yardımda bulunduk. 12, — İstanbul, 1937. Sarayburnun- da araştırmalar yapılmasını, müzeler müdürü B. Azizden rica ettik. Buna İstanbul Üniversitesi ve müzeler idare- si iştirakiyle devam edilmektedir. Tarihi eserleri muhafaza Bunlardan başka memleketimizin muhtelif yerlerindeki tarihi araştırma- larla ve tarihi eserlerin muühafazasında Türk Tarih Kurumu alâkadardır. Kronolojiye göre, bu yeni bulunan tarih belgelerini tetkik edecek olursa, bize şu neticeleri verirler: Anadoluda paleolitik devir aletleri şimdiye kadar çok az yerde tesbit edi- lebilmiştir. Pro, Pittard'ın Adıyaman- daki keşfi bunların enmühimmidir. 1936 yılı sonbaharında Bayan Muine Atasayan “Ankara tarih fakültesi an- trepoloji asistanı,, Eti devri mabedi olmakla maruf Kâvurkalede “Ankara civarı,, paleolithigne bir silex — buldu. Bunu fakülte profesörünün buluşları takib etti. Bundan sonra, Etiyokuşu hafriya- tımızda 3,10 metreden aşağıda gravye içinde paleolotik aletler bulunmuştur. Bunlar 30 dan fazladır. y Türkiye toprakları şimdiye kadarki araştırmalarda tam mesolithigue — ve neolithigue istasyon vermemiştir. Cila. lr taş aletler madenle beraber bulun- maktadır. Ancak bizim araştırmaları. mızda neolithigüe tipte keramiklere en alt tabakalarda tesadüf — edilmektedir. Bu tahınin ve benzetişe göre aynı cins keramikler Alaca-hüyükte, Kuştepe, Pazarlı ininde, Alpullu hüyüğünde bu- lunmaktadır. Alpulluda bulunan kera- miğin temsil ettiği kültür şimal mem- leketleri kültürü ile rabıtalar — göster- mektedir. Bilhassa Macaristanda 'Tos- zegte bulunmuş olan ve neolithigue devrin sonuna yahut tunç devrinin baş- langıcına aid olduğu anlaşılan keramik.- ler Alpullu prehistorigue keramikleri- ne güzel analojiler teşkil etmektedir. ler. Tuna memleketleri ve cenubi Rus- ya keramiklerini dahi nazarı itibare almak icabeder. Herhalde cenubi Rus- yadan büyük bir dalganım Tuna mem- leketlerini istilâ ettiği ve buradan da Trakyaya indiği anlaşılıyor. Muhtelif hafriyatın bize öğrettikleri hakikatler Kalkolitik çağ bizim kazılarımızda zengin olarak bulunmuştur. Alaca-hü- yüğün 9 uncu mimari katı 10 M. derin- likte Kalkolitik çağdır. Alaca-hüyük istatigrafisinde en eski kültür çağı ©- lan bu tabakada 6 ikamet edilmiş kat tesbit edilmiştir. Bulunan eserler Tu- rova ve Alişar'ın çanak, çömlek, tas, kemik çeşitlerine benzemektedir. Ted- fin tarzı da aynıdır. Toprağa açılan çukur taşlarla sanduka haline konmuş ve ölü dizleri bükük yatırılmıştır. Bu kültür çağı en az milâddan önce dör- düncü bin yılın ortalarına basmakta- dır. Pazarlı hafriyatı da kalkoölitik dev- ri tenvir edecek eserler vermiştir. Bil- hassa Pazarlıda dar boğazın yanındaki kaya oyuklarının bulunduğu dik me- yilli sahada Frikyasarayı kaplamaları aranırken bu eserler tesadüfen bulun- muştur. Mağara içinde de bu çanaklar- dan vardır. Hafriyatın bu sahada de- vamı daha pek çok eserler vereceğini ümid ettiriyor, Bakır çağı - Alişar ve Ahlatlıbele kıyasla “M.E. 3500 - 3000” bakır çağı adını verdiğimiz hüyükteki üçüncü kültür çağının dört metrelik kalınlığı, dört mimari katı ihtiva ve Alaca hüyü- ğün en mühim katını teşkil etmekte- dir. Alaca hüyüğün mahiyeti Alaca hüyük bu devrin bir “residen ce royale” kırallara mahsus ikametgâ- hıdır. Ahlatlıbelde, derebeylere mah- sus müstahkem mevki “la place forti- fite seigneuriale”, Eti yokuşu ise bif köydür “un village”, Alişar da bu dev- rin bir şehridir. Hüyükte, büyük we zengin mezarlar üç yıldır devam eden hafriyatımızda hep bu çağda bulunmaktadır. Dördün- cü mimari kattan sonra yer yer 75 cm. den bir metreye kadar kalınlık arzeden şümullü bir yangın tabakası gelmekte- dir. Bu tabaka Eti katı ile proto - eti- lere aid olması muhtemel bakır devri katını bariz surette ayırıyor. Beşinci | mimari kat bu -suretle büyük bir yan- gın geçirmiş ve kalın bir kül tahakası parlak bir maziyi örtmüş ve unuttur- 5 muştur. Beşinci ve altıncı mimari katlarda üç yıllık hafriyat sahası bize dokuz ta- ne zengin eşya ile iskelet ve hayvan kemiklerini ihtiva eden mezarlıklar vermiştir. Eşyalar keramik, bakır, gümüş, al- tından ve elektroneur Geri, kumaş ve ağaç izleri de görülüyor. — Bakır çağmın bu zengin mezarlığı Anadoluda 6 bin yıllık, tıpkı Mezopo- tamya ve Mısırda olduğu gibi, çok yüksek bir medeniyetin varlığına ta- nıklık etmektedir. ; Bu devrin geçmiş günleri üzerinde mukayeseli bir etüd bizi geniş bir sa- haya ulaştırır. Urdaki tral mezarları Kich, Mari, Turova 2, Predinastik Mı- sır kültür benzerfiği, ÇEFÇEVESİ müşte. rek olan bir merkeze İŞAret etmekte- dir. Bu analoji bize Müşterek olan merkezin direksiyonunu gösteriyor. Bu da, buluntuların cinsine Nazaran ancak Orta Asya olabilir. & Eti çağının haşmeti Eti çağı - Bti devri Anadolu tarihi için büyüklük ve haşmetle doludur. © devrin yapıları, mabedleri, iîc?ktl'k:ı'i hep büyüklüğün muhteşem timsaljeri. dir. Alaca hüyükte teprak altımdaki eserlerini vermeden Önce bu kıymetle- rin bekçisi Sfenksler ve onları da bek. liyen 'aslanlar, asırların “%_"M! üstün- de kalmışlardır. Aslan vücudlu kadın yüzlü bu iki Sğeüklîn kuvvet ve güzel. lik ifade eden durumu ve sesrarlı bakı. şı ile Eti imparatorluk devrirnen son <a- sırlarmı tarihlendiriyor. Hüyüğün 325 metre derinliğinde 5;80 e kadar olan | kültür katında 4 mimari tabaka vardır, Bu Eti devrinin en karakteristik kı- sımlarını ihtiva etmektedir. Eti taba- kasrna girer girmez hüyüğün büyük bir merkez olduğunu tanıklık eden büyük yapilar ve zengin g.erl:r kendini gös. termektedir. Bu seneki hafriyat sahası Sfenkeli kapı hizasında olan sahada - olmuştur. Eti mabedi temelleri bu kapı seviye- sinde bulunmuştur. “Devir -itibariyle Sfenkeli kapıdan daha eskidir. Bu ka- pı ttatamam kalan hhanmıhn_ iîz. an- laşılan büyük mbedin hat_ln için yl pılmıştır. Duvarların üstüste eklenili- İtalya ve Akdeniz işi İtalyanın cevabı İngilterede oldukça müsaid karşılandı Roma, 20 (A.A.) — Havas ajansı muhabirinden: Dün akşam Ro- ma'da fransız ve ingiliz maslahatgü zarları ile B. Ciano arasında yapr- lan iki mülâkat hakkında neşredilmi ş olan tebliğ, siyasi havadaki ağır- lığı hissolunur derecede tahfif etmiştir. B. Ciano tarafından maslahat- güzarlara yapılan şifahi tebliğde İtalya hükümetinin şimdiki hare- keti ile müsbet bir hareket hattı kabul etmiş olduğunu tasrih eyle- mişitr. Şu halde 14 eylül tarihli ilk notanın kayıt ve şartsız bir red olduğu sure. tindeki mütalealar, Tesmen Yyalanlan- mış demektir. İtalya, donânmasına fran. sız ve ingiliz donanmalarının vaziye. tine müsavi bir vaziyet verildiği tak - dirde ittihaz edilmiş bulunan bahri tedbrlere iştirâki kabul edecektir. İtal. yanın “müsavi vaziyet, den İngiltere ve Fransa tarafından kontrol işinde kullanılmakta olan cüzütamlarla mua- dilini kasdetmekte olduğu ilâve edile. bilir. İtalyanın ileri sürmekte olduğu mü- savat, teknik müsavat olmayıp, manevi müsavattır. Politik mahfiller, herkes için tehli- keli olabilecek bir vaziyetten çıkmak hususunda iki tarafın ayni derecede iyi niyet göstermiş olmasından dolayı memnunluk gösterilmektedir. İngiliz gazetelerinin fikirleri Londra, 20 (A.A.) — Bütün gazete. ler İtalya hariciye nazırı Kont Ciano ile fransız ve ingiliz maslahatgüzarla- rı arasında yapılan mülâkata büyük e. hemiyet veriyorlar. Deyli Telgraf diyor ki: Şimdi kontrol meselesinde memnun- luk verici bir tesviye tarzına erişilebi- leceği ümid edilebilir. Deyli Ekspres Fransa ile İngiltere- nin İtalyaya doğru ilk adımı attıkları- nı ve bu suretle çıkmazdan kurtulmak imkânınnı hasıl olduğunu yazıyor. Deyli Meyi, vaziyetteki bu deği- şikliği memnunlukla kaydederek diyor ki: “İtalya ile İngiltere ve Fransa ara- sında işbirliğini Moskovadan —maada herkes istiyordu. İtalyanın —Akdeniz kontrolüne iştirâki Çemberleyn'in pek ziyade istediği italyan - ingiliz yakın- laşmasını kolaylaştıracaktır. şine göre mabedin kendisi de birkaç de- vir geçirmiştir. Hafriyatın bugüne kadar açrlabilen kısmına nazaran dahi bu ma- bed malüm Eti mabedlerinin en büyük- lerindendir. Bu suretle hüyüğün Eti devrinin dini merkezlerinden biri oldu- ğuna şüphe yoktur. Hüyüğün garb ta- rafında, Eti katlarında hususi binala- rın temelleri bulunmuştur. Bunlar kü- çük taşlarla yapılmıştır. Büyük mabed- lere sarfolunan itina bu yapılarda yok- tur. Yalnız bu binalarda çıkan eserler çok büyük değerdedir. Rythonlar, bronz levha üzerinde kanatlı güneşi tutan dev- ler görüyoruz. Güneşin de üstünde kı- ral işareti addedilen yıldız vardır. Bütün bunlar Eti devri tarihini ay- dınlatan çok değerli vesikalardır. Yeni istasyon olan Pazarlı mevkiin- de dahi Eti çağı tesbit edilmiştir. An- cak bunlar Alaca hüyükteki kadar zen- gin değildir. Yalnız Bti çağının kuş ga- gası biçimli emzikli kaplariyle, kenarı kır mızı kiremitleri bulunmuştur. Frikya devri merkezi Prikya çağı - Etilerden sonra, Ana- dolu Frikya çağını yaşar. Bu devir, bi- lindiği gibi M. E. 12 inci asırdan 8 e ka- dar devam eder. bir merkez değildir. Büyük mabed bu devirde tahrib edilmiş ve yağma gör - üştür. Onün üzerindi Te idn da küçük küçük evler yapılmıştır. Frik- ya devrimin en zengin hafriyat sahası Pazarlı mevkiidir. Burasını arkeoloji âle- mine tanıtacak kültür katı, Frikya dev- rinin en muhteşem ve vasi mikyasta is. kân edilmiş olan bu müstahkem yeridir. Bti imparatorluğunu yıkan halklardan kılıcına güvenen başbuğlar vasi bir ül - keyi"idare ederken Strategigue bakım - dan mühim buldukları bu yerlere cok in- ce bir zevkle saraylarını ve kalelerini kurmuşlardırf. Sarayın iç ve belki de yer yer diş kıs- mrı, tuğla üzerine boyalı olarak hazırlan- mış kahartmaları havi kaplamalarla süs- lenmiştir. Bir kaplamanın üzerindeki kuş- başlığı ve mihveri sorguçlu askeri göz - önüne getirirsek, aymı eserin Yunanis- tanda Mikende bir vazo üzerinde bulu. nan askerlerin tıpkı tıpkısına olduğunu tesbitte güçlük çekmeyiz, Bunlar arasın- da kültür münasebeti aşikârdır. Türkiyenin bundan sonraki tarihi de- virleri iâçin hafir yerlerimiz çok zengin değildir. Alacahüyük, helemistik, Roma, Bi- zantg, Selçük, osmanlı devirlerinde kü- çük köy olduğuna tanıklık eden eserler wermiştir. Pazarlıda bulunan keramik - lerdenbaşka sikkeler greko - romen dev- rini tayin ediyor. Trakya ve türklük Trakya, osmanlı devrinin, en muh - teşem âbidelerinin ve o devre hâs olan eserlerin toplandığı bir yerdir. Selimiye camii, insan kudretinin ve mimarlık #aantınm göklere doğru yük- | selen bir büyüklük timsalidir. Daha es. ki devirlerin tanıkları ise bugüme kadat intikal eden âbidelerini toprak yığınla - riyle tesbit etmişlerdir. Yüzlerce ulus tarihin bir sırrı olarak kapalıdır. Tarih Kurumunun açtırdığı beş hü- yükten, Alpullu hüyüğünün alt tabaka- sı prehistorigue çanaklar verdi. Diğerle- tinde M, s. ikinci ve üçüncü asra aid ol- duklarına dair belgeler bulundu. Bu yül kazılan Umurca hüyüklerinden biri iki mezar içinde bir çok malzeme verdi. Bu keşif milâdın ikinci asrında zengin Trak kadınlığının ne gibi ev eşyasına malik oldukları ve ne suretle gömüldüğü hak- kında bizi tenvir etmektedir. Bayanlar, Baylar, Ankara, yeni Türkiyenin hükümet merkezi olurken onun eski devir tari- hinin de yeni ufukları açıldı. Civarın- daki arkeolojik araştırmalar şimdiye kadar bilinmiyen istasyonlar meydana getirdi, Yeni devrin, yükseliş için açılan te- mellerinde, her kazma eskinin izlerini buldu. Bunlardan Ahlatlıbel, bakır dev- rinin, tümülüsler Frikya, Gazi fidan- lığında bulunan post Eti devîinc inti- kali gösteren vesikalardır. Ankara kalesinde 1933 de Ankara kalesinde karışık bir tabakada cilâlı taş bir balta ele geçmiştir. Esasen Ankara kalesi bugünkü ha- Hyle Bizans, Selçuk, Osmanlı devirle- rine şehadet eden duvarlarile en hâkim tepe üzerinde asırların ihtişamını yeni nesillere nakleder. Yapılan sondajlar- da, daha eski devirlerin yapı izleri bu- hunamadı. Arıkara şehrinin kale dışı yayılma çevresinde, Çankırıkapı hüyü- ğü hafriyat için en önde gelen yerler- dendir. Burası kaleden daha eski bir iskân çağını gösteriyor. 1937 de çalışmalar şu neticeleri ver- miştir: Post - Eti keramikleri, Mimniyen tipini andıran keramikler, Bu suretle Türk tarih kurumu, An- karanın Çankırıkapıda Post - Eti ça- ğındanberi iskân edilmiş olan yerini or- taya çıkarmış ve' Miniyen denilen mü- him keramik çeşitlerinin menşei hak- kında yeni tetkikler icab ettirecek ay- dınlıklara wvarmıştır. Bu umumi çizgilerle anlatmağa ça- lıştığım arkeolojik faaliyetimiz, ümid ederim ki size ynei buluşlarımızın ehe- miyetini tebarüz ettirmiştir, Ümidimiz edur ki, bu buluşlarımız- daki etüdler ve diğer yerlerde bulunan- larla olan mukayeseleri, umumi cihan kültür tarihi aydınlatmakta en büyük rolü oynıyacaktır. Bundan sonraki ça- lışmalarımızda daha geniş neticeler a- lacağımıza kanaatimiz yüktür. Bu ikinci kongremizde, Türk tarih kurumunun hafir neticelerin? yüksek huzurunuza sunmuş olmakla bahtiya- STi tamdır ve bü-. Kd , y J