15 Eylül 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eT y 15-9 - 1937 | DIŞ İGMAL -| Japonyanın hedefi in ile Japonya arasında “ilânı harbsız” harb son günler zarfın. da çok şiddetlendi. Uzun, masraflı ve yıpratıcı bir harba girişmekten çekinen Japonya'nın Çin'i uysallaştırmak için bir darbe indirmeğe hazırlandığı anlaşıl- maktadır. Filhakika Japonya'nın Çin'- deki hedefi, bu memleketin fethinden zi- yade bu memleket hükümetinin uysal- laşması ve anonyıı ya itaatkâr olması kt: d J ya bilir ki Çin, fethi kolay bır memleket değildir. Fethedilse de fatihlerini yutar. Rusya- nın istilâya karşı mukavemet kudreti, genişliğinde, Çin'in ise derinliğindedir. Anarşi içine atılmış bir Çin, Japonya için enteresan değildir. Yaponya Uzak Şark'a mahsus bir “Monroe kaidesi” siyaseti takib ediyor. Uzak Şark'ta Amerika ve garbi Avrupa devletlerinin menfaatlerini tasfiye et. mek, Sovyetlerin nüfuzunu kırmak ve bu mıntakada yalnız kendi nüfuzunu hâkim kılmak istiyor. Bu gayesini sarı renkli insanlar hürriyeti gibi bir ideoloji arkasına saklamıştır. Filhakika Uzak Şark'ta Japonya bir kuvvet halinde be- lirmezden evvel, sarı renkte insanlar garb emperyalizması ve Çarlık Rusya. sının istilâ emelleri karşısında esirliğe mahküm edilmişlerdi. Otuz iki sene ev- vel Japonya çarlık Rusyasının Uzak Şark'taki emellerine sed çekti. Büyük harbtan sonra da kendisinde Amerika ve garb emperyali karşı gelecel kuvveti gördü. Fakat Uzak Şarktaki sa. rı insanların kurtarıcısı, kurtarmak iste- diği insanlar için bir tehlike olmaya baş- ladı. Bu tehlike karşısında Çin zaman zaman, Uzak Şarkta Japonyanın iki ra- kibi olan garb emperyalizması ile çarlık Rusya'sını istihlâf edip başka bir ideo- lojiyi benimseyen Sovyetlerden yardım umdu. Japonya otuz sene evvel, Uzak Şark- ta çarlık Rusyasının alâkasını tasfiye ederken, Avrupa emperyalizması menfa. atlerinin mümessili olan İngiltere'nin yardımma mazhar olmuştu. Yani Ja. ponya ile İngiltere Uzak Şarkta beliren çarlık Rusyasına karşı birleşmişlerdi, Otuz sene içinde vaziyetini takviye eden Japonya'ya karşı bugün bu iki kuvvet birleşemiyorlar. Japonya'nın istifade et- tiği vaziyet de budur. Japonya bu tefrikadan istifade ede . tek Çin'i nüfuzu altına almak ve gerek Sovyetler, ve gerek garb emperyalizma- sının menfaatlerine karşı alınacak ted -« birleri Çin'e aldırmak istiyor. Kendi is- tiklâlinden hakkiyle şüphelenen Çin, altı sene evvel Mançurya istilâ edildiği za- man garbi Avrupa devletlerinden ve Amerikadan yardım ummuştu. Hayal sukutuna uğradı Bu defa doğrudan doğ- ruya Sovyetlerle anlaşmıştır ki Japonya Uzak Şark'taki iki rakibinden kendi re. jimi için de düşman gördüğü bu sonun. cuyu daha tehlikeli addetmektedir. A, Ş. ESMER Gelen yabancı profesörler (Başı I. inti sayfada) Konya mebusu Muzaffer Göker ve Siirt mebusu İsmail Müştak Mayakon ve ku- rum üyeleri kültür kurulu başkanr İhsan Sungu ve Bayan Mesih Gürer tarafından karşılanmış, Tokatlıyan otelinde hazır. lanan dairelerine isal edilmiştir. Profesör Pittard “Irklar ve tarih”, “Türkiyenin yeni çehresi” eserlerinden başka, İsviçre kafatasları üzerindeki bü- yük etüdü, Balkan- yarımadası antrepo- lojisi üzerinde ilk ehemiyetli tetkikleri ve 1928 senesinde Anadoludaki seyaha- ti neticesinde Adıyaman'da yaptığı keş- fe dair etüdü ve muhtelif antrepoloji mecmualarındaki birçok ilmi tetkikleri ile cihanşümul bir şöhret ve mevki sa - hisi olmuş bir zattir ve ahiren Bükreş'te toplanan reisi olduğu Paris enternasyo- nal antrepoloji enstitüsünün 17 inci bey- nelmilel antrepoloji - arkeoloji - prehis- torik kongresinde bulunmuş oradan ikin ci Türk Tarih Kurultayının çalışmala - rına iştirâk etmek üzere kurumun daveti ile memleketimize gelmiştir. * Muhterem profesör, ikinci Türk Ta. rih kurultayımda “neolotik devirde kü - Çük Asya ile Avrupa arasındaki münase- betler” mevzulu ilmi mühim bir konfe- rans verecektir. ULUS DIŞ HABERLER ÇİN-JAPON HARBI Şanghay bombalanıyor, Çinliler şiddetle mukavemet edıyor Şanghayda: < Londra, 14 (Hususi) — Çin kaynak- ları bildiriyor: Şanghayda takriben beş hafta evel başlıyan japon taarruzu üzerine buralarda acele olarak bazı müstahkem mevkiler meydana getiri- mişti. Çin kıtaları, bu müddet içinde mütemadi bombardımanlarla tahrib €- dilen ve esasen fena hazırlanmış olan bu mevzileri terketmişlerdir. Şimdi, Çin kuvvetleri evelki hattın beş kilometre gerisinde ve dümdüz u- zanan bir hat üzerinde mevzi almışlar- dır. Şimal garından Lutyene kadar çizi- len yeni mevzilere çekiliş hâdisesiz geçmiş çinliler hiç bir zayiata uğrama- mışlardır. Yeni mevziler japon harb gemile- rinin top Mmenzili dışımda ve muhtelif yerlerdeki Çin kıtalariyle irtibat tesis edecek bir vaziyettedir. Diğer taraftan japonlar, dün sabali saat 8.50 de Şanghayda Çin ordularının kumandanlık mevkii olan belediye da- iresini işgal ettiklerini bildirmektedir- ler. Bir Çin bombardıman tayyare filo- su, Asahi - Maro adındaki hastahane gemisini bombardıman ederek kısmen harab etmişlerdir, İnsanca zayiat yok- tur, Japon kuvvetleri Kiangwa ve Şang- hayın garbına doğru ilerlemelerine de- vam etmetkedirler. Tayyareler Kiang- wa şehrini ve Şanghayın cenubundaki Longhua tayyare meydanını: bombar- dıman etmişlerdir. Çinlilerin mühim zayiatı olduğu söylenmektedir. Cenubta: Londra, 14 (Hususi) — Çinliler, Canton ile Honkong arasında bulunan Bocatigris mevkiine hücum eden beş tayyareden mürekkeb bir tayare filo- sunu bu mevkilerden atılan toplarla epeyce zarara soktuklarını haber ver« mektedirler. Bu sırada havalanan Çin tayyareleri, japonları koğalamışlar ve denize açılarak bazı japon gemilerine bombalar atmışlardır. Gemiler hasara uğramış ve tayyareler karargâhlarına dönmüşlerdir, Diğer taraftan, japon donanmasına mensüb tayyarelerin 12 eylülde Swatow- daki tayyare meydanını, Kantondan Kowloon'a giden demiryolu hattını bombardımanla harab ettikleri Tokyo- dan gelen telgraflardan anlaşılamakta- dır. Japon donanması, Canton nehri mansabında bir ihraç hareketinde bu- lunmuştur. Donanma toplarının hima- yesinde bir müfreze karaya çıkmıştır. Bu müfreze müstahkem mevkilere hü- cum etmiş, dört topu tahrib etmiş ve barut depolarımı atmıştır. Donanma dün de aynı devam etmiştir. Şimalde: Londra, 14 (Hususi) — Tokyo tel- grafları, şimal cephesinde — japonların Chülpon şehrini işgal ettiklerini ve çinlileri takib ederek Tatung'a girdik- lerini bildirmektedirler. Pekin - Suiyan ve Pekin - Hankoy arasında bulunan japon kıtaları da iler- liyerek Kwanglian mevkiini - işgal et- mişlerdir. Bu süretle Tohhar eyaleti tama. miyle japon işgali altına girmiş bulun- maktadır. Çin kaynaklarında bu haberi teyid eder bir malümat yoktur. Çinliler Kalgan'a girdiler fakat tekrar çıktılar Nankin'deki Royter ajansı muhabi - rinin bildirdiğine göre, Çin kıtaatı Kal- gan'a girmişlerdir. Bu şehir Pekin'in 160 kilometre şimali şarkısinde ve Pekin - Suyang demiryolu üzerindedir. Kalgan Şahar'ın Ceholun ve Mogolistanın anah- tarı olarak telâkki edilmektedir. hareketlere Japon bombardımanı neticesinde harab olan Şanghay sokakları Almanyanmn sömürge isteği ve cenubi Afrika Londra, 14 (A.A.) — Londradaki ce- nubi Afrika âli komiseri B. Tewater, bir mülâkat esnasında şöyle demiştir * — Almanyaya eski sömürgelerinin iadesine dair bir itilâfa cenubi Afrika- nın iştirak edeceğini zannediyorum. Şimdiki süratiyle yürüyüp gitmek- te olan ve bizi nihat bir buhrana yak- laştırmakta bulunan selâhlanma karşı- sında bu meselenin münakaşası için Al. manya ile bir masa etrafında müzakere- de bulunmak cesaretini göstermemiz i. cabeder.. Cenubi Afrika, bu cesareti gösterme. ğe amadedir ve elde edilecek neticenin gerek Almanya için ve gerek manda sa- hibi devletler için memnuniyete şayan olacağından emninim.,, Fakat; son dakikada gelen haberlere göre, Çin kıtaatı japonların şiddetli mu- kabil taartuzu karşısında bu şehri tekrar tahliyeye mecbur kalmışlardır. Bundan başka çinlilerin Şansinin şimalinde de. miryollarının mühim bir noktasında kâin- Tatungu da boşaltmışlardır. İmtiyazlı bölgelerde Londra, 14 (Hu"-“î) — Şanghayda- ki fransız ve ingiliz askeri kuvvetleri kumandanları silâhlı Çin kuvvetlerinin imtiyazlı mıntakalara girmelerini men- edeceklerdir. Bunun için bu iki devlet kıtaları tertibat almışlardır. Şanghaya gelen Comte Biacamane vapuru da İtalyadan 731 kişilik bir as- keri kıta getirmiştir. Diğer milletler subaylariyle birlikte ingiliz kuvvetleri subaylarının da karşıladığı italyan aş. kerleri Bakserler isyanından sonra çi- ne gelen ilk italyan kıtasını teşkil et- mektedir. Amerika ve Çin Londra, 14 (Hususi) — Vaşingtondan bildiriliyor: Çinin milletler cemiyetine müracaatı Amerika birleşik hükümetleri memle- ketlerinde alâka ile karşılanmıştır. Vaziyeti B. Hull'un Milletler cemi- yetine bir sureti verilen 16 temmuz tarihli beyanatı ile tasrih eden hükü- metin, Japonyanın Çindeki hattı hare- ketini tasvib etmiyen bir tavır takm- dığı ileri sürülmektedir. Mamafih, bitaraflık kanununun . tat- bik edilmemesi Japonya lehine tezahür eden bir hareket olarak telâkki etmek lâzım geldiği söylenmektedir, Cenevrede Filistinin taksimi görüşüldü Cenevre, 14 (Hususi) — Milletler Cemiyeti asamblesi, bugünkü açık top- lantısında şarkt Ürdün ve Filistinin idarelerine dair mandalar komisyonu- nun raporunu tasvib etmiştir. İngilte- renin taksim hakkında verdiği muvak- kat muhtıra hususi bir tetkike tâbi tu- tulmak üzere geriye bırakılmıştır, Bu münasebetle B. Eden, tahkikat komisyonunun mütalealarını hulâsa e- derek, İngilterenin ancak Milletler Cemiyeti konseyi tarafından tasvib o- lunacak bir taksim plânı hazırlayaca- ğını ve ingiliz hükümetinin böyle bir taksime taraftar olmakla beraber tat- bikata aid teferruata bağlı bulunmadı- ğını söylemiştir. B. Eden, böyle bir plânın mümkün olduğu takdirde yahudi ve arablarla işbirliği ederek hazırlamaya ingiliz hükümetinin mezun kılınmasını kon- seyden rica etmiştir. Hususi bir komisyonun mali mese- leleri halletmek üzere Filistine gitme- si kabul edilmiştir. Mandalar komisyonu reisi komisyo- nuh aşağıdaki üç noktada İngiltere ile mutabık bulunduğunu bildirmiştir: 1 — Bugünkü mandanın idamesi imkânsızdır, 2 — Filistin esas itibariyle taksim olunmalıdır, 3 — Mukaddes yerler bir rejim ihdas edilmelidir. Konsey, önümüzdeki celsesinde tet- kik etmek üzere bu hususta bir karar sureti hazırlamaya Romanya, Letonya, ve İsveç murahhaslarını memur etmiş- tir için hususi Bir adam yıkrlan kulübe altında kaldı ve öldü İstanbul, 14 (Telefonla) — Şile ci. varında feci bir kaza olmuş, Demirci köyünde oturan Raşid oğlu Hasan isminde bir köylü yıkrlan kulübesinin altında kalarak ölmüştür. İmdada ko- şanlar yıkılan külübenin ankazını te. mizleyince Zavallı Hasanın ezilmiş o- lan cesedi meydana çıkmıştır. Kulübe- nin neden ve nasıl yıkılmış olduğu a- raştırılmaktadır, İ —— | BASIN İCMALI | Gazeteler ve yabancı propoganda Baş muharririmiz gazetelerimizin dış politika bahis ve haberlerinde lüzumu kadar dikkatli ve basiretli bulunmadık- larından şikâyet eden bir yazısından son ra TAN'da Ahmed Emin Yalman Cum. huriyet gazetesiyle samimi bir hasbıhal- de bulunmuş ve dikkatsizlik eseri olarak sütunlara karışan bazı yabancı propa« ganda neşriyatı! milli faatlerimi- ze aykırı olduğundan bahsetmişti. Cum- huriyet gazetesinde D. N, imzasiyle neş. redilen bir yazıda bu yazıya cevab veri, lerek, bir gazetenin okurlarını aydınlat- mak esaslı vazifelerinden olduğu kayd. edilerek muhtelif devletlere ve rejimle- re aid dökümanter yazıların havadis mahiyetinde olduğu, bu itibarla da pro- paganda telâkki edilemiyeceği ve pro- paganda yazısiyle havadis arasında fark gözetmek lüzumu ileri sürüldü. Dünkü Tan gazetesi, bu yazıya cevab vererek diyor ki: © Genç lekdaş bu iddiasındı çok haklıdır. Fakat bütün mesele hava- dis ile prop daki k*lly- duymak ve ayırmaktadır .Meselâ nazi bayrağını bir türk gazetesinin birinci sayıfasına geçirmek ve altına “bina üze- rindeki devâsâ bayraklardan biri” diye - yazmak, bitaraf bir gazeteci ölçüsiyle havadisçilikten çok fazla bir şeydir. « Bizim bütün temennimiz her türk gazetesinin bu ölçüye sıkı ve hakiki bir surette riayet etmesi ve milli siyasete aykırı bir hava doğmasına âlet olmama. sıdır. D. N. un yazdığı yazının üç nokta. sına işaret edeceğiz: 1 — Genç arkadaşımız, Falih Rifkı Atay'ın yazılarını: bazı gazetelerin ko- layca sütun doldurmak maksadiyle sık sık iktibas ettiklerini yazıyor. Arkada. şımız şurasını pek iyi bilir ki bugünkü yazı puntosu ve serlevha ve resim sis- temi ile hiç bir gazete kolayca sütun doldurmaya çare aramak ihtiyacında de- ğgildir. Bütün derd fazla yazılara yer bul: maktır. Falih Rıfkı Atay'ın yazılarını neşretmekten maksad “kolayca sütun doldurmak” değil, bugünkü türk dilinin en güzel ve canlı nesrini yazan, üstün inkılâb düşüncelerini çok orijinal bir ifa- de ile ortaya koyan bir muharririn yazı- larından daha geniş bir okuyucu kütlesi. nin istifadesini temin etmektir. Biz ha. riçten hazır gelen propaganda yazıları- na karşı hassasiyetimizi, alman istihba. ratının gönderdiği yazılara karşı olan neşriyatımızla da gösterdik. Öyle ümid ederiz ki arkadaşımız da biraz düşünür- se bu nevi yazıları sütunlara geçirmek. ten ise Falih Rıfkı Atay'ın — yazılarına yer ayırmayı tercihe daha lâyık bula. caktır. 2 — D. N. bir defa müdafas bayra- ğını açtıktan sonra her şeyi müdafaaya çalışıyor. Meselâ Anadolu Ajanaımın ta. rafgir kaynakların havadisini neşretme- diğini ve her yazdığının bitaraf olduğu. nu ileri sürüyor. Halbuki Falih Rıfk'nın tezi esaslı ve derin bir tetkikin mahsu- lüdür. 3—D. N., gazetelerin harici hava- dis bal anarşi içincde oldukların. dın bazı gnzetecı ırlmdaşlırdııı başka t etmediğini yazıyor. Bu sözlerden anlaşıldıgma göre, D. N. An- kara'ya gitmiyor ve devlet adamlariyle temas etmiyor. Çünkü gazetelerimizdeki dış havadis anarşisi hakkındaki şikâyet. ler devlet adamlarımız arasında umumi. dir ve çok haklıdır.,, Elektrik şirketi ile konuşmalar Bayındırlık Bakanlığı ile İstanbul elektrik şirketi arasında mukavelenin tatbikinden doğan bazı meselelerin hal. li için açılan müzakerelere şirket adıma iştirâk edecek murahhaslar şehrimize gelmişlerdir. BB. Döbarsi ve Klerin adındaki mu- rahhaslar derhal Bayındırlık Bakanlığı ile temaslarına başlamışlardır. Erzurum'un imarı Erzurum, 14 (A.A.) — Şehir müte- hassısı profesör Lamberg Erzurum şeh-. rinim'imarı projesini hazırlamak için tetkikatına devam etmektedir. Müte. hassıs eski eserleri çok beğenmekte, bilhassa Ulu camiin mimari kıymetin- den takdirle bahsetmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: