Halkevlerinde temsiller —Halkevleri salonları . ircilere Halkevleri raporlarında kaydedilen ilk dilekler, salonların temsilleri seyre gelenlere dar geldiğinden genişletil- mesi, repertuardaki piyeslerden daha hareketli ve özlü piyeslerin seçilmesi idi. Bugün de raporu okunan veya için- den görülen her halkevinin esaslı ihti- yaçlarından ikisini gene bunlar teşkil etmektedir. Temsilin ne kadar önemli bir telkin vasıtası olduğunu anlamak için bir A- nadolu seyahatine çıkmak ve halkevle- rinin temsil gecelerinden bir kaçında bulunmak kâfi gelecektir, » Eğer bugün Anadolunun herhangi büyük-küçük bir şehrine giden bir ti- yatro kumpanyası, eski manlarda.kı lâkaydlığa mukabil geniş bir alâka ile karşılanıyorsa bunun en belli başlı â_- mili, halkevleri temsil kollarının muhit lerinde temsillere uyandırdıkları derin ilgidir. Birçok yerlerde halkevleri aç- lana kadar Karagöz perdesini bile gör- memiş halk, piyes seyrine bir hayati ih- tiyaç gibi alışmışlardır. Ankarada halkevi sahnesi açıl_nıa— dan önce, gelen tiyatro heyetleri, liya- katleri ne derecede olursa olsun, gt_çm aylarda Darülbedayiin ördüğü rağbe- tin onda birine bile pel mazhar olamı- yorlardı. Halk, tiyatrayu bir ihtiyaç saymaktan uzaktı; Ona biraz da Iüzunî- suz bir lüks gibi bakardı. Fakat vakta; ki: halkevi salonlarını - tezli ve özlü piyesleri seyir için bütün lıal'h pa- rasız olarak açtı: ilk defa şöyle bışmt— rakla gelenler, sonradan temsil gü rinde yer bulmak için birkaç saat önce- den kapılara toplanmağa başladılar; on- dan sonra her temsil gününde, dün ak- şam da olduğu gibi, halkevinin büyük ki temsillere ve konferanslar- Jen alâka ile ge- ramızda küçük salonüu - v dan birçoklarına gösteri len kalabalıktan dolayı & salon adını almıştır - kon::dıt dabıai;: hil olmak üzere hıncahınç dolmaya mahalle aralarından ge- yanın başıma çıkıp kahramanlarının tiradla: inşad ettiklerini duyduk-- ; man zaman tiyatroya gitmek, ı_Ok Cü ya gitmek gibi bir ihtiyaç hîh“ :îan meye ve paralı olduğu 7 tü da rağbeti ve alâkayı üzerine çz'niı; Geçen sene içinde Ankara .h_“ıkcvllmi yaptığı 51 temsile 35,000 kişinin 8© bî olması bunun en güzel deIiIlennden ridir.. Bu rağbet, yalnız A ük şehirlerimize hâs îııi: henüz sahne yokluğu yüzünden geniş bir salonun bir köşesinde masalar üzerine kürulan sahnecikte yapılan temsilleri seyriçin iyi havalarda salo- nun kapılarının açıldığını VE sokağın bir kısmımı dolduran kalabalrgm biğli yircilere katıldığını, burada oynaman Ve kitabı henüz kütüphanelerde l.ıul“.nm"" yan piyeslerden bazı cümlelerin blfkaî ay sonraki mekteb tahrir vazifelerinde yer aldığını, bazı cami vâizlerinde _“Y' kinlerin aynı cümlelerle yapıldığın tesbit etmiş bulunuyoruz. 'Temsillere gelen kalabalıkların VE- rilen davetiyelerle ve salonların kaç ki- şi aldığının muayen olması ile (ati Sir rette tesbit olunabileceği BöZ önuı'ıdve tutularak; Düzcede bir temsile 600 kı.şıî nin gelmesi, Edirnede iki piyes ve iki müsamerede 4400 kişinin bulunması, Kütahyada beş-altı temsili seyre gelen- ler arasında 2000 köylünün de€ bulunu” şu, Elâzizde temsil başına 500 seyirci isabet etmesi, Bursada 28 temsilin 20.000 seyirci buluşu gösteriyor ki: halkevle- rinin verdikleri temsiller, bütün ıîıem- leket mikyasında, hakiki bir rağbete mazhar olmaktadırlar.. Dekorun ve makyajın mükemmel ol- mayışı hattâ iptidat oluşu bizi !Ol“' muzdan alıkoyacak, halka yapacağımız telkinler için en iyi vasıtamızIi elden biraktıracak bir sebeb olamaz. Zamâl_îğa bunları da ıslah etmek, gönlün istediği seviyeye yükseltmek elbet de mümkün olacaktır. Halkevlerinde temsil, vastta- dır; gaye, telkindir. Çorak bir tarlayı bir uçtan sulamaya kurulmuş tulumba- Yarı, kireçli su çıkarıyor, iyi işleyemi- SA lraem « arteziyvenle- dar geliyor 28 nisan tarihli Akşam ga- ? zetesinde Selâmi İzzet imza- ? siyle çıkan bir makalede, An- ? karada Darülbedayie gösteri- ? len rağbet anlatılırken; hat ! kevleri temsil şubelerinin ti- o aynadığı * büyük ve müsbet rolü, inkâr ve istihfaf eden hükümlere varıl- halkevirti yakından ve içinden daşın bu hükümlerinde tama- men haksız olduğunu anlat- mak, kendisini ve bu ... ... kevleri çalışmalarını tetkik edip dönmüş olan arka- daşımız Behçet Kemal Çağlar- * ın, öyle indi hükümlere c_’eğ"'ı ! kati görüşlere dayanan bir ya- î zısınt koyuyoruz: ÜÇ T a a b ukoladmka DT LAİ t*0.ç. #0t CALLRAAARLARCREAAARAAAAARAAAAAAAAAAAAA . . #........ rinizi açana, asıl malzemenizi koyana d İir. Turizm Tesisleri (Başı 1 inci sayfada) Bütün bu yollar İzmir vilâyeti u- mumi meclisi tarafından kabul edilip Bayındırlık bakanlığınca tasdik edile- cek iş programlarına göre yapılacak- tır. İzmir vilâyeti yolları yaptırmak için gelecek senelere sari teahhüdlere giriş- meğe ve vilâyet içinde bulunan kaplıca Başbakan Paristen geçerken Fransız basının tefsirleri (aa Paris gazeteleri Türkiye Baş nından büyük ehemiyetle bahsetmekte- dirler. “Türkiye Başbakanı Fransanın misafiri” başlığı altında Pöti Parizien gazetesi; İsmet İnönünün canlı ve se- nalarla dolu bir biyografisini ve hayat- taki muvaffakıyetlerini yazdıktan son. ra onunla konuşmalardan türk - fransız dostluğunun kuvvetleneceğini yazıyor. Sen Briç, Lö Jurnal da Atatürk'ün çok ve plâjlara — aid tesisler kurmağa ve bunları işletmek maksadiyle teşkil edi- lecek şirkete iştil lacaktır. e RER 5 Turistik yollar ve kaplıcalar ile plâj- lerine gidiş, geliş için ayrı ayrı eklene- cek birer kuruş zam. Bu lar nakil vasıtalarını idare e- kadar onları işletmekte devam siniz. Hodbim ve kısa görüşlü bir sanat endişeciği ile halkevi temsil kolalrını hor görmenin ne yeri, ne manâsr var- dır. Bugü manlardır ki: tiyatrı k e istidadlı talebelerini teşkil etmektedir- ler. Yalnız Ankaradan değil, Adanadan, Konyadan, Mersinden, Afyondan da ev sahnesine kaydolunmuş veya olunmak üzere olan halkevliler vardır. Halkevlerinde dekorun, ma_kyşju_ı ve temsil kabiliyetlerinin belI_:î rpttdîu oluşu kaydını 167 halkevini birden göz önünde bulundurarak şöylüyoruz; yok- sa bazı halkevlerindeki tenmnen!l_ pro- fesyonel ve tiyatro selerimizi dahi gölgede brrakacak bir liyakatla ve hazırlıkla temsil edildiği çok vâki olmaktadır. Meselâ bir Hülleci piyesini bir A- dana halkevi, bir Darülbedayi kadar; bir Meraki piyesini bir Ankara halkevi bir Darülbedayiden daha iyi temsile muvaffak olmaktadır. Bu hakikatler, bu şehirlerin tiyatraya gelenler içinde sanattan en çok anlaması lâzım gelen giiz'ıdelcrî tarafından ileri sürülmüş ve halk tarafından tasdik edilmiş hüküm- lerdir. Daha Darülbedayiimizde man- zum piyes temsili, Faruk Nafize: rın dişleri söküldü koyun oldu, n halkevlerinden yetişen ele- o mektebimizin en w" - e H M Bizim müthiş facia gülünçlü oyun oldu, dedirtirken; Ankara halkevinde “Eş- de Eşber rolünü oynayan arkadaş, aranmasına lüzum göstermeden kendisinin ve karşısındakinin söyliye- 5i mısraların hepsini ezberindeni süf- lora not ettirmiş Ve mükemmel, ne ve şiir tekniğine aynı derecede uy- bir inşadla oynamıştır. Darülbcdzyiin de temsil ettiği Akın i Ankara halkevinde önce gör- Hyüklerimiz dahi Ankara tefevvukunu kaydetmiş- ber,, kitabın piyesin müş olan en b amatörlerinin Eskişehirde , Kör,. piyesinde rol a- “Şeriye mhakemesi,, nde kadı o- lan iki arkadaştan daha iyi, bu rolleri başarmak saçı sakalı tiyatrada a- gartmış mükemmel bir üstad oI.m.akt.an başka çart olmadığına kendilerini sey- redenler hü]n-netmişlerdir. Mgınleketin Adana, Guîâelep_ .Mer- sin, Ceyhan gibi birçak k_bşğler.mde temsil işine kendini _ve»ren, .ıçumm se- “îxîfîgfââü an yerde faydalı olmuşlardır. Yeni fikir- lerin, yeni inanların en iyi ve en kolay iyle sindirile- halk ruhuna sahne vasıtasiy pileceği bu galışmalarla bir daha tnhak kuk etmiş, halkevleri temsil şubeleri, sahnenin zaferini bir daha kayd.:tmış- ler, bir daha isbat etmişlerdir. 'Tiyatro- yu sevenler, onlara ancak minnettar O- labilirler. B. K. Çağlar denler ve şirketler tarafından yolcular- dan bilet, abonman defterleri ve tenzi. lecektir. Tahsil edilecek zamlar her a- yın ilk haftası içinde gö ilecek milli | bankaya yatırılacak, yatırmıyan muha- sib, müdür ve ita amirleri her geçen gün biletleri hususi idareler tarafından ha- zırlattırılarak a verilecektir. Yol mükelleflerine yapılacak - ikişer lira zam, hususi idarelerce tahsil oluna- Clk'ehermtıhsilm,oafymilkhaf. tasında gösterilen bankaya ya - tır. Her ayın ilk haftası içinde tahsil e- dilen paraları yatırmıyan mesul muha- sibler yüzde dokuz faiz vereceklerdir. Askerler ve zabıta memurları ile pa- derecede bir uyuşma zemini bularak, Sancak meselesi dolayısiyle, bir Fran- srz - türk karşılıklı yardım paktı akte- dip edemiyecekleridir. Monklar, Ami dü Pöpl gazetesinde Türkiye Başbakanı ile Fransız Baş- vekili ve dış bakanı, milletlerarası bü- tün meseleleri ve bu arada Balkanlar ve Akdeniz meselelerini geniş bir şekilde gözden geçirmişlerdir. Politik ufuklarda yapılan bu tetkikler bilhassa birkaç ay- dan beri italyan diplomasisinin aynı sa- halarda gösterdiği faaliyet sebebiyle, lü- zum vardı. Bu tedkikler Fransayı Türki- yeye bağlıyan dostlukları sarsacak ma. hiyette hiç bir anlaşmazlığın mevcud ol- madığını göstermiştir diyor. Pöti Pariziyen gazetesi de şu mtüa- leayı yürütmektedir: “En samimi bir dostluk havası için- de yaprlan dünkü temaslar İnönüne, Blum'a ve Delbosa, iki memleketi alâ- rasız seyrisefer edenler ve re mahsus tezilâttan faydalanan talebe, umüumi nakil vasıtaları ücretlerine yapı- lan bu zammı vermiyeceklerdir. Zamların alınmasını temin için bü- Ait D ö bütün Jelerin Üüzerinde dolaşmak, ve umumi politikaya aid mü- N lelerde ve ezcümle Milletler Cemiyeti ile müşterek emniyet hususun- da tam bir fikir uygunluğu olduğunu tün nakil ları idare ve Mi ieekani isti KAŞARAŞ ASA İ vermiştir. Pransa - Hdan teğk VE Yourakab ol:;;caî;a- Közkliye » Ceriye v Dep b e mi a Te İDAĞP İ e Ç « 3 yeti için yap pakta gi Yol vergisi mükellefliğini bedenen ya- panlar iki Hiralık zam için ayrıca çalış- tırılacaklardır. Zam için çalışmış olan mükelleflerin zamlarr nakid olarak hu- susi idarelerce turistik yollar hesabmna ödenecektir. Projeye göre bu gelirler 25 sene müddetle devam edecektir. Parlamentolar ticaret konferansı (Başı İ inci sayfada) de ham maddelerin tevzii, ikincisinde işlerin tekrar başladığı devredeki zirat vaziyet! konuşulacaktır. Saat 15 deki u- mumi toplantıda bu encümenlerin maz- batalarile altın mikyasının istikbaline dair olan maliye encümeni mazbatası müzakere edilecektir. O gün saat 17 de Paris ticaret odasında bir kabul resmi vardır. 19 mayısta öğleden evel gene encü- menler toplanacak ve öğleden sonra u- mümi toplantı yapılacaktır. Bugünün tiCİİCİ ü i b takavi paktların tesirine —dair — olacaktır. O akşarm azâ Operadaki galada buiuna- caklardır. 20 mayısta Şantiyyi gezilecek ve öğ- le yemeği Otel Konde'da akademi azâ- sından eski dış bakanı B. Gabriyel Ha- notonun başkanlığı altında yenilecek- tir. 21 mayısta ziraat encümeni zirai krediler üzerinde çalışacaktır. Bugün için delegasyon reisleri dış bakanının öğle yemeğine davetlidirler. Saat 15 deki umumi toplantıda kon- feransın şimdiye kadarki çalışmaları buna dair münakaşalar da çok samimi bir hava içinde geçmiş ve konuşmaların pek yakında mesud bir neticeye varaca- * ğı ümidini vermiştir.,, Kömür Sergisinde Ekonomi bakanlığımız Ankara En- ternasyonal kömür sergisinin jüri heye- tini tesbit etmiştir. Heyet İzmir mebu- su B. Rahmi Köken'in başkanlığında o- larak 24 kişiden mürekkebdir. Bunun 8 i şeref komitesini tcşkil etmektedir. Jü- ri heyeti yakında vazifesine başlıyacak- tır. Sergi ümidin fevkinde bir rağbet görmeğe devam etmektedir. Dün akşa- ma kadar sergiyi gezenler 60 bini bul- muştu. Sergide yapılan satış da ümidin üs- tünde olmuştur. Bugüne kadar yalnız 20 kat kaloriferi siparişi verilmiş, satı- lan sobalar ve müteferrik eşya için alı- nan siparişler büyük bir yekün tutmüş- tur. hulâsa edilecek, eski başbak B. Etyen Flanden tarafından “cihan e- rans verilecektir. Saat 17 de Paris be- lediyesinde bir kabul resmi yapılacak- tır. 22 mayısta konferans azâsı Elizede- Konferansın mevzuu: “Bundan 18 sene evel, 19 mayısa ta- kaddüm eden günlerde Atatürk ve 19 mayıs günü Atatürk,, tür. Konferans Ankara ve İstanbul rad- yoları tarafından neşrolunacaktır. Türkiyenin sulhçuluğu Paris, 9 (A.A.) — Lö jurnal gaze- tesinde Sen Bris Türkiye Başbakanı İsmet İnönü ile konuşmasını neşret- mektedir. Bu konuşma esnasında İnönü — Konuşmalarım esnasında B. Blum ve Hariciye nazırı B. Delbosla umumi politika meselelerini gözden geçirdik. Bu meseleler üstünde, bağlı olduğumuz enternasyonal mü & kadrosu için- de kalarak bir iş birliği ve barış poli- tikası takib için bir anlaşmaya vardık, Bu arada Sancak meselesine aid güç lüklerin halli çarelerini de aradık. Bu güçlükleri Cenevrede verilmiş olan pren sib kararlarına tam kuvvetlerini — ver- mek suretiyle bertaraf etmek gerektir. Bizim bir tek gayemiz vardır. O da Türl milletinin barış içinde inkişafına ça- lışmaktır. Türkiye sulha ne kadar sa- mimi surette bağlır olduğunu bütün kom- şulariyle ve ezcümle yunanlılar ve bulgarlarla anlaşmak suretiyle ispat et- miştir. Gündelik Sıhat Kadastrosu (Başı I inci sayfada) ğguk mu? Köy içinde veya yakınm- da ılıca varsa üstü kapalı mı, açık mı? Suyu çelikli mi, kükürtlü mü? Köylü suyu nereden alır? Sağlık durumuna aid sualler şu suretle sıralanmıştır: köy yakının- da yazın kurumayan batak var mı, varsa genişliği, köye uzaklığı ne kadardır? Köyde umumi helâ var mı, varsa çukurlarının üstü açık mı, kapalı mı, köy evlerinin kaçın- da hususi helâ var, kaçının çukuru kapalıdır, helâ sularile sebze sula- nır mı7 Çamaşır nerede yıkanır, köy mezarlığının etrafı dıvarla çevrilmiş midir, sokaklar temiz mi- dir, gübreler tarlalara taşınır mı, köylü ne yakar, köyde kaç ahır var, kaç ahır bitişiktir, kaçı evden ayrıdır? Sosyal vaziyete gelince: sor- gular kumar, içki, esrar ve afyon müptelâlarının sayısına aiddir. Belli başlı hastalıklardan srt- ma, frîe_ngi olup olmadığı, bir yıl- dan beri kaç çiçek, kaç karahum- ma vakası olduğu sorulmakta ve köylünün yiyeceği bahsinde ise ekmeğin ne unu ile hazırlandığı ve her zaman yenen başlıca yemeğin ı_e' olduğu öğrenilmek istenmekte- Memnuniyetle öğreniyoruz ki bugüne kadar gelen cevablar otuz beş bini bulmuştur. Tabit, bu cevablar yavaş yavaş tasnif edilecek ve köylerimizin, bahse konan bakımlardan vaziyet- leri tesbit edilip cins cins ayrılma- ları ve icab eden sıhi tedbirlerin sırası ile alınması imkânları araş- tırılacaktır. Ğ Köylerimiz, memleketimiz nü- fusunun dörtte üçünü barındır- maktadır. Bu nüfusun sıhatli yaşa- ması çoğalmamızın zımanıdır, Bir taraftan köy ebeleri, köy sıhat memurları, köy hekimleri ve diğer taraftan köy eğitmenleri ve niha- yet zirai kombinalar.... Bütün bu kalkınma plınlumm' tatbik mev- Ee bran ll Co üabatinde birü yurdun umumi refah seviyesi de içinde bulunduğumuza kaniiz. * * Yenişehir Selânik caddesi maliye tahsil şubesi karşısında Telefon; 3829 İ 1—1972