Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
( b harb üyük harb devam ederken, bir hfb:merikahyn, Amerikanın neden girdiği sorulacak olursa, mutlaka Hu cevab alınırdı: — Medeniyeti kurtarmak için. harı,s“ıh-un imzasından sonra Amerikanın neçç, Sirmesi sebebleri etrafında yapılan $riyatta amerikalıların bu mesele hak- lü daki fikirlerini tashih etmiştir. Ma- A“n:ıd“r ki Ameril harba girmesi :i:iı'll olan âni sebeb, denizaltı muharebe- ir. Almanya tarafından İngilterenin punsuz ablokl karşı mukabele bil- :ım.l olmak üzere yapılan bu harb, açık Enizlerde Amerika gemilerinin batırıl- llıası_na ve gerek Amerika, gerek muharib Bemilerde seyahat eden Amerika tebaa- :mı_' boğulmasına sebeb oluyordu. Hal- uki devletler hukukunun denizlerde Muharebeye aid hükümleri, tarafsızlara U noktalarda masuniyet bahşediyordu. A'Fer—ka denizlerde serbesti prensipini nî';ldafaa etmek için 1812 senesinde İn- giltere ile harb yaptığı gibi, 1917 sene- sinde de Almanya ile harb yaptı. Fakat denizlerde serbestlik prensipinin müda- fîa"' hakikatte bir takım silâh âmilleri- m._n muharib devletlere silâh satarak bü- Yük kazanç temin etmelerinin müdafaa. :ndan başka bir sey olmadığı anlaşıl- 3 Amerasanın bir defa daha bü yüz- den harba sürüklenmesine yer verme- Mek içindir ki, İtalya - habeş harbı çık- tığı zaman Amerika meclisi, Cumhur tisine, muharib devletlerle silâh tica- Tetini menetmek için salâhiyet vermişti. M“Vakkaı tedbir olmak üzere tatbik e- Şme" hükümlerin müddeti bitmek üzere ılfe“' bu defa, Amerika meclisi ve Ame- rika âyanı, çok şümullü bir takım taraf- Sızlık kanunları yapmıştır. Cumhur Rei- 8i tarafından tasdik edilip geçen hafta- danberi meriyete geçen bu kanunlara Bgöre; Iki devlet arasında hırb. vaziyeti :’e»'cud olduğu Cumhur Reisi tarafın- an ilâ g : ilân edilir edilmez ŞA N' Rde 1 — Muharib devletlere Nevi harb malzemesi satma kcakür. 2 — Muharib devletl tarafından para ikraz etmek memnu 0- lacaktır. 3.—— Muharib devlet gemileriiıde A- Mmerika tebaasının seyahat etmesi mem- nu olacaklır, Bundan başka eğer CUM k memnu 0- ere amerikalılar !'lfr Reisi lüzum görürse, ne&fedec_eği ikinci bir beyanname ile, paras! tediye tıldığı edilipte başka devlet tebaasına S2 isbat edilmedikçe, her nevi eşyanın ha Mmerikadan — ihracını menedebilecektir. A_“"-ak muharib devletlerden biri Ame- Tika kıtasında bulunan bir devlet, diğeri fle Amerika dışında bulunan bir devlet ise, bu memnuyei Amerika devleti hak- kında tatbik edilemöz. âmerikanın gelecek harba karşı bu. günden vaziyetini tayin eden bu taraf- sızlık kanunlarının ehemiyeti meydan- dadır. Bu kanunlardan anlıyoruz ki Â- Merika gelecek harbta mutlaka muharib devletlere silâh saimıyacak, para ikraz €tmiyecek ve Amerika tebaası muharib devletlerin ticaret gemilerinde seyahat etmiyecekler. Diğer eşyanın satılmasını Mencimek de Cumhur Reisinin ihtiyarı- ha bırakılmış ise de galib ihtimıl, Cum- hur Reisi bu ihtiyarını memaüi, 2t lehi- he kullanacaktır. Yani muhariblere 8t da maddeleri dahi satmıyacak. Mieğer ki Parası peşin olarak tediye edile “ek mal Amerikada iken satın alınmış olsun. vi Amerika tarafsılzık — kanun!larının _Cash and Carry” yani “peşin para ile ticaret” diye tercüme edilebilecek bu a- lış veriş usulü, denizlere hâkim olan ve her aldığı eşyanım parasını da peşin 0- larak tediye edebilecek vaziyette bulu- h.an İngiltereye elverişlidir. Bunun için- dir ki Almanya ve İtalya bu “Cash and Carry,, usulünün tarafsızlık kanunların- da yer bul dan m | ı'_" dir. , Fakat Amerika, bu kanun hükümle- rini, şu devlete elverişli, bu devlete e- Verişsiz olsun diye kabul etmiş değildir. Afîmerika, geçmiş harbtan aldığı acı tec- Yübelerden istifade ederek, gelecek harb- tîf tarafsızlığını temin için şimdiden ted- ir almaktadır. Hâdiselerin garib istih- Zasıdır ki dün, müdafaası harb yapıla- tak ve kan akıtılacak derecede yüksek Prensiplere dayanan muameleler, bugün apisle cezalandırılan birer suç olmuş- tur, A. Ş. ESMER DIŞ HABERLET J Bask cephesinde çarpışmalar gene şiddetlenmeğe başladı dra, 9 (Hususi) — Hükümetçi an bilidiriliyor; Guadalajara milisler âsi kıtaları aragon yolunun garbına püskürtmek suretiyle bir muvaffakiyet elde etmişlerdir. Jarama bölgesinde iki âsi mevziine şiddetli bi_r hücumda bulunan hükümetçiler, âsi si- perlerini elde etmişler ve bazı noktala- rda bunları bir kilometre geriye püskürt müşlerdir. Bask cebhesinde i?'uente Ov- ejuna bölgesinde hükümetç.ılcr m.uvaf- fakiyetlerini göstermişlerdır. Asi kıt- aların geçmekte oldukları iki yolu top ve mitralyöz ateşine tutmuşlardır. Bask hükümeti 1938 ve 1030 sınıflarını sefer- ber etmeği kararlaştırmıştır Âsilere göre muhabiri Guerniskadan bil- Lon kaynaklardı bölgesinde Havas diriyor: Sollubede vü beden sonra Frank nün son müdafaa kubulan kanlı muhare- o kuvvetleri Bilbao- hatlarına gelmişler- dir. Bask milisleri bu mevzileri şiddetle müdafaa etmişlerse de Franko katala- rının hücumları karşısında gerilemeğe mecbur olmuşlardır. Bilbao âsi kontrolu altında Havas muhabiri Vitoryadan bildi- riyor: Bilbao için yapılmakta olan müuhare- belerin sonuncusu başlamıştır. General Mola, şimdiden Bilbaoyu ve Safı Sebas- tien - Bilbao yolunun büyük bir kısmı- nı kontrol altında bulundurmaktadır. Bask milisleri takviye kıtaları. al- maktan ümidlerini kcsmişicrdiı: Bilba- onun ablukası ve başlıca iaşe Iimanizn olan Bermeonun işgali dolayısiyle iaşe işleri de tehlikeye düşmüştür. ilerin bir tebliği Salaxîı:illıîdan bildiriliyor: Sollu'l':e dağlarındaki hükümetçi mevzilere Bi- ren kıtalarımız Bask bataryalarını sus- turduktanı sonra yamaçlardan aşağıya inerek muhtelif kasabaları zabtetmiş- ler ve Munguianın 5 kilometre yakınına gelmişlerdir. e Sollube dağlarının tepesinden ileri hatlarımızdan 18 kilometrede bulunan abra limanı gözükınektedir. Madrid cebhesinde dün Tagenin ce nubunda ele geçirdiğimiz mevzilere düş manın tanklarla yaptığı bir hücum püs- kürtüimüştür ve düşman kıtaları Bar- gese kadar takib olunmuştur. Barselo Barselona, nda vaziyet normalleşti 9 (A.A.) — Hayat, nor- ini almıştır. Barikadların yıkıl- nılmıştır. Bunlardan bazı- ları önceden halk tarafından tahrib e- dilmiş idi. Dün Valensiyadan 5.000 hücum mu- Franko kıtalarına mensub süvari kıtaları Londra taç giyme törenine hazırlanıyor Tören için İstanbulda dini âyin yapıldı İstanbulda, S. M. Corc VI nın taç giyme töreni dolayısiyle bir dini âyin yapılmıştır. Kırım harbında ö cereyan eden bu âyinde ingiliz büy len ingilizler için yapılan kilisede ük elçisi Sir Persi Lorren'le Leydi Lorren ve büyük elçilik ileri gelenleri bulunmuşlardır. Resmimiz, â- yinden bir safhayı tesbit ediyor. Londra, 9 (A.A.) — Londra banli- yösü elindeki vasıtalar nisbetinde taç- giyme haftası için Sitiyi süslemeye gay- ret etmektedir. Belediyelerle bir çok kimseler bu hazırlıklara iştirak etmek- tedirler . Anavatan filosuna mensub otuz ge- mi South - End'de ve Londra limanında demirlemişlerdir. Milli gururu okşayan bu gemileri seyretmek için büyük bir halk kütlesi kıyıda birikmiştir. Southend'de ikinci harb filosu de- mirlemiştir. Yeni yapılan dokuz bin tonluk New- castle ve Southhampton — kruvazörleri bilhassa dikkati çekmektedir. Bunların mancılıkları ve hava mü- hafızı gelmiştir. 936 - 937 ders yılın alarının dü törenle diplom ğ y en 500 gence diploma Nn tek lan idman şenliki reninden sonra yepı t bitiren Kuleli askheri lisesi gılıldığini kisaca yazıl larının verilmesin a iklerinden iki enstantaneyi $ talebelerine evvelisi gün uşluk. Rezsimlerimiz, — Harbi- i ve diploma dağıtılması tö- gösteriyor. dafaa tertibatı, seyircilerin takdirini celbetmektedir. Grevesend ile Ecsost « Wooich arasında iki ağatma gemisiyle altı torpido demir atmıştır. Zeebrügge faciasından sonra enkaz halinde İngiltereye dönmeye muvaffak olan Royal Daffodil gemisini halk alâ- ka ile seyretmektedir. Geminin güverte- sinde şimdi imparatorluk renkleriyle süslenmiş olan tribünler konmuştur. Bu tribünler alayın geçeceği Viktorya rrh- tımına bakmaktadır. Yarmn akşam Southrnf'de demirli bu- lunan bütün gemiler bir projektör ga- lesi yapacaklardır. Salr ve çarşamba günleri bütün filo, sabaha kadar tenvir edilecektir. detkağr Londra, 9 (A.A.) — Romanya pren- si Mihal, Yugoslavya kıral naibi prens Pol ve refikası, yunan prenslerinden Nikla ve Paul bugün akşama — doğru Londraya varmışlardır. Bunlar, taç giy- me merasimi esnasında kıralın misafiri olacaklardır. Aynı trenie BB. Litvinof, ve Ave- nol ile Macaristan, Avusturya, — İran, İspanya, Arnavudluk, Estonya delegas- yonları ve fransız askeri heyeti de Lon- draya gelmiştir. Kıral ve kıraliçe, bu akşam Buking- ham sarayının yabancı prensler şerefine husust bir akşam ziyafeti vermiştir. Londrada otobüs grevi halâ devam ediyor Londra, 9 (A.A.) — Sendikalişt mah- filler, otobüs grevinin önümüzdeki haf. ta içinde de devam edeceğini bildirmek- tedir. Bu mahfiller, önümüzdeki hafta için- de bir anlaşma hasıl olmadığı takdirde Londranın bütün nakliye vasıtalarının umumi bir grev yapmasından korkmak- tadır. Anlaşma yapılamazsa günde yedi buçuk saat işi temin edin- ceye kadar greve devam edeceklerdir. Nakliyat direktörlüğü 7.30 saat çalış- ma eğasıtır. kendi tekliflerinden kati o. otobüsçüler larak çıkarmıştır. Üstad Halid Ziya'ya saygı ve sevgi Geçen günkü Tan gazetesi, üniver- sitenin edebiyat, tarih — ve coğrafya şubelerinden olduklarını yazdığı on- dan fazla gencin üstad Halid Ziya Uşaklıgil'in edebi kıymeti hakkında fikirlerini neşretmişti. Hemen hepsi, Halid Ziya'nın artık okunmaz oldu- ğundan ve kıymetini kaybetmiş bu- l bahseden bu fikirler, ge- rek üniversite âleminde, gerekse mat- buat arasında teessürle karşılanmış- ti CELTESM ır, CUMHURİYET'te Peyami Safa bu meseleden bahsederek diyor ki : “Evvelki gece Halid Ziya Uşaklı- gilin elli beşinci yılı için Eminönü halkevinde yapılan merasim, bir jü- bile elli veya bazan yirmi beş sene i- tibar edildiğine göre, en aşağı beş veya otuz sene gecikmiş sayılır. Ma. vi ve Siyah muharririnin türk roma- nına ve türk nesirine aştırdığı büyük merhaleyi bilenler, kendilerine dü- şen bu vazifenin gecikmiş olmasından duydukları utanç nisbetinde bir coş- kunlukla onu alkışlıyarak, itizar ve tecbil hislerini birlikte ifadeye çalış- tılar.,, Tanda intişar eden anket cevabla- rından bahseden muharrir diyor ki : “Bir üniversiteli için Halid Ziyayı okumamış olmak suçtur; çünkü Ha- lid Ziyayı ol dan üniversitede, he- le edebiyat fakültesinde yapılacak iş yoktur. Bir üniversiteli için Halid Zi- yayı okuyup anlamamak da bir suç- tur; çünkü buradaki ima lisana aid- se bugün kullanılmıyan bazı kelime- ler için lüğata bakmak zor değildir. Bir üniversiteli için Halid Ziyayı o- kumak — ve unutmak da — bir suçtur; çünkü böyle bir şuur vakasının mesu- liyeti Halid Ziyanm eserinden ziya- de okuyanın hafızasına — râci olur, Aynı gazetede Kandemir, üniver- site gençleriyle yaptığı konuşmaları neşrediyor. Edebiyat fakültesi talebe- leri, Halid Ziya hakkında mevzuu bahis sözlerini söyleyecek bir gencin Üat Boi aralarında yacağını, çü herhangi bir lise talebesinin Halid Ziyayı pek iyi bildiğini söyleyerek bu Eçe lduğ ileri vke mektedirler. Bu arada fakülte profe- sörlerinden Fuad Köprülü şöyle de- mektedir : “... Böyle bir şey olamaz, dün bu gazeteyi okuyan gençler gelip de bana söyledikleri zaman hayret ettim. Bu gençler büyük bir teessür içinde idi- ler ve arkadaşlarından hiç kimsenin böyle bir şey söylemediğini, binaena- leyh tekzib edeceklerini tekrar - edi- yorlardı. Nasıl olur.... Edebiyat talebesi Ha- lid Ziyanın, yeni türk romanının ba- bası olduğunu bilmez olur mu? böy- le bir şey hatır ve hayalden geçmez, böyle bir şey olmaz, aklen muhaldir bu, Üniversitelinin seviyesini bu ka- dar aşağı zanetmek şayanı hayret bir şeydir, Hamidin cenazesini düşünün... O- raya koşan üniversite gençliğini dü- şünün... Hamidi bilirler, severler ve Halid Ziyayı bilmezler, sevmezler.... Bu olurmu?. Felsefe profesörlerinden Mustafa Şekip de Cumhuriyete aynı maalde söz- ler söylemiştir. Kurun ve Haber gazeteleri muhare rirleri de üniversitede yaptıkları a- raştırmalar neticesinde Tanda çıkan cevabların doğru olmadığı neticesine varmaktadırlar. Akşamda Nurullah Ataç da, Halid Ziya hakkında üni- versite gençlerinin bu şekilde fikirler ileri sürebilmelerine hayret etmekte- dir. 'Tan gazetesi de bu mesele hakkın- da yazdığı bir açıklama yazısında, kendisinin sadece gençlerin fikirleri- nu söyleyerek diyor ki : “Maksad Halid Ziyaya veya eski nesil ediplerine hakaret etmek değil- dir. Aklımızdan böyle bir şey geçmez. Onlarm hizmetlerini inkâr edeme- yiz, Fakat gençlik onları okumayor- sa, okuyamıyorsa bunu da saklamak- ta fayda görmüyoruz,.,, ni aksettirmekle iktifa etmiş olduğu- * MA