Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULUS Günün içinden: Halı Türkiyede halr endüstrimizi incelemîş olan yabancı bir mütehassı- sın şu sözleri söylediğini öğreniycruz: “Bu endüstrinin teşkilâtlandırılacak, düzeltilecek tarafları yok de- gildir; fakat bir tarafı da vardır ki ona hiç el sürmemelisiniz: renkler ve renklerin ahengi. Hiç bir sanatkârın bu kadar güzel renkleri, bu ka- dar tatlı imtizaç ettirmesine imkân görmüyorum.., Yabancı mütehassısın bu sözlerini duyunca rahmetli Ahmed Hik- metin “Ayşe kızla Vato” sunu hatırladım; çatkısını başına sararak halı tezgâhmnın önünde çalışan bütün köylü kızları gözümün önüne geldi. Seksen türlü baskı altında estetik temayülü ve istidadı körleştiril- meğe uğraşılmış bir milletin ruhunda bir oya, bir filiz gibi kalan cev- here bakmız. Bu cevher, menekşenin yaprağını çiçeğine, begonya yap- rağının altını üstüne uyduran tabiatin fırçası kadar zengin ve derin olmasaydı, yabancı bir mütehassıs: — Aman bu renkilere, bu renklerin ahengine dokunmayınız! demi- yecekti. Yarınki büyük sanatımızın ölmez cevheri, yere serdiğiniz veyahud dıvara astığınız bir halı üstünde dile gelmektedir. Nurettni ARTAM Beş devlet posta uzlaşması Balkan ve küçük antant arasındaki uzlaşmayı bakanlar heyeti tasdik etti Türkiye, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan ve Çekoslovakya hü- kümetleri arasında posta ve telekomünikasyon arasında birlikte çalış- mayı temin için imza olunan hususi uzlaşma projesi Bakanlar Heye- tince kabul olunmuştur. Uzlaşma Balkan ve küçük an- tanta dahil devletler arasında pos- ta ve telekomünikasyon servisleri- ni ıslah etmek, bu servislerin te- kemmülünü ve genişlemesini te- min etmek maksadiyle imza edil- miştir. Bu maksadları temin için bir. posta ve telekomünikas- yon birliği kurulacak ve her memlekette bu birliği temsil için bir komite teşkil olunacaktır. Bu komite, birliğin muntazam işleme- sine nezaret, faaliyetini takib ve tahkik, güçlükleri bertaraf edecek ve servislerin ıslah ve inkişafıma yarayacak teklifler hazırlıyarak senede en az bir defa toplanacak komiteye verecektir. Beş devletteki dahili posta ve tele- komonikasyon servislerine mütceallik ni- zamları mümkün mertebe birleştirmek için birlik idareleri iç servislerine ithal ettikleri bütün mühim yenilikleri biri- birlerine bildirecekler, iç servislerde yü- rürlükte olan hükümler beynelmilel ser. visin bunlara tekabül eden hükümlerine mümkün mertebe uydurulacaktır. Müşterek pul Birlik komitesi, bütün — pul servisi için müşterek pullar ihdası imkânlarını da tetkik edecektir. İlk iş olarak, her iki antant konsey toplantıları münasebetiyle beynelmilel münasebetler için 20 gramlık âdi mek- tublar için bir pul ve birlik arasındaki münasebetler için de diğer bir pul çıka- rılacaktır. Pulların şekilleri ve renkleri aynı yapılacak, yalnız üzerlerindeki ya- zı ve rakamlar o memleketin dilinde o- lacaktır. Radyo neşriyatı Birlik memleketlerdeki radyo neşriyat teşkilâtı mümkün olduğu kadar müşte- #ek esaslara dayanacaktır. Beş devlet rad: o neşriyat teşkilâtı program mese- lelerinde doğrudan doğruya anlaşacak- lerdiır. Yurdumuzdan Çekoslovakya, Roman. ya, Yugoslavya ve Yunanistana gönde- rilecek posta müraselâtından yeni anlaş- maya göre alımacak ücretleri yazıyoruz: Mektub postası 20 grama kadar olan mektublardan 8, 20 gramdan sonraki her munzam de- rece için 5, âdi posta kartlarından 5, ce- vablı posta kartlarından 10, en küçük ücret 6 kuruş olmak üzere her 50 gram- lik iş kâğıdlarından 1.25, basılmış kâ- gadların her S0 gramından 1,25, en kü- cük ücret 2.50 kuruş olmak üzere her 50 gram ticaret eşyası örneklerinden 1.25, gazete ve mevkut yazılarla, kitab. lar ve müzik kâğıdlarının 50 gramından 0.75 kuruş alınacaktır. Teahhüd maktu resmi ve alma haberi ücreti 8, sonradan istenen alma haberi ücreti 12, değer konmuş mektub ve kutuların her 300 frank ve kesrinden teminiye ücreti 12 kuruştur. Kolipostal Yurdümuzun Avrupa kısmından gön- derilecek paketlerin bir kilograma kadar olanlarından 24, 5 kilograma kadar 0- Janlarından 40, 10 kilograma kadar o- lanlarından 80, 15 kilograma kadar o- lanlarından 120, 20 kilograma kadar o- lanlarından 160 kuruş alınacaktır. Yurdumuzun Asya kısmından gönde- rilecek paketlerin 1 kilograma kadar o. lanlarından 44, 5 kilograma kadar olan- larmdan 64, 10 kilograma kadar olan- Jarından 104, 15 kilograma kadar olan- larından 144, 20 kilograma kadar olan- larından 184 kuruş alınacaktır. Bitlis, Cizre, Anteb, Kilis, Maraş, Sive- rek, Urfa, Van posta merkezlerinden Yalnız gönderilecek paketlerin 1 kilograma ka- dar olanlarından 104, beş kilograma ka. dat c/lanlamıdan 120, 10 kilograma ka- dar olanlarından 160 kuruş almacaktır. Bugünkü Kamutay Kamutay bugün toplanacaktır. Ruzname şudur: Riyaset divanının heyeti umümiye- ye maruzatı 1 — Sayın üyelerden bazılarına izin verilmesi hakkında B.M.M. Riyaseti tez- keresi. Birinci müzakeresi yapılacak mad- deler. 1 — Devlet demiryolları ve liman- ları işletme umum müdürlüğü memur ve müstahdemlerinin ücretlerine dair o- lan 2847 sayılı kanunun bazı maddeleri- nin değiştirlmesi hakkında kanun lâyi- hası ve Nafia, Maliye ve Büdçe encü- menleri mazbataları. 2 — Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası kanunu lâyihası ve ziraat, İk- tisad, Maliye, Büdçe ve Adliye Encü- menleri mazbataları, Alman vapuru halâ kurtarılamadı İstanbul, 9 (Telefonla) — Çanakka- le Kilya mevkinde karaya oturan al- man vapurunun vaziyeti çok tehlikeli- dir. Gemi boşaltılacaktır. Tahliyesi işi. ne başlarımıştır. Eyüb'de belediye teşkilâtı için yapılan rey tamam İstanbul, 9 (Telefonlay — Eyübta belediye teşkilâtı teşkil edilip edilme. mesi ve on belediye şubesinin kaza hu- dudlarına göre tadili hakkındaki reyi- am bugün İstanbul merkez ve mülhaka- tında yapıldı. Alınan neticeler müsbet ve reylerin ekseriyeti muvafıktır. Bü- tün kazalarda tasnif neticelerine göre mazbatalar hazırlanmıştır. | KÜÇÜK 1Ç BABERLER X İstanbul, 9 — İstanbul konserva- tuvarı Harmonis bu akşam saat 21 de fransız tiyatrosunda bir könser verdi. X İstanbul, 9 — Esnaf dispanseri 20 mayısta merasimle açılacaktır. X İstanbul 9 — Şeker sanayiimizi tetkik etmek üzere iki mütehassıs şeh- rimize gelmiştir. < İstanbul, 9 — Finans Bakanımız, Bay Fuad Ağralı bugün Ankaraya dön- 10 - 5 -1937 - Prof, Dr. Gabenin konferansı İslâmiyetten evelki türk edebiyatı Halkevinde müze ve sergi komitesinin tertib ettiği seri konferans- lara evelki gün de devam edilmiştir. Konferans; tarih, dil, coğrafya fa- kültesi profesörlerinden Dr. A. von Gabain tarafından venlmıştır “lslamıyetten evel türk edebıyak.ı,, mevzulu olan konferansı dinle- mek için seçkin bir dinleyici zümresi halkevi salonunu doldurmuştu. Çok enteresan olan ve alâka ile dinlenen konferansın bir hulâsası- nı koyuyoruz: — Orta zamanların kültür ele- manlarının bize bırakmış olduğu materiyel arasında türk olanı ara- yıp bulmak ve kıymet vermek bi- zim vazifemizdir. Meselâ türkle- rin resim yapma sahasında kendi- lerine mahsus bir üslübu tekâmül ettirmişlerdir.. Bundan maada türklerin çok kullanışlı ve güzel elbise ve silâhları bazen çinliler tarafından da kabul edilmiştir. Orta Asyanın kumları altından kurtarılmış olan el yazısı bakiye- leri Sogd, Sihya, Tohar, Tibet, Şi- mali garbi İran, Saka, Eftalit, Hint ve Suriye dillerinde yazılmış olan- lara nisbeten az. Buna mukabil türkçe ve çince yazılar ekseriyeti teşkil eder. Yukarda mevzuubahs " olan türkçe diller altı muhtelif yazı ile yazıldığı hal- de mevzuları da birçok sahalara temas etmektedir. Bu da, mani ve hıristiyan din metinlerinin din tarihi bakımından ehemiyetini ve tıb, astronomi ve hukuki metinlerin de kültür tarihini alâkadar eden eserlerini yakından tanımadan ede- biyat tarihine müteallik bazı noktaları burada ele alalım. Nesir ve tercüme metinleri çok sa- natkârane ve ritmik bir şekilde yazıl. mıştır. Manzum eserlere verilen ehemi- yet ve gösterilen ihtimam çok daha bü- yüktür. Büyük bir ihtişam ve ifade kud- reti gösteren bazı mani dininde yazılmış metinler bulunmuştur. İlâhilerden biri- sinin kafiyeleri mısra başında gelmekte- dir. Bu nevi kafiyeler kullanmak din ile beraber hariçten gelmiş bir tesir olarak telâkki edilmez. Çünkü, bu şekilde mu- kalfa türkçe halk şarkıları mevcuddur. Bu manzumelerin hece adedi yedi ile on beş arasında tehalüf ettiği halde her mısra mevzun bir tesir bırakmaktadır. Umumi telâkkiye mugayir olarak orta zamanlarda heceye kuvvet vermekle te. Yağmur ve güneş İlk bahar, at yarışlarının hemen her yerde birden başladığı mevsimdir. Bu münasebetle, geçen hafta husu- si bir sayı çıkarmış olan fransızca Vu dergisinin orta sayfasını baştan başa üç resim kaplamaktadır: Kar ve yağmur altında ve ilk yaz çiçek- Teri arasında at yarışları.... Karda paltolar, yağmurda şemsiyeler ve güneş altında renk renk kostüm- ler,.., Fakat aynı kalabalık, aynı a- lâka, aynı neşeli kaynaşma... f Cumartesi günü hava yağmurlu idi. Stadyomdaki futbol maçında bir kaç yüz seyirci tribünlere bir yoksulluk manzarası veriyordu, Bu tenhalığın sebebini uzun uzun ara- mağa lüzum mu var ? — Yağmur ! Havanın yağmurlu olması bizi evlerimize kapıyor. Dün, güneş yüzünü biraz gös- terince stadyom ve hipodrom ol- dukça doldu, porslen üzerine resimler çizen; raflara koku ve boya kavanozları stralayan genç kızlar.... Sonra dairelerin taşıdıkları lev- halara dikkat ediniz: Kadım ve güzellik, kadım ve tarih, kadın ve zariflik, kadın ve ev.... Kadın hakkında bundan daha cazib bir teşhir programı olabilir mi?” Raomancılar ve kahramanlar Bir edebiyat dergisi, romancılardan soruyor: “Romanlarınızda yarattığınız hpleı-ı hıyıliı beııdııf ettiniz mi?” bi “Evet” dir, fılnkoyleluruutkılıı tiplerin hayat- ta lduğ inkâr ede- vek onları eserlerine koymuş olanlara birer tanrı gururu veriyor: ? — Onları bizler yarattık ve hayata öylece girdiler! Bu evet, de böyle bir mana vardır. Halbuki bir Pafnüs'e, bir Gran- det'ye, bir Madam Bovary'ye, bir Fe- ride'ye ve hattâ bir Gül babaya, onları tarif etmiş olan romanlardan önce ha- yatta, h iz tesadüf et işizdir? Morgan yüz yaşında Ancak harici tesirlerle hel, Janan gönüllerimizdeki bu durgunluk nereden geliyor ? Bu rüh halini tetkik etmeli, bu hastalığın şifasını sporda, müsiki- de,kısaca, hayat şartlarımızın ıslâ- hında aramalıyız. — N. B, Kadın sanatları sarayı 1937 Paris sergisinde hazırlanmakta ezeli Amerikalı milyarder J. P. Morgan geçen ayın on yedisinde yüz yaşımnı bi- tirmiştir. John Pierre Morgan, demek 1837 senesi nisanının 17 inci günü doğmuştu. Yüz senelik tarihi düşünü. nüz; o vakittenberi dünyada neler olma- dı! j Morgan da, her amerikan milyarde- ri gibi, hayata karnı zil çalarak, kundu- yEREA A Müreatue?, 1 — Atatürk Samsona ne za- man çıktılar ? 2 — Cenub sulhu ne zaman yapıldı ? 3 — Saltanat ne zaman kaldı- rıldı ? 4 — Lozan andlaşmasının im- 5 — Türk ordusunun İstanbu- la giriş tarihi nedir. ? Dünkü suallerin cevabları 8 — Brezilya ne zaman istikl - le kavuştu ? C — 1822 de. 8 — İngilterede ilk amele sen- dikaları ne zaman kuruldu ? C — 1825 de, S — İlk Paris sergisinin açı- lış tarihi nedir ? C — 1900 . S — Amerikan Metropoliten Operasının kuruluş tarihini hatır- larmısınız ? C — 1884, S — Bolşevik ihtilâli ne zaman çıktı ? C — 7 ikinci teşrin 1917 de. meslektir: Onu icra ederken de bir çok canlar y sebeb oluy Bir lar | doy l şimdi kasalarını doldurmuş olan yüz ya- daki J. P. Morgan'dan ıonılıı: olan kadın sanatları sarayı'nı, gazetel methede ede bitiremiyorlar: “İçeri ıırı. niz; Paul Colin'in /elinden çıkma fresk- lerle süslenmiş dairelerde genç ve zarif işçi kızların . bir kovanda arılar glıı « durmaksızm çalıştıklarını görecek ra k y O6 iı. L Tuü k B | susuyor ve bizi Morgan'a, Amerika iç harbı da silâh kaçakçılığı eder- ken rastlatıyor. İki tarafı da kaçak mer- mıler ve tüfeklerle silahlayan Morgan, ü birinde b oluyor. Sanmayınız Nakış yapan, dantelâ ören, dikiş diken, kıbuMorgınıçındıhıızoldurucubır — Kundura boy yaşa dönmek şartiyle ııulyonhnııdııı vaz ge. çer misin? Korkulur ki bir çok canlar daha yak- mak ve tekrar milyoner olmak için “e- vet” der. * şekkül etmiş bir nazım vezni vardır ki bugün şarki Türkistanda bu şekil isbat edilmiştir. Manzumelerin — mısralarında bazen dört ve bazen de beş heceye kuvvet verilmiştir. Bunu isbat edecek mahiyette diyebiliriz ki bir kelimenin kuvvet verilmiş hecesi kelimenin teker- rürü halinde de heceye aynı kuvvet ve- rilir. Kelime sonundaki ekler ya her za- man kuvvetle okunur ve yahut alelâde okunur. Mesela hal sigası edatı olan UR her zaman kuvvetle okunur. Buna mu- kabil mazii şuhudi edatı olan Dı kuv- vetsiz olarak okunur. - Bugün bu nevi kuvvetli okunan hecaların mevcudiyeti. nin yabancı hissedilmesi sebebleri şu- dur: eskiden kelimelere kuvvet verme keyfiyeti daha fazla idi. Saniyen İran nazım tekniğinin kabulü ile asırlar geç- tikçe zevk yavaş yavaş değişmeğe baş- lamıştı. Turfanda bulunan el yazılarının tet« kik ve tasnifi henüz bitmemiştir. Lehçe farklarının mevcud oluşundan ve elde bulunan metinlerdeki bir kaç tarif ra- kamlarından ve bundan başka da Çin ve garp münevverlerinin verdiği malü- mattan istifade ederek şunları tesbit ederiz: 840 senesinde Uygurlar, Kırgız lar tarafından Mongolistandan uzaklaş- tırıldıktan sonra Bişbalok ve Hoco (yani turfan) da yeni bir hükümet kurarak toplandılar. İşte bu sırada tarım havza : sında Uygurların elinde olmıyan bir edebiyat inkişaf ediyordu. Bu kavim Uy gurlardan evvel (yani 762 den evvel) Mani dinini kabul etmişti, Tun - huang yani şimali garbi Çinde bazı türk kavinu lerinin terketmiş oldukları elyazıların- daki lehçeye müşabih bir lehçeyi bu uy« gur olmıyan kavim de kullanmıştır. Bunların lehçelerine nazaran garb türk- leri olmaları ihtimali vardır. Tun « hü- ang ve Mirandaki bu kavmin Tibetle- rin silâh arkadaşı olan şato türklerine mensub oldukları tahmin ediliyor. Bu- na mukabil Turfan ve Etsen - golda bu. lunan Budist metinlerinin türk - uy- gurları tarafından yazılmış olması müm kündür. Üçüncü bir türk lehçesi ve do- layısiyle dillerini Brahmi yazısiyle yaz mış üçüncü bir türk £& inin Turfan- da yerleşmiş olduğu da tesbit edilmiş- tir. Karadeniz kıyılarında patates yetiştirme Haber aldığımıza göre, ziraat bakarir Jığı Karadeniz sahillerindeki vilâyetler. de patates yetiştirilmesine ehemiyet verilmesini temin maksadiyle yeni ted- birler alacaktır. Fransadan getirilecek kitablar Fransadan getirilecek kitab, gazete ve mecmua bedellerinin A hesabından ö- denmesini temin için bir kararname pro- jesi hazırlanmaktadır. Çağrı K ay Arzuhal E: i bugi'm toplanacaktır. Pi HAVA E Havalar soğuyor Dün şehrimizde hava sabahleyin a- çık, öğleden sonra bulutlu geçmiş ve öğle üzeri bir mikd yağış olmuştur. Dün ısı ancak 13 dereceye kadar çıka- bilmiştir. Meteoroloji işleri genel direk- törlüğünden verilen malümata göre dün yurdun cenub ve cenubu şarki mımtaka. ları kısmen açık, orta ve şarki Anade- lu ile Karadeniz sahilleri kapalı, diğer mıntakalar ise bulutlu geçmiştir. En çok yağış Niğdede olmuş ve karemetre- ye 13 kilogram su bırakmıştır. Dün en düşük ısı sıfırm üstünde olmak üzere Ulukışlada 1, en yüksek ısı da gene sı- fırın üstünde olmak üzere 22 derecedir.