EDEBİ MESELELER: 5 Edebi münakaşalarımızın en mühim mevzuu : SANAT VE FAYDA Bo Si 1 yıllarda etrafında en fazla mü. talca ileri sürülmüş ve en hararct makaşalara meydan vermiş olan çok na- #ik bir meselesine temas etmekteyiz. Hiç şüphesiz ki bu yeni bir mevzu değildir. Çok eskiden beri dünya öl. güsünde ortaya konulmuş, kâh hararet- Te müdafaa edilmiş, kâh yerin dibine Beçirilmiş emektar ve cefakeş bir edebi düvadır. Fakat bu edebi dâvanın, günün meselesi haline gelişi, memleketimiz için yeni bir hâdisedir. Gerçi, daha ön- celeri, Ziya Gökalp, edebiyatın muay - yyen bir ideal uğrunda seferber edilmesi şlamaya çok çalışmıştı. Fakat gene de, meselenin şümullü bir tahdis cilik ve büyük bir ihtirasla ortaya ko - nulması, âdeta doktrinleştirilmek isten- dnesi, etrafında Teh ve aleyhde kalabalık bir partizanlar zümresi - toplaması,” son içinde bariz bir şekil imızın ancak bugünkü me - seleleri ile meşgul olduğumuz için san- atta fayda davasının istiklâl harbin- 'den önceki münakaşa safhaları mevzu- umuzun dışında kalır. Ümhuriyetten sonra, edebiyattan sanat dışı gayeler istenmesi, -şup hc Ki bir prensıp Balinde değu, sa - dece samımi bir iştiyaka terceman ola- ak- istiklâl harbimize aid kahramanlık safhalarının edebiyatımıza aksetmesi kizumu ileri sürülmekle - başladı. - baş- 'tan başa büyüklük, şeref ve meraiısıe dolu bir dasıtani haroı daha yeni bitir. Miş bir müsetin, eciblerinden, gerecek Hesillere ditinar vesilesi olmaya iayık bu kanramanca hâdisererin unutuümaz- dan kurtarımasını istemesi pek taoti addedimeliydi. Esasen ileri sürülen bü dilekler ne edebi bir ideolojı, ne de edebiyata müayyen — bir istikamet ver- amek isteyen tahdidci bir zinniyetle alâ- halı değdi , Vatani / boçlarını, cephe. Jerde xanlarını dökerek, türlü güçiük- Jere katlanarak yerine getirmiş oanlar sanatkârlarını, daha az zahmetli bir şe- Kilde vatani hizmetlerine çağırıyorlardı. Zaman geçti, ve zamanla beraber, harb cephelerinde yükseltilmiş olan zafer Abideleri yanında bu $efer dünyaya hay- zet veren büyük ve kökten inkilabların bideleri - sıralandı. Türk mülletinin kurtuluş savaşı, harb cephesinden içti- ai ve iktisadi sahaya nakledilerek “ aynı enerji ve azimle ileri hamlelerine devam ediyordu. Dün & istiklâl harbimizi anlatacak eserler nerde ? » diye soranlara bu de fa « inkilâp edebiyatı. isteriz » diye baykıranlar eklendi. - Rusya'da devlet elinde dirije edilen edebiyatın -mücer- red sanat kıymeti ne olursa olsun- Sov yet ideolojisine ve rejimine yaptı; Yük hizmetler de bir örnek olarak göz önünde duruyordu. Hiç bir estetik ve sosyal endişeye istinad etmeden, sa - dece bir münevver kütlesinin dilekleri 'ne spontane bir şekilde tercüman olan mülâhazalara, marksist edebiyat görü- Şünün de tesirinden Azade olmıyarak, edebiyat, sosyoloji ve iktisad ile biraz Meşgül olmuş bazı muharrirlerimizin ideolojik bir mahiyet vermek istedik - leri görüldü. Bu suretle, fikirler git - gide vüzuh kesbederek, taraftarlar be- irerek, yeni bir edebiyat iştiyakt hissi ahadan fikri sahaya intikal eti ve u- yandırdığı alâkanın günden güne art - Masile, edebiyatımızın en ehemmiyetli bir dâvası halinde hararetli münakaşa- ara meydan verdi. aydacı ve ya cemiyetci edebiyat cereyanının bizde, garbın her sir memleketine nazaran çok da- ha kuvvetli bir ihtirasla müdafaa edil- Miş olmasını son derece ferdei eski e- “debiyat telekkimizin bir nevi” reaksiyo Nu telâkki etmek mümkündür. Edebi- yatın, tezhib nevinden, hayatla alâkası Olmıyan, zihne süs tarafile hitab eden bir nevi mücerred sanat addedilişi asır- Jarca devam etmiştir. Mücerred estetik meseleleriyle yakından — meşgul olmuş sanat otoritelerinin mevcut olmayışı da faydacı veya cemiyetci edebiyatın mü- dafaası Uuğrunda ortaya pek aşırı ve esassız düşüncelerin sürülebilmesine imkân vermişti Cemiyetci - veya faydacı edebiyat tezini ileri sürenlerin bu mefhumlar. dan kastettikleri mânalar arasında bü- yük farklar - bulunduğu — muhakkaktı. Sonra bu fikri, sadece kabil olduğu ka- dar fazla edebiyatcıların bu yola tema- 'yül etmelerini temennt şeklinde müda- faa edenler yanında, cemiyetci veya faydacı olmuyan sanat tezahürlerine ha- yat hakkı bile vermek istemiyen tah - dideilere de rastlanıyordu. Cemiyetci edebiyat hakkında - bizde ileri sürülmüş olan tezleri ana hatlarile şu muhtelif şekillerde hulâsa ve cemet- mek mümkündür. 1 — Zişbiyat cemiyet içindir Deko. ratif bir sanat gibi süsten ve bir. Tüks ihtiyacından ibaret kaldıkça sos - yal vazifesini görmüş sayılamaz. Küt- deleri terbiye etmek için bir vasıta ha- line konulması mümkün olan edebiya - tan, kötü telkinler altında yolunu şaşır mış edebiyatcıların elinde mahdud bir entellektüeller zümresinin zevkine met eden keyif verici zehirlerden biri haline gelmesi mutlaka önlenmelidir. Başı boş bırakılan her cereyan dejene- zeleşmeye namzeddir. Edebiyat mah - Süllerimiz okunmuyor, çünkü / içinde büyük kütleyi alâkadar edecek birşey yoktur. Yeni bir sanat ideolojisi tesbit etmek, ve artık dünden - sürüp gelen Tüzumsuz ferdci edebiyata paydos bo- rusunu çaldırmak zamanı gelmiştir. An- cak, halkın hizmetine almak suretiledir b edebiyata aslt haysiyetini iade et - dmek kabil olacaktır. Bu ideolojiye uy- (gun olmıyan bütün eserlerin kıymet - Aizliği ilân edilmeli ve kıymet hüküm- Heri, ideolojiye hizmet ölçüsile yeniden tesbit edilmelidir. ( Burada ideoloji - den mühtelif mânalar kastedildiği mu- hakkaktır. Kanaatlerinde pek samimi 'blan milliyetçilerin tamamiyle Kemâlist bir idoloğiye hizmeti şart saymaları ya- 'nında marksist gayelerin ve sınıf şu » urunun halka aşılanmasını - isteyenler de vardır. Fakat bu ayrılığın, birbirine aykırı zihniyetlerin ayar metodu intir habda birleşmelerine”bir mani teşkil et. miyeceği tabitdir. ) Bu, en müfritlerin sanat telekkisidir. Z Fayin edebiyat için zt ea tetik bakımdan bir kıymet ölçüsü teşkil edemez. — Bu itibarla, cemiyetci Kayeleri olmıyan, ve hattâ bir bakıma cemiyetin manevi sihatı için zararir sayılabilecek bir edebi eser de, sadece estetik güzelliği dolayısile, kıymet sa- hibi olabilir. Ancak, normal zamanlarda hükümlerini icrada tamamiyle serbest bırakılması icab eden estetik kaidelri. min ehemmiyeti, inkilâb devirlerinde ikinci derecede görülmelidir. Bir mil - det, bugünü vasıta ve imkânlarile mu - ayyen bir gayeye doğru yürüdüğü ve bu yürüyüşüne azami sürati vermesi icab ettiği zaman, edebi mahsüller için de ölçümüzü muvakkaten ve kasten de. iştirebiliriz. Düne göre veya dünya ölçüsünde güzel olan bir esere, artık gaye bakımından faydasız olduğu için, daha az güzel fakat daha faydalı bir eseri tercih ederiz. derecesini tayin eden tarzı, te - mayülü, ideolojisi değil, estetik kıyme- tidir. Ve kahul etmek lâzımdır ki, za - man ve mekânla ne kadar tadilâta uğ- Tasa da, muayyen zaman ve yerlerde, ana hatlarile güzellik ölçüleri kendi kendine teşekkül etmekten geri kal « maz. İstediğimiz sanat olduğuna göre her şeyden önce kaliteyi, yani sanatı Sanat yapan hassayi aramamız icab et - ir. Fakat her edebi tarzda gü- zele varmak imkânt meveut olduğuna göre, memleket ve dâvalarımız için ULUS POLiS Odunla başını yaraladı Demirfırka mahallesinde oturan Sa- lih oğlu Hamdi polise müracaat ederek Emiroğlu Kemalin kendini döğdüğünü ve odunla başını vurdüğünü iddia et- miştir. Başından yaralandığı - görülen Hamdinin şikâyeti yerinde görülerek Kemal Cumhuriyet Müddeiumumiliği- ne verilmiştir. Serhoş kadının marifeti Ötey gün umumi evlerde Abraham kızı Viktorya sarhoş olmuş ve sokak- ta bağırıp çağırmak süretiyle - umumi istirahatı bozmuştur. Polis sarhoş ka- dınt yakalıyarak Adliyeye teslim — et- miştir. [_İ(ü ÜK HABERLER * Romanya hükümetine — mukabelci bilmisil olmak üzere Romanyaya giden romen ve ecnebi bandıralr gemilere dö- viz verilmemesi ve navlon bedellerinin Cumhuriyet Merkez Bankasında bloke edilmesi kararlaştırılmıştır. * Süt ve yumurta tozlariyle teksif edilmiş şekerli ve şekersiz süt mamülâ- 'tının faiz ve dividantlar mukabi rak döviz aranmaksızın ihracına hükü- metçe karar verilmiştir. * Adisababa maslahatgüzarı — Niza- Ayaşlı merkeze naklolunmuştur. * Ziraat Vekâleti çiftçiye dağıtıl- mak üzere Amerikadan tohum ekme a- leti ile çapa getirtmeğe karar vermiştir. * Hususi bir komisyon - tarafından hazırlanan seyrisefer projesi mütaleaları alınmak üzere dahiliye ve- kâletince alâkalı vekâletlere gönderil. miştir. * Çekirge mücadelesi etrafında tetki- katta bulunmak üzere Ziraat umum mü- dürü B. Abidin bugünlerde Suriye ve Lübnan'a gidecektir. * Panayır ve beynElmilel segilere gönderilen eşyaların mütekabiliyet şar. tiyle umumi ithalât rejiminden istisnat müameleye tâbi tutulmas tetrafında bir kararname projesi hazırlanmaktadır. ola- kanun Galata asri yolcu salonu İstanbul, (Telefonla) — Asri yolcu salonunun projelerini tetkik edecek olan İüri heyeti yarın saat on beşte güzel sa- 'natlar akademisinde ilk toplantısını ya- pacaktır. Kararın mart başında verilece- #i umuluyor. ——— Prof. K. KÖMÜRCİAN' n Modern ve herkese elzem kitabları Ameli ve tatbikt kambiyo 38 Yeni muhasebe uslü 122,50 Ticari malümat ve bankacılık — 105 İktisad ilmi 87,50 İhtisas muhasebeleri (Şirket sanayi, ziraat banka) 175 Ticari ve mali hesab 1. ci kısım — 70 Zihni hesab kaideleri 20 Logartima cetvelleri (yeni rakam) 56 Yeni hesabr ticart (mufassal eser) 200 Mali cebir Çistikrazı ve sigorta hesabları) 100 Başlıca satış yeri: İkbal Kitabevi İstanbul faydalı tarzların propagandasını yapa dım, Sanatkârları, bu dâvalar uğrunda bize güzel eserler vermeye dâvet ede- lim. Ancak bunu yaparken, bir fayda gayesi güdmiyor diye güzel bir eserin kıymetini inkâr yoluna da sapmıyalım. Tek başına estetik kıymetin bir mille - tin manevi yükselişine hizmet eden un. surlardan olduğunu kabul ederek, o - 'nun da hakkını esirgemiyelim. Fakat bunü yaparken, sanatkârları, bilhassa yeni teşekkül eden edebi - istidadları milli dâvaların hizmetine çağırmak için vasıtamız ikna ve propaganda yolu ol - D S aa Ha dalam t iei, oi güke V eee Öhd Ha Ve üŞK simkindir. Tz bi ea ha a he e Drelin Famez YAŞAR NABI 16-2-1937 —— Hayeşi'nin nutku Başvekil Japonyanın politikasını izah etti Japon başvekili Japonya ile Sovyetler Birliğinin - arala- rında ahenkli münasebet te: Dedi ve Çi in japon siyasetini anlamadı ini aramaları lâzumdır. ına teessüf etti. Tokyo, 15 (A.A.) — Başvekil ve ha- riciye nazırı Hayaşi /diyetin bugünkü toplantısında aşağıdaki — beyanatta bu- Tunmuştur: “— Şunu kaydetmek isterim ki, hü- kümetimiz enternasyonal adâlet mefhu- u içinde, milli bir siyaset takib edecek- tir. Bu siyaset, şarki Asyanın istikrar nt temin ve bütün milletlerin müşterek zefahr için iş birliği hususunda millet mizin iradesini topluyan bir siyaset ola- caktır. Bu süretle enternasyonal müna- sebetlermizin ufku da aydınlanacaktır. Bu maksadla Mançuko ile olan sami- mi ve bozulmaz bağlarımzı daha ziyade küvvetlendireceğiz ve Çin ve Sovyetler birliği ile olan münasebetlerimizin dü- zelmesine de büyük bir ehemiyet vere- ceğiz Çin hakkında bilhassa şu cihete tees- süf ederim ki, şarki Asyanın istikrarını temin için Çin'le müştereken hareket hu susunda mazide sarfettiğimiz bütün gay- retlere rağmen bu memleket bizim ha- kiki maksadlarımızı tamamiyle anlıyı mamıştır. İki memleket arasında çıkan bir çok meselelerin sebebi işte bu anla. mamazlıktır. Bu yolda, iki milletin sa- mimi hislerini inkişaf ettirmek ve müna- sebetlerini iyileştirmek dayım. Tâ ki, şarki Asyada sulh ve is- izımdır zannın. tikrar için sıkı bir iş birliğinde buluna- bilsir dir hisleri besliyerek yalnız iki hükümet ler. Bundan dolayı karşılıklı tak- arasında değil iki millet arasında da da- ha sıkı bir temas tesis etmeliyiz ve iki millet arasında müsbet teşriki mesai ve karşılıklı yardım eseri vücuda getirmeli- yiz. memleket münasebatında ahenk kurmak Manialar her ne olursa olsun, iki için bunları aşmaya katiyen azmetmiş bulunuyoruz. Sövyetler Birliği ile. Şarkta sulh aşkı namına, Sovyetler irliğinin de Japonyanın hususi vaziye- tini anlaması ve Japonya ile Sovyetler birliğinin aralarında ahenkli münasebat tesisini araştırmaları bittabi muallakta bulunan meseleleri dostane bir tarzda halletmek için müzakereleri tesri eylemek bu hedefe erişmeye yar- dim eyliyecektir. Binaenaleyh sovyet ma- kamlarının bu ciheti tamamiyle müdrik olarak işaret ettiğim hedef yolunda me- saide bulunmalarını israrla taleb ederim. Tüzımdez Alman - japon paktı Bundan bir müddet evel hükümeti- miz, komintern tehlikesine karşı ah man hükümetiyle tedafi - bir anlaşma akdetmiştir. Bu anlaşma, komintern'in bütün dünyada ve bilhassa son aylar içinde şarki Asyadaki fesatçı faaliyeti- 'nin Japonya tarafından lâyık - olduğu ehemiyetle göz önünde tutulması zarı retinden doğmuştur. ve tamamiyle ye- rindedir. Hükümet, bu anlaşmanın tat- bikinde hatalara düşmemeye itina ede- cektir ve bundan en iyi neticeler istih. sali için elinden geleni yapacaktır. İngiltere ve Amerika ile, Japonyanın, İngiltere ve Amerika ile olan bağlarını sıklaştırmak siyaseti değişmez bir keyfiyettir. Hiç şüphe yok ki bu memleketler ile Japonya a- zasında halledilmesi icabeden muhte- dif meseleler vardır. Fakat, - bunların hiç birisi ingiliz - japon — dostluğunu bozabilecek mahiyette değildir. Deniz silâhlarının kaldırılması me- selesine gelince, Japonya - bu seneden itibaren bu silâhları tahdid —eden hiç bir muahede ile bağlı değildir. Maa- mafih hiç kimseyi tehdid etmemek ve tecavüzde bulunmamak prensiplerine riayet politikamızda hiç bir değişiklik olmiyacaktir. Kamutay kış tatiline başladı (Başı 1. inci sayfada) Kamutay dün Tevfik Fikret Sılay'in reisliğinde toplanmıştır. Arazi vergisi kanununun beşinci maddesinin tefsirl hakkında hükümet tezkeresi ve büdce encümeni mazbatası okunarak kabul e- dilmiştir. Bundan sonra devlet demiryolları ve li manları işletme umum müdürlüğünün 936 mali ylır büdcesine 1.665.000 liralık mun zam tahsisat verilmesi hakkındaki pro- İe görüşülmüştür. Bu paradan 801 bin Jirası binalar, müteharrik ve muharrik edevatın tenvir, teshin, yağ ve sair müs- tehlik maddeler masrafları; 500 bin lira» & muharrik ve müteharrik edevatın ta- mir ve temizlenme masrafları olarak har» canacaktır. Kabul edilen kanunlar: İkinci görüşülmesi yapılacak madde- ler arasında bulunan devlet memurları Maaşlarının tevhid ve tedülü hakkındaki kanunun 18 inci maddesine bir fıkra ek- lenmesine dair kanun lâyihası, idare he yetinin Kamutay azâsının tahsisat ve harcirahları hakkındaki kanunun bazı hükümlerini kanun tekli değiştirilmesine dair olan Anadolu demiryolları ve Haydarpaşa limanı şirketleri mukavelesinin bazı maddelerinin tadili e dair iki kıta mukavelenin tasdiki hak- mübayaa kındaki kanun lâyihası ve denizcilerin tekaüdlüğü hakkındaki — kanun lâyihası müzakere edilerek kabul edilmiştir Bundan sonra, bu içtima senesi için. de hükümetten gelen bütün maddeler görüşülmüş ve neticelendirilmiş oldu. iündan Kamutayın 22 mart pazartesiye kadar tatil edilmesi hakkındaki B. Ha- san Saka (Trabzon) ve Bay Cemal Tun- ca (Antalya) nın verdikleri takrir kabul edilmiştir. Kamutay 22 mart pazartesi günü sa- at on beşte toplanacaktır. ancakta menfaatleri bozulanlar (Başı 1. inci sayfada) Nakdi cezalar Humus, 15 (Hususi) — Sancakta yapılan intihabatta istifa etmiş olan kırktan fazla müntehibisaniden — aşağı yukarı alınan nakdi ceza mikdarı 1000 Suriye lirasını geçmektedir. Bu Hatay vatandaşlarından alınan cezaları — hâlâ tahsildarların müracaatları takib ct- mektedir. Menfaatler ozulanlar Lazkiye, 15 (Hususi) — Hatay için konsey tarafından kabul edilen esaslı ra bilhassa Hatay'da yerleşmek linde olan ve memuriyetleri dolayısiye le büyük servetler yapan mahalli hü- kümet memurları ve yabancılar fından mükavemet Bir koloni gibi idare ettikleri Sancak- ta hakimiyetlce'nin nihayet bulmasını gösterilmektedir. istemiyenler, işbirliği yapmak için tope Jantılarına devam etmektedirler.