13 Kasım 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA 6 ULUS süRe e 13 SONTEŞRİN 1936 CUT VİYANA KONUŞMALARI HAKKINDAKİ TEBLİĞ: A vusturya ve Macaris- tanın silâhlanma hak- kı teyid olunuyor (Başı I, inci sayfada) koluna mensub üç hükümet delegeleri, gelecek toplantılarını Budapeştede yap- mayı kararlaştırmışlardır. Bu toplantı- ların tarihi bilahare tesbit edlecektir. Viyana konuşmaları ve ingiliz gazeteleri Londra, 12 (A.A.) — Gazeteler, Ro- ma protokolunu imzalayan devletlerin Viyana'da yapmakta- oldukları konuş- maları dikkatle takib eylemektedir. Halen Viyana'da bulunan VardPrays, Deyli Meyl gazetesine yazdığı bir ma. kalede Habsburgların tekrar tahta çıka- . rılamsının, konferans azâları için hiç bir ü faati haiz olmadığını tekrar ettikten sonra, Macaristandan bahseylemekte ve Viyana konferansının Macaristan için adâlet talebeden bir beyanname neşrey- liyeceğini bildirmektedir. Deyli Telegraf gazetesinin Viyana” muhabiri de, Macaristanın, silâh müsa- vatı meselesinin konuşulmasını muhte. mel görmekte, yalnız bu hususta her hangi bir beyannamenin bügün değil, fa- kat kıral naibi Horti'nin Romayı ziya- - Teti esnasında neşredileceğini sanmak- tadır. Fransız gazetelerine göre Paris, 12 (A.A.) — Lö Jur gazetesi diyor ki: “Beklenilmiyen bir hâdise çık- “Mması hali müstesna olmak üzere Viyana konferansının başlıca neticesi, dünkü ak- , şam ziyafetinden sonra İtalyan impara- torluğunun B. Şuşnig ile B. dö Kanya tarafından tanınmış olması olacaktır.” * gazetelerin çoğu, ayni fikirdedir. Lö Jurnal: “Viyana toplantısının ha. kikt ehemiyeti, Roma'nın idare etmek is- tediği manevrada ne dereceye kadar hâ- kim olduğunu göstermek olacaktır. Fa- kat Roma'nmım bu manevranın ip ucunu elinden kaçırması tehlikesi daima mev- cuddur.” Diyor. —— ve elişleri meseleleri üzerindeki düşün. celerini çok güzel hulasa eden bu nutuk- tan sonra, büyüklerimize tazim telgraf- ları çekilmesi ve kongtrede hazır bulu- nan İktisad vekili B. Celâl Bayar için a- yağa kalkılarak “Yaşa” diye bağırılması “kararlaştırıldı. 500 Reis vekilliklerine; İzmir mebusu B. Rahmi Köken ve Tekirdağ mebusu B. Şakir Kesebir, kâtibliklere: İzmirden B. Kâzım, Eskişehirden B. Oğuz, İçelden B. Ali Galib ve İstanbuldan B. Kâzım seçildiler. Azâdan Konya mebusu B. Cemal “gı- da” mevzuu üzerinde çalışacak encüme. nin, aşçılığı müstakillen tetkik etmesini î'tediı Ş e ÇAS | DRC , Bn. Zehra Müfid de bebekçiliğin oyuncak- crlıktan ayrı ve müstakil bir sanat şube- si olduğunu izah etti. Ve buna göre bir karar verilmesini talebetti. Her iki meselenin encümenlerde ko- nuşulması kararlaştıktan sonra, azânın ihtisaslarına göre çalışacakları encüme- ni tayin ederek umumi kâtibliğe bildir- meleri kabul edildi. Sıra vekâletin kongreye verilmek ü. zere hazırladığı rapora geîmi;ti. Sanayi umum müdürü B. Reşad Bener kürsüye geldi ve bu raporu okudu. Uzun ve yorucu bir çalışmanın mah- sulü olduğu belli olan rapor, küçük sa- natlar ve elişlerinin Türkiye ve yabancı memleketlerdeki tarihi, jktisadi, içtimat ve kanuni vaziyetlerini hülâsa ediyor ve alınacak tedbirler hakkırıda mukayeseli hükümler gösteriyordu. « Bundan sonra, Çanakkale murahhası B. Halil Dilmaç, kongreden beklenen faydalı neticeler üzerinde konuştu ve köngre cumartesi günü saat 9.30 da top- lanmak üzere içtimaa nihayet verdi. Encümenler, öğleden sonra 14 den iti- baren, vekâlet binasında kendilerine tah- sis edilen odalarda toplanarak çalışmış. lardır. Encümenler yedi zümrede toplan- maktadır. Bunlar sırasiyle şunlardır: 1) Kanun, kredi ve tedrisat. 2) Toprak, taş ve blastik eş;ıa, 3) Mensucat ve elbise, 439 Deri ve kimya 5) Matbaacılık ve kâğıdcılık 6) Maden işleme 7) Gıda. Kİ ından Elişleri sergisinden röportajlar: 7 Sergide teşhir edilen eşyanın ne kadarı satıldı, biliyor musunuz ? On beş günde 32 bin kişinin gezdiği sergide satış neden az? — En ziyade hangi eşyalar satılı yor? — Alışveriş haleti ruhiyesi. — Zengnilerimiz son günü mü bekliyorlar? Sergide alâka ve satışı artırmak için ne lâzım ? İki kişi konuşuyorlardı. Kulak misa- firi oldum: — Merak buya.. Aklıma esti, dün sergide bugüne kadar nekadar eşya sa- tılmış olduğunu anlamak istedim ve bu maksadla sergi vitrinlerinin önlerinden geçerek üzerleri “satılmıştır” yazılı eti. ketleri saydım. Sergide teşhir edilen eş- ya sayısı, on kuruşa satılan “kılavuz”da- ki son sıra numarasına göre 3770 dir. Sergide örgü ve dantelâ işleri Bunun ilk 207 sayısı satılmıyan tarihi e- serler olduğuna göre geriye 3563 parça kalryor. Satılmamak üzere gönderilenler- le fiatsız olanları bol bol 563 parça tah- min edersek yuvarlak hesab satıla- cak 3000 parça eşya var demektir. Bu 3000 parça eşyanın on beş gün içinde kaçı satılmıştır zan edersin? — Yarısı değilse bile beşte biri... — Hayır, bilemediniz daha az.. — Onda biri.. — Gene değil.. Ondan da daha az.. — ÖOnbeşte.. Yirmide.. Yirmi beşte biri... — Değil dostum değil.. Üşenmedim, birer birer saydım. 3000 parçadan yalnız 64 tanesinin üzerinde “satılmıştır,, yazısı gördüm. Yani satılanların nisbeti öyle zannettiğin gbi onda, yrmide bir değil, tam ellide bir nisbetinde... — Yok canım.. — Yok canımı filan yok. Haleb or- da ise arşın burda.. Üşenmezsen sen de SAy... — Çok az doğrusu.. Acaba en çok hangi çeşid eşya satılmıştı? — Onu da merak ettim. Bak sana söyliyeyim... En çok satılanlar kadın blüzleri, çocuk entarileri.... Vitrinler i- çinde satış rekorunu kaneviçe işlemeli bir çocuk entarisi vitrini kazanıyor. Bu vitrinde on parça eşyanın altısı sa- tılmış fiatları da en bahalısı 18 ve en ucu. zu 10 lira... Vitrinde geri kalanların ise kılavuzdaki kıymetlerine baktım, 40, 50 lira.. Demek onlar da ucuz olsa idi satı- lacaklardı. Karşısındaki vitrinde 3 tane çocuk elbisesi, biraz ötede 2 kadın blü- zu, yanındaki vitrinde keza 4 kadın blü- zü üzerinde “satılmıştır” kaydı var. Ter- İ zilik kısmında 4 robun satıldığı görülü- yor. — Demek hep kadın eşyaları satıl- mış.. Şu halde şapka ve iskarpin vitrin- lerinde bir çok (satılmıştır) etiketine rastlamışsındır. — Aldanıyorsun. Tek bir şapka, çi- çek, düğme, tuvalet eşyası üzerinde bu dediğin kaydı görmedim, İskarpin ve a. yakkabı vitrinlerinde de yalnız bir tane erkek terliği satılmış, o kadar. — Bu kadar çok çeşidli ve hakikaten ince bir sanat zevki ile yapılmış eşyala- rın bu kadar âz satılmaları çok garib, sergide satılan dud eşyalar arasınd daha neler var? — Meselâ 100 kuruşa bir kâğıd se- peti, 6 şar kuruştan üç mukavva kutu, 45 kuruşa bir bakır tas, 2 tencere, 3 sa- han, 2 tava, Çanakkale işi bir kaç toprak desti, Eskişehir taşından 50 kuruşluk bir gül ve bunun gibi buna benzer ufak kıy- metli ve hepsi 64 parça eşya... Bunların içinde yüksek rakamlı sadece bir kaç parça halı var. Üç tane 30 liralık, bir ta- ne 40 bir tane de 95 liralık halı satılmış- — Bu alâkasızlık nerden geliyor der. — Alâkasızlık diyemiyeceğim. Çünkü " öğrendiğime göre sergiyi on beş günde /| gezenlerin sayısı 32 bini geçmiş. Bu 32 .bin kişinin sergiye girnıek için verdikle- ri para yekü satış yekü h hemen yaklaşmaktadır. Güzel sanat iş- lerini seven ve takdir eden halk elbette onları satın almak zevk ve isteğini de yakından duymaktadır. — O halde ne için az satış olmuş... — Bence bunun bir değil, bir kaç se- bebi var. — Nedir o sebebler? — Evvelâ sergideki iğler ekseriyet itibariyle üzerinde uzun zaman göz nu. ru dökülmüş, el emeği ıariedil;niş ağır işler olduğundan tabiatiyle kıymetleri yüksek. Böyle yüksek kıymetli nefis e- serler karşısında büdceleri müsaid olmı- yanlar sadece içlerini çekiyorlar, — Ya zenginler? — Evet.. Zenginlerimizin bu zengin eşyalar için en uygun müşteri olmaları kadar tabii bir şey olamaz. Ve öyledir de.. Ancak alış verişte bir haleti ruhiye” vardır, İnsan gördüğü, beğendiği bir şe. ye parasını verip hemen sahib olmak is- ter. Halbuki sergide satın aldığınız eş. yaya serginin kadar bekledikti sonra sahib olacaksınız.. İşte zenginle- rimiz her halde bu haleti ruhiye iledir ki alış verişi sen güne saklamışlardır. Pa- rasinı verip beğendiklerini hemen ala- caklar.. — İnşallah zannın gibi olur... — İkinci bir sebeb, sergiyi gezen- lerin çoğu başlarında sahibi olmıyan ve kapalı camekânlarda kilidlenmiş eşyala- rın satılık olduğuny bilmiyorlar. Vakıa eşyaların üzerlerinde mukav. valar var.. Var amma bunların satışla a- lâkasınt bilmiyorlar. Sergiyi gezenlerin arasında (ne güzel şeyler.. Keşke satsa- lar da alsak) diyenleri kulağımla işit- tim. Bir üçüncü sebeb de herkesin ön kuruş verip de kılavuz alamamalarıdır. Daha doğrusu sergiyi gezen halk, satı- lan kılavuzların içinde teşhir edilen eş- yaların fiatları bulunduğunu bilmiyor, bilenler, aramağa üşeniyorlar, üş Madridde vaziy HİA TAl . bir şekil alamadı Paris, 12 (A.A.) — Madrid önünde cereyan etmekte olan harb kati bir şekil almaksızın devam etmektedir. Her iki tarafın tayyare, tank top ve mitralyözleri tam bir faaliyettedir. Muharebe bilhassa Manzaneres nehri kıyılarında ve Kasa de Kampo ormanında olanca şiddetiyle cereyan etmek- tedir. Taarruz ve mukabil taarruzlar muvaffakiyetsizlikle birbirini takib etmekte ve vuku bulan çarpışmaların çok kanlı ve çetin olduğu tahmin olun- maktadır. Cebhedeki vaziyeti tesbit etmek şimdilik imkânsızdır. Nasyonalistler şimal istasyonuna kadar geldiklerini ve Manzanares nehrinin bütün kıyıla« rını işgal ettiklerini söylüyorlar. Hükümet kuvvetleri ise Manzanares köp- rülerine elan sahib olduklarını iddia etmektedirler. Söylendiğine göre, lej« yon kıtalarına mensub birçok faslı asker Kasa del Kampo ormanında öldü« rülmüştür. Hükümet kuüvvetleri, Fas askerlerinin mütebaki kısmının teslim olacağını ümid etmektedirler. Nasyonalistler dün bir çok esir aldıklarını haber vermektedirler. Hükü- met tayyareleri dün Avilaya yaptıkları bir hücum esnasında yirmi kadar nasyonalist tayyare imha etmişlerdir. .. y .. * .. Hükümetçilere göre Madrid milli müdafaa komitesinin tebliği Madrid, 12 (A.A.) — Milli müdafaa mectlisi aşağıdaki tebliği neşretmiştir: “Cumhuriyetcilerin on sekiz tayya- resi Kasa del Kampo önünde âsilerin mevzilerini bombardıman etmiştir. Öte- ki tayyareler de Naval Kornero, Lega- hes ve Karabançeli bombardıman etmiş- tir. Âsiler mühim zayiata uğramışlar- dır. Âsilerin Eskalona tayyare meyda- nından gelen yünkers tipi üç motörlü tayyare , bomba yüklü olduğu — halde Henaresden Alkalaya gelmiştir. Bir ispanyol küçük subayı olan pilot hava nazırı tarafından teğmenliğe terfi etti- rilmiştir. İhtilâlcilerin bir taarruzu akim kaldı Madrid, 12 (A.A.) — Dün öğleden sonra nasyonalistler, Madride girmek ümidiyle, şimal istasyonu civarında La Karonya yolu üzerindeki köprü ü- zerine hücum etmişlerse de hükümet- cilerin müdafaası karşısında geri çe- kilmeğe mecbur kalmışlardır. Hükümetçilere gönderilen yiye- cek, elbise ve ilâç Nevyork, 12 (A.A.) — Sil isminde- ki ispanyol nakliye gemisi, — ispanyol hükümet kuvvetleri için muhtelif ku- rumlar tarafından toplanan 3500 tonluk erzak, elbise ve ilâcı hamilen dün İs- panyaya doğru hareket etmiştir. Hükümetçi tayyareler Majorka: da ihtilâlcilerin mevzilerini bombardıman ettiler Barselon, 12 (A.A.) — Hükümetin on tayyareden mürekkeb bir hava filo- su, Alik den haval ş ve Palmo de Majorkada âsilerin mevzilerini bom- bardıman etmiştir. Hükümetçi kuvvetler mukabil taarruza gecmisler Londra, 12 (A.A.) — Royter Ajan- sının Mevsuk bir kaynaktan haber al- dığına göre Madridi müdafaa — eden milis kuvvetleri gece vakti şehir kapı- larından şiddetli bir mukabil taarruza geçmişlerdir. Âsilerin Kasa de Kampo ormanının ötesine kadar geri çekildik- leri söylenmektedir. yenler ise bazen matbaa tertibi hatâsiyle karşılaşıyorlar. Bu cihetleri halka anlat- mak çok faydalı olur sanırım. — Hakkın var.. Vakıt dar ve sergi- nin kapanma günü pek yakın olduğun- dan daha kestirme bir çare görüyorum. Bu iş yalnız teşhir değil biraz da elişleri sanatlarına karşı halkın alâka ve rağbe- tini çekecek propaganda istiyor. Sergi- sda içine, vitrinlerdeki eşyaların fiatla. rınt ezbere bilecek bir kaç memur koy- malı, Bu memurlar, vitrinlerin önünde duran ve seyreden halka yaklaşmalılar. Şu iş Kütahya işidir, Bursa i- şidir, şöyle yapılmıştır, şu kıymeti var- dır, bu bakımdan değeri yüksektir. Fiatı şu kadardır.. Demek suretiyle eşyanın maddi ve manevi değerini halka söyle- melidirler. Faydası şu olur: Sergiyi ge- zenler, bir çok Avrupa sergilerinde ol. duğu gibi seyyar idahatçılar sayesinde hem malüma sahibi olurlar ve hem de derhal fiatları söyleyeceklerinden satışı kolaylaştırırlar. Eğer sergi idaresi bu u- sulü hemen tabik etderse çok tesirini gö- — Tatbiki güç bir şey değil amma.. tesiri ne kadar olur bilmem. Her halde tecrübesi hiç fena olmaz sanırım, yA . -- İhtilâlcilere göre İhtilâlcilerin hava faaliyetleri devam ediyor Rabat, 12 (A.A.) — Sevil radyosunun haber vermiş olduğuna göre, nasyona- list hava kuvvetleri büyük bir faaliyet göstermiştir. Nasyonalistler Madrid cephesinde iki tayyareyi düşürmüşler- dir. Teyid edildiğine göre, nasyonalist- lerin eline geçen malzeme arasında, i- kisi doktor olan bütün memurları ile İskoçya seyyar hastanesi de bulunmak- tadır. Lizbon, 12 (A.A.) — Radyo kulübün bir muhabirine beyanatta bulunan Ge- neral Franko, Madrid bombardımanının şehrin teslimine kadar devam edeceğini söylemiştir. İhtilâlciler hükümetçilerin iki taarruzunu püskürtmüşler Salamanca, 12 (A.A.) — Nasyona- listlerin bir tebliğinde ezcümle şöyle denilmektedir: Madrid'in merkezinde sağ mıza taarruz etmiş olan hükümet kuv- vetleri püskürtülmüştür. Hükümetçi- ler, muharebe meydanında 52 ölü bırak- mışlardır. Sol cenahımıza karşı yeni bir taarruz daha yapılmıştır. Bu taar- ruz da, tanklar ve toplarla takviye edil- mesine rağmen, suya düşmüştür. Safla- rımızdan şehrin merkezinde herhalde anarşistler tarafından çıkarılmış oldu- ğu kuvvetle sanılan bir takım yangın- lar görülmüştür. Guadalajara cebhesinde sisten istifa- de eden ve tanklarla toplar kullanan hü- kümetçiler, Al Modones'deki mevzile- rimize taarruz etmişlerdir, fakat muka- bil taarruza geçerek onları püskürttük ve birçok telefat verdirdik.,, İhtilâlciler hükümetçilerin bütün taarruzlarını püskürtmüşler Sevil, 12 (A.A.) — Radyo ile neşro« lunan bir tebliğe göre hükümet kuv- vetlerinin Madrid etrafındaki bütün ta- arruzları püskürtülmüştür. Yague ko- lu “beynelmilel,, denlien müfrezeyi a- ğır zayiata uğratmış bu müfreze de Madridin bunda bilmukabele nas- yonalistlere taarruz etmiştir, Nasyona« listler; bir az sonra Manzanares nehri- nin sağ kıyısından kati bir taarruz yap- mışlardır. Takviye kıtaları, şimdi bu noktada toplanmaktadır. Anarşistler, şehrin birçok dükkânlarına kundak so- karak şehri dehşet içinde bırakmışlar- dır. h Romanyada, yahudi- ler aleyhinde bir .. e numayış Bükreş, 12 (A.A.) — Nazırlardan B. Nistor, Lapedatu, İnkuletz ve Valter Popp ile liberal partis reisi B. Bratiano, Aradea'da yahudiler aleyhinde büyük bir nümayiş tertib etmişlerdir, B. Bri- atiano, bu nümayişte bir nutuk söyliye- rek ezcümle demiştir ki: “— Romanya, asla bir karış toprak vermiyecektir. Par- çalanmış. Romanya, İngiltere ve Fran- sa'nın kuvvetli yardımları sayesinde vak- tiyle yabancı hakimiyeti altına sokulmuş olan üç mıntakasını geri almağa muvaf- fak olmuştur. Bunlardan biri olan Tran- silvanya, bin senedenberi halâs gününü bekliyordu. Trianon muahedenamesi, muzaffer olacaklarını zannedenlerin zor- la kabul ettirmiş oldukları Bükreş mua- hedesinden çok daha mutedildir. Sul- hun esası, milliyetler prensipleridir. Si- lâhlanma siyasetimize devam edeceğiz.”

Bu sayıdan diğer sayfalar: