Ulus 13 Kasım 1936 sayfa 2 | Gaste Arşivi

13 Kasım 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

13 Kasım 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şi SAYFA 2 İN Z KA ZUT Z A PY e Y FAŞ 13 SONTEŞRİN 1936 CUMA — HER | ŞEYDEN " | BİRAZ Hakikatin sual şeklinde ifadesi: İddia ve anlaşılışı: La Tribune des Nations gazetesinde okuduk: “Türkiye şu esnada ehe- miyetli bir rol oynuyor. Bir dan Balkan anlaş ve küçük antant devletleriyle mü bi ıştırıyor; öte y şarkın diğer müs- lüman devletleriyle: İran; Irak ve Efganistanla bağlarını kuvvetlendiri. yor. Coğrafi vaziyeti dolayısiyle Türkiye, gitgide, bir cazibe merkezi - ve ilâve edelim - aksiyonu Pragdan Bağdada ve Belgraddan Kâbile kadar kendini hissettiren bir istikrar unsuru haline geliyor. Büyük asker, büyük imparatorluk inşacısı Kemal Atatürk, aynı zaman- da, büyük bir diplomat mıdır?,, * lerini sıkl: İstiklâl mücadelesinin birinci gününden bu âna kadar, Türkiyenin ha- kikatleri arasına girmiş olan bütün hâdiseleri müşahede edebildikten son. ra, muharririn bu suali sormasına lüzum var mıydı? Fakat bazı fikirler, sual şekli altında, sahibini imt düşü ifade ederler, - zz La Tribüne des Nations muharriri de, belli ki, düşündüğünü söylüyor. Pamuktan şoseler: Evet, yanlış okumadınız: pamuktan şoseler. Tıpkı pamuktan, yahud pamuklu gömlek, hırka, kostüm gibi..; Amerikâ - böyle yenilikler başka yerlerde görülür mü » şimdi de pa- muktan yollar yaptırıyor. Çünkü; evvelâ, Amerikada pamuk fazladır; son- ra da, bu çeşid yolların çok dayandığı yapılan tecrübelerle sabit olmuştur. Bu yollarda pamuk bitümle birlikte ve yolun temeli ile üst tabakası a- tasında sağlamlaştırıcı mâdde olarak kullanılmaktadır. Amerikada, yılbaşından önce, bu nevi yollardan 400 mil inşa edilmiş olacaktır. Devlet yolları komiser muavininin dediğine bakılırsa böyle pa- muktan şoseler yakın ktir, Pamuk istihsalimizi fazlalaştırmağa bakalım: görüyoruz ki pamuk şim- diye kadar ham madde olarak bir takım endüstrilerde kullaaılırken, bugün, taş ve toprak gibi, inşa malzemesi haline gelmiştir, İbret alalrm ve pamuk yetiştirmeğe bakalım, Ha #T 3 Kamere seyahat: Bu, bir romanın adı idi. Fakat İngilterede “ Y 1 1dızlararası cemiyeti, isminde, merkezi Liverpulda bir cemiyet vardır ki kurula. lt üç sene olmuştur. Bu sefer de cemiyetin, Londrada bir şubesi açılmış- tır: maksadı yıldızlararası seyahatlere halkı alâkalandırmaktır. Reis Pro- fesör Low: “Arzumuz aya veya diğer yıldızlara derhal seyahat etmek de- ğildir. Bunun için Jâzım olduğu düşünülen aletlerin'inşası, sanırım ki, yüz- hakkuk edi Terce yıl sonra ktir.,, demiş Öyle ise şimdiden böyle bir cemiyet teşkiline ne lüzum vardı? (| Ancak, ümid ve iman.., Buular ne büyük iki kuvvet kaynağıdır! <n Geçenlerde Çaçılan bir sergide WGençlik,, adındaki eserini teşhir e. , den bir kendindi in, arkadaşiyle şöyle konuştu: zaman yapamıyacağım! Kırılmasın! Kimbilir, belki günün birinde.., . Dedikodu nasıl yapılır? — Bundan daha güzelini hiç bir Öteki cevab verdi: w Boş yere üzülme, cesaretin de Elişleri sergisi Mersin ve Karsta Birer hayvan borsası kuruldu İktisad Vekâleti müfettişlerine yap- tırdığı mühtelif tetkiklerde Kars ve Mersin vilâyetlerinde bilhassa hayvan ihraç edildiğini, fakat bu mıntakalar- daki hayvan piyasalarında hiç bir is- tikrar olmadığından fiatlar gelişi güzel oynamakta olduğunu görerek piyasaya muntazam bir seyir vermek düşüncesiy- le bu vilâyetlerde birer hayvan borsa- sı kurulmasına karar vğrıniş ve dahili talimatnamelerini de hazırlıyarak bu hususta hükümetin tasvibini de almış- tır. Vekâletin kararlaştırdığına göre Mersin vilâyet borsasının hududu Sey- han vilâyeti ile Alata çayı arasındaki ovalık ve dağlık mintakaya kadar u- zanmaktadır. Bu hayvan borsalarında her nevi da- var, kümes hayvanatı, deniz kaplumba- ğası ve bu hayvan etlerinin topdan alım, satım mukavele ve teahhüd muamelele- ri cereyan edecektir. Borsada alım sa- tımı bu talimatname ile kararlaştırılmış hayvanatın borsa haricinde alımıp Ssa- tılması ve bunlar hâkkında teahhüd ve müukavele icrası bundan böyle yasak e- dilmektedir. Borsaya satılmak üzere getirilen hayvanların barınması ve yem yemeleri için kapalı barakalar yapıla- caktır. hayvanlar sağlık zabıtası kanunu na tâbi olacaklarından hayvanların mu- ayene ve karantineleri vekâletin yaptıra- cağı fenni tesisat içinde olacaktır. İlk tedrisat müfettişliği Açık bulunan şehrimiz ilk tedrisat müfettişliklerinden birine Urfa vilâ- yeti ilk tedrisat müfettişlerinden Gazi terbiye enstitüsü mezunlarından B. Ne- jat tayin edilmiştir. ÇAĞRILAR | Bugün heyeti umumiyeden sonra dahiliye encümeni toplanacaktır. LELİ Gümhük ve inhisarlar encümeni 14. XI. 936 cumartesi günü saat 10 da top- lanacaktır. Pazar gününe kadar açıktır — Görüyor musun? Bayan Saadet, kimbilir nereye bakan Bayan Hüsniyeye AA İbakan Bayan Melihaya, bak nasıl bakı- yor? yeseema BERER L 13 SONTEŞRİN 1936 CUMA 31 Tlkteşrin 1352 Z7 Şaban 1355 | — Çanakkalenin kurtuluş bayramı Kasım 6 | — Ulu Önder Atatürkün 1919 da yurdu kurtarma İGün! doğması — Ğ45 tedbirlerini hazırladığı Şişlideki evlerine törenle $ 'a & bir kitabe konuldu, ? Güneşin batması — 16,53 GÜNLÜK TAKVİM DİL KÖŞESİ: Bir spor yazısından: “Daha ilk dakikadan itibaren galip bir oyun tarzı aldılar.” 1 — “Galip bir oyun tarzı” denile. mez. Bir oyun tarzı galibiyetin saiki o- dabilir ama bizzat “galip” diye vasıf- dandırrlamaz, 2 — Bir oyun tarzı “alt. / namaz”, Bu tabir “banyo almak”, “tak- si almak” gibi yanlış ve zevksiz bir ifade tarzını hatıra getiriyor. Bu cüm- le şöyle doğru olurdu: “Daha ilk daki . kadan itibaren üstün bir oyun göster- meye başladılar.” ' Ürüm ü ae “Kimsede ses yok.” Maçı seyreden seyirciler hakkında kullanılıyor ve kimsenin ses çıkarmadı- &ı anlatılmak isteniyor. Acaba bu in. sanlar seslerini mi kaybettiler? Hiç şüphesiz ki sesleri vardır. Fakat susu- yorlar. Tek başına “ses yok” denilebi. Tir ama “kimsede ses yok” doğru değil, akkık “..Beşiktaş kalesine bir gol soktu.” “Gol” neye derler? Topun kaleye girmesine, Şu halde “gol” tabirinde e- sasen “kaleye sokmak,, manası mevcud olduğu için bunun bir daha tekrarlan- ması yanlıştır. Tıpkı bunun gibi dik. kat etmeden daima kullandığımız “gol atmak” tabiri de yanlıştır. Doğrusu “gol yapmak” tır. ABERLER — — B . Vilâyet kongrelerinde müşahit olarak bulunacak (Başı I, inci sayfada) (Ankara); Kırklarelinde Nuri Tuna (Muğla); Kocaelide Dr. H. Vasıf Som. yürek (Balıkesir); Konyada Şevket Er- doğan (Gümüşane); Kütahyada Ragıp Akça (Kocaeli); Malatyada GI. İhsan *Sökmen (Giresun); Manisada Kâzım Okay (Konya); Maraşta Hazım Börek- çi (Kırsehir); Muğlada H. Mehmet So- mer (Kütahya); Niğdede Reşit Özsoy (Kayseri); Orduda İsmail Sabuncu mebuslarımız (Giresun); Rizede Hamdi Yalman (On du); Samsunda Şükrü Koçak (Erzu rum) ; Sinopta Vasıf Çinay (Malatya); Sıvasta M. Ali Yörükel (Samsun); Te. kirdağda Ragıp Özdemiroğlu (Zonguls dak); Tokatta Hilmi Çoruk (Mardin); Yozgadda Atıf Tüzün (Çoruh) Zonguls dakta Halit Onaran (Burdur). 'Geri kalan vilayetlere gidecek me« buslarımızı ayrıca bildireceğiz. Kamutayın Bugünkü toplantısı (Başı I. inci sayfada) ile Yunanistan arasında 20 haziran 934 tarihinde yapılan Meriç » Evros ırma- ğının her iki kıyısında yapılacak idro- lik tesisatın tanzimiyle alâkalı anlaş- manın tasdikine dair olan 2719 sayılı kanuna ek kanun lâyihası, Giresun me- busu Hakkı Tarık Us ve iki arkadaşı- nın, hafta tatili kanununun dördüncü ve beşinci maddelerinde değişiklik ya- pılmasına dair kanun teklifi, harbın ö- nünü almırya mahsus Cenubi Amerika muahedesine cümhuriyet hükümetince vukubulan iltihakın tasdikine dair ka- nun projesi ve hükümetçe idare olunan inhisarların 1660 sayılı kanunun meri- yetinden evvelki seneler muamelâtına ait son hesaplar ve bilânçolarının tet- kikine dair rapor vardır. Maliye meslek mektebi Yakında derslere başlıyor Maliye Vekâletine bağlı memurla- rın mesleki bilgilerini artırarak isteni- len randımanı alabilmek gayesiyle açı- lan Maliye Meslek mektebinden geçen sene on birinci devreden 68 kişi mu- vaffakiyetle mezun olarak diplomaları- nı almışlar ve hepsi de tayin edilmiş- lerdir. Bu sene mektebe 60 kişi talebe ola- rak alınacaktır.. Şimdiye kadar maliye taşra teşkilâtından 16, vilâyet idarei hususiyelerinden 5 ve merkez teşkilâ- tından da 14 memur ilk sınıfa daimi talebe olarak kaydedilmişlerdir. Mek- teb tedrisata başlryabilmek için gerek- li hazırlıklarını bitirmiştir . Talebe kaydı tamam olur olmaz, bu ayın ortasına doğru muntazaman ders- lere başlanacaktır. 4 Düşümüşlür UYANA Gündelik KÜÇÜK SANATLAR KONGRESİ (Başı 1. inci sayfada) metli sanatkârları ön safa alacağı gibi geridekileri de yetişmeğe sevkedecektir. Hayatlarını küçük sanatlara vakfedenler; biribirlerine tesanüd * bağıyle sarılacaklardır. - Onlarm tesanüdü; ucuz kredi, iyi fiat, bol iş yaratacaktır. Devlet bu tesanü- dün koruyucu muhitinden ayrıl- mak gafletinde bulunacaklara mü- samaha gösterecek değildir Küçük sanatlarımız, devletin kültürel yardımını da yanında bu- suzlaşmış bir sanat eseri üzerinde tüketen binlerce sanatkâr; türk liğini taşıyan resimlere, nümune- lere kolayca kavuşacaklardır. Bun ları devletin yetiştirdiği müstesna ehliyet ve istidatlar hazırlıyacak- tır. Küçük sanatlarda ilerilik, bu meslektekilerin yarattığı maddi ve manevi her kıymette, milit menfaati, milli zevki; en yüksek derecede tecelli ettirmekle kalma- yacaktır. Bu ilerleyiş milyonlarca rarak küçük sanat sahiblerinin de büyük milli hamle içinde ileri bi- rer yurddı.g olmalarını temin ede- j Kemal ÜNAL POLİSTE: Araba bir adama çarptı Abdürrahman isminde bir adamın İ« daresinde bulunan bir çift atlı arabası dün Atpazarı çarşısından geçmekte olan Bekir isminde bir vatandaşa çarpmış ve yere düşürerek göğüs ve başından yaralanmasına sebeb olmuştur. Araba- cr yakalanmış ve yaralının tedavisi yap tırılmıştır, NLN Bizim “şark” d bahsediyorum. Trakya- dan sonra şimdi kalkın- ma sırası şark vilayetle. rimizindir. Yurdun do- ğu ve batısındaki iki u- cu, bugün iki enerjik devrim adamının idare. si altında, “büyük Tür- kiye” idealine doğru dev adımlarla ilerleme yo- lundadır. Kâzım Dirik'in Trak. ya'daki inşa ve organi- zasyon işleri hakkında bize anlattıklarından duyduğumuz sevinci Tahsin Uzer'in, şark vi- lâyetlerinde — başarılmış ve başarılma yolundaki eserleri izah eden beya. natı tamamlamıştır. Medeniyet, inkılâb re- jiminin bayrağı altında, Mmedeniyeti doğurmuş o- Jan toprakları, asırlarca süren bir ihmalden son. ra, yeniden fethe çık- mıştır. Cumuriyetin ye- tiştirdiği genç ve ener. jik fetih ordusunun si- lahları, top veya tüfek değil, yol, mekteb ve makinadır. - Yurd en güzel, tabit servetler bakımın- dan en talili bir köşesi, yaratıcı ellerin dokunu. şiyle, asırlardır rüyasını gördüğü imar ve refaha doğru yürümektedir. Üzerini kaplayan pas tabakası silindiği zaman, çelik bütün küudret ve salâbetiyle meydana çı- kacaktır. 'Tahsin Uzer'in söyle- dikleri arasında şu nok. tayı kendi kendinize na- sıl defalarca tekrarla. mazsınız: “Ağrı vilâyeti elektriğe kavuşmuştur.” “Ağrı” denilince ha- yalinizde canlanan man. zaranın ne olduğunu bi- liyorum: Üstünden kuş uçmayan, kerven geçme- yen, eşkiyaların hükmet. tiği bir korku ve dehşet diyarı. Şarktan, bundan böyle, ardı kesilmeden gelecek olan haberlerin bu haya- li zihninizden büsbütün silerek yerine bir cennet manzarası — resmedeceği gün uzak değildir. Bu kadarını bilmemiz de kâ- fidir: dün ortaçağ ka. * canlığı içinde yüzen, or- dunun silah kuvvetine müracaat etmek mecbu- riyetinde, kalmış olduğu yere bugün elektrik gir. miştir. : z Elektrik, yol ve mek- teb: medeniyet ışığını beraberinde götüren bi. rer can damarı halinde şark vilâyetlerinin sarare mış yüzüne renk getiri. yor. Şarkta üniversite kur. mak, daha dün rüyada bile görülemiyecek ka« -dar mantıksız bir hayal- ken, yarın hakıkat ola« caktır.' Her geçen gün yalnız zaman içinde değil, me- kân içinde de yurdun bu güzel köşeleriyle a. ramızdaki mesafeyi sü- ratle azaltryor. Ortaçağ. dan yirminci asra geçiş yılların çerçevesine sığ- maktadır. Ve yarın, bir tayyare sizi, bir günden daha kısa bir zaman için. de Kars'a götürecektir. 'Türk gençliği, şark vi« lâyetleriyle aradaki per. de düşmüştür. Vazifen seni orada bekliyor. YAŞAR NABİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: