Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| ST —i J26 d """"GRIN 1936 PAZARTESİ bi e AA a KA Bi Haftalık siyasi ıcmal HERKESİN DOSTU. Belçikanın harbtan evelki bitaraflık Siyasetine geri dönmesi meselesi Avru- payı meşgul etmekte devam ediyor. Bütün hafta bu meselenin şümul ve ma- nasının izahına çalışıldı. Gazeteler bu hâdiseyi tahlil ve tefsir ettiler. Fransız hükümeti Belçikadan sualler sordu. Belçika hükümeti, kralın sözlerinden Belçikanın Milletler Cemiyetine karşı * teahhüdlerini yapmıyacağı gibi bir ma- na çıkarılamıyacağını bildirmiş olmak rasını çevirmeğe yeter. İşte Kont Cia- no böyle günlük politika manevrası çe- virmğe yarıyacak kombinezonlar ara - mak için Berline gitmiştir. Her iki ta- rafın da bu ziyareti propaganda namına azamı derecede eksplivate etmeğe çalı- şacağı şüphesizdir. * İSPANYA VAZİYETİ. İspanyada âsi kuvvetlerin Madridi İişgal etmeleri artık bir gün meselesi halini al İspanya payitahtı üç ta- la beraber, bu izahattan ve tefsirlerdefi , sonra da Belçika dış politikasının bun- dan böyle Fransadan ayrı ve müstakil bir yol üzerinde yürüyeceğine — şüphe edilemez. İşin can alacak noktası da budur. Belçikanın takib edeceği yeni siyaset şöyle izah edilmiştir: - Belçika her devletin dostü ve hiç bir devletin düşmanı değildir. Yani bundan böyle Fransa ile Almanya arasında bir fark gözetmemektedir. Görülüyor ki orta - da değişmiş bir vaziyet olmadığına da- ir söylenen sözlere rağmen, Belçika 1920 eylülünden beri takib ettiği siya » setten ayrılmaktadır. * ŞARK VE GARB SULHU., Belçikanın bu kararı, garb sulhunu Şark sulhundan ayırmak yolunda Fran- sa ile Almanya arasında son aylar zar- fında yapılan mücadelede Almanya na- mına bir muvaffakiyet sayılmak lâzım- dır. Malümdur ki Almanya garb lokar- nosunu şark sulhundan ayrı tutmak is- tiyor. Bunun arkasında da fransız - rus Mmisakına karşı alman husumeti gizlen- Miştir. Almanya bin dereden su getire- Tek bu misakı bozmak istiyor. Fransız * rüs misakının devamı demek, Rusya ile Almanya arasında bir harb halinde Fransanın Rusyaya.yardımı demektir. Belçika Fransa ile müttefik olarak kal- saydı, Fransa ile birlikte böyle bir har- ba iştirak edecekti. Fransız ittifakını bozmakla şarkta çıkacâk bir muharebe- ye iştirak etmiyeceğini şimdiden ifade etmiş oluyor. Yani şark ve garb sulhu- nun ayrılığı meselesinde Almanyanın noktai nazarını kabül etmiş oluyor - ALMAN NOTASI. Almanya bu şark ve garb sulhunun biribirine bağlı olmadığı hakkındaki Noktai nazarını hafta arasx yeni bir los karno konf hakk da İngiltereye verdığî notada da izah tmiştir. Almanya bu notasında lokarno konferansının toplanması için iki şartt ileri sürmektedir: 1 — Mütecavizin tayinini her dev « letin kendine terkediyor. 2 — Şark sulhünün garb sulhuna bağlı olmadığını bildiriyor. Bunların birincisi doğrudan doğruya Milletler cemiyeti teşkilâtını istihdaf eâıyor. çilnkü Cemiyec misakının on i izin nasıl ta « ym edileceğini tarif ettiği gibi, on al « tinmcr maddesi de taayyün eden müteca- Vviz hakkında ne şekilde müeyyideler a- hnacağını tasrih ediyor. Almanya, İn - giltereye tevdi ettiği nota ile cemiyet Misakından bu maddelerin kaldırılma » Bını istiyor. İkinci şartla da fransız - Rus misa « kının bozul nı istiyor d Fil- hakika bu misakı b k son - leti raftan ihata edilmiştir. Cumur Başka- nı B. Azana Madridi terkederek Barse- lonaya gitti. Madrid âsilerin eline dü- şecek olursa, İspanya payitahtının Bar- selonaya nakledileceği bildirilmekte ise de, solların artık mücadelyi kaybet- tikleri iddia edilebilir. Askeri hareketler sollar aleyhine ce- reyan aldıkça Sovyet Rusya sabırsız - lanmaktadır. Geçen hafta ruslar Lon - drada daimi içtima halinde bulunan bi- taraflık komitesini harekete getirmeğe çalışmışlardı. Bu komitenin başkanına İtalya, Almanya ve Portekiz hükümet- leri tarafından âsilere yapılan yardım hakkında bir sürü vesika tevdi ettiler. Komite namına bir heyetin Portekiz hududuna giderek tetkikatta bulunma- sını istediler. Komite harekete geçmedi. hafta arası da İngiltere ve Fransa do « nanmalarının Portekiz sularını müra- kabe altına almasını talebettiler, İngil- tere ile Fransa da buna yanaşmadılar. Şimdi Sovyet Rusya, komiteden çekil- mek tehdidini ileri sürmüştür. Eğer komiteden çekilmek d-met İspanya hü- kümetine yardım yapmak demek ise, devletler hukuku kaidelerine göre hiç bir mani olmamakla beraber, bugünkü şartlar altında böyle bir hareketin Av- Tupa barışı için tehlikeli olacağı aşikâr- dır. Kaldı ki askeri harekâtın bu safha- sında bu yardımın İspanya hükümetini kurtarabileceği de çok şüphelidir, * BLUM HÜKÜMETİ Blum için iç politika meseleleri de bir gaile mevzuu olmuştur. Geçen haf- ta komünistler Alsas Lorende nümayiş yapmışlardı. Bu nümayiş Fransanın içinde ve dışında akisler uynadırdı. Fransız faşistleri mukabil nümayiş yap- maya teşebbüs ettiler. Daha fenası, bu nümayişler Blum hükümetinin dayan- dığı üç ayaktan biri olan radikal sosya- list zümresi arasında nahoş bir tesir bı- raktı. Radikal sosyalistler bir beyanna- me neşrederek komünistlerin hareketi- ni takbih ettiler. Diğer taraftan hudud üzerinde denecek kadar Almanyaya ya- kın bir mıntakada yapılan bu nümayiş - ler alman gazetelerinin şiddetli muka « belesine maruz kaldı. Alman propa - ganda teşkilâtı bunu Almanya lehine istismar etmeği ihmal etmedi. Şarktan komünistlerin tehdidi altında bulunan “ Almanya için bu tehlikenin garbtan da belirdiği ilân edildi. Fransız komünistleri yaptıkları ha- tayi anladılar. Uumumi merkez namına Daladier'ye yazılan bir mektupta ko - münistlerin bir defa daha müttefikleri olan radikal sosyalistleri ve sosyalist « leri böyle müşkül bir vaziyete düşür « miyecekleri bildirildi. Hafta arası radikal sosyalisler de Bi- aritz'de koöngrelerini topladılar. Bu larda alman dış politikası için en ehe « Miyetli bir çalışma mevzuu olmuştur. ; * KONT CİANO BERLİN'DE. İtalya dış bakanı Kont Ciano'nun Ber- linde yaptığı görüşmelerin siklet mer- kezi de bu mesele olsa gerektir. İtalya ile Almanya siyaset sahnesinde ne de « Teceye kadar birlikte yürüyebilirler? Bu, çok münakaşa kaldırır bir mesele dir. Her iki devletin de tarihine, coğ - Tafya vaziyetlerine ve siyasi hedefle- Tine bakılacak olursa, birlikte yürüye « Memeleri lâzımdır. Almanya ile İtalya, hattâ Almanya ile Fransadan ziyade bi- kongrede Blum hükümetine müzaheret- te devama karar verilmiştir. Blum kon- gre toplanmazdan bir kaç gün evvel söy- lediği bir nutukta “halk cephesi” adı verilen üç taraflı komünist, — sosyalist. ve radikal sosyalist ittifakı bozulacak olursa, meclisi dağıtmaya kadar ileri gideceğini söylediğinden bu sözler, ra- dikal sosyalist kongresi kararları üze- rine âmil olsa gerektir, * AMERİKA SEÇİMİ. Amerikadaki cumur başkanı seçimi artık son safhasına girmiş bulunuyor. Her dört senede tekrurlannn bu seçim gelecek ayın ilk haftasmdı “yapılacak, ribirinin takibi vaziyetinde olmaları İcab eder, Fakat âni hedefler bunları bir araya getirmiştir. Ve bu bir araya geliş de her ikisi için faydalı oldu. Ha- şistanın istilâsında Almanyanın Mil. letler cemiyetine azâ olmaması - ital- Yanın işine elverdi. İtâlyanın da bu te- Şebbüse girişmesi Almanyanın Ren Mıntakasını silâhlanmasına yaradı. Be- Taber yürür gibi görünmenin büyük bir vvet olduğunu anlayan İtalya ile Al- Manya, Avusturya mselesi üzerinde de Anlaştılar. Gerçi bu anlaşma derme çat- T. Fakat bugünkü politika manev- İki d vardır: d at partinin lideri ve bugünkü cumur başkâanı Roo - seveld, cumuriyetçi partinin lideri ve Kanses valisi Landon. Seçim mücadelesinin ilk safhaların- da mübhem kalan siyasi program artık h etmiş bulunuyor. Roosevelt Merkeziyetçidir. Landon ise Amerika kanunu esasisi ile muhtelif hükümetle- re temin edilen hakların ve salâhiyetle- rin devamına taraftardır. Yani ademi merkeziyetçi demek. Garib tecellidir _ki Amerikanın bir asırlık tarihinde bu (Sonu 6. ıncı sayfada) * ziyetin gerginliği hissolunur derecede — RADİKAL KONGRESİ ÇALIŞMALARINI BİTİRDİ B. BLUM'UN B. Daladyenin verdiği karar sureti kabul olundu | Muhtelif hatibler, mühim nutuklar verdiler (Başı I. inci sayfada) şağıdaki son cümlelerini de alkışlamış- tır; “— Eğer komünistler, halkçı cephe- si programını devamlı surette çiğne- mekte devam ederlerse, radikal partisi, o zaman, 1936 mayısından betri dört sol cenah partisini biribirine bağlıyan pak- tın komünistler tarafından yırtılmış olduğunu kaydetmeğe mecbur — kala- caktır.” Jak Kayzer'in nutku Aynı derecede şiddetle alkışlanan Jak Kayzer ise B. Roş'un ancak menfi B. Daladye | bir sureti hal teklif etmekte olduğunu tebarüz ettirmiş ve demiştir ki; “— E- ğer hükümetir. düşmesini istemiyor i- sek, ona yardımcı olmamız ve kendi doktrinlerimizden mülhem halkçı cep- hesi programının tatbiki yolunda onu tutmamız lâzımdır, Şurasını hatırda tutmak gerektir ki, hükümet, komünist- lerin tesirlerine kâpxlmamxş ve genel iş konfederasyonu sekreteri Juhs da sosyal anlaşmazlıkların sükün içinde halli tarafını tutmuştur. Partimiz, fab- rikaların işgali keyfiyetine daha fazla müsamaha edemiyeceğini bildirecektir. Fakat işçi sınıfına da, yeni sosyal ka- nunların patronlar tarafından tatbik e- dileceği hakkında garanti vermekliği- miz lâzımdır. Daima itham etmiş oldu- ğumuz endüstriel oligarşi, sosyal te- rakkiye karşı daima mücadele halinde- dir. Panik havası yaratmak doğru de- ğildir. Herkes doktrin — bakımından hemfikirdir. Bu takdirde müttefikan alınmış bir karar sureti kabul etmemek manasız olur.” Öteki nutuklar ğ BB. Baye ve Gernü halkçı cephesi- nin devamı ve B. Bonne de maliyede nizam lehinde bulunmuşlardır. En son söz alan B. Daladiye şu be- yanatta bulunmuştur: “— Kongre azalarının fikirleri ara- sında ancak çok ufak nüans farkları vardır. Hiç kimse, halkçı cephenin da- ğılmasını istememiş ve hiç kimse 8o0s- yal kanunları tenkit — etmemiştir. B. Roş'un komünistlere karşı olan hücu- munu anlamıyorum. Çünkü burada ya- pacağımız, her şeyden önce bir radikal programı tesbit etmektir.” B. Daladiye, bundan sonra, Avrupa- da yayılmakta olan yeni mistiklerden bahsederek demiştir ki: “— Burada bizde şimdiye kadar mistik yoklu ve hiç bir zaman da olmi« yacaktır. Biz, demokrat ve ferdiyetçi bir partiyiz. Fransızlar için, koyun sü- rüsü ve yahut karınca yuvasından da- ha yüksek idealler vardır. Her türlü plânlı ekönomi teşebbüsü ancak bir sı- nıfm ve yahut bir partinin diktetörlü- ğüne müncer olacaktır. Biz, müstahsili yeni yeni istibdatların altına sokmayı değil, fakat ona hürriyetini vermeği is- tiyoruz. Cumuriyetçilerin vazifesi, e- konomiye yeni bir inkişaf vermektir. Biz şu fikirdeyiz ki memleketin meş- ru ve haklı sosyal kanunlar yüküne ta- hammül edebilmesi için fabrikalarda ve tezgâhlarda azami surette çalışmak Tâzımdır.” Karar sureti Biarritz, 25 (A.A, — Radikaller koöngresi dün çalışmalarını bitirmiş ve “BB. Şaton, Heryo ve Sarro tarafların- dan müştereken kaleme alınıp B. Dalad- ye tarafından takdim edilen bir karar SON DAKİKA : Belçikada beklenmiyen bir hüdise B. Dögrel, Reksistlerin büyük nümayişini idareye hazırlanırken tevkif edildi Brüksel, 25 (A.A.) — Dün gece va- azalmıştır. İstasyonlarda fazla kalaba- lık görülmüyordu. Sanıldığına göre sı- kı bir nezaret ve tarassut yapılacağı haberi birçok nümayişçilerin cesareti- ni kırmıştır. Buna mukabil, reksistlerin umumi karargâhındı büyük bir faali- yet görülmektedir. Reisler, boyuna top- lantı halindedirler. Maamafih tahmin ettikleri gibi 250.000 kişiyi seferber e- demediklerini teslim — etmektedirler. Reksistlerin reisi B. Leon Dögrelin Brüksel üzerine yürümekten vazgeç- miş olduğu — sanılmaktadır. Çünkü jandarmalar bütün yolları işgal etmiş- lerdir ve otomobillerle kamyonların seyriseferine mani olmaktadırlar. Artık vahim hâdiselerin çıkması ihtimali kal- mamış olduğu sanılmaktadır. Esasen reksistlerin prensipleri, şiddet hareket- lerine muhaliftir. Ancak miting esna- sında ufak tefek bir takım arbedeler zu- huru ihtimali vardır. B. Dögrel'in, bu- gün öğleden sonra yaptıracağı miting- lerin altı yediyi bulacağı söylenmek- tedir. Reksistler'in nümayişi Brüksel, 25 (A.A.) — Hükümetin ya- sağına rağmen reksistlerin büyük nüma- yişi bugün yapılacaktır. Toplantı yeri fevkalâde gizli tutulmaktadır. Öğrenildiğine göre birçok reksist- ler, eski muhariplerin kıral sarayının önünde yapacakları geçid dolayısiyle nümayişler yapacaklardır. Her ihtimale karşı kuvvetli polis ve asker müfrezeleri harekete hazır bulun- maktadır. B. Dögrel tevkif edildi Brüksel, 25 (A.A.) — B. Dögrel, reksistlerin büyük nümayişini idare et- mek üzere Sent 'Güdüldeki ikametgâ - hından çıkarken tevkif edilmiştir. Rek- sist lideri evinin balkonundan taraftar- larına hitaben bir nutuk söylemiştir. Reksistlerden ve âyan azasından Kont Grün de tevkif edilmiştir. Eski muhariplerin geçid resmi, saat 10 da kıralın hüzüru ile yapılmış, hiç bir hâdise olmamıştir. Geçid resminden sonra şehrin mer- kezine doğru yola çıkan birçok reksist- ler yolda marksist mukabil nümayişçi- lerle karşılaşmışlardır. Her iki taraf biribirine küfürler savurmuş ise de hiç bir arbede olmamıştır. — Reksist nümayişçilerin mikdarı an- cak birkaç bin kişi idi. Jandarmalarla polisler sokaklarda devriye gezmekte ve umumi binalarla stratejik noktaları muhafaza etmektedirler, BİR NUTKU ş Halkçılar cephesi bütün icraatında' mmnvaffak olacak Tuluz, 25 (A. A.) —B. Blum, söylemiş olduğu bir nutukta “halki çılar cephesi,, hü. kümetinin bütün icraatında muvaf- fak olacağına ka« naati — olduğunu beyan etmiştir. Başvekil demiş- tir ki: Blum “— Şimdiki teçrübenin derin mâna- sı, cumuriyet demokrasisi ile proletar- ya demkorasisinin ve hükümet koalis- yonunun demokrasi usullerinin dışıma çıkmaksızın ve hürriyet prensiplerini çiğnemeksizin tesirli surette faaliyette bulunabileceğini isbat etmek mevzuu«- bahs idi ve sanırım ki isbat da ettik. B. Blum, bundan sonra sosyalizm yer yüzünde teessüs edecek olursa, mu- harebenin imkânsız ve hattâ tasavvuru gayri kabil olacağı kanaatinde bulun- duğunu beyan etmiştir. Hatib, neitce olarak, “Avrupayı mü- teallik lelerin Va los karno konuşmalarını genişletmeğe gay- ret edeceğini söylemiştir. e suretini ittifakla kabul etmiştir. — Bu kararda, demokrasinin üssülesasr olan hukuku beşer beyannamesinin, mal ve mülk masuniyetini teyid eylemekte bulunduğu hatırlatılarak, fabrika, tez- gâh, çiflik ve dükkân işgal etmenin hü- riyete karşı tecvizi imkânsız bir tecavüz demek olduğu ifade edilmektedir. Ka- rar, radikal doktrinlerin ayniyle tatbik edilmesi lüzumunu göstermektedir: 1. — Dostlukların idamesi ve millet- — ler cemiyeti paktı teahhüdlerine saygı — gösterilmesi, Avrupa anlaşmazlığı se- beblerinin bertaraf edilmesine çok uya- nık davranılması ve komşu milletler nez: dinde iç harb fecayiinin azaltılması zım- nında teşebbüsler yapılması suretiyle milletlerarası sulhun korunması. 2. — Millt mudafaanm kuvvetlendi- nlmesı. L Faşist karakterlı bütün kürum- larm feshi ve silâhtan tecridi ve sosyal kanunların sammn.ıyetle tatbiki ıuretiylc vaziyetin i İ 4. — Sosyal anlaşmazlıkların uzlaş- mâa ve mecburt hakem usulleriyle halli. 5, — Milli tesanüd unsurları arasın- da filt bir tesanüd vücuda getirilmesi ve zirat istihsalâtın müdafaa edilmesi. 6. — Devlet otoritesinin, her türlü tesirlere ve bilhassa menfaatlerin yarat- tığı büyük ıtuiakhra karşı idame etti- rilmesi. 7. — Para istikrarını garanti edecek bir büdçe muvazenesi vücuda getirilme- si için büyük gayretler yapılması. Kongre, kendi delegelerini bu pren- siblerin tam tatbikini temin için vazife- dar hükümetteki delefgeleri ve itimat beyan etmktedir. t Karar sureti şöyle bitmektedir: ı — Cumuriyeti ve vatanı mürlafaa azmiyle mütehassis herkesin birlik olma- sı lâzımdır.” N , Balkan antantı Kurmay reisleri toplanıyor İstanbul, 25 (Telefonla) — Atina« dan bildiriliyor: 2 sonteşrinde Belgrad'da cak olan Balkan antantı kurmay reis- leri konseye Yunahnistan tarafından kurmay reisi General Papagos'la ikinci - ı* reisi general Zoyopulos iştirak edecek- tir, Dün bu iki zat Başvekil General Metaksas'ın başkanlığında toplanarak — konsey hakkında görüşmüşlerdir. Top- lantıda Hariciye ve Harbiye müsteşar- ları da bulunmuştur. toplana- — e ÇA SA v TE A