Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
iH SEYD T Üü SAYFA 2 e A &: 20EYİ HER EN " | Kış hızlı adımlarla geliyor: Eski takvimleri karıştırıyoruz: 1934 ün bu günlerinde Anadoluda ha- raretin sıfırın altına düşmüş olduğunu anlıyoruz. Fakat takvim, i!k ve son ! teşrin aylarında oldukça sıcak günler de kaydediyor. 1935 ise hemen he- men kışsız geçmişti. Meteoroloji mütehassısları bu kışın sert olacağını ha- ber veriyorlar. Halbuki daha bir ay olmadı, sıcakların şiddetinden oalıse- diyorduk. — Aman efendim bu ne sıcak! — Sobaları kurmaktan başka çare yok, bu ne soğuk! Bir ingiliz devlet adamının dediği gibi “şikâyet,, insanlığın hakikaten aslıdır. flıcalardan dönüş: — Ilıcaya gitmenin en faydalı ta- Tafı şudur ki oradaki sıcak su ile ça- maşırınızı da kolayca yıkayabilirsi- o niz! Kan dampingi: Bir Avrupa gazetesi şunu yazıyor: Kan nakli lâzım gelen hastalara tan verenler sendikası azâsı şimdiye kadar 1200 hastaya 500 kilo kan vererek bunlardan 1000 tanesinin kurtulmasını temin ettiklerini, halbuki sanatla- rı icabı iyi beslenmeleri iktıza ederken işsizlik dolayısiyle kâfi derece- de kazanamadıklarını ileri sürerek ıÇe'kı:ı.îlm:aîl: îüküme:ıne b(aş vurmuş: J j "e N < Diğer taraftan Prag umumi hastanesi, kendi diğer işlerinde de kul- Janmak suretiyle “kan verici,, leri tatmin etmekte ve hastalara sakledile- cek kanı böylelikle ucuza maletmektedir.,, K Daha ucuz kan! Kan dampingi! Ne acayip bir devirde yaşıyoruz! Harbın insanileştirilmesi konuşulurken... BİRAZ Evleri_ıîı_îzîn masrafı ve kadın tavsiyeleri İki kadın otobüste, arka sırada konuşuyorlardı: — İyi levantalar çok pahalı! — Bir şişe ıyx esans yarım kilo saf ispirtoda mükemmel bir levantı oluyormuş! — Çiçekler de çok pahalı! — Şimdi çok güzel “yapma çi- çek yapıyorlar; onlarla - salonlarını süsliyenler de varmış! Ne güzel tasarruf çareleri! Üç avcı ara- Ç HABERLE XX_'XX Yurdda son hava * * vazıyeti Havalar birkaç gündenberi içinde bulunduğumuz mevsime göre çabuk denecek kadar soğumağa başlamıştır. Ziraat Vekâleti Meteoroloji Enstitü- sitlnden öğrendiğimize göre son yirmi dört saat içinde Ege bölgesi, Bursa ta- raflariyle Orta Anadolunun Çorum, Tokat havalisi ve Karadeniz kıyıları- nin Sinob'un şarkında kalan kısmı ya- gışlı geçmiştir. Yalnız — memleketin şark taraflarında yağışın bir kısmı kar halinde olmuştur. Mevsi ilk karı geçen sabah Erzuruma düşmüştür. Mahallinde ölçüldüğüne göre kar top- rak sathında bir santimetre kalınlık yapmıştır. Yağış Rize'de metre murabbarmna 55, Samsunda 18, Sinobta 20, Orduda 12, Giresun'da 9, Bayburd'da 8, Kastamoni 'Tokat ve Erzurumda 6, diğer yerlerde bir ile üç kilogram arasında su bırak- mıştır. Hava sıcaklığında da bazı yerlerde bir iki derece düşüklük, öbür yerlerde de yükseliş vardır. Bu kayde göre en kü- çük derec: Erzürumda sıfırın altında bir, en yüksek sıcaklık cenub sahilleri ve Antalyada 30 derecedir. Vasati ola- rak doğu Anadolu ve Karadeniz bölge- /lerinde 'ki derece düşüklük, diğer böl- gelerde ise bir ile dört arasında yükse- liş tesbit edilmiştir, İneboluda fırtına ve Çazıkırıda soğuk İnebolu, 19 (A.A.) — Dün akşam başlıyorı “irerna bu sabah şiddetini ar- tırmıştu. Yağmur yağmakta ve yüksek- lere kar düşmektedir. Bugün limanımı- za gelen Ege ve İzmir vapurları liman- da kalamıyarak yolarına devam zorun- da kalmışlak dır. Fırtına şiddetle devam etmektedir. v Saz OB S1 0 AT D Çankırı, 19 (A:A.) — Bu gece saat 24 de biribiri ardınca iki sarsıntı ol- muştur. Hasar ve kayıp yoktur. İki gündür yağmur yağmaktadır. Havalar çok soğumuştur. Soğuktan herkes pal- to giymektedir. DİL KÖŞESİ : sında: — Avcılığın en güzel tarafı hakiki bir spor olmasıdır — Avladığı- mız — hayvanlar içın de öyle mi? — Ben bunu düşündüğüm i- çin avda, yalnız tendürdi- Yyoda batırıl- mış — saçmalar kullanıyorum. ZB e 2 Receb 1355 $ TEyisi 1387 , -— Hidirelez 138 â O y—— GÜNLÜK TAKVİM İ ., batması18,12 ... , 20 EYLÜL 1936 PAZAR — Bozcaada'nın kurtuluşu (922) — Ankara Adliye Meslek Mektebi açıldı (924) — Emrazı akliye ve asabiye doktorlarının kon- gresi (934) — İlk türk antrasiti çıktı (935) — Dost yunan donanmasının İstanbulu ziyareti İ (935) ; ! Yeni çıkacak bir tarih mecmuasın- dan banseden Yir vilâyet gazetesi “Tre- vü” kelimesini kullanıyor. Memleket gazetelerinin bu frenkçe kelime iptilâ- sının gülünçlüğünü bir kaç defa bu sütunlarda keydettik. Bu iptilânın ko- mik bir tezahürünü daha tesbit ediyo- ruz. & & & Sokakları kirletmenin münasebet - sizliğinden bahseden aynı gazete şöyle yazıyor: - “ Açıkta bu işi yapmak hem ayıp, bizim tertemiz terbiyemize aykırı, hem de srhhat namına çok kötü bir iştir” “Sıhhat namına” değil, “sıhhat ba- kımından!”, LEL A “Milletler Cemiyetinin de muahe- deleri mukaddes ve bozulmaz metinler saymakla beraber onları haklı bir su- rette korumaktan mahrum olduğu mey- dana çıkmış....” “ Muahedeleri haklı bir surette ko- rumak” denilirken haklı kelimesinin bir dil sürçmesi, daha doğrusu bir ka- lem sürçmesi neticesi araya girmiş ol- duğunu sanıyoruz. Çünkü her halde kastedilen “muahedeleri faydalı bir surette korumak” olacaktır. | Maliye ve İktisat (Vekillerimiz Zongul- » maliye vekâleti mülhakata mühim bir | .köyün tâbi bulunduğu merkezin en bü- daktan ayrıldılar Zonguldak, 19 (A.A.) — İktısat ve Maliye Vekilleri Zongudak'ta çok e- hemiyetli ekonomik ve mali işler üze- rinde esaslı tetkikler yapmışlar diin E- ge vapuru ile şark vilâyetlerine seya- hate çıkmışlardır. B. Tevfik Tarman'ın teftişleri Adapazarı 19 (A.A.) — İlimiz parti işlerini teftişe memur Seyhan saylavı 'Tevfik Tarman şehrimize geldi. Kaza- mız parti teşkilâtını teftişe başladı. Kazamızda parti ocak ve kamun kon- greleri başlamak üzeredir. Arazi tadilat komisyon- larının teşekkülü Bina ve arazi vergileriyle bina buh- ran vergisinin hususi idarelere devrin- den sonra teşkil olunacak arazi tadilât komisyonlarının teşekkülü-suretinin te- reddüdü mucib olduğu görüldüğünden tamim göndermiştir. Bu tamime göre, arazi tadilât komis- yonları belediye hududu dahilinde bu- lunan arazi ve arsalar için mahallin en büyük mal memuru tarafından varidat tahakkuk memuru unvanını haiz olmtyan diğer varidat memurları arasnıdan inti- hab edilecek bir memurun reisliğinde o- lacaktır. Azâlardan biri belediye mecli - since diğer ikisi arazi ve arsanın bulun- duğu mahalle ihtiyar heyetince seçile- cektir. Köylerde yapılacak tadilât için de yük mal memuru tarafından yukarıdaki şartlar dairesinde seçilecek un re- isliğinde köyün ihtiyar heyeti tarafından köy halkından seçilmiş iki azâdan mü- rekkeb olacaktır. İzmirde gazetecilere şölen İzmir, 19 (A.A.) — Belediye tara- fından İzmir gazetecileri şerefine bu akşam fuar gazinosunda bir akşam şö- leni verilmiştir. Şölende vali ve parti başkanı Fazlı Güleç ile diğer bazı zat- lar bulunmuşlardır. Şölen geç vakta kadar samimi bir hava içinde geçmiş- tir. Ankara - Kay nu konuşma)” Nafıa vekâletinin f rimizi telefonla bâ&” tehakkukuna posta; tf? nel direktörlüğü hızla rinci plânda yer alan otomatik telefon hat miş ve bir iki güne F maya açılması karar'” Bu sene Mersifı tomatik telefonları 3) tır. Bu vilâyet m€f” yapılmadan evvel t€ ları münakasaya ÇF? Di Şehirleri telefor programının ikinci £ seri - Sivas - Adanâ hattnım çekilmesi Hâ” tadır. Bu. hatların © direktörlük muhtelif f lindedir. p Köylerde Y” . telkif inde' Bursa ve ha' kikler yapmakta olan mahalli idareler UM' ik'in önümüzdeki hâ' döneceği haber VE Dahiliye Vekâ 4 heyeti FS” Dahiliye vekâleti ğine tayin edilen B- vazifesine başlamıştir: — ta başarılar dileriz. el Erzurum'da YA Erzurum, 19 (A'":' yal denberi Erzurum andıran soğuk hdkâ;: gece de mevsimsiz ğ bulmuştur. Bu vaki' y kıyafetine ve hazif Kütahya Dahiliye vekâleti * heyeti, Kütahya $€” sini tetkik ve” _ işletme münakasasi cektir. ) .. * Nöbetçi 1 — Pazar 2 — Pazartesi 3 — Salı 4 — Çarşamba 5 — Perşembe ıii M An Sözün gelişi GENE BAHÇE B ir sene kadar oluyor. Ulus'ta yazdığım bir fıkrada geçe geç vakit, eğlence yerlerine götü- rülerek uykusuz bırakı- lan yavrucukların acıklı halini anlatmış ve: — Çocuklarımız bi- rer bohça değildir! diye şikâyet etmiştim. Bu şikâyetin göz ö- nüne alınabilmesi için üzerinden bir sene geç- mesi kâfi gelmediğini evelki gece anladım: Ufak sahnesinde şar- kı söylenen, numara ya- pılan bir bahceye bir iki ahbabla beraber gitmiş- tik. Sahnede bir kadın tuhaf jestler ve jestle- rinden daha tuhaf güf- telerle bir şarkı söyler- ken önümüzdeki masada annesi ve babası ile be- raber oturan çelimsiz, renksiz mini mini bir kızcağız, başını — kuru rak kötü bötü öksürdü ve renci hirden bire sap- sarr kesildi. Kendimi rak babasına: tutamıva - masanm üzerine dayaya- — yan afacanların — söyle- dikleri şarkı bunlardan — .birisi değildir. PN p, Bu çocuklar, kerdi — Yavrucağız, hasta! dedim, Bu kısa ihtar ile “artık onu alıp da eve götürün; siz eğlenecek- siniz diye ona burada ıztırab çektirmeğe hak- kınız yoktur,, demek is- . tiyordum., Fakat keyif çatan baba bu ihtarın manasını anlıyamadı. Çocuk kötü kötü öksür- meğe, sahnedeki- kadın tuhaf tuhaf bağırmağa devam ettiler... Dün sabah, pençere - min önünde oyun oynı- yan birkaç küçük oğlan- la birkaç küçük kızın bir aralık oyunu keserek şarkı söylemeğe başla- dılılarını duydum. z * İlk mektebe yeni baş- lamış çocukların orada bir ağızdan milli marş- lar söylediğini duyarsı- nız; bu, size bir nevi zevk ve gurür verir. Fa- - kat dün sabah pencere- min önünde oyun oyna- yaşlarında bir çocu”tun kötü kötü öksürdüğü sr-