28 TEMMUZ 1936 SALI KÖYLERİMİZİN KALKINMASI lç—Bakanlığı vilâyetlerden beşer senelik köy kalkınma plânlarını istedi (Başı 1. inci sayfada) züngelen işleri vilayetlere verdiği bir emirle şöyle anlatmaktadır *.. Nufusunun 95 78 zi köylerde ya- Şıyan Türkiye cumuriyeti sayısı kırk ini geçen bu varlıkları 18 mart 340 ta. Fih ve 442 sayılr kanunun çevrelediği iktidar ve salâhiyetlerle techiz ederek faaliyet ve inkişaf sahasını hüviyet ve İcablariyle mütenazır hale getirdi. Saltanat idaresinin - her sahada ol- Guğu gibi - asırlara şamil ihmaline uğ. rayan köylerimizin plânlı hareketle kı- #a bir zamanda kalkınması yeni rejimin önemle üzerinde durduğu umdelerden- ğir. #Ancak her faaliyet hareketinde ol- Guğu gibi müspet netice ihtiyaç ve ik. tidar ile mütenasib mesai — programla- rından elde edilebilir. Çizilecek kal kınma plânının hayali şekillerden uzak kalması ve realitelere uygun olması garttır. İdare amirlerimizin yüksek bilgi ve iktidarlarından bunu beklemek çok hak- İ ve yerinde ir temenni olur. faaliyet programı- çizilir. ihtiyaçların, nufus kesafe. tinin ve iktısadi bünyenin dikkat naza- rına alınması, her vilayeti teşkil eden köylerin bu esaslara uygun - tasniflere tâbi tutulması zaruridir. Mahalli ihtiyaçlar, iktısadi bünye- ye uygun bir tertib altına alınır ve se- nelere şamil programlara bağlanarak tatbikatında hassasiyet ve tecellüt ç“e- terilirse muvaffak netice emrivaki ha- line gelir. Aksi takdirde plânsız ve ka- tışık mesaiden eser ve netice beklene- Çizilecek mesai programlarının tat- bik kabiliyetini haiz, bilhassa mehalli açlara, iktısadi bünyeye ve halkın tediye kabiliyetine uygun olması ne kadar lâzım ve zaruri ise tatbikatından ferdin istihsal faaliyetinin mütecessir olmaması devlet vergileri” tahsilâtına sekte vermemesi ve umumi mahiyeti haiz amme hizmetini mütevazin şekilde inkişafını mütcessir etmemesi — 1 dır. Bütün bu icabları göz önünde bu- dunduran p lardır ki muvaffakı. yet vadeder. Binaenaleyh: A — Her vilayet kendine bağlı olan köylerin yukarda - gösterilen uygun şekilde tasnifini yaparak bölge- lere göre beşer senelik mesai program. Jarı tanzim ettirecektir. B — Köy kanununun köyün mecbu- esaslara Ti işleri arasında saydığı köy hizmet. lerinden her senenin faaliyet progra- mana alınacak - kısımların - tahakkuku büdcelere o işleri başarabilecek miktar- da tahsisat konması mümkün olabilece- #inden programa alınacak işlerin köy gelirleri ve halkın tediye kabiliyetiyle mütenasip olması lâzımdır. C — Köy büdeelerinde nakdi tahsi- #attan ziyade iş ve ayniyata yer veril- melidir. Ancak bunların derece ve nis- betleri de hiç bir zaman istihsal haya- tına müessir olacak veya sarsıntı yapa- cak şekilde olmamalıdır. D — Köy sınırları içinde yapılacak işler için salnacak paralar tutarının köy kanununun 16 mer maddesini de- Hiştiren 2491 Sayılr kanunun 1 di maddesinde gösterilen azami haddin fevkine çıkmaması üzerinde — dikkatle durulacak hususattandır. Aksi hal ta- kib ve mesuliyeti mucibdir. E — Köylünün birleşmesi ve imeci de yaptırılacak işlerde iş pro- gramlarına göre tanzim edilerek bede- ni mesaiden azami randıman alınması esbabı temin edilmelidir. İş devreleri- nin köylünün zamanlara tesadüf ettirilmemesi ehemi- yetle nazarı dikkate alınacak hususat. tandır. F — Köy yolları çok cak bir programa göre yaptırılmalıdır. Birinci plâna birçok köyleri alâkadar eden pazar yollarının sokulması ve gü- zergâhına tesadüf eden köylülerin bir devrede kendi sınırları içinde ve fakat aynır tul üzerinde çalıştırılması hasıla noktasından çok ameli ve faydalı bir at işlerile uğraştı; esabi Toprak tesviyesi çok zaman miş ve üzerinden geçilen yolların da ip- talini mucib olmakta bulunduğundan ve köy yollarınm şose haline kalbi de imkânsız bulunduğundan bu kabil yol- lar üzerinde yapılacak ameliye manii mürür avarızın izaler itin geçmesine müsaid şekle sokulma- sı, bilhassa bataklık yerlerin) blokaje edilmesi ve nihayet köprülerinin kurul- masr gibi faydalı kısımlara inhisar et tirilmelidir. J — Köy büdeelerinin ve iş program- Jarının ihtiyaca ve mevzuata uygun şe- kilde zamanında ve merkezi murakabe- ye tâbi tutulması muvaffakıyetin yük- sek âmilleri arasındadır. Bunun için yukarda işaret edildiği gibi her şeyden €vvel köylerin ihtiyaç ve istitaatleriyle Mütenasib beşer senelik mıntakavi me- ai programları tanzim ettirilerek köy büdeelerine bunlara muvazi surette tah- tekerlekli vesa- irulması ve bu şekilde - tas- dik edilecek büdce ve programlardan birer örneğinin merkeze gönderilmesi icab eder. V — Köy büdceleriyle iş program- Jarı kaza merkezlerinde hususi - muha- sebe memurları vilayet merkezlerinde husust muhasebe müdürleri tarafından toplanarak mevzuata uygün şekle - s0- kulmasr temin edilmelidir. Program ve büdcelerin tatbikatına nahiye müdürle- riyle hususi muhasebe müdür. ve me- murlarr daimi nezaretle mükeleftiri İ — Her vilâyet senelik program tatbikatını mali sene sonunda gözden Beçirerek vesaik ve erkama müstenit bir raporla keyfiyeti merkeze bildirir geri kalan ve yapılmıyan işler hakkın- da izahat verir. Umumi müfet likler bölgesine ven vilâyetler iş programlariyle büdee- lerin ve senelik icraat raporlarının öre neklerini mensub oldukları müfettt e de gönderirler. İHTİLAL HAKKINDA LÖ TAN'IN BİR YAZISI İspanyada üç âyn | kuvvet çarpışıyor Paris, 27 (A.A.) — Lö Tan gazete. yakalesinde İspanyanın vaziyeti ve orada cereyan etmekte olan hâdise » lerin muhtemel akisleri hakkında şöy- de diyor: “İspanyada kuvvetin bilfill - hangi tarafın elinde olduğu bususunda da ay- nt kararsızlık vardır, Madriddeki cumuriyetçi hükümetin, askeri isyanın tepkili için kendilerin « den yardım talebinde bulunmuş olduğu müfrit kurumlar tarafından icraatında tamamiyle serbest bırakıldığını - kabul etsek bile, ancak misbeten mahdud. bir saha içinde sözünü yürütebilmekte ol - duğu görülmektedir. Hakikatte bu daki- kada hakiki mahiyetleri maçhul bulu « Madriddeki hükümet, B. Kompanis 'nin kurmuş olduğu hakimiyetin müfrit- der teşkilâtlarının sıkı bir kontroluna tâ- bi bulunmakta olduğu Barselon hükü « meti, nihayet General Kabanellas'ı. re- isliği altında âsiler tarafından Burgos da kurulmuş olan muvakkat hükümet, Bütün eyaletlerde “beyazlar” Ja “kazıllar” arasında çarpışma devam et- mektedir. Bu iki parti de biribirinden tamamiyle başka temayüllere sahib bir takım gruplara ayrılmış bulunuyor. Meselâ kızıllar içinde sendikalist ve sol cenah cumuriyetçileri - gruplar beyazlar arsında da mütedil. cumuri- yetçilerle, kırallık taraftarları ve hattâ odası geçmiş olan Don Karlos <araf - tarlığını da güden bir takım kiaseler yardır. Bu haşin mücadelenin sonu ne slur- Sa olsun İspanya, uzun müddet dahili nifak içinde kalacak, her türlü sıyasal istikrara engel olan gayz ve kin dılga- ları içinde çalkanacaktır. Fransa, nasıl dünkü İspanyanın dos- tu idi ise dahili syasasının N€ olursa olsun yarız dostu olmalıdır.” ea F P Sovyet — Mançuko sınırında bir sınır işareti şırıldı Moskova, 27 (A.A.) — 23 temmuz- da bir sövyet devriye kolu sovyet « Mançuko sınırında Turilrog bölgesinde bir sınır işaretinin kaldırılarak Mançu- ko topraklarına götürüldüğünü görmüş. Sınır işaretinin bulunduğu yerde a- yak izleri görülmüş ve buradan 250 met- Te uzakta - Mançüko - topraklarında da harb nizamında dizilmiş bir Mançuko müfrezesi müşahade edilmiştir. Filistinde arablarla ingilizler çarpıştılar 27 (A.A.) — Kudüs'ten bil- göre, ingiliz kuvvetleriyle rablar arasında bir Çarpışma olmuş ve on arab ölmüştür. Avdında Montrö boğazlarzaferi güzel bir törenle kutlandı Aydın halkı — Boğazlar anlaş- masının imzası münasebetiyle pazarte- si akşamı yapılan büyük göst en salt günü de devam etti. Saat 17 de 'asker ve bütün Aydın halkı parti ala- törende verilen nutukları dinlerken Aydın sanatlar mektebini bitirenler Aydın sanatlar mektebinden bu yıl 38 talebe mezun olmuştur. - Bunlardan Salı günü Aydın parti alanında yapılan tören 'nında toplandı. Halkevinin tertib eti #i bu mitingde ilk önce parti adına Ra- if Aydoğdu, sonra Halkevi adına Av- ni Deniz, kültür adına da Refik Yıldı- birer söylev verdiler. Halk şül ve minnet hislerinin atamıza ve büyük- lerimize bildirilmesini miting heyetin- den diledi. Bu dilek hemen yerine ge- tirildi. Bunu kahraman askerimizin ge- git resmi takip etti. Miting'den sonra valilik ve parti, uray, Halkevi, spor kurumu ve hayır cemiyetleri ta- rafından Atatürk büstüne çelenkler kondu. ordu, Tören gece de sürdü ve B. Etem Kadri tarafından Montröde im” muahedenin kıymet ve ehemiyet. hak- kında bir konferans verildi. 14 ü tesviyeci ve elektrikçi, 15 i maran goz, $ i demirci ve beşi de yapıcıdır. Aydın sanat okuluna devam eden ta Jebe sayısı 211 idi. ilerleme ve tekâmül vardır. Çıkan talebe tama: men fabrikalara yerleşmişler ve inşaat- Okulda günden güne - bi çılar da Nazilli kombinasında iş almış lardır. —— Fransızca bilen Bir gence #htiyacımız vardar. Kendi: Sine matbaada yazı dizme - öğretilecek tir. İyi maaş verilecektir. Ulus Basımevi Tefrika: No: 8 BİLİNMİYEN İNSAN Yazan: Dr. ALEXİS CARREL Türkçeye çeviren: NASUHİ BAYDAR Fiziğin ve astrofiziğin bilinmez kuvvetlerden - mürekkebtir kosmos'un sonsuzluğu — içinde toz zerresinin sathını harikulâde fuşları sayesinde cihanımız şaşılacak de.ecede büyümüştür. Her ferd, canı isterse, Einstein'in nozariyelerinden bahsedildiğini dinliyebilir veya Eddington'un ve Jeans'ın kitablarını ve yahut Shapley ile Millikan'ın makalelerini okuyabilir; #inema artistleri veya basketbol - oyunculariyle olduğu kadar kosmik huzmelerle de alâkalana- Bilir ki mesafe mukavvestir, dünya kör ve ve bizler, kaybolmuş son derece küçük cüzü- leriz. Ve kosmos'ta hiç hayat ve tefekkür yok- v yadlarında vuku bulan deri yaşama tarzının ikamesir bu- bir şına gelenleri i tur. Âlemimiz münhasıran mekanik bir âlem — mek gerektir. olmuştur. Başka türlü de olamaz, zira varlı; İnsanların muasır mede fiziğin ve astronominin tekniklerinden doğmuş- tur; bugün canlı mahlükları ihata etmekte olan her şey gibi o da; cansız madde fenlerinin mu- cizeli inkişafının ifadesidir. bule şitab etmişlerdir. n bizim için çıkan netice Fennin tatbikleri dolayısiyle beşeriyetin iti- nidir. Hakikatte bizler tam inkıl Bu sebeble, hayatın tabif şartları yerine bu suni iin ve muhitin bu derece Mütebariz surette değişmesinin medeni insanlar üzerinde ne gibi bir tesir icra ettiğini sarih ola- rak bilmek güçtür. Bununla beraber böyle bir tesirin vukuu da inkâr olunamaz. Zira her ya şayan mahlük kendi muhitine sıkıca bağlıdır ve muvafık bir gelişimle de bu muhitin tahavvülleri- ne intibak etmektedir. Şu halde muasır medeni- yetin insanların yaşama tarzı, mesken, tegaddi ve terbiyelerinde, entelektüel ve ahlaki itiyadların- da icra etmiş olduğu tesirin nasıl vukubulmuş olduğu sorulmak lâzımdır. Bu kadar ciddi bir vale cevab verilebilmek için de, fenni keşifler- den ilk olarak istifade etmiş olan insanların ba- nalı bir dikkatle gözden - geçir- iyeti gılamış oldukları bellidir. Onlar köylerden çabu- cak şehirlere ve fabrikalara gelmişler, yeni dev- rin yaşayış, hareket ve düşünüş şekilleri, aki itiyadlarını, tadiller henüz ye- n - içindeyiz. neşe ile kar- — şartiyle kae tered düd etmeksizin bırakmışlardır, zira bu itiyadlar daha fazla bir cehdi istilzam ediyordu. Bir fab- rikada veya bir büroda çalışmak tarlada çalış maktan daha az yorucudur. Çiftliklerde bile ha- yatın sertliği makinalarla iyice azaltılmıştır. Mo- dern evler bize müsavi ve tatlı bir hayat temin etmektedirler. İçinde oturanlara konforları ve aydınlıklariyle bir huzur ve memnuniyet - hissi vermektedirler. Tanzim edilişleri de vaktiyle ev hayatının istediği cehdi. hafifletmiştir. Cehdin azalışından ve rahatın çoğalışından başka, in: hiç bir vakit yalnız kalmamak, şehrin de- vamlı eğlencelerinden zevk almak, kalabalıkla ra katılmak, hiç düşünmemek imkânını saadet duyarak karşılamışlardır. Aynı zamanda, tama- miyle entelektüel bir terbiye sayesinde âdetlerin ve dini kaidelerin kendilerine mekte bulundukları manevi baskının çıkmış olmalarmın değerini de takdir dir. Modern hayat onları hakikaten hür kılmı tır. Bu hayat onları türlü vasıtalarla - bu vasıta- lar yüzünden mahkeme zengin olmağa sevketmiştir. bütün kıtalarının kapıl ları bütün hurafelerden kurtarmıştır. Onlara sık sık haz duymalarını ve tenasüli iştehalarını ko- layca tatmin etmelerini mümkün kılmıştır. Taz- yükle- altından şünebiln tadırlar. a çıkmamak Cihanın ınt onlara açmıştır. On- yiki, disiplini, cehdi, eşkiden can sıkıcr ve güç ne var idiyse hepsini ortadan kaldırmıştır. İn: sanlar, hele alt tabakalardakiler, maddi bakım. dan, cekisine nisbetle-şimdi çok - bahtiyardırlar. Bununla beraber, bunlardan birçoğu, hayatın âdi eğlence ve zevklerini takdirden ya- vaş yavaş vaz geçmektedirler. Zaman olmaktadır ki, her türlü disiplinin yokluğu yüzünden sürüklenmekte olduklar la yeyip içmeğe ve tenasüli ifratlarda bulunma- a sihatleri müsnade etmemektedir. başka, işlerini, tasarruflarını, servetlerini, var- lık sebeblerini kaybetmek korkusunun kâbusu altındadırlar. Ruhlarında mevcud emniyet ihti: yacını tatmin edememektedirler. Sosyal / sigor- talara rağmen daima kaygılıdırlar. Ekseriya, dü- modern Bundan inde olanlar bedbaht olmak- Böyle olmakla beraber, muhakkak ki, sıhat düzelmiştir. Yalnız ölüm nisbeti eskisinden da- ha az değil, aynı zamanda, her ferd daha güzel, daha büyük ve daha kuvvetlidir. Şimdi çocuk- ların boyu ana ve babalarınınkinden daha uzun- dur. Tegaddi tarzı ve beden hareketleri hem en- damı yükseltmiş, hem de adale kuvvetini - faz: Talaştırmıştır. (Sonu var)