SAT e PT SAYFA 4 İspanyanın son Bu saatte, Tapanyada biribirine düş. man, Tadyolarına verdikleri biribirine d haberlerden bugünkü - vaziyete uye n hakiki bir mana çıkarmak çok güç. für, Kıral Onüçüncü Alfons'un saltana; at terke mecbur kaldığı 1931 yılından hugüne kadar İspanyada - başgöstermiş ayanların ufak bir tarihçesini yapmak, n isyanın genişliği ve hakiki vaziye Âni anlatmak için olmasa bile bu mcın. kketin iç aryasası bakımından - faydalı dur. 1931 Yılında 12 Nisan — 1925 yılındanberi ilk de- fa geneloya başvuruldu, cesile cumuriyetçilere ezici bir ekseri- iyet kazandılar, 14 Nisan — İkinci İspanya cumuri- yeti ilân edildi. On üçüncü Alfons sak tanatı terketti. Alkaza Zamoranın baş- Kanlığında muvakkat hükümet kurul- d ab neti. inbaşı Macia Katalanya cumuriye- lân eti Bütün İspanyada cumuriyetçiler te- zahürat yapıyorlar. 15 Nisan — 13 cü Alfons Kartajan Timanından Prensipe Alfonso kruvazö- Yüne binerek Fransaya hareket ediyor. 11 Mayıs — Kralcıların - hafif bir nümayişi.. Birkaç çarpışma.. 12 Mayıs — Umumi grev.. Örfi ida- renin ilânı. 14 Mayıs — Süküna avdet. 28 Haziran — Kortejin açılışı. Ju- lian Besteiro meclis reisi intihab olu- muyor. 1932 Yılında 21 İkinkânun — Katalonyada ko- münist hareketi - 15.000 âsi, şehir ve kasabaları işgal ediyor. 23 İkincikânun — Katalonya bastırıldı. 24 İkincikânun — Sevilde umumi grev, f 10 Ağustos — General San Jorjonun idaresinde askeri bir komplo Madrid ve Sevilde isyan ediyor. 1l Ağustos — Küvvetleri tarafın. dan terkedilen general San Jorjo ka- garken Sevilde yakalanıyor. Amiral Ma- jaz ve general Berengeur Madridde teve kif ediliyor. 15 Ağustos — İsyan hareketi tama- men bastırılıyor. 1933 Yılında 9 İkincikânun — Sağcılar Barselon- Ga kanlı iğtişaşlar çıkarıyorlar. Umumi çrev teşebbüsü suya düşüyor. 26-27 Ağustos — Gene sağcıların teş- viki ile Barselonda umumi grev ilânı. “Temmuz — Bütün ay Madridde sağ- cılar daimi tahrikâtta bulunuyorlar. 14 Temmuz — Sovyet dostları ce- miyeti merkezine bir hücum teşebbüsü.. 23-26 Temmuz — Sağcı partiler bü. ti AzETELERDE OK İti senelik tün İspanyada bir karışıklık çıkarıyor. lar. Madrid, Malaga, Oviedo, Jigon, Gre- 'nada, Sevilde patlak veren isyanlar der- hal bastırılıyor. 1934 Yılında 4Birinci teşrin — Yeni Lerroux ka- binesinin kuruluşunu müteakip umumt grev ilân ediliyor. Birçok çarpışmalar oluyor. $ Birinci teşrin — Astoryada örfi i- dare ilân ediliyor. 6 — Birinci teş n — Katalonya is- tklâlini ilân ediyor. Azana, Barselon- 'da muvakkat bir hükümet kuruyor. Av- keri makamlar hükümete karşı mukave- met göstermeğe çalışıyorlar, Bütün İs panyada örfi idare ilân edilmiştir. Mad- idde arbedeler ve karışıklıklar devam ediyor. 1935 Yılında 7 Temmuz — Katalonya reisi Kom- panis ve muvakkat hükümet erkânı tev- kif ediliyorlar. Grevcilere iş başına gel- meleri emri verildi tarihine bil ZT l);ıkış 8 Temmuz — Anarşi sendikalistler ve komür tahrik -hareketlerine şiddet veriyorlar. Muhtelif yerlerde ie- yan çıkıyor. Teskin hareketi bütün As- toryada başlıyor. Lejiyon Netragzer ve Marök kuvvetleri âsiler üzerine sevke. diliyor. 1936 Yılında 12 Temmuz — Hücüm - kıtaları kü- mandanı Jose Castello öldürülüyor. 13 Temmuz — Kıralcıların lideri Cal- vo Sotelo da Madridde katlediliyor. Se- vilde #ilahlar patlıyor. Bir ölü var. 18 Temmuz — İspanya Marokunda askeri isyan patlak verdi. Âsiler gemi- lerle Cebelüttarıkı geçtiler ve Kadiks Timanına çıktılar. Ve bu tarihtenberi İspanyada ihti- Aâl, isyanı devam etmektedir. Muhak- kak olan bir şey varsa o da bu isyan- Jarın İspanyada her rejime karşı ken- dini göstermesi ve her hükümetin bun- Jara karşı daimi mücadele halinde bu- lunmasıdır. Viyana yoliyle Berlinden Romaya La Tribune des Nation gazetesinde Pierre Dominigve yazıyor Vukua gelen hâdise büyük netice- der doğurabilir. Bu hâdiseyi, önce baş- İabaşma, sonra da Avrupada kendimi in ve müttefiklerimizin - menfaatleri in muhafazası bakımından gözden ge- girelim, Avusturya hükümetinin ilk hedefi memleketin istiklaini korumaktır. Fa- kat başka hedefi yok mudur? Habsburg. Jarla mutabık kalarak bir Avusturya Macaristanın inşasın ve hattâ » Çkı Jovakya'nın mağlâb edilmesi şartiyle - bir Avusturya - Macaristan - Çekoslo vakya imparatorluğu kurmayr tasarla mayor mu? 20, 25 milyon nufusluk böy- de bir imparatorluk bugünkü Avustur. 'ya'dan daha büyük emeller besliyebile- cektir. BB. Musolini ve Şuşnig'in bundan bahsetmiş olmaları muhtemeldir. bu şanın bir kavgasır vücuda gelmiyeceği de mühakkaktır; fakat / Macaristanın menfaati Çekoslovakya'nın yıkılmasın. da değil midir. İtalyanın menfaati de Yugoslavyanın dağılmasında ve Hırva- tistanın Avusturyaya ilhakında - değil midir? Herhalde, hedeflerine yaklaşabilmek in, İtalyaya sıkı bir surette bağlı ka mak ve Almanyanın hasmı olmamak A- vusturyanın menfaati iktızasıdır. Ne de olsa, Almanya, Anşlus'u yapacak yer- de, 'Tuna üzerinde, 1914 de olduğu gi- bi kendisine parlak bir muavin vazife- si görecek bir Avusturya - Macarista- nn vücuda getirilmesini tasarlamak hakkına maliktir. Avusturya gibi, İtalyanın da bugüne ve yarma aid hedefleri vardır. Bugün- kü hedef Brenner'de kendini daha az tehdidde hissetmek, — imparatorluğun- dan istifade etmeye vakit bulmaktır. Uzak hedefler ise her zamankiler- dir: Yugoslavyayı zayıflatmak ve ka- bilse yok etmek için Macaristan, Arna- vudlük ve Bulgaristanda sistemli — sı rette faaliyette bulunmak. Yugoslavyanın imhası kaziyesinde Dalmaçya - İtalyaya, — Hırvatistan - ve Karniyol muhtar bir eyalet halinde A- vusturyaya dönecek ve Sırbistan eski Si gibi küçük bir memleket olacaktır. Daha umumi bir şekilde, İtalya, Tu 'a hav iyle balkanları kendi faaliyet sahası addediyor. Avusturyanın istik- İalini temin etmekle burada Almanya- 'nın bir Ortaavrupa imparatorluğu vü- cuda getirmesine mani oluyor. Esasen her zaman buna * mani — olamıyacağını takdir ediyor, fakat şimdilik zaman ka- zanıyor. Almanyanın hedefleri Almanyanın hedefi tekrar Avrupa- 'nın en büyük askeri ve politik devleti. haline gelmektir. Bunun için, toprakla: rınt genişletmesi lâzımdır. Bu maksad- Ja garba, cenuba veya şarka saldırabi- dir. Garbta, stratejik bakımdan, politik bakımdan aşılmaz güçlükler karşısında dır. Çünkü, İngiltere Fransann yanız da bulunabilir. Cenubta yolunu İtalya kesmektedir. Şarkta ise gayesini gerçekleştirmek da ha kolaydır, hususiyle Baltıkta haki- miyeti elinde tutarken, ilk önce, ilhaka intizaren Danzig'de vaziyetini ıslah et. mek için Polonya ile uzlaşabilir. Son- ra sıra Memel'e gelecektir. Ve nihayet Rusyaya karşı harb başlıyabilir. Polon- ya bitaraf kalırsa, bu harb, yalnız de- 'nizde ve havada yapılacaktır. Kronşta- da bir taarruz yapılması buranın - zap- tiyle neticelenemez mi? Şarkta her şey mümkündür. Alman- ya, günün birinde Estonya'da, Leton- ya'da, Finlandiya'da hâkim bir nüfuza sahib olmayı ümid edebilir. Harbtan önce Baltık devletlerinde kültürel nu- fuzu pek büyüktü; bunu yeniden tesis edebilir. Polonyaya, Danzig'i, şarkta verilecek topraklarla ödeyebilir; Ok- ranyaya istiklalini verebilir, bu suretle kendisine geniş bir pazar temin etmiş ve balkan petrollarına biraz daha yak- Jaşmış olacak, aynr zamanda Rusya'da bu süretle zayıflıyacaktır. Bu itibarladır ki Almanya - garb ve cenub cephelerini sistematik — surette ihmal ederek - şimdilik - yalnız şark cephesiyle mepgul olmaktadır. Ren'in yeniden askerleşmesi sayesinde garbta bir seğ tesis etmektedir; Avusturya ile anlaşması sayesinde, İtalya ile kendi a- rasında bir sed yükseltmiştir. Böylece kendini emniyete aldıktan sonra şarkta elleri serbest kalacaktır. Onun içindir. ki Avusturya ile uzlaşması Ren'in ye- 'niden askerleştirilmesi hâdisesiyle ay- nt sıraya konulmalı ve Sovyetler liğine karşı yeni bir tehdid telakki o- tTunmalıdır. İtalya iyi bilir ki Almanya cenuba inmekten vaz geçmiş değildir. Gene iyi bilir ki, şimdi cenubtan yüzünü çeviri- yorsa, bu, sırf iki rakible birden boğuş- mamak içindir. Fakat yukarda da söy- dediğim gibi, İtalya ancak zaman ka zanmak istiyor. Bundan başka, Almanya, Avusturya- ya, dal teşki. lamakta serbest birakmayı teahhüd ettiği için, Habsburglara yol açılmıştır. İtalya, onların sayesinde, gelecek bir- kaç ay içinde muvakkat sedi, kati bir sed haline koymaya teşebbüs edebilir. le kendini istediği git İki cepheye ayrılan Avrupa Demek oluyor ki, bütün bu hâdise- ler, bizi “işte Avrupa iki cepheye ay Tıldı” demeye sevketmemelidir. lalya, Almaz Polonya da, alman nüfuzu altında şmen, ondan ayrılabilir. Bundan böyle oyunu, ve en önce Rusyaya karşı ği söylenebilir. man politikasına çok bağlı görünüyor, bununla beraber Fransanın Varşovada gene de oynıyacak bir rolü olduğu dü- şünülebilir. Bunun gibi, İtalya da Ber- line yaklaşmıştır. fakat Roma'da her gey kaybedilmiş değildir. Unutmıyalım ayı gözetlemekte devam ediyor: Almanyanın Polonya al- 28 TEMMUZ 1936 SALI ANKARA RADYOSU Karışık müzik Dr. Nevzat konuşuyor Orkestra plâk neşriyatı Hafif müzik Ajans haberleri Caz müziği İSTANBUL RADYOSU 18— Opera aprçaları plâk 19—. Haberler 1915 Muhtelif plâklar 20— Piyano konseri Profesör - Ferd Ştatser tarafından 2030 Bayan Livie Fioretti (Soprano) ve stüdyo orkestraları 2130 Son haberler Saat 22 den sonra Anad Ju ajan- sının gazetelere mahsus hâvadir. #ervisi verilecektir. Gaziantep fıstıkları “Yüksek ziraat enstitüsü profesörle- rinden B. Glaysborg ve iki doçenti Ziraat Vekâletince meyva yetişen vilâ- yetlerimizde ilmi tetkikler yapmağa me mur edilmişlerdi. Profesör ve arkadaşları Gaziantebe gitmişler ve fıstık üzerine tetkiklerine başlamışlardar. ki, her şeye re İtalyaya » Habeşistan ve zecri tedbirler dolayısiyle - oldukça şiddetli bir mücadelede bulunmuşlar ve Alman- ya çok akılır davanarak kenarda kal- muştır. tehlike . Almanya, İtalya, Avusturya, Macaristan, Bulga- ristan ve Polonyanın bir tarafta, ve bu- 'nun karşısında İngiltere, Fransa, Sov- yet Rusya, Çekoslovakya, Romanya, a, Türkiye ve belki de Bele ikinci plânda da Yunanistan, İse panya ve Portekiz bulunduğunu / göz taraftan diktatör. dükle idare edilen faşist devletler, öte yyanda demokrat devletler ve dünyanın tek sösyalist devleti. Kavga ideok hişaMahiyet alır. Biribiri Taran Ft Ha damaneinn ae aha tehlikeli bir şey tasarlanamaz. Henür bu raddeye gelmiş değiliz, Bununla beraber, hödiseleri ” dikkatle takib eden müşehid, yukarda leri€ elt İim hem fizik ve hema de ideolojik mu Vazene haline tehlikeli bir srette yakı laşmakta olduğumuzu muhakkak göre, şaktir. Ba, n Hlllşe giğ'bir Saaranımı olkcaklır. lIIllIIIIlIlIlIJIIllIIIIIIIIlIlIlIlllllIIllIlIllI||Il!M|IIIlIIIlIlIIIlI('lllIlIllIIIlIlIIIIIIIIIIIIIlII Gazetelere girecek RESMİ ILANLARIN tek mercii Türk Maarif Cemiyetidir KDKAKATANLUKLLRYTUKY KYT TAYKATUL UTT NL KKACOARUULEKOK LKL LA TAKOYAAYIKAK IADA e 18 CENGEL Yazan: dadyard KİPLİNG Bu sıralarda Balu ve Baghira hem öfke, Şimdiye kadar hiç ağaca tırmanmamış olan Baghira bir tırmanayım dedi, fakat dallar ağırlığını çekemedikleri için pençesinde birçok kabuk- hem de kederden köpürmüşlerdi. larla yere düştü. Pars, maymunlari yakalıyabilmek için bir an evel atılmış olan zavallı Balu'ya çıkış- &: — Neden insan yavrusuna bir ayak önce haber vermedin? Kendisine bunu haber ve- remedikten sonra canına kıyarcasına ona ne faydası oldu sanki? Balı — Çabuk ol, çabuk ol, dedi, onları gene ele geçirebiliriz. — Bu hızla mı? Bununla yaralı bir inek bile tutulamaz, İnsan yavrusuna dayak atan “yasa hocası. bir mil sen bövle valva vura vu- KiTABIİ Çeviren: Nurettin ARTAM ler. — Arrula huu! belki de şimdiye kadar taşımaktan yorularak onu atmışlardır. bile. Bu Bandar-log'lara güven olur mu? Başımın üzerine ölmüş yarasaları koyunuz! bana yi- yecek diye siyah kemikler verin! beni yaba- ni arıların kovanma yuvarlayın da onlar vü- cudumu gebertinceye kadar soksunlar ve be- ni sırtlanlarla yanyana gömün, çünkü ben ayıların en sefiliyim. Arulala! hua! ah zaval- lr Movgliciğim, ben ne dedim de senin başı- 'na vuracağım yerde bu maymunların ne mal olduklarını öğretip gözünü açmadım? Balu, kulaklarını iki pençesinin arasına almış sızlana sızlana dolaşıyor, yerinde du- ra koşsan çatlarsın be! sükünetle oturda dü- şün. Bir plân yap. Onların arkasından koş- manın sırası değil. Onlar, bizim yaklaştığı mızı görürlerse çocuğu fırlatıp yere atıverir- rından bir aşağı bırakmamışlarsa, yahut Tmızgandığı için kendi elleriyle öldürmedilerse, hiç kork- mam. Bir defa insan yavrusu gayet iyi yetiş- tirilmiştir; sonra bir de onun gözlerine or- manda hiç bir hayvan bakamıyor. Yalnız işin kötü tarafı, bu Bandar-log'lar ağaçlarda ” Baghira, düşünceli düşünceli ön tabanla- sini yaladı. — Ne ahmakmışım ben, ne lapacı, azıcı ahmakmışım ben! dedi Balu, yabani fil Hati'nin söylediği şu söz ne doğru: “Her- kesin kendine göre bir korkusu vardır. Bandar-log'lar da kaya yılanı Kaa'dan yılar- lar. Bu yılan, onlar kadar ağaçlara tırmanır ve geceleyin küçük maymun yavrularını ça- lar. Onun adını bir fıslamak onların mende- bur kuyruklarını buz gibi gilerini rden hiç bir korku- dürttü kök Bu etmeğe kâfik Eğer kaçarken dallardan birisinden —muydu, üzerine tam bir ay uyur. Belki de şimdi uykudadır. Uyanık da olsa, kendi ke- ldürüyorsa ne işimize yarar? Kaa hakkında fazla bir şey bilmiyen Bagı ira, tabii olarak, ondan bir fayda geleceğin: den şüpheliydi. — Öyle de olsa, sen ve ben iki eski aver sıfatiyle ken Balu, yorgun koyu renkli omuziyle parst ine vaziyeti anlatırız. isi de Kaa'yı bulmak üzere yola 'yı yeni derisine hayran hayran ba- di güneşi altında uzanmış bul- dular. Yılan, on gündenberi deri değiştiri. yordu ve yeni, güzel derisi de çeşit çeşit boğumlar bulunan otuz ayak uzunluğundaki vücudiyle çöreklenmişti ve ir. - sanki yiyecek bir şey geliyormuş da o da ye- çıkmıştı. Üzer Tamıyordu. Sabırsızlanan Baghira dedi ki: — O, demin bütün sözleri bana yanlış- sızca tekrarlamıştı Balu, şimdi ben dertop o- lupta kirpi İkki gibi ses çıkarsam, cengel ne der? — Cengelin diyeceği benim umurumda mı? Ya çocuk şimdiye kadar ölmüşse... Haydi, Kaa'ya gidelim. — O bizim için ne yapacak? Bir defa a- yaksız olduğu için bizim kabiyleden değildir 0. Gözleri de çok fenadır, dedi Baghira, Balu, cevab veri — O, yaşlı ve kurnazdır. Daima da karnı açtır. Kendisine birçok keçiler vadederiz. Canım o da, bir defa karnını doyurdu- meğe hazırlanıyormuş gibi diliyle dudakl rınt yalayordu. Balu: — Bereket versin, bir şey yememiş, dedi; yalnız biraz dikkatli ol, yeni deri değiştirdi. ği zaman biraz kör olur, gözü iyi görmez vg Bayet süratle de atılır, (Sonu var)