M g t ” LA ST j ; ı , TSAYFA2 'arı - Sıyasal Kıtaların dedikodusu Çocuklara — öğretirler: - Dünyada boş kıta vardır: Avrupa, Asya, A- merika, Afrika, Avusturalya. Kıta'nın tarifini unutalı çok oldu. Fakat Larousse diyor "Deniz aşmağa lüzum kalmak: zm bir ucundan bir ucuna - gidilebi- Ten geniş kara parçası” Her tarif gibi, tabii bu da üstünkö- Tü bir şey.. nihayet her ada da / bu tarifin icine girebilir. Öyle ama, kı- ta dediğimiz de nihayet kocaman bir ada değil midir? Demek ki, bu tarif de diğerleri kadar iyi düşünülmüş. Biz işe, sonundan başlıyalım: Avusturalyı Bir kıtamı, bir bir devlet mi? de doğrudur. Bize çok yzaktır. Denizaşırımemleketleri me- Bir başve- Dominion mu?, yenisi gelir. Barış içinde yaşar. Bir 'tek korkusu olduğunu söylerler: Ja- Ponya, Avusturalya ve civarını, insan en iyi Jack London'un — ve Somerset Maugham'ın kitablarından öğrene- bilir. Bir de, iyi çevrilmiş filmler, ze oradaki adalarm insanlarımdar haberler ve melodiler getirmektedir Maamafih Avusturalyayı en ( tanıyanlar, tabil, ingilizlerdir. Afrika: Güneş, ikametgâh olarak - orasmı seçmiştir. Siyah insan, en çok orada yetişiyor. Aslan, kaplan, timsah gi- bi hayvanlarla sahillere yerleşmiş be- yazların arasında, siyah derili insan, hangi tarafın daha yırtıcı olduğnuu tesbit ededursun, Afrika, kendini henüz teslim etmemiştir. En genç kıta orasıdır. Beyaz in- san orasmı kim bilir kaç asır sonra fethedebilecektir! Bütün modern va- sıtalarına rağmen, iklim'i mağlüb e- dememiştir. Kıtanın tutanabildiği ke- marlarında yalnız, bir takım konti “varlardan bir takım maddelerin tica- retini organize edebilmiştir. Vukarı Afrika ile Transval, beyazların “Af- rika'nın elinden koparabildikleri ye- gâne parçalarda Afrika'da da politika hayatı nis- beten sakindir. Hele Tanganika gölü civarında. Habeşistan'dan hiç bahsetmek is- temiyoruz. Bunu bir kenara - bırak- tıktan sonra, politika - bakımından enteresan olarak elde. bir Musr ka- hır. Amerika: Amerika, en özlenecek kıtadır. Aşağıda büyük kahve, hayvancılık ve kauçuk çiftlikleri, yukarda, dün- yanın en zengin iki devleti: Birleşik hükümetlerle Kanada, Gerçi aşağıdaki çiftliklerde kavga eksik olmaz. Diktatörlerin biri gı biri gider. Fakat bunların iktidar ha- yatı, nihayet bir iki hasad mevsimi Sürer. Ve işletmelerin prensipi ve mekanizması asla değişmez; dışar dan gelen sermaye, Paris'i taklid e- den bir hükümet merkezi, istihsal mıntakalarına doğru uzanan demir- yolları, Yukarda, Birleşik - Hükümetlerle Kanada arasında hudud bile yoktur. En modern eşya, en serbest eğlence- ler, en yeni yaşama tarzı, onlardadır. Politika hayatı, Amerika'da, renilecek bir haldir. Monroe - geldi. geleli, Amerika kimsenin işine karış- maz ve kimseyi / işine / karıştırmaz. Harbı bir meslek ve bir endüstri ha- Tine sokmaktan çekinmiş olan mede- miyet, amerikan medeniyetidi Vakıa, Amerika'da da vardır. Ve bunun kolları sade aşağı- ki parçaya değil Asya ve Avrupaya da uzanmıştır. Fakat bu istismar, topraklar ilhak etmesini ve bu uğur- da kanlar dökmesini sevmez. Amerika, film yıldızlarını seri ha- Tinde imal eden talili memleket- tir. Ve güzel tarafı budur. Senatör- lerinin adını ve ebadını değil, yıldız- larmın adımı ve ebadını ihraç eder. KA alay eder. O- u, sonradan görmüş bulur. -Avru- Şa, ÖrERMli yiztinü gözbike bar Talulalabıir ei kek kalmaz, Avrupa / ve Asya'dan . bir yazımızda bahsedeceğiz. - B. B. Havalarımızda Oğlumun verdiği hisler En büyük. sevinci ve gururu, zeşin elbisenle ve meşin başlığın- la bana bakıp gülümsediğin za- man duyuyorum. Bu elbise ve bu başlık, sana müstesna bir heybet veriyor ve bu heybetli gençliğinle bana gülümseyişin, iradeyi sömü- Ten yıpranmış ve bitkin uzviyeti. min karşısında duyduğum acıyı tatlılaştırıyor. Yirmi beş yıl evelki portreme benziyen bu bakışlarınla ve gü- dümsemenle sende kendimi görü- yor ve kendimi seziyorum. Onun ben, her gün biraz daha ağırlaşan vücudumla toprak üstünde kaldı- ğıma yanmıyorum. Benden vücud buldun ama te- kâmül kanunu, seni benden daha olgun ve kuvvetli yaptı oğlum... Ben, senin gibi gök yüzüne kanad geremedim. Durmadan kanad aç ve benim erişemediğim şu uçsuz, bucaksız Bugünkü gençliğin spor ve eğ- lence yeri, daha ziyade bulutların üstüdür. Geniş göğsünü besliye- cek ve kabartacak en temiz hava- yı orada alıyorsun. Senin ufukia- rın da bizimki gibi dar değil. Kâ- inatın ihtişamını o sınırsız ve son- suz ufuklardan görmek kim bilir »e kadar güzel... ve günün doğu: şiyle batışı o genişliklet içinde kim bilir ne muhteşemdir Tayyarenle yükselebildiğin ka- öpvükçel ve kulaklarını | bir üksel ve kulaktarını 'bir'an | “Ankara Birası N Adapazarda fırtına ve su baskını Adapazarı, 27 (A.A.) — Dün saat 15 buçukta birdenbire bozan hava fırtı- a ile çok şiddetli yağmur getirdi. Su bastığından çarşı ve sokaklardan geçmek kabil değildi. Bir saat 10 dakika i- çinde 65 milimetre yağmur düşmüştür. Arazi keşfi için Yazlık köyünde bulu- 'nan tapu kâtibi ve iki arkadaşının bu- Tunduğu eve yıldırım düşmüş fakat in- sanca zayiat olmamıştır. Fırtına baskı halinde bulunan mısır- Jarı kırıp devirmiş, mühim tahribat yap- mıştır. Bugün gene aynı saatte yarım aat süren şiddetli bir yağmur yağarak her tarafı göl haline koydu. Adapazarı takımiyle bir futbol ma- çt yapmaya gelen İzmit yeşil sporcu- ları yüzme havuzu halini alan - futbol Aalanında maç yapma imkânını bulama- dıklarından geri döndüler. Sapanca ile Arifiye arasında bir tren kazası Adapazar, 27 (A.A.) — İstanbuldan gelen birinci tenezzüh treni Sapanca ile Arifiye arasında tren - yolundan geçen bir “köylü —arabasına — çarparak — i- kiye bölmüş ve tren hemen du- Tarak — aşağıya — inilince — arabada bu- Tunan. iki kişiden birinin kendini çar- pışmadan önce arabadan attığı, ötekinin de çarpılmanın şiddetinden hendeğe yu- varlandığı ve yaralı olduğu görülmüş- tür. Yaralı trene alınmış ve tren Arifiye istasyonuna gelmeden yolda ölmüştür. kaza hakkında tahkikata başlanmıştır. in motöründen ayırarak fezayı dinle. Her hava dalgası içinde Atanın sesini ve şu sözünü duya- caksın: Ne mutlu sana ey türk!. Erzurum - Sivas hattının inşaatı Erzurüm, 27 (ALA.) — Umumi mü- fettiş B. Tahsin Uzer Aşkale nahiyesin- de yapılmakta olan Sivas - Erzurum de- miryolu inşaatini görmek ve çalışan işçi: lerle temasta bulunmak üzere, belediye reisi ile memleket ileri gelenlerinden 'ön kişilik bir heyeti Aşkaleye gönder- diler. Demiryolu güzergâhmnı takib ede- 'yedi — Saat garbinde “Tercan sınırına kadar gitmiş olan heyet bu kıstmda yapılan inşaatı görmüş, dün 'akşam geç vakit Erzuruma dönmüştür. yek Aşkalenin İnşaat güzergâhına yakın köylerin yollarda arabalarile taş ve kum ve mal- zeme taşıyarak kazanması, bu civar hal- kının yüzünü güldürmüştür. İş almak için Of, Epir, Bayburt ka- zalarından ve daha uzak yerlerden de gelenler vardır. Heyet inşaatte çalışan amelenin va- ziyeti hakkında edindiği malümatı umu- mi müfettişe bildirmiş ve umumi mü- #ettiş bazı yolsuzlukların düzeltilmesi i- çin gereken kimselere emir vermiştir. Sağlık bakanlığının teşkilâtı Sağlık ve sosyal yardım. bakanlığı yeni teşkilât kanununun tatbiki etrafın. daki çalışmalarına devam. etmektedir. Bakanlık merkez ve mülhakatının yeni kadroları üzerinde son tetkiklerini yap- mmuştur. Uşakta yağmur yağdı Uşak, 27 (A.A.) — Dün hava birden- bire bozuldu. Şimal rüzgârı ile başlıyan giddetli bir yağmur başladı. Sulardan kasabanın içinden geçen dere taştı. İn- sanca zayiat yok ise de tular bir. kaç hayvanı alıp götürmüştür. Yağmur harmanlara da zarar yapmış- tır. Hava bulutludur. Konya bayındırlık direktörlüğü Konya - bayındırlık direktörlüğüne Bursa bayındırlık direktörü Cevdet ta- yin edilmiştir. Fındık mıntakalarında tetkikler törlerinden B. Nizamettir sal mıntakalarında tetkiklerde bulunmak üzere Karadeniz havalisine göndermiş- B. Nizamettin, yeni fındık nizamna- mesinin tatbikinden sonra, elde edilen meticeleri gözden geçirecek ve müşahe- delerini bir raporla bakanlığa bildi! cektir. Köylülerimizin bir nahiye merkezinde - yaptırdıkları hükümet konağı Dinar, 27 (A.A.) — Çol ovası nahi- yesinde köylü tarafından yapılan yeni hükümet konağının açılma töreni dün Afyon vâlisi tarafından yapılmış, kay- makam ve kaza erkânı ile parti ve be- lediye ve köy kurumları, nahiye halkı törende hazır bulunmuştur. Bu müna- sebetle bir söylev veren vâli B. Durmuş Evrendilin, cumuriyet eserlerinden bi- rine daha kavuşan köylüleri tebrik et- notları, gözden geçirildikten son- ra, ULUS Basımevince kitap ha- R. CONKSAN SIHHİ BIR İÇK DİR Orman Ciftliğinde cıkar Ü çıkarılması hakkında, çok iyi karşıladılar sinde bir kabul Dresden'de türk muallimleri namına B Dresden, (Hususi) — İki —maarif müdürü, 10 lise müdürü geri kalanı Tise muallimlerinden muallim kafi Cemal'in idaresinde olarak bugün Dres- dene geldi. Alman muallimleri tarafın- dan fevkalâde bir surette karşılandı. İs- tasyonda yenen akşam yemeğinde al- man muallimleri türk muallimlerini se- Tâmladılar. Bugün Dresdenin meşhur belediye dairesinde belediye reisi tara- fından türk muallimleri şerefine bir ka- bul resmi yapıldı. Belediye reisi Dr. sene oluyor datanbul Üniversitesi Hukuk Faktil: Çesinde taheti müddetinin dört seneye üniyereie törlüğünün Maarif Vekâletine arsettiği teklif, yüksek tedrisat umum müdürlüğü tarafından tetkik edilmektedir. Üniver- sitenin bu teklifinin vekâletçede kabul edileceği kuvvetle tahmin edilmektedir. Kararın makabline şumuki olmayacak ve mükteseb haklar muhafaza edilecek- tir. Su sporları başlıyor Bölge su sporları ajanlığından * 1 — Bölge su sporları birinci teşvik müsabakası 2-8-936 pazar günü saat 15 de Karadeniz havuzunda - yapılacak- 2 — Bu haftaki müsabakalark 100 — Metre serbest 100 — Metre sırt üstü 100 — Metre kurbağalama 200 — Metre serbest 500 — Metre serbest 3 — Müsabakalara iştirak edecek spor- culara serbest duhüliye kartları” veril- mek üzere resimlerini 30-7-936 akşamı- 'na kadar bölğe merkezine bırakmış ol- mnaları Yâzımdır, Ş. Karahisarda fenni bir mezbaha açıldı Şarkikarahisar, 27 ÇA.A.) — Geçen yılkt cumuriyet bayramında temeli a- tılan fenni mezbahanın açılmatöreni dün skeri memurin ile toplu bir halk kütlesi önünde yapılmıştır. mülk, DOĞUM Basın Genel Direktörlüğü muamelât şefi arkadaşımız Ertuğrol Şevketin bir kizt olmüş ve Çiğdem. adı verilmiştir. Arkadaşımızı ve Bayan Şevketi kut- lar, yavruya uzun ve mesut bir. hayat dileriz. 28 TEMMUZ 1936 SALI Muallimlerimiz Dresdende Alman muallimleri, muallimlerimizi - Dresden belediye- resmi yapıldı Zeki Cemal Belediyenin altın kitabına atıyor. Kluge söylediği nutukta türk ve alman: ların cihan harbındaki kahramanlıkla - rını, Çanakkaledeki büyük mücadeleyi, gayet güzel şekilde anlattı ve pek çok alkışlandı. Buna türk muallimleri adına B. Zeki Cemal ve Darüşşafaka Müdürü Ali Kâmi cevab verdiler. Belediye reisi kafile reisinden Dresden'in tarihi altın kitabına hatıralarını yazmasını - diledi Bu akşam belediye tarafından verilen ziyafet çok samimi oldu. Heyet bugün Berline hareket etti. İstanbul hukuku dört*-|Edirne turing ve otomobil İzmir seyalttr—— kulübünü Edirne, 27 (A.A.) — Edirne turin; 've otomobil kulubü Trakyadan İzmi vilâyetini ve İzmir fuvarını ziyaret için $0 ilâ 100 kişilik bir tenezzüh tertib et mektedir. Bu iş için seçilen özel bir komite umumi müfettiş general Küzım Diriğin himayesi altında şimdiden ha- Zırlıklara ve tren ve vapur tarifeleri i- gin temaslara başlamıştır. Seyyahların İzmir ve fuvarından başka vilâyetin görülecek yerlerini Ö- demiş, Tire, Çeşme, Bergama gibi bü- yük ve ni görebilmeleri için zengin bir prog- yam hazırlıyor. DİL KÖŞESİ “Halk sevinç içinde dağılmışlar- dır” hçeyi dolduran kalabalık sa- baha kadar eğlenmişlerdir." Bu iki cümlede de fail (halk, kal. balık) müfred olduğu içir v Montrö konferansı, türk ulus nun emniyeti, tarihi, hukuku yönle- rinden olduğu kadar dünya sulhu taşıyan bo- #azlar meselesini halletmiş, ve buna aid muahedeyi 20 temmuz 936 pa- zartesi saat 22.30 da Montrö'de me- rasimle imza etmiştir.” Montrö konferansı boğazlar mese- olduğu muahe- oluyor. Birincisine değil, fakat ikincisine it Kon- bir meseleyi halledebilir, fa- kat imza edemez. Burada bir mantık hatası karşısındayız. Cümleyi, doğru olması için, şöyle bitirmek lâzımdı: boğazlar meselesi! raz etmek mecburiyetindeyiz. ferar halletmiş, in imzalanma