20 TEMMUZ 1936 ÇARŞAMBA ULUS Montrü Zaferi Bütün Tü rklyeyi Coşturüu Türk Milleti, bu zaferi de, borçlu olduğu Atasına ve büyüklerine minnetlerini sunmak için en güzel fırsat bildi. (Başı 1. inci sayfada) kiyesinin değerli devlet adamı İsmet İnönü Lozanda boğazlar rejimini ka- bul ederken yüreğinde duyduğu acıyı: #Tarih ve müstakbel nesiller ne hü- küm verecek bilmiyorum.” — demekle ifade etmişti. Müstakbel nesil'eri on. dan kurtarmanın ilk teşebbüsünü gene kendi aldı ve bu teşebbüsü — başarmak şerefi gene onun manalı ve asil alnın. da yer buldu.” Dünkü törende söz söyliyenlerden B. Mecdi S. Sayman “Bugünkü gibi sevinçli bayram gü- nümüzde Çanakkalede göğsünü düşma- 'na koyan ve şehid düşen kardeşlerimi- isiz ve karanlık günlerde saç - tan yapılmış süngülerle, soba borusun- dan top taklidleriyle düşmana saldır ulusal şehidlerimizi sevgi ile, heyecan- da, saygı ile anmak vazifemizdir. Tek- lif ediyorum: Bu yaşayan ölülerin ruh- darını taziz için bir dakika — susalım.” (Bu teklif coşkun bir alkışla karşılan- dr ve hemen arkasından derin bir say- #t sükütu bir dakika devam eti.) tamamlamadan inkılâ- manalı şehri dıranlara bağlılık ve şükran hep beraber yükseltelim! yurdda sulh ve cihanda sulh prensipine sadık kala- rak hududlarrmız içinde çoğalmak - ve kuvvetlenmek, yurdu baştan başa bi —amüre haline koymak, cumuriyeti şe- refle yaşatmak için, başlarımız yukar. da, içimiz inan dolu, ileriye, daima iyiyet” daima Mecdi Sayman'dan sonra halkevi adına Doktor Ragıp söze başladı. * — Baştan başa şerefle dolu olan türk tarihi dün gece imzalanan Montrö mukavelesiyle yeni ve parlak bir yap- rak, dünya barışı da yeni bir — ter kazandı.” * Damarlarda Çanakkalede döğü - 'gen yiğit türk çocuklarının kanı bütün arcaklığiyle dolaşırken, Anafartaların, Dumlupınarın ve bütün dünya tarihi. 'nin en büyük kahramanı - başımızday- ken müstahkem olmasa bile Çanakka- leye yapılacak her hücumun göğsümüz- de dağılıp parçalanacağı ” muhakkaktı. Elbette ki gene o sırtlardan yüzbinler. ce insanın kanından seller akacak fa kat bir tek gemist - boğazlar dan içeri giremiyecekti. Zaten düşman bütün dünya b inde kayıdsız ve aşadı gartsız bir Dr. Ragıp Halkevi toprakların ne havasından, ne denizin- den ne de karasından gelebilecek hiç bir tehlike tanımıyor ve böyle bir teh- likeden korkmuyoruz.” Bizim olan ve bütün dünya tarihi boyunca bizim olacak olan boğazların üzerinde dalgalanan - türk bayrağı ba- rışın en büyük koruyucusudur.” “Bu dakikada kalblerimiz Atatürk'- 'ün sevgisiyle dolup taşan ve onun he- yecanile çarparken ona olan bağlılığı- mizt bütün kuvvetile ruhumuzun derin liklerinde duyuyoruz. Ne mutlu bize: başımızda Atatürk var,,.. Doktor Ragıb'tan sonra Enver Beh- 'nan Şapolyo söz aldı: * Bu anda yeni bir zaferi üzere ayaktayız. Lozandan sonra Mon- rö, Sevineceğiz, coşacağız, bayramlaşa- cağız, çünkü boğazlar bizimdir. Şu daki. ka türk askerleri yürü emrini almış bulunuyor. Askerler alay alay, takım 'takım yürüyor, yürüyor.. Boğazdan e- sen bir rüzgâr, türk bayrağını okşaya- ak dalgalandırıyor, selâmlıyor. Anado- Ju durmadan yürüyor, o boğazlara, bo- ğazlar ona yaklaşıyor., kutlamak x * Siz coşarken Çanakkalede kanını dökmüş şehidler, mezarlarından - sizin coşuşlarınıza iştirak ediyor. — Oradan sesler düyuyorum: (Ben burayı göksü- mü gererek müdafaa ettim. Şehid düş- tüm. Son nefesimde boğazları size e- manet ederek öldüm).. (Biz öldük, ya- gıyanlar! boğazlar size emanet!) diye- tek öldüler.,. “Hey bana bak, başı burgulü, görü yaşlr ana! gözlerinden anlıyorum, kur- tuluş savaşında senin de bir şehid Tun var. Oğlunun emelleri hep doğu- 'yor, Sevin! göz yaşların dinsini — Ey göksü madalyalr saçlarına yüce — dağ- lar gibi kar yağmış zabit! savaşların kutlu olsun dir. Ey göğsünde kurtuluş savaşının ya- ralarını taşıyan — Mehmed, Hasan, Alil görüyor musun, açtığın savaş neler ka- zandırıyor, boğazlar da bizim oldu. ola» caktı. Çünkü türkün yurdu. bütünlük. tür. Ayrılık olamaz. sevin, boğazlar da bizim- “ 20 temmuzda kazandığımız Mont *ö zaferi ulusal — bayramımızdır. Onu Atatürk başta - biz kazandık. Sevinin analar! coşun kardeşler! varolsun En Atatürkl hep bi amına nutkunu verirken Enver Behnan Şapolyo'dan sonra Kimuran Bozkırın büyük zaferin coş- darından ba- kunluğunu haykıran mis zıları: Duyuyorum hâlâ: Orda döğüşerek ölmüş kardeşlerimin Sesi sinmiş Yüzü sinmiş Gözü sinmiş sulara Köpüklü dalgalar gibi akan şarkıla Ve gelin de bugün Doya doya içelim Hep, bir, Ananıyzın südü gibi Hür boğazın hür rü: Bu Talir Tekkimiiyir Yırtılmamış Kırılmamış Bir kavga hattımızdı. Biz bu uğurda Yıllarca seve, seve, Kemalizmin kafaları çağırdı; sipere Dünkü törende söz söyliyenlerden B. Kümuran Bozkır Tilmnindi Bo azumesinden muhabiri Mekki Sait, heyec tük- verdi. Arkadaşımız, a b yüklüğünü anlattıktan sonra hitabesine — Şimdi Çanakkalede £ hgülerini ışıldatıyor. Bu gülerin altında, insanlığın rahatı da ba: rınmaktadır. Çanakkaleyi bir defa da- ha kurtaran büyük kumandan yaratıcı Atatürkün kaharman ordusu, şimdi ora da silâh çatmış, cihan sulhunu korumak için de yeni bir istihkâ İşte bunün içindir. ki tertemiz bir neşe ve coşkun bir yüreğimizden kopup atladık kazmış oluyor. yüreklerimizin heye- canla kahma sığamadığı bu hakiki bay Tören esnasında Ulus meydanına bir ram gününde, bütün dünyaya “Senin- de gözün aydın!, demek hakkımızdır.,, Dünkü törende söz söyliyenlerden B. Mekki Said Esen Mekki Saldin bu coşkun ve candan #söylevinden sonra Behçet Kemal, gü- 'nün ölmiyecek olan, unutulamıyacak olan heyecanını mısralara koymun, şöy- de haykırdı : A | “inönü, Çakmaktepe, sakarya, Dumlü- pinar. Türk ordusundan üstün koruyucu ner de var; Hakkımıza yerinde şahid Anafartalar! bir zafer kemeri bu i bu Kısır köngrelerin bir tek şaheseri bu! Türke, dünya yapız Millet zaferi kadar insanlık zaf Boğaz kalelerine çekildi ya al bayrak Düşman! varsan say bizi, varsan ürke ürke bak! Dünyat dara gelirse - başın, - Atatürke bakt, Alkışlanırken Behçet Kemal, gece- ki toplantının büyüklerine sunulmasını istedikleri şükran ve saygı telgrafları Ulus n esnasında bakış 'nın dünkü nüshamızda verdiğimiz me- tinlerini okudu; halk, vâli, belediyesi ve ilyönkurul başkanı Tandoğanın coş- kun hislerini, minnetli - heyecanların ifade eden bu telgraflara candan iştira- kini, toplu tasvibini her telgrafın arka- sından kopan sürekli alkışlarla bir daha belirtti. Doktor Rüştü Arasın cevabı, toplantı dağılmadan yetişmiş, bulunu- yordu. Bütün kalabalığın bir ağızdan bir and gibi haykırdığı onuncı yıl mar- g biter bitmez okunan bu cevab, çok alkışlandı.. Büyük kalabalık, küçük kalabalıkla- tü ayırarak büyük heyecanını” eksilt « meden — yaşatmağa — devam — eti Bir — daha — toplanacak — ve — coğe kunluğunu belirtecek yer ve fırsat a sıyarak dağıldı ve gece halkevinde top- dandı. Orada da coşkun bir tezahür sa- atlarca halkın hislerini dile - getirmi Dünkü törende söz söyliyenlerden B. Behçet Kemal Çağı oldu. Yazıların makineye verildiği geç saatlerde şehrin coşkunluğu, tezahürle. rin derin tesiri ve şehrin güzel süsü a dâ göz almakta, gönül çekmekte idi.