Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULUŞ. SAYFA 5 12 HAZIRAN 1936 CUMA Bu hafta ilkha « har at koşuları bi- « Üyor. Pazar günü koşulacak beş ko- şudan bir tanesi Gazi koşusudur. Büu yazımızda Gazi koşusunun mahiye- tini ve şimdive ka- dar yapılan Gazi koşularıyle — nazar günü bu kosuda ko- şacak atlar hakkın- da — bildiklerimizi anlatacağız. Gazi koşusu mem- leketimizde doğmuş halis kan ingiliz taylara njabgusf:_f' Mesafe 2400 metre, ikramiyesi dort blın küsur liradır. Bu koşu her sent mîıun har at yarışlarının son günü Ve gü üçüncü koşusu olarak koşulur. kare ' Gazi koşusu ilk defa 927 senesi e koşuldu. Bu tarihten 1932 seneaıınetaki dar koşu dört ve daha yukarı Yâîmh_ halis kan ingiliz at ve kısrakla.ra : sustu. 1932 senesinden itibaren ısf meım ieketimizda doğmuş halis ka!î_ ıngıı:: taylara tahsis edildi ve 2500 lira © ikramiyesi fazlalaştırıldı. Şimdiye kadar koşulan N ko;usunî hangi cokeylerin ve hang! a; ların kazandıklarını Ve sahIPle""_' isimlerini sıra ile aşağıya yazıyoruz: Cokeyi Sahipleri dokuz Gazi Senesi At ismi " M 927 Neriman İhsan Ali Muhi 928 Primored — Yula AAt;f 928 —Primorel — Yula ti h 930 Olgo Horvat İsmet İnönü 931 Jön Türk Şmeley Yaı?tcs 932 — Lâle Horvat Akif p 933 Özdemir » Nazmi ğ(lî Hara 934 Ece Paul ali 5 935 Tomrüu Horvat Ahmet Fikret y ko- Bu sene Gazi koşusunda ÜÇ ta şacaktır. Bunlar da: Bay Memdüuhun Şile Bay İsmailin Yörük" Bay Salihin Önüsarı cokeyi Bayram Bu tayların İzmir ve Ankarada y.a[î- 1kları dört koşudan üçünü Şilem, biri- Vi de Önüsarı kazandı. Bu tek koşuyu Önüsarın İzmirde ve Şilem'in st?rîflda talması yüzünden kazandığı ileri sürü- füyor. Burada gördüğümüz koşu!ırmna nazaran Şilem rakiplerine her cihetten faik bir taydır. Koşuyu kazanmas! da beklenebilir... Bu büyük koşumuzdi at koşması cidden teess haldir. Bunun da sebeblerini başka ta- taflarda aramak icab eder. Çünkü: Geçen sene ilkbaharda K"“; tabey harasında yetişen V€ bfl koıuyı : koşacak evsafta on bir tay İzmir l;::u z lanında müzayede ile satıldı. Tağiğı Y” ai sahibleri elinde bir seneden a müddet kalacak ve Gazi koşusunu KOŞ taklardı. Fakat at sahibi olmalf. mek ve atı koşturmak bir Vç hâdisedir. Her at sahibi m'i cokeyi Paul ü cokeyi Horat a bu kadar âZ üf edilecek bir atı idman €t- jibirinden ayTı atını hazırlayıp koştu- n _/İlt yar IA GAZİ KOŞUSU tu;'. Ecnebi memleketlerde yarışa me- raklı ve yarış atı sahibi olmak istiyen bir kimse satın aldığı atı bu işin erbabı olan mesul bir antrenöre teslim eder. Bu adam atı koşüya hazırlar, cokeyini bulur, at koşu günü koşar, sahibinin ya- pacağı şey de bu koşuyu zevkle seyir etmektir. Memleketimizde buü mesul antrenör- lük mesleki henüz ihdas edilmediği için at sahiplerimiz atlarını teslim edecek kimse bulamıyorlar. Atlarının idmanı ile kendileri veya cokeyleri meşgul o- luyorlar. Cokeyler at idmanı.nfn ehli olmıyabilirler. Bu şerait dahilinde at- lar acemi ellerde koşuya hazıı'lanmadıî glam dahi kalmıyorlar. Gazi koşusu için haramızda yetişt_irebildiğ.i- miz at adedi de mahdud olduğundan bir sene nihayetinde karşımıza koşuyu ko- şabilecek ancak üç at çü.(abili?'or. Bu seneye kadar eşhası hususiye îımde ye- tişmiş tay olmadığı ve bu ihtiyacı yal- min etmek mecburiyetin- ğı gibi sa nız haramız tt de kaldı. Gelecek sene koşulacak Gazi koşusuna koşabilecek evsafta ve bir kaç at sahibinin bizzat yetiştirdikleri taylar mevcuddur. Bunların harada yetişenler- le rekabeti atçılığımız için çok hayırlı olacaktır. Memletek yarışçılığının en büyük hâ- misi başbakanımızın himmetle'riyle' ya- nşç_ılxğımız her ân ileriye doğru bir a- dım atmakta hem de sağlam tem'elleı.— üstüne dayanmaktadır. Onun içindir ki bugün noksan gördüğümüz her hangi bir şeyden endişemiz olmıyor. Dün küçük, mütevazi tahta tribünlü r meydanda koşan atlarımız bugün rleri ile boy ölçüşecek Avrupa yarış yt bir alanda koşuyorlar. b Pazar günü Gazi koşusunda üç at ko- şabilir. Fakat gelecek sene.le.r bunun çok daha fazlalaşacağına eminiz. Polis tayinleri Yeni merkez memuru ve birinci komiserlerimiz Geçenlerde açılan imtihanda mu- vaffak olarak birinci komiserlikten mer- kez memurluğuna ve ikinci komiserlik- ten birinci komiserliğe terfi edenlerin isimlerini ve tayin edildikleri yerleri aşağıda yazıyoruz. Muvafafkiyetli bir meslek hayatından sonra dereceleri yük- selen yeni zabıta âmirlerimizi tebrik e- deriz. Merkez memurluğuna terfi eden birinci komiserler Ankaradan No. 3 İsmet Ankaraya, Ankaradan No, 4 Lütfi Ankaraya, Af- yondan No, 1 Ata Burdura, Ankaradan No. 5 Cevat İstanbula, Kastamonudan No. 1 Şevki İstanbula, İstanbuldan No. 12 Salih Niyazi İstanbula, Ankaradan No. 6 Adil İstanbula, Çanakkaleden No. 1 Fethi İzmire, Bilecikten No. 1 Sırrı İzmire, Edirneden - si. - No. 1 Ce- lâl İstanbula, Ankaradan - si. - No. 5 Nail İstanbula. Birinci komiserliğe terfi eden ikinci komiserler Burdurdan No. 1 Necati İstanbula, Ankaradan No. 6 Abdullah Ankaraya, Ankaradan No. 5 Halit Ankaraya, An- karadan No. 4 İbrahim Halil Ankaraya, Kırşehirden No. 1 Fethi Ankaraya, An- karadan No. 3 Halil Ankaraya, Anka- radan - si. - No. 13 Kemal - si. - Anka- raya, İçelden No. 1 Emin Ankaraya, Balıkesirden No. 1 Mümin Ankaraya, Afyondan - üni. - No. 1i Emin Afyona, Elazizden No. 1 Mustafa Sabri Ç. Ka- leye, Karstan No. 1 Cemal İçele, Kırk- larelinden No, 1 Şevket Edirneye, Er - zurumdan - si .- No, 1 Muharrem Çoru- ha, İstanbuldan No. 26 İbrahim İstan- bula, İstanbuldan No. 1 Kadri İstanbu- la, İstanbuldan No. 9 Hasan Hüseyin İstanbula, İstanbuldan - üni. - No. 22 Hıfzı İstanbula, G. Antepten No. 1 Ha- san Fikri İstanbula, Kütahyadan No. 1 Kemal İstanbula, İstanbuldan No. 19 Muzaffer İstanbula, Seyhandan No. 2 Halil Kâmil İstanbula, İstanbul - si. - No. 3 Selman İstanbula, İtanbuldan No. 10 Selim İstanbula, Trabzondan - üni. - No. 2 Sait Mehmet Trab İ bul- dan - si. - No. 21 Emin İstanbula, İzmir- den - üni. - No. 6 Faik İzmire, Mardin- den No. 2 Necmi İzmire G. Antepten - si. - No. 1 Hüsnü İzmire, İzmirden No. 3 Y. Siret İzmire, İzmirden - üni. - No. 13 Lütfi İzmire, Karstan - si. - No. 1 Hakkı İzmire, Niğdeden - üni. - No.1 Atıf Kastamonuya, Bingülden No. 2 Şe- hap Maraşa, İçelden - üni. 3 üncü ko. - No. 5 Halil İçele. Merkez memurluğuna terfi edip münhal bulunmamasından ötürü namzet kalanlar İzmirden Bi. 1 inci Ko, No. 1 İbrahim Çorumdan - üni. - No. 1 Muharrem, Polis mektebi - üni. - No. 1 Lütfi, Si- irtten No. 1 Kemal, Rizeden No, 1 İbra- POLİSTE: S CRn ” Şükrünün otomobili bir çocuğa çarptı Fevzipaşa mahallesinde oturan Süley- man oğlu Şükrü garajdan otomobilini çıkarırken Abidin oğlu iki yaşında İs - metre çarparak yüzünden hafif surette alanmasına sebebiyet verdiğinden yari z hakkında tahkikata başlanmıştır. him, Manisadan No. 1 Kemal, Malatya- dan No, 1 Baha, Edirneden No, 1 Sa- dık, Muğladan No. 1 Aziz, İstanbuldan No. 1 İbrahim Birinci komiserliğe terfi edip münhal olmamasından dolayı namzet kalanlar İstanbuldan - üni. 2 ci ko. - No, 38 Şev- ki, İstanbuldan No. 16 Hikmet, Tunceli- den - si .- No. 1 Ferit, İstanbuldan No. 22 Saffet, Bursadan No. 1 Mehmet Cenevre toplantıları başlarken (Başı 1. inci sayfada) Londra hükümeti, zecri tedbirlerin kaldırılması ve Milletler Cemiyetinin zevahiri kurtarmasına yarayacak bir formül bulmağa uğraşmaktadır, ancak böyle bir formül bulunamamıştır. Eden - Delbos konuşmaları geri kaldı Londra, 11 (A.A.) — Royter Ajan- sının fikrine göre ,BB. Eden ve Delbos arasında yapılacağı bildirilen konuşma geri bırakılmıştır. Esasen İngiltere hü- kümeti, Cenevrede — güdeceği harekt hakkında henüz bir karar almış değil- dir. İtalya Cenevreden ayrılacak mı? Londra, 11 (A.A.) — Royter Ajansı bildiriyor : Sanıldığına göre, geçen gün B. E- den ile B. Grandi arasında yapılan gö- rüşmede, İtalyanın Milletler Cemiyeti ve zecri tedbirler hakkında alacağı va- ziyetten bahsedilmiştir. B. Grandi zec- ri tedbirler Milletler Cemiyeti asamb- lesinin gelecek toplantısında tamamiy- le kaldırılmadığı takdirde — İtalyanın Cenevreden ayrılacağını söylediğinden bu haberin doğruluğuna hükmedilmek- tedir. Fakat öte taraftan görüşmelerin yapıldığı günün akşamı, resmi ingiliz mahfilleri bu haberi kati bir — şekilde yalanlamıştır. İtalyanın Habeşistanın ilhaki meselesi hakkında uzlaşmaya da- ha elverişli bir vaziyet takmacağı sax nılmaktadır. İngiltere de dahil olduğu halde bir çok memleketlerde asamblenin toplantı- sından önce İtalyanın Milletler Cemi- yetine doğru bir adım atacağı ümid o- lunmaktadır. Eğer İtalya şarki İtalya Afrikasının mandalar prensipine göre idare olunacağı hakkında bir beyanatta bulunursa vaziyet tabiatiyle çok kolay- lanmış olacaktır. Pek yakında B. Grandi'nin dış işleri bakanlığı ile yeni temaslara girişeceği sanılmaktadır. Fakat bir soğuk alğınlı- ğı neticesi hastalanmış olan B. Grandi henüz yatakta bulunmaktadır. Habeş imparatoru Cenevrede ha- beş delegasyonunun çalışmalar. nı idare edecek. , Londra, 11 (A.A.) — Habeş mahfil- leri, Negüsün Cenevreye gitmeden ön- ce iransız hükümeti erkânı ile görüş- mek üzere bir müddet Pariste kalmak niyetinde olduğunu bildirmektedir. Negüs'ün Cenevrede habeş delegas- yonunun çalışmalarını idare edeceği, yalnız asamblenin veya konseyin kon-:$- malarına bizzat iştirak etmiyeceği tas. rih olunmaktadır. Fransada grev gene genişliyor (Başı 1. inci sayfada) baremlerinin tadili meselesinde yapıl. makta olan münakaşalardır. Her ne ka- dar şurada burada, bilhassa madeni sa- nayi ve elbise fabrikalarında bir takım uzlaşmalar yapılmış ise de işçiler, bir çok yerlerde bu anlIşmaları tasdik etmiyerek greve devam etmekte ve atelyeleri işgal eylemektedir. . Bu sabah Paris'in büyük kasapanele- rindeki kasap çırakları ile eczaneler işçi- leri grev ilân etmişlerdir. Bununla bera- ber hastalara ilâçların hemen vaktinde yetiştirilmesi hususu temin edilmiştir. Biraz sonra büyük bulvarlardaki kah- veler ve lokontalar kapanmıştır. Grevci- lerden mürekkeb gruplar, büyük lokan- talarda, otellerde ve kahvelerde çalışan arkadaşlarını da greve çağıran yazıları havi levhalar ellerinde olduğu halde so- kaklarda dolaşmışlardır, Öğle vakti bir çok Jokantalar, kol- lektif mukaveleyi ve sendikaların şartla. rını kabul etmiş olduklarını ve bunun ü- zerine sendikaların kendilerine dükkân- larını açmağa izin verdiklerini bildiren sarı kâğıdlar asmışlardır. Kazablankada da grev Kazabyanka, 11 (A.A.) — Merkezi şeker tasfiyehanesinin yedi yüz işçisi, grev ilân etmişlerdir. İşçiler ,atelyeleri işğgal etmektedir. Berliye fabrikaları işe başlıyacaklar Liyon, 11 (A.A.) — Berliye otobüs fabrikaları, yapılan bir uzlaşma gere- ğince yarın sabah işlemeye başlıyacak- tir. Grevin başlangıcındanberi ilk kanlı hâdise Versay, 11 (A.A.) — Grevin başlan- gicindanberi ilk kanlı hâdise bu sabah vukua gelmiştir. Bu hâdise, bir gemi inşaat fabrikasında olmuştur. Fabrika patronu Aleksandr Senegal, atelyeler- den çıkmak istemiyen beş işçisinin bu imtinaı karşısında kızarak bunlardan yirmi sekiz yaşındaki Marsel Gulhem isminde bir işçiyi dört rövelver kurşu- nu ile ağır surette yaralamıştır. Yaralı, hemen hastahaneye götürül. müştür. Patron, adliyeye teslim edil- miştir. Patronlarla işçiler müzakereye devam ediyorlar Paris, 11 (A.A.) — Muhtelif endüs- trilere mensub patronlarla işçiler, baş- bakanlıkta iş bayındırlık ve hava bakan- lıklarında birçok toplantılar yapmakta- dirlar. Şimdiden bir çok noktalarda anlaş. ma hasıl olmuştur. Buna rağmen Paristeki kasap çırak- ları bu sabah grev ilân etmeğe karar vermişlerdir. Hükümetin verdiği projeler pur- lamentoda gözden geçiriliyor Paris, 11 (A.A.) — Parlamentonun hususi encürheni, dün çok geç vakte ka- dar, hükümet tarafından verilen kanun projelerini gözden geçrmiş ve bir da- nesi hariç olmak üzere bunların hepsini tasvib eylemiştir. Tasvib olunmayan ka- nun projesi, herkes için müsavi kollek- tif kontrata aid olanıdır ki, bunun da esas noktaları üzerinde anlaşma husu- le gelmiştir. Komünistler, iş bakanının, projede tasrih edildiği gibi hakem vazi. fesi değil, fakat yalnız mutavassıt vazi- fesi görmesini istemektedirler. Kanun projeleri saylavlar kurulunun bugünkü toplantısında müzakere edilecektir. Parlamento finans komisyonu, hü- kümetin kırk saatlik hafta ve ücretli tatil günleri projelerini kabul etmiştir. ramaz. Çünkü bu meslekte ihtisasi yok- Tetrika No: 69 TOPYEKÜN HARF azan: General LUDENTD_g:î Türkçeye çeviren; Hikmet i letlere örnek ©- ü başka dev 5a ml;i(ueslseBs::ıîğı Wilhelm'in Prusyîsuıxııı pi al ı;î'tu zamanda müdafaa ordusu idi. kım;'î;ıf(î:ığ'ıl-l:lumıımı idare ede B naK Mareşal v. Moltke, ordunun ge : kıralın emri :a“îll::fg;ğîr;’k kıral ilhelm genel kurmay ladığı direktifleri “emr,, € gîî::î::ğ ;îî:am Kont v. Ror.ıı(ıi ( !onl î&rg ordu idaresinin, Prens Bıs.marckk ; aîî Bra tın müstakil mümessilleri olara Na ğ ikeli bir F yBıîaxrıî:îyet çok - başlılığın tı:xnhîııı:xeııhay. Şekli idi. Kıral Birinci Wıllıelm,d LMAğN siyetine uygun olarak hareket €© teı:,m N St i ten büyük adamları iş başına 8€ gildirler. ğundan, bunun zararları o kadar bariz bir şe- kilde tezahürünü göstermedi. Monarşi etra- fındaki bazı mülâhazalar dolayısiyle, ordu ve devlet güdümünün bu şeklini tetkik keyfi- yeti bir yana bırakılmıştı. Ancak, general feld mareşal v. Moltkenin asıl başkumandan olarak kabul edilmemiş olması yüzünden za- rarlar meydana geliyordu. Aksaklıklar. her zaman atlatılamıyordu. Harb güdümünün faaliyet sahası pek darc!_ı. Yüksek ordu idaresinin örneğinde olmak ü- zere, mesul generallerin yanında bir de ge- nel kurmay şefi vardı. Bu zat, yanına veril- diği ordu kumandanının vah_ud kumanda e- den generalin emri altında idi; fakat, aynı zamanda da, ordular genel kurmay baŞkanf' nın, yani, başkumandanın direktiflerine bağlı idi. Kuvvetli generallerin yanlarında, bunun ehemiveti olamazdı, ve nitekim olmadı. Harbdaki vaziyet bir yana bırakılsın, sulh zamanında bile bütün generaller kuvvetli de- İşte bu suretle, alman harb güdümünde dünya harbında görüldüğü ve en belli bir se- başkumandanlık nun tarafından ki etmedim. kilde, şarkta 8 inci ordu kumandanlığının ve üçüncü yüksek ordu idaresinin tertibinde te- zahürünü gösterdiği gibi, baştan aşağı çürük bir vaziyet meydana gelmiş oluyordu. Orduların kurmay başkanları, iş başına geçerlerken, muayyen şekillere riayet ede - rek harb ameliyelerinin güdümü için teklif- lerde bulunmak hususunda bütün mesuliye - tin var ağırlığı ile üzerlerine yüklendiği, ordu kumandanlığının, kendilerine uymaları lâzım geleceği düşüncesini taşımakta hiç de haksız değildiler. Nitekim, şarkta 8 inci or- du kurmay başkanlığına seçildiğim zaman, neral v. Moltkeden kati olarak “Şark cephe- sini kurtarmak,, emrini aldım. Bu suretle, şeflik mevkiimde, sark cephe- sindeki harb #iidimünden mesul ç hiç bir zaman bu mevkiimi başka türlü telâk- Buna dair “Tannenberg” ve “Kahpe harb tarihi (.lünya harbı mahkem eserlerimde izahlarım vardı. le, hüküm sürmekte olan çürük telâkkiler göz önünde tutularak, yanıma getirilmiş ve bu hususta askeri kabinie şefi tarafından ken- disine malümat verilmiş olan ordu kuman- danımfa, icab eden şekillere riayet ettiğim fa- aliyetim îçş_nde, bana zorluk çıkarmadığın - dan teşekkür ettığ_imi de kaydetmiştim. ) Bur_ıdan şu realite çıkmıştı ki, şark cephe- sindeki İı.arb güdümünün başı, ordu kuman- d:.:ı_m__de”gıl. kurmay başkanı idi; ve bu harb gudğmunde O, azmi temsil etmekte idi. u hal, vuzuhsuz vaziyetin m İ hal, vuz eydana ge- tirmesi Zaruri olan tehlikeli bir haldi, Faîat asıl te_hî_ıkelısi 20.8.1916 ücüncü yüksek ordu idaresinin teşkilinde Ortaya çıkmıştı, Yük- sek ordu idaresinde, Kayserin, yalnız a- î]iı kara ve deniz kuvvetleri başkumandanı i- 15 general feld mareşal v. Hindenburg ordu ğenıîl kurmay başkanır, daha doğrusu filen aş umandğndı; ben ise, baştan aşağı müş- terek mesuliyeti taşıyarak orduya direktifler veriyor, harbı güdüyordum. genel kurmay başkanı ge- olarak, o- ben seçilmiştim; zaten esi önünde,, adlı r. Bu münasebet- (Sonu var)