Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—— HALKIN GOZÜ © 4| HALKIN KULAĞI HALKIN DİiLİ e—— Sene 6 — No. 2103 Yazı işleri telefofu: Zi İngiltere * İngiliz Maliye Nazırı “zecri ted- | şiddetisteyen sesler İngiliz maliye nazırı Çemberlayn Makdonal ile beraber Londra 11 (Hususi) — Bugün (1900) isimli klüpte yapılan bir toplantıda — bir ('Ççok mühim şahsiyetler söz söylediler. Ev velâ eski bahriye nazırı Lort Londonderry &öz aldı ve zecri tedbirlerin kaldırılması lâ zım geldiğini anlattı. Bundan sonra İngiltere Maliye Nazırı Çemberlen söz söyledi. İngiltere Maliye Nazırının nutku Fransada ise bilâkis yükseliyor! İtalya son sözünü söyledi, zecri tedbirler kaldırılmaz- sa Cenevreden derhal ayrılacak | ” Mister Çemberlen, zecri tedbirleri tat bik etmekte devam etmenin yahut bu ted- | birleri şiddetlendirmenin delilik olacağını söyledi. Bundan sonra ezcümle dedi ki: Bu hattı hareketi takip edersek, ancak yeni felâketlere varacağız ve bu yeni fe- lâketler bizim başka ve daha iyi hal suret leri aramaklığımıza mani olacaktır. Son Şorait altında kollektif emniyet siyasetinin yısile Milletler Cemiyeti fikrini terketmek için hiç bir sebep yoktur. | — Eğer bizde biraz aklıselim kaldıysa şunu teslim etmeliyiz ki Milletler Cemiye- tine, kendi kuvvetlerinin fevkinde vazifeler tahmil ettik. Milletler Cemiyetini teşkil eden milletlerin, vaziyeti tetkik etmeleri ve Milletler Cemiyetinin istikbaldeki vazi- felerini, bu cemiyetin hakiki kuvveti ile âhenktar bir hale sokmak üzere bir karar #lmaları zamanı gelmiştir. Zecri tedbirler siyasetinin tehlikeleri karşısında, millet- lerin, kendi hayati mnfaatleri mevzuubahsoldukça, son merhalede harbe kadar , gitmiyecekleri tabit değil midir? Ve bu hal karşısında, dünyada tehlike merkezlerini tahdit etmek ve Milletler Cemiyeti tarafından tasvip olunmuş ve menfaatleri bu teh- like merkezlerinin tehdidi altında bulunan milletler tarafından garanti edilmiş mın- takavi anlaşmalarla sulhü temin için daha pratik bir metod bulmak çok daha ha- kimâne bir hareket olmaz mı?» Bu sözler İngiltere hükümeti tarafından tadır. (Devamı 8 inci sayfada) muvaffakiyetsizlikle —neticelenmesi dola- takip olunacak siyasetin temeli sayılmak- Filistinde bir tren berhava edildi! Suikastler devam ediyor, Kudüs'ün hariçle bütün muhabere vasıtaları kesildi, grevlerin arkası gelmiyor ,Klldlls sokaklarında yerli askerler tarafından sevkedilen mitralyözlü kamyonlar Kudüs, 11 (A.A.) — Dün akşam Beç vakit, her istikametteki bütün tel- e&r kesilmiş olduğundan, şehrin hiç bir tarafla telgraf muvasalesi kalmamış - B“ yüzden hasıl olan maddi zarar l0 bin İngiliz lirası raddesindedir. İngiliz kuvvetleri lcudü.. ti (A. A.) — -Halihazırda Filistinde tam mevcutlu iki İngiliz li- vası vardır. Bunlardan biri simal ve di- ğeri cenup mıntakasındadır. Bir tren berhava edildi Kahire, 11 (A.A.) — Kudüse gi * decek istihkâm efradını hâmil olan bir trenden önce hareket etmiş bulunan Balast yüklü bir tren, Lydd şimalinde birlere evam cinnettir!, dedi “Balkanlarda harp olmaz, ÂAvrupadan endişe ediyoruz ,, M. Titüleskonun dün Bükreşte söylediği nutuk Romanya Dış Bakanı “ işti- rak etmediğimiz işlere ait kararları kabul etmeyiz !,, dedi Paris, 11 (Hu- susi) — Roman. ya dış bakanı M Titülesko Balkan matbuatı konfe: ransını açan nut- kunda; «Balkanlarda harp olamaz, Çünkü — Balkan birinden — ayıran bir şey yoktur.» dedikten — sonra — M. Titülesko Balkan — antantının sağlamlığındağ bahsetmiş ve şu sözleri söylemiştir: (Devamı 8 inci sayfada) Fransız amelesi haftada 40 saat çalışacak Fransız Başbakanı M. Leon Blum Paris 11 (Hususi) —Fransa parlâmentosu, dün gece sabaha kadar devam eden mesâ- ü i neticesinde hazırlanan yeni lâyihalardan (Devamı 8 inci sayfada) Boğazlar - Konferansı Atina, 11 (A.A.) — Anadolu a- jansının hususi muhabirinden: Montrö konferansına iştirak edecek olan Yunan delegeleri heyeti Atina - dan 18 haziranda hareket edecektir. Londra, İ1 (A.A.) — Sanıldığına göre, Londra ile Ankara arasında ya - pılan fikir teatisi neticesinde, İngiltere hükümeti 22 Haziran için tesbit edilen Montrö konfertransının talikini - iste- secri tırleden azgeçıyor! Tekrar konuşmanın sırası artık geldi! Futbolcularımızı olimpiyatlara gönderemeyiz, göndermiyeceğiz! mızı dillerine dolayan ecnebi gazetelerinin neşriyatı hâlâ kulaklarımızda çınlarken buna razı olamayız. Üç, dört ay kadar evvel, kış olimpiyatlarında aldığımız fena neticelerden sonra «biz sporun bir çok şubelerinden henüz beynelmilel sahalarda boy ölçüşecek dereceye gelmedik. Şimdilik bü işten vazgeçelim. Olimpiyat- lara gidip de en geri, en fena neticeyi almak, bu iştirakin esbabı muci- besini her ne olursa olsun, mazur gösteremez!» dedik. O zaman, bu haklı neşriyatımız kısmen nazarı dikkate alındı. Olimpiyat- lara iştirakten evvel muhtelif spor şubelerindeki kudret ve kabiliyeti- mizin iyice anlaşılmsaı, hangi şubede derecemiz aşağı ise o şubenin iş- tirak etmemesi kararlaştı. Bu meyanda Futbol Federasyonu futbolcularımızın kıymetini - ölçebilmek için faaliyete geçti, Avusturya ikincisi First Vienna takımını üç mü- sabaka yapmak üzere şehrimize getirdi. Muhtelif sebepler yüzünden İzmirlilere karşı mağlüp olan Viyana takımı Bugünkü milli takımla Berlinde alacağımız netice 1928 deki faciaya rahmet okutacaktır. Kayakçıları- Viyanalılar İstanbuldan ayrılırlarken İstanbul ile berabere kaldı, Ankara muhtelitini Halbuki ayni Ankara takımı İzmiri yenmişti. bul, Ankara oyuncularından millt (Devın'ı 8 inci sayfada) ise 4 -0 mağlüp etti. Futbol Federasyonu da İzmir, İstan- takım namzetlerini seçerek çağırdı. L —- — İzmirde başkasına benzediği için iki defadır yaralanan adam İzmir, 11 (Hususi) — Alfred is - minde 25 yaşlarında bir genç kordon- da, bir vapurdaki işine giderken arka- sından yetişen bir adam kendisine dur- ması için ihtarda bulunmuş ve yetişe- rek bıçakla yaralamıştır. Bir taraftan Alfred hastahanede tedavi altına alınu'- ken öte taraftan da bu eli bıçaklı adam yakalanmıstır. Yaralıyan, Zeybek Hasan isminde biridir. Otuz beş yaşlarındadır ve be- kârdır. Hasanın zabıtaya verdiği ifade hayretle karşılarımıştır Bu adamın id- (Devamı 8 inci uyfıdı) Mektebe hasret çocuklar' Susuyor, Üzerinde eski ve kirli bir mintanla yün bir süveter var. Saçlarının örttüğü geniş al- nıinın altında bir çif keskin kaş ve zeki pı- rıltılarla yanan kapkara gözleri güneşten yanmış yüzüne yakışıyor. (Devami B inci 'sayfada) önüne bakıyor, mektebe teyze, diyor. Babamın bunu yapacağı yok. Bir şey öğrenelim de şu açlıktan kurtulalım!,, Yazan: Suat Derviş Karşımda duruyot. Ve âdeta dargın- nihayet: “Yazdır beni Küçük Yaşar, babası ve anası mış gibi sert, sert yüzüme bakıyor: — İsmin nedir? — Yaşar: — Kaç yaşındasın? — Ön yaşındayım. (Devamı 10 uncu sayfamızda)