12 Haziran 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA 2 Üi ULUS 12 HAZİRAN 1936 CUMA Düşünüşler X / / Koy Kalkınması Kiırşehir valisi B. M. Saylam, “Köy ve köylü önünde düşün- cem” başlığını taşıyan küçük bir broşür neşretti. Genç Türkiye cumuriyetinin, kafasında mesele- ler ve hususiyle köy ve köylüye dair meseleler taşıyan idare ele- manlarına ne kadar ihtiyacı oldu- ğunu uzun boylu izaha ihtiyaç yoktur. Memleketin geniş inşa ve kalkınma işinde doğrudan doğ- ruya rol almış unsurların, bu kal- kınmanın pratik imkânları üze- rinde, kendi tecrübelerinin verdi- ği olgunluğa dayanarak, zihin yormaları ve rakamlar toplıyarak bunların üzerinde çalışmaları, gö- recekleri fiili vazife kadar ve bel- ki de ondan daha faydalı bir iştir. Köylüyü, vazifesi icabı, yakın- dan tanıyan ve onu rakamlar üze- rinde düşünerek daha iyi anlamı- ya çalışmış olan B. Saylam, en mühim memleket meselesinin köy kalkınması davası olduğuna kana- at getirmiştir. Ufak ufak toplu- Tuklar halinde alabildiğine dağıl- mış ve bu yüzden her türlü bayın- dırlık ve kültür mazhariyetlerin- den mahrum kalmış olan türk kö- yü, her entellektüel için, mutlaka ve en kısa zamanda çare bulun- ması lâzım gelen bir derddir. Sayısı 41,000 i geçen türk köy- lerinin özlediğimiz refah ve me- deniyete kavuşması o kadar çok emek ve para istiyen bir iştir ki, bu kadar büyük bir eserin başarıl- ması İçin vasati insan ömründen fazla zaman istediğini düşünmek, bizi teessüre düşürebilir, fakat ü- midsizliğe değil. B. Saylam, bütün Türkiye öl- çüsünde yaptığı hesapları, kendi vilâyeti sınınrları içindeki tetkik- lerinden edindiği kanaatlarla da kevvetlendirerek, çarenin bu he- sapsız köy dağınılıklığını gider - mek ve bunun için de küçük köy- leri birleştirmek olduğuna kanaat getirmiştir. Kendi mmtakasmda yaptığı a- raştırmalar neticesinde Kırşehir vilâyetindeki 330 köyün 70 e ine- bileceğini tesbit etmiştir. Eğer bu hesabı memleket ölçüsüne tatbik edersek 41.000 köylümüz 9.000 e inebilecek demektir. Köy miktarının bu suüretle aza- lışından elde edilecek faydaları müellif şu suretle hulâsa ediyor: Köyün kalabalığı arttığı için em- “niyet ve asayiş seviyesi yüksele- cek, yol miktarı azalacak, fakat bunları daha düzgün bir halde bu- Tundurmak imkânları artacak, çok “nüfuslu köyde bir kaç muallimli , Muntazam bir mektep, bir okuma odası, radyo ve saire tesis edilmek “ suretiyle kültür çalışmaları müs- “bet bir şekil alacak, her köye hiç olmazsa orta mektep mezunu bir “ müdür tayin edilece£ sağlık tesi- satı vücuda getirilecektir. Bütün | bu nimetlere kavuşan köylünün yükleneceği borçlar ise, nüfusun artması yüzünden artmıyacak, bu- nun aksine, azalacaktır. Köy sayısının, memleketimizde lüzumundan fazla olduğu ve bun- ların büyütülmek suretiyle mik- darlarının azaltılmalarının fay - dalarına inanmayacak, aramızdan sanırım pek az insan çıkar. Yal- nız, asıl mesele, bu büyük sosyal davanın pratik sahada nasıl başa- rılacağıdır. B. Saylam bunun o kadar kor- kulacak bir iş olmadığını temin e- diyor: Köylü, esasen bir kıymet itade etmiyen ve az ömrü kalmış olan bugünkü kulübelerini bırak- makla bir şey kaybetmiyecek, ken- di arabası ile taşıyacağı kereste ve çivi pahasına, kerpicini yerin- del kendi keserek, evini kendi ya- pacaktır. Küçük broşüründe izah ettiği fi- kirler içinde, bizi aymı kolaylıkla ikna edemiyen tek taraf da bura- sıdır. Bir senede on beş bin göç- men yerleştirmek işinin ne kadar güçlükler doğurduğunu, ne kadar emek, eleman ve para istediğini tecrübemizle bildiğimiz icin, uzun bir zamana bölünse bile, on iki mil- yon köylüyü veya hiç olmazsa bu- nun yarısını bir yerden kaldırarak, yakın da olsa başka bir yerde yer- leştirmenin ne kadar teşkilât, tek- nik ve yaratıcı kafa gerektirdiğini kolayca tasarlıyabiliriz. B. Saylam, eserinde, bilhassa, bu işin tatbikinde hangi eleman- lardan faydalanılacağını, lâzım gelen organizma ve kredinin ne- den ibaret olacağını bize anlatma- mıştır. Halbuki asıl öğrenmek ih- tiyacında olduğumuz noktalar da bunlardır. Müellif, bu işin tatbikine imkân verecek bir kanunu özliyor. Biz de , şu noktanın açıklanmasım kendi- sinden dileyelim. Elinde böyle bir kanun bulunduğu takdirde, kendi imkân ve vasıtalariyle bu işi, vilâ- yetinde başarmak mevkiinde mi- dir? Eğer cevab müsbetse, bize en kanaat verici delili sunmuş ola- caktır. Hatıra gelen bir nokta daha var. Böyle geniş bir reformanın temelini atacak kanunu bekler - ken, bu teze daha fazla taraftar kazanmak üzere, bugün mevcud çok nüfuslu köylerde özlediğimiz köy kalkınmasının — örneklerini vermek üzere işe girişmekten bi- zi alıkoyan hiç bir sebeb yoktur. Bu teze taraftar olan idarecileri- miz, böyle bir fili çalışmaya giriş- mekle bize bu hususta en müsbet delili vermiş olacaklardır. Her halde, B. Saylam, idareci- lerimiz için örnek teşkil edecek bir çalışma ile, mühim bir mem- leket meselesini toplu bir şekilde önümüze koymustur. Bu broşür ve onun tasıdığı fikirler etrafında konuşulması ve münakasa edilme- si cok faydalı olacağı kanaatin- deyim. YAŞAR NABİ Pelszolmaksidin neler lâzımdır ? (Başı 1. inci sayfada) 3) Süfli hizmetlerde bulunmamış ol- mak, 4) Fazilet ve ahlâk sahibi olmak 5) Boyu en az 1.64 olmak, 6) Askerlik yapmış olmak, 7) En az 23 ve en çok 30 yaşında ol- mak, (Askerlikten sonra yaşını değiş- tirmiş olmamak), | 8) En az ilk mekteb tahsili olmak ve iyi bir şekilde okuyup yazmak, 9) Her hangi bir suretle mahküm &e- dilmiş olmamak ve kumarbazlık, sar- hoşlukla meluf bulunmamak, 10) Doğum yerinde istihdamını is- temiş olmamak, lâzımdır. , Vilâyetler ıdaresı kanunu mucıbın- i | , ce, polis olmak ıstıyenlgtden bu şartları haiz olanlar bir mtıdaya (evrakı müsbi- telçrini rabtederek bulunduklan perin en biıyük mulkıye mMmemuruna müracaat ederler ve evsafı en iyi olanlar arasın- dan, imtihanda muvaffak olanlar, ihti- yaç nisbetinde alınırlar, Bunlar mesleğe namzed olarak girer- ler. Azami bir sene namzedliklerini mu- hafaza ederler. Bu müddet içinde, ah- lâk, bilgi ve kabiliyet noktasından, poli- se elverişli oldukları anlaşılanlar, esil mesleğe geçirilirler. Kendilerinde bu ka- biliyet görülmiyenlerin meslekle alâka- ları kesilir ve hiç bir hakları kalmaz. Namizedlik müddeti içinde polis mekte- bine gönderilemiyenler, asıl sınıfa alın- dıkları zaman polis mektebine giderler. Polis mektebini muvaffakiyetle bitiren- 'er meslekte terfi hakkını kazanırlar. İk- mal edemiyenler bu haktan mahrum ka- lırlar. : Polis alma salâhiyeti, yukarıda söyle. diğim gibi, vilâyetler idaresi kanununa göre, valilere aiddir. Ancak mesleğe a- lmanların tescil leleri bakanlık yapılır. Bu esnada kanuna uymıyan nok- sanlar görülürse tescil muamelesi yapıl- maz. Finans bakanlığından başbakanlığa gönderilmek üzere bulunan yeni teşki- lât kanununda polise'intisab edebilmek için saydıklarımdan başka yeni vasıflar da aranılacaktır... İÇ HABERLER AA S İSTANBUL TELEFONLARI: Tayyare Piyangosunda Kazanan numaralar İstanbul (Telefonla) — Tayyare pi- yangosu bugün çekildi. 15.000 lirayı 14593 numara kazandı. Bu numaranın son iki rakamı ile nihayelenen biletler iki lira amorti alacaklardır. 12.000 lira- yı 29788 numara; 2500 lirayı 22725 nu- mara ile 4540 numara; 1000 lirayı 11720 16778; 19161 numaralar kazandı. Ayrıca 14 bilet 500 zer, 30 bilet 150 şer, 43 bilet 100 zer, 262 bilet 50 şer, 200 bilet 30 zar lira kazandılar. Liman hanınım satışı İstanbul 11 — Liman hanı bugün de satılamadı. Bugünkü müzayede iştirak eden ticaret odaesı 103.500 lira vermiş- tir. Hanmın takdir edilen kıymeti 132.500 927 deki mübayaa bedeli de 364.000 lira- dır. Afişaj işi hakkında İstanbul, 11 — Belediye, günlerdenbe- ri gazetelerde münakaşa edilen afişaj i- şine aid tahkikat neticesini bugün gaze- telere tebliğ etti. Bu tebliğe göre Vakıt müessesesi mukavele haricinde hiç bir ta- lebte bulunmamış ve tahsilât yapmamış- tır. Vakıt inin ihbarr l de borçlarını ödemiyenler hakkında be- lediye kanununun 112 inci maddesini tatbik edeceğini bildirmesi bir tertib yan- Iışlığından ileri gelmiştir. Tatbik edile- cek maddenin doğrusu 113 dür. Zonguldak halkevinde kurslar Zonguldak, 11 (A.A.) — Zonguldak halkevinde almanca, ameli elektrik, sınat resim, buhar, makine ve kazanlar kurs- ları açılmıştır. Bu derslere 200 den faz- la kimse kaydolunmuştur. Yurddaşların bilgisini arttıracak olan kurslar muhitte büyük bir alâka uyan- dırmıştır. Gösterilen arzu üzerine ya- bancılar için de bir türkçe öğrenme kur- su açılmıştır. Bu kursa dördü Bayan ol- mak üzere 16 kişi devam etmektedir, SOYADI Bolu Saylavı B. Mitat, soyadını almıştır, LARMPALRARRTERLDŞARDA “Ankara — Turkıyede yem oluqun bir izahı Yazan: Norbert von Bischoff Demirdağ Türkçeye çeviren: Burhan Belge. BİRİNCİ BÖLÜM OLMUŞ OLAN. I. Anadolunun tarihine daır lİ. Türklerin hayatma ve — İslâm dinine dair. HI. Osmanlı — imparatarluğunun sonuna dair. İKİNCİ BÖLÜM: OLMAKTA OLAN. 1. Türk inkilâbıma dair IL Türk inşa davasına dair, I. Türkiyenin ilerisine dair, “ULUS” ta tefrika edilen bu değerli eser kitab halinde çıkmıştır. Anadolu- nun uzak ve yakın mazisini, bu günü- nü ve yarınını dost bir yabancının na- sıl gördüğünü bilmek istiyenler, geniş bir tetkik sahası açan bu kitabı oku- malıdırlar, 320 sayfa, 150 kuruşaAKBA' da Gümrükler umum müdürünün teftiş hu yolculuğu Gümrükler umum direktörü B. Mah- mud Gündüz beraberinde gümrük işleri direkteör muavini B. Celâdet olduğu hal- de cenub hududlarındaki gümrükleri tef- tişe gitmiştir. B. Mahmudun bu seyahati 20 gün kadar sürecek ve muhtelif güm- rükler meyanında Mersin, Mardin, Ur- fa, Gazi Anteb, İslâhiye, Meydanı Ekber gümrükleri de teftiş edilecektir. İpek kozası ürünü Denizli, 11 (A.A.) — Bu yıl ipek ko. zası mahsulü iyi ve boldur. Kilosu 65 ile 75 arasında hararetle satış yapılmak- tadır. Halk fiatlardan memnundur. Finans teşkilât kanunu nizamnamesi Finans bakanlığı teşkilât | . . Soyadı alma için .. konulan müddet | . . , balır of ” Bütün vatandaşların soyadı almaları hakkındaki kanunun koyduğu müddet, 2 temmuz perşembe günü bitiyor. Bu- nun için, soyadı alma işlerini bugüne kadar geciktirenler nüfus dairelerine baş vurarak işlerini bitirmeğe çalışmaktadır- lar. Ankara nüfus direktörlüğü, soyadı işlerini gününde ve hiç bir vatandaştan para cezası almağa lüzum kalmadan s0- na erdirmek istemektedir. Çünkü ka- nun, geç kalanlardan 5 liradan 15 liraya kadar para cezası alınacağı hakkında bir hüküm koymuştur. Bugüne kadar Anka- rada 5629 yerli ve 15250 yabancı (yani başka kütüklere yazılı) aylenin soyadı muamelesi yapılmıştır. Bir ayle vasati olarak beş kişi sayılırsa, 104 bin küsur kişinin soyadı aldığı, bunun da Ankara «nüfusunun 4 85 şi olduğu anlaşılır. tatbik sureti hakknıda bir niza Şehrimizde, Ankara nüfus direktörlüğü- projesi hazırlamış ve projeyi devlet şüra- sına vermişteir, Jeolojik tetkikler Yüksek Ziraat enstitüsü jeoloji do- çenti Dr. Şevket Ahmet Birand jeole- jik tetkikatta bulunmak üzere dün Ma- latyaya hareket etmiştir. B. Avni Sakmanın İzmir- deki tetkikleri İzmir, 10 (A.A.) — Şeh- rimizde —bulunmakta olan — Berlin ticaret delegemiz B. Avni Sakman tet- kikatına devam etmektedir. Üzüm ihra- catçılariyle borsada yapılan bir toplan- tıda üzüm mahsulümüzün dış piyasada- ki ve bilhassa Almanyadaki durumu gözden geçirilmiş ve lüzumsuz fiat kır- malarının Türkiye piyasasına karşı iti- matsızlık uyandırdığı noktası üzerinde ehemiyetle durulmuştur. Avni Sak- man, Almanyada hâkim olan düşünce- yi izah etmiş ve satışlar için fiat tesbit edilmesi hususunun lüzumunu anlat- mıştır. Düşük fiatlarla yapılan teklif- lerin satışı artırmaktan ziyade inansız- lıkla eksilttiğini hattâ alıcıların bu du- rum karşısında siparişlerini kesmiye mecbur kaldıklarını açıkça ifade etmiş ve bu hareketin devamının kötü neti- celer doğuracağını bütün çıplaklığıyle söylemiş ve türk köylüsü ve türk ulu- sal ekonomisi için zarar veren bu hare- ketin önüne geçilmesini ihracatçıları- d i eylemiştir. Fiat teskiti hususunda hayli uzun süren münakaşa- ' lardan sonra bu noktai nazarı kabule temayül göstermişlerse de derhal tes- bite yanaşmamışlardır. Fiat tesbiti için ikinci bir toplantı daha yapılacaktır. Dalaman köprüsü bıttı Muğla, 11 (A.A.) — Dalaman köp- rüsünün yapılışı bitmiştir. Köprü üç göz- lü olup her gözü 35 metre genişliğinde- dir. Köprü gelip geçmeye açılmış olmak- la beraber açılma töreni yakında yapı- lacaktır. Ankara radyosu Plak yayımı ve ajans haberleri Edebiyat saati Hafif müzik Ajans haberleri Karışık müzik İstanbul radyosu Oda musikisi (plâk) Haberler Muhtelif plaklar veya retrans- misyon İ Halk müsikisi Stüdyo orkestralari Son haberler Saat 22 den sonta -Anadolu ajan- * sının gazetelere mahsus havadis servisi verilecektir. ne uğr , doğdukları yerin nüfus daireleri vasıtasiyle soyadı alanların da epeyce bir yeküna baliğ oldukları söy- lenmektedir. Buna göre geri kalan An- kara nüfusunun 94 3 - 4 nisbetindeki yurddaşların da ay sonuna kadar işleri- ni bitirecekleri umulmaktadır. Ankara merkez kazasının altı nahiye ve otuza yakm köylerinin soyadı alma i- şi çok evel bitmiştir. Ankara köylerin- de soyadı almıyan bir tek köylü kalma- mıştır. Köylü vatandaşlar bu 1 şehirlilere kanun ve nizamlara riayet noktasından bir örnek olmuşlardır. Vilâyet hududu içindeki kazaların 1200'kadar köyünün soyadı işleri de ta- mamlanmıştır. Bunlar arasında Keskin ön safta gelmektedir. Soyadı kanununa göre, her köy bir mıntaka teşkil ettiği halde, Keskin köylerinden her hangi bi- rinde alınati isme, diğerinde tesadüf e- dilmemektedir. Köylülerimiz en çok, eski soyadlarını , ve bulunmayanlar tabiatten aldıkları i- simleri tescil ettirmektedirler. Köyleri civarındaki dere, tepe, kayalık, hüyük adlarını ve çiçek isimlerini alanlar çok görülmektedir. Ankara nüfus direktörlüğüne her gün tâbiiyet, göçmen nüfus ve diğer nüfus işleriyle soyadı için baş vuranların sayı- / sr iki bini aşmaktadır. Günde 500 - 600 kadar kâğıd çıkarıldığı postaya verilen zarflardan anlaşılmaktadır. Günde vasa- ti iki bine varan müracaatları karşıla- mak için, direktörlüğün soyadı işlerinde çalıştırmak üzere, geçen yıllarda olduğu gibi, ilk mekteb muallimlerinden istifa- deyi düşündüğü söylenmektedir. Çünkü kadrosu direkförle beraber altı !işidir. DİL KÖŞESİ n ecm »a BN ALAY G ; « 'Bunların - içinde İstanbul'un tırnağına su dökmek şerefine bile u- laşacak olanı yoktur. ,, « Tırnağa su dökmek ;, tabiri ü- zerinde durmalıyız; çünkü dilimizde boyk bır loküsyon mevcud değildir. İİA su p Lş M “hr- nağına benzememek ,, tabırlm vVar- dır: Müaharrir bu iki loküsyon'u zih- ninde biribirine karıştırarak ortaya garib bir şekil koymuştur. Halbuki klişeleşmiş olan bu neviden loküs- yon'lar ancak aynen ve kaidesine uygun olarak zikredilebilir.- « Bu garsonlarm mühim bir kısmının pis - tırnakları, kirli kıya- fetleri iştah kaçıracak dereceyi bul- mustur. ,, Bu çıkan 'a göre iştah kaçıracak dereceyi bulan nedir? Ü, " Garsonların tırnakları ile kıyafetleri değil mi ? Halbuki gerek tırnakta , gerek kıyafette bir derece ölçüsü mevcut değildir. Ancak bunları vasıf- landıran sıfatlar bir duze, dereceye tabi olabilirler . Cümlenin doğrusu şöyle olmak lazımgelir. « ... Bu garsonların mühim bir kıs- “manın tırnaklarındaki pislik ve kıya- fetlerindeki kirlilik iştah kaçıracak bir dereceyi bulmuştur. ,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: