Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
* _Milleıler cemiyetini SAYFA 6 ULUS 10 MAYIS 1936 PAZAR Japonyanın anlaşma arzusu B. Radek, İzvestiyadaki yazısında B. Aritanın sözlerini tahlil ediyor Moskova, 9 (A.A.) — Japon hükü- metinin Tokya parlâmentosundaki söy- ledikleri hakkında İzvestiya gazetesinde neşrettiği bir makalede, B. Radek, bil- hassa şunları yazıyor: “B. Arita'nın, hududların kati bir şekilde tahdid edilmemiş olduğu hak- kındaki sözleri yanlıştır. Bizim sovyet topraklarından japon askerlerinin ölüle- rini kaldırmak zorunda bulunuşumuz ve Kuantung kurmay delegelerinin şim- diye kadar Mançu topraklarında ne can- lı, ne de ölü hiç bir kızıl nefere rast gel- meyişleri hâdisesi karşısında hududun belli edilmemiş olması nasıl doğru olabi- lir? B. Arita'nın, sovyet hudud muhafız- larının silâh kullandıkları hakkındaki id- dialarını da reddediyoruz. Büyük bir samimiyetle arzu ettiğimiz rus - japon dosctça münasebetleri ancak hududlara karşılıklı saygı ile kurulabilecektir .Kuru- lacak olan hudud komisyonunun faydalı çalışmalarda bulunmasını temenni ve arzu ediyoruz. Japon hükümeti, gerek sovyet topraklarında, gerekse bir mo- gol cumuriyeti topraklarında baskınlar yapmaması için Kuantung genel kur- Mmayına enerjik emirler vermelidir. Bu emirler ne kadar şiddetli olursa komis- yonun çalışması o derecede kolaylaşmış bulunacaktır. Sovyet Rusyanın uzak şarktaki aşırı silâhlanması hakkında B. Arita'nın şikâyetlerine gelince, şunu ha- tırlatmak isterim ki, Japonya ile iyi k luk mü ebetırı_îu;ıı kur l inanan, Sovyet Rusya, ilk önce, uzak şarkta çok ehemiyetsiz kuvvetlgr bulun- durmakta idi. Japon kuvvetleri Mançu- ride, sovyet hududu yakınında ve eski- den bulunmadıkları arazide gmrününce, Rusya, bir saldırmazlık paktı ile komşu- luk münasebetleri kurulmasını Japonya- ya teklif etmiştir. Eğer Japonya, Sovyet Rusyaya kar- şı taarruz niyetleri beslemiyorsa, bunu milletlerarası bir paktla isbat edemez mi idi? Japon hükümetinin böyle bir paktı reddetmesi pek manalıdır. Bu hal karşı- sında şüpheye düşen Sovyet Rusya u- zak şarktaki silâhlarını artırmıştır. Eğer B. Arita bu silâhların dünyanın o kısmında gerçek bir tehlike gösterdi- ğini iddia ediyorsa, bu zor vaziyetin mesuliyeti doğrudan doğruya kendisine düşmektedir. Sovyet Rusyanın düşman- ları bile bir çok defalar iddia etmişler- dir ki, uzak şarktaki kızıl ordu bulun- masa idi, sulh şimdiye kadar çoktan çiğ- nemiş bulunacaktı. B. Arita'nın, Japonyanın bu haller karşısında lâkayt kalamıyacağı hakkıri- daki sözlerine gelince, biz buna ancak şu şekilde cevab verebiliriz: Japonya bu hallerden akıllıca ve dürüst neticeler çı- karabilecekse, bu çok iyi olacaktır. Ja- ponyanın Sovyet Rusyaya karşı tehdid- kâr sözler kullanmak lüz luğunu da anlaması ayrıca temenni edilecek bir keyfiyettir. Sovyet Rusyanın hiç de me- sul olmadığı şimdiki tansiyonun bir an evvel durdurulması lâzımdır. Bunun 1- çin, hududlardaki anlaşmazlıklara son vermeli ve türlü tedbirlerle japon siya- seti hakkındaki güven kuvvetlendiril- melidir. İşçi lideri Atlinin yolculuğu alaka uyandırdı B. ATLİ B. LEON BLUMDAN NELER İSTİYECEK? Londra, 9 (A. A.) — Binbaşı Attli'- nin Parisi ziyaretinin başlıca gayesi; B. Leon Blum'e muhalif ingiliz işçi partisinin zecri tetbirler hakkındaki görüşünü izah etmektir. İşçi mahfilleri, halkçılar cephesi hü- kümetinin yalnız zecri tetbirleri tat- bikte devam etmek yolunda bir gidiş takip etmekle kalmıyacağı ve mezkür ' cephenin daha şimdiden bu günkü hü- kümetten statükonun. yeni kabinenin kurülmasına kadar muhafaza edilmesi- ni istiyecek derecede nüfuz kazanmış olduğu düşüncesinde bulünmaktadır. yaşatmak için Londra, 9 (A.A.) — Binbaşı Attli'- nin Paris yolculuğu etrâfında parla- mento mahfille:inde ileri sürülmekte 9. “Jan düşüncelece bakılırsa Paris ile Lon- dra arasında büyük bir görüş birliği vardır. Bilhassa Fransa ile İngilterenin kollektif emniyeti kuvvetlendirmek su- retiyle Milletler Cemivetinin habes se- Başbetke BARIŞCILIĞIN ZAAFI (Başı I. inci sayfada) teşkilâtlandırılmasına ve salâhi - yetlendirilmesine karar verilecek- tir? Eğer bu karar, milletlere cid- di itimad verir bir tarzda olmaz - sa, ittifaklı veya ittifaksız, hak!ı veya haksız, sonsuz bir boğuşma devrine girdiğimizi söylemek, ve milletlerin zihninden her türlü hayallerin silinerek, bütün ener - jilerin harb için seferber olması- nı beklemek doğru olur. Sade devlet sayısı değil, devlet kudretleri bakımından da barış cephesi daha kazançlıdır. Fikrini arlatmak hürriyeti olan hiç bir memleket yoktur ki, orada, harb takdis edilmekte olsun! Lâkin Lu memleketler bir defa prensip, sonra usul üzerinde daha iyi an- laşmak zarüretindedirler. Ha - beşistandan çıkanlar, habeş mu- kavemetinin iç ihtilâflar yüzün- den bu kadar az sürdüğünü söy- lemektedirler. Azalarının görüş - leri, anlayışları ve cemiyete bağlı- İıkları arasındaki ayrılık ve vü- zuhsuzluğun, Milletler Cemiyeti - nin mukavemetsizliğine ve itibar- dan düşmesine tesir ettiğini gör- memek nasıl mümkün olur ? Falih Rıfkı ATAY rüveninden kurtarmak için müşterek bir arzu beslemekte oldukları zannedil- mektedir. Umumiyetle yapılmak'a olan tahmin şudur: “Fransa ile İngiltere, bugün artık bir italyan zaferi mevzuuna dönmiye- ceklerdir. Böylece Süveyş kanalının ka- patılması ve askeri tedbirler alınması suretiyle zecri tedbirlerin artırılması bahis mevzuu olmıyacaktır. Buna muka- bil mevcud tedbirlerin ancak Milletler cemiyeti arasında kollektif bir sulh mu- ahedesi aktedildikten sonra kaldırılabi- leceği ehemiyetle kaydedilmektedir. Muhalefet mahfilleri habeş işi mem- nuniyete değer bir şekilde hal ve tesvi- ye edilmese bile, Cenevre idealinin ka- moyda muhafaza ve devam etmesi lüzu- muna kail bulunmaktadırlar. Bu münasebetle ingiliz'lerin milletler cemiyetinin yeni esaslara göre yeni baş- tan tensik edilmesini teklif etmiş olduk- ları, fransız halkçılar cephesinin ise- si- lâhları bırakma siyasetine dönmek ta- rafdarı olduğu hatırlatılmaktadır. Bu itibarla karşılıklı yardımı dünya'- “nın muhtelif bölgelerine hasr ve tahsis etmek fikri şiddetli itirazları davet et- mektedir. Bilhassa ingiliz menfaatlerinin yalnız Fransa, Felemenk ve Belçika'da j aramlımıyalcığı söylenmektedir. Bundan başka, dünyanın Mukavele ile bir takım müstakil bölgelere ayrılma- sının Büyük Britanya imparatorluğunun 'çüüzleri arasıdaki karşılıklı yardıma mü- arız olacağı da bildirilmektedir. - B. Azana Cumurreisi oluyor Madrid, 9 (A.A.) — Halkçı birliği- nin irtibat komitesi evelki gece B. Aza- nayı cumur başkanlığına tek namzet göstermiştir. İngiltere Filistine asker gönderdi Londra, 9 (A.A.) — Alâkalı mahfil- ler, fevkalâde komiser tarafından iste- nen asker kıtalarının Filistine yollana- cağına dair akşam gazetelerinin vermiş oldukları haberleri teyit etmektedirler. ü Kd Lik maçları Bugün Ankara Gücü - Gençler Birliği maçı var İstanbul takımlariyle yapılan karşı- laşmalar dolayisiyle geri bırakrlan An- kara mıntakası lik maçlarına bugün iki sahada birden devam edilecektir. ANKARA GÜCÜ ALANINDA: Sa- at 15 de, Çankaya - Kırıkkale Gücü, 16.45 de Muhafız Gücü maçları var. MUHAFIZ GÜCÜ ALANINDA: Saat 15 de Altın Ordu - Güvenç Sporu seyredeceğiz. Bundan sonra da günün ve hattâ mevsimin en mühim karşılaş- ması olan, Ankara Gücü - Gençler Birli- ği maçı yapılacaktır. Ankara Gücü, 33 puvanla en ilerde- dir. Yaptığı 11 maçın hepsini kazanmış- tır. Gençler Birlâği, 10 maçtan yedisini kazanmış, ikisinde filen, birinde hük- men yenilmiştir. Puvanı 23 dür. Bu va- ziyette Ankara Gücüne sampiyonluk Ta- kibi olamaz. Fakat, bu karsılaşmanın e- hemiyeti bu noktadan değildir. Ankara Gücü bu maçta şayed Genç- ler Birliğine yenilirse, Muhafız Gücü büyük bir avantaj kazanacaktır. Sonra, bügüne kadar yenilmeden birincilik yo- lunda ilerleyen bir teakımm son merha- lede takılması kadar acı bir şey olamaz, Gençler Birliği her iki devrede de u- mulmadık mağlubiyetlere uğradı. Yıl- lardanberi devamlı bir çalışma ile elde ettiği mevki oldukça sarsıldı. Şimdi, bu maç, kudretini kaybetmediğini isbat için iyi bir fırsat olacaktır. Bundan başka, her iki takım İstan- bul kulüblerine karşı çok takdir edilen neticeler aldılar. Aldıkları bu neticeleri o maçlarda mukayese etmeğe imkân yoktu. Bugünkü karşılaşmada bunu öl- çebileceğiz. Yalnız, her iki takımın, oyun esna- sında, son temaslarında beğendiğimiz vekar ve sükünetle beraber o güzel fut- bol tekniğini de tatbike çalışmaları lâ- zımdır. Takım teşkili de çok mühimdir. Biz kendi görüşümüzle, güzel ve heye- canlı bir maç seyretmek zevkine ermek için her iki tarafın şöyle birer takım çı- karmasını bekliyoruz: Ankara Gücü: Natık, Ali Rıza, En- ver, Orhan, Semih, Nazmi, Abdi, Bilâl, Yaşar, Fahri, Hamdi. g Gençler Birliği: Rahim, Halid, Mıt— had, Ahmed, İhsan, Salâtıaddin, Selim, Rasim, Niyazi, Münir, Cahid. ; Natıkın iyileştiğini , duyarak sevin- dik. Onun için, Ankara Gücü takımı_nda bir değişiklik olacağını tahmin etmiyo- ruz. Fakat, Gençler Birliğinin takrmını gençleştirmek için çalışacağı yerde e- mekdar arkadaşlarını oynatmak tasav- vurunda olduğunu duyduk. Eğer böyle ise, neticeyi Şimdiden aleyhlerine kabul etmekte hiç tereddüdümüz yoktur. ——?.-.. RADYO -. (Posta gelmediği için Avrupa istas- yonlarından seçme- program ):ısmfıı'ı bugün koyamadık.) ANKARA RADYOSU 1 — ÖğlE emisyonu: saat 17.30 da Mü-: zik Öğretmen Okulu Halk konseri: - , Program- -- Cümur Başkanlığı filarmonik or- kestrası tarafından bugün saat 17,30' da Müzik Öğretmen Okulunda verilecek konser programıdır: Şef: Ernst Praetorius - —1 J. S. Bach (1685 — 1750) Konser si bemol majör Nr. 6 - 6 yaylı saz ve cembalo için. | a) Allegro moderato ğ b) Adagio, ma non. tanto c) Allegro” Çalanlar: Hindemith, Hândschke, - Back, Şeref, Mahike, Richter, Zuckma- yer. 2 — Gustav Mahler (1860 — 1911) Kinder - Totenlieder (Ölü çocuklar şarkıları) Solo - Şan ve Orkestra için. Sözler: Rückert Solist: Eva Preuss — 10 dakika dinlenme — 3 — W. A. Mozart (1756 — İ791) Symphonie Concertante Mi bemol majör op. 364 Keman, Viyola için. )a) Allegro maestoso b) Andante c) Presto Solist: Winkler, Hindemith. Her üç eser de Ankara"da ilk defa çalınacaktır. 2 — Akşam emisyonu: saat 20 de Hafif Müzik — Karpiçten nakil — A- jans haberleri — Plâk neşriyatı —: Kar- piçten nakil. - pılmağa başlanması, milletleri Türk Hava kurumu umumi - merkezi dün toplandı (Başı I. inci sayfada) 1935: rekor yılı Senelik vaziyeti gözden geçirecek olursak, 935 gelirimizin 1.029.599 lirası piyangoya aid olmak üzere 4,998.447 li- raya varmış olduğunu görürüz. Kuru- mumuzun geliri 930 dan beri ilk defa bu kadar yükselmektedir. Bu başarının elde edilmesinde büyük Trolleri olan başta İç Bakanlığı olmak üzere bütün idare âmirlerine, her işimizde himaye ve yardımlarına dayandığımız Genel- kurmay başkanlığiyle M. M. Vekâleti- ne, C. H. P. teşkilâtrna ve şube yönku- rullarında çalışan arkadaşlara minnet- tarlık duygularımızı sunarız. Kanunlarla Maliye Vekâletine devr ettiğimiz kesrimunzam, kıymetli evrak, içkiler yüzdesi ve hava kuvvetlerine yardım yüzde ikisi kaynaklarımızla ay- rıca devlet büdçesine her yıl 6.300.000 litalık bir gelir temin etmiş oluyoruz. Havacılık yarışı Dünya milletleri arasımdaki hava cılık yarışının, bu yıl baş — döndürücü bir hız almış olduğunu görüyoruz. Do- ğu Afrikadaki büyük facia, gökleri ka- nadsız milletlerin ölüme mahküm ol- duklarını, hava tehlikesini “tayyare” den başka hiç bir silâhın yenemiyece - gini, acı bir hakikat olatak bir kere da- ha ortaya atmıştır. Almanyanın yıllar- ca gizli gizli çalıştıktan sonra meyda- na kudretli bir askeri tayyarecilik çı - karması da bütün dünyayı şaşırtan hâ - diselerden biri olmuştur. Bunun için devletlerin hava büdçeleri bu yıl daha çok kabarıktır. Bir misal olarak İngil- tere hava büdçesinin 31.042.100 ingiliz lirasından 43.490.000 ingiliz lirasına çı- karılmış olduğunu gösterebiliriz. Or- duların tayyare sayısı çoğaltılırken tayyarelerin kabiliyet ve — vasıflarının yükseltilmesi için de çok çalışılmakta- dır. Avcı tayyarelerinin sürati 400 ki - lometreden 480 e, keşif tayyarelerinin 350 den 380 e, bombardıman tayyarele - rinin 390 dan 420 ye çıkması uğraşma - ların ne kadar canlı olduğunu ; göster - mektedir. Gençlik yığınlarının kanadlanması Gençlik yığınlarınım - kanadlandırıl- masi davasına da bütün milletler, ordu havacılığı derecesinde ehemiyet ver- mektedirler. Dört alman plânörcu gen- çin Almanyadan Çekoslovakyaya plâ- nörleriyle 504 kilometrelik bir yol aşa- rak uçmaları, römork uçuşlarında en i- leri giden dost Sovyet Rusyada plânör- le 11.000 metre yükseğe çıkılması ve 1.500 kilometrelik mesafe aşılması, Bul- garistanda 928 de başlıyan yelken uçu - şu çalışmalarını daha - genişletmek -için bir velken uçuşu. mektebi açılması ve Sofyada kutulan atölyelerde planör ya- çekir - ,dekten havacı 'yetiştirmek mieselesine iverilen ehemiyeti gözlerimizin önün - de canlandirmaktadır. ö i Dünyanın bu gidişine uymak için “devletçe bütün tedbirler alınırken, türk Hava kurumu da daha bir yavru halin- de olan Türkküşu teşkilâtını genişlet - “—mek için bütün gayretiyle çalışmakta - dıt. Türkkuşunun İstanbul ve İzmir şubeleri 3 mayıs 936 da açılmış bulun- — Maktadır. Adana, Kayseri ve Bursa şu- beleri bir iki güne kadar işe başlıyacak- lardır. Bu şubelere kaydedilecek, en az orta tahsil görmüş üyelerden 120 kişi ayrılarak temmuzda, İnönünde açılacak kampta üç ay çalıştırılacaklardır. Bu üyelere bir yandan uçuculuk dersleri verilirken bir yandan da, askeri öğret - menler tarafından piyade talim ve ter- biyesi gösterilecektir. Bu kampta mu- vaffak olarak yelken uçuşu brövesi alanlardan ihtiyat zabiti olabilecek de- recede tahsil gyrmüş olanların, altı ay- lrik muafiyet kazanarak doğruca harbi- ye mektebine girebilmeleri ve tahsilleri orta derecede olanların hava gedikli küçük zabit mektemine tercihan kabul edilmeleri için Genelkurmay Başkanlı- ğınca Kamutaya bir kanun projesi su- nulacaktır. ; Türkkuşu için Moskova'da çalışan 6 türkkuşu üye- si haziran ortalarında yüksek tahsilleri- ni bitirmiş olacaklar ve brövesini alan 5. a brövesini alan 6 üye ile türkkuşu Ankara şubesinin ilk verimini teşkil e- deceklerdir. Bu üyelerden Bn. Sabiha ile B. Mustafa Eskişehir'e, Raif de Kayse- ri'ye bir römork uçuşu yapmışlar, para- şütçü üyelerden Bn. Yıldız da 2.100 metreden atlamağa muvaffak olmuştur. Talebenin paraşütle atlayış sayısı 261 i bulmuştur. Türkkuşuna lâzım olan plânörlerle malzemeyi memleket içinden temin et- meğe çok ehemiyet veriyoruz. Kayseri tayyare fabrikası, ısmarladığımız muh- telif tipte 28 plânörden 8 ini bitirmiştir. Askeri fabrikalar da iki paraşüt kulesi- nin demir kısımlarını hazırlamaktadır. Bir tanesini Sovyet Rusyadan getirtmiş olduğumuz bu paraşüt kulelerini şimdi- lik Ankara, İstanbul ve İzmir'de kurarak gençlerimizi paraşütçülüğe alıştıracağız. Türk gençliğini Türkkuşunun ka- nadları altına çağıran beyannamelerimi- zin şube açılacak şehirlerdeki mekteble- . re dağıtılması için bir yandan maarif vekâletince kurumumuza yardım edilir- ' ken bir yandan da spor teşekküllerinin ! gençliği teşvik etmeleri temin edilmiş- ' tir. Ankarada toplanan Türk sporkurul- tayının bu yolda vermiş olduğu kıymet- li kararı şükranla karşılarız. g Dost Sovyetlere teşekkür Çalışmalarımızın kolaylıkla yürüme- siride candan yardımlarını görmekte ol- duğumuz Sovyet büyük elçisi Karahan'- * la devamlı alâkalarından çok duygulan- * dığımız dost Sovyet Rusyanın Ossoa- * viyahim kur ve sovyet u ları- na da teşekkür etmeği bir vazife saya- rız, Türkkuşu, 24 mart 936 da bir ölüm a. cısı ile matemlenmiş, muallim muavin- lerinden emekli tayyareci yüzbaşı B. Kâmil bir kazaya kurban gitmiştir. Bu vazifesine âşık, çalışkan arkadaşımızın hatırasını saygı ile kutsarız. Bomba şeklinde sütunlar Hava tehlikesine karşı halkımızın uyanıklığı günden güne artmaktadır. Görüşlerdeki bu hassasiyeti kuvvetlen- dirmek için her vasıtadan istifade edi- yoruz. Ankaranın 10 meydanına bomba şeklinde sütunlar diktirmek için terti- bat aldık. Bu sütunlar hava tehlikesi- nin bir dakika bile unutulmaması lüzu- munu halka anlatacaktır. Ankara Sovyet Elçiliği tarafından kurumumuza hediye edilen sekiz parça tayyarecilik filmi ile Türkkuşunun ça- lışmalarını: gösteren 200 metrelik bir filim halka ve şube açılacak yerlerdeki - ,yüksek tahsil gençliğine gösterilecektir. — Neşriyat ve propaganda | — ”Hava tehlikesi-ve korunma,, adın- - 'daki almanca bir eser yakında bastırıla- cak ve şubelerimize parasız gönderile- h cektir. Havacılık ve spor dergimizle de ay- dınlatma ve öğretme vazifesini müm- kün oldüğu kadar başarmağa çalışıyo- ruz. ; “Sori altı ay içinde 45 Şubemizin iş- leri ispekterlerimiz tarafından gözden ' 'geçiriımiş—tir. Hava tehlikesini bilen ve | yardımcı üye sayısını artırmak için şu- be yönkurulları, idare âmirleri ve C. - H. P. teşkilâtı ispekterlerimizle kuv- vetli bir çalışma birliği yaparak yurdum her köşesini harekete getirmek için * gayret etmektedirler. Tarihin bir eşini kaydetmediği bü- yük ve asil ulusumuzu saygı ile ana- rak yüksek heyetinize başarılar dileriz.” Halkevinde çay Halkevi Reisliğinden: Evimizde her hafta verilmekte olatn çay bugün mevsim dolayısiyle son de- fa ve saat 20 de verilecektir. İstiyenler sabah saat ondan itibaren halkevindem biletlerini alabilirler, KA Doğum Yataklı Vagonlar Ankara Şubesi direktörü ve Gençler Birliği kulübü umum? kaptanı B. Mitatın bir oğlu ol- muş ve ismi Taylan konulmuştur. Bay ve Bayan Mitatı kutlar yavruya uzun ömürler dileriz.