29 Nisan 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

B BU ! | İ ' A ÜS0 Bes yıllık planın yeni bir za Beş yıllık endüstri plânımızın en büyük ve şe- tefli zaferi olan Kayseri- bez kombinası aylar- danberi her gün biraz dahaâ artan bir faaliyet ve tandımanla çalışmasına devam ediyor. İzmit kâ- Brd fabrikasının preslerinden çıkan ilk türk kâ- ğıdı, günlerdir büyük bir övünç ve sevincle, el- den ele dolaşmaktadır. Kömür ve cam fabrika- larımız çoktanberi birer hakikattir. Bugün de beş yıllık endüstri programımızın yeni bir zaferini müjdelemek mevkiinde bulunu- yoruz: Temeli 20 ilkteşrin 1934 de atılmış olan Ereğli bez fabrikasının vapı isleri ve makine mon- _h_iı tamamile -bitmiştir. Fabrika, yapısı ilerleyen enerji santıralının da tamamlandığı gün işlemeye başlıyacaktır. Bu suretle, pamuklu dokuma en- düstrisi sahasında tam istiklalimizi elde etmek NN e feri: EREĞ ve parnuklu hususunda dışarıya bel bağlamamak için açılmış olan mücadelenin yeni bir zaferi kay- dedilmiş oluyor. Ereğli bez fabrikası, beş yıllık plânın gözet- tiği Kayseri ve Nazilli fabrikalarından hacim,iti> bariyle daha küçük olmakla beraber, memleket ekonomisinde ehemiyetli bir rol oynıyasak vazi: yettedir. Senede 1,4 milyon kilo yerli pamuk kul- lanarak 4 milyon metre ince bez ve 600 bin kilo ince iplik yapacak olan bu fabrika 1500 işçi ça- İıştırmak suretiyle yalnız Ereğli ve muhiti için bir refah ve medeniyet unsuru olmakla kalmıya- cak, aynı zamanda Eskişehir şimalinde Sakarya vadisinde ekilmiye başlıyan ince elyaflı pamuk- ları satın almak suretiyle bu mıntakanın zirat 1 BEZ YO RÜİTARI 40020 SA MYE M Y A v FABRİKASI P & n $ RESİMLE,R, Beş yıllık endüs- triü - plânımızın , gerçekleşen örnekleridir. e kalkınmasını ve yüksek kaliteli pamukların eki- mini teşvik edecektir. 1934 seneşi zarfında bu mıntakadan 12 bin kilo pamuk mahsulü alınmıştı - Bu mahsulün ©- nümüzdeki seneler zarfında yirmi otuz misline çıkacağı muhakkak görülmektedir. Tarım Ba- kanlığı bu gerekli ve muhakkak inkişafı göz ö- nünde te'>-rak Eskişehirde Sazova tohum üret- me çiftliğini pamukların ıslahı işiyle uğraşmaya memur etmiş ve ayrıca Mayıslar köyünde bir de modern çırçır evi yaptırmıştır. Bu çırçır evi se- neden seneye genişletilmek suretiyle ilerde bir milyon kiloyu bulacağı tahmin edilen Sakarya vadisi pamuklarını tamamiyle tasfiye edebilecek bir kuvvettedir. Burada yetişen akala pâmukla- yapılahileceği bırsün t>balle-t etmis hulunuvar, Fabrika şimdiden Eskişehir ve Adana mah- çenlii pamukları satın almaya beslamıştır. Ereğli bez fabrikası salaşpur mermersahrı in- ce patiska, mendillik, seten, zifir, poplin gibi yük- sek kalitede bezler imal edecektir. En modern makina ve vasıtalarla cihazlan- miş olan Ereğli bez fabrikasının mamulâtı mem- leketimize bugün dışardan gelen pamukluları a- ratmıyacak bir kalite ve üstünlükte olacaktır. Memleketin politik ve sosyal inkişafını b:z- landıracak olan endüstrilesme hamlemizin bu yeni merhalesini göğsümüz sevinç ve gur!rla dolu olarak selamlıyor, ve yarına her zamandan daha umudlu gözlerle bakıyoruz. rından 40 ve hattâ 50 numaraya kadar ince iplik Tefrika: No: 45 'ÖPYEKÜN HARE Harbde, en küçüğünden tutunuz da en üyük harekete varıncay”, h- »sinde, düşma- ın her hangi bir yanlışlığır: lan istifade e- :ı'çk, karada, havada, veya denizae bu gibi aziyetleri ihdas etmek, taktik ve stratejik r maharettir. Tanenberg meydan muharebesnide bu ısus gerçekleştirildi. O meydan muharebe , böyle bir saldırışta öz kuvvetin nasıl k» nduğunu da göstermektedir. (23). Ölü ve (23) Muhtelif bakımlardan bu meydan mu- rebesi hakkında “Tanenberg”, “Kahpe harb ılu dünya harbı muhahkemesiı önünde” ve 'ar' Je nülfuzsuzluk” adlı eserlerimde mütale- hiri tardır. yaralı, kendi zayiatımız 12,000 kişi olduğu halde düşman esir düşmeyen yaralılar he sap dışında olmaak üze'e, 120.000 kişi ölü ve esir vermişti. Kelimenin tam manâsıyla yapılan yok- edici meydan muharebelerinin çift değeri vardır; bu gibi meydan muhareheleri düş- mana kati darbeyi indirmekte, buna karşı, kendi kuvvetini az nisbette zayıf düşiirmek- tedir. Düşmana, önden değil, vyani, cephesine saldırmadan yalnız bir yandan darbeyi in- dirmek düşüncesi, sapa bir harekettir. Düş- man sakin durmaz; o, hasmının yanını çevi- rir, yani, kendisine saldırılmayan cepheden saldıran düşmana daöğru harekete geçer, ki bunun neticesi, cephe muharebesi olur. 9. uncu ordu, 1914 yılı son teşrininin baş- langıcında, şarkta, Varşovada Pozanni üze- rine yürüyen düşmanın şimaldeki cenahına doğru ileri harekete geçtiği zaman, bu cihe- ti bütün ciddiyetiyle öğrendi. 9 uncu ordu, “Tannenberg” den fazlasını elde etmek iste- di ve, rus ordusunun cephesine, bu harekete uygun bir surette saldırılmadan yanlara doğ- ru yayılarak çevrildi. Bu ciheti yalnız kay- detmekle iktifa etmek istiyorum. Bunun verdiği netice, düşmanın kendisine karşı var kuvvetle cepheden harekete geçmesi ve sı- kıştırması oldu. Düşmanın da, 9 uncu ordu- nun en dış cenahına saldırmağa - kalkması vaziyeti çok nazik bir duruma soktu. Şüphesiz ki, çevirenin arkasındaki kuv- vetli bir kademelenmiş tertibi çevirmek için- biribirini aşan bir cenaha ihtiyaç vardır. Bu- günkü yığın halindeki ordularla, çevirenin de çevrilmesi pek kolaylaşmışstır. Nitekim, bu bizim başımızdan, yukarda bahsedildiği gibi, yalnız 1914 de şarkta değil, 1914 yrlı ey- lül başlangıcında Paristen yapılan harekette de geçti.General Kont von Sohlieffen'in çe- viren cenahın kuvvetlendirilmesi hakkında- ki ikazına, ne kadat ehemiyet verilse gene azdır; ancak bunu başarabilmek için de elde mevcud kıtalar bulunması gerektir. Düşmanın darhe indirilmiş yanını geriye doğru kıvırmak ve ondan sonra, yetiştirilen kuvvetlerle gittikçe daha ziyade çevirmek suretiyle sökülün cözülen hasmın geri çeki- liş volunu tehdid etmek için, en geniş ölçü- de bir stratejik cevirme hareketi de nihayet, bir noktada taktik bir çevirme hareketi yap- mak gayesini tasımaktadır. Benim Tannenberg'de yaptığ'ım gibi, düş- man cephesinde, sald---nın, içeriye doğru yürüyebileceği hir sedik olunca da, vaziyet aynıdır. Bu takdirde, düşmanın iç yanını, ev- velâ sırf taktik olarak ateşle çevirip kavra- mak, ondan sonra, vanlarını alabildiğine bi- ribirinden ayırmak, düşman cephesindeki deliği mütemadiyen genişletmek ve bu de- likten durmadan çevirmek lâzımdır. (Sonu var)