29 NİSAN 1936 ÇARŞAMBA Gürbüz Türk çocuğu Dün Çocuk esirgeme kurumu genel merkezinde seçildi Her yıl oldu. âbi, bu yıl den sonra Ço- cuk Esirgemne Kurumu Genel merkezi nunda kal glik bir halk ö- 'nünde Gürbüz 'k çocuğu se- yapılmış Seçim bu yıl çok rağbet görmüştür. Hakem . he- tır. zan (Kreş direktörü) idi. Seçim sıfır yaştan 12 yaşına ka- dar olan çocuklar arasında yapılmı ve bu seçime 48 çocuk girmiştir. Bi- kazananlara kıp- ametli hediyeler verilmiştir. Seçimde kazananların isimlerini şağıya yazıyoruz: buçuk yaşında Yılmaz birin- i yaşında Osman ve Yurdagül ikinci graputan yaşları i- Ü, dördüncü gruptan: Birinci grupu teşkil eden sıfır yaş- | 12 ye kadar, Münevver birincili tan bir yaşına kadar olan çocuk zanmışlardır. ——— ——— e: Doktorlar arasında Gündeli ü doktoru B. Kenan PİRİNÇ KANUNU Şavşat hükümet doktorluğuna, Faki (Başı 1. inci sayfada) Akhisar hükümet / doktoru B. Nuri | , oçmal sayılacak bir maliyetle Soma hükümet doktorluğuna, acik- | yetiştirilmesi lâzımdır. ve ancak " ""“k"—"d'h n mütehas 5. | bu yolda bir çalışma, ona, zt Rifat Ankara hususi idare seyyar do- aei ada yükmll gum mütehassıslığına, Soma hüki İT TSÜĞ anet doktoru B. Sadık Alaşehir hi Söylediğimiz Tâyıha, S1 birlerini de arttırarak pirinç eki: minin inkişafı yollarını açmak ü yi tohum sıhhi usul ve ye- sında toplu ve disip- layiha ileçok s a alınmaktadır. vu B. Salâhaddin Tökat doktorluğuna, Urfa memleket Kasta- mesi iç hastalıkları mütehassısı B. Ne- cib Ağrı memleket hastanesi iç has- 'na nakil ve yin edilmişlerdir. Coruh len yerlerı sulardan faydalanma işi maceralarından — birini ka dinlemiş olacaksınız. Zaman, ;zaman bir köye karşı diğer bir köy, bir aileye karşı bir aile bir su- yun başırda / yıllarca — didiş- mişlerdir. Bu didişmelerde her şey ortaya atılır, devlet otoritesi- ni şaşırtmak i ada birçok kan dökül- ü de olu Rejim eski devirlerin bu tarihini kapatmış ve layiha ile de saygı ve sevgiye dayanan toplu Tık ve sosval direktörü Dr. Sadri is- fından kurdelâ kesilmiş ve Tise tale- besinin hep bir ağızdan söyle <eri cümüriyel marşı ile binaya gililmiş- teklerine tercüme olarak Başi. Refet Ülgen tarafından Atatürke, İs- met İnönüne ve Kültür Bakanı Saffet Arıkana tazim telgrafları çekilmiş- asmın - bir kıymeti ihsali yükseltme yolunda, enlerimizin - artık kanun- laşmak değerini kazanan - bir e- serleri oluşudur. -Kemal ÜNAL ata başlanacağı Cemiyet yönetim kuruluna hayırlı Telrika: No: 46 Evlilik ve Ötesi sın dedi. Yarsn: Jak ŞARDON Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Kastanye: — Sen acayib surette babana benziyor- — Eve dönmem lâzan. devum var. — Daha şimdi geldin. € eksiksiz bir bahtiyarlık ona ğuk görünüyordu. Başkalarında gördü; Aşk, onun bilinen hiç bir kadroya sığmayan Aşk fikrine hiç bir v>'-it cevab vermiyordu. oldu. etti Kastanye, Alber'e bakarak — Göbek salveriyorsun, azizim, dedi. Suçlusun. Otuzuna vardın, değil mi? Her gün sabahları yirmi dakika jimnastik yap- ame'oşın, En iyi hareket de budur. Yere, halının üzerine uzandı. — Karnıma bak. Gerilen pazıları görü- yor musun? İşte buna pazıdan kemer, der- ler. Kastanye, yüzü kıpkırmızı, yeleğini çe- kiştirerek kalletı. B — Yirmi dakika, çok bir şey değil. Alber, gözlerini dikmiş, saatine bakıyor- — Burada rahat çalı — Pek rahat mi alamazdım. Oradaki ki şimdi sessizlil olacağım.. Bu. görüşmemiştik. Evinde seninle konuşulmaz — Sırtımda ağır bir yük var. Sustu ve sonra, odada dolaşırken devam — Yirmi dakika değil ama, her gün! Minaniki bir hareketle kütüphaneden bir kitab alıp tekrar yerine kovdu. yor maurun? bu kış, yukarı kattan bir piyano sesi gelirdi. Onu dinlemexten kendi- beni kaygılandırıyor, sıkı- yor... kendimi bulamıyorum... Odet, pek gü- zel bir ciddiyetle çalışmama nezaret ediyor. Saat beşten önce dışarı çıkmak hakkım de- ğil, Yani, o saatten önce çıkacak olsam isti- dadım hakkındaki iyi düşüncelerini yıkmış Masanın kenarına oturdu. ULUS Hakkındaki resm (Baği T. inci sayfada) muhafaza etmiş, bir namzed kazan- adikaller: 11 mebus ye- rini muhafaza etmiş, 2 namzed ka- zanmış, 3 nayızed kaybetmişitr. Sol cumuriyetçiler: 33 mebus ye- rini muhafaza etmiş, 5 namzed ka- zanmış. 5 namzed kaybetmiştir. Halkçı demokratlar: 12 mebus ye- muhafaza etmiş, iki namzed kay- Fransız seçim ı i istatistik çıktı “Eko dö Pari” komünist partisinin muvaffakiyetlerinden bahsederek Paris 've civarında bu partinin büyük muvaf- fakiyetler kazanmış olduğunu, fakat vi- layetlerde halkın komünist partisi hü- cumlarına şiddetli surette mukavemet eylemiş bulunduğunu tebarüz ettirmek- tedir. Jur gazetesi ikinci turda bir çok nasyonalist namzetlerin muvaffak ola muyacağını sanmakta ve fakat bu mu - yaffakyetsizliği geçen pazar günü ka- zanılan muvaffakiyetlerle karşılıyabile- ceğini yazmaktadır. Maten gazetı i turunun verdiği n-ticenin, bugün milletin, işsiz- lerin çokluğundan ve ekonomik hubra - vaküğ bin enişliğinden dolayı, duyduku bot. ini | #adsuzluğun bir ifadesi olduğunu bil - Cumuriyetçiler: 40 mcbus yerini | " muhafaza etmiş, 11 namzed kazan. | Örmektedir. mış, 2 namzed kaybetmişti - | Tneiliz mahfilleri vaziyeti ya- u:ııışı-ır—::;rl-r; n:n':::“':;'_': kından takib ediyorlar aaf a Gti Paris, 28 (A.A.) — Övr gazetesi, b fransız seçimi ve ingiliz kamoyu hak - Paris, 28 (ÇACA.) — Müşahidler, | kında diyor ki: komünistlerin, 1932 senesinde 790.000 rey almalarına mukabil şimdi 1 mil- 'yen 500.000 rey almalarını hayretle karşılamışlardır. Radikal sosyalistler şimdi sosyalisiler ve komünistlerle birlikte kurdukları halkçı c« çekilmek ve gelecek pazar lerini mutedil sağ cenahlılara ver- mek zaruretindedirler. Bununla bera- için güçtür ve belki de ge- lecek pazar bu vaziyet komünistlerin kazanmasına yol açacaktır. Bazı sıyasal müşahidler, eski par- lamentonun 160 radikal sosyı busuna karşı yeni parlamentoda an- 't ve sosyalistlerin 130 yerine 110 me- bustan ibaret olacağını söylemekte- dirler. n Başta B. Kiyap geliyor Ajakçio, 28 (A.A.) — “Korsika” Paris şarkurulu başkanı müstakil nam- zed B. Kiyap, eski bakanlardan müs takil namzed B. Landrinin kazandığı 7842 reye karşı 7738 reyle seçilenle- rin başında bulunmaktadır. İki nahiyenin seçim neticesi henüz belli değildir. Bir çok kasabalarda hâdiseler çık- muş, belediye reisleri, bütün seçim Mmuamelâtının yolunda cereyan ettiği- ni tasdik eden zabit varakalarını im- za etmek istememişlerdir. Bu belediyeler zabıt varakalarını imzadan istinkâfta — urar ettikleri takdirde, mebuslar meclisi seçi 'amelâtının yolunda cereyan et bizzat tasdil mecbur olacaktır. Fransız gazeteleri ve seçimin neticeri 28 (AA.) — Gazeteler saçi. ci turu neticeleri ile bilhassa olmaktadırlar. — Aklıma Saat altıda, ran- zel başı, bu işık Dört aydanberi — sam ediyordu. üzere oturdu. di ve hazırlamış acılar - gittiler. nuz. İşte o mekti temiyorum.” — Sahneyi t Gözleri Kastz Oda karanlıklara bürünüyordu. camekânlı bir şahniş gölgeli çerçevesi için- de aydınlık görünüyor ve Kastanye'nin Elektriği yakarak: — Piyesin mevzuu şu; tam olgun bir a- dam tasavvur ediyorum ki sevdiği bir karısı ve çocukları vardır, zengindir, sıhattedir... Odanın birdenbire Alber'i titretti, fakat bir şey demeksizin ce- binde saati kurarak Kastanye'yi Jannöre'nin hayali gözlerinin önüne gel- ha kendi kendine tekrarladı: “Evet, dosya- nız bendedir ve emrinize amadedir. Babama üç bin frank borçlu idiniz ve bu borcu, Ruan'- dan yazdığınız bir mektubla ikrar ediyordu- yayım... halbuki, bu üç'bin frangı sizden is- * İngiliz kamoyu ve hele ingiliz hü- kümeti fransız seçimini gittikçe artan şir ehemiyetle takip eylemektedir. Lon- dra'da bu seçimin sol cenah için bir mu- vaffakiyet olacağı kestirilmekte ve bu. 'nun neticesinde Fransa ve İagilterenin Milletler Cemiyeti çerçevesi — içindeki işbirliğinin daha ziyade sıkılaşacağı sa- aulmaktadır. İngiltere, mümkün olduğu kadar çabuk bir surette italyan - habeç anlaşmazlığının balli için Fransayı her halde tatmin etmeğe gayret etmekte - Je bir aryasa, daha sağlam bir erniyet verebilecek mahiyettedir. Hattâ Roma ile Paris arasında bir uzlaştırıcı rolü oy- naması düşünülmektedir. Eğer Musoli. ni, fransız tekliflerini kabul etmezse, Fransa kati sürette ingiliz siyasetine bağlanacaktır., Moskova, 28 (AA.) — Fransz se- çiminin ilk seçim devresi - neticesinden Bahseden İzvestia diyor. * Şimdiki fransız seçimi faşistler ile faşist aleyhtarı cephe arasında iki sene- denberi yapılmakta olan şiddetli sava - gen sıyasal bilânçosunu göstermektedir. Faşist cemiyetler vakın bu. seçime resmen namzet yösterilmemişlerdir. Fa- kat netice bunların fransız halk yığını üzerindeki sıyasal nüfuzunun ne kadar az olduğunu isbat etmiştir. Fransız fa . göstleri ve onları koruyan almanlar, fran- siz halk yığınından açık bir cevab al - muşlardır. Fransız / milleti faşis harb kundakçılarının aleyhindedir. iyes yazmak geliyor.. Yalnız, çerçevesi içinde siyah, SAYFA 5 eitea n Edebiyat — * Ölen ye dair hatıralar Rahmetli üstad Sezai hakkır: da dünkü sayımızda çıkan yazıda şöyle bir fıkra vardı: “Sezainin Alfons Dode'den tercüme - ettiği Jak adındaki roman servetifünu- 'nun 1891 de çıkan üçüncü cildin- de tefrika edilmişti.” Bu yazıyı okuyan üstad Ahmec İhsan, dün bize, Jak'a dair şu tırasını anlattı: — “Tercümelerir Sezai bize Londradan gönderiyor« du ve banlardan servetifünuna son defa konulan parçada, .. “Els — de bir gazete bulunmak lâzımdı, — kendisinden beklenen işi gördük- 'ten sonra da gazeteyi kapamak ko- laydı..,, Ba tefrikanın çıktığı gün — Takvimi Vekayi'in di ğ in padişahın bir. iradesi çıkmış — imiş... Beni çağırtan sadaret müs- teşarı ile aramızda şöyle bir mu- Hasere beşladi. Takvimi vakayiin kapana- cağını nereden biliyorsunuz? —Haberim yok. — Nasıl olur? Bugünkü roman tefrikanızda — yukarda bahsetti ğim fıkrayı okuyarak — bunu ima ediyorsunuz? — Jak, telif değil, tercümedir. Aslını tetkik ederseniz görürsü- —-Sır_'::ıiıkı'dı:ı—ıîgülı — "Sırası gelmişti” demekten | maksadınız Takvimi Vekayün kas' rından Bay Niyazi Egesel'in nişane — arasında yapılmıştır. Yeni çiftlere saadetler dileriz. —— ——— ——— ——— — Evet, dedi. Pek acayip... hakikaten. şaşılacak şey. — Zannedersem fena değil neceğim ve altmış yaşıma doğru yazacağım. Tnsan ihtiyarlamadan bir şey bilemiyor. daha düşür — ) Odanın dip tarafına doğru yürüdü. Sone' ışık içinde kalması dinlemek olduğu sözleri bir kere da- tub. İzin veriniz de size oku- ra, birdenbire dönerek; — Beni dinle azizim, sana bir şey söylü yeceğim ki şaşıracaksın: Evlenmelisin. —— — Ben mi? — İşte artık olgun, kelli felli bir adama sın. Evlenmelisin, t Kastanye'ye merakla bakan Alber, kalkie mişken yerine oturarak: — Hayır, dedi. — Anlıyorum. Bağlanmaktan korkuyor- sun. Bu eski bir hurafedir. Erkek, ev hayas tında, bu sakin muhitte asıl serbesttir, yand hakiki surette kendisidir. Esir hayatı geçik ren zavallı bekârlardır. Onlar, yen çok şiddetli hislerin heyecanı içindi 4 Te - müten ler. Vakra ben müstesna, çok tatlı, sadık bit asavvur ediyor musun? anye'nin üzerinde olan Al- ber dikkatli bir tavurla ve yavaş yavaş: kadınla evliyim... — Hayır dostum, evlenmiyeceğim. (Sonu var) > üstad Sezai K