Ulus 6 Mart 1936 sayfa 5 | Gaste Arşivi

6 Mart 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

6 Mart 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- ae T KTT KIZILAY F ŞTT KÇ ÇA SAYFA :£ 6 MART 1936 CUMA Üç günlük hikâye Eski bayram hatıraları: Koskalı Terzi Madam Agavni “Yaz aşkına dair dediniz işte misali....” (T. Fikret) Ve çok muhterem y ihti- yar mutlaka azveçok mü- tebessim, o akşam hizmet nöbeti o- , lan kızıyla aramızdan geçer, çevik adımlariyle merdivenleri çıkar ve e- vin umumi pilânından orta katta uzun ve dar bir koridorla ayrılan dört odalı hususi diresine çekilir ve mut- lak surette kıyafet değiştirip, yıkan- dıktan ve akşam namazını kıldıktan sonra sofraya inerdi. Akşam yemek leri selâmlıkta yenirdi; bu da ayrı bir alemdi.... Erkekli, kadınlı ve ço- cuklu gece yatısı misafirleri hiç ek- sik olmadığından, bu sofraya bu mi- safirlerin erkek olanları ile damad ve mahdum beyler ve büyük yaşta er- kek torunlar kabul edilirdi. Zamanla ben de bu sofranm daimi davetlile- rinden biri olmuştum. Bilhassa ramazan ve bayramlar- da bu sofraların adedi ve yemekleri çok taaddüd eder; hastalık ve mide rahatsızlıkları tamamen meçhulü o- lan bu mübarek adam yemekleri çok ince bir zevkle hazırlatırdı... Bu sof- ralarda, bazan, ferik rütbesinde ve bâlâ derecesinde bir takım rical de bulunur, fakat bunlar arasında da- vetsiz olarak iftar zamanı gelmiş en mütevazi hocaları, en fakir esnaf ve işçi takımı da yer bulur aynı ikramı görürdü.... Ramazan geceleri evin erkekleri arasında nisbi bir hürriyet havası esmeğe başlar ve başta mah- dumbeyler olmak üzere damadlar ve artık erkek çağına girmeğe başlı- yan biz bir iki torun da bu serbesti- den kısmen istifadeye çalışır, iftar- dan sonra büyük baba ile çal çeneye dalıb bir türlü dağılamıyan ve tera- vih namazını mutlaka cemaatle evde kılmak için inad eden sırnaşık ve ha- tırlı misafirlere fena halde kızardık. Bir an evvel çıkıp gitmeleri ve ihti- yarın haremdeki dairesine çekilmesi için adaklar adar ve eski emektar a- ganım himayesinde kendimizi bu ka- ranlık, çamurlu ve korkunç sokaklar- dan bir an evel Şehzadebaşı, Vezne- cilere atabilmekliğimiz için o zama- na mahsus hurafeli bir itikadla, mi- safirler tarafından selamlık - dairesi- nin iç kapısının dışındaki mermer taşlıkta çıkarılıp bırakrlan ve temiz- lenib sıralanan kaloş kundura, lastik ve hattâ fotin ve iskarpinlerin içine tutam tutam tuzlar doldururduk... Bu evde kadın hayatı ebedi bir esarete mahkümdu... “Mukadderatı islamiyenin çarşı, pazar ve esvakı dolaşıp iş ve güçleriyle meşgul halk arasına fitne ve şüreş ilka eyleme- Meleri...” hakkında ta tanzimat dev- nn.den evelki buyrultularmn hüküm- €rine mutavaat bu evin dişi sükkâ- nı için hâlâ bir emri semavi idi... Ai- le reisinin bu husustaki kararı ne isti- nafa ne de temyize tâbi idi.... Hattâ sırf bu kararın aynen tatbikina ne- Zaret için büyük babanın evin ihtiyar adınları arasında hususi ve gizli bir teşkilâtı, amerikan kâri detektifleri olduğu kulaktan kulağa dehşet ve orku içinde mırıldanılırdı... Bazı ak- taba ve çok samimi ahbab düğünleri ve bayram tebrikleri müstesna - ol- Mak üzere kadınların sokağa çıkma- TI memnu idi; diğerleri için de günlerce evel izinler almır, hazırlık- T yapılır, kapalı “Kupa” tabir edi- len arabalar rsmarlanırdı... Diğer za- Manlar kadınlar hayatlarını kışın bu büyük evin içinde, iri bakır mangal- rın etrafında, çini sobaların önün- de veya etraflarındaki yüksek du- varlarla çevrilmiş bahçelerde ve ya- zın da İçerenköy Kozyatağı gibi semtsiz ve mahfi sayfiye yerlerinde k."'_alanan büyük ahşab köşklerde ge- çirirlerdi... Giyim, kuşam ve tuvalet Eşyasının hariçten intihab ve satın a- Mması işi de evin ihtiyar kâhya ka- Inina aid bir vazife idi. Bu kadın endisine verilen nümune - ve sipa- rişlere göre Şişmanyanko, Kâni Ha- çapolu, Orozdibak, Faruki, Selânik -b"nmarşesi, Kemal Ömer ve saire | derler ve onu ne kadar azarlar ve di- JACK HOLT — MONA BARİE K A Kızılayı unutma, acı günlerde sana yardımcı odur" Yazan: Ummacı gibi, o zamanın en maruf, manifatu- ra, tuhafiye mağazalarından tedarik edib getirirdi. Az çok itirazlarla her- kesin bunları mutlaka zamanın en geçer en moda mataları olarak kabul eylemeleri zaruri idi. Bayramlara ya- kın da umumi şekilde, herkes için, top top kumaşlar alınır, evin sekene- sine dağıtılırdı... Kız çocuklar ilk tah- sillerini mahallenin yeşil kapılı taş mektebinde ikmal eder, ve ondan sonra, bir manastır rahibesi gibi, eve kapanır ve dışardan, şayanı - itimat oldukları bin bir tahkikla anlaşılan hocahanımlar getirtilerek, daha yük- sek tahsilleri evde yaptırılırdı... Terzi meselesi de çok mühim ve nazik bir işti. Mübarek ihtiyar ka- dmlar tarafından giyilecek elbisele- rin, aynı erkekler için olduğu gibi, bir mütehassıs tarafından biçilip di- kilmesi ve vücuda yakıştırılması icab edeceğini bir türlü kabul edemez ve her kadımnın bizzat kendi - terzisi ol- ması lâzımgeleceğinde eder, terzi masrafı, terzi namı altında ne oldukları bellisiz ve bilhassa hıristi- yan kadınların, eve girip aile arasına ısrar karışmasına rıza gösteremezdi... Hal- buki ne de olsa düğünlerde, cemiyet- lerde etraflarını göre göre, gözleri, az çok, açılmağa başlıyan taze ge- linler, genç kerimeler, bu noktada kör bir itaati kabul edemez, için için mütemadiyen kaynaşarak kayınba- balarına, babalarına karşı isyan his- leri beslerlerdi... Hakikaten en paha- İr, en zarif hereke ipeklilerinin acemi elerde maskara oluşları acınacak bir haldi... Büyük tuvalet kıyafetleri için nereden ve ne suretle getirildiği bili- nemiyen Koskalı terzi Madam Agav- ni isminde bir ermeni kadını türe- mişti... Bu kadının eve girip çıkması hususi kayıdlara tâbi idi, uzaktan görünür görünmez karşıcı gidilir ve bin bir itina ile eve kabul edilirdi.... Ve aynı zamanda bu tedbirler de, güya, kendisine anlatılmak istenilir- di. Sinni çoktan kırka yanaşmış, es- mer, uzun boylu, etine dolgun ve üst dudağınım üstü koyuca tüylerle örtülü ve başında, o zamanın moda- sı mucibince, bir sepet çiçeğe çok benziyen, muazzam bir şapka taşı- yan, türkçeyi ve tek tük fransızca kelimeleri ırkıma has şivesiyle konu- şan bu kadın, yine o zamanki kana- atime göre, dünyanın en şık ve en zarif kadını idi. Bu mahlükun evi- mize geldiği anlar benim en heye- canlı, en fevkalâde zamanlarımdı... Bu kadın, gazete tefrikası olarak o- kuduğum Paris esrarı, para kuvveti, sevda faciaları.. ve saire gibi alelaca- yip romanların tesiri altında kalmış genç ve tecrübesiz ve çok romantik ruhumda fırtınalar ika ediyor ve ba- na uykusuz, bembeyaz geceler ge- çirtiyordu... Karşılaştığım zamanlar da, evelden hazırlanmış plânlarıma, projelerime rağmen ona selam ver- mek kudretini bile kendimde bula- mıyordum... Kadın da bu hislerimi anlamış gibi idi, bir bahane ile yanı- ma sokulur, ugulduyan - kulakları- mın, ateşler içinde tutuşan başımın bir türlü anlıyamadığı bin bir sualler sorar, belini çok daraltan, göğüs ve kalçalarını çok kabartıp genişleten ve daima koyu İacivert ve siyah renkteki dar elbisesinin içinden fış- kıran çok keskin ve bayıltıcı kokula- riyle beni mestederdi... Kendisine karşı sevgi ve hayranlığım her an biraz daha artan bu emsalsiz kadına karşı evin nezaketsiz ve kaba gelin ve kerimeleri ne kadar lakayıd, ne kadar hâkim bir tavurla muamele e- kişlerini tenkid ederlerdi. Kadm, şüphesiz çok fazla nezaketinden 0- lacak, bu tarizlere en küçük bir mu- kabelede bulunmazdı. Böyle anlarda hemen onun müdafii olarak ortaya atılmağı, bu şımarık, küstah mahlük- larım üzerine atılarak saç ve başları- nı yolmağı; elbiselerini param par- ça ederek doya doya tokatlamağı ve sonra çok vahim neticeler vereceği muhakkak — olan bu fedakârlığımı mutlaka takdir edecek olan bu müs- tesna kadının bana açacağı kolları a- rasıma atılarak göğsü üzerinde işti- yak ve zaferle ağlamağı ve bütün bu insanlar arasında onunla bu evi ebe- diyen terkedip gitmeği ne kadar is- tiyor ve yapamamaklığımdan dolayı ne kadar üzülüyor, için için kendimi yiyip bitiriyordum. Bazan mariz ve âşık ruhum bu hayallere aklın ala- mıiyacağı derecede bir genişlik veri- yor ve bu kadınımn o mahut roman- larda isimlerine rastladığım — düşes, kontes ve markizlerden biri olmasın- dan ve sırf benim için tebdili hüvi- yet ve nam ederek terzi olarak bu eve- gelmiş bulunmasından şüpheye düşürüyordu... Hasılı bu kadının hasta ve âşık ruhumda kopardığı fır- tınaların binde birini ne Manakyan- daki Kemela'lar, Hekimyan'lar, Az- nif'ler; ne Komik Şevki tiyatrosun- daki Tombul Amelya'lar; ne K. Ha- san lubiyathanesindeki küçük, ortan- ca ve büyük Virjinler, Şamram'lar, Perozlar; ve bilhassa ne de ramazan- larda at cambazhanelerinde hüner” eden ve görülmemiş derece- de iri yarı, besli, koskoca macar bey- girlerinin sırtlarında perendeler atan, pembe et rengi dabdaracık mayola- riyle bulanık, ateşli gözlerimizin ö- nünde çırıl çıplak mis hissini veren genc, şakrak, sapsarı ve güzel ma- cardilberleri verebilmişti... “jcrayı (Sonu var) F T A lTerzi Orhan Bankalar Caddesi UMUT TİCARET EVİ Her çeşit bakkaliye: sabun ve soda İmalâthanesi Saygı değer müşterilerinin bayraml arını kutlular. AYA VA 'A'A'WŞ Gönül, Güzel İzmir Rakıları Âmili ALİ FUAT Aziz müşterilerinin ve muh- ») terem bayi ve arkadaşlarının D bayramlarını kutlular. ç DURANZA YA VAY AYAYAYAM A YAMANZANANAN HAYAT Menba Suyu Ankara'nın en iyi içme suyu o- lup menbaının, tanınmış fen bil- ginlerinin tarifleri dairesinde ve maddi hiç bir fedakârlıktan çekin- meksizin tanzim edilmiş olmasın- dan Ankara'nın en temiz suyudur. HAYAT SUYU diye bazı sula- rın sürülmekte olduğunu haber a- lan müessesemiz bu şüpheyi de ön- lemek için şüphe götürmez bir şe- kilde müşterilerine birer tenekelik mühürlü kaplarla ve kamyonla tevziata başlamıştır. HÜCUM FiLOSU ONYN (Ç Ğ A “Meşhur Tavukçu Tayfur Yenişehir Kızılay karşısında Bay Ragıp apartmanı Her türlü konforu havi ve çok temiz bir müessesedir. Memnun olmak için bir kere uğramak kâfidir. Düğün ve ziyafetler için siparişler kadul olunur. Temizlik, Nefaset ve ucuzluk Çerkes tavuğu ve zerdesi ağzınıza lâyık.... P.T.T. Levazım Müdürlüğünden : İdar& ihtiyacı olan üç nevide 100 ton galvanizli demir tel kapalı zarf eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 23.3,836 tarihinde ve saat 15 de Ankarad P. T. T. U. Müdürlüğünde toplanacakkomisyonda yapılacaktır. 100 ton telin muhammen kıymeti 13500 liradır. Talipler 1013 liradan ibaret teminatlarını idaremiz veznesine teslim edı cek ve alacakları makbuz veya kanunen muteber banka teminat mektupla rını ve şartnamede yazılı belgelerle teklif mektuplarını ihtiva edecek olai kapalı ve mühürlü zarfları mezkür tarihe tesadüf eden pazartesi günü saa 14 e kadar sözü geçen komisyon reisliğine vereceklerdir. Şartnameler Ankarada Levazım Müdürlüğü ile İstanbulda levazım ayni yat muavinliğinden parasız olarak verilecektir. (463) A Mide ve karaciğerden şikâyet, baş ağrısından şikâyet kadar çoğalmıştır. Bu. şikâyetlere kendimizi alıştırmamız, milli sıhhat, milli bünye için büyük bir felâkettir. Bu rahat- sızlıkların menşei, aldığımız gıdalar değil midir? Daha masraflı bir mutfakta ağır ve hazmi zor şeyler pişirerek midemizi, karaciğerimizi kendimiz harab ederiz. Bundan sonra müracaat edeceğimiz doktor, bize sıhhatta iken ye- mekliğimiz lâzım gelen şeyleri tavsiye eder: Komposto, süt, sütlâç, mahallebi. limonata... A VA KA — Ucuzluk Pazarı Hasan Akdemir: İzzet Cangızbay Saygılı müşterilerinin bayramlarını kutlular UCUZLUK PAZARI: Ankaranın en ucuz satan yegâne ma- nifatura mağazasıdır. UCUZLUK PAZARI: Her mevsimin çeşitlerini en evvel geti- rir ve çok fedakârlıklar yaparak saygılı müşterilerini memnun eder. UCUZLUK PAZARI: Yırtım üzerine her cins mal bulun- durur. Her halde uğramalısınız. UCUZLUK PAZARI: Anafartalar caddesinde polis nokta- sı yanındadır. Telefon: 3253 S GAŞ ee KIZILAY KARAHİSAR MADENSUYU 'Teşhir edildiği İzmir, Bursa ve Paris sergilerinde altın madalyalar ka- zanmış ve 1932 şubat ayında Londrada beynelmilel ticaret ve asri evler ser- gisinde çok takdir edilerek altın madalya ve ayrıca büyük mükâfat veril- mek suretiyle bütün emsalinden yüksek şifalı bir maden suyu olduğu teyid edilmiştir. » F GREK ERERAR TUT CAĞA Hazmı , Kolaylaştırır Hasılatı Sofrasında KIZILAY CEMİYE- daima Tİ'ne aittir. KARAHİSAR MADEN SUYU Mütehassıs bir fen a- damı tarafından menba- ında: Fenni tesisat ile şi- şelere doldurulmaktadır. Kullananlar sağlıkları- rını korumuş olurlar. Eczane, bakkal Mide, Karaciğer, Ve Bağırsak, Böbrek Hastalıklarına karştı Lokantalarda Çok şifalı tesiri Satılır. vardır ANKARA BAYİİ: On şişelik kasalarda dahi derhal bildiril? n adrese gönderilir. Her türlü şikâyetlerinizir? Toptan ve perakende satış yeri. Yeni pota- İSTANBULDA ne yakınında Aksaraylılar hanı No: 20 Cihan oteli - Telefon: 1775 Telefon: 1250 numaraya bildiriniz. Telgraf adresi: DEPO İSTANBUL — Telefon: 20062 'II”””””I”III”””I”””””M

Bu sayıdan diğer sayfalar: