22 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

22 Şubat 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OOBAYFA2 Kısa bir gezinin notları: 4 Kayseri ve Fabrika ae y a Eserlerini hâlâ koynunda dip- diri sakladığı çok eski bir mede- > niyete merkezlik etmiş olan şe - hir, uzun uykusundan uyanarak etrafına bakındığı gün, Erci - “yas'ın heybetli gölgesinde yer - den biter gibi yükselivermiş olan bu, yepyeni bir medeniyetin yep- yeni eseri karşısında gözlerini na- : sıl hayretle uğuşturmuştur, * diye ; düşünüyorum. Şehrin sakin, sessiz ve uykulu sokaklarında çok eski bir zaman - da durmuş ve artık kımıldamıyor hissini veren zaman, fabrikanın kapladığı sahada, otomatik tez - gaâhların süratiyle ilerliyor. Ve bu taze ve gürbüz binalarla, içlerin- de çalışanrı genç memurlar, genç ve hattâ çocuk işçiler ne güzel bir “imtizaç manzarası teşkil ediyor. Kara, ağır ve kasvetli taş bi - “nalariyle, seyredenin muhayyile- sine ortaçağ rüyaları dolduran, bize eski, çok eski zamanlardan bahseden Kayseri ve onun birkaç kilometre ötesinde yeni bir çağın açılışını müjdeliyen genç ve diri siluetli fabrika, bir kaba boşaltıl- ğ mış su ile yağ gibi, biribirinden ayrı ve aykırı duruyorlar. Ancak fabrikanın, girişini ta- kibeden kısa zaman zarfında şeh- v re ne kazandırmış olduğu ilk ba - kışta göze çarpıyor. Bunun en el- le tutulur delili, hayat pahalılığı- , nın bir yıl içinde hissedilir dere- cede artmış olmasıdır. Hayat, şe- hir ve kasabalarımızda, dikkat e- diniz, muhitin geriliği ve fakirli- ği ile tenasüblü olarak ucuzdur. Nerede bir kalkınma eseri başlar- “sa, orada, derhal hayatın da pa - “halrlaştığına şahid oluyoruz. Bu 'itibarla, biz bu müşahedemizi, * -Kayseri'nin pek lehine ölam” bir — .nmokta diye çekinmeden kaydede- ,biliriz. Kollarında refah ve .me - -deniyet taşıyarak, memleketin her köşesine akın eden endüstri — *burada da büyük eserine bütün di- . (namik hıziyle girişmiş bulunuyor. —. Şehir, ilk günlerde, meraklı, çe - kingen ve biraz da ürkek karşıla- dığı fabrikaya ve omun getirdiği yeni unsurlara, iyiliklerini gör - dükçe, yavaş yavaş güvenmiye başlıyor, ve şimdiden onlara sev- gi kollarını açmaya hazırlanıyor. Gerçi, fabrika ile beraber bu - raya gelmiş olanlar, henüz, fabri- ka sahasını sınırlayan telörgüle- rin içinde, kendi ayrı hayatlarını yaşayan bir kolonidirler. Fakat, düşünürsek, daha dün —Ankara için de vaziyet aynı değil miydi? On yıl önce imtizacı güç iki ayrı unsur gibi biribirine uzaktan ba - kanlar, kısa bir zaman parçası içinde, aynı potada eriyen ma - denler gibi biribirine karıştrlar ve bu terkibten bugünkü tecanüslü Ankara meydana geldi. e — Kayseri için de netice aynı ©- lacaktır. Gelenler yerlilere değil, yerliler gelenlere uyacaklar ve bundan gene Kayseri kazançlı çıkacaktır. Kayseri'de geçirdiğim ilk ge- cenin sabahında, beni daha saat altı buçukta uyandıran düdük, bu, asırlarca sürmüş sessizliği ilk de- fa yırtmış olan ener'jinin sesi, ka- famda biribiri ardınca yarınki bü- yük Türkiye'nin manzaralarını sıraladı ve Kayseri'yi yirmi sene, elli sene sonraki şekliyle gördüm. Fabrika, fabrika! her girdiği yerde kurtuluş ve yükseliş bayra- gı üzerine çekilen sihirli değnek! Masalların anka kuşu gibi, şimdi, yurdun her köşesi, kucağını has- retle açmış, seni bekliyor. Kayseri, Türkiye'nin en bü - yük fabrikasını, - endüstrileşme hamlemizin bu en güzel sembolü- nü bağrına basmış olmakla haklı olarak övünebilir. Onu, bu yüzden gıbtayla seyreden şehirlerimizin #sayısı ne kadar kabarıktır... ci Fakat Kayseri de, rejimin ken- disine hediye ettiği bu esere lâyık olduğunu isbat etmek için, sosyal hayatını kısa zamnada istediği - miz ve beklediğimiz seviyeye cı - karmak borcundadır. YAŞAR NABİ - dedikleri mefhumun anlamı da - bundan ibarettir. : - Görülüyor ki burada (gönül) kelimesi henüz hiç bir süjeye ta - — sallük etmemiş mücerret bir mef - - — hum halindedir. | - (4) Üğ: (Gönül) mefhumunun — kendisine taallük ettiği süjeyi gösterir elemandır. : (5) Üz: (Gönül) mefhumu - “nun bu süjenin çok uzağında te - celli ettiğini, yani bu süjenin (gö- nül) den uazk ve onunla ilişiksiz - bulunduğunu anlatan ektir. b Bu son (üğ — üz) elemanları- . nın yanyana gelmesi, yine (3) nin (s) ye çevrilmesini intaç eder. Bu “ (8) nin vokali düşerek iki ele - — man kaynaşır ve “süz) mürekkep . — şeklini alır. Bu da (gönül) kelime- - sine eklenerek (gönül —- süz — gönülsüz) olur ki “zekâ ve hassa- siyetin mutlak olarak taallük ey - lediği obje veya süjenin bir şahsın veya bir şeyin çok uzağında bulu- nuşunu”, yani “o şahıs veya şeyin gönülden uzak ve mahrum bulun- 4 duğunu., anlatır. UYGUNSUZ — Burada (suz) mürekkep eki (uygun) gibi sıfat olarak kullanı- lan bir kelimeye gelmiştir. Desk- riptif Vgrameriı'ı müstesna şekille - rinden sayılan bu şekli de analiz - edelim. Kelimenin etimolojik şek- K şudur: Hi , (2)... (A 1480 () MS) “(uy F ug Pun F uğ H uz) (1) Uy: Ana kök yerine ge - " çen ve onun anlamını kendinde tecelli ettiren birinci derece pren- sipal köklerden biridir. “Tarama Üergisi” nde bu kelimenin anlam- P- öwle sayılmıştır: I. Fikir, hüş,tefekkür, hayal, tahayyül (ışık anlamının abstre mefhuma nakli) : I. Sada; aksisada, haber, vât (ana kökün ses anlamının temessülü) ; HI. Kast, meram, niyet (birinci anlamların temessülü) ; IV. Vakit, (anâa kökün zaman anlamının temessülü) ; V. Hayvanatı bakariye (ana kökün kuvvet ve kudret anla mının temessülü ). Görülüyor ki bu prensipal ele- manda ana kökün “kuvvet, kud- ret; ışık;, zaman, ses” anlamları temessül etmektedir. Bu temessü- lün neticesi olarak “uy” sözü, ana kök mefhumlarının taallük ettik- leri süje veya obje üzerinde “te - tabuk” u anlamını da verir. (2) Ug. Ana kök anlamının taallük eylediği süje veya objeyi gösteren elemandır. (Uy) ile bir- leşerek (uyug) şeklini alır ki (ayük) gibi tetabuk eden şahıs veya şey anlamını vermiş olur. - (3) Un: Bu tetabukun süjenin yakın muhitine de taştığını gös - teren ektir. Bir süjenin, en yakın sahasında ana kök mefhumiyle birleşerek ona uyduğunu anlatan I. — Türk Dili Lügati; Lehçei Tatari; Büyük —Türk Lügati “Osmanlı, Kazan, Çagatay leh- çeleri,,; Radlof, I. “Kazan, Teleüt, Şor, Lebed,- Kırgız, Karakırgız, Küerik, Çagatay lehçeleri.., 1I, — Türk Dili lügati; Tercü- manüllüga; Uygurca Kuran ter - cümesi. HNI. — Meta İncili Türk Dili lügati. IV. — İbnimühenra iüğati. tercümesi; V. — Radliof, I. “Altay, Tob, Tarancı, Çagatay lehçeleri”. İÇ HABERLER İSTANBUL TELEFONLARI Deniz işleri için konferans İstanbul, 21 — Deniz seyrüsefer işlerini konuşmak için 22 nisanda İs- tanbulda Balkan antantı devletleri murahhaslarının iştirak edeceği bir konferans toplanacaktır. İstanbul belediyesinin numorataj masrafı İstanbul, 21 — İstanbul belediyesı umumi sayım için yaptığı nümerotaj masrafını karşılamak için bina sahip- lerinden 55 şer kuruş tahsiline karar vermiştir. İstanbul ayakkabıcıları İstanbul, 21 — Ayakkabıcılar ko. operatifine bağlı imalathane sayısı 500 e varmıştır. Şimdi cemiyet bir a- yakkabıcılık mektebi açmak için ça- lışmaktadır. Rum patriği ruhani kisvesini giyebilecek Ölen patrik Fotyosun yerine rum pat- rikliğine seçilen Hristo oğlu Bünyami- nin, mabed dışında ruhani elbise giyme. sine izin verilmesi hakkındaki iç bakanlı. gının teklifi bakanlar meclisince kabul edilmiş ve yüksek tasdikten geçmiştir. Trakyada Kadastro Göçmenlerin yurdlandırılması dola. yisiyle tapu ve kadastro genel direktör- Küğü Trakyada kadastro tahriri yapıl- masına karar vermiştir. VAakmukayıblar | direktörlgü Açık bulunan vakıf kayıdlar direk- törlüğüne mülga idare encümeni ve tey- cih heyeti azasından Şefik tayin edil- miştir. " B. Seyda ölçü ve ayarlar baş müfettişi oldu. Merkezi İstanbulda bulunan ölçü ve ayarlar baş müfettişliğine ba- Belediyelerimizin sistemli çalışmaları Su, Spor, Kanalizasyon ve Plân işlerine dokuz yüz otuz beş bütçesinde ne kadar para ayırdılar ? dair o- lan kanuna göre nufusları 10 bin ve daha yukarı olan belediyeler 935 yı- li tasarlanmış gelirleri İmar heyeti kurulmasına arasına su, spor, lâğım ve plân masrafları için tahsisat ayırmışlardır. Yakın zamanlara kadar belediye- lerimizin sistemli ve plânlı bir şekil- de yapılmaları için çalışmadıkları bu ehemiyetli şehir işlerinin başarılması yurdun bayındırlığı bakımından çok verimli olacaktır. Nufusu 10 bini aşan vilayetleri- mizin 935 yılı büdceleriyle bu işlere ayırdıkları para şudur: Afyon 109.000 liralık büdcesin- den 500 lira, lağım, Amasya 35.000 liralık büdcesinden 2500 lira su, 300 lira lağım, Ankara 1.186.262 liralık büdcesinden 2500 lağım, 6000 plan ve harita, Antalya 92.053 liralık büd- cesinden 1500 1lira plân ve harita, Aydın 130.930 liralık büdcesinden 500 spor, Balıkesir 137.970 1liralık büdcesinden 1100 su, 500 lağım, 100 plân ve harita, Bursa 586.604 liralık büdcesinden 8000 lâğım, Çoruh 49.105 liralık büdcesinden 2500 plân ve harita, Çorum 84612 liralık büd- cesinden 1500 su, Denizli 54580 lira- lık büdcesinden 500 plân ve harita, Diyarbekir 347.545 liralık büdcesin- den 15.000 su, 2200 plân ve harita, Erzincan 38.5O01 Iüâralrk budçf_':)l'udqı- rita, Erzurum 116.300 liralık büdce- sinden 700 lâğım, Eskişehir 175.110 liralık büdcesinden 50.000 1lira su, Gazianteb 150.000 liralık büdcesin- den 800 lira su, 1000 lira lağım, 2500 lira plân ve harita, Giresun 120.180 liralık büdcesinden 1438 su, 500 spor, 500 lâğım, Mersin 319.500 liralık büdcesinden 18.500 lira su, 1500 lira .spor, 50.000 lira lâğım, 3000 lira plan ve harita, Isparta 43020 liralık büd- inden 500 lira su, 352 lira spor, kanlığı murakiplerinden B. Mahmud Seyda tayin edilmiştir. Dört aydanberi bakanlık ihracatı teşkilâtlandırma büro. sunda çalışmakta olan B. Seyda dün ak. şamki trenle İstanbula gitmiştir. Yeni baş müfettiş, İstanbulda işleri hemen devralacak ve azledilen memurla- rın yerine yenileri tayin edildikten sonra, Ankaraya gelerek, bakanlıkla temas ede- çektir. Orduvaliliği Açık olan Ordu valiliğine vekâletin- de bulunan Fatsa kaymakamı Hayri ta- yin edilmiştir. söz, bu (uygun) sözüdür. Burada yalnız ikinci elesnanın vokali düş- müştür. — (4) Uğ: (Uygun) anlamının üzerinde tecelli eylediği süje ve- ya öüyeyi gösterir. Morfolojik şek kilde son (z) nin İcnetik tesiriy- le (us) olmuştur. (5) Uz: (Uyger) anlamının (uğ) süjesinden çok uzak sahada bulunduğunu, yani bu süjede uy- gunluk vasfı olmadığını gösteren “ektir İ? işte “menti anlamı,, bun - dadır. Bu analizler, 'siz” mürekkep ekinin, - biri süje veya obje göste- ren “ig” ve diğeri uzak saha gös- teren “iz” olmak üzere - iki eleman- dan kurulduğunu. “iğ” in konso - nunun sonradan “s” ye çevrildiği- ni ve menfi maneas'ian - uzak saha anlamivle - “z” de olduğunu is pat etmiştir. (1). i. N. DİLMEN (1) Bu analizlere yarın da de- vam edeceğiz, 500 lira plân ve harita, İstanbul 6.172.482 liralık büdcesinden 5.000 spor, 550.000 lâğım, 25.000 lira plân ve harita, İzmir 1.019.090 İiralık büd- cesinden 3250 lira su, 6000 lira ğım, Kars 55860 liralık büdcesinden 1000 lira su, 500 lira plân ve harita, Kastamonu 49929 liralık büdcesinden 3200 lira su, 420 lira lağım, Kırşehir 40163 liralık büdcesinden 1800 lira 'plân ve harita, Kocaeli 127.648 lira- lık büdcesinden 3000 lira plân ve ha- rita, Maraş 65510 liralık büdcesin- den 100 lira su, 8000 lira lâğım, 3600 plân ve harita, Muğla 49959 liralık büdcesinden 10.204 lira suya, Adana 438.029 liralık büdcesinden 500 lira lâğım ve 6650 lira plân ve harita, Siird 40681 liralık büdcesinden 3000 lira su, 300 spor, 600 lâğım, 4000 plân ve harita, Sıvas 126.060 liralık büdcesinden 4000 su, 4000 Jlağım, 1900 plân ve harita, Tokad 130.080 liralık büdcesinden 19.000 su, 500 la- ğım, 2000 plân ve harita, Trabzon 111.813 liralık büdcesinden 10860 lira plân, ve haritaya, Urfa 120.741 liralık büdcesinden, 6000 lira plân ve haritaya, Yozgad 34410 liralık büd. cesinden 500 lira su, 100 lira spor, 50 lira lağım ve 500 lira plân ve ha- ritaya, Zonguldak 146.000 İiralık büdcesinden 500 lira su, 800 lira spor, 500 lira lağım, 2000 1lira plân ve haritaya, Mardin 49900 liralık büdcesinden 300 lira su, 100 lira spor, 1500 lira lağım ve 1200 plân ve haritaya ayırmışlardır. Bazı vilayetlerimizin büdcesi he- nüz gelmemiştir. *ok $ la- lira Gümrük- resimlerine belediyeler hissesi olarak eklenen 75 10 gümrük payının son üç yıl içindeki dağılış durumu şudur: 933 yılı içinde 75 10 gümrük payı olarak Gümrük ve İnhisarlar Vekâ- letince 3,661,263 lira düştüğü bildi- rilmiş ve bundan 3,561,867 lirası be- lediyelere nufuslarına göre dağıtılıp 99.395 Hirası 934 yılına devredilmiş- tir. 934 yılında 3,402,933 lira düşmüş ve bundan 3,341,456 lirası keza nu- fuslarına göre Belediyelere dağıtıl- “larak 61,547 lirası 935 yılına devre- dilmiştir. 935 yılı birinci üç aylıkta ise 863,367 lira düşerek bundan 668,353 hirası dağıtılıp bildirişe göre artan 195,513 lirasının Gümrük idarelerin- ce bankaya yatırılmadızı anlaşılarak bu para 935 yılı ikinci üç aylıkta da- gıtılacak mikdara eklenmek devredilmiştir. * üzere V Vaf * R. PEKER İN Dünkü dersi Dün, C.H.P. Genel Sekreteri B. Receb Peker, Halkevinde inkılâb der. sini vermiştir. Peker, talebenin şimdi- ye kadar okuduğu dersler üzerinde sorduğu suallere cevap vermiş ve on- ları aydınlatmıştır. — Reocek r POLİSTE: Hamalı yaralıyan sebzeci Özgen mahallesinde oturan sebzeci Hüseyin ile hammal Bektaş kavga etmiş- ler ve Hüseyin Bektaşı çakı ile iki yer- rinden yaralamıştır. Yaralı tedavi edil- miş ve suçlu hakkında tahkikata başla- nılmıştır. Otomohbhil kazası Dün saat 13.40 da sağlık bakanlığı önündeki otobüs durağında bakanlık muhasebe kalemi memurlarından B. A. sım'a Felemenk elçiliği otomobili çarpa- rak yere düşürmüştür. B. Asım hastane- ye götürülmüş ise de hiç bir yara bere- si olmadığı görülmüştür. Başbetke İRAN'DA İNKILAP HAREKETLERİ (Başı I. inci sayfada) kabil değildir. Bugünkü sosyal ve politika buhranlarının sebebleri - ni, sosyal hayat ile teknik hayatın muvazene halinde bulunmayışın- dan ileri geldiğini söyleyen müte- fekkirler az değildir. Yeni haya - tın da kendisine göre bir ahlâkı vardır. Kadın özgürlüğü bu ahlâ- kın ilk düsturudur. Kadın bir ar- kadaş, bir unsur olarak sosyete - nin faaliyetine doğrudan doğ - ruya iştirak etmezse yeni haya - tın o memlekette doğmasına im - kân yoktur. Kamâlizm prensiplerinin hu - dud aşırı ülkelerde tahakkuk et - tiğini görmekten doğan bir sevinç içinde artık memleketimizde mü- tearefe haline gelen hakikatları tekrar etmek için içimde bir sa - bırsızlık duyuyorum. Her halde radikal tedbirlerle yürüyen kom- şu ve kardeş İran milletini başa- rılarından dolayı tebrik — etmey! ödev sayarım. M S N. A. KÜÇÜKA

Bu sayıdan diğer sayfalar: