17 ŞUBAT 1936 PAZARTESİ İtalyanlar Makalle bölgesinde taarruza Habeşler Adua - Makalle yolunu kestiklerini bildiri- yorlar. İtalyanlar kıtalarına havadan paraşütle yi- yecek atıyorlar. ' Londra, 16 (A.A.) — Makalle cenubunda devriyelerin hararetli faaliyeti, italyanların yeni bir ta- arruzuna başlangıç sayılmaktadır. Bu taarruzun hedefi Şelikot — ile Ambaalagi arasındaki yolu tuta- rak Makalle bölgesindeki — habeş ordularının başlıca iaşe kanakla- rını kesmektir. Teyit edilen bazı şayialara gö- rve, bu taarruz şimdiden başlamış ve italyan kıtaları habeşlerin çe- tin bir mukavemetiyle karşılaşmış bulunmaktadır. Habeşler, Aksum'un 100 kilo- metre kadar cenubunda Jebakon arında bir italyan müfrözesi ini bildiriyorlar. Bu mu- Adisababa'ya telgrafa göre, habeşler önce elli kişi kayhetmiş- lerse de yardımcı kıtası geldikten sonra italyan müfrezesini yene- bilmişlerdir. İtalyanlar 20 ölü ve üç hafif top bırakmışlardır. Royterin Dessie'den aldığı ha. Makalle bölgesindeki Italyan taarruzunun neticesi Habeşlerden binl var - İtalyanlar cep Roma, 16 (AA.) — vesmi tebliğ: — Mareşal liriyor: re cephesinde bu ayın 11 inden beri bir taarruz hareketine başlamış o. ubat sabahi Makalle- 'nin cembunda büyük bir muharebeya 125 numaralı Badogliyo tel- Genci karargâha gelen ilk haberltre göre, italyan kıtaları Amba Aaradam ile Şelikot, Antalo ve Belesato'yu işgal anişlerdir. Ras Seyyum'un dağlara d u ricat hatlarının kesilmiş olması ihti malinden behsedilmektedi Asmara, 16 ÇAA.) — İtalyanların, Makalleyi aldıklarındanberi ilk büyük hareketleri olan Enderta muharebesinde italyan zayintı 500 ölü ve 1000 yaralıdan dir. İtalyan hatları cenuba doğru bütün küvvetleriyle italyan harb makinesiyle karşılaştıkları muharebeye 70 bi verli yedek firkası iştirak et Ras Nasibu da € Adisababa, (A.A.) — General Na bu kıtaları Fafan nehri üzerinde ileri ha- reketine devam etmektedir. Bu kıtalar nehrin iki kıyısında olan italyan ilevi sirezelerini yokkettikten veya esir al- dıktan sonra Uarandado — doğru ilerle- mektedirler. Habeş kıtaları keza Kurali cenubundaki çölde de italyanlara —ağı zayiat verdirerek ilerlemektedir. Bunun. Ja beraber bu harekât, düşmanın taar- I ruz projelerini bozmak için yapılan ha. geçmişler berlere göre, doğrudan doğruya şimal cephesinden — gelen - son habeş haberleri, habeşlerin halen Adua - Makalle yolunu tamamen kestiklerini bildirmektedir. İtal yanlar yiyecek ve içeceklerini tay- yarelerden bırakılan paraşütlerle temin edilmektedir. Bu paraşüt- lerden bir kaçı, şiddetli rüzvârlar yüzünden habeş hatlarının içine düşmüştür. Bir tuzak ihtimalinden korkan habeşler, bunlarıı yiyecekleri ancak önce köpekler üzerinde bir tecrübe yaptıktan sonra yiyebilmişlerdir. Royter Ajansına - Mogadisyo- dan bildiriliyor: Başlarında hiç bir beyaz subay bulunmıyan bir “dubat” müfreze- si, Garlogbinin 100 kilometre ka- dar doğu şimalinde istikşafda bu- Tunurken, sayısı yüksek olan bir habeş kuvvetinin tecavüzüne uğrı mıştır. Şiddetli bir muharebeden sonra, müfreze kurtularak - hare- ket üssüne gelebilmiş, fakat otuz kadar ölü vermiştir. erce ölü ve yaralı helerini ilerlettiler miştir. Mulugetanın kumandasında bu- kunan 105 bin muntazam / habeş asket Amba Aradamdan çıkarılmıştır. Kat rolü topçu oynamıştır. Dağ topları ileri hareketini yakından takib ve ağır toplar da 10 milden mevzileri bombardıman et- yeni italyan zalerinin habeş ordusu- 'na pek ağır bir darbe olduğu ve evelce general Grazi, ki muvaffakiyetlerinden sonra bu zaferin şimal cephesinde de italyan üstünlüğünü göstermekte olduğu kanaatındedirler. E- ordurunun pek ağır zayinta ve tam bir bozguna uğ. radığı sanılmaktadır. Buna rağmen, razininçok dağlık olması ve yağmur Mmevsiminin gelmiş bulunması dolayisiyle italyanların bu zaferden istifade edebile. ceklerinden ve ricat halinde - bulunan larını kovalayabilceklerinden enupta ilerliyor rekelerden ibarettir. Habeşler tankların geçebileceği yolları tahkim etmektdirİr. Bu yollara tanklara karşı kullanılan top: lar yeleştirilmiştir. Italyanların, Ogaden deki ilk tanrruzları sırasında yaptıkları ibi, delme hareketi yapmalarının önüne geçilmek isteniyor. Bununla beraber F fan üzerinde şimdilik mühim. harekât beklenilmemelidir. Zira yollar devamit yağmarlardan sonra berbat, bir hal al mıştır. ULUS DİIİŞ HABERLER B. Blum'a yaprlan tecavüz hadisesi Resim sergimiz Bükreşte açılıyor Moskova, 16 (A.A.) — BB. Cim- €coz ve Çallı İbral ile heyetin kâ Bi dna Kiretim Maksıye harnlart v iişler v iaöRalü yükancı vasade ketlerle kültür münasesetleri cemiye. t Ukranya başkanı'B. Veliçke, res amlar, Uxranya güzel sanatlar en Sirüsü talebe ve peblecürleci ve başka kimseler tarafından solümlarmışlar ee Türk madem el sörgisledelir tablolar da Bükreşe gönderik Bükreş, 16 ÇALA) — Romanya matbuatı Bükreşte açılacak olan türk resim sergisi hakkında hergün yazı: lar neşretmektedir. Gazeteler, bu teşebbüsünden do- dayı türk hükümetine teşekkür edi- Resmi resim salonu — sergiye si dün Kiyeften hare- ket etmiştir. Bugün Bükreşe varacak tır. Avusturya Dış Bakanı Sıhi sebeblerden dolayı İtalyada oturacak Roma, 16 (AA.) — Salâhiyetli mahfillerin sandığına göre, Avustur. 'ya diş işleri bakanı Baron Berger Valdeneg yakında sıhi sebebler dola- yısiyle bir müddet İtalyada oturmak niyetindedir. Mumai italyan devlet adamları ile görüşmelerde bu- Junup bulunmuyacağı daha tesbit o lunmamıştır. Avusturya başbakan ve. kili Starhemberg'in de İtalyayı muh- temel bir ziyareti hakkında daha ka- DÜŞ el a Teöce, . Starhemberu, Londra ve Parisi ziyaretinden sonra italyan hükümeti ile de bir kere te> mas etmek arzusunu izhar eylemen ihtimali çoktur. Viyana, 16 (A.A.) — Avusturya dıp işleri bakanı B. Berger Valdener, karısı ile birlike yarın akşam Flo. vansaya hareket edecektir. Viyana, 16 UAA.) — Salâhiyetcar başbakan B. Şuşnig - ile başbakan vekiti Prens beraber, akanı B. Berger Val deneg bugün Floransaya hareket et- enektedir. Kendisi orada bir hafta kalacaktır. Avusturya dış işleri nının bu yolculuğunun hiç bir sıyasal mahiyeti yoktur. B. SARO AFGAN DIŞ BAKANİLE GÖRÜŞTÜ Paris, 16 (ALA.) — Afgan dış işleri bakanı Feyz mohammed Han, yanında Afganistanın Paris işgüderi bulunduğu halde başbakan B. Saro tarafından ka- bul edilmiştir. SA' Tecavüzü yapanlard an üç kişi yakalalıdi sol partiler protesto mitingi lı:ızırlıyorlaı' Paris, 16 ÇA.A.) — İstintak hakimi, B. Blum'un mütecavizleri olan, tecavü- ze uğrayanlar polisler ” tarafından tanınan üç kişi hakkında tevkif müzek keresi kesmiş Bu adamlar, Jak Benvil'in cenaze a. Jayının gelmesini bekliyorlarken, aa banın tecavüze uğradığını gördüklerini syölemektedirler. Tecavüz csnasında - orada bulunan memurları - bu şahıslardan birini tanımıştır. bir. banka bir kibar konağı Mmütecaviz olarak - kat'iyen Bu adamlardan memuru, öteki da şofördür. Paris, 16 (A.A.) — Kurtun ve Dü- yapılan tecavüzü gösteren Projeksiyonu esnasında tevkif edil- mişlerdir. Bunların, tecavüze - karışmış b dundukları hakkında şehadet edenler vardır. Esasen, her ikisi de, nümayişçilerin arabayı kuşatıp da B. Bluma tecavüz ettikleri zaman, üniversite sokağıyla Sen Jermen bulvarının köşesinde bu lunduklarını ikrar ylemektedirler. Şimdi bunların evlerinde, araştır. malar yapılıyor. Bir protesto teşebbüsi hazırlanıyor. * Paris, 16 (A.A.) — Komünist, sos ve radikal, bütün sol cenah par- tilerini bir araya toplayan “Halk cep hesi” yarın - bugün - 14.30 da büyük bir gösteri yapacaktır. Panteondan hareket edecek al yalı tarilü Sontantm mabatlesini di D rak Bastille meydanındam geçecekliri | Bu gösteri, B. Leon Bluma karşı ya- pılan tecavüzü protesto etmek içiz hazırlanmıştır. : Nümayiş sükün içinde devam ediyor Paris, 16 ÇALA.) — Halk cep alayı, önünde tezahürleri tanzim e- | denler tarafından muhafazasına *— v ee ea G G kordon olduğu halde saat 14.30 yavaş yavaş yola koyulmuştur. Gra. pun başında toplantının idare ve bu arada BB. Kaşen, Daladiye, — Fro ve profesör Rive ile Lanjven Tunmaktadır. Yolu dolduran halk ala- | yın zorlukla geçmesine sebeb Bluyor, Mmebuslar geçerken sevgi tezahürleri yapılıyor. Birkaç kızıl bayrak ve bir çok fransız bayrağı görülmekte alkışlar ve “yaşasın Fro, Daladye ve lum” sesleri işitilmektedir. Alayda on bir grup vardır. lar arasında komünist, sosyalist, lâ- yik ve cumuriyetçi gençliklerle fe aleyhtarı avukatlar, cumuriyetçi iht yat zabitleri sendika, kurullar sonra da Paris banliyösü grupları var der. Saat 14.30 « kadar hiç bir hâdir kaydedilmemiştir. ( Paris, 16 AA.) — Halk € alayı bütün Sent - Antunn mahallesi boyunca yavaş yavaş alkışlar arasın. — da ilerlemektedir. Birçok pencereler fransız bayrağı | ve kızıl bayraklarla donatilmiştir. — ei Amerika hükümeti | Hauptmanın suç orta Deniz konferansından çekilecek mi? çekilmesi ihtimali gitgide artmakta- dır. Zira Amerikanın mesul makam- ları deniz konferansında Avrupa em- işikli meselererin de görü- bir tvansız tezin: ka- *memektedirler. Bu se- beble Fransa ısrar etliği takdirde Ba deşik Amerikanın konferens bıraka- cağı sanılmaktadır. Dış işleri bakanı B. Hul, kında yaptığı beyanatta, Birlesi merikanın yalnız silahların tahdidi de alâkalı olduğunu ve Avrupa işle- rino karışmak niyetinde bulunmadı. #ını söylemiştir. iş hak- Ş B. BEK BELÇİKAYA GİDİYOR Varşova, 16 (A.A.) — Dış bakanı Bek, Belçika hükümetinin daveti üze- rine yakında Belçi Jecektir. bulunmuş Havana, 16 (A.A.) — Polis mini vermek —i bir almaz her tarafta aramaktadır. Bu al Hauptmanın mahkemesi e: suç ortağı olmasından — şüph İzidor Fiş'in bir mektubunu te du. Alman bu mektubu avukata ver- dikten sonra ortadan kaybolm Sağlam bir yerden haber 'na göre, mektup sonradan vali Hof- mana gönderilmiştir. Polis Haupı 'nın mukadderatı bakımından bu manımele geçmesine büyük eher yet vermektedir. Ustaşiler —— Haklarındaki kararı temyiz —— etmediler B —ei şamba akşamı müebbed kürek cezasına mahküm olan Üstaşilerin, kararı temyiz 'etmek için üç gün mühletleri vardı. Dün akşama kadar bu hususta henüz hiç bir karar vermemiş olduklarından - mühlet bitmiş ve karar kat'iyet kesbetmiştir. —— Tetri : NO. 15 nuşur. Bunlar da, isimlerinden anlaşıl cagı rine rağmen kendisine politi bir varlık ya- malden cenuba ve batıdan doğuya dogru LA ANKARA Yazan: Norbert von BİSCHOFF Türkçeye çeviren: Burhan BELGE Mesela Ertuğrul ile birlikte gelen atlı- larla oymaklarnı yukarda — bansettiğimiz alarodik Etilere kariştıkları" muhakkaktır. Etiler se, Türklerin Anadolu'ya gelmelerin- dan sonra islâm olmuşlar, türkçe konuşmuş- ler ve Osmanlılığın çekirdeğini teşkil eyle- mişlerdir Selçuklardan kalma Türkmenler ise, Os- maniı ordularında hizmet etmemeleri ve gö- gebelik vasıflarını muhafaza etmeleri dolayı Şiyic, daha arıkan sayılırlar. Bunlar, impara- orluk zayıf düştüğü nisbette yaşayışlarını Muhafaza etmişler ve kendi başlarına yaşa- mışlardır. Bugün dahi Anadolu'nun birçok yerlerinde tesadüf edilen Türkmenler, çek- Megözlü, bariz elmacık kemikli ve ince bı- vıklıdır. 'tükler de müslümandır ve türkçe ko- gibi kendi başlarına yaşamışlar ve eski âdet- lerini muhafaza eylemişlerdir. Osmanlı Türkleri, Türkmenler ve Yürük ler haricinde, Anadolu'da daha bir takım ark artıkları vardır ki, bunlar, islâm hattâ hıristiyan devirlerinden önceki — zamanlar- dan kalma nüfus parçalarıdır. Netekim bu, âdetlerinden ve bilhassa kullandıkları dir lerden bellidir. Kızılbaşlar, bunların başlıca- larıdır. Anadolu Rumlarından kâfi derece bah- settik. Türklerin müsamahakâr iyeti, bunların, kendi kiliselerine bağlı bir varlık olarak yaaşmalarına yardım etmiştir. Fakat bunlar da, anadollaşmışlar ve ırk temiz rini kaybetmişlerdir. Türkçe konuşmaları, bu keyfiyeti tacil etmiştir. Bunlardan başka, Anadolu'da bir de Er- menileri buluyoruz. Dilleri itibariyle indo - avrupal aileye yakın olan bu millet de ala- rodik camiaya katılmıstır. Ve âdetleri bakı: mından Osmanlı Türkleri ile farkları yok- tur. Çok zeki olan bu millet, bütün gavretle pamamıştır. Fakat Osmanlı sarayında, Ermeniler, bü- yük mevki edinmişlerdir. Keza, ekonomil hayatta da büvük roller oynamışlardır. Bun- ların Kilikva'da oturanları on dokuzuncu yüzyıla kadar oldukca müstakil bir havat yasamışlardır. Anadolu'nun doğu vilayetle- rinde ise, erin tazviklerine karsı, Os- Manlı devletinin askerinde ve memurunda aradıkları himavevi bulmuslardır. Kürtlere gelince, bunlarda da indo - av- rupai evsaf mevcuddur. Dağlarda cobanlık ve havdudluk eden Kürtler, Osmanlı car sına katılmamakta, imnaratarluğun son gün- lerine kadar ısrar etmislerdir. Bütün bunlara Kafkasva'dan gelme, de- Lâzları ilâve edersek, tabloyu tamam- oluruz. Lâzlar, son yüzyıllarda Türk- lerdir. (Muharrir, burada, ekserivetle islav olan Rumeli muhacirlerinden ve bir de çerkesler- den hahsediyor). Bütün bu milletler, Anadolu'da, 'na fakat kendi aralarında vasıyorlardı. yanya- Şi- bunları ne fikri ne de maddi bir bağ bağlır — yordu. Bir yandan, küçük millet artıklarının arkalarına sığınarak daha büyükler tarafın- dan yutulmalarına binlerce yıl mukavemet ettikleri çöl parcalariyle dağ silsileleri; bir — yandan, kendi haklarını kıskanç bir surette — Muhafaza etmeğe çalışan dinler ve tarikat- lar ve bir yandan da vilayetten vilayete bile pasaportsuz adam gecirmiyen Osmanlı po- isinin sırf şüpheye dayanan idaresi, birlik — ve ahengin teessüsüne mani olmuştur. Bil- hassa Osmanlı polisinin bu menfi hareketi, fikirlerin mübadelesini, kız alrp kız vermeyi ve kan karışmasını, bir vilavet halkenın di. — ğer vilayet halkını tanımasını imkânsız kıule — mıştır. Bütün bu engellere karşı birliği meyx na getirmek hususunda matbuat - ile teb'in yapabilecekleri hizmetler, 1908 - ir lâbından sonra bile kifayetsiz, ondan önce — ise sıfıra muadil idi, a (Sonu var)