5 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

£ SUBAT 1936 CARŞAMBA ; ULUS Başbetke VİLÂYET UMUMİ MECLİSİ DÜN TOPLAND Yeni memurlar kanunu nasıl olacak”! Kamutay projeyi bugün görüşmeye başlıyor Kamutay, bugünkü toplantısında me- murlar kanununun bazı maddelerini de- ğiştiren projeyi görüşmeğe başlıyacak- tır. Uzun tetkiklerden sonra hazırlanan p in “esbab ibe” sinde hükü- 'net şunları söylemektedir: "Memurlara müteallik latın kellefiyetten kurtulmuş olduklarını bil- diren bir vesika göstermekle mükellef tutulmaları ve bu şekilde vesika göster- miyenleri istihdam eden müesseselerin, devletin bu ugurda yaptığı masrafı taz- min ile mükellef tutulmaları lüzumlu bu- genel bir şekilde kontrolunu temin et- mek için ordudan mada bilumum devlet memurlarından (A) serisine dahil olan- lara aid sicillerin birer suretinin Başve- kâlette topl lar hak- kında dairelerinde yürütülecek vukuatın ve bu derhal ve mrauntazaman Başvekâlette te- sis edilecek umumi sicil dairesine bildi- rilmesi ve (A, B) serilerine dahil tayin- ştur.İlişik olarak sunulan lâyiha yukarda arzedilen esasların hükme bağ- lanması için tanzim edilmiştir.” Projeyi tetkik eden memurlar kanu- nu muvakkat encümeni, 788 numaralı memurlar kanununun 13 üncü madesini aşağıdaki şekilde değiştirmiştir. «Teadül kanununa bağlı bir numaral: cetvelin A ve B serilerine dahil ve ta- yinleri merkeze aid bütün memurların M leri merkeze aid bütün ların si- cillerinin vekâlet veya dairelerinde bu- kunması, ücretle müstahdem memurların da maaşlı memurlar gibi sicillerinin tu- tulması, vekaletlerce her sene memurla- rının kıdemlerini gösteren tablolar neş- redilmesi muvafık görülmüştür. Vazife- lerindeki gayret ve muvaffakiyetlerin- den dolayı memurlara verılen tıkdırnı keral i vekâlet veya dairelerinde ve ta- yinleri vilâyetlere aid memurların si- cilleri de vilâyetlerde bulunur. Tayin- leri vilâyetlere aid memurlardan icab e- denlerin sicillerinin merkezde bulundu- rulması da caizdir. A serisine dahil olan memurların si- cillerinin birer sureti Beşvekâlete veri- lir ve bu memurların sicillerinde yürü- t vukuat t melerin ve fili h ı, ancak kıd i müsavi olan memurların terfiinde takdirnamelerin ruchan hakkı bahşetmesi zaruri bulun- muştur. Kanuni ve idari bir takım sebeblerle vekâlet emrine alınan memurlara veril- mekte olan açık maaşlarının yekünu epi kabarık bulunduğundan ve tekrar tav- istifade memul olanların tesbiti ile birleştirilme- zifleri caiz ve hizmetlerinden leri için bir iki senelik zaman kâfi gele- ceğinden vekâle! emrine alınan memur- lardan hizmetleri müddetine göre bir- veya iki sene içinde tekrar memuriyete tayin edilmiyenler hakında tekaüd ka- nununa göre muamele yapılması icab etmektedir. mecburi hizmet Muayyen müddet yapmak üzere devlet hesabına yurtta veya ecnebi memleketlerde tahsillerini ikmal edenlerin tahsillerini bitirip yur- da döndükileri ve müracaat ettikleri ta- rihten itibaren üç ay zarfında vazife ver- miyenlerin hizmet mecburiyetlerinden vareste kalmaları, bilgi ve ihtisaslarından istitade etmek maksadiyle devletçe mü- him fedakarlıklar yapılarak ecnebi mem-, leketlerde okutturulan bir kısım gençle- edecekleri daire kadrosunda açık yer bulunmaması re, dönüşlerinde ya intisab sebebiyie üç ay içinde tayin edilmeme leri ve yahud her hangi bir şekilde üç ay içinde kendilerine vazife teklif edil- memesi yüzünden hizmet mecburiyet- lerinden kurtulmak imkanını vermekte ve devletin bunları yerleştirmek için yap tığı redakârlıklar boşa gitmekte bulun- d.gandan, devlet hesabına yurtta ve ec- nesi memleketlerde tahsillerini bitiren- lerin tahsillerini bitirdikleri ve yurda dönödükleri tarihten itibaren bir yıl zar fında kendilerine teklif edilecek vazifeyi kabule mecbur tutulmaları ve ancak bir yıl içinde vazife verilmiyenlerin hizmet mük-İlefiyetinden vareste kalmaları ve bu gib'lerden banka, imtiyazlı şirket ve- ya hususi her hangi bir müessesede iş istedikleri zaman mecburi hizmetlerini tülecek Başvekâ- lete bildirilir. Başvekâlette bu sicil işle- ri için bir kalem teşkil olunur. Ücretle istihdam ve D cedveline da- hil bul maaşlı memurlar gibi yukarıdaki fıkra- lar hükmüne göre tutulur. Vekâletlerce her sene daimi ların sicilleri de ların TRAKYA HATTI (Başı 1. inci sayfada) dan iyi idare-olunamadığını, halk namına umumi menfaat kurumla- rımın kontrolunda serbest olduğu- muz cumuriyet devri daha iyi gös- termiştir. Kaldı ki biz demiryolla- rımıza, basit işletme — kazancı mantığının çok üstünde bir değer vermekte, bu işi, milli ekonomi ve milli müdafaa politikamızın yük sek zaruretlerini yerine getirmek vazifesi ile uzlaştırmak, tezadsız- laştırmak zoru altında bulunmak- tayız. Deniz yolları bütünlüğü gibi, demiryolları bütünlüğünü de sağ- lamakla, daha çok ferahlıyacağız ve umumi taşın politikasının faa- liyetleri önünde, onu sekteliyecek, veya ona güçlük gösterecek hiç bir engel bırakmamış olacağız. Esasen demiryollar gibi, umu- mi menfaate sıkısıkıya bağlı esas- lı teşebbüslerin, Türkiyede, doz- rudan doğruya bir devlet işi oldu- ğunu kabul etmiyen, yerli ve ya- bancı, hiç kimse de kalmamıştır. F.R. ATAY Yozgatta Atatürk unu Yozgad, 4 (A.A.) — Dün Atatürk'ün şehrimize gelişlerinin yıl dönümü kut- landı. Bu münasebetle halkevinde büyük bir kutlama töreni yapıldı. Vilayet umumi meclisi, dün saat 16 da, belediye meclisi I d programındaki birinci derece yo reis vekili B. Ziya Sidalın bı;kınlı- ğgında ikinci toplantısını yaptı. Kâtip- ler, Hilmi Atlıoğlu ve Rıfkı Evren i- di. İlk önce, encümenler seçimine ve büyüklerimize saygı telgrafları çekil- mesine dair olan, geçen celse zabtı okundu ve kabul edildi. 1936-1937 se- peleri büdcelerinde karşılık konula. rak ödenmek üzere, Ankara - Kırşe- hir yolunun iltisak kısmı, çabukça ya- pılabilmek için keşif bedeli olan 179 bin küsur liranın ihaleye konulabil- mesine salâhiyet isteyen daimi encü- men kararı tetkiki için nafıa encüme- nine verildi. Bundan sonra, ruznamenin en e- hemiyetli maddesi olan Bayındırlık direktörlüğünün gelecek üç senelik çalışma programı okundu. Direktör- lük 1936, 1937 ve 1938 yılları ıçınde - | l ş in y köprü ve yap sı, tamiri için lâzım gelen hususları bu programla çok güzel hulâsa et- mekte ve kati olabil i için un meclisin tetkik ve tasdikine sunmak- ta idi. Şose ve köprüler kanununa gö- re hazırlanması gereken bu program üzerinde meclis, büyük bir ilgi gös- Lermiş ve bir karara bağlamak üzere nafıa kıdemlerini gösteren tablolar neşrolu- nur. Bu kanunun meriyeti tarihinden iti- baren bir sene içinde memurin kanunu- nun gösterdiği şeraite göre tercümeihal vermeyen memurların cezaen bir maaşı kesilir. Tercümeihal verildiği halde sicil muamele ve vukuatını vaktında yürüt miyen alâkalı memurlar da yukarıki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.», Projenin ikinci maddesinde encümen, memurlar kanununun 25 inci maddesini şöyle yapmıştır: Memurlara verilen takdirnameler kıdeme ve fiili hizmete müessir değil- dir. murların Ancak kidemleri müsavi olan me- terfiinde sicile geçmiş tak- dirname ruchan hakkı bahşeder.» Memurlar kanununun bazı maddele- rini değiştiren 1777 sayılı kanunun 3 üncü maddesi şu şekilde değiştirilmiş- tir: «Her derece ve sınıftaki memur lü- zumu sabit olduğu takdirde, tayinindekı usule göre mensub olduğu vekâlet veya Bu takdirde on beş seneden aşağı hizmeti olanlara dörtte bir, on beş seneden yir- mi seneye kadar hizmeti olanlara üçte bir, yirmi seneden fazla hizmeti olanlara umum müdürlüğün emrine alınabilir. yarım maaşları nisbetinde; hizmet müd- detleri on beş seneye kadar olanlar için iki sene ve hizmetleri on beş seneden yukarı olanlar için üç sene müddetle aşağısındaki bir memuriyete tayin edil- miyenlerle tayin olunduğu halde o me- muriyeti kabul etmiyenler haklarında te- kaüd kanunu hükümleri mecburi olarak tatbik edilir. Şu kadar ki, memur bu müddeti beklemeksizin kendi hakkında tekaüd kanununun tatbikini isterse mec- buri hizmet müddetini doldurmuş ol- mak veya 1237 numaralı kanunun hük münü yerine getirmiş bulunmak şartiyle Ancak muhakeme hakkında te- tatbik mecburiyeti bu isteği kabul edilir. altına alınmış memurlar kaüd kanununun muhakemenin neticesine bırakılır.» Memurlar kanununun 64 üncü mad- desine aşağıdaki'hükümler eklenmekte- dir: «Memleketin içinde ve dışında dev- let daireleri (hususi idarelerle belediye- ler dahil) hesabına okutturulmuş olan yurtdaşların mecburi hizmete tayinleri DK K Jl'üçay üddet bir seneye çı- karılmıştır. Mecburi hizmete tâbi olanlar, hizme- te alınmadan evel silâh altına çağırıl- dıkları halde yukar.ki fıkrada yazılı bir sene müddetin bakiyesi terhis tarihinden başlayarak tamamlanır. Hususi kanunlariyle bu kanuna gö- re mecburi hizmete tâbi olanların banka, imtiyazlı şirket veya her hangibir hususı müessesede iş istiyenlerin, mecburi hiz- metlerini ifa ettiklerini veya muayyen müddet içinde kendilerine vazife veri- inden dolayı mükellefiyetleri- | lemem açık maaşı verilir. Bu müddetler, m run vekâlet emrine alındığı tarihten baş- lar. Yukarıdaki hükme göre vekâlet em- rine alınan memurlardan vekâlet emrine alındıkları tarihten itibaren hizmet müd - deti on beş seneye kadar olanlar dört sene ve hizmet müddeti on beş seneden nin sakıt olduğunu vesika ile isbat et- meleri lâzımdır Bu şekilde vesika göstermiyen mec- buri hizmet erbabını istihdam eden mü- esseseler kanunun tayin eylediği tazmi- natı üzerilerine almış olurlar.» havale ştir. Vi- layetimizin bayındırlığı için esaslı tedbirleri taşıyan programda şunlar vardır: Vilayette yol mükellefi olarak 76400 kişi olduğu ve bunlardan 28200 ve 48200 ünün de bulunduğu tahmin ünün bedeni nakdi mükellef edilmektedir. Program her mükelleften altışar lira alınacağına ve bedeni mükellef- lerin de sekizer gün çalışacağına gö- re tanzım olunmuştur ve yukardaki sayılara göre vilâyet nafıasının âdi ve fevkalâde büdcesinin — yekünu 458400 lira hesab edilmektedir. 75 bin lira âdi büdceye, 169 bin 200 li- Kat ada Teni n velm B ra fevkalâde lef karşılğı, 43380 lira yüzde 15 Ba. yındırlık bakanlığı hissesi, 170 bin 820 lira fevkalâde büdcede nakdi mükellef karşılık olarak alınmıştır. Vilâyet 984 kil t- re yolun 665 kilometresi adai ç (yarısın- dan çok) iyi bir halde ve şose deni- lebilecek bir vaziyette olarak kabul edilmektedir. Bu kısmın iyi bir halde korunması için her sene muntazam surette daimi tamirler lâzım geldiği edilmektedir. 137 kilometre yol esaslı tamire muhtaç, 76 kilomet- re yol (imalât zaiyesi) yapılmış top- rak tesviyesi tamamlanmış ve 281 ki- lometre yol da ham bir halde bulun- işaret maktadır. Bunlar göz önünde bulundurula- rak yollar iki derecye ayrılmıştır. Üç sene içinde muhakkak bitiril- mesi lâzım gelen yollar birinci dere- ceye ve üç sene içerisinde bitirilmesi zaruri sayılmıyanlar da ikinci dere- 1) Aıılııfı - Ayaş - Beypazi Nallıhan - Mudurnu hududu. dudu. 3) Kalecik . Çankırı hududu. — 4) Ankara - Kızılcahamam y, nun Kızılcahamama kadar olan 5) Polatlı - Haymana yolu 6) Ankara civarı yolları 7) Sarıcalar - Çıbık yolu. İkinci derecede sayılan yollar dört tanedir: 1) Ankara - Sivrihisar yolu 2) Bâlâ - Koçhisar yolu | 3) Kalecik - Yı!şihııı yolu — : 4) Yahşihan - Keskin yolu Programda vilayetin ana yollar olan ve yukarda isimleri yazılı o î yollarda yapılacak işler ayrı ayı gösterildiği gibi bu yollarda her sı ne sarfı gereken para ve kullanıla cak mükellef işçi sayıları da. cedvel halinde göz önünde bulunmaktadıı Bayındırlık direktörlüğü, bu yolların yapılabilmesi için, 1936, 1937, 19: yıllarında icab eden tahsisatın fğî mam olarak verilmesini meclisten ri| ca etmektedir. | Bundan sonra, mecliste Bayınd r lık bakanlığının bir tezkeresi oku du. Bakanlık bu l inde, vil yet umumi meclisinden, nafıa işle görüşülürken, karşılı olarak yetecek mikdarda ta '; B Bu tez ği vazifelerin konulmasını istemekte idi. re de nafıa encümenine havale ol'_ du. *A Çıbıkta İmam Hüseyin mahalles nin köy haline konulması, 6 köy isimli ve Kalecil Çandır nahiyesi merkezinin Al, köyüne nakli hakkında vilâyet mz mından gelen tezkereler dahılıy cümenine gönderildi. Ankara âzâsı B. Veli Netde gün izin isteyen takriri de kabul dildikten sonra salı günü saat d toplanmak Üüzere celseye so! rildi. lerinin değiştirilmesi Çocuk Esirgeme Ku : nun yardımları — Çocuk esirgeme kurumu g; merkezi 16.1.936 tarihinden 1.2. tarihine kadar 2844 çocuğa yar etmiştir. Bunlardan 327 hasta '. ve anne genel merkezin polıklını Z de bakılmış ve tedavi edılmıçhr.î rıca diş bakım evinde de 546 ç ğun dişleri bakılmış ve tedavi eç miştir. 1283 çocuk ve anne genel m kezin banyolarında yıkanmış, damlasından hergün 79 çocuğa verilmiş, on beş günde yekün olar 845 kilo bedava süt satılııuşhr_ İlk okul çocukları için genel mı kezde açılan aşhaneden hergün ş talebeye sıcak öğle yemeği dağıtı mıştır. Yardım için baş vuran 9 yu k s ifa ettikleri veya muayyen müdet içinde vazife verilmediğinden dolayı bu mü- yukarı olanlar altı sene zarfında bulun- dukları dereceye muadil veya bir derece Kanun neşri girecektir. tarihinden yürürlüğe ceye ayrılmıştır. Bu esaslara göre hazırlanan iş çocuğa genel merkezce para yard yapılmıştır. ULUS'un romanı: Tefrika: 104 Kırmızı Zanbak Yazan: Anatol FRANS Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Terez onun zorla zaptettiği ıstırablarını, birdenbire kederlenişlerini ve daha sonrala- rı, uzun öpüşmeler peşinden durmaksızın tekrarladığı şu sözlerdeki acıklı sırrı hatır- lıyordu: “Seni sende unutmam lâzım.” Di- nar'da iken aldığı mektub ve bir kabare ma- sasında işitilmiş bir sözden dolayı göster- diği çılgınca ümidsizlik gözlerinin önüne geliyordu. Hissediyordu ki darbe, tesadüf eseri olarak, en duygulu noktaya, kanayan yaraya indirilmişti. Fakat Terez cesaretini kaybetmiyordu. Her şeyi söyliyecek, her şe- yi itiraf edecek ve bütün ıtırafları da: “Seni seviyorum, yalnız seni sevdim,” sözlerini bağıracaktı. Terez ona hiyanette bulunma- mıştı. Jak'ın tahmin edememiş olduğu hiç bir şeyi ona öğretmiyecekti. Az, kabil oldu- ğu kadar az, onu teskin edecek kadar az ya- lan söylemişti. Bunu nasıl olup da anlıya- mazdı? Hepsini bilmesi daha iyi idi, çünkü “hepsi” hiçten ibaretti. Terez daima aynı fikirlere dönüyor, aynı sözleri kendi kendi- sine tekrarlıyordu. Lambası artık sisli bir ışık veriyordu. Birkaç mum yaktı. Saat altı buçuk olmuştu. Uyuklamış olduğunu farketti. Pencereye koştu. Gökyüzü simsiyah ve kalın karanlık- ların kaosu içinde toprağa karışmakta idi. O zaman, güneşin çıkacağı zamanı öğren- mek merakına düştü. Buna dair fikir sahibi değildi. Yalnız, ilkkânunda gecelerin pek uzun olduğunu biliyordu. Hatırlamak istedi ise de zihninde hiç bir iz bulamadı. Masanın üzerinde unutulmuş takvime bakmak aklına gelmedi. Takım takım geçen işçilerin sert adımları, sütçü ve sebzeci arabalarının gü- rültüsü, uğurlu sesler gibi, kulağına çarptı. Şehrin bu ilk uyanışiyle titredi. XXXIV Saat dokuzda, küçük evin avlusunda, yağmur altında piposunu içerek ortalığı sü- püren Mösyö Füzelliye'yi buldu. Madam Füzelliye kulübesinden çıktı. İkisinde de şaşkın bir hal vardı. İlk önce Madam Füzel- liye söze başladı: — Mösyö Jak evde değil. Terez: — Beklerim, dedi. Madam Füzelliye onu salona götürüp o- cağı yaktı. Ve odunlar yalnız duman çıka- rıp alev almadığı için iki eli kalçalarında, iki büklüm bekledi. — Yağmur dumanı geri vuruyor, dedi. Madam Marten, mırıldanarak, ateş yak- manın zahmet olduğunu ve üşümediğini söyledi. Kendisini bir aynada gördü Sapsarı idi, yanaklarında, yer yer, kan toplanmıştı. Ancak o vakit, ayaklarının buz gibi olduğunu hissetti. Ateşe yaklaştı. dam Füzelliye onun kaygılı olduğunu gö rek iyi bir şeyler söylemek istedi: — — Mösyö Jak yakında döner onu | leyiniz ve ısınınız. z Camlı tavana yağmur, gamlı bir ışık linde dökülüyordu. Camlı tavana, yağmurla birlikte, ke bir ışık dökülüyordu. Dıvarlarda, sivri tozlu kadın, dimdik hali ve solgun teni çiçek ve kuş dolu ormandaki süvariler & sında hiç de güzel değildi. Terez kendi k dine şu sözleri tekrarlıyordu: “Eve gel miş.,, Ve bu sözleri söyliye söyliye ma larını akıl edemiyordu. Gözleri ateş ici kapıya bakıyordu. g Uzunluğunu ölçemediği bir zama ğ böyle hareketsiz, düşüncesiz bekledi; be yarım saat. Bir ayak sesi işitildi, kapı açı! Verez Jakın sırılsıklam, çamurlara batr ateşler içinde olduğunu gördü. . (Sonu var).

Bu sayıdan diğer sayfalar: