VENİ “Ahlak"” , demagojiye çok elve “zişli olan bir - mefhumdur. Çünkü n insanlar. “aklaklı - olmak” ilse bile — “ahlaklı — gözük- in yaşarlar. Seyahatta olan adamın hududlardan — kolay — geç mek için nasıl bütün — “vize"leri tamam usülünde bir pasaporta- ih- “tiyacı varsa, cemiyet içinde yaşamak istiyen insanların da Ü görünmeleri şarttır Bicüakü törün, tefider. bütün tenkidler. bütün iftiralar ve bütün hücumlar, kücük veya - büyük bö- lümlerinde - olsun, / cemiyette her n ahlak namına - yapılır. Bu. dividuel” çarpışmalarda da böy lir. Kollektif çarpışmalarda da, Onun için eskidiği ve çürüdüğü edilen — bir cemiyetin - tenki edilmesi lâzım / gelince, bu iki kol dan yapılır: — Bir yandan, onun na- faydadan / çok zarar doğurduğu öte “ yandan — da onun ün ahlak düşkünlüklerine ve fer- normalarına hü " Ve bu yüzdendir ki. rejimler ih- tiyarlık çağlarna — geldikleri sırada bi :Hı:ı geldiği kadar “ahlaklı gö- " Liberal devir başlamazdan önce, iduel ahlak / kollektif ahlakın detli sürette kontrolu altında idi. ak normaları birer ahlak prejüje- ve bütün peşin er gibi değersizleştiği halde, rle cemiyet'in - hareketlerine nlar hâldim bulunuyordu. Fakat ilk “tölerans fikirleri - ve bunları ortaya müsbet ilimler, — bu dar ah- çılığın çerçevesini gevşetip geniş- 'ğe başlayalıdan günümüze ka- ır, individuel ahlak, en serbest ve oş devirlerinden birini vötrme “Tanrı” ölçüsüne çıkma- ve liberal - devir çağı - lamak — yolünü — tutunca in bütün sahalarda olduğu gi- dak sahasında da - zorbalık ve uliyetsizlikleri artmıştır. endine göre tasnifler yapmış- “Moral” ile “immoral”ı k: ça biraktıktan sonra kendi: in cennet kadar / serbest ve kıyılarına kapağı atmış ve ah- bahsedenlere bir takım adlar ü ahlak softa- pbililistin'ler, kaba sofular, kü- b...,..v.ı;. v.s. Amoral”'in bir ibadet halini al- , intellektuel sahada, mesela temsil eder. İngiliz pu- mazlüm tahtına halk arasın- - “çıplak” a karşı n müsamaha | gösterir. Ki ile “erotizm”in bir araya esi liberal edebiyatın çok “zina” motifini -miştir. Ve bu motif türlü şekil te sokularak liberal çağın - bütün ahlakı sıl bu ise kollektif ahlakı da, buna ve bünü — korü- tan ibarettir. Liberalizmin bu ahlak normaları- karşı 1918 denberi şiddetli bir “zeaksyon vardır. — Bu reaksyon da memleketlere ve “zejimlere göre bir kaç ayrı koldan “yürümektedir. Şu var ki, — bunların ünde inüşterek — bir vasıf göze pmaktadır. Bu müşterek vasıf da, “yandan individuel ahlakı sıkı bir vir kontrol altına alırken bir yandan kollektif ahlakı " ön plâna almak bunu ötekine hâkim / ve ayarcı kalmaktır. Buzün bütün dünyada, “ahlak” itibardadır. Ve pek tabil,bir i, onun yeniden müdafaası, n her devrinde okduğu gibi, bu DÜNYA H. - Ahlâk defa da, demagojik bir ölçü üzerin- de yapılmaktadır. - Yani dar görüş ve ve püriten görüştür ki, “ahlak'ın Halbuki, dar bir görüşün idaresindeki | 'ahlak zamanda - zindandan | farksız bir şey olur. “Ahlak'ın yeni den yen urulması İüzumu: fu görü- Şün asrarı isbat eder ama, yeni | ahlakın yeni ölçülerini hiç bir zaman | il, her defa- iş tayin eder. dar ve sofu / görüş di sında genç Ve geniş gör Dar görüşün ödevi eski — ahlakı yık- makla biter. Ondan — sonrası, artık onun işi değildir. Çünkü ondan son- yası, bir inşa işidir. Hayatı / yeniden inşa işidir. Hayat ise, ya bütün dar çerçeveleri parçalar yahud / kendisi onların içinde tereddi eder. Şu hal- | e. caki ahlak ölçüleri taşfiye edilir. | ken hayatın yeni bir canlılık göster: diği ve bütün cepheleri boyunca ve W | sahaları genişliğince o şaşırtıcı “me- tamorfoz"larından birini yaptığı mu- hakkak olduğuna göre gidip daracık ölçüler içinde hapis olmasında bir tezad hattâ bir imkânsızlık var de- mektir. İşte bu yüzdendir ki, — yeni ahlak uğuruna — mücadele, yeni bir- | Püritanizm cereyanı — yarattığı gibi | bunun hemen arkasından yeni ve W | kendi tolerans devresini/ yaratmak- ta da asla gecikmez. Bugünkü yeni ahlak — mücadele- sinde de bu istikametin - ve bu tan danon mevcud olduğuna hiç şüphe yoktur. Yeni dünyamız vücud bul- dukça ve onun - her sahadaki / yeni ölçüleri eskilerini tasfiye ettikçe, ye- ni individvel ve kollektif ahlak öl- çülerinin gittikçe daha - büyük bir | açıklık ve bellilik ile meydana çıka- cakları tabiidir. — Burhan BELGE | © (Başı 1. inci sayfada) “mlidat” anlamı kafamızın düsü nüşündeki imtidada bağlanarak. bir işi düşünmede zihnimizın u- mumi ve geniş imtidada, o işte tut tuğumuz €yol” demek olur. Ana kd;:»l v& onun yerini vutan (oy) elemanının bir anlamı da takıl” dir. “Yol” un abstre anla- mı, ana köke bu mana - verilere de izah edilebilir. Bu takdirde (yol): aklın herhangi / bir süje u- zerinde geniş ölçüve tecellisinden ibaret olur ki “meslek ve mezhep” iyle (yol; da hudur. 'yol” un etimolojik şekli ile altalta yazarak karşılaştıralım: (3 () :08)5 (9 Yol :Oğt oy4 ol 4 . Voie soğ $ ov Huğ — ağ Via < iğ 4 iv4 iğ ağ Vail sağ H av t ay(*) * Wailzağ H av $ ayl*) * Weg:eğ * ev t eg Bu tablonun göz önüne koydu- ğw dil manzarası şudur: (1) Oğ, iğ, ağ, eğ: hep dat” anlamı veren “V. * kökünden ibarettir. (2) Oy, ov, iv, av, ev: hep ana kök anlamını temsil eden eleman- dır. “V — y" olduğu malümdur. Burada görülen şekiller de bir (V. * y “w” ) den ibarettir. (3) Bu kısımda asıl eleman ge- nişlik, umumilik ifade eden (. D ekidir. Türkçesinde bu eleman a- a mevcuttur. Keltik aslında da ile birleşerek “y” telâffuzu al- “1” yi - söyleyişte de- la - görüyoruz. Bu V ğ ve”. | y leri de bu den değişme gibi alabiliriz. “imti - #” ana gilse de, halde b () Bu iki “ay” ın asıl yazılışla- rındaki “it” elemanına dikkat e- dilmelidir. Avrupalılarca “y” gibi okunan bu imlâda “yol” daki “I” elemanının arkaik varlığı kendini göstermektedir. ULU: 20 SONKANUN ART İÇ HABERLER Halkevindeki Çello konseri unmiş artistlerden — viyolenselisi David Zirkin ve piyanist Karl Malli ta- rafından dün saat on yedi buçukta halk- evinde bir konser verilmiştir. Ankara halkevi güzel sanatlar şube. ai tarafından hazırlanan bu Çello konse rinde Hanri Ekleç'in üç, Edvard - Lalo- 'nun beş, Çaykovaki'nin rokokosunun ye aryasyonu çalınmıştır. Bugün - bir 'olan David Zirkin en iki yaşında / Peterabürg türk vatanda! konservatuvarını tamamlamış, o sırada Petersburg filar le Sen Si unu, Çaykovski'nin Rokokosuu çal. mış ve büyük takdirlerle karşılanmıştır. Rus inkil 1919 da le . tanbul'a gelen ve türk tâbiyetine giren bu. artist, de yük şehirlerinde verdiğ monik orkestrar kon sonraları Avrupanın bü konserlerle bü- Yük bir şöhret kazanmışt bul'da. Kaza İetanbal Malli 'yet iyi tanıtmıştır. Budapeşte'de uzun zaman örkestra şefli- Âi yapmış şöhretli iyanisttir. bu konser dinle Aynı sanatkârlar öteygün 'sonra Ankara radyosunda da bir kon - büyük mu - vaffakiyet göstermişler Bu könserde H. Ekel, yetle çalınmış, hele Çaykoveki'nin ro . kokosunda yedi varyasyon pek- ziyade canlanmıştı “Ulus » Un Dil Yazıları Böyle almayıp ta ddğrudan doğ. ruya (. | gy" ) olarak telâkki etsek bile, yine mana/ bozulmaz. çünkü bu takdirde bu eleman mef- humun süje veya objesine delâlet 'eder ki “imtidat n bir süje veya obje üzerinde - tecellisi manası çıkmış olur. (4) Yalnız fransızca ve lâtince şekillerde görünen bu “ağ” Muri Hhakülrel ni gktir Pi Görülüyor ki bütün bu kelime- ler bizim “yol” sözünden başka şey dej HL RAH. ARA Not: 3. — Farsçada yol mana- sına kullanılan (rah) kelimesinin etimolojik şekli şudur: () (2) 6) Ağ H ar j ah (1) Ağ: “İmtidat” anlamına ana köktür. (2) Ar: Ana kök anlamının her- hangi bir süje veya obje üzerinde tekarrür ve temerküzünü anlatan ektir. O süje veya obje de (3) Ah: elemaniyle ifade edil miştir. Bu analize göre “Âğ * ar * ah ağarah”, - ana kök kendisinden sonra gelen unsurla - kaynaşarak ve baş vokal düşerek - “rah”: her- hangi bir süje veya obje üzerinde imtidat mefhumunun tekarrürünü anlatır ki, bu da Türkçeni ç in aynıdır. İki kelimenin etimolojik şekille- rini altalta yazalım: (©) () () Rahzağ H ar H ah ğ b ar Hağ Görülüyor ki “rah” n — manası i yer arasındaki imtidattan, ara- lıktan başka bir şey değil Hâtıra, — Fransızca (rue) ke- limesi de bu sözlerin aynıdır. 1. N. DİLMEN 1Bu analizin alt tarafını yarınki sa yımızda okuyunuz). 12) Fransızca ve lâtincede gö- rünen bu “ağ &- uğ” ve "ağ 4 iğ” şekilleri de bunların Keltik asılla- rında olduğu gibi düşmüş bir 'nin yerini tutmzk üzere kuruldu- ğu hissini vermektedir. Bina vergisin asıl alınacak ? Kamutay eldeki kan değiştiren projeyi Bina vergisi hakkındaki 1837 nu- mareli kanımun ha bülümlerinin değişti ö Tyir hası Kanintay rüznümesine alınmıştır. Kamutayın buğünkü toplantısında gö- lmesine dair olan k .cek olan bu lâyiha üzerinde Da- hiliye ve Maliye encümenlerinden mü- vekkeb muhtelit encümenle büdce en- tetkik'erde bulunmuş hükümetin projesinde ehemiyetli ler yapmıştı Lâyihanın aldığı son şekle göre, a edilecek binalı dair olan kanunun üçüncü maddesi- nin dokuzuncu fıkrasının şu şekilde yesi Kamutay umumi heye- Yangın, fe- içtimalar, sebebler Vergiden ist olunmaktadı muvakkat mahiyetteki binalar, il cın devamı müddetince bina vergisin. den muaftır. (İhtiyacın devamı Dahi kadar bakanlıklaren reken tayin olunacaktır.) ılan, yanan'veya ikamet ve is- timal edilmez bir hale gelen ve ika- kanunlara - tevfikan mükel- rerine verilecek beyannamenin düf eti takib eden taksitten itibaren alınmıyacaktır. lediye hududu içinde - bulunan ve iradlarının tah. fin- Bu komisyonlar va- olunacak bir olmak üzere zattan terekküb edecektir. Köylerde için bu komüs- yonlara belediye azası yerine köyün muhtarı aza olârak girecektir. İstan- İstanbul umü- belediye namına olmak ü- zere iki aza seçilecektir. Gerek şehi larda, gerek köylerde çalışacak komisyonların aza - yin edilecek me- ve kase ina nizamname ile ihbarnameniz den günden it hususi valilere larda kaymakamlara - verile- cektir. Bu itiraznameler en geç on beş gün içinde istinaf komisyonuna cön- derilecektir. İstinaf komisyonu mahallin en bü - yük idare reisi in veya tevkil edeceği İtında mahallin en büyük malmemuru veya tevkil edeceği Zat Te biri belediye meclisince ken: nahalli ticaret odası fından seçilecek zatlardan terekküb c cektir. Ticaret odas de son iki azayı da belediye meclisi se sından iki çecektir. Her kaza ve vilâyet merkezin. de bir istinaf komusyonu — bulunacaktır. Büyük mıntakalarda dahiliye bakanlığı- 'mın müsandesiyle mütenddid istinaf ko misyonları teşkil olunabilecektir. İstan- bul'da en büyük malmemuru yerine va - edecekeri memurlar istinaf komisyonun. da bulunacaklardır. İatinaf komisyonu kı Jarı alâkadar mükellefler veya hususi / idare / vari memurları tarafından temyiz olunab” cektiri Temyiz müddeti, kararı gününü takib eden — günden itibaren otuz gündür. Merkezde bulunacak t- x- yiz komisyonu, her üçü de maaşlı üzere bir reix ve hükümlerini görüşmeye başlıyor edecektir. Reis ve azalarin hukuk fakül- tesincen yahud sıyasal bilgiler okulun- unun dan veya ticaret okulunun yüksek kış - mındas merun olmaları şart tatulmuş- tur. Reis ve azalar, adliye olarak gösterilecek üç na ye, dahiliye vekâletlerince en az üç se - 'ne müddetle altıncı yeya daha yukarı de recede maliye ve dahiliye memuriyetle - rinde bulunmuş olanlardan gösterilecek içer namzed arasından bakanlar h *i tarafından seçilecektir. Bu komisyon re- is ve azaları muallimlik de dahil - olmak üzere buşka bir vazife alamıyacaklardır. şehir, kasaba veya köyün mnında veya bir mahallesinde veya mey. danında ve yahud. sokağında - bulunan vekâletince ikinci sınıf hâkim vasfını * ix zed ile mali. darın iyradları herhangi bir sebeble yüzde 15 nisbetinde artar veya eksi' se n sçnede bir yapı murlarının talebleri üzerine tadilât y. lecektir. Bu ymra umumi tahrir neticeleri kanunun - neşrinden çi yerlerde meriyet tarihinden. itibaren 3 sene geçmedikçe münferid tadi İt istenemiyecektir. Kayı her zaman düzeltilebilecekti hataları is Lâyihaya eklenen muvakkat bir mad. deye göre de temyiz komisyonu reis ve azaları hakkında bu lâyihada yazılı ka- yıdlar ancak bu kanunun meriyete diği tarihten sonra yeniden tayin ed” ceklere şamil olacaktır. Hâlen mevzud reis ve azalara, bu vazifelerde kascıkları müddetçe maaş yerine ücret de verile - Dünkü filarmonik konser Cumur Başkanlığı ın Mayatro B. Prateriç de dün vermiş olduğu konserin en mü> him tarafı, Bruckner'in romantik sen - n Türkiye'de ilk defa olarak ça- mükemmeliyete ya takdir edilmiş ve çok alkışlanmıştır. Bundan sonra Müstorgeky' hafta da çalınmış olan * tünde bir gece,, vi tekrarlanmış ve niha- 'yet Zoltan Kodaly'nin “Maraşck- ları, macar ruhunu o kadar zanlılık ve hastasıyetiyle aksettiren bu neşeli parçalar çalınmış ve pek çok al - kuşlanmıştır. Konserde Başbakanımızla, Parti Ge. nel Sekreterimiz, Mi'li Mi tör Bakanlarımız ve kordiplomatikt- Pek çok simalar hazır bulunmuşları Günden güne daha büyük meliyetle çalan orkest ri Ankara halkı için hakiki bir ruhi gı - da olmuştur. Edirnede kredi kooperatifleri Edirne, 19 (AA) — Merkez kazasında ve vilayetin öteki kazala: rıma bağlı bütün nahiyelerden mev- cudlara ilave olarak yeniden — birer yeni kredi kooperatifi kurulmaya başlanmıştır. Bu cümleden olmak ü- zere dün Parti başkanı B. İbrahim Akıncının reisliği altında bir heyet Havzaya giderek orada kooperatifin nışlardır. Bu köoperatifler — köylerde de köyler bölgelere ayrılmak vüretiyiç kurulacaktır. lafna ve Kül Kitap ve kitapçılık Memleketimizde ve yı derde yeni çıkan ve bunlar iyeye değer olan eserleri bir ara- le (Kitab ve kitab: