Bu seyyar hastanelerin bombardı- | italyanlar müdafa; ananı hikâyeleri bana hiç te italyan- | balamak istiyorlar dar için hayırlı bir şeyler söylemiyor. rbar sayılmak daima vahim bir na: şeydir, hatlâ medeni ve kültürlü in- | — Habeşler sanlar için bile. Doktor Hilander'in, | muhalif hareket etmişler. Milletlerarası kızılhaç delegesi B. | di Braon'un huzurunda habeş kızılhaçı | tabiidir ki zavallı direktörlerine anlattıkları dünyada | çadırları alı çok fena akisler uyandıracaktır. Bu | öldü, ve © zamande sız olmaz İdular. sveç seyyar hastanesi Ganale'n zağ kıyısında Dolo'dan 80 kilemetre mesafede Malka Didaka'ya 21 ilk- kânunda varmıştı. - Bu mevki, R Desta'nın €en yakın kuvvetlerinden tahminen beş kilometre — mesafede- dir. Kızılhaçın bayrak ve alâmetleri 've bu arada 3 metre büyüklüğündi bir kızılhaç sarahatle görülecek şe- kilde yapılmıştı. Hastane yakınındı 'e avrupalı, ne de habeşli, hiç silâhlı insan bulunmuyordu. Bir kilometre mesafede bulunan bir askeri muh: fiz kıtasma dokunulmamıştır. < 22 ilkkânin sabahı, iki italyas tayyaresi, hastane üzerinden uçarak bulunduğu yerin etrafına bombalar attılar ve kamyonlarla / bayraklar le ateş açtılar. Hi kimse yaralanmadı. Ondan sonraki - günlerde italyan tayyareleri gene - geldil Calçaktan — uçtulı 30 ilkkânun bombardımanı iki yüz metrelik bir yükseklikten — yapıldı fransız hastaneş yanılı hastancs çadırında 418 delik vardı. 28 | çermez. dil den yazdığına zöre Opyotam bölce- | ralyözle atep etmek iniyorlar “sinde tayyareler, küçük ke rine yayılmış beyaz bir bezin üze- | ne dhaç işareti gör- | mişt tayyareler yaklaşınca, yüz- | < bomba “lerce silâhlı adam . yakın evlerden | İtalyanlı lüm b Bu neviden hikâyeler anlatmak “her zaman kolaydır. Esasen bu vak- ULUS (NUN 1936 PERŞEMBE l)im_va kamo_vuna dikkat La Repüblik'de Piyer Dominik ya- | — Demek ki bir köydü. Şu tayyare sahibinin tarafı ola an tüyyarecisinin k vx bir köyü bom Harrar'da dol. ketini burada tasvip ede ara kazılhaçlı bir hayret ediş Ülilellererası İksidelere bu hikâye doğru mudur ? H bulunan fransız ve ingiliz konsol andan önce belki. gezinlisine Yoksa bu ye konacak yaralıları italyanlar bu areket etmiş darın kulağına va Ve nihayet, izahları aşağıya kaydedelim, fayda- | kaidelere ölümden sonra yeti kalıyor ki bu da isbata muhtaç Fakat bunu cezalandırmak için m'a, Adisababa'ya şu veya bu asker kampına bir seyyar hastane bombalanamazdı. | timiz ileri — ise, tabiata ta- | bu yeni faktöre intibak etmek için italyan tayyareleri, topları | hakküm kudretimiz de o nisbette ar- bulunan. Harrar ve | tar. Bunun Adisababa'yı ihmal ederek kenarda | biata tahakkümden âciz olan yani | etmektedir. kurulmuş olan bir İsveç hastanesine | teknik yaratıcı kudretleri geri insan | — Beş senelik endüstri programı saldırıyorlar. Bu, İtalya hesabına küt Almanya'nın büyük harbda yapmış | mütalea edersek şuurlu - bir ekono- olduğu deni; lebili a harbi lüzumlu ola- Habeşistandakı isveç kızılhı Dr. Hilander heyeti reisi imdır. Almanlı 1918 harbında bu ölçü ve seçki zih- | yen sı N gösteremedi da bugün gösteremiyorlar. Dünya | gelir. Halbuki enc kamoyuna dikkat ! yapılmak İâ Hem bu köy merededir ? yenin ne kiymeti konsolosiyle arasındaki konuşmanın olmadığını anlamak için de Buna karşılık sin bombardımanının haki Patlayıcı ve yangın çıkartıcı, şarap- | Ki olduğu mühakkaktır. © olabilir mi ? etmek imkânsızdır. Bir İsveç seyyar sanıyorum - ki, kendine has bir tipi vardır, gadırlar mahvoldu. Operas- | Çadırların. şekli ırdır ? Sonra doğru olup Almanlar, kısaltmak için halka dehşet salmak lüzumunu kai- Bunu kabul altı hafta zarfında onlar tarafından | hazı inkişaf etmiş cemiyetler, kazanılmış olsaydı belki bi fakat hemen Marn harbın. | önünde durmaktadır. O halde ulusal | ahengin. devletin tanzim edici fonkm—— — yanılmayı Tayyarecinin bunu düşüne. cek vakti olmadıği'mı söylenecek? Hadi canım. 30 ilkkânun bombardı- manından önce 22 tarihli bombardı- italyan / kaynağından | man yapıldı. haberler de geliyor. Bu ha- | & çünlük mühlet vardı. Ayın 22 sin- göre fransız konsolosu, cep- | de fotoğraflar alınmış olmalıydı kiz günde bunları zaman fazlasiyle vardı. Ayın 30 nda mevzuu bahsolanın bir seyyar hastane olduğundan emin- bundan başka, tayyareler mit- in 30 metreye Şu halde bu hasta- linerek ve istenerek imha edil- (İki yüz yangı * yürmi sekiz ha aleyhine olan hastane yakınında durdürüldülderı. zaman, lerin büyük tahkiri yükseldi; Barbarlar ! katedralının bombalanması, yolcu vapurlarının torpillenmesi geri tamamlayacaktır. düşünmek Yavaş yavaş almanları öyle bir gürültü yükseldi devletlerde pek kuvetli bir mevkie dovelope edecek sahib olan Cermaı bile, amerikanın mani olamadılar. Mis harba / girmesine faza eden bit hava müde 'ne de mitralyöz bulun- tehlikeye maruz ik te, İtalya müsteşarı “ada bize evlerden bahsediliyor. cezalandırmaktan bahsederek, rinin hareketlerinden daha İ Sikiden bir misalle arzedelim. ler. Ü Habeşistana yardım | hanikte kuvvet ve ker ir şekilde etmek mümkün dej Res senelik endüstri programı- nın sosyal -ekonomik manası Nasıl her insan - içinde yaşadığı | mik (kuvvet)'hali vardır. Statik ha- sosyal muhitin vasıflarmı taşırsa, e- | li, kuvvet ve kemiyetlerin değişme- konomi sistemleri de kendilerini sa- | den hareketidir. -Dinamik hali ise, v | yan tabiat şartlarına intibak zarure- | bu kuvvet ve kemiyetlerin - değişe- aran babet- | tindedirler. Fakat sosyal bir. varlık | vek hareket etmesidir. Muvazene olan ekonomi sistemlerinde tabiata | sistminde bir kuvvet veya kemiye- Fakat her şeyden önce | intibak keyfiyeti, hayvanlar ve tin tahavvülü, yeniden bir muvaze- batlar âlemindeki intibaktan —aksi- | ne tesis edecek surette diğer kuvvet 'yon bakımından farklıdır. İnsan ce- | ve kemiyetlerde de tahavvüller doğu vi bu ölüm | miyetleri harici âleme aktif, hay- | rur. Bunun gibi ekonomi sisteminde olmuş mudürlar — | yanlar ve nebatlar pasif olarak in- | de ekonomi unsurları arasında (is- iler vaşıtasiyle italyan- | tibak ederler. İntibakın aktifi. i- | uhsal ile istihlâk, ziraat ile endüstri, maş bir rivayet mi- | Çinde yaşayanların tabiat şartlarını | istihlâk maddeleri endüstrisile istih bu tayyareciler, | değiştirmek - pasifi de bu şart- | sal vasıtaları endüstrisi ilh.) arasın , habeşler tarafından Ha- | Jara — müessir olmadan inkıyat | da bir muvazene hali vardır. Fakat beşistan'da öldürülmüşlerdir; toprak- | etmektir. (Muhitin rengini almak | ekonomide bu muvazene hali, ekzo- a uğrayanlar bu yüzden | ilh.. — gibi) — Binaenaleyh aktif | jen ve endojen fartörlerin müdaha- tenkit edilemezler ya. Geriye zulüm | bir intibak — evvelemirde — insan- | İesile hiç bir zaman teessüs edemez. tahkir keyfi- | n tabiat kanunlarını bilmesini ve id- | İdeal bir vaziyet olarak ancak bir istilzam eder. Bunları | tandans halinde kalır. Bu muvaze- İrâk etme kabiliyetimz ise, yaratı. | ne daima tessüs ederken — bozulur. ik zekâmızın inkişaf derecesi- | Yeni yeni faktörler'n zuhuru, daima 1 teknik kabiliye- | muvazeneyi bozmakta ve ekonomi yoksa çin geri cemiyetler, ta- | veni bir muvazeneye doğru hareket camialarıdır. Bu zaviyeden —ulusal | tatbikinden evel, Türkiye ekonomi- bir işdir. | ekonomi sistemlerinin - bünyelerini | sinde muvazene unsurları — olarak, nn ana mevzuunu ko- | sali rıyabiliriz. Ekonomik fa- | bil münasebetleri atomistik (ferdi- aliyetler içinde ziraat endüstriye kı- | yetçi) ve liberal bir çerçeve içinde yasen, tabiat - kanunlarının ” daha | ideal bir muvazeneye doğru — tema- 've seçki ile | kuvvetli tesiri altındadır. Burada in- | yül ediyordu. Fakat sosyal manada 1914 - | sanın tabiata mukabil tesiri muay- | ekzojen bir kuvvetin (devletin) bu münasebetlere müdahalesi, mevcut muvazene unsurlarma yeni bir un- sur (devlet sanayüni) daha ilâve et- e) norganik endüstri kolları, ekonomik | mek oldu. Milli ekonomi bugün bu iyetlerine geniş ufuklar | yeni otoritatif unsura intibak etmek tabiatla - mücadelesinde | üzere eski muvazenesinden yeni bir muvazeneye doğru hareket halinde- dir. Fakat burada bilhassa - bir nok- taya dikkat etmek lâzımdır ki, libe- ral ekonomide ekonomi unsurları a. ileri | rasında bir muvazenenin teessüs e- erine | <emiyet tipleri olarak cözümüzün | dememesi, bu unsurlar arasında bir mi sıyaş İtalyanlar | İarın başındı unu, memleketin — istihsal cihazını | Devlet, yapıcı ve teşkilâtlandırıcı e- modern teknik saslar üzerine kur- | konomik faktör olarak milli ilktisat mak gayesi teşkil etmektedir. alanma girince, berveçhipeşin — başı Bugün türk devleti mkalâbcı te- | boşluğu reddetmiş - bulunmaktadır. Takl n esas unsuru olarak eko- | Muvazene bozukluğu, cemiyetin nomi sıyasasında kendisine hateket | programsızlığındandı. Tarım ile en- aleyhine | goktası olmak üzere yurdun istihsül | düstri arasında daima köylü aleyhi- birleşik | küvvetlerini inkişaf ettirmek sure- | ne netice veren ve istihsal ile istih- tiyle türk cemiy sif bir zi lâk arasında zaman zaman görülen ” | ekonomisinden, aktif bir endüst nisbetsizlikler ilh. hep bu muvaze: ne bozukluğunun ekseriyetle kritik tezahürler gösteren ifadeleridir. Ye- ni devlet ekonomisinde program ve Amerikalı bir Mısir. seyyar ifadesinden başka bir şey değil | şuur, ekonomi unsurları arasında bir hastanesini bombaladılar; İskandi- | Gir. İleri Türk cemiyeti, ileri | navyalılar avrupada kuvetini muha- | nik cihaz üzerinde yükselecektir. — | zammun edecektir. “Atatür af bir unsuru temsil | — Beş senelik programın - diğer bir | bu yeni muvazene! alyanlar bir İsveç seyyar | n hastanesini bombalıyor ve bir İsveç | muvazeneden diğer bir muvazeneye ri bir tek- | muvazenenin filen / teessi asını da, türk ekonomisinin rakterini aynı zamanda bir İtalyan tayı inde aramalıyız. Bunun miha Siki e sistemi 19 uncu asırdanberi sosya- tlerin bir | lizm nazariyecilerinin ileri sürdüğü ir de dina- | fikirlerden almarak tecrübe edilmi (muvazene) ve Bir müddet sonra kız kardeşime gönder im mektubta şunları yazıyordum: “Bismark'a yemeğe çağrıldığım için bu — radaki büyük elçiliğin kâtibleri, kıskançlık- ÇEMBERLEYNİN HATIRALARI e Demi y Numara: 4 tan çıldıracaklar. Bugüne kadar böyle bir da ş değil; içlerinden hiç biri ne, daha ona merhaba demek nasib olmamış; hattâ herhangi bir büyük elçi bile, ancak yılda bir defa ve o da, imparatorun doğduğu gün münasebetiyle onunla birlikt yiyebiliyor, ve onu resmi münasebetler d ında bir daha göremiyorlar. Ne kadar tün tutulduğumu görüyorsun; onun için, bu 'i bana ne kadar büyük bir gurur verdiğini de düşünebilirsin.,, PARLAMENTO VE BİSMARCK Bir ay sonra, 2 nisan 1887 de İngiltereye yazdığım bir mektubta Bismarek'ın başka bir tasvirini yaptım: “Dün öğleden evel vaktimi Prusya par- lamentosunda geçirdim. Bu münasebetle çok enteresan nutuklar dinlemek fırsatını vet henüz işi Meclis, katolikler aleyhine hazırlanmış o- lan “Mayıs kanunları” bir hükümet teklifini ğunu fesheden ordu. Bu hare- gelince, kısa bir hitabeden sonra, merkez Türkçeye çeviren: Hikmet TUNA muş gibi, kafası omuzlarının arasına çökmüş, uzun siyah saçlarını arkaya taramış. topaç ”” gibi bir adam kürsiye geldi. ket, Bismarek'ın on yıl evel veya daha ön- Bu, son seçimlerde kötü bir netice elde celeri kullandığı “asla” ya rağmen, kendisi- -.den müstakiller partisinin lideri Richter nin, Canossa (Kanosa) yolu üzerinde atıl- — (Rihşter) di. Üç çeyrek saat süren nutkun- mış bir adımını ifade ediyordu. da, birçok bürhanlar ileri sürerek, istihza do- Münakaşa kapısını, nasyonal liberaller- Iu gülüşler, sövüp sSaymalar içinde, hiddet 'den doktor Gneist (Gnayst) açtı ve bu ka- — ve siddetle Bismarek'a saldırdı. Sunini aleyhinde komuştu. Bu arada, Bismarek da, iri yaziyle yazıl- Öyle sanıyorum ki, sözleri esaslı bir bil n öş Va giye istinad ediyordu. Ancak, mesleklerin- — PS Not kâğıdlarını çeviriyor ve sinirli si de fevkalâde oldukları halde, iyi hatib olmu- — Hi bir sağa, bir sola kımıldıyordu. yan bazı profesörler gibi, onun sözleride — — Hücumlardan çok huylandığı ve başkala- meclisi sıktı. O söylerken, kabine azasına - rına söylemedik lakırdı bırakmadığı halde, mahsus kapı yavaş yavaş açıldı ve turuncu kendisine karşı bu tarzda muamele edilme- yakalı koyu laciverd üniformasiyle, Bismarek - sine dayanamazmış. Nihayet Richter sözünü göründü. bitirdi. Bakanlara mahsus olan yerlerde oturan —— Bişmarek ayağa kalktı. Sözleri iyi #nla- arkadaşları, onu selamlamak içi, i Ki den ayağa kalktılar. O anda, parlamenta mu. — Sltyor ama, kullandığı kelimeler su gibi ak- habirlerinin tabir ettikleri gibi, tribünler bir Miyor; kelimeleri yerinde kullanıyor; fakat, sansasiyon yaşadı. buluncaya kadar bazen çok bekliyor. Cümle- Çevik, gözleri zayıf gören, ufak tefek, fa- lerini, kendinden ziyade, belki dinliyenler kat gayet cerbezeli biradam olan Wind- için yorucu olan kısa öksürüklerle kı horst, söz alanlar arasında kendine de sıra (