Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ee ULUS L CA _İıırı - sıyasal Vafdceılar - Mısır Son günlerde kopan gürültüler ve nasyonalist gösteriler, herkesin gözünü, Habeşistandan biraz da- ha yukarıya, Mısır'a çevirmiştir. Birçok belli başlı büyük gazete-: ler, Mısır'ın —egemenliği — işini, Fransada, Almanyada, şurada ve burada yeniden mütalea eylemiş- lerdir. Nahas Paşa, milletler cemi- yetine bir protesto telgrafı çekmiş ve üniversite talebesi Cenevre için bir delegasyon hazırlamıştır. Fakat bu esnada, her şey, es- ki tas eski hamamdır. İngiltere Miısırdadır ve Mısırın egemenliği, anahtarı hâlâ İngilterenin elinde olan bir kapıdir. i » 99 Miısır ve osmanlı imparatorlu- gu, eskiden, biribirlerinden ayrıl- dıkları sırada bile aynı- noktada buluşmuşlardı: Tanzimat! 4 Tanzimat, her iki memlelzeâı de, medeniyete, güçlülüğe ve ege- menliğe götürecekti. İmparatorluğun ömrü bu saa- deti görmeğe vefa etmedi. M ısır'a gelince, o, işin bekliyecek kadar gençti. Bizim, tanzimat'ın neler mey- dana geğrdı'ğini inceliyecek _değf- liz. Mısır'ınkine gelince, o, ş:mdı- ye kadar, Kocaman avrupat cad- deleri, banka binaları ve çarşıları, birinci sınıf otelleri ve tiyatroları ile beraber “Kahire,, ve “İskende- riye” yi meydana getirmiştir. Bundan ötesi, Nil, pamuk ve fed- danlarda çalışan pamuk rençper- lerinden ibarettir. (1). Vafd partisinin nasyonalistleri doğrudan doğruya tanzimatçı de- ğgillerdir. Çünkü orada da tanzi- mat, bir saray hareketidir, “kedi- val” bir iştir. -Fakat, Mısırın bütün egemen- lik hesablarını yalnız sıyasal alan- da yapmaları ve islâmi bir kleri- kalizm ile alangle bir meşrütiliği birleştirmeğe çalışmaları dolayı- siyle, vafdcılar da,azçok tanzi- matçıdırlar. Canterburry kilisesi — Elezher medresesi ve bir de, kanunu esasi- ler kolleksiyonunda saklı tutulan 1923 kanunu esasisi. “Mısırda vafdcılar ne zaman bir gürültü çıkarsalar, şiar aynı- dır: 1923 kanunu esasisi. Şimdiye kadar, bir defasında da, “Mısır için egemenlik, Mısı- yın kendi pamuğunu kendisi işle- mesi ve Lancashire'in bugüne ka- dar elinde tuttuğu bir hakkı geri almasıdır.,, diye bir söz, vafdcıla- rın ağzından işitilmemiştir. “1923 kanunu esasisi,, parola- sı, dediğimiz gibi, sıyasal bir pa- roladır. Buna bir gün, İngiltere, yanaşabilir de. Şimdilik, ıarcfyla_ vafdcıları biribirlerine karşı ileri sürmek daha kolay bir oyun oldu- ğu için “1923” anayasasını ver- mek istemiyor. Şu var ki, Mısır'da çıkan pamuk Mısırda işlenmedik- çe, Mısırın egemenliği nerede ka: lır? Bizce favdcıların kafalarını a- sıl uğraştırması gereken mesele, budur. aZ Burhan BELGE (i) Bütün ticaret hayatını sımsıkr €İ- lerinde tutan ve İzmir'in bir vakitki kor- donunu olduğu gibi bu iki şehrin bütün “kibar ve frenk mahallelerini kullanan in- giliz, italyan ve yunanlı istismar ekipin- den bahsetmek istiyoruz. N Yunanistan Mısır almak istiyor Yünan finans ve ekonomi-bakanları tarafından kabul edilen bir karar name- ye göre, hükü l otuz bin.fon mısır satım alınmasını kabul et- miştir. Dağ'ık yerlerde oturan halkın ihtiyatları için kullanımlacak olan bu —'k- tar, Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan. ziraat b “Arnavütl k, Türkiye, Sövyetler G Tn o Aelartinden satın. alına tü 25 SONTEŞRİN 1935 PAZARTESİ ksolümüz 0 ZL u “ İÇ HABERLER Hukukkonferansları *“Hukuk ilmini yayma kurumu,, nun çok faydalı ve yerinde teşebbüsiyle An- kara Halkevinde verileceğini evelce ha- ber vermiş olduğumuz konferansların günleriyle konferansçılarını ve mevzu - larını gösteren bir listeyi aşağıya koyu- yoruz. Bu konferanslara hizalarında gös- terilen tarihlere rastlıyan cumartesi gün- leri tam saat 15 te başlanacaktır. Say- lavlar, hâkimler, avukatlar, yüksek tah- sil görmüş ol ve hukuk talebesi bu konferansların tabii çağrılanları sayıl - maktadır: 30 sonteşrin 935 de İstanbul üniver- sitesi rektörü B. Cemil Bilsel (Arsrulu - sal mesuliyette yeni bir güçlük). 7 birinci kânun 935 de Ankara Hu - kuk Fakültesi Profesörlerinden B, Dr. Fahri Ecevit: (Adli tıbbın medeni hu - kuk alanında rolü). 14 birinci kânun 935 de mülga İs - tanbul darilfünunu profesörlerinden B. Ali Kemal: (Ticaret kanunumuza bir bakış). 21 birinci kânun 935 te İstanbul Hu- kuk Fakültesi Ticaret Hukuku ordinar- yüs Profesörü B. Hirş: (Devletçilik ve ticaret hukuku), 4 ikinci kânun 936 da Sivas saylavı B. Vasfi Raşit Sevik: (Hâkimin teşrit salâhiyeti). 11 ikinci kânun 936 Ankara Hukuk Fakültesi Ticaret hukuku profesörü B. Şevket”Mehmet Ali Bilgişin: (Ticaret serbestisini takyit edici âmillerin hukuk bakımından tetkiki), 18 ikinci kânun 936 da İstanbul Hu- kuk Fakültesi Dekanı B. Sıddık Sami: (Türk İdare, hukukunun tekâmül saf- haları ve bugünkü esasları), 25 ikinci kânun 936 da Ankara Hu - kuk Fakültesi Profesörlerinden B. Yu- suf Ziya Özer: (Adalet teşkilâtının tari- hi tekâmülü). 1 şubat 936 da Konya saylavı B. Ali Rıza Türel; (Toçlıılit: oııııy'o'n ııı'ııh.ı- lif kanunlı vaziyeti). 8 şubat 936 da İstanbul Hukuk Fa- kültesi profesörlerinden B. Ali Fuat: (İş Kanununun sosyal ve hukuki strük- türü), 15 şubat 936 da Ankara hukuk fakül-- tesi profesörlerinden B. Nüsret: (Ka - nun ihtilâflarında hâkimlerin vazifesi). “Üç:milli banka Bir inşaat grupu yapıyor Yeni bir mensucat fabrikası — Tırpanlı fabrikasının ıslahı Birinci endüstri - plânımızın mensucat grupu içinde (5,000,000) lira kadar bir kapitalle kurulacak olan Malatya kombinasının ehem- miyetli mevkii malümdur. Nazilli kambinasının ince pa- muklu mensucat, Kayseri fabrika- sının kaba pamuklu mensucat yap- masına mukabil Malatya memle- ketin orta sımıfımnın — ihtiyaçlarını temin edecektir. Bir an evel inşa ve faaliyetinin temininde büyük milli menfaatle- rimiz olan bu fabrikanın bir an evel kurulmasını temin için İş, Sü- mer, Ziraat bankalarından mürek- kep bir teşekkül vücuda gelmiştir. Bu teşekkül en rasyonel yani en teknik, en ucuz ve en seri şekilde milli mahiyet alan benzer inşaatı *da yapabilecektir. Aynı teşekkül, memleketimizin en iyi pamuklarından bir kısmını vücuda getiren İğdırda bir men- sucat fabrikası da kurmak iste- mektedir. Bundan başka Ziraat bankası- nın Adanadaki mensucat fabri- kası makineleri ve bilümum tesi- satı en modern enstalasyonla de- ğiştirilerek en kısa bir zamanda diğer yeni fabrikalarımız şeklinde modern hale getirilecektir. : Dünkü spor hereketleri Ankara ve İstanbulda lik maçları Ankarada atlı yürüyüş -— Mubhaflız gücü - Kırıkkale gücü Dün birinci takımlar arasında lik maçlarına devam edildi. Saat 13 de Mu- hafız Gücü - Ankara Gücü karşılaştılar. Hakem Basri idi. Muhafız Gücü takımı şöyle idi: Mahir, Saffet, Gazi, Şevki, Hayri, İbrahim Fahri, Naim, Ahmed. Sedad, Salâhaddin. Kırıkkale güçü takı- mı da: Muharrem, Yaşar, Cavid, Akif, Hikmet, Fuat, Mustafa, Ahmet, Abdür- İstanbulda cirid oyunları medik. Bunun muvakkat oduğlu söylen- mektedir. İşittiğimize göre bir iki hafta ya kadar güç takımında yeni oyuncular göreceğiz... Güvenç Sporluları kudretlerinin üz- tünde gösterdikleri gayret dolayısiyle tebrik etmekle beraber, bu vaziyetleri devam' ederse yenilmekten kurtulamıya- “caklarını hatırlatmak isteriz; Birden bi: ö LEĞNeK eli Ka r aK a meydandadır. B la beraber üç yıllık rezzak, Arif, Nazım'dan kurulmuştu , Muhafız Gücü oy 6-0L dı Muhafız Gücü takımının bu suretle kuruluşu, daha maçtan önce bize kaza - nacağı hakkında kuvvetli bir umud ver- mişti. Gerek müdafaa, gerekse akıncı hattı hemen hemen Ankara'nın en iyi hatlarımdan idi. Şark hizmetini yapmak üzere bir müddet aramızdan ayrılan sol açık Salahaddin'in gene eski yerinde oy- naması, Ankara sporunun eski günlerini da birçok hatıraların tek- . SA 22 şubat 936 da İstanbul hukuk fa - kültesi ordinaryüs profesörlerinden B. Krozat: (Fransız Şürayı Devlet içtihat- larında görülen yeni temayüller). 29 şubat 936 da İstanbul Hukuk fa: kültesi ordinaryüs profesörü B. Şvarz: (Kanun ve içtihad; hukuki hayatta mah- keme içtihatlarının rolü), 7 matr 936 da Tokad saylavı Paris Hukuk Fakültesi mezunlarından B. Na: zım İzzet Poray: (Cemiyeti Akvam mi- sakı ile Briyan - Kellog misakının dev - letlerin dahili kanunlarıma tesiri). 14 mart 936 da Ankara Hukuk Fa - kültesi Pı:ofeıörlerinden B. Yusut Ke - mal Tengğirşenk: (Hiubuk ve iktısad) . 21 mart 936 da Maliye Vekâleti Tef. tiş heyeti reisi B. Cezmi Ertin; (Mali kanunlarda makable şümul ve vergi ve resimlerde müruru zaman), 28 mart 936 da Ankara hukuk fakül- ” tesi profesörlerinden B. Cahit: (Eski ve yeni telâkkilere göre hükmi şahsiyet), 4 nisan 936 da Ankara hukuk fakül- tesi dekanı B. Baha: (Sıyasal suçlar) 11 nisan 936 da Adliye müfettişlerin: den: Paris Hukuk Fakültesi lisansiye ve doktoru ve siyasi bilgiler mektebin - den mezun B. Şinasi: Türk Hukukunda hâkim ve hakem). Çağrılar Kamutay Büdce komisyonu bugün saat 14.30 da toplanacaktır. Ramazan Diyanet İşleri Reisliğin- den: : ; :Son teşrinin 27 inci çarşamba - | >günü oruç ayımın ilki olduğu ilân PAR AM i rar edilmesine sebeb oldu. Oğreqdiği - mize güre Muhafız Gücü takımı yakın bir zamanda daha iyi bir hal alacaktır. Kırıkkaleliler çok antrenmansız idi- ler. Aralarında hiç anlaşma yoktu. Bu gösteriyor ki takım halinde bir defa bi - le çalışmamışlar.. Bu hale alanın çamura da ilâve edilince bir adım atmağa imkâa bulamadılar. Arasıra bazı oyuncular fer- di kabiliyetlerinden istifade etmeğe ça - l-ışıyorlardı. Fakat kaleci ile karşı karşı- ya kaldıkları halde bir şey yapamadılar Maçın birinci devresinde Muhafız Gü- cü Ahmet ve Naim'in ayağiyle iki gol attı. İkinci devrede, Ahmet ve Naim bi- rer gol daha yaptılar. Sedad' da arka - daşlarının sayısına- 2 tane daha - ilâve etti. Maç da böylece 6 - O bitti. Ankara gücü - Güvenç spor Saat 15 te hakem Servet'in idaresin- de Ankara Gücü — Ğüvenç Spor maşı başladı. İki tarafın takımtarı şöyle ku- rulmuştu; Ankara Gücü — Natık, Ali- Rıza, Enver, Orhan, Nazmi, Ahmet, Bi- lâl, Abti, Cevdet, Bilâl, Salih. Güvenç spor — İsmail, Muzaffer, Afif, İhsan, Cafer, Avni, Cavid, Enver, Nazım, Ali İlhami, Maç ilk yarım sat golsüz geçti. Güvenç Spor futbolcuları birikmiş ne | kadar enerji — varsa sarfediyorlardı. A- kıncıları gol yapmağa çalışıyor; müda - faa hattı, hele kalecileri gol kurtarmak- ta diğer takımlara örnek oluyordu. bir “aralık güçlüler bir penaltıdan da istifade 'edemeyince oyun adeta denk — takımlar arasında yapılıyormuş gibi bir manzara göstermeğe başladı. Fakat kale çizgisi- ne yakın bir firikik güce ilk golü ka - zandırdı. 43 üncü dakikada bunu ikinci sayı takib etti. İkinci devrede daha iki gol yaparak bir teşekkül olan Güvenç sporlu arka - daşlarımız hiç olm “orta derecedi kuvvetli bir ekip halini almak için ça - lışmalıdırlar. Muhafız gücünün atlı yürüyüşü, Muhaftız Gücü dün Etimesut'da bir atlı yürüyüş yaptı. Bu yürüyüşe 55 bini- ci katıldı. Sabahtan yağmurlu olan hava — bazı arkadaşları fazla korkutmuş olacak ki Atlıspor kulübünden yalnız altı arkadaş -gelmişti. Saat 9,30 da Muhafız Gücü Başkanı Yarbay Tekçe'nin yönetimi al- tında hareketle Fişek fabrikası - Akköp- rü - Cephanelik tepesi - Türk Kuşu ala- nt kuzayı - Çakırlar çiftliği yolu ile Eti- mesud'a varıldı.. Hareketle beraber yağmur da din mişti. Hava tam bir biniş havası.. Gelmiyen arkadaşlar hesabına müte- essir olmamak elde değil, yolda ufak me- safeler içinde evvela bayanlar, sonra si- vil biniciler, daha sonra da yarbay ve binbaşılar arasında arazi koşuları yapıl- dı. Bu yarışmalarda bayanlar içinde Ba- yan Melek Tekçe, sivil biniciler içinde Bay İskender, yarbay ve binbaşılar ara- sında da Binbaşı 'Örfi kazandı. Saat 12,30 da Etimesud gazinosunda istira- hate çekilen sporcular burada neşeli ko- nuşmalarla yemek yediler. Bu arada yarbay Tekçe yoldaki ya - rışmalarda kazananlara Eşarb, Eldiven gi bi mükâfatlar verdi. Dönüş Etimesud - Jandarma karako!u- Fidan bahçesi yolu ile ulusal - şarkılar “söyliyerek neşe ile geçti. Kafile Muhafız Gücü lokalinde da - ğildi. '$ Bün eee İstanbul maçları İstanbul, 24 — Sabahleyin başlı- yan yağmura karşı öğle üstü açıla » hava maç sahalarını oynanılır bir ha- le getirdi. ) Taksim sahasında — birinci maçı Kasımpaşa — Haliç yaptı ve Kasım- paşa 2 - 1 galib geldi. İkinci maçta Güneşle Vefa karşılaştılar. Vefalıla- rın penaltıdan yaptıkları — bir gole karşılık Güneşliler 2 gol yaparak ma- çı 2-1 bitirdiler. Galatasaray — İs - Ankara Gücü bu maçı 4 - 0 k. di * Fakat forvet hattının eski.müdafaa oyun- Eoulertdah butülünsua bir mana : vere: tanbulspor, sıfır sıfıra berabere kal - dılar. Evelki akşam ve dün sabah halke- vinde ve dün öğleden sonra müzik Ööğretmen okulunda birer konser % vermiş olan B. Pol Grümmer'in P ressamımız B. Saip tarafından z çizilmiş bir krokisi Fener stadında Anadoluhisarı Ka- - Dil .ha_kkında Etimolojik ve Morfolojik VI inci Anket 1 — Ter 2 —Tez 3 —Tek d — Tel 5 — Tül D) Yukardaki kelimelerin ilk ve asıl kökleri nelerdir? ID Bu kelimeler nasıl teşekkül etmişlerdir? Bu kelimeleri teşkil etmek için köke ilâve olunan ekler nelerdir ve ekletin her biri- nin mana ve farkları bakı- mından rolleri ne olmuştur? Bu araştırma neticesinde: A - Türkdili kökleri ve, B - Türk dili ekleri, ve, C-Türk sözlerinin teşekkü- lü hakkında bir kaide çı- karmak mümkün müdür? Yukardaki altıncı dil anketimi- ze okurlarımızın verecekleri ce- vablar, gazetemiz yazı - işleri di- rektörlüğüne göndermelerini rica ederiz. Şimdiye kadar aldığımız cevabları sırasiyle koyduğumuz gibi bundan böyle de koyacağız. TED) IV) Romanya bankasının - bir kararı Remenya b ihraca' “önceden lazım gelen dövizleri depozito etmeden ve ya 45 gün içinde bu döviz- derin verileceği beş banka garantisini ibraz etmeden önce hiç bir malın ihraç l edilmemesine karar vermiştir. Bınhrî_ L FezR Sl| lar böyle bir garanti vermeği redd” < leri cihetle ihraçat durmuş gibi bi dedir. İhracat tacirleri, herhalde sürmeyecek — olan bu duruma sen verilmesi için teşebbüslerde bulun - maktadırlar. * . ?.'m o Brezilyaya kömürleri - mizi satmak için Brezilyadan aldığımız kahveye kar- şı b lek kömü tmak için, hü- kümetimizle Brezilya arasında koenuş: malar yapılmaktadır. Son dört ay içinde satın alınan kahvelerin bedeline karşı- lık olarak memleketimizden Brezilya - ya 60.000 ton kömür gönderilmiştir. Gelecek yıl içinde bu mikdarın iki kat artacağı sanılmaktadır. Brezilya — şim - diye kadar ingiliz kömürü satın almak- ta idi. 934 de Brezilyaya 623,608 isterlin degerinde 717,190 ton ingiliz kömürü gönderilmiştir. ; maçında Hilal 3-2 kazandı. Fener - bahçe Beykozu 9-0 yendi. Bayburdlu ciridciler u Bayburdlu ciridciler — Veliefendi çayırında müsabakalar yaptılar. Se - yirciler arasında general Fahreddin, Sipahi Ocağı ve Halkevi erkânı gö » | ze çarpıyordu. Müsabaka, sahanın çamurlu olmasına rağmen , iki sa ct E sürdü ve çok zeykli oldu. Netice'a, ( ! 'beyaz takım kırmızı takaıma dört pus