0 SAYIFA 4 19 EYLÜL 19 — Kemşularımızda neler oluyor? YUNANİSTAN'DA: $ Epir ilbayınım İç Bakanlığa gönderdiği bir telgrafa göre Jani- na ve çevresinde büyük bir yer sarsıntısı olmuş ve yer, yer zarar- lar yapmıştır. Janina yakmındaki bir köyde (40) ev yıkılmış ve pek çokları da oturulmıyacak bir hale gelmiştir. $ Sasyal yardım bakanlığı Dra- petsona göçmenleri için 14 milyon drahmi bir kredi istemiş ve Ba - kanlar kurulunun geçen günkü toplanttsımda bu dilek kabul edil- Mmiş ve ayrıca 10 milyon drahmilik bir kredi de (chaliedigue) dep - renmesinden zarar görenler — için verilmiştir. $ Ulusal Ekonomi Bakanlığı - mın istatistik servisi 1933 yılı ha - pisevleri hakkında bir istatistik çıkarmıştır: Bu istatistiğe göre 1933 sene - sinde Yunanistanda (33,581) er- kek, (2,008) kadın olmak üzere (35,589) hapis varde Bu tular- dan (28.058) ioyıl girmiş geri kalanı diğer yıllardan kalanlar - dır. Gene aynr tutardan (28,735) i ©o yıl idinde cezalarını bitirmisler ve (22) «i kaçmış ve (64) ü öl- müs'ür, Aynı yıl zarfında (447) kürok cezası (17) ölüm cezası ve- wi selatir. Yaş itibariyle 22 ile 30 arasın- dx olanlar en ağır cezalara çarpı- lanlardır. 1933 yılında bu ” yaşta (2948) kişi vardı. 15 ile 18 arasın- da olanların tutarı 419 dur. 60 dan sonra ve (14) e kadar olanlar da ancak (167) dir. Hapislerin çoğu çoluk çocuk sahibi olan erkeklerdir. Bunların sayısı 2214 dir. ölütcülerin çoğun- bığu da çiftçilerdedir BULGARISTAN'DA $ Sü Bakanı General Çanef, bir- kaç gün evel çıktığı süel teftişi bi- tirerek Solya'ya dönmüştür. Tef- tiş alanı (Vidin) ve (Belegraçik) şehirleri çevresi idi burada bulu - nan askerlerin talim ve deneçle - rinde hazır bulunmuştur. Genera Çanef gazetecilerle görüşmüş ve şanları söylemiştir: — Süel teftişimi bitirdim ve döndüm. Cok memnunum. 3. birinci teşrinde yapıla - cak kıral bayramında Bulgaris - tanda garnizonu olan her şehirde bayrama askerler de bütün göste- rişiyle katılacaklardır bu suretle aynı gün ordunun bayramı ola - caktır. Sofya'da o gün büyük bir süel gösteri yapılacak ve sülel oku- Tunu o yıl bitirenlere Lager mey- danında diplomaları verilecektir. $ Kültür Bakanı General (Ra- def) gazetecilere şunları söyle - miştir: v “— Geçen yıl başlanılan orta okul yeğritmesine bu yıl da devam edeceğiz. Geçen yıl eksik sımflr (41) ve tam sımıflı 28 orta okul kapatılmıştır. Kapatılan oku!- Tarımn 6, 7, 8, inci sınıfları kapatıl- mamış 28 orta mektebe nakledil- müşler bu da okullarda talebe sa - yısını nomalden fazlaya çıkarlmış- tır. Meselâ bugün Vratsa kolleji - nin 1929 Pilevne kollejinin 1865 Şumm kollejinin 1773 talebesi vardır, Bu kollejlerde 60 - 70 pro. fesör bulunduğu halde bile kâfi gelmekte, hele kontrol çok güç olmaktadır. Halbuki bir okulun talbesi 800 ü geçmemelidir. Yaptı- Şımız yeğritmenin gayesi okul sa- yısmı azaltmaktan zivade talebe sayısını azaltmaktır. Onun için bu yıldan başlıyarak 4 üncü smıflara talehe girmesini buçladık.., $ Bulcaristan'da ağustos ayım- da yolcu biletlerinin geliri 42 mil- yon 334.105 levayı bulmuşstur. ki geçen yılm aynı ayma nazaran bir milvon 52,749 levalık fazlalık vardır. Cünkü seçen yılımn ağustos — avmda (41) milyon 271,356 leva zz Yabancı gazete !ğrde _olgu;lukl:îırımız: İngiliz hükümeti ve ulusu adına & ylenmiş bir söylev İngiliz dış bakanrı Sir Samuel Hor'un Uluslar Sosyetesi asamblesinde söylediği — söylevin uyandırdığı yankıların önemli olduğu şüphesizdir. Bu söylev hakkında bütün dünya basınında türlü türlü yazılar, mütalcalar görülmüştür. Biz, bugün, İngütere'de bu söylevin nasıl karstılandığını göslermek için iki ingiliz gazetesi- nin bu konu üzerinde yazdığı baş betkeleri dilmize çeviriyoruz. Barada birge uolarak kay- dolunan nokta, bu söylevin yalnız İngiltere hükümeti adına d-ğil, aymı zamanda ingiliz u- hasu adınada söylenmiş olduğanan söylenmesidir, Britanyanın sesi 12 eylül 935 tarihli Deyli Heratd güzetesi “Britanyannı sesi,, başlığı al. tında yazmış olduğu bir başbetkede di- yor kiz Dün uluslar sosyetesi asımblesrinde Sir Samucl Hor'un söylemiş olduğu sözler, B. Musolininin büyük bir önem. de karşılaşması gereken bir söylev ol - muştur. Fakat bunun bundan fazla önemi de vardır. Bu söylev, yalnız İtalyan - Ha. beş anlaşmazlığı dolayısiyle değil, bü. tün arsıulusal ilgiler bakımından ingi. Miz #ryasasımı ortaya koymuştur. Bix, hammaddeler meselesinin usun sürmüş barış davasiyle ilgili görülmüş ve gösterilmiş olmasını büyük bir hoş. nudlukla karşılryoruz. Dış bakanımız, dış sıyasamızı şöy k anlatıyar: “Bu eryaza, Uluslar Sosyetesi and. laşmasının kollektif olarak korunması bususunda ayak direr. Hele bu andlaş. manın bir vesile olmaksızın çiğnenme. sine kollektif olarak karşı koymağa bü- yük bir özen verir.,, Bakan, bu prensipin evrensel — ola. | rak ingiliz ulusu ve hükümeti tarafın. dan sıkı sıkı tutulduğunu da sözlerin. de ayrıca belirtmiştir. Bu sözleriyle Sir Samuel Hor söy- Jediklerinin yalnız hükümet, yalnız hü. kümet partileri adına değil, bütün bir ingiliz ulusu adıma söylenmiş olduğu. nu da anlatmış oluyor. ©, bunu böyle anlatmak mevkiinde idi. İçerdeki ayrışıklıklar ne olursa ol. sun, ©, bu işe elini koyduğu zamandan beri ulus çoğunluğunun kendi hüklime- tinden ve onun gütmekte olduğu sıya. sadan yana olduğunu biliyordu. İşçi partisi kongrelerinde tekrar tek. rar söylenmiş ve onanmış olan bu &. yasanın dışında işçi bir dış bakanının hbaşka türlü davranmasına imkân yok- tu. Hâdiselerin yürüyüşü bunu — söyle. mek, bu ödevi yerine getirmek fırsatı. ni bir muhafazakâra nasib kılmıştır. Bu ses, bütün dünyanın duyup ge. veken Öönemi vereceği Britanyanın se- sidir. İngiltere, bütün gönlünü ve inanını Uluslar Sosyetesine bağlamıştır. O, ge. rekirs2 bütün kuvvetini ve bütün etki. sini bu uğurda kullanarak yeryüzün. den harb tehlikesini kaldırmağa çalı- gacaktır. Eğer öteki uluslar yübenlerini yeri. ne getirmekten çekinirler, bu yüzden Uluslar Sösyetesi — yıkılırsa 0 zaman Kizde kollektif sistemin yürümediğini, ”| işlemediğini anlar, dış sıyasamızı ye. niden incelemek, ona gerekirse yeni bir yön vermek zorağını duyarız. Fakat buna yer yoktur. Bunun tersine olarak İngilterenin gösterdiği yola başka uluslar da bun. dan birkaç ay önce umulmayan hir ge- kilde uyacaklardır; görülen budur. Bunun deneneceği zaman pek yakın. dır, B. Musolini, Cenevre'den esen hava. dan bir umkırısına uğrıyarak bir takım hareketlere baş vutmazsa, Uluslar Sos- yetesi könseyinin vereceği bir rapora göre davranacaktır. Yok, böyle yapmaz da Musolini bu rapora kulak asmıyarak harb açacak olursa 6 azman bunun karşısında Ulus- lar Sosyetesi andlaşmasının saldırgan için koyduğu hükümler tatbik alanma girecektir. O zaman İtalya, yalnız kendi erkin. Bğini müdafaa eden Habeşistanın değil!, kollektif sistem içinde bulunan bütün bir örgütlü dünyanın mukavemeti kar- şısında kalacaktır. Eğer böyle bir çarpışma olursa bu, dünya tarihinin yazacağı en çetin ve kesin bir çarpışma olacaktır. Bir saldırgana bütün bir dünyanın elbirliği ilk karşı koyması dünyanın gelecek barışını garanti alacak bir be şatı sayılabilir. Taymisin betkesi Uluslar Sösyetesi bütün dünya u- huslarının forumu haline gelmiştir. Bu. rada ingiliz dış bakanının söyliyeceği bir söylevin arsrulusal güçlükleri büs. bütün Aartıracağından — korkulabilirdi. Fakat Sir Samuel Hor böyle düşüklük. lerden büyük bir ustalıkla kaçınarak ve herkeşce bilinen bayağı sözlere sı- Binmıyarak söylevini söyledi. Büyük bi yetki ile söylenen bu söylev, ingiliz sıyasa tarihinde kendisine yakışan yeri alacaktır. Doğrusunu söylemek gerekirse, Bir S. Hor, yalnız hükümetin değil, bütün bir memleketin düşünüşünü ve görüşü. nü güzelce anlatmak başarısına ermiş. tir. Dış bakanı, İngilterenin Uluslar Sosyetesine karşı olan durumiyle bir- Jikte bugün bütün ulusların karşılaş. tıkları durüumu pek — iyi anlatmış, İn. giltere hükümetinin Uluslar Sosyetesi. nin ve andlaşmalarının kendi omuzları na yüklediği yükenleri yerine - getir. mekte hiç bir ulustan sorra gelmiyece. ğini söylemiştir. İngilterenin durumundaki bu sağ- lamlık ve sıkılık gelecekte de böyle ©- Tacaktır, « Yapılan bütün yanlışlıklara rağ. men singiliz kamoyunun, Uluslar sos. yetesine bağlanmakta asığ bulunduğu. na kanığ olduğu bir hakikattir. Eski ittifaklar sistemi, büyük har bın önüne geçememiştir. Bugün onun yerine geçmek üzere konulmuş olan bir sistem vardır ki bu sisteme meydan o. kumak, onu bozmak eski felaket gün. lerinin yeniden baş göstermesine yol açabilir. »Kuvvete tapınmak bugün Almanya. da, İtalya'da ve başka yerlerde ulusal bir şekil almış bulunmakta ve açıktan açığa meydana vurulmaktadır. Kurucu prensipleri kökleştirmek ve geliştirmek yüklümündeyiz. v« Uluslar Sotyetesi, andlaşması, yalnız üyelerini koruyan bit iki mad. deden ibaret değildir. S. S. Hor'un de- diği gibi kollektif bir güvenlik sistemi bu kurumun ruhu ve anlamı demektir. Uluslar Sosyetesi makinast, sürüp gitmesi dünya barışına tehlike verecek olan mesele ve hadiseleri barışçı! ve yatıştırrcı yollarla kotarılmak için iş - ler, Makina ortadadır. ve üyeleri onu kullanabilirler. Fakat bu makina natıl ;_ıı—ıı.vlok... kuallanılırsa o türlü verim verir, Bu kuruluşta, drş bakanmın da kabul etüği gibi, bir üyenin eliyle bir harb yediği açılabilir. Bu imkân, sotyeteyi kuranlar tara. fından gayet gerçek olarak — düşünül. müş, bir takım hâdiseler de bu kaygu- nun doğru olduğunu İspat etmiştir. Böyle bir vesile daha çıkması ya. kın gibi görülüyor. Yeni bir harb ve saldırış dencmesi yaklaşıyor gibidir. Henüz ortada harb ve saldırış bu. hunmadığı için bir dış bakanı daha ile. riye gidemezdi. Fakat $S. S. Hor, harbı kökünden kazımak için kollektif hare- kete geçmek Üzere verilmiş bir söz, al. tına girilrsiş bir yüken bulunduğunu hattrlatmıştır. Yalnız bir harb teblikesi içine giri. lecek olursa buna hep birden girilme. si gerektir. Kamonun asığı birkaç kişinin dav ranmasiyle sağlanamaz. Uluslar Soösyetesi içinde — bulunan büyük devletlerin yükü, başkalarının işlediği yanlışlar dolayısiyle zaten a. Bırlaşmıştır. Bugünkü durum karşısın. da ise eğer harekete geçmek gerekli olursa, bunda bütün üye devletlerin payı olmalıdır. Eğer yük yüklenilecekse bu kol. lektif olarak yüklenilmelidir.,, Betke, burada hammaddler üzerine ambargo konulması hakkında dış baka- mınn söylediği sözleri onayarak ince. ledikten sonra devamla diyor ki: Diış bakanının açıkça anlattığı gibi İngiltere hükümei, diğerleriyle birlik. te hacekçte atılmak için hazırlanmız bulunmaktadır, Bundan başka hâdiseler üzerinde arsrulusal uzmanlardan — kurulmuş bir komitenin kurulması ve bunun gerçinler yapması da imkân içindedir. Böyle bir komitenin çalışması da sükün ve rahat ister ki harb ve harb tehdidleri bunu irakânsız kılar. Bu hususta da Uluslar Sosyetesinin yetki ve bilgisinden asığlanmak imkân içindedir. Bütün dünyaya yeni bir düşünüş ö. nergesi yapılıyor, Bu da dış- bakanımı- zın söylevindeki sözlerden daha açık ve güzel sözlerle anlatmazdı. Bugünkü medeniyet — dünyası için barbın anlamı — yirmi yıl öncekinden farki- olmryacaktır. ... 4fis Cenevtenin — canbazlıkları La 'Fribun de nıi_von'ıhıı Biliyormusunuz he7 SA $ Bundan birkaç gün önce ha- beş imparatariçesi bütün dünya kadmlarına radyo ile diyevde bu- hunmağa karar vermişti. Bu işi bir Amerika radyo sosyetesi hazırla- maş, imparatoriçeyi Amerika'daki kadımnlara da dinletmek istemişti. Fakat bir tesadüf mü, yoksa ara- ya bile bile biri mi karışnus, nedir, henüz belli olmıyan bir sebebten dolayı imparatoriçenin bir sözü bi Te işitilmemiştir. Alo, Alo burası Adisabeba ! denildiği işitilmis, ar- - kası bir parazit yağmırruna - tutul muştur. $ Seylan adasmda salğın ha. Tinde malarya vardı. Yarım mil - yondan fazla nüfus malaryaya tu- tulmuş. 80 000 kişi ölmüstür. $ Lindberg'in çocuğunu kaçı - ran Hauntman'ın muhakemesinde 290 şahit dinlenmiş, şahidlere 50.000 dolar harç verilmiş, şüphe- K görülen 200 kisi hapse alılmış, Sanzasiyon heveslisi 100 den faz- Ta canımdan bıkmış sahte katil ols- rak ortaya çıkmıs olduğu halda, Havptman tıpkı Sako ve Vanzeti gih: ölüm cezası hükmü giymişti. İş temyizdo araştırıla, ineclene dursun; - katilin avukatı, Tind- berg'in cocuğunun sağ olduğunu ispat edecceğini söylemiştir. Mu- hakeme sıralarında mahküm ola- cak olmryacak diye, Amerika'da büyük bahisler tutulmuştu. Lan- gasiyon arayan amerikalılar, aca- ba bu muhakemeyi at yarışma, borsa spekülasiyonuna mı çevire- cekler? $ Alman ulusal sosyalist par. tisi bugünlerde Nürnberg'de bir kongre yapmıştı. Bu kongre do- layısiyle Nürenberg şehrine 421 hususi tren ile 385,000 kişi taşın: mıştır. $ Cuma günü, Napolyonun ha- yatında çok rol oynayan birgün olmuştur. 13 nisan 1779da kendisi Briyen'deki süel okula girmiştir. 13 birinci kânun 1799 da bi- rinci konsül seçilmiş, 1804 te bir cuma günü imparator olmuştur. Napolyonun Sent Helen ada . sına gönderilmesi 1815 de bir cu- ma günü olmuş, 1838 de invilizler mezarmı bir cuma günü Fransa kıralına vermişlerdir. Napolyonun hayatında cuma- dan başka günlerde olmuş önemli vakalar da olmuştur. Vaterlo har- br bunların başında gelir. $ Sovyetler Birliğinin, arala - rında bircok uzman ve bilgir'er bulunan 75 — kişilik bir kurulu “Sadko,, adında bir buzkıranla yeniden kuzay kutbuna gönder miş olduğunu alman Mnler; yazmaktadırlar. Berlin gazetelerine Moskova - dan bildirildiğine göre, bundan birkaç gün önce, bugüne kadar bilinmeyen bazı adalar meydana çıkardığımı bildiren buzkıran kor- kunç bir fırtınaya tutulmuştur. “Sadko,, nun çektiği son S. O, 8. de barometrenin düşmeğe de - vam ettiği, fırtmanm gittikçe ço- galmakta olduğu haber verilmiş- tir. Bu imdad işaretinden önce ge- len telsizde vapurun tehlikede 01- duğu bildirilmis. güverteyi yala - yan dalgaların, bircok aracları si- Tip sünürdüğü kaydedilmiştir. $ Gecen hafta Cebelüttarık'ta tarafından tevkif edilmistir. İtal - yanların üzerinde şüpheli kâğıd - lar bulunmuş - olduğundan hapse atılmıslardır. $ Fransız uçmanı Mermoz, uçağiyle Paris'ten kalkarak bir günde Cezayir'e gidip gelmistir. Gidis ucuşu 4 saat 5 dakika, dö - nüş de 4 saat 33 dakika sürmüş - tür. 2940 kilometre tutan bir hava wolumu 8 saalt 32 dakikeda vapmış olan ucman ortalama olarak saat- — te 3243 Wtamatya pempmeter