KOT A yapz prrasumm AD Kayseri dönüşi Kombina ve şehir 1917 sonkânunda, ıkinci ordu merkezinin bulunmakta olduğu Suşehrinden, at ve yaylı do- Siştire değiştire, bir otomobil ta- şıt kolunun çalıştığı Kayseri'ye, bilmem kaç günde, varabilimniş- tim. Bizi Ulukışlaya götürecek olan kamyon üç gün sonra yola çıkacaktı. Yirmi ıki yaşında, do- u sınırlarından İstanbula dönen bir yedek subay ne kadar sabırlı olabilirse, ben de o kadar sabırla, bu üç günü, Kayseri'yi görmekle geçirdim. 1934 mayısında, yani on yedi buçuk yıl sonra, Kayseri dokuma koradinasının temel atma günü yseri'yi gezdim. Kayseriyi bir kere daha ötey gün gördüm. Büyük harb Türkiyede 1918 de bitmedi, Erkinlik savaşını türk - ulusu- aun nasıl bir yoksulluk içinde nasıl bir çalışma ve özverile yaptığı katırımızdan — Çıkmış - değildir; Kayseri bu kamusal didişmenin içinde idi. Fakat cumuriyet Kay- seri'yi at ve yaylı değiştire deği tire varılır ve kendi yağıyla kav- rulur bir merkez olarak bırakma- dı. Memleketin her köşesinden kal- kan trenler, bir dörtyol afğzında gibi, orada buluşurlar. Düne ka- dar Kayseri'de bir uçak, Bünyan- da bir dekuma fabrikası vardı; on altı aydanberi Kayseri'de kurul- makta olan dokuma — kombinası çalışmağa başlamıştır. Lozan'ı yapan Türkiye, 1922 ile 1935 arasında yalnız demiryo- Ju ve yalnız tabrika kurmuş de- ğildir. Kültürel ve sosyal evrim- ler, mantalitedeki değişiklikler binlerce kilometrelik demiryolu uzunluğu ve yüzlerce fabrika ge- nişliği ile ölçülemez. Şimdi saklamadan söyliyeyim ki 1917 sonkânununda ve 1935 ey- dülünde gördüğüm Kayseri'nin - kayserililer sözlerimi içtemliği- me versinler - yaşayışında ve dü- şünüşünde “büyük,, denilebilecek bir fark sezemedim. Keyseri, tarihi kadar eski bir şehirdir. Orada çapraşık — yollar beş buçuk kilometre azunluğunda bir şehrin on bin bu kadar evini bibitine bağlar. Evler kötü göre- neklerin kolizy değişmez kuralla- rına uygun, havasız - ve güneşsiz- dir. Uray büdeesi şehirlilere bol havayı, bol güneşi, bol suyu vere- cek kadar zengin olamaz. Kayseri lisesinin zihinler. üzerinde yapa- cağı etki - liseden çıkanlar yurd: Tarında kalmak şartiyle - yılla- vın işidir. Daha bunlara benzer sebeblerle, Kayseri'de — bugün, kendi içine dönmüş, küskün - ve kapalı bir avle hali görülmekte- dir. Arcak hemen ilâve edeyim ki i:lışkın ve zeki olan kayserili, es- i kayıblarını çabucak geri almak ve daha çok ileri gitmek için eli ne verilen yeni imkândan fayda- Tanmakta gecikmiyecektir; Kay- #$eri kombinası Kayseri için bu bulunmaz imkândır; geniş bir ka- zanç kaynağı ve eşsiz. bir hayat okuludur. y Kombina, üç ekiple çalıştığı zamanlar, 4500 işçinin büyük ço- ğunluğu - kadınlı erkekli - kayse rililer olacaktır. Bunların alacak- ları gündelikler, orta bie hesabla yılda bir milyon liradan âz ölma- mak gerektir. Bu para Kayseri pi- yasasının alışverişini — genişlete- cek ve direktörlerin, uzmanların, ustabaşıların daha fazla olan ka- zançları nisbetinde harcıyacakla- rı da bu bir milyona katılacaktır. EBili beş bin kişilik bir şehire bir milyon lira sağlayıveren bir kaynak küçümsenemez. Halbuki çalışkan ve zeki olduğu kadar da tatumlu olan kayserilinin elinde bu kaynak, başka yerlere kıyasla- nınca, çok daha verimli olmalıdır. İşin para ve kazanç taralfını böylece bırakıp kültür tarafına geçelim: Çağımızda hayatın anlamı baş- tanbaşa değişmiştir. Hayat, do- ğumdan ölüme kadar yaptığımız tabiiğ hareketlerin dışında gibi- dir. Türlü güçlükler!e savaşabil- mek için sağlam doğmak, beden hakımından olduğu kadar tikirce de kuvvetli olmak, hayatı bir yük gibi değil, yaşama neşesini çoğal- tan rahat bir ruba gibi taşımak, verimi artıran bir vasıta bilerek kazanmak, medeniyetin durmadı- gını, her gün değişip başka şekil- Tere büründüğünü anlıvarak ona uymak — Tâzımdır. — Türkiye'de dogın yaşayış ve düsünüşte de is- tenilmiyen bir şeydir. Kombina, modern - gidişi ile sehir için en güzel örnek olacak- tır. Bacağından şalvarı ve sırtın- dan abayı çıkarıp iş kombinezo- nsnu giyen. güneşli atelyede ça Hsan, pisinde yüzen, spor alanın- da koşan Kayseri çu ufeı, evine cağımız medeniyet'nin bütün ivi- liklerini de taşıyacaktır. Kombinada iş almış Heri fikir li türk uzmanlarının elli beş bin yurddaşa karşı, yeni hayatın ek- siksiz örnekleri olmak Bakımın dan, yüksek ödevleri vardır. On- iarın temiz ve bilgili yaşayısları, Kayseri icin iletleme ve gelişme modeli'olacaktır. n Şehir ve kombina, elele vermiş ve bu yola girmiş bulunmaktadır. Bize düşen, bu elbirliğini kut- lamaktır. N. BAYDAR İdman cemiyetlerinin bugünkü toplantısı Türkiye idman cemiyetleri ge- nel merkezi, Türkiyede sporun büyük bir hızla ilerlemesi ve yük- selmesi için yapılması lâzım ge- lcn işlerin beş yıllık bir programı- nı hazırlamağa karar vermişti. Bu- nun için, genel merkez birinci baş- kanı B. Aziz Akyürek'in başkan- lığında bir kömite kurulacaktır. Komiteye spor işlerinde çalışmış tecrübeli ve bilgin kimseler seçil- miş ve bugün saat 16 da ilk top- lantıyı yapmak üzere genel mer- keze çağırlmışlardır. Ekonomi Bakanlığında atanmalar Ekonomi bakanlığı mürakip komiserlerinden B. Şevki İzmir rosu uzmanı B, Şevket mürakip komiserliğe, B: Bürhaneddin ta- rifeler bürosu uzmanlığına atan- parayı saklamak için dağil, ulusal borsa komiserliğine, tarifeler bü- IÇ Ne demek iğıîyonız ?|Karadeniz limanla - Zaman'ın sorumuza bir başya- zı ile verdiği cevabı; Türk Dili Araştırna Kurumunun bildiriği altına koyduğu notu gibi; tiksi- nerek okudük, , *.e Liste osmanlıcadan — türk- çeye olduğu için Zaman osmanlı- ca karşılığını bilmediği bir keli- meyi nasıl aramalı ve aramak i- çin nasıl vakit bulmalı idi?,, * Dil karumu onu mahkeme ile korkuttuğu için kendi hazırla- dığı Tisteyi bile tamamlıyama- mış, çıkarabildiği listeye de ken- di bile itibar edemezmiş..,, “sa Dil kurumu Zaman ile re- kabet vehmine düşmüş..,, * Ulus Zaman'a ikide birde neden çatıyormuş, yazacağı yazı mevzuun bulamadığı içinmiş..,, İlh ilk ilh.,..... Hayır! Ne o, ne bu... Gerçek o- larak biz Zaman'a bir şey de sor- muş değiliz... Bizim karşılık no- tumuzla: “Ayta, kapsal, önerge, konu ke- limelerinin ne olduğunu anlama- dık. Gazetelere verilmiş olan 48 listeyi araştırdık, orada da bula- madık...,, Diye bile bile yapılan yanlışın ve Türk Dili Araştırma Kurumu- nun çalışmalarını: *“Kurum basıldığını veya bası- lacağınt çoktandır. söylediği ve fakat bir türlü neşredip meydana çıkaramadığı kılavuzu bir an evel neşretmiş olsa bu yazı işleri ko- laylaşmış olurdu. Halbuki kurum kendi kılayuzunu neşretmek söy- le dür&ün, bizim okuyucularımıza kolaylık clsun diye neşrettiğimiz kılavuza bile mani olmak istemiş ve bizi hayli gaşırtmıştı..., Diye Dil kurumunu en büyük bayram hazırlığında ve halk ö- nünde küçük düşürmek teşehhiü- sünün farkma vardığımızı anlat- mak istemiştik. Bu bizim vazifemiz miydi, de- gilmiydi? Ulus bir gazete olarak Zaman' la ve Ulus'u cıkaranlar birer ga- zeteci olarak Zaman'ın sahihine benzerlermi, benzemezlermi? Zaman bu sorüyu bize değil, aykırı sebeblerle icine Zaman sa- hibinin karıştığı t_ürk devriminin on beş yıllık tarihine sorsun, Yalnız bir şeyi cok iyi bilsin, Ulus yalnız dil isinde değil, dev- rimin kücük büyük her türlü asığ- larını ilgilendiren bütün hareket- terde onun geriçekerliğini gözün- den kaçırmıyacak, her aykırıtlığı- nı, şimdiye kadar yaptığı gibi, bundan sonra da kulağından tu- tup ortaya koyacaktır. ——— İSTANBUL TELEFONLARI ; DE M aet ierderar ae “Üniversiteden çıkanlar İstanbul, 18 — Haziran devre sinde üniversitenin türe - fakülte- sinden 72, dişçiden 60, edebiyat- tan 28, fenden 35» tczacıdan 38 ta- lebe çıkmıştır. Üniversitenin tür- lü fakültelecrinden bu yıl Avrupa- ya-gönderilecek talebelerin kayıt süresi bitmiştir. Sınaçlar birinci teşrinin üçünde yapdacaktır. rında indirme ve boşaltma Ekonomi bakanlığı bütün Ka- radeniz limanlarında fındık indir- me ve boşaltma aktılarının tonu- nüu 75 kuruşa indirmeğe karar ver. mistir. Bazı limanlarda bu aktı 100-110 kuruş arasında idi. Tüze Bakanının yolculuğu Tüze bakanıın doğuya geziye çıkacağı hakkındaki haberler doğ- ru değildir. Esasen Bakan Kamu- taya sunulacak ve kamutayın ilk devresinde çıkarılmasına çalışıla- cak yeni kanun projelerinin ince- lenmesi ile uğraşmakta olduğu bir sırada Ankaradan ayrılmasına ihtimal verilmemektedir , Erzurumda kurulacak Yargutay haberi Bir gazetenin yazdığı gibi Er- zurumda ikinci bir yargutayın ku- rulacağı hakkında Tüze bakanlı- ğında hiç bir bilgi yoktur. Gene aynı gazetenin Türe ertik okulu- nun yeniden açılacağı ve doğuda noterlik yetkisinin icra işyarları- na verileceği hakkındaki haber- ler de ilgili kimselerce yalanlan- mıştır. B. Boyar İstanbula gidiyor Ekonomi bakanlığı tarife uz- manı B. Boyter Şirketi Hayriye ve Akay tarifelerini incelemek ü- zere yarın İstanbula gidecektir. İstanbul gazetelerinin başyazıları T A N da, Bay İbrahim Necmi Dilmen dil İşlerini incellyen bir yazısında diyor ki: * Bugüne kadar türlü dil familyala- Tt Üzerinde derin etimoloji araştırma - ları yapan dilciler, bep bir düğümün önünde duraklamışlardır Bu düğüm de şudur; Tasanların eh önce İnsanlık duygu- siyle şuurlaşmağa başladıkları çağlar - da ilk ağızlardan. çıkan Ve bir mana Aanlatan sesler hangileridir. ve bunlar hangi anlamlar için kullanılmıştır Değil bu kadar geniş bir soruyu, bir dil familyasının ana kaynağını bile Avrupa dilcileri bugüne kadar bulama- mışlardır. Onların ayrı aytr dil soyları dedikleri Üüç büyük familyadan ne KUral . Altay> ne <Hami - Sami» deni- den diller için ana dili aramak işi bil> henüz canlanmamıştır. En çok be- nimsedikleri <İnde - öropocae diller için de bir zamanler esanekrite dilini ana dili diye tanımak istemişler bü da boşa çıkınca, öyle bir canlı — ana dili bulmaktan umutlarını keserek, bir ana dll taslağı uydurmuşlardır. Yalnız indo- öropeen dilinin değil, belki bütün kül- tür anlatabilen dillerin — aranıp aranıp" da bir türlü bulunamıyan ana kayna -- ğınt kendi öz dilimizde bulmak yolu açılmış demektir.» İşçiler, elektrik sântzâli, depölar ve fabrikadan bir kaç parça SAYIFA 3 HABERLER | Brezilyanın ulusal bayramı dolayısile — — . . verişilen telgraflar —— Brezilya'nın ulusal bayramı İw dolayısiyle Cumur başkanı Ata- $ türk ile Dr. Getulio Vargas ara- sında aşağıdaki telgraflar verişik miştir: 8. E. Dr. Getulio Vargas i Cumur başkanı 4 ) Rio-de-Janciro ! Brezilya'nın ulusal bayramı münasebetiyle Ekselansınıza en içtem tebriklerimi sunar ve şahsi a sadetiniz ile Brezilya'nın bayım- ğ dırlığı hususundaki 1ssr dilekleri: min kabulünü rica ederim. Kamâl Atatürk ” 8. E. Kamâl Atatürk : Cumur başkanı ? Ankara Ş Brezilya'nın ulusal bayramı ü münasebetiyle güzel dileklerinize teşekkür eder ve Ekselansınızın saadet ve Türkiyenin bayığdırl- ğt bakkındaki içtem dileklerimin kabulünü rica eylerim. ğ Ç Getulio Varzas A Balkanlı konuklar Yalovaya gittiler İstanbul, 18 (A.A.) — Balkan festivaline giren bulgar, yunan, yugoslav ve romen grupları bu sa- bah Yalova'ya gitmişlerdir. Ko- nuklar, akşam döneceklerdir. î da Zaman imzalı — € Türkiyenin Sulha hizmet husu. sundaki canden çalışmalarının keyme- tini bir kat daba artırmak, bir kat da- ha şükranla yadetmek lüzımdır. İşte bu itibarladır ki, bu sene meş- hur nobel sullı mükâfatına layık olan millet türk milletidir. Hattâ değil na. bel mükâfatı, garb ve uzak garb mik- Tetleri bir araya toplanıb sırf Türki- ye'ye.mahsus bir csulh mükâfatıs ih « das etseler gene çok görülmemelidir.. KURUN da Doğrul! imsa . * İr başyazıda ital « yan — ingiliz durumu — incelenerek deniyor ki: p « Aradaki anlaşmazlık bir harb ile kökünden s#ökülmezse önümüzdeki yıl. larda bu rekabetin acı ve ibret verici levhalarını göreteğiz. İtalya — Fransa anlaşmazlığı İtak ya ile İngilterenin iyi geçinmesine ve- beb oluyordu. — İtalyanın, —Fransa ile anlaşmasından sonra İngiltere ile İtalk- ya arasındaki menfaat zıddiyeti birdes bire göze çarptı. Ve İtalya bugün İn- giltereyi düşündüren, yarın da hiç yüp - be yok ki, Fransayı da düşündürecek - S olan bir durum olacaktır. - Buna karşı İngiltere- ne yapacak? —— Tehlikeyi bir harb ile mi bertaraf et meğe çalışacak, yoksa - bununla yavaş —— yayaş mt uğraşacak? # FÜ Bugünlerde anlayacağımız ten mü- him hadise budür,»