SAYIFA 4 Kornşularımızda neler oluyor? BULGARİSTAN'DA: Safya'da bir bulgar - yunan ce- miyeti kurulması için Bulgaris - tanda girişimler — yapılmaktadır. Bu cemiyeti kurmak işini üzerine alan komite, 29 ağustos tarihinde Sofya'da bir toplantı yapmıştır. $ Bulgar hükümeti pençers ca- mı, kâğıd ve mukava, ekmek ma - yası, bira ve benzerleri, boza, ke fir, kundura boyası, çorap, yapma öpek, örme eşya, pamukla karışık ipekli kumaş v. s. üzerindeki ver- gileri arttırmıştır. Ayrıca hükü - met, ambalaj için yazılmış veya basılmış kâğıd kullanılmasını ya - sak etmiştir. $ Bulgaristan Ekonomi Bakan- hığının baytarlık kısmı, memleket- te ruam hastalığına uğramış bey girleri bulmak için bütün beygir - leri muayene ettirmektedir. Hasta- hıklı beygirler, hastalığın başka hayvanlara da bulaşmaması için hemen öldürülecekler ve sahible- rine kanunda yazılı olan tazmi - mat verilecektir. ROMANYA'DA: & Transilvanya'da, Romanya kaıralı Karol'un da bulunduğu izci şenlikleri yapılmıştır. Bu toplan - tıya, ingiliz ve fransız izcileri adı- na hir grup da girmitşir. $ Romanya ile Rusya'yı biri - birine bağlayan Nistru nehri üze- sindeki köprünün bozuk olmasın- dan, Romanya'dan Rusya'ya Po - Tonya'dan dolaşarak — gidilmekte idi, Bu köprü şimdi yapılmış olup eylülün ilk on beşinde açılacaktır. TRAK'TA: $ Iyak hükümeti medeni ka - munu etmeğe karar vermiş- tir. Tüze Bakanlığı bütün Irak ka- nunlarını yenilemek için bir prog- KIBRİS'TA : $ Kıbrıs'ta Lefkoşe'de Papa dopulos sinemasında türkçe “Siz bir, Allah bir,, filmi gösterilmekte ve çok ilgi uyandırmaktadır. $ Devrimimiz dışardaki bütün türklerde olduğu gibi Kıbrıs türk- leri arasımda da yakın bir ilgi uyandırmıştır. Bunun için Lefko- şe'de çıkan Söz gazetesi sahibi Türkiye'ye gelerek, burada gör düklerini gazetesinde yapacağı yayınla hemşerilerine anlatmağı kararlaştırmıştır. YUNANİSTAN'DA : $Bu sıralarda Almanya'da Visse'de bulunan B. Çaldaris, Yu- nanistan'ın iç durumu hakkında şunları düşünmektedir. Memleket iç sükünu, her vasıta ile ve her ne pahasına olursa ol - sun korunmalıdır. Başbakan yapı- lacak genoy'un, memlekette rejim kavgalarma son vererek bütün yunanlıları kardeşçe birleştire. * şekilde bitmesini arzu etmektedir. Bu bakımdan yunan ulusunun is- teğini hür olarak belli edebilmesi için genoy'un sükün içinde yapıl- ması gerektir. $ Peloponez'de Pilot adlı yer- deki köylüler arasında bir ayak - Tanma çıkmıştır. Bunun - sebebi, kuru üzüm yetiştiren üretmenler arasındaki hoşnudsuzluktur. Ati - na hükümeti oralarda örfi idare ilân — etmiş, kargaşalık bastı - rılmış ve örfi idare kaldırılmıstır. Bu işte komünistlerin de parmağı- nın bulunduğu söylenmektedir. y K Yabancı gazetelerde okuduklarımız 4 SOVYETLER BİRLİĞİNDE YENİ AHLAK Sovyetler Birliğinde halk, komünist devrimden sonra eski gör eneklerden iyice — sıyrılmıştır. Bu arada, Rusya'da evlenme ve boşanma gayet kolay bir iş haline girmiştir. Evlenen veya bo- şanan çiftlerin, meseleyi ilgili dayrece kaydettirmeleri yetişmektedir. Ancak, bu kolaylıkları fe- na kullanmaktan çekinmiyen, harısını ve çocağunu bıraktıktan sanra bunlara nafaka verme- mek ve izini kaybettirmek için şehir şehir dolaşan babalara sık sık rastlanıyor. Devlet bu ha - lin önüne geçmek için, bir taraftan bütün yurddaşlara aylenin kutsallığını anlatmakla beraber, öte taraftan da, bu gibi uygunsuz hareketlerde bulunanlara kharşı verilecek cezaları — ve çocukla annenin korunmasını göz önünde tutan bir kanun hazırlamıştır. Bu yazının, yarınki sayımızda çıkacak olan son kısmında okurlarımız, “çocuk — düşürme,, , “çocukların horunması,, ve “ana ve babaya saygı,, konularını bulacaklardır. Sovyetler birliğinde, âdetlerin çok değiştiğini anlamak için, bu yaz benim yaptığım gibi, orada bir kaç hafta ge- girmek yeter. Ekonomik şartların du- yulur derecede iyileşmesiyle — beraber, ahlâk$ ve sosyal ilgilerin normalleşti- rilmesine doğru bir eğlim görülmekte. dir. Devrimin başlangıcında ve harp komünizmi samanında “burjuva düm- yanın,, boş inanları baştan aşağı çiğnen- mişti. Ferdin hürriyeti son haddine Evlenmenin — ve boşan- manın muamelelerini basitleştiren, ço- cukları aylelerinden alarak devlet ku- rumlarına verdiren çok modern kanun- lara malik olunmakla gurür duyuluyor- du, Romancılarla hikâyeciler hisaf aşk- la eğleniyorlar, erkeklerle kadınların, kendi arzularına göre hiç engelsiz bi- ribirine yaklaştıkları böyle bir memle- kette bunu, “hikmeti vücudu,, olmayan bir şey gibi görüyorlardı. Eski göfe. neklerden sıyrılış tamdı. Zaten, dev- rim sırasında ortalığın alt üst olman yüzünden, ayleler tamamen — dağılmış- lardı ve bırakılmış yüz binlerce çocuk, yabani bir hale gelmiş oldukları halde, yollarda başıboş geziyorlar, arenlarda ve ya harap evlerde yatıyorlar ve şehirde oturanlara bücüm ediyorlardı. Ruslar bagün bu yılları bir kâbus devresi gibi hatırlıyorlar ve size, yak miz maddi bayatın duyülür — derecede düzelmiş olmasını değil, ahlâk alanın- da yapılan ve göze çarpar bir halde o lan ilerlemeyi de göstermekten sevinç duyuyorlar. Bu ilerleyişler, her muhit- ten kimselerle, işyarlar, işçiler veya köylülerle yaprlan birkaç konuşmadan sonra kolaylıkla anlaşılıyor. Hattâ bu ilerleyiş, Moskovada gezilirken yalnız sokakları seyretmekle, yahud da, azad günleri Vensen ormanına veya Marn nehri kıyılarına giden - parisiiler gibi, gçocuklarile beraber eğlenmek için “kül. tür ve dinlenme parklarını,, dolduran kimselere bakınca hemen göze çarpı: yor. Ayle yeniden itöbarını - kazanmış- tır. Komünist bir cemiyette bile, bu o. cağın, bu sosyal — “hücre,, nin lüzumlu olduğu anlaşılryor. Devletin, bütün e- gitim işlerini Getüne alamıyacağı ve bir karakteri yetiştirmek, çocukta bazı huylar yaratmak için biç kimsenin ba- ba ve ananın yerini tutamıyacağı itiraf ediliyor. Gazetelerde. boşanma kolay. lığına, çocuk düşürmeye karşı hakikiğ hücümlar açılıyor. Erkeklere ve kadın- lara, evlenmenin önemi, ağırlığı ve bundan çıkan karşılıkit yükenler hatır- latılıyor, Kanunların erkekk kadını bir tutmalarına rağmen, erkeğin soravının daha büyük olduğuna işaret olunuyor. Gözeteler, gittikeç daha sık olarak “karmıza, ana ve babanıza saygı göste. riniz, çocuklarınızı sevinizi., gibi baş- lıkları olan yazılar çıkarıyorlar. Ve fe. nâa bir babanın, fena bir oğulun, fena bir kocanın, ne iyi sovyet yurddaşları, ne de sosyalist yapının iyi işçileri ola- mıyacakları boyuna tekrarlanıyor. vardırılmıştı. Boşanma Moskova ve Leningradda bulundu- ğum sırada çayle ve terbiye meselele- tinden bahseden, sosyal ilgilerdeki “ci. nal,, anarşiyi hoş görmeyen gazete ya- zılarından bütün bir dosya yaptım. Bun- Jardan Sovyetler birliğinde uyanan ye- ni ruhu en karakteristik olarak göste- renler?'ni buraya alınak istiyorum. Ön- ce, evlenme ve boşanma mesclesinden başlayalım. Çok tanınmış iki yazman olan İl£ ve Patrof, 7 haziran tarihli Pravda gazetesinde — “Anne,, adlı bir tefrika yazmışlardı. O sıralarda ben Moskovada idim ve bunun kamoyda u. yandırdığı büyük yankıları çok iyi ha- tırlıyorum. Yazmanlar bu yazılarında, Sovyet Rusyadaki karı kocanın yaşayı. şında ne kadar anarmal — şevler varsa onları anlatıyorlardı: “Bvlenmek çok kolay bir şeydir, boşanmak da pek basittir. Doğru ko- nuşmak Hazunsa, bizde boşanmak, bir “ikamet varakası,, doldurmaktan, her- hangi bir şey hakkında bir haber ak maktan veya gezmeğe giderken yanın. da petrol taşımaktan daha kolaydır. Ve bu kolaylık da fena kullanılıyor... “Alçak duygularımı hoş etmek için kanunu kötü kullanan çapkın kocaların | kamoyca boykot edilmeleri lâzım de- ğil midir?,, Aşağı yukarı her yıl kadın değiştiren, kadınla çocuğunu yüzüstü bırakan ve nafaka vermeği de reddeden bir kimse bilmelidir ki, onun bu hare- keti cezasız kalmıyacak, dostları ken. disinden yüz çevirecek ve arkadaşları kendisine ellerini uzatmaktan çekine- ceklerdir... Petrof ve İM, gençlik arasında, ke- dının cinsiyetine gösterilmesi lâzım ge. len saygıya aldırış etmeksizin onunla senli benli olmak yolunda yapılmış ©- lan üdete de hücüm etmektedirler: ”Her genç kıza yalnız iyi bir işçi kız, yılmaz bir paraşütçü veya mühen. dis olduğu için değil, ileride anne ola-” cağı için saygı gösterilmelidir,., İsvestiya gazetesinde, “Aşk ve ak çaklık,, başlıklı bir yazı görmüştüm. 'Bunu yazınış'dlan B. İzgoev 1934 de 3.600.000 nüfusu olan Moskovada, 44.851 evlenme — kaydedildiğini — söylüyordu. Bu besaba göre, 10.000 kişiye 125 ev- lenme düşüyordu ki, bu da iyi bir nia. bettir. Fakat 1934 de, 100 evlenme Ü- zerinde 37 boşanma vardı ve 1935 in ilk beş ayında, bu yüzde nixbeti 38,3 e yük- selmişti. Hele 1035 mayısında, boşanma salgını en ağır devresine girmişti. 4.381 evlenmeye — karşı 2.040 tane boşanma vardı. İzgoev bu sayının, bilinmemez. likten gelinmiyecek kadar kabarık ol duğunu söylemekte ve Moskova meahal- lelerinden birindeki nüfus dayresinde olup bitenleri anlatmaktadır : “Kadınlar biribirleri — arkası geçiyorlar. Kocaları gitmişler. Ya ço cukları? Haziranm ilk on günlünde nü- fus dayresinde şahidi — olduğumuz 77 boşanma yüzünden ortada kalmış 47 goecük vardı. Aylenin yıkılmasından en çok zarar görenler bunlardır. Genel olarak, çocukların bakımı — için ana ve babe arasında anlaşma yapılması, par- mak üzerinde sayılabilir. Bahsettiğim haziran ayının on günü — içinde. buna benzer 4 anlaşma yapılmıştı. Buna gö- re, öteki çocuklar nasıl korundu? An- neler hakyerlerine başvuruyorlar, bak- yerleri babaları araştımağa başlıyorlar, “celpname,, ler memleket içinde dola. şıyor ve çocukları kurtarmak istiyen devlet, babaları bulunmadığı müddeiçe onları kendi üzerine almak zorunda ka- hyor. Nüfus dayreleri bırakılmış çocük- lara yardım edemiyorlar; yalnız ayle. nın dağıldığını kaydetmekle iktifa edi- yorlar. Kanunlarımıza rağmen, şimdiye kadar çocuklarını bırakan babalar hap: sedilmemiştir. Baba, “nafaka,, vermek- ten kurtulmak için şehirden şehire de- laşıyor. Tabiiğ yeniden evlenmeler ya. pıyor. “Kanunun, içlerinden birisi kay dedilmiş veya edilme--is başka bir bir- leşme yapmış olan kümseler arasındaki evlenmelerin kaydedilmesini yasak et mesine rağmen, R4.F.S.R. yüce hakye. Finin bizzat yaptığı tefsire güre esasen evlenmiş olan bir adamın başka bir ka- dınla “zevciyet.. ilgilerinde bulunması sira bir bigami hadisesi olarak görülmediği için, karısını, çocuğunu — brrakmış olan adam, bu yüzden daha kolaylıkla yeni- den evleniyor. Tzgoev, boşanan çiftlerin yaşını kay. detmek için istatistiki yeniden ele alır yor ve 20 yaşından aşağı olan gençlerin hiç ayrılmadıklarını, bunun tersine ©- Tarak kadın ve erkeğin birer iş, sanat sahibi oldukları ve hayatlarına açıkça bir yön verdikleri zaman ayrıldıklarını ispat ediyor: bu hallerde de, erkekler için 26 ile 90, kadınlar için ise 23 ile 30 yaş arasıdır. İzgoev ayrıca, en büyük boşanma sayışının “küçük — burjuva, muhitlerden gelen ve bu muhitin psiko. lojisine sahip olan kimselerde görüldü- #ünü söylemektedir. Bunlar da işyarlar, cski artizanlar, lokanta garsonları, süt nineler, hizmetçiler v.s. dir. Uzman iş- giler arasında da şoförler, aşağı katego- riden maden işçileri ve büyük fabrike- Yarda çalışmayıp evlerinde çalışan kim- selerdir. Bundan başka, şehirlerde (be. le Moskovada) kalma izini almak, otu- Tacak ev bulmak için evlendikten vonra boşanan kimseler de görülmektedir. Ba- zen de, sıyasal sebeblerden dolayı bo. şanma yapılmaktadır; Karı ve kocadan biri sosyal bakımdan tehlikeli sayıldığı veya kendisine karşı disiplin tedbirleri alındığı zaman olduğu gibi. Gence İzvestiya'da, Madam Kopelyan- aki adir bir öğretmen, nafakalar hak- kında görüp kaydettiklerini anlatmak. tadır. Moskovada bu kadının ders ver- mekte olduğu “anneleri — ve çocukları koruma enstitlisti,, nün tüzel kısınının yaptığı bir gerçin, her şeyden önce, ço. cuklarile beraber bırakılan kadınların aldıkları nafakanın azlığını göstermek- tedir: Bu gibi hallerin yüzde 20 sinde, nafakalar ayda 20 rubleyi geçmemekte- dir, ki bu para hiç denecek kadar azdır; nafakaların yüzde 17 si 50 rubleden faz- dadır. Fakat hakyerinin yalnız karar vermiş olması, nafakanın düzgün bir şekilde ödenmesine yetmemektedir. Bu da, babalarından biç bir yandım gör. meyen çocukların sayısının aşağı yuka- rı 200000 olduğunu Pravda gazetesin- 'de yazan başka bir kadının anlattıkla. rından anlaşılmaktadır. Bu kadın da, hakyerlerinin kararlarının nadiren yü- Tütüldüğünü tasdik etmekte ve şu hük- mü vermektedir: “Bir erkek kendini aylesine bağlı duymazsa, aylesiyle birlikte — yaşamak zorunda bırakılamaz. Fakat devlet bu adamı, çocuklarının ihtiyaçlarını karşı. lamak zorunda bırakabilir. Bundan ka- çınan adam, proletaryen — kanunlarımı. z bütün sertliğiyle - cezalandırılması gercken bir guç işliyor demektir.., Yukarda bahsettiğimiz yazının so- nunda, B. İzgoev de çocuklarını bıra- kan ana ve bahalara, hele “unutkan ba- Balara,, karşı sert cezalar yapılmasını istemekte idi. Gazetelerdeki bu yazılar ve kamoyun benim son zamanlarda Sov. yetler birliğinde bulunduğum sırada şahidi olduğum bu baskısı nihayet dev- leti harekete getirmiş ve halk komiser- leri V1 ağustosta. çocuklarının ihtiyaç. larını karşılamayan babalar için bir yıl hapis cezasını güz önünde bulunduran bir kanun projesini onaylamıştır. Yeni kanun bundan başka, şahsiğ pasaportta “unutkan — babalar,, ım nafaka — olarak borçlu bulundukları paranın da yazılı olmasını ve bu praların otomatik bir şekilde gündeliklerden kesilerek alım- masını göz ününde bulundurmaktadır. sıliyormusunuz Bi Ş, $ 1935 de Almanyada, " 35 nisbetinde az yeni kitap basılmış- tır. Buna karşı, süel kitaplar göz önüne alınırsa yeni kitap basımı c SO0 artmıştır. $ Ellinikon Mellon gazetesinin Londraya gönderdiği aytarının bildirdiğine göre yunan finans ba- kanı Pesmezoğlu ile kıral Jorjun konuşmaları pek önemli görül- mektedir. $ Rengo ajansının bildirdiğine bakılırsa japon hükümeti de, bu- günlerde, komintern'in görüşme- leri hakkında Sovyetler birliği hü- kümetine göndermek üzere, Ame- rika birleşik devletleri hükümeti gibi, bir protesto notası hazırla- maktadır. $ “Asahi,, adındaki japon ga- zetesinin yazdığına göre Tokyo diplemasi çevenleri çiün - japon s» yasal ve ekonomik - elbirliğini şu prensiplere uygun olarak devam ğin girmesine karşı bir çin - japon - Mançu cephesi kurulması, 3 — Dış Mongolistanla Mançu- kuoya, İç Mongolistana, Çahar ve Suiyan'a yakın illerde bu üç dev- letin, komünist tehlikesine karşı el birliği ile hareket etmeleri $ Japonya'da yüksek kazanç ve: gisi verenler hakkında yapılan bir istatistiğe göre: Miçubişi tröstü- nü kontrol etmetke olan aylenin başı olan Baron Hisaye İvazaki Japonya'nın en çok vergi veren a- damıdır; bu yıl vereceği kazanç vergisi 810.742 yendir. Ayni ayle: den olan Baron Koyata İvazaki 424.994 yen verecektir. Miçuyi teletünlin şefi Takakimi Miçuyi geçen yıldan 670 bin yen eksik ©- Tarak 326.082 yen vergiye bağlan- mıştır. Tokyo'da yirmi bir kişi 100 bin yenden fazla kazanç ver- gisi vermektedirler. Japon yazar- larmdan olup yıllık geliri 50 bin yen hesap edilen Kan Kikuşi 5609 yen vergi ödemektedir. Bu vergilerin türk parasiyle ne ettiğini anlamak için bir yenin 38 kuruş kadar ettiğini bilmek yeter. $ Fraye Prese aytarının Cibu- tiden bildirdiğine göre, Habeşis- memleketlerine dönmek emrini almışlardır. $ Bugünlerde Venedik kanak- çakarlarken su içinde, dünya har- binden kalma bir gülleye çarpmış- lar, patlayan gülle işçilerden ü- çönü öldürmüş ve etrafta birçok ziyanlar yapmıştır. $ Fılistin hükümeti, istatistik dayresinin verdiği rakamlara göre 1930 dan 1935 şe kadar beş yıl içinde Filistin'de birkaç büyük şe- hir ile köylerinde yeni binalar için 19 milyon ingiliz lirası har - canmıştır. Öteki sehirler ve köy- İ;t İ;u rakamın dışındadır. 1930 la 2.5 milvonu gecmiven yapım harcası 1934 de altı milyon ingi - Tz Hrasını bulmuştur. $ Epi zamandanberi Avrupa'- da gezmekte olan Kurveyt emiri Şeyh Ahmet Cabir memleketine dönmek üzere Kıbrıs'a gelmiştir. Emir, Londra'yı göretinde ingiliz kıralına 50.000 ingiliz Hirası de - ::'inlı bir inci gerdanlık vermiş- $ Leklerdonör gazetesinin yaz. dığına göre Fransa'da işsiz kalan ermenilerden birkaç bin ayle er - meni Sovyet Cumuriyeti tarafın - dan Erivana götürülesaktir. Cu - muriyetin delegeleri Tanüs Sah - verdiyan bu projeyi yeritmek icin Paris'e gitmiştir. $ Bir amerikan dergisinin yap- tığı hesaba göre 1934 yılmda aç - hktan 2.5 milyon insan ölmüş, bir milyon ikiyüz bin kisi de gene aç - lıktan ve yemeksizlikten hastala « n ölmüstür. ;