VY Â SAYIFA 2 Bir dosta Ankara’dan mektub Kıç uııı.ııulır sana yazmak is- tiyorum, fakat havalar öyle sıcak, öyle sıcak ki hokkalarda mürekkep kuruyor; kalem terli ellerde bir yağ mumu gibi sanki eriyip kayı- yor; kâğıt, çocukluğumuzdaki on paralık çikolatalardan çıkan kur- sak timsahlara benziyor: kıvrılı- yor, buruşuyor, zarfa girmez hale geliyor. Sesil Sorel'in bulduğu usule u- yarak ve senden kusur diliyerek ben de kurşun kalemi ile yazıyo- rum. Ne iyi şey bu kurşun kalemi: sıcağın kapattığı gözleri, hangi serinlik kaynağından estiği sır kalan, çocuk neltesi kadar hatif bir rüzgârmın açmasını, uysal uysal, bekliyor ve gözler biraz açılıp be- yin biraz ışıı-mcge başlayınca, sı- caktan eriyip şekilleri bozulan fi- kir parçalarını beyaz kâğıda yapış- tırmak için hemen başını önüne e- ğiyor. Fakat sıcak., Öyle kavurucu, öyle yakıcı, öyle boğucu bir sıcak ki aklıma gelebilen şeyler hep bilmediğim, görmediğim kuzay mermleketlerine aittir; gözlerimin önüne buzlu çöller, buzların içine oyulmuş Eskimo kulübeleri geli- yor. Yalnız, geçen gün bir Avrupa gueresı' İsveç — Laponyasından ahsederken bir laponun: “Bura- ya bir ay önce (temmuzda) gel- meli idiniz. Şimdi sivrisinek mev- simi başladı. Çok sıkılacaksınız.,, dediğini yazıyordu. Laponyada sivrisinek, “Ankarada sıcak! Ne yapmalı? Buzlu limonata, dondurma,... bir an için insanı avutuyor, sonra mideyi bozuyor, içtiklerinizin yü- künü bütün ağırlığı ile duyuruyor. Soğuk su duşu bir an için sıca- ğt unutturuyor, sonra iniz ateştenmişçesine size sarılıyor. Gene suyun altına koşmak istiyor- sonuz; su kesilmiş... Jeoloji hak- kındaki bildiklerimi — unutarak: “Nasıl kesilmesin?,, diyorum, Ya- kınlar ağaçsız; bütün bu genişliği aylardanberi yalayan güneş yerin tâ dibindeki son ıslaklığı da emip bitirmiş olmak lâzım. Karşılarda bir bayrak dal; nıyor; rüzgâr mı çıkıyor, dersiniz? BEvet, ama önüne kattığı kupkuru toprakları savura savura geliyor, pencereleri kapatıyor. Şimdi oda- mızın içinde ne kadar hava kalmış- sa ona bürüneceksiniz, ve vantilâ- törün yardımı ile ondan kurtula- caksınız. Vantilâtör uğulduyor, kâğıtlarınızı uçuruyor, saçlarınızı biribirine karıştırıyor. Bu yalançı rüzgârı uzaklaştırıyorsunuz; - ol- muyor, yaklaştırıyorsunuz, gene olmuyor; kızıyor, mandalı çeviri- yor, kapatıyorsunuz, Uzaklardaki tepelerde ağaçlık- lar var, Fakat işinizi bırakıp na- sıl gideceksiniz? Hiç de pratik olmayan tikirler kafanızı çalkalı- yor. Meselâ sabahleyin güneş çı- kıp her yer ısınıncaya ve akşam güneş batıp her yer serinleyince- ye kadar çalışsak! Meşrutiyet tür- küleri aklınıza geliyor: « Gecemiz gündüz oldu ! » Ay çıldırıyor muyum? Güneş, zaman zaman, öyle kötülükler e- diyor ki insanı çıldırtabilir de.. Hal- buk$ biz doğulular güneşi nasıl severiz! Uzun kış günleri, ilkbaha- rın sonsuz yağmurları, bulutla ör- tülü havaları içlerimize kurşun gi- bi çöker. Şimdi o günleri hangi- miz anmıyor, hangimiz Margrit Gotye'nin: “Neredesiniz, Bujival günleri?,, dediği gibi “Ne- redesiniz kışın karlı, baharın ya- gışlı günleri?,, demiyoruz? Gün gene geçiyor. Karanlık- larla birlikte serinlik de çökerken, biraz taze hava koklayarak ve o- nutila, on iki saatlik acıyı unutu- vererek, işlerimizden ters ve ke- derli çıkıyoruz. Dıkkın ettin mi hiç? Sıcak in- sanın karakterini bozuyor, yumu- şak adamı sert adam, sert adamı kavgacı adam ve herkesi kederli yapıyor. Güneşte öyle bir zehir var ki yüreklerimize damla dam- la akıyor. Güneş banyosunun zi- yan verici bir şey olduğunu söy- liyenlerin, her halde, hakları var, Aman dikkat et, sizin plâjlar- da çok dolaşma. Denizden gelen iyotlu rüzgâr tatlı tatlı eserse de güneşin ne yapacağı belli olmaz, belki sana dabir kötülük eder. Ben burada bize yaptıklarına ba- karak mitolojideki gibi güneşi er- kek sanmıyorum; erkek bu kadar kıymaz. Kurşun kalemimi elime alırken sana, yazın Ankarada ne yaptık- Tarımızı anlatmak istiyordum. Sı- cak ve güneşten bahsederken kâ- ğrt bitti; yazacaklarımı sonra ya- zarım, olmaz mı? Gözlerinden, öperim. N. BAYDAR DAĞINIK HABERLER: İran - Irak anlaşmazlığı Londra, 1 (A.A.) — İran —- Trak anlaşmazlığı, Şattülarap nehrindeki sey- rüsefer hakkındadır. İrak hükümeti bu nehirde seyrüsefer hakkını almak (fik » rinde, İran hükümeti ise nehrin iki mem- leket arasında paylaşılması gerektiği dü şüncesinde bulunmaktadır. Geçen temmüz ayında, Irak diş işle- ri bakanı Nuri Paşa anlaşmazlığı ko tarmak üzere İrana gitmişti. Fakat ken disiyle birlikte giden delegasyon-, hiç bir sonuç elde etmeden geri döndü. İki hükümet tarafından imza edilen bir bildiriğde, görüşmeler bir sonuça bağlanmış olmamakla beraber, bir çok yanlış anlaşılmış noktaların aydınlandı - ğt ve uluslar kürumunun gelecek top . lantısında ba görüşmelere tekrar başla- nacağı bildirilmektedir. — Satranç olimpiyadı Varşova, 1 (A.A.) — Staranç olim. piyadı bitmiştir. Birinci mükâfatı 4 puvanla Birleşik Amerika kazanmıştır. İkinci 52,5 puvanla İsveç, Hüçüncü 52 puvanla Lehistan, dördüncü Si puvarıla Macaristan almıştır. Bunlardan sonra gelenler şudur: Çekoslovakya 464 Yugoslavya 45,5, Avusturya 43,5, Arjantin 42, Letonya 41, Pransa 38, Estonya 37,5, İngiltere 37, Pnelandiya 35, Litvanya 34, Filistin 32, Danimarka 31,5, Romanya 27,5. İtalya 24, İsviçre 21, İrlanda 12. Rems manevraları Rems, 1 ÇALA.) — Büyük manev. raların mümeyyiz vasfı, bundan sonra katiyen beygir kullunı!maması olacak. tır. Yaya tümenleri motorlarla cihazlı elemanlar refakat ettiği gibi atlı tümeni de tamamiyle motorlaştırılmıştır. Ya- bancı subaylar, bugün Rems'e gelmiş. lerdir. İsveçin Muar eiçiliği Stokholm, 1 (A.A.) — Sveneka Dağ- bladet gazetesine göre hükümet, Kahi- rede bir elçilik kurmak tasarındadır. Bu elçilik, gerekirse Adisababa ve Bağdad. da da İsveçi temsil edecektir. Kıraliçe Astridin cenazesinde Fransa adına bulunacaklar Paris, 1 (ALA.) — Kıraliçe Astrid'in cenaze töreninde deniz bakanı Cumur başkantını ve başbakan ve yardımersı B. Berard hükümeti temsil edeceklerdir. Kıral Aleksandrın ölümüyle suçlu olanlar Eks an Provans, 1 (A.A.) — Kıral Aleksandra yapılan yağınca ortaklık ile suçlu üç Ustaşi tekrar ağır ceza hakye. Tine verilmişlerdir. Bunlar bir temyiz Bilekçesi imzalamışlardır. Rusvada 25 milyon çocuk okuyor Moskava, 1 (A.A.) — Sovyet Rusya. nmm yeni ders yılı bugün başlamıştır. Bu yıl, türlü derecedeki okullara de- vam eden çocuklarım sayısı 25 milyöz, Küyük talebenin sayısı da 433 bindtir. Çarlık zamanında ilir ve orta okullara devam eden gocukların sayısı 3 yon İ we büyüklerin sayısı da 124 bin idi. —— e ea di kklnü ei n dlizdİadki hüğlaris 3 A Zi D|$ —HABERLER Bırakığ yepyeni bir durum doğurdu (Başı 1. inci sayıfada) B. Hul bırakığlar için ne diyor? Vaşington, 1 (ALA.) — Habeşistan petrol bırakığının imzası Adisababada- ki Amerika işgüderi tarafından dış ba- kanlığına resmiğ olarak berkitilmiştir. B. Hul, gazetecilere diyevinde Ame- rika hükümetinin bu bırakığ sonucun- da italyan - habeş anlaşmazlığı ile ilgi- Tenmesine imkân olmadığını söylemiş ve özel işlerini âdi hallerde hükümeti ilgilendirmiyeceğini sözüne eklemiş- tir. Amerikan ulusunun habeşlere karşı beslediği sempati Vaşington, 1 (A.A.) — B. Hul, şu sözleri söylemiştir; “— Dünyanın her bölgesinde uyru- muz vardır. Fakat Amerika hükümeti bu uyruya aid türlü türlü mallara karşı ayrı bir sryasa güdmemektedir. Hâdiseleri iyice anladıktan sonra hiç bir tedbir almıyacağım. Her vatanda- şın hareketlerini gözetmek ve ona nasi- hat vermek hükümctin ödevi değildir. *Bazı müşahidler, Amerika hükümeti- nin,, “Africain developpement corpor- ation,, sosyetesine Sıyasal bir yardım göstermiyeceğini ve bu suretle İtalya- ya kargı bir harekette bulunmaktan ka- çınacağını sanmaktadırlar, Senanın demokrat üyelerinden Bay İnegellar da demiştir ki: — Amerika, öteki ulusların besa- bına kestaneleri ateşten çıkarmak rolü- nü oynamak istemiyor. Bununla bera- ber dış bakanlığının ingiliz hareketine arka olmıya eğgin olduğu sanılmakta- dır, Bazı müşahidler, tarafsızlık karar- nın petrol ve makina satışı ile ilgili ol- madığını kaydetmektedirler. Bu müşa- hidlerin bir kısmı B. Huver ve Kulliç'in İngilterenin kargı — gelmekle beraber, Tsans gölünde barajlar — yapmak için konturatalar imzalamak hususunda bir petrol kumpanyasını sevketmiş oldukla- rını söyliyorlar. Bu müşahidler, Ame- rika'nın bir zaman önce — Habeşistana ekonomik danışmanlar yolladığını ve B. Ednar Colson'un bunlar — arasında bulunduğunu söylemektedirler. Amerika halkının ve kilise adamla- rının Habeşistan'a — karşı bir sempati besledikleri anlaşılmaktadır. Bırakığlar ve Londra Londra, 1 (ALA.) — Resmiğ bir bil- diriğde, ingiliz hükümetinin Habeşis- tandaki brrakığ mesclesi hakkında daha berkitici bir haber almadığı fakat, bu yolda bir bırakığın, 1906 tarihli and- laşmanın ikinci maddesi gereğince, bu andlaşmayı imzalam:ış olan üç devlet arasında önceden bir danışma konusu olması gerektiğinden Aditababadaki elçisine bildiriği yazılmaktadır. Romada hoşnudsuzluk Roma, 1 (A.A.) — Habeşistandaki petrol bırakığı hakkında Roma'ya ree- miğ hiç bir bildiriğ gelmiş değildir. Tsana gölü suları hakkındaki söylen- tiler üzerine hoşnudruzluk artmıştır. Bırakığların konusa olan bölgeler İtal- ya egemenliğine geçerse, İtalyanın bu birakığlari tanımaması ihtimali olduğa Tesmiğ olmryarak berkitilmektedir. Amerikan çevenlerinin düşündü kleri Vaşington, 1 (A.LA.) — Dış bakanı B. Hul, bir amerikan soxyetesi tara- fından Habeşistan'da —alman birakığ hakkında : “Meseleyi tamamiyle anlamadıkça hiç bir karar börmiyeceğim,, demiştir. Beyaz taray çevenleri, Habeşistan- da daha başka Amerika asığlarımın orum tanmakta olduğunu ve bunun, bazı kim- selere göre, hükümetin African Coropo- ration sösyetetini sıyasa — bakımından tutmıyacağıtır gösterdiğini söylemekte- dir Sosyeteyi kimler kurdu? Nevyork, 1 (ALA) — Başlıca Ame- rika petrol sosyeteleri, Habeşistanda bir petrol brrakığı alan African Explo- e ea eee Yi rations Developpement Corporation ile Biç bir ilgileri olmadığını söylemekte. dirler. African Corporation'un başka kumpanyalar hesabmma sosyeteler kur. mak için gereken kanuni girişimleri yapmakta uzuğ sahibi olan bir sosyete tarafından 11 temimuzda kurulduğu söylenmektedir. Habeşistandan çıkacak olan- ların malları — * Adisababa, 1 (ALA.) — Hükümet, halkı sâkinliğe çağırmış ve memleketten çıkmak istiyenlerin mallarının alance- dileceğini ilân etmiştir. Bırakığın içyüzü Addisababa, 1 (A.A.) — Yetki beş çevenleri ,petrol birakığının danberi devam eden bir iş süylemektedirler, Söylendiğine göre, bu bırakığ vak. tiyle, bir amerikan firmasını oruntayan bir italayana önergenmiş fakat bu zat tarafından reddolunmuştur. Bırakığı a- lan sosyeteye ingilizlerin kapital koyup koymadıkları hiç bilinmiyor. İngitiz elçiliğine bu iş hakkında ha. ber verilmemiştir. Bırakığı alan soaye. tenin, babeş bükümetine yıllık para ve: receği bilinmiyors da şimdiye 2 para ödediği bilinmemektedir. Bırakı- ğın içindeki topraklarda bir rejim de- ğişikliği olduğu takdirde sosyetenin ne durum almak niyetinde olduğu da bel. Vi değildir. Aynı çevenler, bırakığ işinin, arya seal hiçbir mahiyeti — olmadığını töyle- mektedirler. Bir harp olursa Amerikanın kakları Vaşington, 1 (ALA.) — Birleşik A. merikanın bir infirad sıyasası gütmesin. den yanat olanlar African Explorati- on and Developement Corporationa ve. rilen yeni bırakığdan dolayı çok kay. gıdadırlar. Birleşik Amerikanın Habeşistanda. ki “bariç ez memleket hukukunun,, şa- hısları ve mallırı, konsolosluk işyarla- rının tüze yetkisi altına koymakta ol. duğu ve Amerika uyrusunun Habeşls. tandan ayrılmak ve bükümetin korun- masına güyenmemek emri almalarına karşın, bu durumun bükümete tasarruf haklarını araçkız korumak soravını yük- lediği söylenmektedir. Bırakığın, bırakığ sahiplerini, zor. Tu sebeplerle doğacak — zararlara karşı sağlamakta olduğu burada söyleniyor. B. Ruzvelt'in, Amerikanın haklarını korumak Üzere güney Amerikasının a. raya girmiyeceği hakkında olan diye- vine gelince, müşahidler, bu sözden, B. Ruzvelt'in, italyan İşgali halinde A. merika'nım haklarını savgamak için Ha. bogistanda müdahalede bulunmıyacağı yıl. olduğunu ve sadece zarar ve ziyan istemekle kala- cağı sonucunu çıkarmaktadırlar. İtalyanın tuttuğu yol Trento, 1 (ALA.) — İlbaylık yönet- keri balkonundan B. Musolini halka demiştir ki: “— Gideceğimiz yol bulunmuştur. Bizi bu yoldan çevirmek için yapılaca- inı duyduğumüz manevralar sonuçsuz kalacaktır. Mesele önemli görülmüyor. Vaşington, 1 (A.A.) — Dış bekan. lığı, Adisababa işgüderinden, habeş hü. kümetiyle Africen Exploration and Developement — Corporation arasında yapılan anlaşmayı berkiten bir haber aldığını bildirmektedir. Dış bakanlığı işyarları amerikan kumpanyasının ha- beş işlerine karışmasını, Amerika hü- kümeti için, ani bir mesele olmadığını söylemektedirler, *a. Londra, 1 (AA.) — İngiltere'nin Adisababa elçisine, bırakığ meselesi hakkmdaki haberler doğru ise, habeş imparatoruna İngiltere hükümetinin bu bırakığı geri bırakmasını tavsiye ct. tiğini bildirmezi için yetke vezilmiştir. v Paris, L (A.A.) —— Pöti Parislen ga. zetesinin Nevyork aytarı Habeşistanda birakığı olan Africam Exploration and Detelopement Corporation “sosyetesi- min İl temmuz 1915 tarihinde Delvar gevletinde her biri yüz dolat değerinde B. Ruzvelt lumfsız— hk kararnamesini imzaladı (Başı 1. inci sayıfada) Çok sert prensipler yeritilmesi biri harptan uzaklaştıracağı yerde ana yak: ilir. Bu sebeble kanunun madde- eğil yalnız değiştirmeye, gerekin- amamlanmağa bile ihtiyaç görüle - bileceklerdir.,, B. Ruzvelt'in anlatmak istediği gibi projeye yapılması ihtimali olan ilâvele: rin harbeden uluslara açılacak krediler hakkında olması ihtimali bulunduğu ge- aei olarak sanılmaktadır. ».. Londra, 1 (AA.) — B. rafsızlık —kararnamesini sonra demiştir ki: "— Tarafsızlık projesini onadım. Çünkü bu proje Amerika hükümetinin ve ulusunun bizi bir barba sürükleye - bilecek her haretretten'kaçınmak husu. sundaki isteğinin bir diyemidir. Ve ga- yesi gayet iyidir.. Ruzvelt, ta- hıuıhdıkeın B. Ruzvelt tarafsızlık kanununu Omzolüdı. Vaşington, 1 (ALA.) — B. Ruzvelt, tarafsızlık projesini imzalamıştır. eee T ee $000 hisse senetlik bir kapital ile tes. çil edilmiş olduğu bildirilmektedir, Sösyetenin kuzucuları B. Arthur Britten, Edward Millians ve Vinent Wastrup'dur. Başlıca hlase sahiplerinin kimler olduğu bilinmemektedir. Fransız gazeteleri ne diyor? Paris, 1 ÇA-A.) — Bir ingiliz - ame rikan grupuna verilmiş olan habeş bi- vakığı gazetelerde kuvvetli bir heyecan uyandırmıştır. Bunların hepsi, anlaş. mazlığın durulacağı yerde daha - fazla karıştığını bir ağızdan söylemektedir- ler, İngiltere dış bakanlığının bildirdiği- De karşın ve ingiliz hükümetinin sö- zünden şüphe etmek istememekle be- raber, İngilterenin bu mesele hakkında hiç haberi olmamasına şaşmaktadır. Maten gazetesi, dış bakanlığının bil diriğindeki sözlerin gerçek ifade edip etmediğini sormakta fakat “ingiliz res- miğ orunlarının bayretinin — herhalde yapma olmadığını,, onaylamaktadır, Eko dö Paris şöyle yazmaktadır: “Zecrf tedbirler tezine ciddiğ bir darbe vurulmuştur. İngiliz hüklümeti ta rafından verilen şükran değer inançla- ra karşm, zecri tedbirler tatbikini de. teyenlerin tarafsızlığından çok kolay şüphe edebilecektir.., Övr diyor ki: “Londranın, sözünden şüphe edile- memekiş beraber, ingilir. işyarlarının, Yzun zamandanberi bu işlerden haber- siz olduklarma da ihtimal verilemez, Eğer — Rickett, habeş — imparatoruna “bunu imzalamazsanız, — İngiltere gay- retlerinize karşı kayıtsız kalacaktır.,, demek kuvvetini kendisinde bulmamış olsaydı imparatorun böyle bir bırakığ bağışlamağa razı olacağını — tasınlamk zor ölür.. Pöti Jurnal diyor ki: * bırakığın zenginliği anlaşmazlığın asıl mahiyetini ortaya atmaktadır. —Bu petrol, harbının yeni bir evresidir. İn » giliz bildiriği bu bombanın etkisini bir az hafifletmekten başka bir şey yapa - mıyacaktır.,, Jurnal söyle yazmaktadır: “ Meselnein kötülüğünü herkes onayı lamaktadır. Roma, girişime engel olmak için yapıldığı açıkça görülen bu duru » mu acaba nasıl karşılayacak ?,, Ümanite de diyor ki: " İngiltere ve İtalya karşı karşıyadır. İki emperyalirm Habeşistan'a el koy - mak İçin yarışıyorlar. Harb teblikesi dünküne göre bugün daha büyüktür.., ARNAVUTLUK'TA: Fieri n hükümleri Tiran, 1 (ALA,) — Pieri divanı har- br, dört kişiyi ölüme, 28 kişiyi sonsuz hpoe ve 11 kişiyi de 20 yıl hapse mah- o küm etmiştir. — Kai