:_ AĞUSTOS 1985 CUMART' eee — —— — — POR ANKETİMİZ Üpeşt takımıma karşı çıkaracağımız Ankara karma tak ında kir:!er bulunmalıdır? Upeşt macar profesiyonel takımı yedekleriyle beraber Yankara karma takımının Üpeşt il yapacağı maçta nasıl bir takım çıkarıl- ması iyi olacağı hakkında açtığımız an- ket Ankara sporcuları arasında umdu- igumuzdan fazla bir ilgi “ile barıışııdı. Sabahleyin gazetemir çıktıktan birkaç saat içinde — yönetgemize gönderiler mektubların sayısı onu geçiyordu. sında bırakmak gayesini gütmemekte- dir, Avusturya hükümetinin bu kararı hakka uygundur; fakat gene de Prag- da, Bükreşte, Belgradda ciddiğ kaygu- dar uyandırmaktân — geri kalmamıştır, çünkü bu tebirler arşidük Ottonun sı- yasal çalışmalarına yeniden başladığı zamana rastladı. Onun içindir ki bu ha- reket Viyana ve Budapeştede kırallığın yeniden kurulması için bir başlangıç sayıldı. Avusturyada kırallığın ger a mesi lehinde bir hareket olduğunu in- kür etmek güçtür; fakat Viyanada, bu- mun aktücl bir mesele olmadığını söy - tediler, çünkü bilindiği gibi orta Av - rupada asığı olan bütün devleti laşmadan önce dacak böyle bir ha - reket en ağır ı,r:::ıluııl karışıklıklara sebeb olabilir. Dün, yugoslav senasın- inoviç, — Habsburglatın i bir Avusturya iç me - selesi olmadığını, Yugoslavyanın da Pek fazla ilgileneceği bir arstulusal me- sele meydana çıkaracağı hakkında kuv- vetle ısrar etti. “Biz, Habsburgların tekrar tahta çıkmalarına kesin o!uı.k karşıtız, dedi, Ve yıhn:j devletlerin yetkili adamlariyie yaptığım gıünşç.-.:- lere dayanarak söyliyebilirim ki biz bu meselede yalnız değiliz, Sadık döst ve bağlaşıklarımız Çekoslovakya ve Ro - manya da bu hususta bizimkine ben - zer bir durum almaktadırlar.. Başba - kan, bir çok büyük devletlerin d'..h? görüşe katıldıklarını, Avdılry.ı hükü- metinin de bu hususta ıı!ıııeyıel inan- calar vermiş olduğunu söylemiştir. Bı- rada dikkate değet taraf, Hıhüuır:: Tarın gelmesi ihtimali karşısında el Çük anlaşmanın almaya karar vıew t durüumdür. Bundan da ınhışlü z Bi gibi, ancak büsbütün yen! _ıı;vm. lerin yardımiyle ve bütün ılşih e lerin onamasiyle yıpıııe_ık w;u; ö ti aceleye getirmenin büyük bir teh ke doğurabileceğidir. dön - Sporcu okuyucularımızın yakım . i- sini çok yerinde — buluyoruz. karma takımı herhalde en uygun bir şe- kilde kurulmalıdır. Her türlü kulübcü- lük fikirlerinin üstünde bilgi ve tek- nik rol oynamalıdır. Mektubları geliş sırasına göre basarken okuyucularımız- dan gönderecekleri kâğıdlara takımlar- dan başka düşünce yazmamalarını dile- riz: Ulusal takım üyelerinden Bay Mit- hat: KALECİ; Cihat (G.B.) BEKLER: (Ali Rıza (A.G.), Bekir (M.G.) HAFLAR: Salahaddin (G.B.), Bilâl (A.G.) AKINCINLAR: Selim (G.B.), Ali (G.B.), Muzaffer (A.G.), Niyazi (G.B.), Mustafa (Ç.K. Gençler birliğinden B. Cevat Ozan: AKINCINLAR: Selim (Ge T birliği), (Ankara gücü), Niyazi (Gençler birli- Bi), Ali (Gençler birliği), İbrahim (Çankaya) HAFLAR: Salâhaddin (G.B.) Rasim (G.B.) (Bilâl A.G.) BEKLER: - Saffet (M.G.) Ali Rıza (A.G.) KALECİ; Cihat (G.B.) b Niyazinin ortaya konuluşu Muzaf- fer ve Alinin ortada oyramak arzuları- na karşı keymeak içindir. Eğer bunlar- gdan herhangi biri ortada aynarsa biri- birlerini ihmal edeceklerine şüphe yok- tur. Aralarına çok atılgan ve yütör olan Niyaziyi koymakla hücüm hattının üç ortasından en çok faydalanılmış olacak- tır. Yalnız Muzafferin hastalığından bahsolunuyor. Eğer durum böyle ise bu Rasim (G.B.), Muzaffer Ankara ULUS Mustala (Çankaya) yı koymak en doğ: Tü hareket olur. Haf hattı Ankaranın en düzgün hat- tıdır. Müdafaada Saffeti son oyunların- da çok iyi buldum. Ali Rızamır, sağ ve s0) oynayışı bu hatta Saffetin sağda ve Ali Rızannı solda oynamasını gerektir. | Yüfşür. Bu hat için yedek olarak Salih (Ankarz gücü) i gösterebiliriz. Umarım ki Ankaranın şerefi ortayl sürülen bu maç'arda manevra ve hrx kapasitesi çok az olan oyunculara - her hangi bir dü. şünce ile olursa olsuu - yer verilmez. Finans bakanlığında mümeyyiz Bay Hadi: KALECİ: Cihat (G.B.) BEKLER: Mitat (G.B.), Ali Rıza (A.G.) HAFLAR; Ahmet (G.B.), Rasim (G.B.), Bilal (G.B.) AKINCINLAR; Selim (G.B.), Küçük Ali (G.B.), Ni- yezi (G.B.), Muzalfer —ÇA.G.), Ömer (Çankaya) A. spor kulübü ikinci takım sabık sağ açığı B. Hüsamettin Sayın; 2 ağustos 935 günlü yazınızda önü- müzdeki hafta Üç maç yapmak üzere şehrimize gelecek olan Uypeşt profes- yönel takımına karşı Ankara karma ta- kımını bir kulüpçü sıfatiyle değil doğ- rudan doğruya Ankaramızın şerefini ko- sumak bakımından ve kendi kanaatim- ce aşıfıdaki şekilde sıraladığımı derin saygılarımla sunarım. KALECİ: Cihat (G.B.) BEKLER: Salih (G.B.), Ali Rıza (A.G.) HAFLAR: “G.), Rasim (G.B.), Abbas AKINCINLAR: Ihsan (G.B.), Niyazi (G.B.), Muzaf- der ÇA.G.), Abdi (A.G.), Mustafa (Ç. K.) İhtiyat oyuncular: Kaleci; Sadık (Ç.K.), Abduş (Ç.K.) Orhan (Ç.K.), Ömer (Ç.K.) Servet. (A. O.), Salahaddin (G.B.) Bununla beraber bu takımın — diğer bir takımla hiç olmazsa bir defa ekzer- siz yapmaları lizımdır. Ankara - Piyanko - B. Hafi KALECİ: Cihat (G.B.) BEKLER: Ali Rıza (A.G.), Bekir (M.G.) HAFLAR: Salahattin (G.B.). Rasim (G.B.), Bi- Vat CA.G.) AKINCINLAR: (Selim (G.B.), Niyazi (GB.), Mu- zaffer (A.G.). Küçük Ömer (Ç.K.), Ali (G.B.) Yukardaki takım Ankarayı orunta- yacak en iyi oyunculardır. Sağ açık ve takdirde sağiçe Salâhaddin getirilerek 3- | sağiç birinci haftayımda aksarsa; sağiçe nun yerine yani sağ hafa Ahmed (G.B.) i koymak yerinde olur. Açıklar bilgili we tecrübeli olmakla beraber bilhasya sol açık — Ankaradaki oyunculara .l& te — fırsatlardan faydalanmayı — bilen en atılgan bir oyuncudur. Selimin de hasta olduğu söyleniyor. Şayet bu (.k' gerli açık oynayamazsa buünün — yerine çankayalı Orhanı ve sağ açığa gene ay- ni kulüpten Mustafayı koyabiliriz.. ... , Gelen öteki mektupları yarın basma- a devam edeceğiz. Yukardaki takımla- ra göz gezdirilirse görülecektir ki An- kara sporcuları aşağı yukarı karma ta- kım için ayni fikirdedirler, — SAYIFA 5 Ankara stadyomu eşsiz bir eser olacaktır (Başı 1. inci sayfada) — Stadyom bittiği zaman ortada 100 müctre uzunluğunda bir futbol alanı, ala- ayak — koşusu, min etrafını çevreleyen ynuhtelif atletik spozlar yerleri ve bun- Tarın hepsini çevreleyen tribtinler bulu- saktır. İPODRUMDA YAPILACAK PİSTLER: 1 — At koşusu pisti 2400 metre w zunluğunda 30 metre genişliğinde 2 — Antreman pisti 2300 uzunluk, 12 metre genişlik 3 — Süel geçid töreni pisti 1700 met- B. Vietti'nin yaptığı Tribünler iki kısım olacaktır. Birin- ci kışam büyük tribündür ki içine üç bin kişiyi alacaktır. İşte şimdi bitirilmesine gayretle çalışılan tribün budur ve gele- ceklayın sonunda bitmiş olacaktır. İkinci kısım tribünler ise yükseklik- leri daha az olacak fakat bütün alanı çepeçevre dolanacağı — için seyircilerin büyük kısmını bu tribünler alacaktır. Tribünlerin mecmuu 20,000 seyir labilecektir. Fakat bu kısmm yapısı bu yıl tamamlanmıyacaktır. ve bu ikinci kızmın yapısı bittikten sonradır ki stad- yom hakikiğ çehresini gösterecektir. Stadyom alanının bugünkü düz şek- Hine bakıpta aldanmamalıdır. Burası ee- kiden büyük bir bataklık olduğun- dan bütün kış bu bataklığı — kurutmak için uğraşılmış ve işlerin biraz gecikme- sine bu çalışma sebeb olmuştur. Şimdi bu kayboları zamanı karşılamak için iki misli çalışılmaktadır. Bunun için gece- leri de çalışıyoruz. 27 eylülde stadyom- un yukarda söylediğim kısımları bitmiş olacaktır. İPODRUMA GELİNCE: İpodrum alanı da bataklıktı ve 80 santim boyunda su vardı, Bu bataklığı kurutmak için 64 kilometrelik borularla suları akıtabildik ve orasını kuruttuk. Tura çıkan bir bisikletçimiz Üç yıldanberi doğu ilbaylıkların- © dan başka bütün yurdu gezmiş olan Ankara Gücü bi- sikletçilerinden B. Kemal buğün yurd içinde yeni bir tu- rTa çıkmıştır. Kastamonu, Sam. sun, Amasya, To- kat, Sıvas, Kayste- ri, Niğde. Adana, Mersin, Silifke, Konya, Afyon, Kütah- ya, Bilecik, İzmit, İstanbul, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Edre- mid ve İzmir'e gidecektir. B. Kemal'in bu turla beraber dolaştığı yerler 8600 kilometreye varmaktadır. B. Kemal —— Merano ipodrumu re uzunluk 40 metre genişliğinde ola- caktır. İPODRUMUN TRİBÜNLERİ: Atatürk tribünü: Bu tribün 200-300 kişiyi alabilecek tarzda yapılmaktadır. İçerisinde türlü salonları bulunacak- tır. - Orta kısmında — Atatürk için ve onun çevresinde de Bakanlar, Saylav- lar ve elçiler için verler bulunacaktır. Birinci trkbün 1000 kişi alacaktır. Gelecek yıl İbaylık büdeesine daha fazla para ayırabileceği için bu birinci tribtin iki misline çıkarılacaktır. Bun- dan başka ikinci bir tribün yapılacak ve 3000 kişiyi alabilecektir. Bu tribünle- rin içinde afiş ve diğer bususlar son teknik esaslara göre yapılmış enstallas- yon bulunacaktır. Bundan başka “joke,, lerin tartılması için bir tartılma salo- nu, herhangi bir kazaya karşı koyabile- cek sıhhi enstallasyor unutulmamıştır. STADYOMUN GENEL PRO. GRAMI: Stadyomun çok geniş düşünülmüş bir programı vardır, yukürdaki saydık- larımız ancak bu programın pek ufak bir kısmıdır. Programa göre henüz ya- pilacak pek çok şeyler vardır: Açık ve kapalı erkek ve kadın için büyük yüz- me havuzlariyle plâja para yetmediğin- den bunların yapılması gelecek yıllara bırakılmıştır. Ankara stadının başlıca karakteristik Üç tarafı olacaktır: 1 — İpodrum alanı, 2 — Halk sporları alanı (yüzme ha- vuzları, antrenman ve saire..) 3 — Lüks spor. En yeni enstallas- — kordlarıdır, yonla yapılmış tenin Dünyanın hemen her yerinde biraz iş yapmış bir mühendis sıfatiyle Böyli. yebilirim ki bu program tamamlandığı gün Türkiye dünyanın en mükemmel #tadıma sahib olacaktır.,, Kiralık ucuz odalar Banyo, su, elektrik, kışın kalo- rifer, Kooperatif arkasında B. Ali Nazmi apartımanı. Tel: 2727. p T K Tefrika: 137 !'. n rom nt San Michelenin kile bi Türkçeye çeviren: Nasthi BAYDAR Vazan: Aksel MUNT Nifi görmüş olmadığı halde :;:nnon: Hnun çok güzel uvzm'lnş.mlıdlflâm ed“ğ;_ da bile söylenip vler değildi. Yalnız ti ve arı onca bili;:l oş:îı“ bakkında arkadaşı Mayerhofer o1 4 n biraz bir şey öğretmişti. Hll':“k: m ; ie Götter Griechenlands, t e el PUus,, "Gıııynude,.sı P Bi eserle- "'J"Hs'.l.'u İlyada altın çlâ"l';“ bl::;unaniş ridir. Hiç bir kadın tarafından e l çi olduğu halde “Gretchen am OF e Y Şibi yürek parçalayıcı bir ihtiras , iç çekiş mlzynı:m.. up:dır gönül titretici Wı b e Hlü kulaklarımıza erişmemii-u Si zer tatlı bir sevda Şar' ğ Nasıl yoksul yaşamışsa gene. .'_"msesiz öldüğü zaman otuz 'An die Musik,, i yazmış Piyanosu bile yoktu. Ölümi %MW yüzünde edinebilmiş olduğu her şeyi, ruba: ları, birkaç kitabı, yatağı, artırma ile, altmış üç florine satıldı, Yatağının ı]lmdı., ejı hıı- torba içinde bulunan öteki eserleri gibi öl- mez, yirmi kadar şarkısı, onun yaşamış Ve ölmüş olduğu Viyanada, .Ro?ld'lenn bütün altınlarından daha değerliydi. İlkbahar bir kere daha geldi, hava onunla doludur. Katır tırnakları çiçek içinde, Ter - sin dalları tomurcuklanmada, üzüm kııtük: leri filizlenmededir. Güller ve hı:::l::n servilerin gövdelerine, pergolanın * Tine ı:'ıl”lmsıkudır. Şeftaliler, safranlar, ya- ban yaseminleri, menekşeler, orkideler, sik- lamenler topraktan fırlayıp tatlı küulîri;: dört yana yaymaktadırlar. Kayalardan b b mavi mağara kadar mavi, boru çiçekleri çı yan ovalarında kendine bir eş aramak için, uçmağa hazırlanıyor. Büyük köpeğim gizli bazı işlerini görmek üzere ortalıktan çekildi, '*_“'Yar Tapio'm bile Laponya'ya kadar _bır'geıinli yapmağa hazır görünüyor. Billi, incir ağacının altında, göz kırparak, genç bir çapkın gibi, gidip geliyor. Ciyovannina, amorozo'su - sevdalısı ile, bahçe duvarının arkasında uzun uzun konuşuyor. Buna deni- bir şey yok; Sant'Antonyo bayramın- dan sonra evlenecekler... San Michele'nin üst yanındaki kutsal dağ, yuvalarını kurup yavrularmı büyütecekleri Mmemleketlere doğru — yola çıkmış kuşlarla doludur. Onların orada, sakin sakin dinle- nebilmeleri benim için ne büyük sevinç! Dün, denizler aşarak yaptığı yolculuktan çok yorulmuş bir çayır kuşu buldum. Uçma - :_lblfılkqmadı bile; sanki bir dostun ve bel- 1 bir yurddaşın avucu olduğunu anlıyormuş- Çasına avucumda kımıldamaksızın durdu. Hareket etmeden önce bana bir türkü ça ğarmasını istedim. Ben, bütün kuşların ö tüşünden çayır kuşununkini üstün tutarım. Fakat, bana vakti olmadığı ve ilkbaharın a- çılma törenini yapmak üzere İsveç'e gitmek için acele ettiği cevabını verdi. k Bir haftadanberi bahçemde bir sarı as - manın flüt gibi sesi çınlayor, Geçen gün, taflan dalları arasında saklanmağa uğraşan dişisini gördüm. Bugün de kuş mimarlığı « nın bir başeseri olan yuvalarını gördüm. Küçük kilisenin ardındaki — calılıklarda k!ıq kanadlarının çırpınışları ve tatlı dem çe- kişleri duyuluyor. Pek bilmiyorum ama orada sevişenler olduğunu seziyorum, Bunlar hangi kuşlardır, dersginiz? Dün ak- şam sır meydana çıktı, çünkü tam uykuya çekileceğim sırada bir bülbül, penceremin alt tarafında Şubert'in serenadını söyleme. ğe başladı: Leise Hlehen meine Lieder , Durch die Nacht zu dir İn den stillen Hain hernieder iebchen, Komm zu mir, Uykudan gözlerim kapanırken mırılda dım: “Peppinella ne güzel bir kız oldu! Eği Peppinella....., ( SON )