SAYIA 4 fğ meseleleri Habeş sınırından mektublar Fakat Menelik'in tahta geçmesi he- Hüz kesin değildi. Onun işin bu adam italyanlardan yardım istedi. İtalyanlar da yeni kıralı faydah bir bağlaşık bu - Tarak 1889 andlaşması diye ün almış o - lan andlaşmayı imzaladılar. dürüm bakımından — bu maddelerini Bugünkü andlaşmanın bir takım gözden geçirmek faydalıdır. Okuyalım : “ İtalya kırahı başmetli birinci Humbert ile Habeşistanın kırallar kı - râh haşmetli Menelik iki memleket 3- rasında dostluk ve teçimin sürekli ola- zak barış içinde geçmesi ergesiyle şu andlaşma imzalanmıştır: 1 — İki taraf kırallarının, onlardan sonra gelecek olan kıralların, iki ulu- Sun ve tebaalarının arasında sürekli bir barış ve dostluk hüküm sürecektir. 3 — İki tarafın egemenliği altında bulunan toprakların buclanması için bir anlaşamazlık çıkacak olursa 0 zaman #ki üyesi italyan, iki üyesi habeş ol - mak üzere bir komisyon yapılacak ve bu mesele burada aşı resinde kotarılacaktır: a) Yüksek yayla hattı, Habeşistan arasında bir sınır olacaktır. b) Halsi - Sanagaiti köyleri itelyan toprakları içinde bulunacaktı?. €) Addi Yokannes'den başlamak ü sere Sınur hattı, doğuya ve betrya doğ- ru di izilecektir. 4 — Musavva yolu ile silah tecimi Aurallar kıralı içinm özgür olacaktır. $ — Habeş kasından * İtalya ile oğru nparatoru italyan ban- ilyon liret borç alacak ve lerine karşılık ol Şünün gelirini gö bunun fai Hanar tir 12 — Kölelik hıristiyanlık prensip- lerine uygun olmadığı için kırallar kı- rah ke lunan top- raklarda köle tecimi ve bur 2 kö- le kervanlarının gelip gitmesini yasak edecektir. Diplomasi yoliyle bu andlaşmanın bütün maddeleri yerine getirilemediği için İtalya, Herent ve Asmara'yı, hiç rış karşısında kalmaksızın, zapt Son haberlere göre Menelik'in to- Yunu Lej Yasu ölmüştür. Bu haber doğ ru ise İtalya orada kuvvetli bağ- laşık kaybetmiş demektir. Bir gün general Dö Bono'nun benim habeş sını; artık — ayrışık d aşınamı bulunmadığını Bana çadır, endim. katır, azık gibi şeyler verilecekti. Ha beş konselosundan daha önceden izin ve vize almış bulunuyordum. Yalnız bir şart konulmuştu: Bir Mtalyana bir pasaport sağlamam gere - kiyordu. Çünkü beyaz bir kadının ha- beşlerin arasında tek başmma bir gezi yap- ması çok tehlikeli görülüyordu. Fakat bu italyan kimdir? —B r: bir avcıdır. Sözün kısası si: görecek bir r asker değildir; bir teci - mer gözetecek ve hizmetiniri adamdır Vakit kaybetmek istemiyerek hemen yerli mahallesinde pembe badanalı bir kurtğ olen haheş konso na baş - vurdum. k saçlı, kalın dudaklı bir dam beni iyi Sordu: Habeşistana geçmek istiyormuş - isiniz, gücünüz nedir? Gazeteciyim. — Fakat Avrupalı fa politika ile uğraşırlar Tn ğ Çaşıtların ço- kadınlar çek de- öyle değil mi? Asmarada ita erdik - leri filmlerde görüyoruz. gu kadı biribirleriv iki kis kon — Peki bada bulunan telgraf hemen haşmmetli kıral bazratlerine gekeyim. Ondan cevap alı size bildirit — Bir de bir ital nca in bir paso rica edecef'm a başladık. Si Yazan: Marset Prat nurlar - kapalı değildi. —Ben Eritsede Habeşistandan gelmiş bir çok kervan- lar görmüş olduğumu söyledim. — Önce italyanlar bizim kervanla - ramızın gelmesini yasak ettiler. Fakat Eritre kendi kendini geçindirebilecek bir yer olmadığı için, yiyecek yetişme- diğini görünce yeniden bu yasağı kah- dırmak zorağında kaldılar. — Ben tek başıma gidemem. Zaten dil de bilmiyorum. — Biz size bir habeş dilmaç h İtaly 53o kurt: dim. Onun canı sıkıldı — Bizi bu tahkir altında bıraktı - nız mr? O halde siz de gidemiyecek - siniz. Ondan senca üç gün şehirde italyan- Tarla habeşler arasında mekik doku - dum. Nihayet konsolos, Adisababadan ge- len telgrafta imparatorun bana Tigre- ye“geçmek için izin verdiğini söyledi: “Esaletlü Prens Seyom on katırlık önderecektir. Bun ların ker bulunacak kat böyle bir zamanda bir italyana izin veremediğimiz için csefleniriz. bir kervanı sın ında 200 Bizim klarımızda size bir ya - bancının yol arkadaştığı etmesi bize karşı bir tahkir olur Habeşistanda A bir bölge: vardır r italyanlar mutlaka yanı - nıza birisini katmak istiyorlarsa onla- rın bir başka ergeleri olmak gerektir., Güldüm. Günün birinde — bütün bu anlaşmazlığın biteceğini, dostluğun ku- rulacağını umduğumu söyledim. Kontolos düşüncelerini açtı: — Büyük bir girgiye giriştiler. Mil- yanlarca lira döktüler. Artık attıkları bu adımı geri alamıyacaklardır. Onun için barb olacaktır. Bumu - biliyoruz. Onlar da bunu bekliyorlar. Eğer Allah öyle dilediyse onun dileği yerini bu - lacaktır. karısı söze karıştı. Bu yüzü ve elleri -kavrulmuş kahve renginde narin, beyaz giyinmiş bir ofelya idi, On altı, on yedi yaşla- rında olan bu kız, kırılacak gibi ince bir idol'e benziyordu. İngilterede ye- tişmişti. Dereden tepeden bir iki h- kırdı ettikten sonra ben ayrıldım. Bu sırada konsolosün İtalyan dostlarım sabırsızlıkla beni bekliyorlardı. Bana dediler ki: *Onların size söz verdikleri ri yerine getireceklerine inanmayınız. Habeşler sözlerini tutmazlar. — Onlarla şimdiye kadar e kadar andlaşmalar yapmışsak hepsini bozmuşlardır.,, “Harb., kelimesi gene kulaklarımda çınladı *Harb olması çekinilmez bir şeydir. Harb olacaktır. Çünkü Atmanya habeş lilere yardım ediyor. Onun ergesi Av- rupayı bir kargaşalığa sokup sömürge- Terimizi elimizden almaktır. Bu ise be- yaz irkın yer yüzündeki prest künden kazıyacak bir sonuca varır., şeyle “Orada neler olap bittiğini bilmi - yorsunuz. Daha dün ileri karakalları. mızda bir kişiyi öldürdüter ve Somali ile Eritre arasında bizim izin verdikleri yola hâlâ başlanamamış- tır bile. Bizim ödevimiz bu barbı yapmamıza na olursa olsun, ileriye daki kölelerin tutarı 2 milyona Bir vün Adisababada bizim a arımızdan birisi arkasından vu - nereden - geliyordu. an. Bunun gi- lir ve kızarmış suratlı heye- *ırmak icin elimden pe- Ve xâ sime petirdim al D& Bi man onun bana canlıları yat leni yantım. döndürüp dolaş tirmp kene no'ya gittifim z rı secmek Gener rini ve- eceğine emvin misşiniz? t, fakat yarımızda bir yurd a ne yiyecek, daşımız olmiyacak ol ne çadır, ne de kervan veremeyiz. Yabancı gazetelerde okuduklarımm Fransanın kııvvotli bir ele ihtivacı vardır! Otorite ve temizlik Yazan: Fransız senato üyesi JOZEF KAYYO Tetelli bir sıyasal ve sosyal deği- şiklik yapılması için her gün yeni ye- ni projeler ortaya çıkayor. Bu projeleri hazırlıyanlar şüphesiz ki, temiz bir is tekle hareket ediyorlar; bizi ezen kötü- lükleri çok kere bütün açıklığı ile gö- bu kötülüklerin haki- pek az biliyorlar. Bi- rüyorlar; fakat, sebeblerin ze yapılan tavsiyeleri kide inceliyorum; ten Bgöğüs gerebilecek hangi önerge yapılıyor? Arıyorum. Yazık ki, yanıyacak bir yor ve bir parça işe lamıyol Demagogları ağıza almı zum görmeden n bir hm. Meselâ, tarımsal olanlı bütün ürünlerin değerini yükseltmek tavsiyesinde bulunup ecimin da - yanı lerin — fiatlarmı yükseltecek olan büyüyü bize söylemi- yenler yahut da bize, frangın d düşürtmek ve çalışma haft sarta dirilmesi ta devalüasiy devalüaxiyon mu? Belçikanın ba imiş olan gü- vensizlikten da sonuçlar ön Tusun ama, eğer gi kambiyo manevras ban olursa, men ve £ başka biç bir işe başka hiç bir işe y ajeksiyonu etkisi yapacaktır. aylıkç şii ve kesin bir ge- fin c Buna karşı da nc ka gün- delikçi gibi belli b İiri © cektir. Bir arsa hepsi zarara gire - yandan, — çalışanlar veya gündeliklerini yükselttireb ler a dan para biriktirmiş olan ufak tefek kimselerin gelirleri - nin veya mülklerinin bir kısmı ellerin- Haftada kırk saat çalışma meselesine gelince, zaten bu daha bugünden Frantanın bir çok alanlarında — yeritilmektedir. den alınmış olacaktır. gtri Daha doğrusu, işsizlik yüzünden orta- lama çalışma süresi kırk saattan da a- şağıya inmiştir. Eğer meseleyi dik - katle incelersek bu programın eni ve boyu nedir? Sıkı tutulacak olan bir iş kocumacılığı ile ilgili bir baş dündü . ren kambiye manipülasiyon'un bizleri felaketten kurtaracağı masalını mu bize anlatmak istiyorlar? Hayır, bu projeler havadan başka bir şey değildir. Ciddiğ olalım! Ve hu kanağatla da bizi ezen sıyasal ve ekanomik bastalığın teşhsi- ni koymağa çalışalım. İstenildiği kadar protesto edilsin, kıyametler koparılsın, ekonemik ha 2 liğın sebebi, tekniğin —endüstriye ve kümyanın da tarıma birdenbire girmiş Tezimin özünü apaçık (birdenbire) orum. — Ben, ilmin olmasındadır. ortaya koyabilmek için sözünün inşanlığa yaptığı iyilikleri inkâr et . mekten çok uzak düran — bir adamım. Fakat, ayım ki, tekniği ve her şeyden önce kendisini disiplim al şu kanağ, tna sokmadan teknik — ileriliğinin d meyvalarını topluyamıyacaktır. Ya sıyasal hastalık? Sıyasal hasta- İrk ekonomik hastalığın bir sonucudur. Her ikisi de i üzerlerinde duran afından istimlâk edilmiş Yerle örgütler lerdir. evletin icraat za - yıflığına dayat. imtiyazlı grupiar kendilerini Gevlet sanmağa başlıyorlar Ekonomik Kaos'u ortadan kaldırmak ndu? Bugüne için ne gibi çareler bu kadar neler yapıldı? Çare nasıl bu kadar gümrük duvar - € yükseltm ka bir şey yapılmadı: hattâ tam bir ya- gidildi olsaydı tim de gümrük duvarları ile lundu? Bu; larmı alak kten baş- ar il er yürürlük ve üre- koru B. Mt $ $ $ .. | sözler $ Pariste çıkan La Repüblik $ gazetesi Andre Sikorska tara- $ fından B. Musolini ile yapık $ miş bir görüşmeyi neşrediyor. $ B. Musolini yazarın yeni s06- yalizm hakkımdaki sorusuna î şu cevabı vermiştir: — Eski veya yeni, sosya- $ lizm ölmüştür. Ölmüştür çün î kü kapitalizmden ayrılamazdı. Halbuki kapitalizin de eğer öl- $ mişse bile can çekişmekte- $ dir. $ — Ya haheş meselesi? $ - İtalya yapması gereke- $ ni yapacaktır. Bir ş # verdikten sonra onu sonuna $ kadar gitmekten alrkoyacak g hiç bir kuvvet yoktur. narak rasyonel bir örgütlenmeye so - kulması gayesi güdülmüş — olsaydı bu “rtemin © vakit bir anlamı ve yeri ©- lurdu. Halbuki bu uğurda bugüne ka- dar en ufak bir başlangıç — izi bile yoktur. Yalnız parlak sözler söylen - mekte, disiplinin ve elbirliğiyle çalış Pratik ba- kımdan gene eski tas Koruyuculuğun tembellik — okulundan başka bir şey olmadığı yüzlerce kere manın değeri övülmektedir. ki hamam, isbat edilmiş olan bir meseledir. Fransada son zamanlarda antikapi - talizm parolasına rastlıyoruz. Bu pa- rolayı, sosyalistler, mutedil solcular ve aksiyon fransezin kıralcıları kullanı - yorlar. Moda olan bu sözü kullanan- larım bepsi, sanki bütün bir progra min yalnız kendilerine katılmağa ha - zır olduğu oydamında bulunuyorlar. Poki, antikapitalistlik ne demektir? Bundan, âtinin de t l is başara- anla - ünmek Kapi- cağı, kendini idare edeceği mi şılmalıdır? - Böyle bir şe sağduyuya karşı bir hakarettir. tal, ulusun artırımı, iş yedeğidir. Tek- nik ve endüstri kurumlarını tamamla- mak için kendi ülkeleri içinden veya dışından ödünç aldıkça, sovyetler, bu- nun ne demek olduğunu her gün ve herkesten daha iyi biliyorlar. Noyes Viner Jutnal'dan 3 AĞUSTOS 1935 CUM. Habsburglar ve küçük .ınl ışma 29 teramuz tarihli Tan gazetesi baş- yazısında Yugoslavyada — Stayadinaviç kabinesinin gitgide mevkilni kuvvetlen- dirdiğini ve doğusal Avrupada önemli bir rolü olduğunu söytiyor Tan gazetesi diyor ki: — Belgradi bir kabine dursuztuğu Küçük Anlas nası için bir zayıflık Halbuki mevkiinden goslav kabinesi bu tuhusal atanda hakikiğ verir. Bazı çevenlerin Yugoslavya, Ro- mafya ve Yunanistandaki bül yasa buhranlarını, barı kurulan bölgesel birlikh iki grupa a kıymetlerini ün iç S- umak için er içinde en iyi iş görmüş olan iki müvazi — anlaşmayı sarsmak için sömürmeye çalıştı bilinmiyor değildir. — Yugoslavyanırı birleşmelerine ve dostluklarına — sadık kalması şüphe götürür bir şey değildir , Yugoslavyanın — politikasında 3 görülmüş olan dürüstkükten baş- ka, bütün asığları eski durumunu ko- rumasını gerektirmektedir. Kabinesini parlamentoya takdim ederken B. Sto - yadinaviç bu nokta üzerinde tam bir samimilikle dış politikası 1$, dostluk ve ba Küçük ani Fransa dost memleketin coğrafiğ durumu iyledi. Baş Bu sıyasanın vvetli ve o kadar aşması, tanmış olduğunu Şöyle ilave ediyordu temelleri o kadar kı yıyoruz. adamı bu Yugosl hükümetinin soravlı şefi tarafından bey le belitildiğindenberi, orta hadise çıktı: Avusturya © eski imparatorluk aylesine imkân nishe mallarımı iade etmek hakk « i karardan sonra Habsburgların yeniden Avusturya kıralhğıma getiril- meleri ihtimali hakkında arsrulusal ba- gında başlıyan atışmalar. Biz daha ön- ce de izah etmiştik ki bu tedbir ancak, kırallığın düşmesi ertesinde yap:lmış olan bir haksızlığı onarmak için alım- mıştır ve Avrupayı bir emrivaki karşı- tinde T ./,/Wfrg l an, bir anlaşma yapsak, ne dersin? — Töeşekkür ederim. Yalnız değilsiniz. — Yalnız denizde, Fakat karada hâlâ serbestim.