Eskiden, hoşnudluğunu belirt. mek için sabırsızlanan yolcuya ilk asofya'nın kubbesini gös uzaktan, da, prenslerin yerini di, ona, ör teras şeklindeki bah- tında Mustafa Kemal'in Münzevi, kütlevi, mütehakkim bir heykel Arsıulusal dumanların minare- lerden bir ormana doğru gerindi - ği akşam kızıllığında, gemi Gala- ta rıhtımlarına doğru dönd rada, bu heykel, hayallerin ve anı- larm bir efsane yarı karanlığımda kımwıldandıkları bütün bir acunu özlerimizden siliyor. ü sı- ... asi, yani utkan (muzaffer) Mustafa Yeni Türkiye, Avrupa'nın do- ğusunda devrimizin en büyük dev- Tet adamlarından biri halinde yül ini yeter dereced takdir edemediği bu adamın aynı zamanda eseri ve romanıdır Uçurumun kıyısına - ve belki de bir kıtanın ucuna - asılmış bir ulusun talüi bu Sefin çehresine büründü, bir yumruk - gibi kapalı bir çehre. Kuran'ın insan yüzünün tem - silini yasak ettiği bir yerde, hey - mniz sert, keli - bu topraklar üezrinde yükse- lenlerin ilki - her şekilde, bütün meydanlarda, Anadolu'nun her şehrinde çoğaltılmış bir sabit fik- rin sembolüdür. Burada, sarayların ve camile- rin ge mantosu altında bu hey:- kel, yeni gelen için, düşkürlüğü batının en acı iştahlarını beslemiş olan bir imparatorluğa karşı yir - mi yıllık isyanı, büyük Avrupa devletlerinin sömürmesine ve tah- akkümüne karşı yirmi yıllık çe - tin savaşı temsil ediyor. * »» Partiy da ilerlerken Gazi'nin heykeli Eskiye göre vapuru sessizce yolun - ze doğru yaklaşıyordu. hiç acımadan, batı usulüne biçilmiş bir geleceğin sembolü olan güzel bronz caketini göster - mek istermiş gibi, bir mihver üze- rinde dönüyor sanki. Canlanıyor ve eserinin - oylu - muna uygun bir şekilde büyüyor - du. Dekorun — muhafaza edilmiş büyüsü içinde, şimdi o kadar ya- kın ki, geminin parmaklıklarına yaslanmış kendisine bakanlarla konuştuğu işitilecek gibi. Ve o konuşuyordu.... Fakat ben onun sesini ancak Anadolunun ortasında, bozkırın kaybedilmiş ve yeniden bulunmuş kalbinde, Türkiyenin yeni hükü - kezinde iştittim ve bu se - 3lçtüm. Bu, yeni bir caddede, bankalar yaraçları satan nde oldu. Kaldı - dört köşesinden caddesi bir dükk rımda, develerin miş geniş — şalvarlı ve renk giyinmiş köylü kadın ve erkekler, ağızı açık dinliyorlar - dı. çölün ağır adımlariyle gel- renk Bu sesi, bilinmiyen bir dünya- nın madeni ve tiz sesini ilk defa i- şitiyorlardı. Bir medeniyetin gürültüsü ile oynuyorlardı. İşte o zaman İstanbul'un eşi- ginde, Sarayburnunda — dikilmiş heykeli hatırladım. Üzünlü bozkır ve telsizin parazitleri arasından Mustafa Kemal konuşuyordu: — İstanbul'un cazibesi ve bizi öldüren adam bitti. Sen burada, buharı — tanıma - dan 19 uncu asrı geçmiş, ve elek- triği tanımadan 20 inci asırda ya- şamış, vatanını adım adım yeni - den fethetmek zorunda kalmış, artık iskarpin, pantalon giyen, ya- kalık ve boyunbağı takan ve hat - * başma bir şapka geçiren diril - miş bir ulus bulacaksın. Eğer ope- ret memleketine veda ettinse, ara- mıza hoş geldin, etmedinse... Yerli yersiz. yapıldığı — gibi türklerin yabancıdan nefret ettik- lerini tekrarlamak hatadır. Onlar asla yabancı düşmanı değildirler, tamtersi. Fakat yalnız bir edebi göret veya biraz pitoresk peşinde İstanbul'dan öteye geçmiyenleri sevmezler. Onların zararına olarak yaşan mış tantanalı Boğaziçi ve Göksu hayatı, onların üzerinde acı bir anı bırakmıştır. Kuşkulanıyorlar ve hakları vardır. Geüç Cumuriyet Haliç'in ha vasını zevklerini terkederek ka- raların içerisinde, yüksek Anado- ha yaylalarımda yerleşti. Ve lâtin denizinin tatlılıklarının erişeme - diği sert Ankara hayatı, Türk nin çevresini büsbütün değiştirdi. Limana ineceğiniz sırada bi heykel size bunları haber ve hatırlatır. Bundan böyle İstanbul olan Konstantinopl mazidir. An- kara, istikbaldir. Her halde türk - ler hararetle bunu diliyorlar, buna çalışıyorlar. Sizden hemen bunu anlamanızı istiyorlar: Neden buna yanaşmamalı ? Hususiyle ki ortada tuttuğunuz tarafa göre, veya batınm anahtarıdır Her halde bizim aleyhimize ©- larak kurulmay talar denkli da, bir ayağı Avrupa'da olan genç Türkiye günün birinde terazinin birinden veya ötekinden yana e oynıyan, doğunun çalışan yeni kı - nde, bir ayağı Asya- ğilmesinde rol oynıyabilir. (Bitmedi) İngiliz Tecim Bakanı türk - ingiliz tecim an- laşması için ne diyor? (Başı I. Ancak bu önergelerin tatbik de j sayıfada) ğgeri olmadığı incelenirse anlaşılır.., Bakan sözlerini bitirirken: “ Anlaşmanın ingiliz için faydalı olacağını haklı olarak tecimi umud ederim.,, demiştir. B. Runsiman, başka bir soru - ya cevab vererek demiştir ki: “ Şimdiki ahval içinde en eyi şartlar elde ettiğimizi sanıyorum., Soruda bulunan saylav, İstan - bul ingiliz tecim odasının “menşe şehadetnamelerinin,, vize ve kayıt edilmesi hakkındaki önergesi ka bul edilmek suretiyle Türkiye'den İngiltereve yapılacak cıkat kryme tinin İngiltere tarafından kontro huna imkân verecek bir kaydın an laşmaya ilâve edilmediğini sor muştur Elçiliklerdeki sergiler Türkofis bazı elçiliklerde ulu sal ürünlerimizin birer kolleksiyo nunu bulunduracaktır. Bu suret Avrupa memleketlerinde açılmak- ta olan arsrulusal panayırlara gön- derilecek malların tasarruf edilmiş olacaktır. navlunundan Berlin türk - alman tecim oda - si Könkgeberg ve Frankfort'ta açı lacak sergilerde birer türk pavyo- nu açmağa karar vermiş ve Türk- ofisten lâzım gelen malümatla ulu- sal ürünlerimizin bir kolleksiyo - nunu istemiştir. Bunun için Türko- fisçe iyceabeden bazırlıklara baş - lanılmıştır. —— .. — RADYOLAR ANKARA 19.30 — Musiki: Vagner Romance Necdet Remzi: Kernan Ulvi Cemal: Piyano 19.50 — Matbuat raporu 20.20 — Musiki: Bach Konserto Necdet Remzi: Keman Vivi Cemal: Piyano 1040 — Haberler. DIŞ HABERLER İtalya - Habeş anlaşmazlığı (Başı I, i » Haile Örüşmesi - İta Selâse İtalya dox! u Roma, 2 (ALA.) — F Cevabm metni Cenevre, 2 (ALA.) e aytar: Muso verdiği Musoli bu akşam — yapılat Aloisi dün adar r konuşma projes re eksperler — top Aloisi d telefonla Mümk laşmay üştür olduğu kadar çab istiyen B. Laval ve Aloisi, kendilerini meğine çağıran Uluslar Sosy & ri B. A Vun bu gidemiyeceklerini bildirmişlerdir 4Alman durumu, İtalyayı sevindirdi Roma, 2 (A.A.) — Yarı resmiğ "Gi ornale d'İtalia,, gazetesi, Almanyanın Habeşistana harb gereçi v ansı ğini çözelem lan dolayı pek hoş erek, şunları y etinin, babeş - ital taşmazlığında, tam bic tarafsız- Habeşistan yurdunu korumayua karar verdi Ad DA Z LALA.) 800 italyan uç na karşı 10 habeş uçağı b ALA, Habe Fransız basınının düşünceleri 2 (A.A.) — “Pöti Parisien "*Eko dö Pari,, ve "Övr,, ri, Ce P: Ariğ gazetel n esası Üze ylenmektedir. İleri sürülecek bir hale gelince, üç taraflı bir ke Musoli kuüvvete baş vu inin italyan kamoyu tarafından başka B. Eden, Habeşista- ritilmesi hak çek olan harbden va ktadır 3 AĞUSTOS 1935 CU Yol kazaları Amerika'da harbtan çok adam öldürdü 1.304.000 y fmerikat 2 (AA ALMANYA'DA: Hindenburg'un ölümü- nün birinci yılı lin, 2 (ALA.) Almanya areşal Hinc Körümünü gönte Almanyanın her tarafını len büyük bir kalabalık, b tanın gömüldüğü Tanenberg savaş alanı n etrafında top DAĞINIK HABERL Bulgaristan'da yeni anasal kanun 2 (AA.) — şam Burgaz B. Toşef, bu n proğram iştir. kiz Başbakan bulunmuştur kümet algaristanın, pek arlamentosu olacaktır. Kutup - Sovyet 4âmerika hava yolu 2 ÇA.A.) — Kuszay seyr aşkanı — profes manların getireceği bi Sovyetler B arasında düzenli seferler a verece İngilterenin Akdeniz filosu Londra, 2 (A.A.) — İşçi saylavlar. dan B. Cocks'un bi ren deniz birinci lordu Sir Bolton Ey-s suna cevab ve- res « eli, italyan - habeş anlaşmaz lrğının mühtemel gelişimleri karşısın- da Akdeniz fi b Ankara Bisiklet Kurulundan: Yarın saat sekizde Akköprü yolu Ü zerinde