aKi N kH0e Giüyümde çitelerimizim TarımBankası berçlarınm uzatıkması büdeelerini yaz - tatiline ilgilendiren Kamutav, 1935 devlet gekardıktan socra hemen görmedi, yurd ekonomisin daha bir çok kauumlar çıkardı: elektrik, bütün it- kurum in, baş hi kuvvetlerini araştırscak bir #e mağdenleri arıyacak bir enstitü için ayrı ayrı kanunlar yapıldı. İki koldan işletecek finansal nuniyle kuruldu. yapılan bu etüdi Üretmen de, Etib in geçen ay çıkardığı kanun; “Tarım Bankası borçlarınım uzatılması,, #zerinedir. 1031 ve daha önceki yıllar içinde Tarım Bankasından ödünç para alarak bugüne kadar borcunu ödeyeme- miş 411,240 vardır. Bunların borç- Tarı yirmi milyön lira kadardır. Yeni ka- “suna göre bu borçlar yüzde üç ürem ile '©a beş yılda ödenecektir. 1931 yılında bin lira borçlu olan bir çiftçi, bu kanun olmasaydı şimdiye kadar geçen zaman için 360 lira örem ve senede 411 lira bölkü vermek sartiyle beş senede 2087 Vi- ve olarak borcunu ödeyecekti. Kanun şimdiye kadar geçen saman- ların fairini yüzde beşe indirmektedir, ve yukardaki borçlu her yıl 104 lira ve- rerek geçmiş yıllar Üremiyle birlikte Bankaya onbeş yıl içinde 1570 lira öde- Mmekte borcundan kurtulacaktır. Şu hal- Ge 1981 yılındaki borçlu ötedenberi ye- güttimekte olan üremlerle bugün verece W paranın tutermmr on beş yılda ödeye- sek demektir. 1031 den önceki yıtların Hiat şartla « siyle yapılmış borçları; #rünlerin soa yıttardaki düşük değerirle ödemeğe im- kün yoktu. Ödünç vereu Bankanın bu alacaklarımı alamaması ise, kurumun fi- şousal durumunu güçleştirirdi. Devlet; #ki yönden güçlüğe uğrıyan bu konuyu, yurd ekonomisinin nomal akışımı koru » mak erkesiyle iyi bir duruma getirmiş - #ir, Üremi indirmek ve ödeme yıllarını tsatmak, çiftçide borç verme imkânını yearatacaktır. Gerçi bunun yurdum her yanmda her çiftçi için saltık bir ödeme tedbiri olduğu söylenemez. Fakat geniş atanda iyi sonuçlar alınacağ'ma şüphemiz yoktur. Uzatılan borçlar karşılığı - İçin kasuna sıkı kayıdlar konmuştur. Bu ku- yıdlar; gene çiftçiden yanadır. Ulusal erkelerle tarım işlerine kredi veren ban- ke; çifçinin her zorlukta koşacağı bir kucaktır. Borçlu çiftçi bötün variyle Ta- mım Bankasının alacaklarınt sağlıyarak onu korursa, ilerde tefecilerin elinde kal- maktan ve toprağını onlara kaptırmak- tan kendini kurtarmış olur. Devlet buğday değerini koruyor, ku- sulan fabrikalar pamuğun, yünün yoğak tam alanını genişletiyor. Kılerinğ esasla- A tarım ürününün çıkat oylumusu ve Geğerini artırıyor. Çiftçinin kalkınması / k Bekitler için ka- KUKUN suledilen yeni ta: Bundan bahsederek Kurun'da yazdığı başyazıda Asım Us diyor ki: “Vakıf işleri hakıkında yıllardanbe- vi beklenen kanun Kamutayın son top- hantısında çıktı. Bu kanun vakıf mese- kesini kökünden kesip atacak bir araç elmıyabilir. Bununla beraber, vakıflar Adaresinin yeğritimi yolunda önemli bir adımıdır. Yeni bekitler kanunu bu bakımdan eski durumda büyük bir değişiklik yap- mıştır. Vakıflar idaresinin gözetim hak ka — rüm, ermeni ve yahudi cemaatleri- ne bağlr vakıf işlerine kadar genişle- miştir. Ancak azınlıklarla bağlı — vakıfları, bütün türk ve müslümanların vakıfları gibi kontrol altına almakla güdülen di- lek, vakıflar idaresine yeni gelirler bul- mak değildir. Vakıflar idaresi azınlık- darın gelirlerinden en çok yüzde beş isbetinde bir şey alacaktır. Bu da ken- disinin kullanacağı kontrol memurları- mın aylıklarına, masraflarına — karşılık tutulacaktır, Azınlıklara bağlı vakıflar gene eskiden olduğu gibi bu azınlıklar tarafından seçilccek mütevtlliler eli i- le idare olunacaktır. Bunların gelirleri gene sekiden olduğu gibi vakıf yapanla- rın vaktiyle vermiş - oldukları Ürlere harcanacaktır. Demek kei, değişmiş olan şey şadur: Estiden arınlıkların vakıflarını ida- Ameden müteyolliler Hetedikleri gibi va yolunda alınan bu tedbirleri cski borçla- rm hafifletilmesi - tamamlıyacaktır ve bütün bu geniş tedbirler içinde türk çift. gisi kendini geçmişte olduğu gibi gele - İÇ HABERLER cekde de koruyacak olan uhusal kuruma |/STANBUL TELEFONLARİ tarım bankasına borcunu ödemeğe bü yük önem verecektir. Çiftçi — borçlarını — uzatılmasıllır, Tarım Bankasının durumuna yapacağı etkiyi de düşüamek gerekti. Yirmi mil - yon alacağın faizini yüzde üçe indirmek. bugünkü kredi değerine göre bankanın korunmasın gerektirirdi. Bunun tçin dev- let, büdcesinden yılda bir milyon lira ve- rerek tarım bankasının nomal çalışması- m korumağı Üzerine almaıştır. “Tarım Bankasını daha çok çiftçi ve köylü eko- nomisine yararlı bir hale getirmek., Par ti programının ana maddeleri arasında dır. Gene proğramda baş işler aranma konulmuş olan tarım endüstrisi, her za- man Tarım Bankasından iyi kredi bula- cak çiftçilerin rasyomel çalışmalariyle başarılacaktır. T Eski borçları halifletme başka mem- leketlerde para değerini düşürme veya Ürün değerini yükseltme gidi tedbirlerle yapılmıştır . 'Türk parasının değeri, en güç şart - lar içinde bile korunacaktır. Bunun için en açık sözler söylenmiş ve bu sözlerde- ki ciddilik çetin tecrübelerle sağlanmış- tar, Ürünlerin değerini yükseltmenin no- mal hadler içinde olması gerektir. Yük- sek fatla çıkat oylumunu küçültmek giftçi zararmadır. Yalnır buğdayın ko - rTunması yeni vergilerle başarılabilmiştir. Cumuriyet, yakardaki tek taraflı tedbi-- ler yerine özel varlığımıza uyan en iyi yolu seçmiştir. Tarım Bankası borçları - mt uzun bölülerle ödeten kanun; bem devlete, hem de borçlu çiftçiye ödevler vererek güçlüğün elbirliğiyle kaldırı! -» masmt kabul etmiştir. Bunda yalnız fi- nansal fayda görmemeliyiz. Çiftçiye bor- eunun imkân derecesinde ödettirilmesi, onun ileriki yıllarda tutumlu ve verlm- H olmasını sağlayan bir eğitim aracı ola- sakter. Kamâl ÜNAL Keçiören kulübünün toplantısı Keçiören — kulübü — yönetim kurulu başkanı 15 günde bir cumartesi akşam- ları yapılması kararlaştırılan toplantır lardan ikincisinin bu akşam yapılacağı- nt Üyelere hatırlatmamızı bire bildir- miştir. İstanbulda buğday fiatları düştü İstanbul, 28 — İstanbula yeni- den 177 ton buğday, 45 ton un gel- di, Buğday tiatları beş para daha düştü. Ekstra unların çuvalı 700 - 710, yumuşakların çuvalı da 690- 730 kuruş arasında satılmaktadır. Denizciler bayramı için hazırlıklar İstanbul, 28 — 1 temmuz de- nizciler bayramı için parlak bir program hazırlandı. O gün ve ge- ce bütün gemiler denizcilik işleri- le ilgili dayreler donanacak, gün- düz Taksimde büyük bir toplantı yapılarak amıta çelenkler kona- cak, söylevler verilecek, deniz ku- Tüpları tarafından yarışlar yapıla- cak, radyoda ve tecim okulunda konleranslar verilecektir. Bayram 21.30 da yapılacak büyük fener a- lTayı ile bitecektir. Fener alayına Akay ve “Şirketi Hayriye,, nin dörder, Halicin üç, gemi kurtar- ma sosyetesinin bir vapuru katı- lacaktır. Ankara vapurunda da bü- yük bir balo verilecektir. Kanaradaki bozuk kantar geri verildi İstanbal, 28 — Urayın, Kana- ra için getirttiği kantarın bozuk olduğu ve işlemiyeceği anlaşıldı. Kantar satana geri verildi. Bu su- retle kanarada etin kilosundan 9 kuruş resim alınması kararı ye- ritilmedi. Örnek eczane İstanbul, 28 — Eczacı okulun- da bir örnek eczane açılacağı söy- Tenmektedir. Takas yolsuzluğu dosyaları İstanbul, 28 — Ankaradan gön- derilen takas yolsuzluğu hakkın- daki gerçin dosyasınm tecimer ve komisyoncuları ilgiliyen kısımla- rı elyeme konulmuştur. Yerli mallar sergisine hazırlık İstanbul, 28 — Temmuzun 18- inde Galat: ıyda açılacak yerli mallar sergisinin hacçırlıklarına başlanmıştır. Maltalılara ingiliz elçi - liğinin yaptığı yardım İstanbul, 28 — Küçük sanatla- rın türklere hasrı ile İstenbulda işsiz kalan 450 maltalılara ingiliz konsolosluğu ayda bekârlara 15, evlilere 30 lira vererek yardım etmektedir. B. Marinetti İstanbula geldi İstanbul, 28 — Fütürist — ital- yan şairi Marinetti bu akşam geç vakit uçakla İstanbula geldi. Ya- rın italyan elçiliğindeki kitap ser- gisinin açılmasında bulunacaktır. B. Marinetti İstanbulda tütürizm hakkında bir konferans verecek- tir. İstanbul - Londra yolu İstanbul, 28 Londra - İstanbul yolunu gözden geçirmek için İn- giltereden hareket eden kuruldaki' gazeteciler otomobille yola çık- mışlardır. Yarın İstanbula gelme- leri beklenmektedir. Acıklı bir deniz kazası Giresun, 28 (A.A.) — Sert e- sen ve 36 saat devam eden yıldız karayel rüzgârı denizi kabartarak büyük dalgalar yapmış ve bu yüz- den büyük bir deniz kazası olmuş- tür. Ak oğlu Süleymanın motörü i- çinde 13 yolcu olduğu balde dün saat 15 te Ordudan Pirazize gel- mekte iken Piraziz limanı önünde fırtınadan devrilmiş yolculardan üçü erkek, üçü kadın olmak üzere altı kişi boğulmuştur. Piraziz li- manmdan yüzdürülen başka bir motörle yolcularım yedisi kurta- rılmıştır. Dünkü İstanbul gazetelerinin başyazıları özetleri kıfların gelirlerini toplarlar, vakıf şart- larıma göre gelirlerini harcarlar veya harcamazlar, fakat bundan — dolayı hiç kimseye besab vermezlerdi. Şimdi bu gelirlerin ve giderlerin besabları veri- becektir. Bu, azınlıklara bağlı vakıfla- rın yönetiminde eskiden ziyade düzen getirecek bir usul koymak demektir. Şüphesiz buna azınlıkların kendileri de Bevinecektir.,, Zaman'da da ZAMAN sgının imzalı yazı da Yugoslavyadaki son kabine bulranı ve sonucu hakkındaki başyazıda — şöyle denilmektedir: “Son duruma göre, Yugoslavya işleri bilâkis düzelmiş gibi görünüyor. Bununla beraber şurasını da itiraf etmelidir ki, Yugoslavyanın dahili işle- vi günden güne zayıflamaktadır. Çünkü böyle bir çok karışık unsurlardan mü- teşekkil memleketlerde sık sSik kabine değişmesi, bu karışık unsurların ağır basmağa başladığına delâlet eder. Her Ynsurun kendi noktai nazarından ve kendi milli menfaatini ileri sürmesi de bükümetin pbilhassa harici siyasette de- vamlı ve istikrarlı bir yol takib etmesl- ne, ekseriyetle, mani olur. Zaten fran- sızların Temps gazetesi de bu mütalea- da bulunuyor: Zaten kral Aleksandrın Marsilyada #lim bir suikasta kurban gitmesinin x kabinde yazdığımız Dütün yuzrılarda biz de dajma endişe göstermiş, bu değerli ve kuyvetli adamın böyle bBir zamanda Yugoslavyanım - başından eksilmesinin bu memleketi sâfa düşürmek — ibtimali bulunduğunu —iddia etmiştik. Vukust Döktal Dazarımızı teyid etmektedir. Onun vefatını müteakib başvekil o- lan M. Yevtiçin yeni intihabat yaptır. ması ise zaruri bir iş idi. M Yevtiçin bu zarureti takdir ile giddet taraftarı o- lanlara rağmen, Prens Polu iknaa mu- waffak olması ve diktatörlüğü temsil e- den Uzuneviç'i istifaya mecbur etmesi bir muvaffakiyet idi. Çünkü kralın ve- fatından sonra, o küvvette bir şahsiyet olmadıkça şiddet politikasında devama imkân yoktu. Binaenaleyh M. Yevtiç, €n oğru bir yolu tutmuştur. İntihabat- ta da hükümet partisi büyük bir ekseri- yet kazandı. Fakat muhalifler bu inti- habı beğenmediler. Ve nihayet M. Yev- tiçi çekilmeğe mecbur ettiler. Bu değer- Mi ve türk dostu zatın yeni kabinede hiç olmazsa hariciye nezaretini muhafaza etmemiş olmasına teessüf olunur, Çün- kü bilhassa balkan işlerini çok iyi bilen bir devlet adamı idi. Yeni kabinenin de harici siyasette ayni yolu takib edeceğine hiç şüphe yoktur. Fakat bu kabinenin, tam bir te- merküz kabinesi olmasına rağmen, Yu- goslavyanın, gerek dahili, gerek harici vaziyeti kuvvetlenmiş, addolunamaz. Bu dost milletin, bu karışık vaziyetler- de ise, kuvvetli olması, doğru yolu gö- Tüp onu takib etmesi hem kendi selâ- meti, hem de Avrupa salhı için tatiyen Tâzımdır., — * « Cümhu - Cumhum tiyette, yaz- dığı başyazıda Abidin Davet Yunan- Bların adaları tahkim etmek için orta- ye attıkları fikri ileri sürerek diyor ki; “Atinada çıkan Estiya gazetesi, B. Mihalakopulosun dış işleri bakanlığı zamanında yarı resmiğ bir gazete idi. Türkiyenin Çanakkale boğazının tah- kimini istemesinden tutturarak Lozan andlaşmasiyle gayri askeri hale komu- lan yunan adalarmım da tahkimini isti- yor. Bu adalar, Anadolu kıyılarının bur- nu dibinde bulunan Midilli, İkarya, Sisam adalarıdır. Boğazlar için çıkabilecek tehlike bu adalar için de vardır. Yunan hükümeti- nin bu adalar zararına olan bu arsıulu- sal yükü Üzerindeh atarak adaların bi- taraflık durumundan çıkarılmasını te- min etmesi lâzımdır. Estiyanın ortaya attığı bu düşün- ce kökünden yanlıştır. Neden yanlış olduğunu anlatalım ; Boğazlar Türkiyenin ortasından ge- gen ve Türkiyeyi ikiye ayıran bir ge- gittir. Türkiyenin kapısıdır. İki taraf. Vakıf işleri düzeltiliyor Yeni vakıllar genel direltörlü B. Fahri işine başlamıştır. B. Pedik ri gazetemize demiştir ki; “— Kamutayın son toplamtıla- rında çıkan yeni vakıflar kanunu 6 ay sonra yürürlüğe girecektir, Daha şimdiden kanunun esaslarım dan başka yeni durum etrafında bir şey söylemek imkânı yoktur. Yalnız kanunun yürürlük tarihine kadar bu kanunun yeritilmesi su- retini gösterir türük projesi hazır- layacağız. Vakıflar işyarları kefil olma sandığı tüzük projesi danış- tayda incelenmektedir. Tüzük öteki dayrelerin kelil ol ma sandıkları hakkındaki tüzülele- rin aşağı yukarı aynıdır. — Genel direktörlük yurdun her köşesinde bulunan cami ve mes- gitleri kısım kısım - Sınıflamakta, »arıtmaktadır. Bunun için illerden istenilen listeler yavaş yavaş gel- mektedir. Yıkık ve içinde namaz kılmmaz bir halde olan cami ve mescitleri onararak yararlı bir hale sokmak istiyoruz. Arıtılacak cami ve mescitlere eşyalardan tarihsel değerde olan- ları müzelere ve ötekileri de ba- * kımlı cami ve mescitlere verece- ğiz.,, Alacağımız vapurlar Deniz ve hava yolları yönetge- ri Sadullah gazetemise şu izahları vermiştir: “— Yalovadaki otelin yapık ması devam etmektedir. Deniz yolları yönetgesi tarafından alma cak vapurlar etrafında Avrupada yapılan araştırmalar hakkında bir rapor hazırlanmaktadır. Bu rapor« la araştırma sonucu bakanlığımı- za bildirilecektir. Elimizdeki para ile 14 vapur almak düşünülmüş ve hattâ bunların hız, tonaj ve öte- — ki vasıfları da saptanmış ise de kesin durum rapor geldikten son- ra belli olacaktır. Denizlide buğday düştü Denizli, 28 (A.A.) — Bir aralıkt birdenbire yükselen buğday fiatla- rı düşmüştür. Şimdi beş-beşbuçuk arasında satılmaktadır. ta. da hiç bir devlete ald arazi yoktur. Bu bakımdan boğazların tahkimi tama- mile tedafilidir. Boğazlara dünyanın en Ağır toplarını da koysanız, bunlar tecas vüz? maksatla kullanılamaz. Yunan gâazetesinin tahkimini istedi- Bi adalar ise, hep Türkiye kıyılarına so- kulmuş adalardır ki bunlar tahkim edi- lirse ancak üstülhareke olmak Üzere, tahkim edilir. Bu kısa tetkik ve tahlil gösteriyor ki, Boğazların tahkimi sadece tedafüi- dir, boğaz ve Anadoluya komşu yunan adalarının tabkimi ise münhasıran taar- ruzi olur. Estiyanın istediği olur ve Yunanistan Anadolu - kıyılarındaki ve Çanakkale boğazı karşısındaki adaları tahkime kalkışırsa, ondan artık Yuna- mistanın Türkiyeye karşı dostça bir sı- yasa takibinden vaz , geçmiş olduğu manası çıkar. Çünkü, dediğimiz gibi, bu adaların tahkimi asla tedafüi bir mahiyette olmaz ve Çanakkale boğazı- nın tahkimine katiyen benzemez. Önun için yunan bükümetinin, Estiya gaze- tesinin bu ham teklifine asla taraftar olmayacağına ve gazetenin de bunu * Mâf kıtlığında asmalar budayım - ka- bilinden yazdığına şüphe — yoktur. Türkiye - yunan dostluğu, Yuna. nistanın Anadolu kıyıları ve Çanakka- Te boğazı karşısımdaki adalara bugünkü durumu muhbafaza etmesini icab ettirir. Bu adaların, tahkimatsız kalması, türk - yunan dostluğunun sigortasıdır...