Arah' I ellennu i ;ie Başı bundan önceki sayılarımızdadır. Arab ellerinin her yandan yabancı eline geçmesi oradaki soytal bulanık. nmer | H.R. TANKUT vıIş yaparlardı. Kazananların söylevi ve- ya şöiri daha güzel ve daha Üstünü ge- SÜĞ liğı durultur gütt oldu. Oymaklar ulus- lene kadar orada onur taşının üzerinde laşmak eğimi göstermeğe — başladılar. Bin yıllar yaşamış eski kutsal örgütle- vin çözülmesi dağnık çöl ilkellerinin toplanıp bağlanmasını — kolaylaştırıyor #ı ve şartları tüm olmıyan, hızlı bir u- Tuslaşmaya doğru yönelmişti. *Roma - İran kıakançlığı kuzeyde yeni arab varlıkları doğurmuştu. Bun. — lardan biri batı kuzeyinde — Gassonlar — Gbürü de Babil'in karşısında Hireliler - ldi. Dr. E. Huber, Das trank opfer.,, Bu iki devletin her ikisi de uyruk Adi. Gassonlar bizansın aylıklı askeri idiler, Hireliler de İran parası ile ge. çinirlerdi. Yabancı parası ile yaşayan bu iki kölemen devlet kendi araların. da çok içtem dost idiler. Kendi acunla- rına çekilmiş eğlence ile vakit geçiri. yorlardı. Ömrü tarihle beraber yürümüş yüce uhuisların şaşkinlik veren sonu ve tarih devtimlerinin acunsal sonucu göz- lerinin önüne öğretim levhaları — seri- yordu. En büyüklerinden bile büyükçe bir dilek yoktu. Bütün önemi yalnız #aza yalnız söze vermişlerdi. Bu devir- de çok şarab içildiği de şüphesizdir. Her iki devletin başları büyük savaş. . lar yerine boğatırları güleştirmekten garpıştırmaktan zevk alıyorlardı. Uzun © Süel yürüyüşler; yerlerini - rüzgâr ka. matlı atların koşusuna — bırakmışlardı. © Falı bir çairim yaktığı bir şiiri dinleye. — bilmek için gok uzaklara çok büyük Şağrı heyetleri gönderirler ve onları b dinlemek için toplantılar yapar, der. — mekler kurarlardı. Her derecede «öz erleri bunlaran hatırı sayılır konukla- — ı idi. Bizans'tan ve İran'dan aldıkları ı €n iyi sgöyleve, en düzgün ko- Şulmuş şiire veriyorlardı. b Yazmak sanatı ilerlemediği için söz glabildiği kadar kısa olmalıydı. Kısa “Hakat geniş ve çok anlamlı cümleleri.. O çağın Üstünile düştüğü, üstünlediği geçer beceriklesdendi. BSöz ve posat erlerinin nazlarına ve kafa tutuşlarına gönül hoşluğu ile kat. — lanan bu karall#r yarımadanın kuzeyin. /— && yepyeni bir varlık yaratıyorlar, bir Wüusal kültür işliyorlardı. Artık sümer — #di unutulmuştu. Asur da ortadan kalk- — muş bulunuyordu. Yeniden — onartılan — Gilin genel adı arabça idi. — Arab dilinin yapıcıları gerçekten yüce kişilerdi. Bunların bu yoldaki de- — vamlı ve dayamaıklı uğraşlarmı hayran- — Çıkla anan Dr, Huber der ki: “Şayet a. © teşli bir şeyh Hire kıralmın - yanında -mdıığunubumımıhpım,_yı. — hut devesini hamutlar doğruca önürdeş *rakib,, inin sarayına giderek kıskanç. — lik kızıştırırdı. Böylece — şair kırallar; — fmüülkaya, Lebib, Zuheyr birinden ö- — bBürüne giderek yer, saray — değiştirir — lururalrdı. Das trank opfer.,, Şairlerde de anıklık artmıştı. Bir fikri en uygun bir kelime ile karşıla- — yabilmek için o zamanın klasiği olan ' keldaniyat,, a başvururlardı. Hıristi. — yyan dinine dönmüş olan araniğler nas. — turi ve suryani adları altında eski kal- — de dininin ve dilinin gömülerini saklı- / yorlardı. Homeri andıran adsız Nipur — geirinden ve kılğamış'ın masallarını di- ginleyen emrelerin şiirleri ve yazıları — henüz ortadan kalkmamış idi. Yeni a. — gab şairleri gene dil için bu ceki şair. kerin büyülü eserlerinden bol bol yar- dımlanıryorlardı. Zaten adından da an- “ faşılacağı gibi Kat ulusunun bir emre- #i olan İmrüülkayı belki öz dilini daha — gnutmamıştı. Bu şair ve aytalar saptanmış günler. /— de bir alanda toplanırlar aralarında ya. atılr kalır ve bütün yarrmadanın dilin- de ve gönlünde dolaşırdı. Bu alanlar. dan en büyüğüne ve önemi en çok ola. nına #ukı ikaz veya ukaz derlerdi. Bu ismi Dr. Huber kitabının 148 inci sayı- fasında öküz pasarı diye — kaydetmiş- tir. Ve kitabnın yalnız bu kısmını yaz- mak için Dr. H, Müller, Hommel, Wel. İhausen, Krehi, Nielsen gibi otoriteler. den asığlanan Huber bu ismi “Okuz,. » olarak yazar, Arab dili böylece en gökrem ve en giçekli devrini gururla yaşarken yeni we eski arab ellerinin her yerinde öz- gü adların hepsi türkçe idi... Üzerinde tek bir hurma ağacı titriyen şu kargıki tepenin ve sivri doruğunun yalçın bağ- rına bir çift Akbaba'nın yuva kurduğu gu som kayanın yanıbaşında bir porsuk ağacı yaşayan ve bir yatırın taş yığı- nından olma türbesi uyuklayan çöl ku. yusunun, aslanların kükrediği yaşaklık derenin adları, Burkat ve tapınak ören. lerinin adı, kasırgayı yapan ve gürlüğü veren tanrıların adı hep türkçe idi. Şairler bu adların ve o adların arkı! ağ- ziyle haykıran anlamlarından esinlı lerdi. Bu esinlerin “ilham,, kaynağı sü- meri, elemi, medyayı arılarım klasik yurdu olan yüce yaylaları aşar ve or. ta Asyaya varırdı. “İşte bize müslümanlıktan önceki a. tabların dini ve ayını Üzerine bilgi ve- ven özgü kaynaklar bu şairlerin eserle- ridir. Faket bu kaynaklar yeter değil- di. Onlar şöyle böyle eski bir tanrı adı, kutlu bir ağaç, taş yabut bir dağın rüz. Bârlı tepesinde bir ayın yeri idi, Atının üzerinde çölü yararak geçerken şairin karşısına dikilirdi. Das trank opfer Mi Arab şairlerinin esin kaynakları işte bunlardı. Ve onlar artık esinlerini cski dille duysalar bile yeni arabça ile söy. liyebiliyordu. Onun içindir ki esinleri- nin kaynaklarına arab rengi verebildi- ker. Bu işe yaramış bazı sümerce keli- maelerden misaller getirelim. (sondu var) — Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki- yede çıkan gazete ve dergile- re her gün verilen 5$ er keli- melik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete ar- tık bu kelimelerin osmanlı- calarını kullanmıyacaktır. KIRK BEŞİNCİ LİSTE — Muhabir —- Aytar Muhabir — Duymaç Örnekler | - Tan gazetesinin Londra aytart bildiriyor. 2 - Gazetelerin şehir duy- ; maçları vardır. 2. — Mukavemet — Dayanık, da- yanım Örnekler: 1 - Bu kıyığın bu kadar yüke dayanığı oldu- ğundan şüpheliyim. 2 - Düşman, büyük bir da- yanımla harb etti. 3. — Müvezzi — Dağıtmaç Tevzi — Dağıtım, dağıtma Örnekler: 1 - Gazete dağıl- aııdan açık göz olmalıdır- İ Tirhyc gazeteleri, kendi aralarında, bir dağıtım ör- gütü fikrindedirler. 4. — Nekahat — Eyiselik gönderi yızılııdı bu kelimelerin osmanlı caları kullanılmamasımı rica ede İNGİLTERE'DE: B. Eden umutsuz (Her iş Allaha kalmıştır) diyor Londra, 28 (A.A.) — Bay E. Iıııhııplını indikten sonra demiş- tir ki: “— Dönüşümden çok hoşnu - dum fakat başarmış olduğum ödev hakkında kabineye izahda bulun- madan önce bir şey söyleyemem. Yaptığım konuşmalar çok dostça idi. Buna bir şey ilâve etmiyece - gim.,, Bir gazetecinin Paris'e yeni- den bir göret yapıp yapmıyacağı hakkındaki sorusuna Bay Eden şöyle cevab vermiştir: “ Bunu bilmem. Her şeyden önce yaptığım konuşmaların 80 nuçlarını arkadaşlarıma -bildir mek yükümündeyim. Her iş Alla - ha kalmıştır.,, İngiliz ulusunun dünya barışı için görüşleri Londra, 28 (A.A.) — Albert Hal'de dün yapılan toplantıda Lord Cecil, “uluslar sosyetesi yar- dım ingiliz birliği,, tarafından ya- pılan nlusal geneloyun sonuçları - nt bildirmiştir. Sorularla bunlara verilen ce - vabların sayısı şunlardır: « 1 — İngiltere uluslar sosyete- si üyesi olarak kalmalı mıdır? 10,470,489 oy evet ve 862,775 ©y hayır. 2 — Arsmlusal bir andlaşma iledeniz ve hava kuvyvetlerinin kaldırılmasına eğgin misiniz? 9.533.558 evet, 1.689.786 hayır Özel asığlar için silâh yapı ve satışı yasak edilmeli midir? 10.417.329 evet, 775.505 hayır Bir - ulusun saldırımına —engel olmak için öteki uluslar beraber çalışmalı mıdır? a, — Süel olmıyan ekonomik tedbirlerle mi olmalıdır? 10,027.608 evet, 635.074 hayır. 2 — Gerektiği takdirde, süel tedbirlerle mi olmalıdır? 6.784.368 cvet, 2.351.981 hayır B. Edenin kabinedeki izahları Londra, 28 (A.A.) — Uluslar sosye- tesi bakanı Bay Eden bu sabah kabine arkadaşlarına Pariste Bay Laval ve Ro- ma'da Bay Musolini İle yaptığı konuş- maların sonuçlarını anlatmıştır. Bu sabah Avam - kamarasında bir saylavın, Paris ve Roma görüşmeleri ü- zerine bir diyev yapıp yapmıyacağı hak- kındaki sorusuna dış bakanı Sir Samu- el Hor bunu ancak pazartesi günü ya- pabileceği cevabını vermiştir. Uluslar sosyetesinin yeni kurağı Cenevre, 28 (A.A.) — Uluslar sot- yetesinin on beş yıldanberi içinde bu- lunduğu şimdiki konağı satılığa çıka- rılmıştır. Sosyete yakmda yeni yaptır. dığı Ariana sarayına yerleşecektir. Sosyete genel sekreteri bütün hükü- mmetleri bu satığ işine yardım etmeğe ve geniş reklam yapmağa çağırmıştır. İs- viçre cumuriyeti, kurağ satılamadığı ya- hud dört milyon İsviçre frangmma veya bundan çok bir paraya alıcı bulamazsa bu parayı vereceğini sağlamıştır. tanı kuşatmak mı eat istiyor? —H Moskeva, 28 (ALA.) — Şangay”- dan “Pravda,, gazetesine bildirildi- | ne göre Japonyanın Ergeli, asığları | Sovyet Rusyanmkilerle tkı bir şe- | kilde ilgili olan Mongolistan cu- | murluğunu kuşatmaktadır, Bu 80 | nuca varmak için Japonyanın yal- | niz şaharı ele geçirip örgütlendiril- mesi değil, Şansı ve Sugivan ille- rini de alması meselesi vardır. Çin ve japon kuvvetlerinin çar- pişması ile sonuçlanan Kaduan hâ- disesinin önceden tasarlanmış — ol- | düğü tasınlanmaktadır. Şangay'dan “Pravda,, ya yazıldı- gına göre Japonya, dört Çin ilinin ele geçirilmesinden sonra, süel kuv- vetlerin yardımı ile orta Çinde bir ekonomik yayılma yapmayı düşün- mektedir. Çin - japon çarpışması Tokyo, 28 (A.A.) — Pekin'deki du- rum hakkında japon kaynaklarından ge- len raporlara göre, başı bozuk çin âsker- leri şarın güney bölgesinde kendileri. ne bir yol açmağa uğraşmışlar, ve Çin kuvvetlerile zorlu bir çarpışmadan son- ra Pekin'in birkaç mil ötesinde Feng- to'ya doğru püskürtülmüşlerdir. Başı bozuk asker şimdi Fenktol garını elle- rinde bulundurmaktadırlar. Bunlar Pe- kin ile Tiyen-çin arasındaki demiryo- hunu bozmuşlar ve gidip gelmeyi kes- mişlerdir. Pekinde kargaşalıklar 'Tokyo, 28 (A.A.) — Gece yarısı, çin askerleri tarafından çıkarılan kargaşa - lıklar Üüzerine Pekin'de örft yönetke ilân edilmiştir. Japon kuvvetleri düzeni korumak için tedbirler almaktadırlar. Habeş - italyan uzlaşma komisyonunun toplantısı Lahay, 28 (A.A.) — Dün habeş - i- talyan uzlaşma komisyonunun şevenin- gen otelindeki toplantısından sonra çı- karılan bir bildiriğ, iki ilgili taraf orun- taklarının dinlenmesi için tedbirler alr- nacağını yazmaktadır. İtalyan ve habeş oruntakları ile Fa- risteki Habeşisten orta elçiliği tüze da- nıpmanı profesör Gaston Jeze yakında dinlenceoktir, Komisyonun şimdiki işleri hakkın- da sorguya çekilen komisyon - üyeleri, daha fazla soravları araştırmak için ça- Tıştıklarını söylemişlerdir. Bunlar, iş- lerinin çok güç olduğunu gizlememek- tedirler. Ualval hadisesinde bulunanlar Roma, 28 (A.A.) — Ualuzl hâdise- sinde o yerdeki karakola kumanda et- mekte olan binbaşı Cimmarutâ ile bâdi- sede bulunmuş olan altı zabit Somalı- dan buraya gelmişlerdir. B. Musolininin bir sözü Littorya, 28 (A.A.) — Potin hıık— lıkları üzerine kurulan yesi köylere bir göret yapan Musolini köylülere d-miş tir ki: “— Bugüa iyi çiftçileriz, yarın da iyi askerler olacağız... İtalyanım hava filosu Roma, 28 (A.A.) — İtalya üçakçılı- Kının ermr eskileri burada toplanarak ö- Ten arkadaşlarını anmışlar ve bugün İ- talyanın havalardaki kuvvetini artıran- lara sevgi ve saygılarını sunmuşlardır. FRANSA'DA Harb zamanmnmda fransız ulusu Paris, 28 (ALA.) —- Parlamentoya “barb zamamında ulusun örgütlendiri! « mesi hakkında bir kanun projesi veril « miştir. Ulusal savga yüksek konseyi ta- rafından onanan bu proje, harb zama « mında ulusun alabileceği bütün tedbirle- rin imkânlı olduğu kadar çabuk yeritik mesi ergesini gütmektedir Halk ile hükümet arasındaki ilgile - re kanuniğ bir temel vermek gereği bu kanun projesini doğurmuştur. Halktan hükümetle uyuşmamış olanların ancak mallarına el konulabilecektir. Projeye göre harb zamanımda 18 ya- şanı bitirmiş kadım'erkbek bütün fransız- lar gündelikle çalıştırlabilecektir. Fransarım Almanya ile anlaşma şartları Moskova, 28 (A.A.) — İzvestiya gar zetesi, B. Laval'in günlük gazeteler 4ö- leninde söylediği şu sözü alıyor: * Berlinle bir ândlaşma yapmak im . irsa bunu çekinmeden yapaca» buaun imkânlı olması için, yalnız iki tarafın değil buşka taralların gitmesi lâzımdır.., Gazete buna kargı diyor ki; “ Fransa'nın 3 şubat tarihinde bildire diği gibi, güvenlik sistemine olan bağlı » bğını bu sözlerle anlatmaktadır. Fran « sız - sövyet paktı bu siştemin bir par « çasıdır. Bunun toptan, yaşıyan bir rea- Hite olması Almanyanım elindedir.,, B. Lavalin diyevinin Al: manyadaki yankıları Berlin, 28 (A.A.) — Alman yatı res. miğ gazeteleri B. Laval'in fransız « al » man durumu ve arsrulusal! aryasaı hakkım- da senada yaptığır önemli diyevini ya » zıyorlar. Yarı resmiğ Korespondans - Politik gazetesi, bu diyevin “Bütün devletlerin bütünlüğünün tanınması ve sayılması lâzım olduğunu,, birkaç kere söyliyen kısmma dokunuyor ve B. Hitler'in bü « tünlük prensipini hiç bormamak için vere diği sözü batırlatıyor. mak fikrinin bulunmadığını yazarak B, Laval'in diyevinin ve gazetelerin bunu onaylamasının iki memleket durumunda bir ilerilik olduğunu söylüyor. ALMANYA'DA: Versay andlaşmam'un on altıncı yıdönümü ve Âlmanya Berlin, 28 (A.A ) — Versay andlaş- masının ön altmcı yıl dönümü dölayisi. İ& alman cemiyetleri komitesi ' halka yaptığı bir bildiriğde diyor ki: “Almanya, kendi hakkında ve ö kuvvetlerine dayanarak Versay andlaş- masını, yenenlerle yenilenler arasında kurulan yalancı ayrıtları yıktı ve kendi süel egemenliğini yeniden kurdu.,, Bildiriğde, B. Hitler'in alman or« dusunun ne saldırım, ne halkı ezmek, ne de yeni ülkeler almak için bir yarağ olduğunu söylediğini hatırlatılmakta- dır. Hitler ve Fransa dostluğu Berlin, 28 (A.A.) — Eski fransız savaşçıları Vürtenbergi gezerek büyük harbte ölen askerler için dikilen anıta bir çelenk koymuşlardır. Bundan ötürü General Soden bir töylev vererek fransız arkadaşlarını yük rekten selâmamış ve Hitlerin Fransaya € uzatmaya harır bulunduğunu söyle- Çiftlik loknntası Bankalar Caddesinde açıldı: Çok nefis, temiz ve çeşidli yemeklerle ** buzlu ANKARA BİRASINI ancak burada bulabilirsiniz, — ——— —