14 HAZİRAN 1935 CUMA DIŞARDAN GELEN SON DUYUKLAR ULUS SAYIFA S Çin - japon anlaşmazlığı (Başı 1. inci sayıfada) Japon askerleri Kupcikoy'a gelmiş r. Japonlar bu yolu Çin dıvarının dört mil içerisindeki Nantiennen'e kadar iler- lemişlerdir. Bu kuvvetlerin gelmesi ve yeniden başkalarının gelmekte — olması gösteriyor ki, Japonya istekleri tam o - larak kabul edilmezse Çin'e kuvvetle saldıracaktır. ... Tiyençin, 13 (A.A.) — Burada görü- müşte bir sükün vardır. Japon konsolos- huğu korkulacak hiç bir gey olmadığını söylediği halde hem yabancı ve hem Çin çevenlerinde derin bir korku var - dar. Japonyanm süel bir bağlaşma yapma © için Çir'i sıkıştırdığı söylenmektedir. Eski Şihli ilbayı gevcral Yusulşung'un #skerleri Paotingfu'yu bıraktıktaa ton. ra güneye doğru çekilmeye başlamış - tır. Japonların istedikleri Şanghay,13 (ALA) — Kuantung ja- pon ordusu tarafından Pekine günde - tilen yeni istekler araaında şunlar gö- e çarpınaktadır: 1 — Bütün Çinde Japonayaya karşı elan çalışınalara son verilmesi 2 — Japonyaya karşı yabancı dev - letlerden arkalama bulmak - fikrinden vazgeçilmesi, 3 — Çin — japon ekonomik calış - mna beraberliğinin Mançukoyu da kap saması 4 — Pekinde Huangfunun başkan - lığında tampon rolü yapacek bir yö - metge kurulması, $ — Hopsi ili ilbayınm bir japon dostu olması. Japonlar bir ingiliz ge - Tokyo, (Formoz) 13 (A.A.) — İngi- liz bandıralı “Portstaş, vapuru, yedeğin- de Salvador bandıralı "Kristin Mors,, vapuru olduğu balde onarılmak üzere burada demirlemişlerdir. Japon orunları, Tokyo limanımda durmak için gösterilen sebebleri yeter görmemiş ve gemileri yakalamıştır. ——— zerine almıştı. Son zamanlarda tekrar Üniversiteye geçmiş ve felsefe fakülte- #inin dekanı olmuştur. Bu büyük bilginin ölümü yalnız gmacarlar için değil, bütün bilgi dünya- « için de telafisi güç bir sryadır. ALMANYA'DA: Danzigin finansal durumu bozuk Berlin, 13 ÇALA.) — Danziğde we rum çok ağır görülüyor. Golden'in de- gerden düşürülmedinin yarattığı kötü durum, dün ortaya çıkan iki hadise do- layısiyle büsbütün bir çıkmaza girmiş tir. Bunlardan bici özgür şehrin, ulusal - sosyalist bükümetinin ricası üzcrfüc, alıman finans bakanı B. Şabt'ın Dan- zige geleceği baberidir. Ancak bugün öğrenilmiştir ki, Gol- den'in değerden düsürülmesi, özgür şehrin ihtiyacı olan ayda 5.000.000 marklık yardımı B. Şaht'ın yapamıya- cağını söykemesi üzerine olmuştur. Tkinci hadise de, başkan Grevser ta- rafından, dünkü gün ilan edilen ekono- mik proğramın yerine getirilmesinin imkânsız görülmesidir. Danzig ile Po- lTonya arasındaki sıkı ekonomik ilgiler- den ötürü Danzigde Almanyanınkine benzer bir döviz sistemi kurulamaz. Alman devlet bankası Danzige ge- reken yardımı yapamıyacağından duru- mun gittikçe kötüleşeceği sanılıyor, Diplomatik çevenler Polonya - Al- manya ilgilerine etki yapacak — önem- de olan Danzig badiselerini büyük bir dikkatle izlemektedirler. Polonyanın izinli olan Berlin büyük elçisi B. Jojef Lipski uçakla Berline gitmiştir. Eyi haber alan bir kaynaktan öğrenildiği- ne göre Berline varır varmaz Danzig durumu hakkmda çevenlerile hemen değite geçecektir. Almanyada - yeni tutsamalar Berlin, 13 (AA.) — Alman xoşu şampiyonu doktor Otto Pelzer yaka- Tanmıştır. Ahlaksızca - hareketlerinden dolayı Ştettin hakyerinde — duruşması yapılacaktır. Kontrolu güç olan bir tekrm yaym- tılara göre Otto Pelzer'in birçok — suç ortakları olduğundan duruşmalar geri- ye bırakılacaktır. Alman basını, bu mesele - ile ilgili hiç bir şey yazmamak emrini almışlar- dır. Karlesruhe'de gizli polis “çelik miğfer,, kurumunun Baden şubesi baş- kanımı yakalamıştır. Bu adam — ulusal sosyalizme karşı gelmiş olmakla suçlu- dur. Almanyada ariyen olmayanlar Berlin, 13 (ALA.) — Irk meselesi hakkında bir söylev veren Bakanlık yö- mnetgeri B. Konti demiştir ki: “ — Almanya'da bugün ariyen ol - muyan bir buçuk milyon insan vardır. Bunların arasında musevi dininden olan 500.000, olmıyan 300.000 — yahudi ile karışık olatak ariyen ve yahudi kanını taşıryan 6SÜ bin kadar insan vardır. POLONYA'DA Polonya yahudilerinin durumu Varşova, 13 (A.A.) — Gradno'da ya- hudilere karşı olan hadiseler üzerine, yakında bulunan Cuvalki şehrinde de birçok yahudi dükkânlarına salıdılmış - tır. Gndııo'nun yöresinde gelip geçen yolculara da saldırılmıştır. Grodno şarbaylık kurulu başkanı, bir bildiriğle eseflerini anlatmış ve suçlula- mın kim olursa olsun, cezaya çarptırıla- cağını bildirmiştir. Hırpalanan yahudilerden 11 tanesi hâlâ hastanelerdedir. Grodno yahudile rinden bir salgıt, bu hadiselere iç ba - kanmın elkoymasını dilemek üzere Var- gova'ya gelmiştir. Başbakan, Slavek yahudi azınlığı saylavlarından Rosmarin ve Hartelas'ı kabul etmiştir. Yahudilere kargşı olan ulusal - de mokrat partinin örgani Varşavski Cen - nik Narodove gazetesi diyor ki: * Yahudi davası, kırımlarla başarıla maz. Daha sistematik bir tutum gerek tir. Meselâ Polonya — kanunlarında ve devletin azınlık sıyasasında değişiklikler yapmalıdır. Yahudilerin yıldızı parlaklı- ğun daha uzun zaman koruyamaz.,, Grodno badiselerini uzun uzadıya anlatan yahudi gazeteleri toplattırı! - mıştır. Polonya - Letonya — basın konferansı Varşova, 13 (ALA.) — Polonya - Le- tonya basın konferansı burada toplan- mış, sıra ile Varşava'da, Rigada toplan- malar yapmaya karar vermiştir. Konfe- ranslarda iki memleket basınımın bera- ber çalışması için program hazırlana- caktır. Yugoslavyalı gazetecı Özgür bırakıldı Danzig, 13 (A.A) — Danzig işyar- lazı tarafından yakalanmış olan yügos- lav gazetecilerinden Penkalla, Varşo- vadaki yugoslar elçiliğinin dileğinden sonra leh komiserliğince yapılan girgi Üzerine dün öğleden sonra salıveril - miştir. Yahudilerin fikirlerini yayan Dan - ziget Eko gazetesinin başyazıcısı Loe- vy de sekiz gün içinde şehirden uzak- Taşmak şartiyle özgür bırakılmıştır. Doktor Şaht Danzige gidiyor Danzig, 13 (A.A.) — Alman banka- lar direktörü B. Şaht birkaç gün sonra buraya gelerek Almanyanın ekonomik prensipleri hakkında bir söylev vere- cektir. BİRLEŞİK DEV LETLER'DE: B. Ruzvelt barış istiyor Vest-Point (Amerika) 19 (A.A) — Sücl akademiden çıkanlara verdiği bir söylevde B. Ruzvelt : «Dünsyanın en büyük ihtiyacı, karşılıklı anlaşma üze- rine kurulu bir barış inancıdır.ı de - miştir. Başkan, ulusun baysallığını tehli - keye düşürecek bir dereceye inmekten korunması için ordu sayısının artırıl - masmı istemektedir. N.R.Â. nisana kadar kalıyor Vaşington, 13 (A.A.) — Senato, de- Giştirilen N.R A - kalkınma ulusal kurumu - nun 1936 nisanına kadar uza- tılmasını 13 € karşı 41 oyla kabul et miştir. Konuşma, küçük bir değişiklik Önergesinin Bay Hucilong tarafından 16 saat korunması yüzünden gece de devam etmiştir. Yeni kanun Bay Bora- hın bir değişiklik önergesinin — onay- lanması İçin tekrar saylavlar kuruluna gideçektir. B. Ruzveltten bir dilek Vaşington, 13 (A-A.) — İdaho de - mokrat saylavı B. Vite, paraya altın ve gümüş esası üzerine durluk vermek İçin öteki uluslarla konuşmalara başlanma sını B. Ruzvelt'ten isteyen bir dilekte bulunmuştur. B. Vite, Amerika tarafından hir pa ra konferansının toplarıtıya çağırılması- nn yabancı hükümetler tarafından Iyı karşılaşacağını söylemiştir. İtalyan - ingiliz basın aytışması Paris, 13 (ALA.) — Maten gazetesi- nin Roma aytarı, italyan basınma İngil- tere'ye karşı çıkan yazılara bir son ve rildiğini bildirmektedir. Londra'daki italyan büyük elçisi B. Grandi Roma'ya gelmiş ve italyan hükü- metine, ingiliz hükümetinin ve kamoyu- nun düşüncelerini bildirmiştir. Habeşistan paylaşrlı - yor mu? Paris, 13 (A.A.) — Övr gazetesin - de Bayan Jöneviyew Tabonis, yazdığı bir betkede, İtalya'nın, uluslar soayetesi yolu ile Habeşistan'da üç taraflı bir ko- runuk memleket kurulmasını Habeş kı- ralına tavsiye ettirmek istediği fikrin - dedir. İngiltere, Fransa ve İtalya'ya Ha - beşistan'da etgerlik bölgeleri verilecek- tir. Jöneviyev Tabonis'e göre bu harbtan kaçınmak için en iyi bir çaredir. Jöneviyev Tabonis, İtalya'nın 300.000 kilometre murabbalık bir yer alarak Ha- beşistan'ın en zengin yerini elde ede-- İNGİLTERE'DE: 4 Alman donanması nasıl olacak ? Londra,»13 (A.A.) — Deyli Telgrat —— gazetesinin denizcilik aytarı Hektor Ri- — vater, alman deniz yapıları programının — — şöyle olacağını sanmaktadır : * Almanya'nın hangi tip gemileri tez- gâha koyacağı daha bilinmiyor. Fakat bir anlaşmaya varılırsa, alman programı v şekilde gelişebilir: “ 11 ve12 pusluk toplar taşıyan 22.000 tonluk beş harb kruvazörü filo - tillası, 8 pusluk toplar taşıyan 8.600 ton- luk altı hafif kruvazör, 1.000 - tonluk 6 torpido, 800 tonluk birkaç denizaltı ge- misi ve 22.000 tonluk bir uçak gemisi. Hele bu gemilerin çok yollu olması bakımından böyle bir filo ile boy ölçüşer —— cek ingilirz gemileri pek azdır.., j . gee Sovyetler Birliğinde * e şenlikler ) (Bâaşı I. ci sayıfada) Pravda gazetesi şu satırları yazıyor: $ yazıyor: * Ukranya'nım çalışkan halk yığıne — ları kuvvetli bir Sovyet devleti kurdu » — lar, Ukranya şimdi bayındır bir Ülke ha- line gelmiştir. Harbın yaralar kapan « mış, fakat unutulmamıştır. Almanve leh faşistleri, Sovyet Ukranyasma doğru ye- ni bir yürüyüş plânı düşünüyorlar. Ulk- ranya halkınıtn leh işgalinden kurtuldu. — ğunun on beşinci yıldönümünü kutlar « — ken yapılan vatansever ve kuvvetli göste teri düşman intirikalarına karşı en kuv vetli bir cevaptır.., Sovyetlere karşı alman - Polonya anlaşması " Moskova, 13 (A.A.) — Tas Ajansı — bildiriyor: Ukranya, Kiyef'in Polonya — ordusundan kurtarılışının on beşinci yıla dönümünü kutlamaktadır. Bu yıl dönü. — mü dolayısiyle Moskova gazeteleri, Kıs — zıl ordunun kahramanlığını ve son on beş yıl içinde Ukranya'nın başarılarını szun boylu anlatmaktadırlar. a Radek, İzvestiya gazetesindeki ya « zısında, bugün Polonya'nın konservatü. — varları arasında alman faşistleri ile bire Teşerek Sovyet Rusya'ya karşı yürümek — isteğinin beslendiğini söyliyerek diyor ki: * — Bugün Ukranya, hiç bir düş « manın kendi toptaklarına ayak basmı « yacağını kesin olarak söyliyebilir. Uk »« ranya ile barış ve “dostluk istemiyen — harb isteklileri susturulmalıdır.., K ——— ğini sanmaktadır. İngiltere, Sudan sınıe — rma yakm yerlerin yönetimini kontrol edecektir. İ ğ Fransa'ya verilecek bölge daha belli — değildir. — ——————- — u “z Tefrika: 97 Gan.Mıchele.mnkrtabı Türkçeye çeviren: Nasunt BAYDAR Yazan: Aksel MUNT Yurddaşları onu değerli bir hekim ve se- wimli bir insan olarak tanıyorlardı. Birkaç wakit sonra, Roma sosyetesinin gözdesi ol- u. Bu sırada ben, bilmek istediğimi öğren- miş olduğum için, yavaş yavaş gözden sili- niyordum. Doktor benimki kadar güzel bir arabay- la dolaşıyordu. Korso'daki, değerli şeylerle gdöşenmiş apartımanında toplantılar — yapı- yordu. Yükselişi benimki derecesinde hızlı olmuştu. Gelip beni görmüştü, Roma'nın iki- mize dar gelmiyecek kadar büyük olduğu üzerinde anlaşmıştık. Birbirimize rastladık- ça bana karşı nazik davranıyordu. Çok kalabalık müşterileri olduğu bes- belli idi ve bana denildiğine göre, bu müşte- rilerin çoğu, onun tarafından bakılmak ar- zusiyle Roma'ya koşan zengin amerikalı- dardı. Emri altında, birçok özel hasta bakı- cıları ve Porta Piya dışında da bir bakıevi vardı. İlkönce, onun kadın hastalıkları uz- marnı olduğunu sandım, sonra öğrendim ki kalb hastalıkları hekimi imiş. Hastalarına güven verdiği şüphesizdi; adının ancak min- ıîd teşekkür duygulariyle birlikte söy- iğini işittim, Buna hiç şaşmıyordum, çünkü bizlerle kıyaslanınca en göze çarpan bir şahsiyeti olduğu bir hakikatti; geniş bir alnı, pek zeki ve insanın yüreğine işliyen bakışları, kolay ve tatlı bir konuşuşu, kar- şısmmdâkine sempati duyguları veren halleri vardı. Öteki ertikdeşlerini hiç tanımıyordu; yalnız beni, iki sinir hadisesinden dolayı konsültasyona çağırmıştı. Şarko'nun bakı usullerini oldukça biliyordu ve birkaç al- man hasta yurdunu gezip görmüştü. Hem hastalığın ne olduğunu, hem de hastaya na- sıl bakılacağını kararlaştırmakta hemen her vakit uzlaşıyorduk. Bütün bunlara bakarak, tim. Bir gün acele ile karalanmış bir pusula- smı aldım. Bir konsültasyon için çabucak Konstanzi oteline gitmemi rica ediyordu. Doktor çok telaşlı görünüyordu. Birkaç kelime ile anlattı ki hastasma birkaç hafta- danberi bakıyor ve aldığı tedbirlerin de iyi sonuçlar verdiğini görüyordu. Halbuki son günlerde hasta kötüleşmişti, kalbi pek iyi işlemiyordu, bunun için düşüncemi öğren- mek istemişti. Ancak, ilk iş ne hastayı ve ne de aylesini telaşa düşürmemekti. Hastayı görüp de onun yıllardarıberi ta- mıdığım ve kendisini tanıyıpta bütün sev- miş olanlar gibi değerine inanmış olduğum bir adam ve “insanın şahsiyeti ve bu şahsi- yetin ölümden sonra varoluşu,, adındaki bü- Yük eserin sahibi Frederik Meyers olduğunu görünce ne kadar şaştığımı anlarsınız. So- luk alışı çok hafif ve pek zahmetli idi, yüzü bitkindi, yalnız insanı kendine hayran eden gözleri gene o gözlerdi. Elini uzatıp, beni bekleye bekleye, gözleri yollarda kaldığını, ve gelmiş olmamdan dolayı kendini çok bahtlı saydığını söyledi. Londra'da, “psişik araştırmalar sosyetesinde,, kendisi ile ye- mek yemiş ve bütün geceyi başbaşa, ölüm- den ve ölümün ötesinden bahsetmekle ge- çirmiş olduğumuzu hatırlattı. Kendisine ce- wab vermeğe vakit bulamadan doktor, yeni bir buhrandan korktuğu için konuşmamamın daha iyi olacağımı söyliyerek bana dinleme borusunu uzattı. Uzun uzun bakıp dinlem ge hiç lüzum yoktu; gördüğüm yeterdi. Ertikdeşimi bir köşeye çekerek hastanın aylesine durumu bildirip bildirmemiş oldu. ğunu sordum. Durumun ne kadar tehlikeli olduğunu sezememiş olduğunu şaşarak a1 ladım, çünkü bana, yapmakta olduğu stii nin şırmgalarını daha sıklaştırmağı; gün, kendi bulduğu serom'u sınamayı ve Grand otele bir adam göndererek oradaki bilmem hangi şarabdan bir şişe getirtmeği önergedi. Yapılacak en doğru şeyin, gittik çe azalmakta olan aci çekme yeteneğini ço ğaltmak olduğunu ileri sürerek her türlü uyatıç'lara karşı Bulunduğumu - söyledim. Bundan sonra elimizden gelen onun acı nı azaltmağa yardım etmekti. Biz böyle konuşurken pek yakın dostla- rımdan, ünlü amerikan filozofu Vilya Ceyms odaya girdi. Hastanın aylesine ha- ber göndermenin, bir saat meselesi oıdugu içln. çok lüzumlu olduğfunu ona da tekrarla (Sonu var) g