— Dül ve tarih araştırmaları b Arab ellerinde Sumer izleri -— Başı bundan önceki sayılarımızda dır, Artık bir sonuca varmak Üzereyiz. 'Tarihin içinde ve Arab yarımadasının Ortasında ve çevresinde areştırdığımız Arab adını ve Arab ulusünü - tanımağa Bbaşlıyoruz. Fakat Milâddan yedi sekiz üz yıl öncelerinde bile gene bir Arab inden im (işeret) yoktur. Teoloji ini E. Huber de ancak o çağlarda ir Arab varlığı sezer gibi oluyor ve ) inlü küm bayları ikisusların Arab ve K tsır çöllerindeki sorlu ayaklanmala- bir Arab ulusal varlığı tanrmak tiyor. Her ne kadar Lagidesler dev- tinde Nil vadisinin doğu yanındaki çö- ken topraklarda Asyadan gelmiş ça- dırli göçerler bulunuyorsa da bunlar o tarihte bile Arab dilli değildiler. Ne |“de olsa çölün tarihçe tanımmış belli bölgelerinde bir arab adı söylenmekte- dir, Ve ilk kere Kas adı ile birlikte ğt için bu Kasları da bir derece- ye kadar tanımamıza ihtiyaç vardır. j Tarihte Kas adını birkaç türlü gö- Ş rüyoruz. Eti büyük kıralları Subbi - Z dilyuma ve ikinci Mursil zamanlarında Kas'lar Karadeniz eğikyüzeyinde ve liki Kastamonuda toplu olarak ©- Tarih adlarını gas - gas ünde de yazar, —Yukarda adları en Eti kırallarının parlak zamanı nların salma — ve sürsaldırmalarını n ve kılmakla geçer. Bir Hitit ; mın yıllığımda bu sgözler vardır: Geçmiş zamanlarda Eti ülkesi düş- tarafından yağma edildi bir yandan da düşman — gasgaslar geldiler ve Hitit illerini yağena ettiler, Eugöne Calignac Subbiluluma ct son temps>» | Bunlar eski zamanlardanberi Anado- Tunun her tarafında kendilerini gös - teriyorlardı. Dağlık yerlerde yaşar - Kastamonuda olduğu gibi Ama- u6 köme dağlarının yaylaları ve Zak- tus büyük dağ kümesi — Kas yurdları li Savaş ürünü ile geçinirlerdi. “Çok at beslerler, ata iyi biner ve at ü- terinde dövüşürlerdi. Mezopotamya - d ıki dövüşkenlikleri boşka yerlerde ol- yarımadası oymaklarının bugün de t yapmakta oldukları gazve eçapul erge- ti ile yapırlan savaş» Kasi'lerden kal - ma bir töre olmak gerektir. Gazve ve tâ kelimelerinin de bu töreyi koyan- ların adından — çıktığına — inaniyorum. ır aynı zamanda çok katı yürek- li idiler. Böylece türkçenin katı ke- imesi ile arabcanın kasi kelimesi —bu as'lara cevirebiliriz. “Analoluda bir çok Kas'"lı isimlerinin lunması bu kas veya Kasi'lerin çok tiş bir çevrede yayılıp, yurd tuttu - ğ ğuna işaret eder. Huri ve Hati'lerde T İduğu gibi ötedenberi Hısım oldukla- , | bir tuman veya tamuni ile bir ve | u yaşarlardı. Kaştamonu bu iki ı Hmin ikiz adından olmadır. İlgaz dağr da Kas'ların admı taşıyor. Kaspi ede Kaysun dağı, Kays oymağı Ku - y adı ve Gassan oymağı bep bu kas - urla hisim gibi görünmektedir. Hele de Gassani'lerin yurdu ile Kay- mın dağı yöresinde bir de Duma veya fuma bulunması — bu İnancımıza güç ilecek bir içyüz — gösterebiliyor. ından artık derecede üstündü. Arak H.R. PANKUT Hitzsch. Die sprache der Kossöcr» Metinler bu kıralı ço k överler, «Erkli kıral! Babil kıralr! Sümer - A- kad krralı? Kassuların kiralr Kardun - yaş kıralı» işte budur. Gaş, Kas, Kassi, Kuşu gibi adlanan bu ulus güneşe aş derdi. Adlarımnın sonunda gördüğümüz bu aş veya yaş öz dillerince güneş demektir, Maraş, Ayaş, Ulaş, Aşkale'deki aş'lar da Kaş- ca olmak gerektir. Nitekim sümerce güneş demek olan ko ile kasice güneş demek olan aş, yaş'dan bizim güneş ol- müş çıkmıştır. ve arabcanın aramca - dan aldığı şamaş'da da aş kelimesi dip- diri yaşamaktadır. Arab yarımadasına büyük bir yığın halinde akmadan önce Kassiler Zakrus dağlarında otururlardı. Sümer ve A « kada kültürce yabancı idiler fakat bir gok tarihsel hadiseler bize aynı uruk « tan olduklarını haykırmaktadır. Çoban ve savaşçı oldukları için Özge soysal « lıklarını bırakıp siteler devletinin yük- sek kültürüne uyamamışlardı. Fakat Milâddan iki bin yıl önce ikinci Rim - sin Amurrulara karşı urukdaşları bir- leşmeğe okuduğu zaman Kaslar ön sı - rada idiler, Ve federasyonda kendile- rine ayrılan yeri alarak üstün hizmet- ler ettiler ve yararlıklar — gösterdiler. Kassilerin o topraklara nasıl geldiğini Fridrich Delizeh şu biçimde anlatır: «Eaki zamanlardaaberi uzak Babil ovası çeşidli ulusların toplandığı yer idi. İki ayrı âyrr ulusun bir arada o - utrduğu — görülürdü. Sami olmryan Sümer - Akad ile Sami olan Babil gi- bi.. Samiler devletin dış gücünü yapı - yorlardı. Sami olmıyanlar ise soysallı- ın faktörü idiler. Milâddan 2300 yıl önce Elamlılar geldiler. Ve bir ya - bancı dinaşti kurdular. İkinci Piglatphlaser, Sargun, San » herip zamanlarında arami oymaklar sa- yılmaz sürüler halindeki yayılmalarını Babile kadar uzattılar, Bu aramiler, ur- bi denilen arablar Sanherip devrindeki Keldanilerin yanıbaşında Erek'de Nip- pur'da, Kutha'da, Sippar'da ve başka şehirlerde oturdular, Urbiler ve Kassiler omuz omuza ea ki Sümer yurdunun sitelerine yerleş « miş bulunuyorlar. Arablarla; daha ar- tık; Diclenin karşı yakasında ve Asur- masirpal zamanında — karşılaşıyoruz. Bunlar Uknu suyunun ağzına kadar so- kuldular. Die aprache der Kossöer 6 » Arab tarihinde gassaniler diye a - mılan kavim arab dilini işlemekte ö - nemli emekleri ve sayılı hizmetleri ge- çen bir varlık olduğuna göre bu kas- ları bu kadar olsun tanımak gerekti. Kasların diline her Avrupa yoluyla gelen türk soylu ulusun dili için ol - duğu gibi art dil; derler halbuki mor - foloji bakımından bu dillerin hepsi a- şağı yukarı agglutinant'dırlar, Arabların Dicleyi boylalığı stralar - lar indiler, Görülüyor ki; arab adını taşıyan ulusla Kasların Dicle boyunda birleşmesi aynı zamandadır. —Bütün Mezopotamyayı ve yarımadayı Kapsı- yan Kasi - Kumuh devleti kültürü ile de arab dili üÜzserinde etkiler yaptı. Böylece Milâddan yaklaştırma bin yıl önceleri bir arab soysallığının çekir - deklendiğini ve bir arab dilinin filiz - vermeğe başladığını öğreniyoruz. Pa - kat egemen dil samice olduğu için şim- di de şimal samililerinin dillerinden bahsedelim. (Arkası var) ç ge T LA ' DUYUKLAR İSTANBUL TELEFONLARI Tecimerlerle bir konuşma İstanbul, 13 — Berlin tecim oruntağı B. Avni bugün ofisde Al- manya'ya çıkıt yapan tecimerler- le konuştu. Toplantıda yirmi beş fitma ve İzmir otis direktörü de bulundu. Türe smaçları İstanbul, 13 — Türe fakülte- sinde sınaca giren 478 talebeden yüzde sekseni kazanmışlardır. Boğaziçi güzelleştirme kurumu İstanbul, 13 — Baoğazlılar Bo- ğaziçini güzelleştirme — kurumu yaptılar, Şarbaylık ve “Şirketi hay- riye,, kuruma yardıma karar ver- diler. Üniversitede sınaç İstanbul, 13 — Yardımcı öğret- menletrin sınaçı Y temmuzda üni- versitede yapılacaktır. Kılık kanunu yeritiliyor İstanbul, 13 — Bugü kılık ka- nununun yeritilmesine başlandı. Sokakta dinsel kılıkla kimse gö- rülmedi, Papanın oruntağı sivil el- bise ile göretler yaptı. Nüfus sayımı için İstanbul, 13 — Genel nüfus sa- yımı için bugün ilbaylıkta istatis- tik genel direktörünün de bulun- duğu bir toplantı yapıldı. Sayım işleri ve kadro konuşuldu. B. Cemil dam_şman mı olacak ? İstanbul, 13 — İstanbul üni- versitesi rektörü B. Cemil'in Dış işler bakanlığında bir danışman- lığa atanacağı .ıöyleni;_m Yeni ufaklık paralar Finans Bakanlığı, piyasada bulunan 2S, 10, $ ve Z,5 kurüşluk ve 40, 20, 10 ve paralıkların yerine çıkarılacak yeni ufaklık paralar için hazırlıklarına de- vam etmektedir. — Iramları, ağırlıkları ve şekilleri Bakanlıkça saptanan ufak- lik paraların pullarının, süe! fabrikalar da hazırlanmasından vazgeçilmiş ve bu işi doğrudan doğruya (Darbhane) nin yapması kararlaştırılmıştır. (Darbhane) yeni paralar için ha » zırlıklarına başlamıştır. 4-5 milyon li- ra kadar olacak olan ufaklık- — paralat, gümüş paraların yapılması — bittikten sonra basılmağa başlanacaktır. Yeni pa- ralar ancak birinciteşrin sonlarına doğ- rTu piyataya çıkarılmağa başlanacaktır. Kibrit sosyetesinin itirazı Kibrit tekiti sosyetesi Finans Ba- kanlığının kibrit fiatlarını, sözleşme gereğince, on para daha indirmesi hak- kımdaki bildiriğine itiraz etmiştir. Sos yete itirazımın sebeblerini bugünlerde Finans Bakanlığma bildirecektir, Yurdda hava kurumuna yardım Jandarma Genel komutanlığının ö- nergesi Üzerine,işyarların hava tehli- kesini önlemek — üzere geniş ölçüde yardım edebilmeleri ergesiyle, yalnız işyarların yükenlerini bölü ile ödemek için üye yazılmaları Başbakanlıkça uy gun görülmüş ve Ekonomi Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Cumu - tiyet Merkez, İş, Emlâk, Ziraat, Sü - mer bankalariyle bu hankalara bağlı kurumlarda çalışan işyar ve işçiler her ay aylıklarının yüzde ikisini hava teh- likesini önlemek için hava kurumuna brrakmayı kararlaştırmıştardır. , ... Muğla, 13 ÇA.A) — Uçak kurumu « nun bugün şehrin her yanma yolladı - gı aytaçlar balka hava tehlikesini an - Tatınışlardır. — Toplantılara köylerden de pek çok balk gelmişti. Söylevler önemle dinlenmiştir. Kadınlar başka bir. toplantı daha yaparak hava tehli - kesi programını hazırlıyacaklardır. ... Zile, 13 ÇALA) — Hava tehlikesini bilenler kurumu dün ilçebayın başkan- lığında ilk büyük toplantısını yapmış ve üye yazmaya başlamıştır. İlk top- Tantıda üye yazılanlar yüzden fazladır. Yazı işine devam edilmektedir. Yüksek duygulu halkımizın büyük iİlgisi de - Berlenmektedir. . ... Hava tehlikesini bilen üyeler. B. Cevat Adana Osmanlı Bank. direktö- rü 20, B. İsmall Nacaroğlu Adana yar - dimt 100 yıllık yükeni 20, B. Nihat A - dana İs Bankası direktörü 60, B. Cevat Adana İş Bankası muhasebecisi 40, B. Rüstü Adana İş Bankası işyarlarından $5, B. Asım Adana İş Bankası işyarla- rından 30, B. Tahsin Adana İş Bankam işyarlarından 24, B. Halil Adana İş Ban- kası işyarlarından 22, B. Kadri Adana İş Bankası işyarlarından 20, B. Mehmet Adana İş Bankası işyarlarından 20, Ba- yan Hacer Adana İş Bankası işyarla - rından 20, B. Feyri Adana İş Bankası avukatı 36. B. Cemal Bardakçı Konya ilbayı 20, B. Şevki Ergun Konya C. H, P. Başkanı ve şarbay 20, B: İzzet Erdal Konya İktisat bankası direktörü 20, B, Hulusi Atasa - gun Konya cczacı 20, B. Ziya Çalık E - kekon gazetesi başyazıcısı 20, B. Osman Olkun Konya Ticaret odası başkanı 20, B. Lütfi Berekmen Konya C. H. P. sek- reteri 20, B. Mustafa Konya İzmiİr pa - zârı sahibi SO, B. Halis Olusan Kotya elektrik şirketi direktörü 20, B, Ömer Keleş Konya Ahali Bankası direktörü 20, B. Saim Koçak Konya Hava kurumu Üyesi 20, B. Nazım Evren Konya Baba bık başyazrersr 20, B. Hazım Köseleci Hava kurumu üyesi 20, B. Mustafa Ka- raağaç Konya hava kurumu şuğbe baş- kanı 20, B. Emin Sayın Konya hava ku- Tumu şuğbe mubhasibi 20, B. Nzif Ulu « ışık Konya hâva kurumu şuğbe vezne - darı 20, B. Ali Tüzün Türk Konya ha. va kurumu çuğbe memuru 20, Bayan Azime Konya belediye ebesi 20, B, Nu- rettin Konya İş Bankası direktörü 30, B. Şevket Konya Ziraat Bankası direk- törü 20, B. Esat Altop Konya Manrif direktörü 20, B. Rasim Konya İl idaze beyeti üyesi 20, B. Sadettin Konya © idare heyeti üyesi 20, B. A5 Riza Kon- ya il idare heyeti üyesi 20, B. Mehmet Yazan Konya Eanaf cemiyetleri yazga- mı 20, Her gün beş kelime (Başı I. ci sayılada) saya gelmez. 2 - İşini savsayan talisizlik » ten bahsetmemeli, 2. — İhtiyat — Saknı İhtiyat etmek — Saknımak Örnekler: | - Hayır, o ba iş te savsa değil, saknı göster. miştir. 2 - Kredi işlerinde sakniyan bankalara kızmamalıyız. 3, — Kaide — 1 « Kural, 2 - Duraç Örnekler: 1 - Bu cümle gra. mer kurallarına göre doğru değildir. 2 -Taksim anıtının mermer duraçını nasıl buluyorsu - nuz ? 4. — Tarif etmek — Tanımlamali Tarif — Tanım Örnekler: 1 - Bana ekono » minin son tanımını söyler misiniz ? 2 - Eğer yerinizi iyi tanım « lıyabilseydiniz bu hadar ara yıp sormazdım. 5. — Teşettüt — Ayrılışma Örnek: Yard işlerinde fi « kir avrılışması en büyük Fes lâkettir. z Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı» caları kullanılmamasmı rica eda 4 rız. Bugünkü sayımızda ge çen kılavuz kelimeleri Atamak «« Tayin etmek Bırakışma — Mütereke Danışman — Müşavir Değet — Temas — Deneç — Tecrübe Durluk — İstikrar Erk — İktidar Eğlim > Temayül Eğitim * Terhiye Finans * Maliye Göret —« Ziyaret Gösteriş — Nümayiş Gözenek — Metame Hötlem « Tehdit Romanımızır. bugünkü — parçasında geçen kelimelerin karşılıklarış Bakıevi —— Tedavihano Uzman — Mütehassıs Ertikdeş — Meslekdaş Önergemek — Teoklif etmel Uyatıç — Münebbih Beldek — Alâmet Keçiören Köy Gazinosu açıldı. Gazino Orman Çifliği tarafından işletilmektedir. Çiflik ürünleri bulu- K nur. Fiatlar ucuz, servis düzgündür. Sabah altıdan gece yarısına kadar muntazam otobüs seferleri var- dır. Gidip gelme otuz kuruştur.