* — SAYIFA4 Fransanın eski finans bakanı ne diyordu? 29 mayıs 1935 tarihli Frankfurt Zaytung gazetesi Paris aytarından aldı- ğt bir yazıda, fransız parlamentosunun son toplantılarından birinde finans ba- kanının frangın düşmesi üzerine orta- ya çıkan dürümü izah eden uzun bir söylev verdiği kaydedilmektedir. Ayta- rın verdiği habere göre ceki finans ba- kanı Cermen - Marten bu — söylevinde kısaca şunları söylemiştir: Durum çok — ciddiğdir ve derhal tedbir alınmasını ge- — gektirmektedir. İki haftadanberidir ki; — karşılıklı tedbir. almmamış olursa, — kambiyoyu tehlikeye — sokacak ölçüde — korkunç anları çoğalmıştı. Hükümet gparanın değerini korumağa kesin ola- rTak karar vermiş olduğundan parlamen- todan üsnomal yetki istemektedir. Ar- arulusal spekülasyon, sıra ile bütün — altın bloku ülkelerini dalaştıktan sonra /— gimdi de franga kadar geldi. Bunun sonucu şu oldu ki, Fransa devlet ban- — kası geniş ölçüde altın harcadığı gibi — Mynr ölçüde de para piyasası gerginleş- #i bu durumla ilgili olmak üzere dev- — let bonolarının ödenmesi İlazım getdi ve dolayısile de kısa ödelli üremler de — yükseldi. Ayn: zamanda devlet rantla- rı düştü; buna karşı aksiyonlar yüksel- di. Altının harcanmasına durmadan de- vam edilmektedir. 17 mayıstan 24 ma- — yyısa kadar üç milyar franktan çok altın harcanmıştır. Yalnız 27 mayıs günü — Hİ milyar franklık altın elden çıkarıl- — mauştır. Yeni devlet bonolar çıkarmak için, hükümetin, ber ne kadar daha kı- mıldanacak yeri varsa da, alıcı bula- mryacak korkusunu taşrmaktadır. Durumun gelişimi tehlikelidir; Der- Bal işe sarrlabilecek olursa hükümet bu tehlikeyi ancak durdurabilir. Bu böyle olmakla beraber ekonomi durumu / kötüleşmemiş belki de eyileşmiştir. — Büyük tecim fiattarı kendilerini kolay- Ca toparlayabilmişlerdir. Dış fiatlarla /— İç fiatlar arasındaki ayrılık küçülmüş- Öbür yandan da yıllardanberi dur- yükselen ve genel borcu büyü- ve güvensizliği doğuran büdce açı- S ge da vardır. Büdce açığından doğan borçlanma yıl geçtikçe büdcedeki lrem bölümünü yükseltiyor ve dolayısiyle üremiler de yükselerek ekonominin ucuz para bul- — Masını güçleştiriyordu. İşte bu durum lüzümsuz vergi yük- Jenmesi zamanından kalmış olan devle- tin çok yüksek hayat standardının eo- nucudur. Buna karşı ne — yapılabilir? — Teknik bakımdan, altının akıp gitmesi- — min, devlet bonolarının geri ödenmesi- — Hin önüne teknik araçlarla geçilmeğe galışılabilir; nitekâim hükümet de bu. Nu yapmıştır. Ancak, son günlerde gö- Tüldüğü gibi, bu araçlar yetmemiştir. Kanayan bir beden gibi altının da akıp sinin önüne geçmek isteniyorsa, durumun yalnız teknik bakımından de- til, psikolojik bakımdan da kaygusunu t kamoyun yüreğine su setpebi- Tecek tedbirler alınmak gerektir. Bun- "-dan dolayı hükümet işleri çabuk başar. mağa ve hele bugünkü güçlüklerin or- taya çıkmasına büyük bir etke olan açı- — ğt Üüzerinde de etkin bir rol oynamağa nti olduğunu kamoya isbat etmeli- dir. Kambiyoya dövalvasiyon yapılması bu dürüm içinde çıkan yol > /— Bükümet gu kanağattadır ki, böyle bir tedbirle elde edilecek olan kazanç geçi- €İ olacak ve bunun arkasından da, emek- Hlerle aylıklıları katmadan, bankalar- “—da arttırım hesablı 20 milyon, rantiye /— ve obligasyonu olan 7 milyon, sosyal alı 8 milyon kişiyle birlikte ül. genel bir yoksulluk çökecektir. Büdcenin düzeltilmesi en çabuk ya- gerek olan bir ödev olmakla be- , ekonomik buhranının ortadan (kalkması için son ve kesin bir çare sa- yılamaz. Bugün lâzım olan, ekonomi hayatı- yeni bir hra vermektir, ki bunun de hükümet, ekonomi alanlarına ? yapılacak olan bir yetki istemek- tedir. Arsıulusal bakımdan da hükümet 1 olarak kambiyonun durluğu için çalışacak ve şimdilik, altın blokundaki elerle olan tecim ilgilerini örgüt- ğe uğraşacaktır. Ülke içinde de say- "pa ve maliyetleri üzerinde etki yapmak gerektir. Üremler indirilmelidir. Kam- Ka Şimdiki fransız buhranı nasıl Temps gazetesi 28 mayıs taribli sa- yısında, buyünkü buhranın nasıl başiz- dığını şöyle anlatmaktadır : Şimdiki finansal bubranın olacak- ları az çok kestirilen dış veya iç hadi- seler yüzünden, birdenbire ortaya çık- tığını sanmak, herkesin düştüğü bir yanlıştır. Bu meselenin, belli bir plân- la ve şimdiye kadar kullanılmış metod- larla, yahut başkalarının yaptıkları ve zaten eyi sonuç vermemiş deneçlerle kotarılacağını sanmak da başka bir yan- hış olur. Son hâdiseler, yani Almanyanın si- lahlanması ve ar doğumlu — yıllar yü- zünden arttırmak lüzumunu duyduğu- muüz ulusal korüm araçlarığın — ortaya çıkardığı saypalar; demiryollar açığı- nm devam etmesi ve artması; Belçika frangının devalüasyonu, ve — halk ara- sında uyanan kaygı, haştalığın asıl ve- bebi ortadan kaldır: finansal bakımdan — sıhatlı bir hayat sürmenin imkânı olmıyacağını göstermiş, bu işin çabuk yapılması lâzem geldiğini daha açık olarak ortaya koymuştur. Söylediğimiz gibi, hastalığın neden ileri geldiği , herkesçe bilinmektedir. Her şey büdcenin denksizliğinden; el- de edilmesi iktimali olan gelire karşı saypaların her zaman fazla oluşundan; herkesin kendi büdcesini kıstığı, ve fazla yükler altında ezildiği bir za- manda devletin bir “mirasyedi,, gibi edişinden ileri gelmektedir. 1932 de B. Eryo bu işi çok açık olarak sözlü hareket görmüş ve şu, herkesin - bildiği söylemişti: "Ya büdceyi azaltmalı, ya parayı düşürmelil, Çünkü — finansal yükler zaten ağır olduğu için, yapılma- sı lâzım olan, geliri arttırarak —saypa ile gelir arasındaki denkliği sağlamak değil, saypaları gelire göre azaltmak- tır. 1932 de, meselenin nasıl olduğu çök eyi görülmüştü ve B. Eryo'nun söz- leri pek doğru idi. Fakat ne yazık ki, buna karşı kesin bir ilâç kullanılmak- tan çekinildi, bundan vaz geçildi ve bunun doğurduğu sonuçlar, büdcenin kendisini koruyamıyacağı ve hadisele- rin Hizumlu kıldıkları yükleri taşıya- mıyacak bir hele geldiği âna kadar, gittikçe ağırlaştı. Şüpbhesiz bu yolda galışmalar yapıldı, fakat her defasında işin yüzeyinde kalındı. Geçici çareler, daha sonra da, boşa çıkan — kısmiğ de- neçler yapıldı; ve zaten bunlar kısmiğ oldukları için boşa çıktılar. biyonun tehlikesine kafşı sigorta prim- kerinin çıkarılması frangın durluğuna karşı beslenen güveni de yeryüzünden kaldıracaktır. Bunun için hiç vakit kaybetmeden maliyet saypa — özerinde doğrudan doğruya etkisi olan vergile- rin hafiflettirilmesi en tez yapılması la- zım olan ödevlerden biridir. Devlet ha- yat standardının yeniden gözden geçi- rilmesi yani vergi yolunun azaltılması ve rantabıl üretime karşı kolaylık gös- terilmesi lazımdır. — Saldırganı tamılamak — (tarit ermek) pek güç! — Hayır, pek — basit. Yargıç (ha- kem) usulünü isteyen — saldırıma uğrayandır. La Repüblik'ten ga zğte_leı"de_okudıikk_ırı—mlrzk î Bu ikirtimlerin, bu boşa çıkan giri iz bil asaldır. Patlamento, şimlerin sebebi neydi? h iyo- ruz ki bu şebeb sı her şeyden önce büdcenin kontrolunu sağlamak olan ödevini başaramadığı için, kabineler erksiz kaldılar. Kontrol, girişimhalini aldı ve bunlar her zaman kötülüğü arttırmak gibi bir sanuc ver- dikleri için, kötü birer girişim oldular. Kebineler biribiri arkası atra değişir- ken, dalma yetmiyecek derecede axal- tılan büdce açığı yeniden ortaya çıkır yor ve devletin sakfıısızlığının finansal bakımdan kargı koymak imkinını ver- mediği ekonamik buhran — yüzünden, gittikçe ağırlaşıyordu. Devletin erksizliği yüzünden ulus- la olan bağlar kesildiği zaman, ilk olg- rak bit kere tam yetkiye başvurmak lazım — gelmişti. Fakat bundan başka, derin bir sıyasal değişiklik yapmak da gerekiyordu ve bunu yapmadıkça, du- rumun eyileşmesi sürekli olmıyacaktı. Yeni finansal çabalamalar yapmağı lü- zumlu kılan hadiseler — olunca, eköno- mik buhran devam edince, büdce açığı ortaya yeniden çıkıyor ve onunla bir- likte ağır bir takım harne — güçlükleri de beliriyordu, İşte şimdi de böyle oldu ve bu su- retle, üç yıldanberi kotarılmayan aynı meselenin karşısında kaldık. Fakat bu sefer herkes - bir rejim ne kadar sağlam olursa olsun kendi, uzun süren, erksiz- liğine dayanamayacağı — için - rejimi tehlikeye düşürmeden daha ileriye gi- dilemiyeceğini anlamaktadır. Öte ta- raftan, ulusal parayı tehlikeye düşür- meden de daha ileri gitmenin imkânı yoktur ve B. Eryo'nun sözleri Üç yıl sonra, daha kuvvetli ve daha evgin o- larak, gene ortaya çıkmaktedır: Ya büdceyi kısmak, yahut — parayı düşür- mek! Frangr kurtaracak olan — kesin ve geniş deflasyonu başarmak — için bir tok çare vardır; bu da yetki — metodü- dur, Fakat altı ây veya bir yıl sonra yeniden bu metoda dönmemek için, bu- nun bu sefer, yetecek kadar enerji ile ve geniş olarak kullanılması lâzımdır, Şunu da ilâve edelim ki, eğer tam yet. ki ekonomik deneçlere, az çok yabancı memleketlerden benzetlenecek “plân,.- ların gerçekleştirilmesine yarayacaksa, bu yüzden buhran daha çok uzatılacak, dahe derin ve tehlikeli bir hale sokula- caktır; çünkü bütün bu deneçlerle be- raber paranın da değeri düşürülmüştür, yani tam yapılmamacaı lazım gelen şey yapılmıştır. Görülüyor ki hastalık da, ilâçları da çok zamandanberi bilinmektedir. Bu ilâçların kullanılması — için büyük bir sertlikle, geniş bir rıza lâzımdır. Mem- deketin razı olacağı şüphesizdir, fakat ı başladı? bu cıza, hükümetin enerjisine bağlıdır. Ekonomük durumun düzelmesinden, iş- lerin açılmasından bit büdce kalkın- ması beklemek; yahut da işlerin bu a- çılışını sonuçları bilinmiyen tedbirler- e elde etmeğe kalkışmak, işe tersinden başlamak ve bekleyiş ve kolaylık me- todlarına geri dönmek demektir. Büd- ce denkliği, vergi mek imkânını verecek olan ekonomik oranlarına güven- kınavla kolaylaşırsa da,'gene bu kına- vın bir şartıdır. Ekonomik buhran ken- diliğinden durursa, bu şüphesiz büdce Açığının ortadan kalkmasına yardım edecektir. Fakat o zaman da mesele kotarılmış olmayacaktır, çünkü devle- tin saypaları yeter derecede azaltılma- dıkça, en ufak bir aksaklık yüzünden büdce gene açık verebilir. Onun için, finansal bakımdan harekete geçmek ge- rektir. Fakat sıyasal değişiklikler yap- mağa karer verilmezse, bu da yetmeye- bilir. Kısa haberler. . İtalya Italya hükümeti, güney Tirölünde evlenecek olan almanlarla — italyanlara öden vermeğe karar vermiştir. Bu ka- rara göre güney Tirolünde olan alman- ların italyan kadını ile evlenenlerine 1700 Jiret ve alman kadınların italyan erkeklerile evlenenlerine de — 500 liret öden verilecektir İrak Bir japon kurulu bir tecim anlaş- ması yapmak için finans bakanlığı ile görüşmektedir. Bağdad, Basra ve Mu- suldan gelen tecim odalarının delege- leri de görüşmelere katılmışlardır. Irak hükümetl Japonyaya en çok hurma sat- mak için uğraşmaktadır. Son zamanlar- da japonlar, Iraka çok mal satmakla kalmıyarak arab ülkelerinde ve ön As- yada geniş ölçüde propagandaya da gi- rişmişlerdir. Japonlar asyalıların — bir. esası üzerinde çalı- İran Britanya hükümeti İranın güneyine düşen ve buğüne kadar Britanya ile İran arasında kotarılamamış bir mesele olan iki adayı İrana terketmeğe karar vermiştir. Hangen ve Basido adında o- lan bu iki adada Britanyanın Basra körfezindeki deniz istasyonları — bulu- nuyordu. Bu istasyonlar birleştirilerek — bugün kışlalar ve uçak alanları ku- rTulmakta olan — Bahreyn adalarına ta- şınacaklardır. Bu yeni istasyon Bri- tanyanın Hindistan hava yolunu daha eyi koruyacak değerde görülmüştür. Noye Zürher Saytung 4 HAZIİRAN 1955 5A General Göringin yoleculuğu Veneral Göring'in son günlerde Bulgaristana yaptığı yolculuktan mayıs carihli sayısında bahıseden gazetesi, bu yolculuğun resmiğ ol ği söylenmekle beraber, Generalin Bulgaristanda, geliyormuş gibi karşılandığına — iş etmektedir. Generalin bundan önce de öze) ola- #8k yaptığı ve bazıları sonuçsuz kalan yolculukları anlatan ve onun, ulusal — sosyalist partisinin şeflerinden biri ol imak bakımumdan, Berlin bükümetinin Sözünü yarı resmiğ bir delegeden fazla angaje edecek durumda olduğunu söy- dleyen gazete, generalin bu — yolculuğu- nun alman dış sıyasasını, Almanya Diş Bakanlığının çalışmalarndan daha'lazlı aydralattığını yazmaktadır. » Şüphe edilmiyor ki bu sıyasa Bal- kanlardaki duruma, Almarıya bu taraf- tan hemen bir fayda göreceği için de- ğil, fakat büyük Avrupa mesclelerinin kotarılması srasında faydalı baskılar yapmak için Berlin diplomasisinin ora- da bulacağı manevra imkânları bakı- mından - ilgilenmektedir. Almanyanın uzun zamandanberi, Avrupanın güney - doğusundaki ulusların içinde oldukları ekonomik güçlükler Üzerinde s#peküle ettiğini herkes bilir. Zamanı gelince ve sıyasal isteklerine uygun geleceğini anlayınca, kendi kötü durumlarına bak- madan ekonomik özveriler yapmasını bilen almanlar, Yugoslavya'ya tecimel ve önemli asığlar göstermeği önerge mişlerdir. Romanya ile de bir kliring anlaşması yapmışlardır. ki, Kürentül gazetesine bakılırsa, bu anlaşma, Ber- lin ile Bükreş arasında alınıp - verilen ve anlaşmaya asıl anlamını veren bir &» ra gizli mektublarla tamlanmıştır. Ro« men gazetesinin bu haberi, her zaman- ki gibi, taknı ile karşılanmak lâzımdır; fakat, Romanyanm eyice - belli olmuş ve bütün partilerin onadığı bir dış sı- yasa güttüğünü söyliyen Universul ga. zetesi, “Bu memleketin, ekonomik, fi- nansal ve sosyal hayatmma faydalı bir hız verecek gibi olan önergeleri redde- demiyeceğini, ancak bunun bir takım sıyasal sakıncaları olduğunu,, yazmak- tadır. Bunlar, kesin bir takım sonuçlar çı- karılmak istenmemekle beraber, üzerle- rinde düşünülmesi gereken bir takım gösterilerdir. Şüphesiz, küçük anlaşma ile Balkan anlaşması hükümetlerinin sıyasaları eyice bellidir. Bu, biribirine bağlı asığları korumak için birleşen hü. kümetlerin güttükleri birge bir sıyasa- dır. Küçük anlaşmanın, şimdiki halile, orta Avrupa ile doğu Avrupasına yapr lacak olan her türlü panjermanist ya- yılma girişimlerine bir engel olduğu, gök açık bir şeydir. Onun için, küçük anlaşmanın bozulması ve dolayısiyle bu blokun dağılması, Balkanlara doğru gidişin başlangıç hattı olan, orta Av- rupadaki Alman egemenliğine dönmek İçin başlıca şarttır. Bazı memleketlerin ekonomik ve finansal ihtiyaçları Üüze- Tinde speküle etmek; Romanya, Yu- goslavya ve Çekoslovakyanın birli ğini zayıflatacak şekilde onları tecimel asığ- Tarla kazanmak, üçüncü — Raych'ın is- teklerine ked vuran sıyasal durumların ileride bozulmasını hazırlamak — lazım geldiği zaman, almanların denberi kullandıkları bir taktiktir. İşte General Göring'in Sofya yol- culuğu —da bu manevranın çerçevesi içinde yapılmış gibi görünmektedir. Bulgaristanın en açık asığları onu Bal- kan paktına girmek zorunda bırakırken, söylendiğine göre onun pakta girme- sine imkân vermemek, sonra da, yugos- lavları Berlinle daha işçen bir çalışma beraberliğine sevketmek — için, Sofya ile Belgrad arasındaki güvenli ilgiler- den imkân nixbetinde faydalanılmak is- tenmektedir. Bazı haberlerden de, Ge- neral Göring'in Yugoslavya ile Maca- ristanı bazıştırmağa ve aralarında bir saldırışmama paktı yaptırmağa çalıştı- B ve böylelikle Çekoslorkyayı macar« ları istekleri karşısında yalnız bırake mak istediği anlaşılmakştadır. Duyulan bu haberler — sahi ise, kü- gük anlaşmanın bugünkü şekli ve kuv- vetile kalmaşı gartile, bütün —bu yapı- resmiğ bir göret