YAT Batida fikir p S TT DAT TPT SAYIFA 4 . !-,ır_vı"cür 4 K4i 4 e. AÇ Bugüukü Arjanline bir bakış Arjascia devfeti n kaeruidu Soyraları A in adını & raklarla Rio a Plata Si Peru, Neksika ve- | diülecinin ki kadar yük- İspanyollar — başlangıçta mişen —bu ülkeye önem sonraları işletimeğe ya Baliyya ! sek değildi. zengin gö vermedilerse de başladılar. O tarihlerd tirdikleri günd acumun en zengin hayvan yetiş tirme ülkelerinden biri ortaya çıkmış- tır. Tik samanlarda Arjantin, Peru il- baylığına bağlı iken Brezilyada yerleş- miş olan Portegizlilerin — bu ülkeye göz dikmeye başlamaları üzerine ayrı - ca bir Ubaylık haline konuldu. İki baçük asır savsanan Arjantinde — gü- nün birinde yeni kurumlar yapılmağa, tecim işleri düzeltilmeğe başlandı. Pa. kat ayni zamanda kurtuluş — günü de yaklaşıyordu. —Yüzlerce yıldanberi e- zilen halk, bütün acuna yayılan libe- Tal fikidlere kıulağını açmış bulunuyor ve en somunda İspanyada başlayan sa- Arjantine ge- ilk evcil havyanlardan bu - vaştan asığlanarak bütün güney Ame- rikası halkını" kurtaracak olan devrim harrketine girisiyordu. İspanya ile savaşta olan İngilizler 1806 da Buenos Ayres önüne gelmiş - ler ve bir tek silâh patlamadan şehri ellecine geçirmişlerdi. Fakat İspan - yollar, çmeden Bucnos Ayres'i geri aldılar, İngiltere bir yıl sonra 11,000 kişilik bir ordu ile gene gelmiş ise de ikinci defa olarak koğulmuştur. Bu yüzden değerlerini anlryabilen Ar- jantinliler Tspanyollardan da kurtul - mağa karar verdiler. Kurtuluş savaşı altr yıl sürdü. çok Bugünkü Arjantin. — 19 uncu aarın başında, Arjantinin nüfusu —yarım milyomu — geçmiyordu. Topraklarının büyüklüğü, öte taraf tan iklimi, bu ülkeyi büyük göçmen- HNk akışlarına açık buluaduruyardı. Sıyasal kavgalardan kurtulup biraz dinlenmeğe başlar başlamaz halk, çok çabuk arttı. Böylelikle 1870 de iki milyonu geçmiyen —Arjantin nüfusu bügün 12 milyona — çıkmış bulunuyor. Göçmenlik akışlarıma gelince:; Ülkeye 300,000 kişi girdiği yıllar oldu. Bun- ların çoğu yerleşiyör, bir kısmı da iş- leri bittikten sonra gene gidiyorlardı. Fakat bugün durum değişmiştir. Ar- tık dışarıdan kimse alınmıyor. — Ülke içinden dışarıya doğru bir akın bile başlamıştır. Arjantin — anasal kanumu birleşik devletlerinkine benzer. Sıyasal parti- ler türlü ideolojilere dayanmakla be - Başlıca sıyasal fikirler bir taraftan az gok ileri demokratlar olan radikal- Jar, Ööteki taraftan muhafarakârlar ta- rafından oruntanmaktadır. Arjantin okonomisi. — Bugün bile Arjantin ekonomisi ta- rırala hayvancılığa dayanır. İspanyol- lar gününde başlayan hayvancılık 19 uncu asrın ortalarından sonra o kadar ilerledi ki, Arjantin, acunun en büyük hayvancılık Ölkesi oldu. Bugün Arjantin, ürettiği atın yal- Nız üçte birini deşarı gönderir. Yapı- Tan hesaplara göre, nüfusu ayni ölçü- de artacak olursa on yıl sonra bütün at üretimi Ülke içinde yoğaltılacaktır.. Elli yıl önce ekmek yapmak için dışarıdan an getirtmek zorunda olan Arjantinin bugün en büyük tahıl çı » katçını Ülkelerden biri olduğunu ha - tırlatırsak, yarım asır içinde ne kadar ileri gittiği kolaylıkla anlaşılır. Böy- le olduğu balde bugün ekilen ve işle- nen topraklar, Ülkenin — işlenebilecek ve ekilebilecek topraklarının ancak üç. te biridir. Büyük tahıl bölgeleri Bu- €enos - Ayres; Santa- Fe, Corduba ve Entra Rios illeridir. Bıı!'llı;'dı ı:ı’ı. keten ve kaba yonca yetiştirilir, » yancılık yapılır. Daha kuzeyde şeker k musır, tütün, pamuk ve man. yoka üretilir. © her şeyden önce bir ta- ı şehir nüfu - sunun Öönemsiz oldı dabilir. Hal- bukâ göre, öytle değildir tarım ve ha işleri ile uğraşan kimseler, müfusun an - tak yüzde 25 ini bulmaktadır. Ulussal endüstrinin Nerlemesi ve bü- yümesi sayılabi tün acunda en geniş çıkıt b ve hayvancılığ n daba isin: zara olan yapılı eşyayı da Avrupa ve ya kuzey Amerikasından pek elverişli şartlarla getirtiyordu. Halbu ki sa vaş zamanında dışarıdan eşya getirt » Tletmek Arjanti yordu. Kendisine lâ- mek için çekilen güçlük gelişimin — saşlıca scbeplerinden olmuştur. 1936 buhranı, daha riyade genişletti Üşte bu güseydedir ki ipçilik, lâztik- çilik gibi bir çok yeni endüstriler ku- tuldu. Bundan başka Arjantinin ö- nemli endüstrilerinden biri de soğuk hava endüstrisidir. Ondan sonra hal- km giydiği eşyayı hazıriryan endüstri endüstriyel biri bu gelişimi gelir ki bu, bubran sebebile çok iterle- miştir. Arjaantin de daha bir çok en- düstri doğup gelişebilir. Fakat de mir ve mağden kömürü — bulunmadığı için “ağır endüstri,, nin o memlekette Joğması mümkün değildir. Arjantin - de çıkan petral yarısı kadardır. Çıkatı pek önemli olmakla beraber üretiminin ancak yüzde onunu bulan birleşik devletlerin ve daha başka ül - kelerin tersine olarak Arjantin, yoğaltılar miktarın bir kaç yıl önceye kadar üretiminin yüzde 3$ ini dışarıya gönderiyordu. Sa: malların fiatı, satın alı mallar fi tından daha çok düştüğü için bulhran- dan o nisbette zarar görmüştür. Arjantinin dış tecimi, kendi başına bütün cenüp Amerikasının dış tecimi- nin yüzde 45 ini tutar. Çık n Üüçte ikisi toprak ürünleri, üçte biri de hay - vancılık ürünleridir. Esas dış tecimi kahve olan Beezilya, şeker olan Küba, nitrat ve bakır olan Şili, kalay olan Bilovyanınm tersine olarak Arjantinin gerek tarım, gerek hayvancılık alan - larında dışarıya türlü Ürünler satabil- mesi buhbranm sonuçlarına karşı büyük ölçüde korunmasına — yardım etmiştir. Öteki taraftan Arjantin, acunu besli yen başlıca ülklerden olup acunsal çı- kat tecimine şu önemli nisbetlerle or- taklaşmaktadır : Mısirin yüzde 65 ini (6 —10 mil- yen ton). Huğdayın yürzde 20 sini (3,$ — 6,5 milyon ton). Ketenin yür- de 80 ini (1,5 — 2 mülyon ton). Sı - ğtr etinin yüzde 45 ini (350,000 ton). İç tecime gelince, bunda da önem- H bir kalkınma olmuş ve geçen yıl - ginde borsa işleri yüzde 33 ve demir- yolu gelirleri yüzde 10 nisbetinde yük- selmiştir. Arjantinde para işleri. Arjantinin — ekonomik kalkınması gayet güzel tasarlanmış ve hazırlan mış bir genel plânla başarılabilmiştir ki bu plânın esaslı tedbirlerinden biri de iki yıldanberi 6,50 Fransız frangı tu - tan “piastre,, değerinin düşürülmesi olmuştur. Hükümet, 1929 sonunda parasının altına değişme kabiliyetini kaldırmış ve paranım değeri 6,50 Fran- sız frangı etrafında durmuştur. Son zamanlarda alınan tedbirlere göre pa- ranın satış ve satın alış fiatlarından olmak üzere iki türlü kuru resmiğ, bir de kuru özgür vardır. Piastr'ın arsrulusal değeri bakımın- dan altın paritesine nisbetle yüzde e- H düşmüş olmasına kargı Ülke içinde satın alma değeri buhrandan öncekin- den yükselmiştir. Bu güzeydedir ki, halk, para değerinin düşmesinden za- rar görmemiştir. Paranın resmiğ altın karşılığı yüz- de 47 ise de hakikatte daha çok yük- sektir. Hattâ altının bugünkü para ile olan hakikiğ nisbeti hesaba — katılırsa | | JLUS Yahancı poslan uğradığı zorluklar Ga adığı güçlükler.. başlığı altında yaz- J bir baş betkede diyor ki bir çok Bu güçlük, güçlüklerle kargılaşacaklardır. en çok finamsal durum - dan ileri gelmektedir. en milyona yaklaşan ve gimdi- ye kadar bir çok kabineleri devidimiş ola: bütçe açığı kargşısında, geçen yıl olduğu gibi, bi gösterilemi başarı göste i güpbe ile düşür cek bir meseledir Bu durum karşısında B. Flaaden parlamentodam bir karar ve yetke alıp fransız endüstrisini — saramıyacak w- cuz bir kredi ile işin önüne geçmek girgisine baş vuruyor. Başbakanın bu bütçe açığını kapat- mak işini başarmakta olduğunu göste- rir hiç bir beldek yoktur. Bu ekono- mik zorluk sadece bu açıkta değildir. Fransanın çıkat teciminde azalma ol- duğu gibi işsizlik de artmış bulunmak- tadır. Bundan başka frank da dışarı- dan gelen bir ctki ve baskı altında bu- lumuyor. Bu duruma çare bulabilmek için u- husal sigorte akçasına el uzatmak öner- gesi kuvvetli bir ayrışla karşılanımak- tadır Kaki bir #konomi politik profesörü fransız finant bakanı B. Jermen Marten'in olan buçünkü Başbakan tara- fından atka görerek bile bu İşe bir ça- re bulacağı ve sena - ile parlamentoyu alınacak tedbire oydaştırabilip oydaş tıramıyacağı pek belli değildir. Bundan ayrı Olarak B. Flandenin karşılaştığı bir takım başka güçlükler de vaddır. Komünletlerin — şarbaylık seçiminde ağır basmeları, Normandi gemisi tayfalarının grevi, sosyalist — elbirliği yapmaları ve birge bir yöney almaları, ayrıştıkla- rın Flanden kahinesine bir teviye hü- komünistlerin cum etmelerine sebep olmaktadır. Eğer öu fırtınayı alt etmesi gere- kiyorsa B. Flandea'in bütün kaynak- larından asığlanması gerektir. ——— — bu karşılığın yüzde yüzü bulduğu söy- lenebilir. Beklenmiyen büdiseler çıkmaz, s1- yasal durumda kalkınma işini bozatak değişiklikler olmaz ve tarım ürünleri- nin fiatları esaslı olarak düşmezse Ar- jantin dört yıllık çabalama ve özveri ile buhranı ait etmeği değilse de ona uymağı başarınış sayılabilir ki, bu da buhranın pençesinden — kurtulmak de- mektir. Soygallık — Medeniyet İlbaylık --« Valilik Savsamak — İhmal etmek Kurum — Müessese Tecim — Ticaret Asığlanmak İstifade etmek Güney — Cenup Devrim — İhtildi Göçmenlik — Mubaceret Durum « Vaziyet Anasal kanun — Kanunu esasi Oruntamak — “emsil etmek Ürütüm, üretmek — İstihsa! Yoğaltım, yoğaltmık — İztihlük Tahil — Hübabat Çıkatçı — İhracatçı (Exportation) h — Vilâyet Kuzey — Şimal Endüstri — Sanayi Ürün — Mahsvi GCelişim — İnkişaf Güzey — Saye Çıkat « İhrecat Ortaklaşmak — İştirak etmek Genel — Umumi . Özgür — Serbest Örzveri «« Fedakârlık ——— Wlaksim Gorki uçağı nasıl di <i uçağı, düytüğü gün, yanın i küçük uçak ci bunlardan bimi acıklı kazaya sebeb olmuştur. Kazayı yakından gör- $ ölan Steki uçağın pilotu bu hadise- latmıktadır $ günü, akşam saat beşte, ayza zamanda havalanmak aldım. Ben uçağıma bir sinema operatörü alacaktım, Blugün de, iki uça- fın — Büyüklüğünü — karglaştırabilmek için, Maksim Gorki'nin yanında açı- caktı. Hareket ginin yanar sırasında, Mükeef Ela - Akrobatlık yapayam deme ve u- çağımın burnu dibine sokulum. Uzakta kal Blagin, Beni çocuk mu sanıyorsun, diye cevab verdi. İşte on beş yıldan beridir Yi uçayorum İlkönce ben havalandım, arkamdan Blagin uçtu. En sonra Miüksim Gor - ki yerden ayrildı. Ben dev uçağın we- luna geçtim, Blagin öe sağm. Yi değre çizdikten sonra Maksim Gorki sola döndü ve Aerodrom'a dağ- TU şöneldi. Ben biraz yükseldim ve w çağın sol kanadınan S0 metre kadar uza- ya çıktım. Birdenbire ne göreyim sağ kanad yanında bulunan Blagin, yasa - ge kargın, sağa doğru bir tano (en güç akrobatlaklardan biri) yapıyor ve eski haline döndüğü zaman Maksim Gozki'- nin sağında epeyce uzaklaşmış bulunu- yor. Sonra sol a geçiyor, ben bir- a7 uzaklaşıyorum ve biraz daha yükse- liyorum. Böyle yaparken Blagin bel- ki sola doğru bir tano yapacağını dü- nüyor ve ona yer açmak - istiyorum. Blagin hızını artırıyor, ileri atılıyor ve yeni bir cambazlık yapıyor, Bu çok tehlikeliydi, çünkü bu h: kendi- sini Maksim Gorkinin üzerine atabi - lirdi. Gerçekten de hal böyle oldu. Bla- ginin uçağı hız kaybetti ve Mak - sim Gorki'nin sol kanadıma — saplandı. Herhalde bir benzin baznesine çarpmış olacak ki hemen bir kara duman bulu- ket tu fışkırdı. Bu çarpışmada motör kana- dm alt ve üst kaplamalarını Ççubukları kırdı. Çarpışma son derece şiddetli oldu. Maksim Gorki sağa eğildi, ve ben, mo- törlerinden biriyle Blaginin uçağının parçalarının yere düştüğünü gördüm. Maksim Gorki, önceden alınmış hızla 10, 15 saniye daha ilerledi. Fakat sağa yatması gitgide arttı ve en sonra tepe üstü düşmeğe başladı. Seğ kanadın bir kesını, sonra başka parçaları — ayrildı. Ucak ağaçları sökerek, çatdarı uçura- yırttı ve Tak yere yuvarlandı. Ben hızımı azaltmış olarak kaza ye- ri Üzerinden uçuyordum. Pu anda, si- mema operatörü, korkudan deli gibi bir halc gelerek boğazıma sarıldı, beni boğ- mağa ve geri çekmeğe çalışıyordu. Dü- meni elimden kaçırdım ve uçağım dö- me döne düşmeğe başladı. Operatörün yüzüne bir yumruk indirdim. Kaza ye- Ti Üzerinde ikl değre çizdikten sonra Aerodrom'a gelerek yere indim. Çekoslovakyadaki almanlar 26 Mayız 1935 tarihli Gariyen gazetesi yazıyor: Pazar günü Çekoslovakyada yapı- lan bir ay vermede Alman azlıkları arasında yat -nazilikten naziliğe doğ- ru bir eğilim bulunduğunu göstermiş- tir. Bu eğilim, Çek hükümetinin utku- sanu eksiltecek değil, olsa olsa, Al - man azlık partisinin bütün bütün arı- lanmasına yol açacaktır. Bunun sebebi şadur: Önceleri Alman sıyasasının ne ol. düğu açıkça anlaşılmış değildi. Hal- buki, bugün bu sıyasa, B. Hitler ta- rafından anlatılmış ve naziliğin büyük bir Almanya kurup dışarıda kalan Al. manları da bir araya toplamaği amaç edindiği anlaşılmıştır. Bütün dışarı ve Almanyaya yakmn Ülkelerdeki A) - man azlıkları, naziliğfin günden güne kuüvvetlendiğini görmekte ve Hitlere bir kurtarıcı gözü WVe bakmaktedır. Bunların yat-nazilikten naziliğe dönmeterine sebep de bu otabilir Mançester gelerek kendisine dedi ki: 1 HAZİRAN 1925 CUMARTESİ Hava öğrenelimi . harbının balk gı bitirmek payesile yap Bu polda harbetmeğe muharebe tarzı, deniyor tehlikesin gelecek tik yüzü, sivil imci Aruk sivil, dürülmesini, hücuma wğraam lezmek we bumu — Göğra Bulmak W geliyor Çünkü gencl savaş kara ordalarına ezerek bir batlı insan ve Pt Büye irür mek, çok uzun sürea, Taca puhalrya mal olan bir iştir. manta kuvvet kayraklarımı harbi V tmak yölile yıpratarak harin Hitlrmek-, de de belisizlit vardır. Kıra Bir 7 £ Güşeceği — sanıları biz. türlü iç ve dış S€ * m umarak — sakdıran Üstün olduğunu sanan devletten —lığl çek dayanıklı çıkması ve düşümüldü * ğünün tersine olarak çabucak yapTal” mamas: ve böylelikle yenccek olaNM yenilmesi mümkündür. Bu yöol, BAF bin beyhude yere uzamasına, bellisir bir sanuç uğrunda sayısız insanın KAP” bolmasına sebep olur. e Başka bir söyleniş yeliyk gene © nebilir ki, taprağa, yahmd betona gÜ” müknüş —az sayıya dayaman — küS' bir savga ordusu ile ca büylik kara © dularımı durdurmakta güçlük yektuk Bunlar, kara harbında büyük "'"_“' ren, — kapasize ile uıgı.-mıbüwid ve kara ordaladı arasında eninde 50 * nunda bir denkleşme ele geçirileceğir ni ve bunlardan dolayı da vavaş oNU" nun bellisizliğe boğulacağını ve Baf” ka bir savaş yolu aramanın şnkliî.î“ anlatıyor. Güne ve dünyenım gidişine uyan en kısa töz şudur: — Kara tavaşları ile harbı bitirmek metodu artık üııı)—ırlı- maş ve geride kalmıştır. Bundan dö- layıdır ki, şimdi, orduların maddi V€ manevi kuvvet kaynaklarını - besliyen geridekileri, harbeden mikerin çoluk gçocuğunu, anasını, babasını, yani si- vit halkı öldürerek 'harbı a bir szmanr da bitirmek, gelecek sava: olmuştur. Bu da ancak hava yolu ile ve kuvvetli bir hava ordusu kullana * rak elde edilecektir. Bugün bütün ulusları korkutan, yurddaşın uykusür nu kaçıran hava tehlikesi, işte bu 20“ rağ'ın gçocuğudur. Havacılığın gelecek savaşlarında ©D büyük rolleri oynayacağını ve yukari" da sayıp döktüğüm düşünüşlerin doğ* Tu olduğunu göstermek için, burada, büyük harbın ileri gelen komutanların dan birkaçının bu yoldaki syzleri> ni kısaca hatırlatmakta fayda görü* yorum; Mareşal Foş şu fikiddedir: “Uçak, alusal kurumün dayena * cağı baş silâh olacaktır.,, ” Gentl savaşta Büyük Britanyadt deniz birinci lordluğunu yapan Amit? Fiter: “Hava kuvvetleri, karada VE denizde harbın gidişine eğemen ola * caktır.,, İnanındadır.. Almean ordularının dimağı adını * lan, bugün Çin ordusunu düzeltmeğt savaşan General Fon Sekt göyle $öY“ lüyor: * Az sayıda, fakat yetişkin bir kard ordamı ile ayni zamandı kuvvetli bif hava ordusu yarının harblarını bitirmek kudretinde olacaktır., Bütün bunlardan anlaşılabilir. &l bir devletin kuvvetli sayılabilmesi içifk her şeyden önce havada küvvetli ol * Ması şarttır. Ve gene bütün bunlardan — kendi kendine meydana çıkıyor ki, bir ge * İccek savaşı kolayca vurulan hedeflef halinde sivil halka hücumla başlıya * €ak ve sivil halkm başarım inanmı yol ederek bitecektir. Buna karşı koya * bilmek için havada kuvvetli olmak ge rekiyor; —düşmanı ayni eilâhla karşie lamak gerekiyor. Top ve tüfekle düşman tayyarele" rini durdurmak imkânsız denecek Ka dar güçtür. Bütün şehir ve kasabalar Yin dört bir yanını top ve tüfekle ÇE“ virebilmek için, hiç bir devletin y" #ecek kadar bol parası yoktur. Fakat buna kargılık pek hızir olan Uçaklarla, düşmanm geldiği, gittiği bulunduğu yeri öğrenerek — tehlikeydi