29 MAYIS 1935 ÇARŞAMBA —— Birinci Basın kurulta yı üyeleri Ankarada Dünkü gezintiler sonunda Parti Genel kreterile yapılan görüşmeler çok faydalı oldu gu halde, oto- Cubuk ldı halde, Jönüle ehre rek, Hac 1 önünde otomo- billerden ybetti esi İmıştır. Bu basın aylesi nin tar b toplai ba: söylevler in tabutu da verildikten ve sayın — ölü iyilikle anıldıktan sonra, yaya olarak ce- Samanpazarına kadar götü- orada tabut ölü otomobi- ine konularak bir kısım Üüyeler tarafından Cebecideki kabri ba- şına kadar götürülmüştür. Samanpazarından çiftliğe gi- den üyeler saat 13,30 da çiftlik otomobillerin- na Keçiören'de Partl Genel Sekreteriyle Şölende Basın Genel Direk- törü Bay Tör kısa bir söylevle şimdi yeşillikler içinde bulunan tliğin on yıl önce çorak bir T parçası olduğunu hatırlat- uş ve çiftliğin tarihile bugünkü 1 hakkında biraz izahat i, yemekte hazır bulu- ik direktörü Kastamonu avı Bay Tahsin Coşkan'dan rica etmiştir sin, Ayağa kalkarak, ova ortasında bir ça- işe başladıkları gün- k, çiftliğin gelişme aca anlatmış ve bu- kta olduğu birçok iş- c, birer birer durmuş vermiştir. Çiftlik ekim, hayvancılık, de- , bağ, şarab, bira, tarım araç- yapmak ve teknik alanlarda cins arıtmak hususunda yaptığı büyük işleri birer birer anlatmış üurum Yalova, Mersin, rtyoldaki aynı merkez. idare edilen çiftlikle- cetin tarım alanında ımundan büyük öne- nlarla göstermiş ve çok beğenilen !_:ı.ı sözler, alkışlanarak kendisine teğekkür edilmiştir, N Yemekten sonra çiftlik müze- si, bira fabrikası, Karadeniz ve ? Marmara bahçeleri gezilmiş ve o- radan doğruca, devlet sitesine gi- dilmiştir. İlk önce yeni devlet kurağla ıdan Bayındırlık Bakanlığı ge- tir. Bay Çetinkaya, basın lerini karşılayarak birer birer ellerini sıkmıştır. Demiryollar inşaat başkanı B. Razi demiryollarının bugünkü du- rumu ve önümüzdeki yıllar için- de başarılacak işleri hakkında ga- setecilere izahat vermiş ve Bay Çetinkaya Zonguldak limanı hak- kında kendisine sorulan bir so- ruya cevab olarak demiştir ki: *— Bu limanı yapmayı üzerine almak istiyen Vikers - şirketi fi- nansal durumunu — kuvvetlendir- miş olarak tekrar bize başvur- muştur. Şimdi bu yeni önerge Ü- zerinde düşünmekteyiz. Çok uma- rım ki, yakında bu mesele Üüze rinde iyi bir uzlaşmaya varabile- | ceğiz., Gazeteci arkadaşlardan B. Fu- ad, kısa zamanda demiryolu ala- konuşan gazetecilerden başka bir grı, I nında elde edilen başarıklar ve hele yabancı sosyetelerin keyfiğ ve kamuasığa uygunsuz hareket- lerinin önüne geçilmesi için alın- mış çok yerinde kararlardan ve bu kararların doğurduğu iyi son- uçlardan ve hele demiryollarının memleket savgası bakımından or- dumuza verdiği yeni kuvetten do- layı halkın büyük bir koşnudluk duyduğunu ve bu yüzden Bay Çe- tinkaya'ya karşı çok minnet duy- duğunu anlatarak kamunun düy- gularına dilmaç olmuştur. Bay Çetinkaya kendine karşı söylenen güzel sözlere teşekkür- lerini bildirdikten sonra demiştir- ki: “— Taliim beni ilk önce yurd savgası alanında çalışmaya sevk- etmiştir. Bu bakımdan yurd sav- gasmın büyük kıymet ve önemini çok değerlerim. Ben bu işleri gör- mekle, ancak ödevini yapmış bir Birinci Basra K adaram haz ve zevkini duyuyo- TUM .4 azeteci arkadaşlar, kendileri için hazırlanan dondurmaları ye- dikten sonra, bakana teşekklirle ayrılmışlar ve Ekonomi Bakanlı- ğ.ım da gezmişlerdir. Saat 16.30 da bütün basın üye- leri Keçiöten köy kahvesinde top- lanmış bulunuyorlardı. tayı Byeleri neşeli ULUS Ölümü basın aylesince ve yur- dun bütün okurlarınca derin bir acı ile karşılanan Ahmed Cevdet- in cenazesi dün, basın kurultayın- dan dolayı Ankara'ya gelmiş olan bütün gazetecilerin ve onu yakın- dan seven ve tanıyanlar bulundu- ğu halde kaldırılmıştır. Ahmed Cevdet'in en eski ar- kadaşlarından ve ertikdeşlerin- den biri olan Ahmed İhsan, ilkön- ce söz alarak, Ahmed Cevdet'in yalnız ertiğinde dürüstluk, çalış kanlık, dölen ve enerjiyle çalış- mış çok saygıya değer bir basın emekçisi olmakla kalmıyarak av nı zamanda iyi bir ayle babası ve çok iyi yürekli ve alçak gönüllü bir insan olduğunu hatırlatmış, sözlerini göz yaşları içinde bitir- ememiştir. İstanbul kitaberlarından öğret- men Bay Ahmed Halid, Ahmed Cevdet'in ayrı bir özelliği üzerin- de konuşmuş, onun öz türkçenin ilk önayak olanlarından biri ol- duğunu ve bu bakımdan da ayrı- ca saygı ile anılmaya değer — ol- duğunu söylemiştir. Mecdi Sadreddin Sayman, Ah- med Cevdet'in yanında çalışmış | ve yetişmiş bir gazeteci olarak | SAYIFA 3 | Ahmed Cevdete ertikHeşleri eşsiz bir ecenaze alayı _vupnhı; birkaç söz söylemek istediğini bil- dirmiş ve üstadının gazeteciliğe karşı duyduğu büyük sevgi ve bizde gazeteciliğin ilerlemesi için beslediği sarsılmaz umudunu an- latmıştır. Cenaze alayında İç Bakanı ve Basın Kurultayı Başkanı Şükrü kaya, Tarım Bakanı B. Muhlis Erkmen polis ve jandarma kıta- ları bulunmuştur. Ahmed Cevdet'in — tabutuna Şükrü Kaya, Basın Kurultayı, A- nadolu Ajansı, Tarım Bankası ve aylesiyle dostları tarafından çe- lenkler konulmuştur. ——— —”: — Biraz sonra Parti Genel Sekre- teri B. R. Peker de gelmiş ve sa- at 18 e kadar çok içtem ve can- dan bir hava içinde konuşulmuş tur. Bay Peker demiştir ki: — Ön söz olarak köyümüze hoş geldiniz. Sizi bu karşılayışım ken- di adıma olduğu kadar bütün Ke- çiören'liler adımadır da. Köyü - müzün gazinosundaki bu topla - nışta realite bakımından ayrı de- ğer alan bir taraf vardır. Onun üstünde durmalıyım. Biz, sadece bir gösteriş, bir ma- nifestasyon yapmak için değil, bir ve beraber gidişte öz amaç olan karşılıklı anlaşmamızı kovvetlen dirmek için toplanmış bulunuyo- ruz. Toplanmamızın konusunu önce de belirtmiştim. Bu Keçiören köşesindeki konuşmamız, üç gün önce parti çatısı altımdaki konuş- mamızın bir devamıdır. Benim tarafımdan söylenecek yeni bir şey olmamak - ve arkadaşlarımın söyliyeceklerini dinlemek gerekir- di. Ancak bir kaç sözle bugünkü konuşmamızı açmak istedim. Arkadaşlar; - biliyorsunuz - ki, yeni türkiye, bütün dünyanın gö- zünde şimşek gil çakan, kafa- ları şaşırtıcı ve gözleri kamaştırı- a Foi sofralarrnın başında cı bir hız almış, bu hızla ileriye ve öne doğru gitmektedir. Her var- lık gibi, bir yüce devlet ve ulus varlığı olmak bakımından, yeni türkiyenin kendine has ana pren siplere sahip olması lâzımdır. Ferd, bütün hayata temaslarının, deneçlerinin ve görüşlerinin so - | nunda bir inana varır ve o ada - mın varlığını bu inan haşler bas şılaştığı güçlüklerde bu inandan kuvvet alır. Bir cemiyette de s08 yolojik bakımdan müşterek bir ta kım akideler vardır. Hele bir dev let ve olusta büyük varlığa daya nak olacak inan özünün önemi büyüktür. Devlette bu özü politi- ka yapar, Yeni türkiye varlığının dayanağı olan, Türk ferdlerini birbirine bağlıyarak kitleleştiren, onu karşı varlıklar üstünde zinde bir kuvvete çıkaran Kamâlizm- dir. Kamâlizm bir ruhtur. Onu ruhlaştıran ana doktrinler vardır ki her hangi bir masa başında ya- zılmış cümlelerden — ibaret değil dir. Yeni Türkiye, doğuşundan bu- güne kadar savaşlar, çesitli hâdi- seler, çalışmalar ve çatışmalar çinde büyümüştür. * İşta yal öüyası bakımından kısa, fakat içine sı- kışan hadiseler bakımından çok kesif ve olgun olan bu zaman par- çasının kristalize olmuş neticele- ridir ki Cumuriyet Halk Partisi nin programına esas teşkil ediyor, Her cemiyet için, her ulus için bir müşterek inan ve ülkü bağı, bir müşterek hız alma kaynağı vardır. Her köklü ulusta bu ülkü birliğinin esaslarına rastlarız. İş- te yeni Türkiyenin de böyle bir köklü ve kolları bir tek hedefe doğru yürüten ülkü bağı vardır ki adına Kamâlizm diyoruz. Bir ulusun bütün idare edenle- ri, yazanları, söz söyliyenleri, o ulusun menfaati için, böyle bir kutsal ana fikir etrafında birleş - miş olmalıdır. Biz şuna inanıyoruz ki, hele bu dördüncü kurultayda kabul edil - miş yeni geniş programla, rejimi- mizin takip ettiği yolda hiç bir ka raclık nokta kalmamış ve bizim kendimize has ve kendimize en uygun hayat formülümüz bu prog- ramda saptanmıştır. Her hangi bir aykırı fikir, bu doktrinlere garptığı zaman onun kendi haya- tiyeti ve kendinde mevcut olan kuvvet önünde hafif bir dalga gi- bi geri çekilmeğe mahküm kala. caktır. Kurultayın onadığı son program, bugünkü hayat icap ve şartlarına göre, hele kendimize uygunluk ba- kımından en mükemmel, eksik - siz ve bütün başka formül - lerden üstündür. Ancak biz da- ğmlara değil hayata bakarak i- leri gidiyoruz. Ne parti bir tek- kedir, ne de onun vücude getir- diği proğram bir ayet ... Biz, gi dişimizde zamanınm icaplarına &- kı sıkıya bağlıyız. Yarın zaman gerekliklerinin bizi ne gibi şart - larla karşılaştıracağını bileme - yiz. Yalnız bir şey biliyoruz; yur- dun ve ulusun önde ve ileride ol ması için deneç ve sağduyu neyi gösterirse onu yaparız. Onun için hiç bir zaman değişmiyecek olan Kamâlizm ana ruhunun dışında, tatbik şekilleri üzerinde iyiyi, doğruyu, güzeli nerede bulursak almak ve benimsemek yolunda - yız. Parti genel sekreteri bunun ü - zerine arkadaşları konuşmaya ça- ğırmış ve basın üyelerinden bazı- İ İstanbul'da son yapılan bisiklet yarışlarında çok iyi sonuçlar alan ankarılı bisikletçiler şehri mize dönmüşlerdir.