4 Mayıs 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

4 Mayıs 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YU TU — < a T ULUS SAYIFA 3 4 MAYIS 1935 CUMARTESİ Atati'rk'ün Türk kuşunu açarken söylevi (Başı 1 inci sayıfada) rile düzenlemekten geri kalmadı. Şahıslarile onur duyduğumuz, hava subaylarımız ve komutanla- Tımız da yetişmiş bulunuyorlar. Uçmanlarımız, her zaman ve herhalde, ulusun yüzünü ağırta - cak yüksek değerdedirler. Lâkin, arkadaşlar; bu kada - rmı yeter görmek doğru olamaz- dı. Hava işine, onun bütün dün - yada, aldığı önem derecesine gö- re genişlik vermek lazımdı. Şunu göz önünde tutan Cu - m:ırıyet Hükümeti ; havacılığı, bütün ulusun işlevi yapmak ka - rarında idi. Türk; yurdun dağlarında, or- W'lunlarındn, ovalarında, denizle- l'l_nde, her bucağında, nasıl bir bil- ği ve kendine güvenle yürüyor, do- laşıyorsa, yurdun — asuğmanında da, aynı suretle dolaşabilmelidir. Bu ise, Türkü, çocukluğundarn, vatan kuşlarile, vatan havası için: de yarışa alıştırmakla başlar. İsmet İnön — Sayın arkadaşlar, Hava Kurumunun açılmasını yalnız bir spor kulübünün açılma- sındaki sevinc ile karşılamamalı- yız. Türk kuşunun büyük bir ulu- su, havanın engin dünyası ile ta- nıştırıp alıştıracak bir teşebbüs 0- larak alkışlamalıyız. Türk kuşun- da yüce yete neklerini geliş- tirecek — sport- menler, türk ha- vasını medeni- yetin birleşme ve buluşma ala- nı haline getire- ceklerin öncüle- ridir. Bunlar türk havasının savgasını da ye- ni temellere da- yamak için ön- ayak olacaklar- dır. alir ö 'ee geu ber ülkede havacılığın yar- dımcı kurumla- tından sayılmak ta, binlerce bin- lerce havacılar ilk aşklarını bu kurumda kazan- maktadırlar. Hava Kuru- muhnun az Za- manda — bütün eksiklerini — ta- Mmamlaması ve severek eğleni- lecek bir toplan- ma yeri olması b İşte, bugün, burada, bizi top- lryan sebeb, o kutsal işe başlama âyinidir. Havacılık kınavına ciddiğ sa- rılmalarından dolayı, Hüküme - Genelkurmay Başkanı sayın Mareşala ve Türkiye Hava Kuru- mu Başkanı değerli arkadaşım Fuada, burada, özel minnetlerimi sunarım. Bu ödevimizi başarmada, biz : den değerli yardımlarını esirge - dostumuz Rus Sovyet Cu- muriyetine ve onun, sayın Büyük Elçisi Bay Karahan'a, önünüzde, açıkça teşekkür etmekten kıvanç duyarım. Türk Çocuğu: Her işte olduğu gibi, havacı - likta da, en yüksek düzeyde, gök- te, seni bekliyen yerini, az za - manda, dolduracaksın. Bundan, — gerçek dostlarımız sevinecek, Türk ulusu mutlu ola- caktır. te, miyen, ü'nün söylevi çalışmaya Ve ığını siZi tanık elemek benim Türk Kuşunun yükselmeye başlad tutarak ulusa müjd! için bahtiyarlıktır. Türk gencleri türk havasına bütün ateşleriyle atılmakla, soğuk kanlı ve yürekli yaradılışlarının * ; îğ z , 2 için — elimizden geleni yapmak İ . —. GMRİARA kararındayız. Başbakanımız söylevini verirken Türk Tayyare Cemiyetinin ve | yüce verimlerini gşstermel_de A- indirecek bir spo- onun çok değerli başkanı Fuad Bulca'nın yıllardanberi türk tay- yareciliğine olduğu gibi bu kuru- mun kurulmasında da yüce hiz- metler ettiğini teşekkürlerle ana- rım., Bu kurumun çalışmasında sovyet uzmahnları kılavuzluk — ve hocalık edeceklerdir. Sovyet tay- _Yaı:eciliğinîn gösterdiği bu dostça ilgiye içten teşekkürlerimizi söy- lemek benim için bir zevktir. Sov- yet Büyük Elçisi yüce sportmen ve sayın Karahan bu yolda çok dostça ilgiler göstermiştir. : Sovyet tayyareciliği bütün dünyanm takdir ettiği yüksek bir düzeye çıkmıştır. Türk kuşu sov- yet uzmanları ile beraber çalış- tatürk'ü çok sevin ra bağlanmış olacaklardır. *i Türk Kuşu kurumunun açılış töreninin dün uçak alanında sa - at on beşte yapılacağını miştik. Dün saat birden sonra u - çak alanma büyük bir kalabalık akını başlamış ve saat 15 de alan, rce otomobil ve bir yandan yüzle öte yandan da de- kaptı kaçtılar, miryolu ile gelen ve sayısı binlerce seyirci ile çevrilmiş - ti. Ankarada bu kadar büyük bir kalabalığı bir arada ancak cumu- riyet yıldönümü bayramlarında görebilirdik. bildir - duğumuz güzel söyleviyle başlı yan tören, Atatürkün birdenbire gönlünden kopan coşkun sözleri ve gençliğe verdiği yeni direk - tiflerle büyük bir şeref kazandı ve alanı çeviren binler bu her za- man ilerinin, doğrunun ve iyinin yolunu gösteren sesi uzun alkış - larla karşıladılar. Bundan sonra türk Hava Ku- rumu başkanı Bay Fuad Bulca Atatürk'e ve Başbakana teşekkür eden bir söylev verdi. » — Kurumumuzun bütün ça- lışma ve başarmalarını benzersiz ve değeri ölçülmez şeflerimizden aldığımız kuvvete ve hıza borç- luyuz. Türk gençleri, gerek en büyüğümüzün, gerekse Cumuri- yet hükümetinin ulusal havacılı - ğa vermekte olduğu önemi eyice kavramışlardır. Türk Kuşu daha işe başlarken üyelerinin (150) ye yaklaşması, türk gençliğinin ha- vacılığa karşı nasıl içten bir sev- gi ve ilgi taşıdığının en sağlam belgesidir.,, ” Büyük Atatürk'ün gerek ku- (Türkiye Ha - rumumuzun adını yacılık Kurumu) na çevirmek su- retiyle cemiyetimize karşı lütfet- tikleri itimadı, gerekse şahsıma karsı gösterdîkleri teveccüh, iti - madı ve yüce Başbakanımızın çok değerli güvenier'mi özyürekten saygı ve minnetle karşılar, bu ala- kaya layık uçucu bir gençlik ye- tiştirmek amacı uğrunda bütün gücümüzü harcryarak çalışmaya and içeriz.,, llkönce iki kişilik bir avcı u- çağının peşine takılan iki kişilik bir motörsüz plânör de sovyet bi- rinci uzmaniyle türk Kuşuna ye- ni yazılan gençlerimizden Bay Toruk uçtular. Uçak bin metre - ye çıktıktan sonra plânör kendi- sini uçağa bağlıyan ipi bıraktı ve plânör, rus uzmanının idaresi al- tında ağır ağır ve havada taklak- lar atarak, çok güzel bir şekilde alana indi: Ondan sonra. gene aynı uçağımız bu kere bir kişilik bir plânörü peşine arak uçtu. Gene bin metrede tek başı- na bırakılan plânör ikinci uzman Bay Romanof'un idaresinde ola- rak gene güzel - bir süzülüşle ve havada hünerler göstererek yere indi: uçaktan alana Bundan sonra renkli kâğıtlar atıldı. Birer kişi- lik üç avcr uçağımız genç subay- larımızdan Nuri, İrfan ve Mu - hiddinin idaresinde havalandı. Uçaklar kademe ile geçiş, saf, alt alta, birbirinin ardından geçisle- ri beraberce büyük bir başarıkla yaptıktan sonra tek tek return man, bir çok luping çeşitlerini gösterdiler. Bundan sonra iki sovyet uzmanı uçaktan beraberce paraşütle atlıyarak seyircilerin al- kışları arasında yere indiler. Bun- dan sonra makinist — Bay Necib tek başına atlıyarak paraşütünü havada açtı Ve kolaylıkla yere indi. Bütün bu hareketler sırasın- rlörle halka plânörler da bir opa ve paraşütler hakkında bilgiler verildi ve seyirciler türk Hava Kurumu tarafından hazırlanan zengin büfede ağırlanmışlardır. Dünkü hava şenliği memleket- te hava ilgisini uyandırmak ve gençliğe sevgisini vermek bakımından çok faydalı ve de gerli olmuştur. Her yıl Ankarada böyle bir havacılık günü yapılsa ne iyi olurdu? B. Laval'in Moskova yolculuğu Paris, 3 (A-A.) — B. Laval Mos- kova'ya 9 mayısta gidecek ve gi- derken Varşova'da duracaktır. Notlar: Macar Topraklarında ü n? Yukarıda: ,A'__"la rımız 1602 yılında (sağda) Buda'nın (solda) Peşte'nin görünliştü. D Mu resim Margit adasından yapılmıştır. Aşağıda on yedinci asrın ortalarında Buda, arkada Peşte görünüyor. : Macaristan, bizim tarih tezi- mizin ışığında gezdirilirse, bir türk için ne kadar aydınlanıyor. O zaman, macarları ve güzel yurd- larını sevmek daha kolaylaşıyor, her şey daha az yadıragnıyor, ma- car ruhu daha çabuk kavranıyor. Ben macar topraklarını gezer- ken tezimizin kılavuzluğundan ay- rılmadım. Budapeşteye gidince, “Osmanlı kafilei seyyahinin...,, ilk uğrağı olan Gülabbanın, üstünde- ki bir aydan başka hiç bir şeyi u- lusal bir özellik taşımayan dört dıvarın önünde koşmadım. Eski Resimli mecmua'lardan, Serveti fünunların sayfalarını ha- Peç'te bir minare tırlarım, altı "Osmanlı kafilei sey- yahini Budapeştede..,, yazılı re- simlere raslardım. Bir dört dıva- rın önünde bir kısmı fesli, bir kıs- mı şapkalarını göstermemek - için başla'nnı açmış on on beş kişi.. El- lerini göğe açmışlar, Gülbabanın ruhuna fatihalar sunuyorlar.. Bu topraklarda dedelerimin a- nılarını Gülbabanın ayak ucunda değil, boynu bükük iki minarenin gegölsinde değil, bütün macar ha- yatının derinliklerinde aradım. Orta Asyadan bir - fırlayınca hızmı Paris önlerinde alanların, Tunayı atlarına kurumaz bir yalak yapanların anıları, Macaristanın her tarafında yaşıyor. Bu tarih hazneleri; katolik ba- ğınsızlığından sıyrılmış, kanının ayrılığmı duyan yeni - bilginlerin kendilerile ilgilenmelerini - bekli- yor. Macar kültür ve soysallığına, Eğri şarında kale (soldaki beyaz d 19) ve osmanlı devrinden kalma bir minare batı türklerinden kalan yalnız ©- avuç taş yığını, üç beş kıl YÜYit Koşut'un adına bir macar şarında dikilen heykel değildir. Macar kültürünün der'n- liklerind2 çalışacak — olanlar i'si kardeş ulusun beraber geçen gör- Başbakanımızın ayrıca koy - maktan çok istifade edecektir. Herke s Ankara birası içiy Hlmlük Bi Yalklra . h Oör

Bu sayıdan diğer sayfalar: