gu Tenkidler maybir ajans. telgrafının dünkü ayımızdaki çevirmesine bakınız: Uluslar sösyetesinin önemli bir m'“m Olngıuı, kendimizi savga - 'amıza bir önge olamaz.,, _ŞÜDhesiı “savgamamız,, söziü dilinize dolaşmışlır: İ “_Acubu. demişsinizdir; ke- Vuz için çalışanlar — yaptıkları Teai fiilleri bir defa kendileri iyorlar mı? Fakat türkçemizde “savga - Ş » gibi “atlamak,, da — vardır. Hhiu“ atlamamıza şek- k 'ol."e kadar az - kullanırız. Dil li l!mııındın kurtulmak için amaklığımıza deriz. b ek ki telgraf çevirmesinde & *gamaklığımıza de- *k daha doğru idi. Fakat sa - tlik bununla bitmiş — değildir. (Mavuz mâni, mânla kelimeleri ;?" hem önge, hem de engel ı".'—lllklnrını koymuştur. Birinin Ti şudur: T- Yarın bir öngeniz çıkmaz - * bize gelmenizi rica ederim. 3 Bf!w-uiğ;îmiı cümlede ise Üıı: gün aynı anlamda — kullanıp , _'l.uğumuz “engel,, sözü vardır: n'"fm kendimizi savgamaklığı - Za engel olamaz.., n D_lha iyi türkçe şudur: “Bizi, ndimizi savgamaktan alıkoya - Z—Z'ı. Çünkü “mâni olamaz,, la Menedemez,, birdir. ÖYm telgrafta şu cümleyi de tüyoruz: “Hayatımızın ederine e sı koruyacağız.,, Fakat kıla - "îl’l “paha,, nn türkçe olduğu- .ımoğ'cnmiıük. Her gün “haya - BÜZ pahasına..,, deyimini kul - P>iyor muyuz? tt _U'î cümleyi o kalıba dök - _' “en sonra gene duruksayacak- h:"— Cünkü Çekoslovakya dış . """nm ne demek istediğini aölamakta zorluk çekeceksiniz : Ylbıslar Sosyetesinin önemi, bi - endimizi savgamaktan alıko - *Maz.., Ajans bu telgrafın osmanlı Na şöyle vermiştir: dla Prag, 29 (A.A) — Mensub uğu fırkanın gençlik teşkilatı- * Brno'da toplanan kongre - Nde bir nutuk söyliyen B. Be - h demiştir ki: — Uluslar Kurumunun e - —""miyclli bir teşekkül bulunma- " kendimizi müdafaa etmemize T müni teşkil edemez. Hayatı - c_;_ Bahasına sulhu müdafaa ede- iz. Hücuma maruz — kalırsak, damlamıza kadar mücadele 'h:c-eğ'.’" Bu itibarla ordumuz, * ihtimale karşı hazır bulun - mecheriyetindedir.,, Bizim yazıcımız bu telgrafı şöy- (?Virmişür: Prag, 29 (A.A) — Partisinin &i mlarının — kongresinde bir hi '€v veren B. Benes demiştir 'î;r Uluslar Sosyetesinin önem- * kurum bulunması kendimi- #avgamamıza bir önge olamaz. —L"hmız ederine barışı koruya- kag Hücuma uğrarsak sonuna n d.' savaşacağız. Bu bakımdan tmuz her iktimale karşı hazır 'nmak yükümündedir.,, _F akat fransızcasını gördükten ık';:ıklılırıfı türkçeye şöyle çe- sek gerektiğini görürsünüz: Pt ıfuı Benes, Partisinin Borno- e GPlanan, gençlik kongresin - Ü Tmiştir ki: ğ q(x Uluslar Sosyetesinin öne - temHemmiyeti), bize, kendi sav- e: 'an, ( müdafaamızdan ) A d'?:'_*ek lüzumunu gösteren bir ,_'ı:ıldı'ı. Hayat?nız pahasına .."lıı koruyacağız; Fakat eğer hü '“"ıl tğrarsak, kanımızın son fasttna kadar, dayanacağız. Onun için, ordumuz, her iklimale karşı hazar bulunmah yükümü al- tındadır.» Başka bir telgrafta geçtiğim...,, SÖZÜ, *iş başına gel - diğim..,, diye yazılmalı idi. Başka bir telgrafta: “Şimdi bu kampta protestanlara karşı olan 19 papas vardır.,, Eğer kılavuzda “Jeh, aleyh,, , "lehdar, aleyhdar,, sözleri ile bunların kullanılış ör- neklerini bellemişseniz, bunu şöy- le düzelteceksiniz: * Şimdi ba kampta protestanlara karşın o - Tan... Gazetemizde — karıştırıldığını gördüğünüz bu kelimeler hakkın- da, gene kılavuza dayanarak, bir- kaç misal verelim: 1 — Bu teklifinizin lehinde değilim. — Bu önergenizden ya- na değilim. 2 — Bu teklifin aleyhinde o - lanlar ellerini kaldırsınlar. — Bu önergeye karşı olanlar — ellerini kaldırsınlar. 3 — Ben kimsenin aleyhine söylemem, herkesin lehine söy - lerim — Ben kimsenin kötülüğü - ne söylemem, herkesin iyiliğine söylerim. 4 — Bu işte size aleyhdarım— Bu işte size karşıyım. 5 — Dünkü müzakerelerde ** bize lehdarlıktan ayrılmadı — Dünkü görüşmelerde *** bize ya- nadlıktan ayrılmadı. 6 — Böyle tekliflerin hiç bir zaman lehinde olamam —Hliç bir zaman böyle Öönergelerden yana olamam. 7 — Sözleriniz muvafıkı haki- kat değildir. — Sözleriniz haki - kate uygan değildir. 8 — Bu mesele hakkındaki düşüncelerimizde muvafık deği - liz. — Bu mesele hakkındaki dü- şüncelerimizde oydaşık değiliz. 9 — Venizelos Yunanistanda muhalefet liderlerinin — başında idi. — Venizelos Yunanistanda ayrışıklık liderlerinin başında idi. 10 —Dün, muvafık ve muhalif- ler arasındaki münakaşa uzun sürdü. — Dün uydaşık vo ayrışık- lar arasındaki aytışma uzun sürdü. : N “Başa Sovy;t;r;îg C. H, P. Kamutay | !grııpunun dünkü toplantısı (Başı 1 inci sayılada) imuza gelen bağzı göçmenlerin |hayvanlarının hududlarda alı - 'konulduğu hakkımda Edirne İsaylavı Şeref Aykut ve arka - |daşlarının yaptıkları - soruya Iç |Bakanı cevab verdi Bulgar hükümetinin Sofya (elçimizin müracaatına karşılık! 4:ılnırık türk göçmenlerinin hay van ve eşyalarıma mümancat edilmiyeceği hakkında verdiği | teminatı Partiye bildirdi. Ba - kanın bu izahı soranlarca ye - ter görüldü. 2 —Edirne saylavı Şeref) Aykutun Kotranya çiftliği, A - İzatlı baruthanesi ve çayıriyle | Vezir çayırı ve Menekşe çift. liklerinin çevrelerindeki köylü- 'ye ekin dağıtılmadığı hakkın : da yaptığı soruya — İç Bakanı |Şükrü Kaya safhalariyle ce - vab verdi, ve bu fırsatla hükü- metin göçmen, nüfus ve göç - menlerin ve topraksız köylüle - rin toprak sahibi olmaları hak- kında güttüğü sryasayı ve mem leketteki arazi ve toprak reji - mini anlattıktan sonra bu reji - min ıslahıma ve aegrer sıyasası tertibi ve tatbiki lüzumuma işa- ret ederek bu önemli ve acele işin partice bir esasa ve çabuk bir halle bağlanmasını ve bu - nun için de gruptan seçilecek bir komisyonda — konuşularak sonuçlanmasını öne sürdü. Şe - ref Aykut meseleyi izah ve bu lüzumu pekleştirdi. Bu teklif parti grupunca kabul edildi | Toplantı. sonunda Dış Bakanı | Doktor Tevfik Rüştü Aras Tür- kiye ve arsrulusal sryasa duru. munu anlattı ve diyevi grupca büyük ilgiyle dinlendi ve o - nandı. | İ | tleı-i G Halkevinde dün verilen müsamereden bir görünlüş. inci sayıfadı memnun oldıllıngl, ılfrlııııık " Anhrîıî:' I:i.rı:colk":yba;)nb . | ta kusur olması :ııüıılıı ymwh lariyle Erzurum ve Köroğlu oyun- bulınğııjuw ve nkwswyrni,. lırıoyııınııq,nlulı kız ve er - kabulün ancak Büyü e kek talebelerin beraberce oyna - liğinin Büyük l'îlıkıyı. yk (:ıııırıııı : dıkları zeybek çok beğenilmiştir. tiyle olan k G bölge Mold lardan sonra Ankara Halke- | »a hv_votlı ı'.de.' luğunu vi namına Bay Halil Vedad ko - | söylemiş ve artistlerin mdol. uya - nuklarımıza lerini bu Mıhıl yı te - ıunıııkîçinlııııbüıöylıvm .ıkkiirleıimhıldnııwhüd oe miş, ankaralılara çok tatlı ve u Çok n ıo.yım w nutulmaz sanat ları vermiş 6- | den sonra toplantıya son veri iş- lan artistlere teşekkür ederi tir. ei aĞ kusur gimize göre sovyet ar- G a S linl?dbbmbulerindo getirmiş rini dilemiştir. hoş görmelerini dilemiştir. ı'?R.ıııcıyı tercüme — edilen bu söylevden sonra sovyet artistleri adına da grupun başkanı Bay Ar- kanof ortaya ıılcr:k..Ankırıdı gördükleri büyük sevgi ve dost - luktan ve cok iyi kabulden peİA s Ank oldukları iki yüz kadar nota ile gezgin tiyatro sergisini Ank_ırı Halkevine armağan etmişlerdir. Bugün şehrimizden ayrılan konuklarımıza uğurlu yolculuklar dileriz. ara birası İç İtalya - Habeş harbı yaklaşıyor mu? ; Londra, 30 Ç(A.A.) — Deyli 'Telgrafın Eritreye gönderdiği bil- dirmen, Masaudan gazetesine gön- derdiği bir mektupta, Eritredeki limanda büyük ölçüde savaş gereç- lerinin toplanmış olduğunu yaz- maktadır. Hazırlıkların büyüklü- ğü, bunların, yalnız savga için ya- pılmış olmadıklarını göstermekte- dir. Genellikle düşünüldüğüne gö- re savaş hareketleri, yağmur mev- siminden sonra, eylâl veya ilk teşrinde başlıyacaktır. Habeşistana gelince, kıralın i- talyan salgınıma Çistilâ) bütün kuvveti ile karşı koymak kararım- da olluğu biliniyor. Habeşistana gelecek silâhlar, ancak fransız So- malis'nde Cibuti yolu veya ingiliz Somalisindeki boş topraklar yol- larından gelebilecektir. Bu yüz- den Habeşistanm harbe hazırlan- ması güç bir iştir. Burada dolaşan haberlere göre, Japorya silâh vermek işinde kıra- la yardırm etmektedir. Adisababada kıral ile görüşmüş olan bir ingiliz, bu şehirde 9 silâh ticaret evinin delegelerini gördü- günü söylemiştir. BUĞDAY KORUMA KARŞILIĞI KANUNUNDA DEĞİŞKELER Buğdayı koruma karşılığı ka- nununa bir fıkra eklenmesi hak- kındaki kanun büdce komisyonun- dan geçmiş ve kamutayda konu şulacak işler arasına alınmıştır. Kabul edilen bölek (fıkra) şudurt (Makarna, şehriye ve bisküvi fabri- kalarından alınacak buğdayı koruma yetgisini, bir yılda yaptıklarmma bakıla- rak toptan yıllık vergiye bağlamaya Ma- liye vekili salâhiyetlidir. Yıllık verginin ölçülmesinde, mües- seselerin geçen yılki satış kayıtlarile emsali müesseselere ve kendi kuruluş- larına göre iş kabiliyetleri göz önüne a- İnrr. Bu toptan bağlamaya karşı yapıla- cak itiraz ve temyiz istekleri için 2430 sayılı muamtele vergisi kanununun hü- kümleri yürütülür,) Düşünüşler Ankarada bir hayvanı bahçesi yapılmalıdır Devrimizde terbiye, gitgide kitab ve teorinin dar çerçevesin - den sıyrılarak hayata taşmakta ve soyut (mücerred) ilim dersleri ya- nında tatbikiğ çalışmalar gitgide daha çok yer almaktadır. Mekteb- lilerin kitablarda okudukları ha- yatı ve dünyayı kendi gözleriyle canlı örnekleri üzerinde tanımala- rına büyük önem verilmektedir. Bu bakımdan, artık, hayvan bah- çeleri şehirler için bir süs olmak - tan çıkmış, birer terbiye araçı (va- sıtası) haline gelmiştir. En iyi basılmış kitablardaki re- simlerin, hattâ sinema filimlerinin bile, hayvanları tanıtmak - bakı - mından, canlılarını seyretmek ya- nında pekaz değerleri vardır. Kim- ya nasıl laboratuvarda öğretili - yorsa, zooloji bilgisi de hayvan bahçelerinde ilerletilebilir. Hayvan bahçesi olmıyan mem- leket yok gibidir. Komşumuz Bul- garistanın başşehri olan Sofya'da, trenin durmasından asığlanarak, ne kadar kimseler, şehrin bir ucundaki zengin hayvan bahcesi - ni görmeye koşmuşlardır. 'Tam anlamiyle modüösa bir şe hir olabilmek için Ankara'nın, parkları, stadları, pisinleri yanım- da bir de zoosu bulunmalıdır. Türkiyenin ilk hayvan bahçesini Ankara'da kurmak en doğru bir hareket olur. Çünkü Ankara ile - ride, hiç şüphesiz ki, bütün mem- leketin bir gezi merkezi baline ge- lecektir. Böyle olunca da, zengin bir zoo, Ankara için, birçok yeni - likler yanında, yurdiçi bakımından, ayrıca bir alım (ca z'be) teşkil edecektir. Cumuriyet yıldönümü bayramlarında büyük bir mektebli kalabalığını çatıları altında barındıran Ankara, zoosl le de onlar için, ne kadar faydalı olacaktır. Ankara Orman Çiftliğinde, w» ralarında bir çift arslanm da bu - lunduğu bazı yabani hayvanların beslendiğini biliyoruz. Gönül ne kadar isterdi ki bu ilk gurup, gena Orman Çiftliğinin çok müsaid ve güzel dekoru içinde ile ri ve zengin bir bayvan bahçesi « nin ilk çekirdeği olsun. Yaşar Nabi NAYIR (Türk Kuşu) nun açılma merasimi 1) Mayısın (3) üncü cuma günü, saat on beşte, (Tayyare Meydanı) nda, (Türk Kuşu) nun açılma merasimi yapılacaktır. - 2) Bu merasimde, Sovyet musyadan gelen mü- allimler tarafmdan motörsüz tayyare ve paraşüt- lerle uçuş ve atılış tecrübe ve gösterişleri yapıla- caktır. 3) İstiyenleri uçuş meydanma cuma yünü saat on dört buçukta götürmek üzere, Ankara İstasiyo- nundan bir tiren kalkacaktır. Herkes bu merasim- de bulunabilir. 4) Tiren biletleri perşembe günü akşamına ka- dar alınmalıdır. 5)Türk Kuşunun uçucu üyeleri cuma günü saat on dörtte tayyare cemiyeti merkezinde toplanacak- tır, Veuçuş meydanına topluca gidecekler. iyor