Illgilterede alman korkusı (Başı 1 inci sayıfada) Savgası (müdafaa) ancak karşı ca- Tafın hava istasyonlarına karşılık rda bulunmakla olabilir. ılellım için de Fransa'nın kuzeyin- kıı Belçika'da ve Hollanda'da uç durakları kurmak gerektir. İngiliz bakanları dünyaya her- i bir taarruzun hiç bir asığ L':!euğini anlatmaya çalışa- Ursunlar, salımın önüne geçmek €en eyi çare elde saldırıcının Wvetlerinden üstün kuvvetler a ::lllrmıkur. Bu sorum kabine ilinden sonraki ilk toplan- tısında görüşülecektir. Hava kuvvetlerinin artırılışınm andırılması, yeni kipte uçkular alabilmek için yeni krediler veril- Mesi, ingiliz uçku sanayiinin ihti- Yaca yeter hale gelirilmesi, uçuş Meydanları yaprlamsı için yeni top r satın alınması, bütün bu so- Tumlar üzerinde hükümetin yeni ergeler hazırlaması gerektir. & Paris, 26 (ALA.) — Gazeteler * Makdonald 'm yazısını ingiliz v usaldüşününde belirmeye baş âyan derin değişikliğin bir belge- & saymaktadırlar. hngiltere bükü- Metinin de bu diyevden çıkan 80- l“_c_!—ını göre hareket edip etmiye Seği sorulmaktadır. Ordr gazetesi, ingiliz gazelesi- Din daha şimdiden, eğer Alman- ya şiddetli bir harekete geçerse, Dpilterenin Fransa, İtalya ve bü- tün öteki memleketlerle bir safta ’eâıhlncağını bildirmesini istemek- ür. Lö Jur gazetesi B. Makdonald- n Tuna konferansından önce ye- Diden barış uğrunda çalıştığı ve Stresa kararlarının, Almanya ka- 'tılsın katılmasın, herhalde gerçek- irileceğini yazmaktadır. Er Nuvel gazetesi Almanyanm, rışçı isteklerini göstermek için . Makdonald tarafından yapılan fağrıyı dikkate bile alacağından tüphe etmektedir. Bununla bera- er İngiltere'nin zâf göstermiyece- ğini Almanyanm öğrenmesi fay- dalr olduğunu da ulamaktadır. İngiliz başbakanının gürültü yapan bir yazısı “Londra, 26 (A.A.) — Nyu Kro- ik) gazetesi, B. Makdonald'ın Yu Letter dergisinde çıkan yazı- tınn hakikiğ anlamını anlayama- dığını yazmakta ve şöyle demek- tedir: yi “Gerçek, hepimiz biliyoraz ki ğ hiç bir zaman sarih 'eğildir. Nasıl hareket edeceğine :_"İı beraber Almanya üzerinde- Yazısı bizi şaşırtmıştır. Başba- kanın, bütün bu sözlerle ne demek itsediğini, nereye doğru gittiğini iliz hakkıdı lç.,n:shoylc güzel bir kocayı bütün B kikata yaz C£ çok teşekkür ederek, gitmek Şan bir zerafetle, yeni evlenmiş bir ka> ; ece bek- inin hakikaten yazık olacağını ve taP> intiazren bizi brrakacağını ıöylı_:d_i. O- için a- niş * kalktık. Fakat bana: “Lutfen gitmeyi- â:.î'f'“'“ konuşacağım,, deyince şaşırdım. tüna larını yeniden tetkik etti, masanın Üüs- "ki bir deftere baktı ve sert bir sesle: Siz sahte isim verdiniz. Bu, çok ağır Sovyet - Fransız goruşmelerı Moskova, 26 (A.ÂA.) — Halk z komiserleri kurumunun üç saat beş sorusu (Başı I. inci sayıfada) süren bir toplantısında B. Litvi- ü (Başı 1 inci sayıtada) B Şimdiye kadar rejimin değişti- nof sovyet - fransız görüşmelerini bir lıırıı!_lklı y'ırılııı _pıHı yapa- | rilmesi meselesi düşünülmeliş- anlatmış ve her iki tarafın görüş- | maz. İnqıhı:l 'ye gelince bu dev- | itr. Hükümet ulusal kurulun top- lerine uygun düşecek bir uzlaşma let, Lokarno' dık!ııdıı başka her- | lanması için seçim yapılmasını i hangi bir teahhüde girişmekten | lân etmiştir. Hükümet şu düşün- u " cededir ki rejim meselesi partiler şekli bulmak yolunda yçni öner- cak şekildedir., SEaeaki Deyli Telgraf gazetesi de tam bunun tersini yazmaktadır. Bu ga- teki Avrupa'hükümetlerinin de fi- kirlerine uygundur. tir. Londra, 26 (A.A.) — Taymis gazetesi, B. Hitlerin Almanya için ingiliz donanmasının yüzde otuz beşini mi, yoksa yüzde ellisini mi istemekte olduğunun bilinmediği- ni, arcak herhalde İngiltere hü- kümetinin ne olursa olsun bu yüz- değil midir? . Maamafih hüsnü niyetimi göster- Z y . tefrika: 59 | bir suçtur. ö İ 10 mek için size, polise verdiğiniz _iîığe.yı?ıck- sqn j aü © rarlamak imkânını veriyorum, kimsiniz?, Mlcıleıe nın kltabı Doktor Munt olduğumu söyledim. Yazan: Aksel MUNT Sert bir tavırla cevap y.erdı: M Türkçeye çeviren; Nasuhi BAYDAR #a Size bunun k)ıkıım up;îm ı:î:bıhnm- işin iki misli büyümü (Defteri gösterere Bakın, Villi: vönü- meĞiSİD öti misti büyümüş olan burmura, İ Sünde oturaa dokter Mar a a Teker ş: h:k(nı: Munt'a benzemediğimi söyledi ;?.gğâxkxîi;ınîmî eti Yok-r 1 val şi alman sürüsü içinde en az sar- : ö öyledim. Boş höy görünen ve fransızca bilen yalaız ben ol | ?“:îd,"“ğ';îim": F ha ŞO Kd göre, söyliyecek bir şeyim GleE S d:s:: nişanır alıp da bir kimse ka'dlmömr sordu. Ona, bir düğünden dönen aP Ouiğini söyledi. İsterse i halinde kimsel ğ bizi | olduğunu hiç iŞÜr e. eDil aai eti eee | PST Bana, banin l d k ları pecrnas GÜŞ . HŞ ü &ıam“’ uğradığımızı anlattım. İstintak i- âegımi :’CY“ Haai ;-::;l Tp tlfası. göllü Y *dikçe sesinin sertliği azalıyor ve arasıra xğ"_“vai Marabnilaği & ydınlatılması geri ekti. çaçi baygın bir halde olan Skornbergi bir. | kana a Teyip <ili çaldı. ük gibi dizleirnin üstünde tutan Dev'e Binisar TU iren iki polise: “Üstünü arayın, le bakıyordu. Nihayet, tam fi ?çenye B ” SÜÜ y dedi. Buna şiddetle itiraz cdeı'ek..imümıl ır;;- mağa hakkı olmadığını söyledim. Polis ni- zamları mucibince buna hakkı olduktan ba.ş- ka, kendi iyiliğim için aynı x.ımandn yazi- fesi de olduğunu; nezaretin bir alay serseri ile dolu bulunduğunu, üzerimde bulunan kryl; metli şeylerin çalınıp çılış_ımrvşcağmı_ da! terminat vumniyeceğüıi söyledi. _Cebımd: bulunan az mikdarda parayı kendisine uza- Tuna paktı Ââçin Almanyanın İtalyanın cevabı: Bu rol uluslar sosyetesi paktı ile anlatılmış bu- Almanyanın Roma elçisi B. Fon Hassel İtalyadan şunu sormuştur. Avus'urya hükümetinin kendi du- rumunu tıtmak - için yabancı bir süel yardıma başvurması işe ka rışmamak esasını tutmayan bir şey Moskova metrosu olarak yaşıyacaktır. zeteye göre B. Makdonald'ın bu | lhunmaktadır. M Çünkü â n itün Ö Almanyayı ilk üç cevab kandır- sine lüzum yoktur. Çünkü onun fikirleri Stresa'dan sonra bütün ö- Ka el .:lı AM RRa #i Cat ğeri bilear l Şimdi Pariste bulunan Venize- memiştir. nan kıralı Jorj'un yakın! birisi demiştir ki: ö karar vermiş olduğu tarak, başka kıymetli şeyim olmadığını söy- ledim, O tekarr etti: “Üstünü arayın!,, O azmanlar çok kuvvetli idim; bir polis üstümü ararken iki polis de beni zaptetmek mecburiyetinde kaldılar ve ceplerimde baş tane saat buldular. Bundan sonra hemen pis kokulu bir oda- ya kapatıldım ve yerdeki şilteye oturarak, başıma daha neler gelebileceğini düşünme- ğe başladım. Yapılacak şey, şüphesiz İsveç konsolosluğu ile konuşabilmek için ısrar et. mekti ama sabahı beklemeğe karar verdim. Biraz sonra kapı açılarak, içeriye apaş ta- vırlı, korkunç görünüşlü bir adam girdi. Onu görünce üstümü aramalarının ne kadar isa- betli olduğunu anladım. Yeni gelen: “Demek enselendin ha? A- dam sen de, aldırma! Eğer işin ters gitmezse geni biraz sonra salrverirler. Aramızda kal- sım ama açık göz bir adama benziyorsun. Yoksa bir günde beş tane saat aşıramazdın.. Saatleri çalmadığımı, kolleksiyon yap- mak için topladığımı söyledim. “Ben de saat kolleksiyoncusuyum., diyerek öteki şilteye uazndı. Bana iyi bir gece ve güzel rüyalar temenni ettikten sonra horlamağa başladı. Bölmenin öbür tarafından sarhoş bir ka- dın kısık hir sesle şarkı söylemeğe başladı. Apaş bu sesi duyunca : uklar, Yunan kıralcıları çalışıyorlar mı? ye her vakit bazırdır. Ancak bu ol- madıkça sıyasal acunun dışında , Kıralın gaze- telere heyecanlı diyevler verme- 1os bugün hiç kimseyi kabul et- Pıriı.ZG(A_A.)—Eıki'ln- — İkinci Jorjun çıkmak ve tekrar Yunanistana dönmek içi hakkındaki hıbetdoğmuğildir.l(ınlın.b SAYIFPA: 5 por Muhafız, Altınorduyu yendi | Dün Ankara Gücü alanında - kinci bölüm İik maçlarının son v- yunu yapıldı. Altınordu - Muhafız Gücü ikinci ve birinci takımları karşılaştılar. Eski sporculardan Bay Mustafa yargıç idi. Altınor- dunun - ikinci takımı Muhgizli- ları 1-2 yendiler. Küçük Altınor- dulular üstün bir oyun oynadılar, İçlerinde yetişecek değerli gçocük- lar vardır. . Birinci takımların yargıcı her unmak için izin iste- â.':;"’“' Bi a İngiliz - fransız - italyan | arasında herhangi bir kavga konu- K danışma paktı Tuna paktının ya- | su olamaz. zaman olduğu gibi bölge ayak 10- relere /dan sonra da geçerlikte Partiler arasındaki kavga re- ğwğqw Güclü- Yabancı tayya kalacak mıdır? jimler için ortaya düşmanlar çıka- | L aAakara Gücüne geçen haita karşı İtalya şu cevabı vermiştir: Al- | rır. İster kırallı bir cumuriyet, is- çîhm takımla alanda yer r ian iğlekl b manya da içinde bulunduğu halde | terse kıralsız bir cumuriyet olsun, s dü;ir' Paris, 26 (ALA) — Hava işleri bir V bükün ilgili devletler işe kazışmar | rejimin sıyasal partilerin değil, KEDAD UĞU YAĞLO EER M kanlığının bir tebliğine göre, ;::h mak paktma katılırlarsa ingiliz - | bütün partilerin menşei olan yu- çıkları Tarık )_'olmı. Yerine ikinci Çusu sınırındaki memnu ç:r V, fransız - italyan danışma paktı so- | nan ulusunun çokluğuna dayan- takımdan Sadi oyr.ıu.yordu. Oyun rinde sıksık yapılmakta | îıl Li a | X erecektir. ması lüzumludur. Son zamanlarda | YATE saat kadar iki yönün karşı- tayyare uçuşları dalayısiyle lüzüm 3. — İşe karışmama paktı, işe | olup biten kıyal hâdiseler dolayı- lıkir akınlarile ve denk bir güçle tün hava inzibati tedbirle: alınmıştır. karışmama teahhüdünün tarifini | siyle ortaya çıkan evgin ulusal dşvım etti. Fakat otuz beşinci da- veGlıRi inin, “Baş- yeter bulacak mıdır, yoksa karşı- | meseleler kotarıldığı ve yunan w kikada Aım“fi'! bir gol yidi, Al Deyli Md:i'““"“": v hıklı yardım paktlarına mı dayana- | lusu sakinlik içinde serbestçe ve tınordu beklerinin bütün oyun İ- W*?'W'“Mü“m caktır? Soğak kanlıbida billmeğali verebie- | SASET N VNDN ee n lığı 9kmdıh_ sMEİ AT İtalyanın cevabı şu olmuştur: | lecek bir hale geldiği zaman yu- İkin ei irleri ileri edir: Sözleşme prensiplerini teminat al- | nan hükümeti, ulusun büyük ve ö- ct bölümde Muhafmlıin Almanyanın yeniden e- tında bulundurmak için özel pakt- | nemli bir kısmr isterse, her türlü durumu korumağa çalıştılar. Al- masının genel ve birge (müşter: hi salık verilmiş ol- | parti bağlarından kurtulmuş bir tınordu büyük bir dölenle yenil- barış içinde güvenlik fikrini bosa, | makla berabet bu iş paktı yapan | halie bulunacaz olan ulusa bu me- | 'iS durumundan kurtulmak isti. rak çok tehlikeli bir şey lardan her birinin kararına bıra- | seleyi sunmaktan katiyen çekin- yordu. Onun için oyun çok zevkli bağlaşmalar Citifaklar) . SA bebue gürm kesindir dd Düç. £ D OR henltel dekleda B dökeceği hakkındaki cümleye 4. — İşe karışmamanın kesin | nan ulusunun vereceği hükmü her- giç Altınorduya bir penaltı cezası şı şiddetle protesto T anlamı nedir? kes sayacaktır. , verdi, gol oldu. Bu, Mubhafızın tir. Bu fikir çok tahaf ve tehlike- İtalya, fransız » italyan protoko- ğ Gücünü artırdı. Altınorduluları u- lerle dolu bir yoldur. Çünkü, eğer | tunun metnine dayanârak cevab Paris, 26 (A.A.) — Yunan kı- | mutsuzluğa düşürdü. ş olabilir: Fi rallık taraftarlarının ileri gelen- Bundi bir anlamt n_nıu.lı şu ola i vermiştir. Bu protokolda paktı ya- ft eri ge undan sonra oyun heyecani- üvenlik fikri, yerini bir | pan devletlerin biribirlerinin top- lerinden biri Paristen ayrılmazdan | nı biraz kaybetti. Muhafızlılar so- bağlaşmalar (ınVıHı)bi:ııımi Tak bütünlüğüne ve yahut önce Royter ajansı nucu garanti ettiklerinden uğraş- bırakacaktır. Bu suretle belirmeye | -e sosyal rejimlerine dokunabile- Z söylemiştiri bugün nedense çok gevşediler; gol ı,.,ı.,..uuıguıııııı-nl- ingi- | cek her türlü davranış veya pro- .— Eski kıral Jorj'un Atinaya | çıkaramadılar. liz hükümetinin oyu gerçekten pagandadan çeki, teahhü- | dönmesi sorumunu görüşmek üze- madılar. Altmordu akıncıları da mudar - soramunu sormaya herke- | gi göz önünde bulundurulmakta- re Yunan kıralcılarının bir bozum- Oyun 2-0 Muhafızın kazanma- sin hakkı vardır. Çünkü başbaka- | g.ç cu çetesi gibi gizli toplanmalarına | siyle bitti. svnmA 5"_ sözleri 'f""“" bir korku 5.— Tuna paktı tatbikinden | N€ lüzum var? Yunan ulusu bunu SK AMAD ÜTR, oe zehinlerde bir kargaşa doğura: | , onra uluslar sösyetesinin rolü ne | İsterse kıral Yunanistana dönme- Kuş gibi uçan adam Moskova, 26 (A.A.) — Kuş gi- bi uçan adam ülküsü artık bir ha- kikat olmuştur. Paraşüt ceksperi Karakorov, kollarına ve ayakları- na kanatlar takarak Rostov üze- rinde, üç bin metre yüksekliğe çı- karak bin iki yüz metrelik bir T- raklıkta uçmuştur. Bu üsnomal u- çuştan sonra paraşütünü açmış ve kanatlarına rağmen büyük bir ko- laylıkla yere inmiştir. Bu uçuş, Rusyada denenen kanadir uçuşla- rın ikincisi ve bütün bu şekilde deneçlerin (tecrübe) dördüncü- südür. — ——— u ; K b İ :'W,_,"“h” g;“m kabul açılıyor Hahlketan yana olanların bu yolda | san kurulu halinde toplanacak o- iyeceğini, çünkü Almanyanın Moskova, 26 (A.A.) — Birçok tehir- | herhangi bir miting yapmış olduk- | lan parlâmentonun a F l Versay | erden sonra Moskova metropoliteninin | larından haberi yoktur. dan önce eski kıralm Yunanista- ==:nw dayanmakta bulun- 1 mayıs 1935 tarihinde resmen servise Paris, 26 (A.A.) — Yunan ce- | na dönmiyeceğini tasrih etmek- Şunu yazmaktadır. başlaması karar altına alınmıştır. wenleri (mahfil) yakında müesse- tedirler. “Ağzını kapa, yoksa döverim!,, Kadınca ğız hemen sustu ve yavaş bir sesle: “Alfons, dedi, yalnız mısın? Sana mühim bir şey söyliyeceğim.,, Apaş yanında genç ve sevimli bir arka:- daşı olduğunu, bu zat daima cebinde taşıdığı beş tane saati kurmağı unuttuğu için saatin kaç olduğunu bilmek istediğini söyliyerek yeniden uykuya daldı. Kadınların sesi de ya- vaş yavaş kesildi ve her saat başında gelip kapıdaki delikten bize bakan gardiyanın gü- rültüsünden başka hiç bir ses duyulmamağa başladı. St. Augustin kilisesinin saati yediyi çalarken odadan çıkarılarak bizzat komise- rin yanına götürüldüm. Zeki ve nafiz bakış: larını üzerimden ayırmıyarak, başımdan ge- çenleri dikkatle dinledi. Saat meraklısı oldu- ğumu, onları tamire götürmek üzere yanıma aldığımı ve üstüm aranırken saatlerin cebiriima de olduğunu unuttuğumu - söyleyince kahs kaha ile gülerek hiç böyle tuhaf bir şey işite mediğini söyledi. Masanım gözlerinden bi- rini açarak saatlerimi bana iade etti ve: « Yirmi senedenberi bu masanın bar şında oturduğum için, ziyaretçilerimi tasnif etmeği az çok öğrendim, gidebilirsiniz,, de di. Sonra, gece beni karakolda tevkif etmiş olan muavini çağırarak: (Sonu var)