27 NİSAN CUMARTESİ M — Çocui&ları koruma işi Prof. Dr, İhsan Hilmi ALANTAR Hekimlikteki işlerimizin birisi has taları tedavi etmek ise öteki de hastala- Ti korumaktır, hastaları koruma işini bekimler yapmakla beraber hükümet SNü murakabe eder. Çocukluk deversinde hastalıktan ko- Tuma büyük bir yer tutar; bu devirleri- hi yaşıyan yavrular yalnız ateşli bula- Bk hastalıklardan değil kendilerine gel- Mesi iktimali olan eskimiş bir takım has- talıklardan da korunmalıdır; bir Şocuk dünyaya ayak bastığı günden itl- baren bir hekimin gözü önüne gelmeli. dir; onun bulaşık hastalıklardan nasıl korunacağından başka giyinişi, yemesi, içmesi, sokağa çıkması, temizliği hulâsa her şeyi dikkat altına girmelidir; yani Bir çocuğu yalnız bulaşık hastalıklardan koruma ile kalmayıp bununla beraber a- S& hrfzıssıhha kaidelerine tâbi - olup ol- Madığını bilmek lâzımdır. Hıfzrssrhha kaidelerine göre ve ilmiğ bir surette bü- Yütülmüş bir süt çocuğunun sıhhat de- Tecesi ile gelişi güzel büyütülen bir süt Socuğu arasında dağlar kadar fark vat- dır ve bu fark tabildir ki ikincinin aley: hindedir. Birincisi hiç bir rahatsızlığa yakalan- Meyarak ilk yaşını bi: gi ve yahut an- tak nezle ve saire gibi ufak tefek bir ikİ Tahatsızlık geçirdiği halde ikincisi and- Mir, rachitisme, ishaller, bronchopne- Umonie'ler gibi oldukça önemli hastalık- lar geçirir ve bazan da ilk yaşına bile var Madan dünyadan göçer; bu, ana babanım #cısından başka memleket için maddi ve Manevi bir şermaye kaybetmek demektir Cumuriyet hükümetimize gelinceye ka- cuklarla meşgul olmak pek gelişi zel bir şeydi; o zamanın başşehri olan Şehirde hiç bir erek gözetmeden nasılsa bir cocuk hastahanesi yapılmıştı; oraya belki bazı iltimaslı çocuklar alınır ve ba- kılırdı ve çocuklarla meşgüul olma yalnız buraya haaredilmişti. Cumuriyet hükümeti kurulalıdanbe- ri yardun en lüzumlu olan yerlerinde he- men hemen her büyük şehirde yör Yerı kıta kıta, çeşid çeşid çocuk müessesele- fi ve teşekkülleri açıldı ve çocukların Berek korunması ve gerek tedavisi dik- katle takip edilmeğe başlandı. Şimdi yur- dun hemen her toplu yerinde birer dir Panser, kreş, bakım yeri çocuk polikli- niği ve kliniği vardır; buralara yalnız hasta çocuklar değil sağlamlar da gelir ve sade hastalık tedavisi değil sıhhi gi- ları, büyümeleri göz önün- yani dişleri, mar de bulundurulur. Bu gibi yerlerde tabiidir ki birer ço- Cük hastalıkları uzmanı vardır; cskiden Şocuk hekimi parmakla gösterilecek ka- dar seyrek olmasına karşılık şimdi he- Men her önemli yerde, yukarda saydığı- Miz müesseselerin başında birer uzman Vardır; her işte olduğu gibi çocuk kotu- Ma işinin de mütehassıslar tarafından :şvmmııi işi bir kat daha ilerlemekte- ir, Evelleri halk yalnız hasta çocuklar :'l hekime gösterirken artık şimdi sağ- 'am çocukları da göstermekte ve mama- * ve gidişi hakkında hekimden tavsiye- ler istemektedir; bu suretle çocuk heki- :ı! yalaız tedavi bahsinde değil çocuk 'Oruması ve bakımı sorumunda da bir Yer sahibi olmuştur. h':t.mlckeü'n istikbali çocuklardır; o likhe istikbali temin etmek lâzımdır ; is- , ale güvenle bakabilmek için çocuk- :lnn sıhhatlerile pek yakından meşgul İmak gerekir; işte bunun içindir. ki Sümuriyet hükümeti çocuk sıhhatile Berektiği kadar yakından, pek yakın- 'an meşgul olmaktadır. iğ Çocuk doğar doğmaz onun sıhhati © meşgul olan yalnız ana babası de« ::k-ıy-ıı zamanda hükümettir de; ço evinde değil, yurdda Soğar; ev de '):ııun bir parçasıdır; evde olan biten yal lerden — yurd ilgile erkes Ankara Sözün gelişi Biraz daha dikkat ve bilgi Bu ay içinde büyük türk yapıcısı Sinan'ın ölümü üzerinden bir yıl daha döndü ve tütk ülkesinin her yönünde her türk bu büyük adamın adınmı için- den gelen bir saygı ile, bit bağla andı. Gazete sütunları ve mecmua — yap- rakları bugün için uzun yazılar yazdı- lar; türlü türlü resimler bastılar. Ulusal varlığın gelişmesi, ulusal benliğin pekişmesi için böyle anışların, böyle kutlayışların gerekliği üzerinde fazla x6z harcamak istemiyen bir get- çektir. O yıldönümünün üzerinden günler geçtikten sonra yazılan bu satırlarla bu gerekliği bir yol daha ortaya atmak ve belirtmek istemiyorur. Dileğimiz, böyle fırsatların bize bil- gimizi ortaya koymak, yeni yetişenle- rimirze böyle sayılr günlerde yeni ve asığlı şeyler öğretmek — imkânınt ba- gtşlamasını istediğimizi söylemektir. Yurdun döre bucağında yüzlerce izer yaratmış, ülkeyi süslemiş olan Ko- ça Sinan kimdi? onun kurduğu izerler- den birkaçının adı nedit; resimleri hangileridir? bunu yanlışsız olarak or- taya koymak eli kalem tutanın, elinde mecmüası ve gezetesi olanın bir ödevi sayılmaz mıydı? Halbuki o yıldönümü dolayısile bol bol resimler basmış, bir İstanbul hafta- Heğını gördük. Bu mecmua, “Yeni ca- izden alımmış bir Fotoğrafı mi,,Hin den: ir resmini bas- ite Tophane camisinin bil mıştı. Hemen bütün basılan yazıları git- tikçe-artan bir istekle okuyan çocukla- rımıza Sinan'ın izerleti diye böyle yanlış bilgiler vermek yazık değil mis dir? Türk ülkesini süslemek için örürü- nün son günlerine kadar Dıkmadan, usanmadan uğraşmış olan bir büyük yapıcının hangi / izerleri kurdağumı öğrenivermek bize güç mü geldi? Kalemimizi kullanırken biraz daha dikkat göstermek, birar daba bilgili davranmak ynkllmhndeyı'ı. Bugün okuyan çocuklarınızın ka- fasını yanlış bilgilerle doldurmak ne acıktı bir günahsa, yarınki okuyucula- ra satırlarımızın ve resimlerimizin doğ- ruluğu hakkında şimdiden kuşkular vermek o kadar yazıktır. M.N. A. —a nir; bundan dolayıdır. ki doğum, lenme, ölüm ve saire gibi bütün st hiğ ve sosyal değişiklikler hükümetin mu- rakabesine tabi olmuştur. Çocuk koruma ödevi son senelerde açılan bir takım teşekküller - ve müc&- seselerle sıkı bir surette teftiş edilmek- te ve bu süretle yurd yavrularının has- talıkları ve sağlıkları hekimlerin gözün. den hiç bir suretle kaçmamaktadır. yklarda hastalık azalınca ölüm de azalmış demektir; işte hükümetimi- zin bu öngörüşü sonucudur. ki gocuk ölümü bizde de Avrupanın medeniğ memleketlerinde olan bir düzaye dön- müştür. Burada halkın olan büyük hevesine de gir; bu harfler sayesindedir ki maarif bizde yayılıyor ve halkın okumağa ve yazmağa hevesi artıyor; bu da çocuk ölümünü azaltacak büyük bir yol açlı yor; eskiden çocuk korunmasına ald yazıları risalelerin, hiç bir. okuyucusu yökken şimdi bu gibi yazılar hattâ köylerde bile kapışılarak okunmaktar dır. Çocuk bakımını yaymak yalnız okü- azma yasıtalarile — kalınmamış ve bunlarla beraber gerzici göcük - ver- gileri de teşkil edilmiştir. Bu sıhhat sergileri köy, köy dolaştırılmakta ve bir hekim tarafından köylülere icab eden malümat verilmektedir. Kız mekteblerimizin bil yeni türk harflerine işaret etmeli- ma ve yi mefina Ççös ULUS 1935 Bibliyografya Tunç sesleri İlk defa (Yedi Meşale)deki şiirle- rile göze çarpmış ve kendini tanıtmış olan genç ve heyecanlı şair Vasfi Ma- hir cumuriyetin onuncu — yılı bayramı- nn İlham ettiği şiirlerini küçük bir ki- tab içinde toplıyarak (Tunç sesleri) adı altında Kastamonu vilayet matba: asında bastırmıştır. İlk bakışta iddialı görülebilecek bu islm kitabin içindeki şiirlerin konuları getirilerek mazer görülmelidir. Hem olan göz önüne Vasfi Mahir'in âhenkli fakat sert mis- ' raları bu konuları haykırırken, kulak- | larımızda, gerçekten tunç seslerinin yankılarını uyandarmıyor değilde, Belli ki, şair, büyük — devrimi çok gandan duyarak yazmış, hele türk ae kerini öven mısraları, toru dumana ka- tarak geçen ordumuzu bütün bheybetile gözlerimizin önünde canlandırıyor. Vasfi Mahir, daha ilk gürlerinden beri, güc sesile temayliz - etmiştir. Bu gür sesi, son gürlerinde en mükemmel derecesine çıkmış buluyoruz. Çık, gör onun cengini şimal akşam- Tarından, İn, öğren yumruğunu Mısıt. ehram larından. Akdeniz enginine: Sor, bit gün yol bulursan, titriyen — hangi türkü? Burda kuüş uçurtmryan firtinanın adı ne? Suların Gudağında Ufuklar gösterecek sana denizci tür- kül, İn, öğren yumruğunu Mısır ehram- larından Çık, dinle cenklerini şimal akşamla- rından. Sonra Atatlirk'ü seyrederken şeirin duyguları ne kadar coşüyor, — ve keli- meler ne taşkım bir akışla içinden dö- külüyorları Bunların.hiç bitinin yok sana benze- yişi, Sana bakınca gözüm unutuyor geç- mişi, Atıyor her acıyt senin kargında ru- hum, Başka bir ürperişle seni — seyrediyo- rum., Nasıl! coşan sulacın sonsuz — denizse yolu Benliğim bir sel gibi akryor —sana doğru. Devirdim ve aradım asırları boşuna, Ne mümkün bir eş bulmak, ey yarım tanrr sana! Bu şiitler dilin özleşmesi ve temiz. denmesi bakımından da çok — temizdir. Genç şairler öz türkçenin saflığı için- de şiirin halis ve temiz kaynağını bul- makta ;:eiıımedîln. Şüpbesiz ki bu arınmış dille söylenen mısralar üâhenk bakımından çok kazanmaktadırlar. Bu şiirler öz türkçenin yüksek sesle oku- nacak izerlere ne kadar uygun olduğu- nu da göstermeğe yarayorlar. Vasfi Mahir'i, bu küçük kitab için tebrik ederken, bize daha geniş olçüde izerler de dileriz. ——— — -a cuk bakımına aid dersler konmuştur; bu gibi dersler ebe mekteblerinde, kü- çük sıhdiye mekteblerinde de vardır. Bütün bu teşkilat son yıllarda — ço- cuk korumasınta her taraftan kavrandı- gını, çocukların Glümmüne karşı her yan. dan hazırlanılmış olduğunu göstermek- tedir. O halde yurdumuzun istikbali ço- cukların elinde olunca hiç korkmıya- len: yurdumuz yükseliyor. Arsrulusal ka - dınlar — kurultayı üyelerinin — dün Ankarada yaptık- dart ziyazetlerden birkaç resim: Yu- karıda Üyeler İs- met İnönü ensti- tüsünde, altta Ü- yeler Oğüst mt. bedinde ve yanda üyelerden bazıları İsmet İnönü ens- titüsünde kızlarıs mızla konuşurken, Yurd postası. Aydın haberleri Şehir kurulunda Şehir kurulunun dün akşamki lantısında üyelerden Ömer Aydın, Ah- met Şakiroğlu ve Refik Süvarloğlu, Ay top- dının Atatürk'ün beykelile süslenmesi hakkında bir takrir verdiler, takrirt oy birliğiyle kabul edilerek gündeliğe a - lındı. Takcir ilk toplantıda konuşula « cak ve karara bağlanacaktır. Avukat Osman ve arkadaşlarının, son günlerde üstenciye üstenilen elek- trik işi Üzerinde başkanın kurultayı ay- dınlatması için verdikleri takrir üzeri- ne; başkan işi uzun boylu anlattı Bu sözler takrir sahipleri ve bütün üyeler tarafından oy birliğiyle onanarak baş - kana teşekkür edilmesi kabul edildi. Sanatını ilerletmek için Almanya'ya gidecek üye diş hekimi Şevki Niyazi'- ye altı ay izin verilmesi de kabul edi - lerok toplantı bitirildi. Hilâliahmer kurultayı Hilâliahmer birleşiti Aydın - vilâyet kurulunun yiıllık kurultayı dün halke: vinde toplandı. Başkanlığa avukat Ne- get, ikinci başkanlığa Dr. Nuri, kâtibli- ğe de okutan Rifat seçildiler: Vilâyet kurulu başkanı Dr. Rüştü kurulun yıl- hk çalışmalarını gösteren raporunu okudu. Raporda: Geçen yıl Üye yazma- a devam olunduğu — ve caki üyelerden yeni teahhytnameler almarak - birleşit gelirinin artırılmasına çaluşldığı, De nizli - İzmir ve Aydın - Ödemiş tren gezintileri yapıldığı, İlk gezintiden Dehizli hilâliahmerine de 125 lira ka - zanç temin olunduğu, at, motosiklet ve eşya piyangoları yapıldığı, balo veril - diği bunlardan iyi gelirlet elde edildi - ği, birçok yoksullara ve yoksul okullur lara yardım edildiği yazılıyor ve bir « leşite çok yardımı dokunan - valimizle, partiye ve münevverlere teşekkür olu - nuyordu. Rapor oy birliğiyle kabul edil di. Yasaya göre beş üye çıkarak yeni - den seçim yapılmak gerekiyordu. Pa » kat üyelerin üçü Aydından ayrıldıkla- rından kura ile iki üye çıkarılması uy- gun görüldü. Kura sonunda Dr. Necib ve cezacı Şevket çıktılar. yapılan ee « çimde Dr. Necib ve eczacı Şevket ye. rine, Bayan Zahire Etem, Bayan Saime yazgan ve Bayan Hümeyra Ekrem ye- niden seçildiler. Genel kurultay mü « messiliklerine de saylavlarımız Bay A& nan Ertekin, Dr, Bay Mazhar Germen ve Bay Nazmi Topçu seçilerek kurul - taya son verildi. Halk dersevleri Vilâyetimiz çevresinde bu yıl 45 ha'k dersevi açılmış bunlara 113 kadın ve 2205 erkek olmak üzere 1318 yurddaş devam etmiştir. Yapılan imtihanlar so- nunda bunlardan 25 kadın ve 523 erkek olmak üzere $48 kişiye diploma veril - miştir. Bunlardan başka dışardan çoğu asker ve jandarma olmak üzere 256 yurddaşa halk okulu diploması veril - birası içiyor