20 NİSAN 19388 CUMARTESİ ——— Arsıulusal birinci sovyet sinema festivali İ f'_nıyıı filmini sahneye koyanlarla bu fi tibaren; Rejisör S. Vasiliyef (Lenin nişanı), artist L seçkin attisti), rejisör Gorgi Kin artisti), artist S. Sura (cumuriyet 7mde.oynayanlardan dördü: Soldat Kmit (cumuriyet sç- Vasilyel (Lenin nişanı). 4 1935 senesinin yirmi şubatın - 'a _Mnılıovı'dı açılan uluslarara- # sinema bayramı, bir sene evvel tonbaharda Venedik'te yapılan lararası sinema bayramımna, ünist Rusya'nın sinema aâla -» Tinda iktidarını kapitalist millet - #re gösteren bir cevab olmuştur. K bayrama amerikalılar, ingiliz- 'er, fransızlar, italyanlar, yunanlı- ar, bulgarlar, polonyalılar, isveç- _'l". çekoslovaklar, holandalılar, iranlılar, çinliler bir veya birkaç işiden mürekkep heyetlerle işti - rak etmişlerdir. Murahhasların &psi 84 e yakım idi. Yalnız frau &z murahhasları 14 kişiden mü - tekkepti. Bunların içinde dünya- CA tanınmış sinema makineleri Mühendisi ve fabrikatörü Andr6 brie ayarında kişiler bulundu - Bu gibi Marie Glory gibi sanat - kârlar da bulunmakta idi. /talyan heyetinin başında Roma terbiyevi sinema Enstitüsü Müdürü Fonta - ma, Polonya heyeti murahhasası- nın başında Polonya filimleri bü - Yosu Müdürü Relidzinski vardı. Her heyet beraberinde milletini temsil edecek kadar filim - getir - Mişti. Fransızlar Julien Duvivier'nin Çevirdiği Marie Chapdeliane'i, Jacgues Feyder'in çevirdiği Pen - sion Mimosa'yı, Ren& Gir'r'in * Son Milyarder - ini, fransız mu Tahhaslarından Marie Glory'ni: - Tenacity gemisi - ni; izler: Victor Saville'in çe- Virdiği - daima genç - İ, Thomas Benkley'in Dicken romanın - dan alarak çevirdiği - Antikalar Mağazası - nı, - VİN inci Hanri' - nin hayatı - nı, King Vidor'un çe- virdiği - Günlük ekmeğimiz - İ ve Micky Mouse'u; — Polonyalılar: Laitis'in çevirdi- &i - Genç orman - 1,Gardan'ın çe- virdiği - Tali -i ve - Aşkın elifba- &.nı. Amerikalılar: Georges Zukor- Un çevirdiği - Küçük kadınlar - 1, ve Kleopatra'yı; İtalyanlar: Venedik'te birinci Mükâfatı alan ve en iyi italyan fi- limlerinden sayılan Th&rösa Gon- teri'yi, La Singnora di tutti- 1860 - unvanlı Garibaldi'nin hayazma ait bir filmi, ve bunlar - dan başka kısa mötrage'li vesika filmi, Littorio'yu, Sabauda'yı, Li- do di Roma'yı; İsveçliler: de bir sanat filmi ile kısa mötrage'- - seninki ve benimki - isminde- ı“_ filmi, telefon makinesinin im - ânlarını tetkik eden - Hamilton'- Un kuryesi - adındaki filmi, - Tat- &o - adlı bir sanat filmini ve niha- yet - eski Stokholm - , - Küçük bir kasabada bir gün adındaki se - Yahat filimlerini getirmişlerdir. Bu ecnebi filimlerine karşılık Sovyetler de: S. G, Vassilieff kar- eşlerin çevirdikleri Lenfilm'in Mahsulü, Çapaief'i, Kaufmann'ın Şevirdiği Moskova civarında! tayyare bayramına ait - Aviomar. <he -1, Kheifetz ve Zarhi'nin çe - virdikleri Lenfilm'in mahsulü - S- Cak günler - i, Voroşilof sanator * Yomunda Kızıl ordu âzasmın ha- Yatına ait “Vatanın bir hediyesi, ni, Trauberg ile zintseff'in çe- Virdikleri - Maxime'in — gençliği - hi, Slavine'in seönario'suna göre Yapılan Mosfilm'in mahsulü - Pi- &rre Vinogradoff'un hususi haya & - nı, Ermler'in çevirdiği - Kös lüler - i, Ptouchko'nun - çevirdiği . yeni Guliver - i, Bek-Nazarof'un Pepo'sunu göstermişlerdir. Filmlerin kâffesi murahhasla- ra ve bütün Sovyet sinema âlemini temsil eden rejisörlere, mettcur en scöne'lere, sanatkârlara, opöra - teur'lere gösterildikten sonra Sav - yet sanatkârlarından ve ecnebi murahhaslarından mürekkep bir jüri filimlere mükâfat dağıtınıştır. Jüri reisi sinema nazırı Şumyats - ky idi. Azalar da, Debrie, Arosev, Pudovkin, Ayzenstayn, Doven - ko'dan ibaretti. Jüri birinci mükâ- tı Sovyetlerin, hakikaten bir şah * n. S. S in halk komiserleri konseyin- le sinema ve fotoğraf —sanayii şefi ve U .R. S, S in merkezi icra komitesi üyesinden Şumyatski Yoldaş eser olan Çapaief filmine verdi. İkinci mükâfatı, Ren€ Clair'in çe - virmiş olduğu (Sonuncu Milyar - der) ismindeki fransız filmi aldı. Üçüncü mükâfat canlı desenlerde- ki mahareti için Valt Disney'e ve- rildi. Jüri bundan sonra Jacgues Feyder'in çevirmiş olduğu Pensi - on Mimosa ismindeki fransız fil » mine, amerikalılar tarafından ma- car ıııııtkiılnriylı beraber mey - dana getirilmiş olan Peter ismin - deki filme, Moskova Studyosunun (Tayyareciler) ismindeki filmi ile (Yeni Guliver) i mindeki filmine United Artistes'in, King Vidor tarafından çevrilen - Günlük Ek- meğimiz - ismindeki eserine, !:un- donfilm'in - Sekizinci Tanri Hususi Hayatı - adındaki filmine, birer takdirname vermiş ve 4 Mart akşamı Festival Rus ı'memı_cılı'ğı: nm büyük bir m::ıı::;:ılını lerek nihayet . ayçee Burhan Ümit TOPRAK Dünkü maçtam bir enstantane ( ULUS 1934 de Sümer Bank Sümer Bank devletin yapıcı ve işletici elidir. Bizim gibi, devletin ekonomi alanında yapıcılığı dava- sının peşine düşmüş insanlar için, Sümer Bankın çalışmalarını büyük vir dikkat ve titizlikle takib et- mek bir ödevdir. Unun için ban- kanın çalışmalarına, tâ kuruluş gü- nündenberi ilgilendik. Bugün de 1934 yılı hesabları masamızın üze- rinde serili duruyor. Bankanın yaptıklarını ve anlattıklarını, ya- kından gördük ve dinledik. Bu he- sablar, ekonomide devletçiliğin u- mud dolu ilerleyişini, pek canlı ve dirizgen bir şekilde gözümüzün önüne koyuyor. Bunlar davamı- zın isabetine ve erkliğine canlı bi- rer belgedirler. Sümer Bank'ın çalışmaları bu- gün iki yoldan ilerliyor: 1 — Bankanın bugün devletin eskiden kalma fabrikalarını bugü- nün isteklerine uydurarak rasyo- nel bir şekilde işler bir hale geti- rip onlardan en yüksek verimi ala- bilmek. 2 — Beş yıllık sanayileşme pro- gramının en büyük kısmını kur- mak ve onları işletecek uzmanla- rı ve işçileri yetiştirmek... Gün geç- miyor ki, bankanın bu yoldaki ça- lışmalarından konuşmamış olalım. Sümer Bank fabrikaları, durmadan içinde 1934 yılın- erimi vermiştir. yünlü kumaş fabrikasında gelişen türk sanayi yenilikler yapılmış, kamgarn kısmı İş- tetilmeye başlanmış, eski iplik makine- deri baştan başa onarılmış - ve bir yıl öncesine bakılınca yüzde 30 artınıştır Hereke yünlü kumaş verimi bir yıl önceye bakılırsa yüzde $9 artmıştır. Fabrikada gerek işçi bul- mak, gerekse işçi yaşayışının düzeltil, mesi için işçi evleri yapılınıştır. Bakırköy bez fabrikası geçen yılın ortalarında genişletilmiş , 3000 iğden 10.000 iğe Çıkarılmış ve verimi bir yıl önceye bakılırsa yüzde $1 artmıştır Beykoz ayakkabı fabrikasının veri- mi yüzde 54, deri fabolkasının verimi yüzde 83 artmıştır. Uşak şeker fabri. kası, genel şeker durumuna / bağlı olan vecimini bir yıl Öncesine bakılırsa, an- cak yüzde beş arttırmıştır. Verimi bu suretle artan Sümer Bank kurumlarının satışları Üüze- rinde durmaya değer.. Sümer Bankın bugün işlettiği fabrikala- rın çıkardıkları malların bundan önce başlıca alıcısı devletti. Bu fabrikalar, halk ihtiyaclarına yarı- yacak mal çıkarmaktan daha çok “beylik,, için çalışırlardı. Çokluk rakibsiz olan bu satışlardan fab- rikaların ticari bir şekilde çalışıp ç.[qm,ıdığmı anlamak kabil de- gildi. 1934 yılında genel satışın yüzde 23 ü devlet ihtiyaclarına ve 77 si piyasa ihtiyaclarına çevrilmiştir. Sümer Bank fabrikaları çıkar. dığı eşyaları satmak için rasyonel bir satış sıyasası kovalamakla be- raber, hesablar gösteriyor ki, sa- tışın hızı; iki yıl önceye blhllf" ca, 1934 yılında, biraz yavaş yü- rümüştür. Bankanın en çok kume; fabrikanın — verimi fabrikasının yarısı $ İncl sayıfada) salışı üzerinde kendini duyuran bu yavaşlamayı, bir yandan 1934 de istem darlığı karşısında rakib- lerinin çok çalışarak - fiat kırma yollarına sapmalarına ve alım ka- biliyeti darlığının halkı daha ucuz mal aramak yoluna sürüklemesi- ne ve aynı elkilerin ısmarlamalar üzerinde de kendisini gösterme- sine atfediyor. Hükümetin aldığı tedbirlerin sonuncu olarak çıkmın artması yüzünden çıkı mevsimlerinde ham- madde fiatlarının yükselmesinin, yerli sanayiin rasyonel bir alım sıyasası kovalamasını gücleştire- ceği bankanın raporunun - bir ye- rinde yazılıdır. Bu noktanın hükü- metin bu tedbirleriyle büyük içpa- zarın alım kabiliyetinin artmasiyle telafi edileceğini düşünerek üze- rinde hiç durmıyacağız. Banka bir yıl içinde 2.151.000 liradan çok para kazanmıştır. Bu kazancın 1.305.000 lirası fabrika- larından, 384,000 lirası ortaklık- larındandır. Sümer Bank'ı henüz el değme- miş içpazar bekliyor. Yerli ham- maddeye dayanan büyük sanayi içpazarın gelişmesine temel ola- caktır. Sümer Bank, fabrikalariy- le ektiğini biçecektir. Kütahya saylavı Naşid ULUĞ Gündelik KADINLAR KONGRESİ (Başı 1. inci sayıfada) ve erkek sorumu üzerindeki hare- keti dünya kadınlığı tarafından çok özen ile inceleştirilmeğe değer yüksek bir öz taşımaktadır. Kadın - erkek kavgası isteni - len soysal yükselmeyi kolaylaştı- racak bir yol değildir. Her kavga- nıt sonunda elde edilen sonuçlar kesin ve devamlı çareler olmak- tan uzaktır. Bir düzenin devamı, bayâtın hangi alanında olursa ol sun, ilgili tarafların onu içten be- genmeleri, onamaları ile gerçekle- şir. Bir tarafın öbür tarafa zorlt - yarak, üzerek yüklettiği şeylerin devamı da, verimi de az olur. Onun için ulusal ve soysal hayat- ta ne kadının, ne de erkeğin yen - mesi veya yenilmesi sevinilecek, ve kendisinden hayir beklenecek bir hadise değildir. Hayirli ve ve- rimli hadise kadın ile erkeğin el- ele vererek beraber çalışmaları ve her çeşid iş alanında karşılıklı gücleri ile bir bütünlük gösterme - leridir. Bir bedenin şu veya bu parça. sı nasıl bir üstünlük dileğinde bu- lunarak öbürlerine hükmedemez - se, bir sosyetenin kadın ve erkek üyeleri de öylece bencil arzular ileri süremezler. İşin ve ödev'in çeşidine göre şu veya bu üye ilk plâna geçebilir. Her erkek her şey olamadığı gibi kadın da cinsine tanınan her haktan ancak kendi özel gücü derecesinde faydalanır. Erkeğin bugün eski düşüncelere takılarak üstünlük satmağa kal - kışması ne kadar yanlış ise kadı- nın da cinsi ayrılığı kalktıktan sonra aynı şekilde harekete geç - mesi o kadar uygunsuz olur. Ka - d erkek geçimi bir arda içinde ne İse sosyete içinde de öyledir. Biribirleriyle hoş geçinmek ve ve- rimli iş görmek istiyenler yalnız kanunlara sığınamazlar. Kanun - lar kadar sevişmenin ve içten ge- len duygular ile karşıtıklı yardım- da bulunmanın da bu yoldaki bü- yük rolünü unutmamak gerektir. Zeki Mesud ALSAN —. MADAM FEGARA Madam Fegara bugün İstanbul- dan şehrimize geldi. Modellerini bugün öğleden sonra Ankara Pa- lastaki hususi dairesinde ve pazar günü öğleden sonra Ankara Palas salonlarında teşhir edecektir. 4lmanya mektubları Üçüncü Rayh'da iş İstanbul, 14 nisan 1908 Tstatistikten 1928 — 1933 arasındald alman dış ticaretini gösteren ça rakam- ları alıyorum (1). EMTİA TİCARETİ İhracat 12,776 131483 12,036 9599 5,739 4aTı TİCARET İhracat 13228 14218 12,656 10116 1932 4878 6,056 1933 4398 4,140 Dış HÜcaretin bu azalması Almanyar da sımâi üretim (istihsal) — duylumunu (bacim) daraltmış 1928 de yüz olan 8- retim, 1931 de 73,6 ya 1932 de 612 ya 1933 de 70,6 ya inmiş ve Almanyada 1933 ün ilk ayında İşsizlerin sayısı (hak kı yüz binden fazla olan şehirlerde bim- de Si az olan şehirlerde M olmak Üze- re) 6000000 a çıkmıştı. Ldhalât 14,001 13,447 10,398 6.727 4.667 4024 BENEL Ydhalat 15.679 14027 10,852 6,857 1929 1930 1931 1870 den sonra Almanyanın — aşan sanayileşmesi; bir taraftan Almanyaya yabancı memleketlerden büyük kazanç- ların girmesine, Almanyanın zengia « leşmesine, Almanyada — genlik (refak) düzeninin — (seviyesinin), — İlim, samal hayatının yükselmesine — yanden etmlş, öbür taraftan; a — Alman milletini kandi İçinde ikiye bölerek, B — ve Almanyanın talihini almas ulusunun başadlayamıyacağı (hâkim © lamıyacağı) arsrulusal ilgilere (müma » vebetlere) bağlıyarak, Almanyayı zayıflatmıştı. 1914 « kadar Almanyada me ba l sal parçalanmanın, ne de Almanyasıt talihini alman sınırlarından — dişamı çi b paylarıma axz da düşse, alman onu şu veya bu serüvene — ( atılmaktan koruyacak yeçim ve İmpa ratorluğun harbtan önceki — uyasal ekonomik temellere dayanan (kudreti), alman ulusuna alman tali » hini kazanacak bir büyükiülete görünü. yordu. Almanlar imparatorluğa — İnanıyor « lardı. 1914 — 1918 harbında alman impe ratorluğumun — dayandığı — temel çöktü Dört harb yılı içinde Almanya aç kak dı. Ve barış; harbı kaybeden Almanya- ya beklediğini vermedi. Almanya müs temlekelerini ve bütün dünyadaki öz- gen (serbest) pazarlarını kaybetti. 1918 — 1933 arasındaki 14 yıllık alman tarihi, kuruluşları 1870—19M Almanyasına benziyen bütün memle « ketler için ders alınacak örneklerle do- ludur. Dışardan — gelen gelirin azalması memleket içinde işsizliği artırmış, aç ldk ve açlıktan doğan kin sryasal partile rin en ön kavga dize (saf) sinde Alman yada kutsal (mukaddes) her şeyi yık - meş, dört yıl sınırdan sınıra - almanlık onuru için harbeden alman ordusu 1918 den sonra yurddaş harblarımın safları- Yarı içinde kan dökmüşt 1870 — 1918 Almanyası iç ve dişta çökmüştü. Almanya ve artık bu temeli yeniden kurabilir, ne de gelecek yılla - rın güvenliğini (emniyetini) böyle bir temele oturtabilirdi. Almanya 1918 dem sonra kendine boyun eğmeyen pazarla- va ordular, donanmalar gönderemez, ve yoksullaşan dünya pazarlarını tek başı na zenginleştiremezdi. Yeni Almanya ancak yeni bir temel üzerine kurulabilirdi. — Bu yeni temel için de yeni bir görüşe ve anlayışa ihti yaç vardı. Nasyonal sosyalistler üçüncü rayka böyle yeni bir görüş ve anlayışla kun dular. İlk adımda Almanyada köy, İ (a) Rakamlar milyoa ve mark ola rak olrunmalıdır,