a SAYIFA 4 Varşova görüşm(—leri Tan gazetesinin J ve $ tarihli sayı- larından: B. Bek Polonyanın #dareye başladığındanberi bu Üülkenin doğu andlaşmasının yapılmasına karşı ileri sürdüğü düşünceleri - biliyoruz; Polonya Almanya ilç Rusya arasında bir seçim yapmak istemİyor; bazı hal- lerde Polonya p_grekhm—..n Rusyaya karşı iş gören alman kuyvetlerine, ya- hut da Almanyaya karşı harb yapan rus kuvvetlerine geçid olmasından kor kuyor; leh — alman anlaşmasına eyi- 66 uygun olmuyan hiç bir andlaşmaya ve nihayet, Rusya sıyasasını girmek istemiyor: ve Almanya ile birer ademi tecavüz anlaşması yaptığı için, kendisini bazı devletlere — bilhassa Çekoslovakya - ya — özel garantilervermeğe — mecbur kılacak olan bir mıatakavi — karşılıklı yardım andlaşıasına girmekte hiç bir menfaati olmadığını düşünüyor. ea B. Edenin mareşal Pilsudeki ve B. Bek'le yaptığı konuşmalar hakkındaki haberler, ingiliz veya deh kaynakların- dan geldiklerine göre, oidukça muhte- Hiftirler. Hattâ bunlar arasında bir - birlerine hiç uymıyanları da — vardır. Fakat leh hükümetinin tavcını duyu - har derecede değiştirildiği hususunda berkes mutabıktır. , Bu şartlar içinde ingilirz — leh konuşmalarından sağlam sonuçlar çı - karmanın epey güç olduğu — anlaşılır. Almanyanın silahlanma bakımından o - lan ekleri dolayısiyle Berlin konuş- sert olmuştur. Bonuşmaları ise, Rusyanın fransız — iliz müşterek bildiriğinin bütün moktalarına kayıdsız. şartsız mutabık olması dolayısiyle, samimi — geçmiştir. Görünüşe göre, Polonya ne doğu pak- sjeşini büsbütün abamağa, ne de Almanya girmedikçe bu pakta girme- ğe karar vermediğinden, Varşova gö- rüşmelerinde kararsızlık hâkim olmuş- tur. Haltalar ve aylardanberi şu müb- etrafında dönüp durulmakta- dır ı“mt"ıu, Polonya istemediği için pakta girmek istemediğini söylemek - te; Polonya da leb — alman anlaşması iyle, Raytışın girmediği bir gü- nasına giremiyeceğini bil- #rmektedir. Avrupanm barışlandırı! - masındaki engel başka yerde değü, bu noktadadır. Alman — leh anlaşması- mnın, bilinen şekliyle, Pransa, İngiltere ve İtalyanın hakikiğ bir Avrupa tewa- nüdü zihniyetiyle düşündükleri işbir - Niği sıyasasına naşıl engel olduğu böy- dece görülmektedir. Son haftaların hâdiseleri yüzünden Polonyanm durumunün güç olduğu ko- Jayca anlaşılır. Bir taraftan fransız — romen anlaşması, Öte taraftan leh — alman anlaşması ve nihayet İngiltere, Fransa ve İtalyanın birleşik sıyasala » riyle Rusyanın, barışın pekiştirilmesi. me bağlı devletler çevresinde gittikçe genişliyen bir yer alması Varşova hü- kümetinin şaşırmamak ve hâdiseler te- safından gafil avlanmamak için hesa- ba katması gereken bir takrm âmiller - dir. Leh kaynaklarından gelen haber- lerden de anlaşıldı ki Polonyanın te- zi, Berlinin hükmü altında olduğu için değil, ulusal menfaat Polonyaya Al - manya ile Rusya arasında bir seçim yapmıyarak her ihtimale karşı serbest kalmayı emreltiği için karşılıklı yar - dım andlaşmasına girmemektedir. Leh mane faatinin böyle tuhaf anlaşılışı Var- gova hükümetinin boyuna Avrupada oynamak istediği büyük devlet rolüne me de Polonyanın yapmış olduğu ve belli bazı hallerde onu açık bir tavır almağa mecbur edecek olan andlaşma - hara uymamaktadır. Bununla beraber, doğu Avrupasında Gurumu durlaştıracak olan bir anlaş - maya büsbütün karşı durmamak sure - iyle İngiltereyi idare etmek için Var- çok meşgul olıınuyı gibi gö - sünülmektedir. . Dürüum ancak Stresa konferansıt- Gatı sonra açıkça görülecektir. Bundan başka B. Lavalit Moskovadan döner - ken Varşovaya uğramak için yapılan gağırıltıyı onaması gibi yemi bir key - KA et de vardır. « Yargova ve Paris münasebetle « maları biraz Moskova hem $ — rinden ortaya çıkan bazı anlaşmazlık. Tart dağıtmak fırsatı — ele geçtiğinden ULUS Taymis'in önemli bir yazısı İngilterenin rolü nedir? 4 nisan tarihli Taymis gazetesi “in- gilizlerin rolü,, başlığı altında yazmış olduğu bir başyazıda diyor kit “Dün gece Bay Eden, Varşovadan Paaga gilmek üzere ayrıldı. Bakanımız, şimdiye kadar ödevini parlak — surette yapmış, ingiliz görüşlerini açıkça an- latanış, ileri gitmemiş, çeşid geçid dü- yünce ve görüşleri uzun urun dinle - miş, bahsi karıştırmamıştır. Bu göcüşmeler, hem en kcitik bir zamanda bütün dünyanın sarsılmış o- lan barış umudlarını pekiştirmiş ve her tarafa ingiliz dış sıyasasının çevre ve çerçevesini anlatmıştır İngiltere, kollektif sisteme — genel olarak yardımcı ve taraftardır. Batı Avrupasındaki kollektif sistemi koru - mak için ise sadece diplomatik yardım- İn kalmamaktadır. Herhalde Bay Eden, hükümete an- kstacaktır ki bu “kollektif sistem,, de- Gişik ülkelerde değişik şekillerde anla- pılmakta ve değişik şekillerde tatbik e- dilmek istenmektedir. Bir örnek olarak, Mareşal Pilsude- ki, doğu Avrupasında karşılıklı yardım usülüne Laraftar görünmemiş, bundan dolayı da doğu andlaşmasına taraftar olmadığı kanaati ortaya çıkmıştır. Almanya ise, bir çok tacaflarda, do- ğu andlaşmasına mukalif olduğu için gencl kollektif sisteme düşman gibi ta- nınmıştır, Halbuki Hitler, Almanyanın Memel güçlükleri dolayısiyle Litvanya müs - tesna olmak Üzere, bütün komşülari- Ve saklırmayış andlaşmaları yapmaya ve saldırana #ıyasal, ökonomik hiç bir yardımda bulunmamak üzece imza ver- meğe hazır olduğunu bildirmiştir. Bu sistem, saldıranı tek başına bı- rakacak bir yoldur. Bu da yenmi itti - faklar yapılmasına yolu kapamakta ve Uluslar Derneği türeleriyle tam bir 8- hetik İçinde bulunmaktadır. Bu, her ne kadar koöllektif sistemin ta kendisi ve onun bütünü değilse de ona karşı duran bir sistem de değildir. Bu da İngilterenin gütmekte olduğu Sulbu korumak amacını ele geçirmeğe yarayabilir. Hiç şüphe yok ki ingiliz kamusal düşünü, iş başıma geldiği gündenberi bugün olduğu kadar dışarı işler baka- nı Sir Con Saymenin arkasında bu - lunmamıştır. İngiliz dışarı işleriye uğraşan dip- lomatların yıllardanberi kafaları Ver- say çerçevesi içinde kapanmış, kalmış, bütün tecrübeleri Parle'te, Cenevre ve bazan da Rome gezintilerinde yaptıkla- rı temaslara inhisar etmiştir. Son hafta içinde ilk defa olarak ba- kanlarımız Berline, Moskovaya ve Var- şovaya uğradılar. Bütün bu şehirlerde yapırlan konuşmalar açık sözler için - de geçti. Şimdi, kabinc ilk toplantısında bu konuşmaların sonuçlarını derecek ve öteki devletlerin ne umduklarını, ne düşündüklerini ve nelerden korktuk - larını yakından öğrenecektir. Bu değişiklikten ingiliz sıyasası - nın özü değiştiği anlamı çıkarılma - malıdır. İagiltere her zaman olduğu gibi bugün de barışın, kollektif siste- min ve silahları eksiltme arkasından gitmektedir. Fakat bizim dileklerimizi dışarda - kileve, drşardakilerin isteklerini ve u » muadlarını bize getiren bu yolculuk - lar ve görüşmeler, bütün Avrupada, bel- ki de bütün dünyada bir türlü sıyasa kurmanın imkânsız olmadığını göstere- cektir. Gene bunun sonucu olarak bir Sıyasasının dolayı ieh sıyasal mahfillerinin sevin- diği temin olunmakta ve Polonyasın, #yasasının sarsılmaz bir temeli olarak kalam ittifaka &adık olduğu söyleni! - mektedir. Bından, Fransadan gçok kimse sevinemez; çünkü Fransa dest- kuklarını açık elarak gönmnek isteğin - dedir ve bir ittifak da ancak onun tet- bik edildiği zühniyet yüsüğden değer- lenebilir. kollektif sistem ile “silahlı ittifaklar sistemi,, arasında ne gibi farklar bu « Lunduğu görülecektir. Fakat işin tehlikeli bir kollektif sistem kuruyoruz derken işi silahtı ttifaklar bloku yapmağa gö- türüvermektir. İngiltere, kendi düşüncesile birlik olan uluslarla daima cl ele vermek ka- rarındadır. Fakat kollektif sistemi Lu- gün anlaşılmış olduğu şekliyle onamu- yan ve buna çeşid çeşidl sebebler bulan bir ulusla hiç bir ingili birliği edemez. İngilterenin rolü, €t ve terbiyeci ödevi Bugün bir mürebbi ödevi görmek gerekliği vardır. Çünkü — genel olarak Bay Hitlerin Sir Con Saymene söyle- diği menfi geyler herkesin ağrında do- laşmakta ,fakat işin müsbet tarafı gör- den uzak kalmaktadır. Şurası gerçektir ki Bay Hitler, al- man gücünün komşulariyle boy ölçe- cek bir kerteye vardığına kanaat ge - tirmiştir. Fakat Berlin konuşmaların. dan şurası da anlaşılmıştır ki gene B. Hitler, bütün devletlerin toptan mu - ayyen bir nisbet içinde — silahlarımı 3- zaltmalarını da onamak — dileğindedir. Hâlâ Almanya, öteki ulusların kaldı - zacağı herhangi bir silahı, kaldırıp atmağa hazır bulunuyor, — Hâlâ, bir gok devletlerin tanklar, uzun meazilli, ağır toplar gibi silahları kaldırmak hu suzunda anlaşmaları imkân altında bu- Maamaktadır. » Bay Hitler, silah yapıcılığının bü- tün uluslarda arsıulusal — bir kontrola tâbİ tutlmasına razı olmaktadır. Bu suretle ortaya yeni — bir sistem çıkmaktadır ki bunun teknik göçlükleri ne derecede olursa olsun, psidoloji ba- kımsından değeri aşikârdır. Bay Hitler, batı Avrupası için bir bava andlaşmasını görüşmeğe hazırdır. Doğu Avrupası için de bu yolda yapı- lacak bir teklifin görüşmeğe değeri o- lacağı umulabilir. Bay Hitler, Almanyanın bahriyeye dair olan dileklerini de — bildimmiştir. İngiliz hükümeti de bu bususta onun - ı bir konuşmaya girişebilir. Bunlar ufak noktalardır. Bütün anlaşma imkânlarından a - suğlanınak için var gücü ile çalaşmak İngilterenin ve barışın gerçekleşmesi - ni özliyen her ülkenin boynuna bir borçtur. Büyük bic dilek ve letekle bu yolda araştırmalar — yapılacak — olursa, çok mümkündür ki, dünyanın derdine başka çareler ve şilalar da bulunabil- slin. Eğer ingilir sıyasasını her anlağ- ma umudu ve Ihtimali Üzerinde İşliye- cek olursa bununla Avrupaya ea bü - yük iyilikleri görmüy olacaktır. tarafı, böyle sükümeti el- defa daha aca Edenin dönüşü 3 nisan tarihli Deyli Telgraftan: Bay Edenin rahatsızlığı dolayısl- le Kolonyada duraklaması genel bir da kunak uyandırdı. Bereket versin rahat- sızlığı hafiftir. Şüphe yok ki bu ha talık on iki gün süren sürekli bir yol- €ülük ve durmmaksızın yaptığı sıyasal çalışmalardan ileri gelmiştir. Ne ise, ödevi tamamlanmıştır, bu keyifsizlik dolayısile olsa olsa, kabineye vereceği izahat biraz gecikebilir. Bay Eden Moskovadan, Varşovn - dan ve Prag'dan Avrupa barışının ge- keceği kendilerine bağlı olan kimseler- öta topladığı intibaları getirmektedir. Kendisi her yerde dostça karşılanmış ve yapılan konuşenalarda kullanılan « - çık dil, durumu olduğua gibi aydınlat. mağa imkân vermiştir. Bay Edenin yaptığı bu ziyaretler, gelecek hafta toplanacak — olan Stresa koaferansına ulaşacak yolu düzeltmiş- tir. Onun izahatı bir takım devletlere, birbirlerini daha iyi anlayarak konuş - mağa yol ıçıim' Bu beyetle beraber yolculuk €eden #sıyasa| bildinmenimiz, Lehistanın doğu rmek olmuştur. andlaşmasına girmeyi —abadığını bil . dirmidştir, Bu noktaya Stoesada toplanacak ©- fanlar önem verecekler ve orada gene bu kollektif sistem ve mıntaka and) malar: üzerinde ayak diremek mi yı sa barışt pekiştirmek için bapka bir ça- re aramak mt gerekeceğine karar ve- receklerdir. Bu bakımdan Stresada Bay Saymnen ile Bay Edenin yapmış oldukları şekll- de bir düşün kolaçanına devam etmek olacaktır. Bundan bayık kararlar çıkamaz. Bu toplantı olsa olsa görüş ve düşünüşlere bir ahenk verecek ve ileride Çenevre- de bunların görüşülüp karara bağlan- masını kolaylaştıracaktır. p . . <. Vehlikeli sözler L6 Jurnai de Deba, Pariz 341935 İngilterede hiç olmazsa yüksek mah- filler nibayet alman oyununum ne ol- duğunu açıkça anlamağa — başlıyorlar. Fakat esef olunur zi harba karşı yapı- lacak çalışmanın çok kuvvetli ve çok çabük olması gerekirken, hakikati gö- ren kimseler bu hakikatin içerde ve dı- şarda kurtarıcı bir tesir yapabilmesi için, bikdiklerini lazım gelen enerji ile söylemektedirler. Böyle kimseler her - halde hâdiselerin göz kamaştırıcı par- laklığının, içinde bulunduğu karanlık- ları aydınlatamıyan bir kamusaldüşü- ne çarpmaktan korkuyor olmalıdırlar. Gazete bundan socra, Taymisde çı- kan bir mektubtan Bahsediyor. Bu mek tubta Almanya Versay sadlaşmasını 8- teki devletlerle müsavi haklaca — malik olduğu halde imzalamadığından, onun bu andlaşma ile mukayyod olmak iste- memesinin haklı olduğu bildirikmekte- dir, Gazete bu nazik durumda böyle yazıların tehlikeli olabileceğini söyli- yerek şöyle devam ediyor: Bu gibi saded dışı sözler, şimdiki hâdiselerle ilgili olan başka — sözlerin söylenmesine de yol açmasalardı o ka- dar tehlikeli olmazlardı. Halbuki bu böyle oluyor. Mektubu yazan kimse &- man tözünü benimsiyerek, eski mütte- fikler taahhüdlerini yerine getirmedik leri için, Almanyanın yaptığı şeyde haklı olduğunu söylüyor. —Dün gece de (2 nisan) kendi seçim değresinde söz söylüyen B. Henderson aynı an - lamda konuşmuştur: “ Almanya - bağ- lantılarını yerine getirmedi, başkaları ise manevi bağlantılarına saygı gös - termediler., Bütün smufları aşan bir Jâraksiz - Tiği gösteren bu gibi sözler, esesleri! u - zaktan duyulacak olan gahtiyetler ta- vafından sert kargılanmalıdır. Silahsız. Janma konferanıı başkanının böylece yaptığı töz yalandır. Eski mülttefikler, bllhassa İngiltere ve Fransa silahları- n delice bir İhtiyatsızlıkla azaltmış - lardır. Bu zaman içinde de Almanya, daha Ştrezeman zamanında başlanı! - mış olan silahlanmasını metodla ilerle- tiyordu. « B. Hendersonun üçüncü Raytış « tan yana yaptıfı bu propaganda, cid - den kıyaldır, çünkü âaçıktan açığa harb hazırlıyan edamlar bundan istifade e- debilirler ve öte yandan da böyle wöz- ler çabuk alınmastı çok — gerekli olan koruyucu tedbirleri — geciktirebilirler, Onun için İngilterede de, Fransada da büyük bir dölenle böyle bir propagan- danın önüne geçilmelidir. çünkiü bu. nun yaptığı kötülük büyüktür. Stresa konferansı neye karar verebilecek? Deyli Telgraf gazetesinin sıyasal bildirmeni Varşovadan 3 nisan tarihile bildiriyor : Lehistan ve İngiltere hükümetleri arasındaki temaslar, dün Bay Eden ve Bay Bek arasında yapılan konuşmalar- le sona ermiş ve bu bususta bir bildi- vi çıkarılmıştır. Bundan anlaşıldığına göre Lehis - tanın doğu andlaşması karşısındaki du- rumunda bir değişiklik olmamıştır. ve fvansız dışarı işler bakanı Bay Lavalin önümürdeki ay içinde yapacağı siyare- 13 NİSAN 1935 CUMAR te kadar durumda bir değişiklik ğE da yoktur. Burada iyi haber alan kaynı öğrenildiğine göre Stresada üç * konferansı toplandığı zaman İtalyi bakanı Bay Musolini kendi hazıf olduğu öde Avrupa barış plânınt V vekti. İtalyan başbakanı doğu andiay sını bir vsonuca eriştirmeden önce Wün Avrupada daha geniş ve gentl hevası yaratmanın gerekli r"nhıu' bulunmaktadır. İhtimal ki Bay Musolini, busü pabilmek için Avrupa devletleri # sında sıyasal ve ökonomik görüşü” yapılmasını ileri sürecektir. Gene verilen haberlere göre bil ni plün geçen yıllar mast ayında İli yâ, Avustucya ve Macaristan : imzalanmış olan anlaşmanın çevtt ' gerçevesi içinde hazırlanacaktır. Buna göre her Avrupa devleti birbiriyle gerekli bulduğu — mesel konuşması ve lazım gelen zamandâ Tuşması icab edecektir. * Aclaşılan bu plânda üçler ınıı/ snun Tuna devletleri için 'lmydll” saslar, bütün Avrupa devletlerine V mil edilmek istenecektir. İtalya, bu teklifler karşısında l" gilterenin ne durum takmacağını H rak etmektedir. Bugünkü durumu hulasa etmek ” zım gelirse: Buradaki konuşmalar t mamiyle menfi bir sonuca varmış G dir. Bu sabah Bay Edenin Bay Bef söylediği sözlerden anladığıma gört *i ni bir doğu güven sistemi şekli bulti imkânsız değildir. Böyle bir sistetf Almanya girmediği takdirde bil $ histan, komşusuna karşı hiç man tavır takınmaksızın gir Bu şeklin teknik teferrüatr ı»ıı»' için önemli değildir. Bay Lavalin doe Avrupasında yapacağı temaslar, bu #” TuUm Üzerinde yeni konuşmalar kân verecektir. Bundan görülüyor ki Str maları, Bay Lavalir daki konuşmalarındı sonuca vaarmıyacı Polonya Rayhş'la Sovyetler arası L'Endepandans Rumen, — Bökre$ * $. 4. 935. Avrupa darumunun ye ingiliz bakanlarının dan sonra ortaya çıkan — aydır Polonyaya yeniden arsıvlasal yi nt gözden geçirmek İtırsatını dir. B. Hitlerle Sir Saymeni ları görüşmelerin Varşovada eyice J Hnen sonuçları, leb kamusaldüşünülüğ de gürültülü yankılar yapmıştır. AL ? manyanın bugün, bütü: K isteklerini, Berlin ırkcılarının Ju telakki ettikleri geniş çevreler Lulü ” nan doğuya doğru çevizdiği dir. Polonya, coğrafiğ durumu dolayığ” le Almanya ile Ruzya arasında bir teft pon - Ülke teşkil etmektedir. Sovyet * lere karşı yapılacak bir hücumun, Po * lonya istesin İstemesin, onun toprak * larından geçilerek yapılması gerektif: Eskiden ruslarla türkl ğ kan harblerin Romanya veya Bulgari$” tanda yapıldığı gibi, bu bir Iktimaldt de harb Polonya topraklarında yapılı” caktır. Doğu paktına girmemek için ilefi sürdüğü ve berkesce bilinen sebeble * ve bakılursa, Polonya ayrilık ııyul“ güdmeğe — temayül —edar — görün" | mektedir. Fakat o zaman da ortaya büf ka bir sorum çıkmaktadır: — İngiütett bile ananavi ayrılık eryasasına devalfi edemezken, bir adada oturmak gibi bİf menfaate malik olmuyan başka bir det” let böyle bir sıyasayı tehlikesizce gÜ” debilecek mi? Hemen bemen bütün AY rupa muhtemel! bir saldırgana karşı bİF leşirken, genel hareketin dışında kal * makta epey tehlike yok mudur? Bunlar, bir ulusun geleceğini öyl vahim bir dereceye kadar bağlayâ! sorgulardır ki bir yabancı bunlara BW rışamaz. Onun için, Polonyanın do&t * ları sıfatiyle, onun en eyi yolu bul " anasını ve bu yolun onu tabil müttü * fiklerine yaklaştırmasını dilemekle (Y tifa ediyoruz. toprak şüphesii” arasında